Puanım 4/5
Tatlı Şeytan bitti. Çok güzeldi. Ben çok beğendim.
Kaiden ahhh Kaiden diye diye okudum kitabı. Gerçekten tatlı şeytan ya. Onun o asi halleri. Ben kötü çocuğum havaları bitirdi beni. Kitabı okurken melek de neymiş ya dedim.
Anna'nin masum hallerini sevdim. Jay favorim zaten. İlk kitapta aşk üçgeni pek yok. Daha çok karakterler ile tanışma olarak ve ikinci
kitapta aşk üçgeni olacak mesajı vererek geçti kitap. Anlatımı akıcı. Kesinlikle sıkılmadan okuyacağınız bir kitap. Kısacası AntiAngel TeamEvil millet
Başlanacak bir seri daha
Yorum için teşekkür ederim. 
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Ckmksm Date: August 19, 2015, 04:19:05 PM
Mutlu Ölüm - Nora Roberts (Eve Dallas Serisi #4)
Puanım:9/10!
O kadar özlemişim ki bir solukta bitirdim kitabı.Bu seriye yorum yapamıyorum.Kitabın içindeki diyaloglar ayrı ,karakterler ayrı, konu ayrı güzel.Eve ve Roarke ikilisinin anlaşma stilini, birbirlerini sevme stillerini çok seviyorum.Bir de kitap o kadar çabuk okunuyor ki kitabı bulmanız için verdiğiniz zahmetin sanki boşa gittiğini sanıyorsunuz.Ama öyle değil.Kesinlikle temin ederim sizi.
Kitabın konusunu kısaca anlatayım.Eve ve Roarke balayındalardır ve son 48 saat kalmıştır bu rüya gibi tatilin bitmesine.Ve tam da bu sırada bir intihar haberiyle balayındaki gencimiz olan Eve, kısa bir göreve gider.Yüzünde mutlu bir ifade olan çıplak bir ototronik mühendisidir bu.Eve intihar olduğunu teyit eder.Yine de içine sinmez.İşte bundan sonra bir intiharla ve aynı mutlu ifadeyle karşılaşınca bu ölümlerin bir cinayet olduğunu sezer.Böylece bir Eve serüvenine çıkarız.
**********SPOİLER**********
Böyle bir bölüm vermesem yorumumda olmazdı.Şimdiii...
Ben bir bölümde Eve'i o kadar çok küçümsedim ki dedim nasıl görmezsin gözünün önündekini.Yani en başından beri Jess'ten şüpheleniyordum.Çünkü genelde kitaba bir anda dahil olan kişilerde bir terslik oluyor.Ve böylesine yetenekli biri kitaba dahil olmışsa bu işte bir nir yeniği vardır.İşte bu yüzden Eve'i çok yadırgadım.Sanki kadın nasıl bilecekse?Ama...
Kendimi çok akıllı sanmışım.😂 Nora cidden ters köşe yaptı.Ve Eve gerçekten iyi bir polis olduğunu bir defa daha kanıtlamış oldu.Benimde polis olamayacağım ortaya çıktı.😂
He bir de bu kitaba kadar katiller hep erkek idi ve "Artık kadın olsun,cinsiyet ayrımcılığı yapmasak Nora.😂" demem üzerine sesimi duymuş olan yazarımıza çok teşekkür ederim.😂
*********SPOİLER SONU**********
Bence durmayın ve bu seriye başlayın derim.😉
***
"Sen benim hayatımı değiştirdin," diye tekrarladı Eve."En azından bir kısmını ve bunu en iyi kısmı olduğunu anlamaya yeni başlıyorum.Bunu bilmeni istiyorum.Eve gittiğimizde ve hayatımız nprmale döndüğünde,bunu hatırlamanı istiyorum.Özellikle de sana neler hissettiğimi,neler düşündüğümü ya da benim için ne kadar değerli olduğunu göstermeyi unuttuğum zamanlar da."
***
"Bazı şeyler kalıcıdır,diye düşündü.Bazı sıradan şeyler.Sevgi gibi."
***
"Lanet olsun!Film seyretmemiz,patlamış mısır yememiz ve sevişmemiz gerekiyordu!"
"Beni ektin."Karısının saçını çekiştirdi."Seni boşamalıyım."
***
"Para güç verebilirdi ama ölümün paraya saygısı yoktu. Ölüm, sınıf ayrımı olmayan bir kulüptü."
***
Mira arkasına yaslandı."Söyle bakalım,balayın nasıl geçti?"
Eve sodasının yarısını bir yudumda içtiğinde,kendini sonunda insan gibi hissetmeye başlayabildi."İnsanların bana bu soruu sorması daha ne kadar sürecek sence?"
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Bendis Date: August 19, 2015, 04:50:07 PM
Son Kamelya - Sarah Jio
Sarah yine döktürmüş. Alışkın olduğumuz şekilde; farklı zamanlar, farklı kişiler, aynı mekanlar ve birbirine değen hayatlar.
Ne zaman Sarah Jio kitabı okusam gerçek bir roman okumuş gibi hissediyorum. Bu kitabı da harikaydı.
Addison'ın yani Amanda'nın Miles'a sahip çıkması çok dokunaklıydı. En çok Miles'a ve Anna'ya üzüldüm sanırım.
Çok akıcı bir anlatımı var ve her sayfa sizi biraz daha meraklandırıyor. Az çok tahmin etmiştim sonunu ama yinede okutuyor kendini
Tavsiye ederim.
***
"Önce küçük bir tohum düşer kalbin ortasına, sonra aşkla yeşerir. Kulak verin, umudun sesini duyabiliyor musunuz?"
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: August 19, 2015, 05:30:44 PM
Kurgusu iyi ama yazarın bu kurgu kullanamamasından dolayı karakterler ve olaylar sönük kalmış. Halbuki On Küçük Nefes gibi güzel bir kitap olmasını umuyordum. Daha merak uyandırıcı, heyecanlı, 'bir şeyler vaat eden' türden bir dil isterdim. Anlatılan dünya ve o dünyada ki karakterler bende pek oturmadı.
Evangeline'in bir vazoyu kırmasıyla başlıyor her şey. O vazonun sahibi Sofie ile tanışıp anında başka bir şehre gitmesi (Olayın garipliğine bakar mısınız? Eva'nın saflığının başka bir şeye döndüğünü anladığım anlardan biri bu. Yani kitap boyu bu tip davranışlarla karşılaşacaksınız.Dikkat.) ve o şehirde öğrendikleri o kadar hızlı oldu ki 'ne oluyor ya' dedirtti. Ve sonra rüyalarındaki(!) çocuk Caden. Tahmin edersiniz ki Eva ona aşık oluyor ama kitap boyu aralarında ki bağı benimseyemedim. Bir şeyler eksikti. İlk kitap olmasından dolayı da olabilir bu söylediklerim. Devam kitaplarını okumam asla dedirten bir beğenmeme söz konusu değil. Çünkü sonunda gerçekleşen olaylar diğer kitaplar da neler olacağını merak etmemi sağladı.
Bu arada yabancı yayınlarını tebrik ederim şu orijinal kapakları yüzünden. Ve çevirmenlerine. Umarım hep böyle devam eder..
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Tourniquet Date: August 19, 2015, 06:07:14 PM
Puanım 4/5
Tatlı Şeytan bitti. Çok güzeldi. Ben çok beğendim.
Kaiden ahhh Kaiden diye diye okudum kitabı. Gerçekten tatlı şeytan ya. Onun o asi halleri. Ben kötü çocuğum havaları bitirdi beni. Kitabı okurken melek de neymiş ya dedim.
Anna'nin masum hallerini sevdim. Jay favorim zaten. İlk kitapta aşk üçgeni pek yok. Daha çok karakterler ile tanışma olarak ve ikinci
kitapta aşk üçgeni olacak mesajı vererek geçti kitap. Anlatımı akıcı. Kesinlikle sıkılmadan okuyacağınız bir kitap. Kısacası AntiAngel TeamEvil millet
Başlanacak bir seri daha
Yorum için teşekkür ederim. Rica ederim
Umarım okuyunca sende benim kadar seversin Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: August 20, 2015, 03:44:06 PM
Evet, kitabı okuyan herkesten duyduğunuz o cümleyle başlıyorum. Kesinlikle Dublin Caddesi gibi değildi. Hatta Braden ve Joss’un olduğu sayfaları okumak Cam ile Jo’dan daha iyi geldi bana. Onlar gibi bir çift olamasalar da gözümde, yine de iyilerdi. Jo ve kardeşi arasında ki bağı sevdim. Daha doğrusu bir ablanın anneye dönüşümü beni gerçekten etkiledi. Tabi sinir olduğum noktalar ve tutarsızlıklar vardı. Sevgililerden alınan yardım mı yoksa değer verdiklerinden aldığın yardım mı geri çevrilir? Bu konuda Jo bana kalırsa tam bir aptaldı. Cam ise çokta sıradan olmayan ama KALEDONYA OL hikâyesiyle ilgimi çeken biri oldu. Sonra da Jo’ya yol gösterici tavırlarıyla bir kademe daha atladı. Uzun bir şeyler yazmak isterdim ama kitapla ilgili klasik olması dışında diyecek pek bir şey yok. Fazla bir beklentiyle okumayın. Özellikle Dublin’den sonra.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Tourniquet Date: August 20, 2015, 05:32:16 PM
Puanım; 4/5
En az ilk kitap kadar sevdim. Bence gayet iyiydi. İlk kitaba göre daha yavaş ilerliyor çünkü ilk yarıda Kaden neredeyse hiç yok. Ama buna rağmen sıkılmıyorsunuz. Off ya hadi Kaiden gelsin artık demiyorsunuz.
Kitap ile ilgili diğer yorumlarda aşk üçgeninden rahatsız olunduğunu okudum ama bence rahatsız edici değil. Şöyle bir aşk üçgeni düşünün; Kız bir çocuğa aşık, aşık olduğu çocuk da onu seviyor ama kıza yaklaşmıyor belli etmiyor, sonra diğer bir çocuk var, çocuk sadece dürüst olduğu için ben senden hoşlaşlanıyorum eğer beni seçersen arkadaştan öte olmak istiyorum diyor. Ama kıza başka türlü hiç yaklaşmıyor, rahatsız etmiyor, ısrar etmiyor.
Üçüncü oğlanın varlığından hiç rahatsızlık duymadım okurken. Ayrıca Anna'da bir o çocuğa bir bu çocuğa giden bir karakter değil. Aralarında ne olurda olsun Kope'a karşı birşey hissetmiyor. Yani bana göre bir Bella vakası yok. ("İkinizi de seviyorum ama Edward'ı daha fazla..." böyle bir şey yok.) Anna, Kaiden 'ın onu sevmediğini asla birlikte olamayacaklarını düşünmesine reğmen asla başkasına bakmadı. Hep Kaiden'ı seveceğim dedi. Ve bu benim kitapta en sevdiğim şeydi.
İlk kitabı okurken de bana alacakaranlık fanfiction'ı gibi gelmişti ama ben öyle hissettim herhalde demiştim. Bu kitapta Alacakaranlık benzerliği bana göre çok fazlaydı; eses oğlan kızın iyiliği için onu terk etmek zorunda kalıyor ve onu sevmediğine inandırıyor. esas kız oğlanın yokluğunda çok acı çekiyor ve kendini dağıtıyor. Bu noktada kızın babası kızını üçüncü çocukla vakit geçirmesini istiyor (spoiler değil bunlar zaten kitabın başında oluyor).
Olayların gelişme şekli ve yaşananlar tamamen farklı olsa da bu şekilde bakıldığında çok benziyor. Tüm bunlara rağmen beğendim ben kitabı
Üçüncü kitabı okumak için sabırsızlanıyorum. Ve en kısa zamanda Kaiden ile tekrar görüşemek üzere diyorum
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Hayal Perest Date: August 21, 2015, 02:26:39 AM
ŞEYTAN TÜYÜ - JULİE JAMES
▲Karakterlerimizi tanıyacak olursak; Cameron, Federal Savcı Yardımcısı, Jack Pallas ise FBI Ajanı'dır. Her şey Cameron'ın Pensiula'da tatile çıkması ile başlar. Kaldığı otel odasından gelen sesler ile uyanır ve aradan geçen bir kaç saatin ardından odadan gelen kadın seslerinin kesildiğini ve kadının ölü bulunduğunu öğrenir.
▲Ama katilin unuttuğu bir detay vardır. Cameron, katili odadan çıkmadan önce arkası dönük bir şekilde kapı deliğinden görmüştür. Cinayeti araştırmak için gelen polislerden biri de hiç sevmediği, hatta köşe bucak kaçtığı Jack Pallas'dır.
▲Jack ile Cameron'ın geçmişte bir bağlantıları vardır. Geçmişte ikisi de aynı olayı çözümlemek için bir araya gelmiş ama sonuç Jack'in sürülmesi ile kapanmıştır. Jack, onu görevinden alıp Nebraska'ya sürdüğü için ona öfkelidir. Ama Jack'in unuttuğu bir şey vardır; hiç bir şey göründüğü gibi değildir.
▲Yıllar sonra tekrar bir araya gelen ikili başta birbirlerinden uzak durmaya çalışsa da aralarındaki tutku gözle görülebilir biçimdedir. Ve kaçınılmaz olan gerçekleşir. Bir yandan katili ararken bir yandan tutkularının esiri olan ikiliyi yeni maceralar beklemektedir.
▲Kitap, kapağından dolayı erotik bir kitapmış gibi görünse de işin bu kısmı çok az yer alıyor. Olayların daha çok FBI kısmını görüyoruz. Tamam birlikte takılıyorlar ama daha çok katil üzerine düştükleri kısımlar kitapta daha fazla yer alıyor. Yani kapağına aldanıp erotik bir kitap diye düşünmeyiniz.
▲Kitap her ne kadar "suçlu yakalama avı" izlenimi verse de komik yanları da bulunuyor. Silas'a gıcık oldum. Siz de okuyunca bana hak vereceksiniz. Collin ve Wilkins'i sevdim. Serinin diğer kitapları da onlar hakkında olacak sanırım.
▲Redaksiyon sıkıntılıydı biraz ama dili gayet akıcı, ee kitap da ciltli olunca tadından yenmiyor.
Çerezlik bir kitaptı. Boş zamanlarınızda keyif alarak okuyacağınız bir kitap arıyorsanız, Şeytan Tüyü'ne şans verebilirsiniz. * * * 4 PUAN * * *
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -Trinity- Date: August 21, 2015, 08:59:28 AM
Bu seriye bayıldım.Normalde birinci kitap çok iyi olur.Serinin ikinci kitabı vasattır.Ama bu seride öyle olmadı.İkinci kitapta ilk kitabı aratmadı.Olaylar
artarak devam etti.Şaşırtmayı başardı ve cinselliğin olmadığı nadir kitaplardan biriydi.Okumak isteyenlere tavsiye ederim.İnşallah 3. kitapta diğerleri gibi olur.
Hayal kırıklığına uğratmaz.
artarak devam etti.Şaşırtmayı başardı ve cinselliğin olmadığı nadir kitaplardan biriydi.Okumak isteyenlere tavsiye ederim.İnşallah 3. kitapta diğerleri gibi olur.
Hayal kırıklığına uğratmaz.
Jael ona benzer bir gülümsemeyle karşılık verdi."Kusura bakma ama tipim değilsin."
"Sen kimsenin tipi değilsin,"dedi Hazael."Ah bir dakika.Sözümü geri alıyorum.Kılıcım seni daha yakından tanımak istediğini söylüyor.
"Sen kimsenin tipi değilsin,"dedi Hazael."Ah bir dakika.Sözümü geri alıyorum.Kılıcım seni daha yakından tanımak istediğini söylüyor.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Tourniquet Date: August 21, 2015, 06:13:57 PM
Puanım; 2/5
Kitabı beğenmeyen bir benim sanırım. Cidden çok sıkıldım okurken ya. Neredeyse hiç bir şey olmadı kitapta. Sonuna doğru biraz hareketlenecek gibi oldu orada da kitap bitti ikinci kitaba kaldı. Ben sanırım büyük beklenti ile başladım o yüzden hayal kırıklığına uğradım. Tamam Bishop iyi bir karakter ama beni pek etkileyemedi. Ondan daha güçlü ve daha aşık, daha mükemmel karakterler okuduk sonuçta.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: August 21, 2015, 06:50:16 PM
Kitap hakkında ne diyeceğimi pek bilemiyorum.Önce kötü yönlerinden bahsedeyim sonra da biraz öveyim kitabı.Kurgu çok dağınıktı.Hani konuya
giripte akıp giden bir hikaye yok.Bir kitapta iki ayrı çifti anlatmış yazar.Tam birinin hikayesine adapte olunca öbürüne geçiş yaptı.Bu yüzden de dikkatiniz
dağılıyor.Bir cümleyle anlatılabilecek şeylerin bir paragraf sürmesi,üstüne bir de devrik cümleler ve anlatım bozuklukları kitaptan soğutuyor.Karakterlerin
kararsız duruşlarına da pek ısınamadım.Sert adamlar birden bire aşık ve romantik oluverdi.Özellikle de Kristy ve Bradley çiftinin birdenbire aşık,kavuşmuş ve
mutlu olmalarına bir anlam veremedim.Gelelim kitabın iyi taraflarına.Konu güzel,okudukça yeni sürprizlerle karşılaşıyorsunuz.Yan karakterler oldukça
sevimli.Berbat bir kitap diyemiyorum ama mutlaka okuyun da diyemem.İki ayrı kitapta daha derli toplu yazılsaymış daha güzel olurmuş diye düşünüyorum.
giripte akıp giden bir hikaye yok.Bir kitapta iki ayrı çifti anlatmış yazar.Tam birinin hikayesine adapte olunca öbürüne geçiş yaptı.Bu yüzden de dikkatiniz
dağılıyor.Bir cümleyle anlatılabilecek şeylerin bir paragraf sürmesi,üstüne bir de devrik cümleler ve anlatım bozuklukları kitaptan soğutuyor.Karakterlerin
kararsız duruşlarına da pek ısınamadım.Sert adamlar birden bire aşık ve romantik oluverdi.Özellikle de Kristy ve Bradley çiftinin birdenbire aşık,kavuşmuş ve
mutlu olmalarına bir anlam veremedim.Gelelim kitabın iyi taraflarına.Konu güzel,okudukça yeni sürprizlerle karşılaşıyorsunuz.Yan karakterler oldukça
sevimli.Berbat bir kitap diyemiyorum ama mutlaka okuyun da diyemem.İki ayrı kitapta daha derli toplu yazılsaymış daha güzel olurmuş diye düşünüyorum.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Ckmksm Date: August 22, 2015, 01:31:38 PM
Keşke Senden Nefret Edebilseydim - Lucy Christopher
Puanım:10/10!
Uzun süredir bir kitap beni bu kadar duygulandırıp ağlatmamıştı.O iki damla yaş kitabın son sayfasına karışıp giderken bu kitabın ne kadar değişik olduğunu ve iyiki de okumuş olduğumu düşünüyordum.
Öncelikle biraz konuya değineceğim.Gemma ve ailesi havaalanına seyahat için gelirler.Ve Gemma'nın ilgisini bir adam çeker.Bu adam delici buz mavisi bakışlarıyla kendisini izlemektedir.Bu bakışların bir yerden tanıdık geldiğini düşünen Gemma,o gökyüzü mavisi bakışlara kapılır gider.Kısa bir süreliğine ailesinde ayrılır ve kahve almaya gider.Arkasına bir bakar o adamda sıradadır.İşte bir nedenle bu adamla konuşmaya ve beraber kahve içmeye başlarlar.Gemma'nın görüşü bulanıklaşır ve hiçbir şey hissetmemeye başlar.Yarı baygın halde Dünya'nın öbür ucuna, ıssız ucuna gelmiştir.Bir çöldedir ve yanında o adam:Ty.Yürek burkan hikaye işte böyle başlar.
İlk defa bir karakterle aynı duyguları hissettim kitabın her bir satırında.O Ty'dan nefret ederken ben delicesine nefret ettim.Ve o severken ben aşık oldum.Sorunlu bir adam ve bir o kadar mantıklı.Yanlış yoldan, bir kızı onun rahatsız olduğunu zannettiği ve kendisinin nefret ettiği bir şeyden kurtarmaya çalışıyor. Şehirden ve tüm o pialiklerinden.Onu doğaya,kendi yanına getiriyor.Onu korumak için.İşte bu noktada adamın gençliğinde yaşamış olduğu olaylar silsilesinden ötürü böyle davrandığını ve bu yüzden düşünce yapısının yıpranmış olduğunu anlıyoruz.Kötü bir amacının olmadığını.
İşte Gemma öğrenirken bizde öğreniyoruz ve kızla beraber bizimde düşüncemiz,bakış açımız değişiyor.
Kitabın diline bayıldım.Koskoca bir mektup olduğu için kendisi ve ben de ilk defa böyle tarz kitap okuduğum için büyük ihtimalle favorim olmasında en büyük etken kitabın dili.Yazar bütün duyguları okuyucuya geçirmiş.Bu özelliği bir bakımdan Julie Berry'e benziyor.Bir Sır Saklı İçimde kitabının yazarına.
Kitapta beni rahatsız eden sadece bir şey var.Gemma'nın sadece bir gün önce ölesiye nefret ettiği adamdan bir gece sonra ona dokunmayı,onu öpmeyi arzulayacak kadar sevmesini anlamlandıramadım.
Kitabın sonuna da değimip yorumumu bitirmek istiyorum.Galiba kitabı sevmemdeki en büyük ikinci etlen ise o son.Ben kesinlikle böyle bir şey bekleniyordum.İçten içe anlasam da kendime söyşemek istemedim.O kadar umutsuz bitti ki...Ama düşününce başka nasıl bitebilirdi ki?Sonuçta bir adama yazılmış mektubu okuyorsunuz.Bir mektubu.
Ben eminim ki ikinci kere okusam da aynı zevki pardon hüznü alırım bu kitaptan.Bu yüzden okumaktan hiçbir zaman üzülmeyeceğim bir kitap olacak.Ama okuduklarımdan üzüleceğim bir kitap her zaman olacak.İlla her kitap mutlu son olmalı derseniz okumayın.Ama biraz böyle kitaplar da bünyeye alınmalı.Tavsiye ederim.
***
"Beni daha ne kadar tutacaksın?" diye sordum.
Omuzlarını silktin. "Tabii ki sonsuza dek."
***
"Ve eğer merak ediyorsan," diye yavaşça söze başladın, "işte o andı."
"Ne anı?"
"İlk defa seni istediğimi anladığım an. Seni buraya getirmem gerektiğini anladığım an. Sen on yaşındayken değil. O gece. Ondan sonra tüm bunları senin için ayarladım. Her şeyin tamamlandığından emin olmak için çok daha fazla emek harcadım ve seni elimden gelen en çabuk şekilde kurtarmaya çalıştım."
***
"O sırada beni terk ettiğin andan itibaren tek düşünebildiğim sendin.Senin o dairede olmanı istiyordum. Kollarının bedenimin etrafında, yüzünün benimkine yakın olmasını istiyordum. Kokunu istiyordum. Ve bunlara sahip olamayacağımı -olmamam gerektiğini- biliyordum. En çok nefret ettiğim de buydu. Senin belirsizliğin. Beni kaçırdın, hayatımı tehlikeye attın... Ama seni sevdim de..."
***
"Beni ünlü yaptın Ty.Bütün dünyanın bana âşık olmasını sağladın.Ve bundan nefret ettim."
***
"Hem gerçeği kabul edelim,beni çaldın.Ancak hayatımı da kırtardın.İkisinin ortasında bir yerlerde bana çok farklı ve güzel bir yer gösterdin.Bunu hiçbir zaman aklımdan çıkaramam.Seni de oradan çıkaramam.Kendi damarlarım gibi beynimin içindesin."
***
"Bu araziyi hiç kimse satın almadı.Hiç kimse de istemeyecek.Buralar ölü topraklar,yalnız topraklar."
"Benim gibi o halde,"dedim.
"Evet, senin gibi."Dudağının kenarını çiğnedin."İkinizin de kırtarılmaya ihtiyacı var."
***
"Ve birini anladığınızda ondan nefret etmek zordur."
***
"Eğer Londra'da olsaydık,"diye başladım,"tüm bunlardan önce,beni şu an tanıdığın gibi tanımadan önce...Beni yine de kaçırır mıydın?"
Bedenin hareketsiz halde uzun süre kaldın."Evet,"diye fısıldadın.Saçlarımı kulaklarımın arkasına attın."Senden asla vazgeçmem."
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Capella Date: August 22, 2015, 09:02:43 PM
Keşke Senden Nefret Edebilseydim - Lucy Christopher
Puanım:10/10!
Uzun süredir bir kitap beni bu kadar duygulandırıp ağlatmamıştı.O iki damla yaş kitabın son sayfasına karışıp giderken bu kitabın ne kadar değişik olduğunu ve iyiki de okumuş olduğumu düşünüyordum.
Öncelikle biraz konuya değineceğim.Gemma ve ailesi havaalanına seyahat için gelirler.Ve Gemma'nın ilgisini bir adam çeker.Bu adam delici buz mavisi bakışlarıyla kendisini izlemektedir.Bu bakışların bir yerden tanıdık geldiğini düşünen Gemma,o gökyüzü mavisi bakışlara kapılır gider.Kısa bir süreliğine ailesinde ayrılır ve kahve almaya gider.Arkasına bir bakar o adamda sıradadır.İşte bir nedenle bu adamla konuşmaya ve beraber kahve içmeye başlarlar.Gemma'nın görüşü bulanıklaşır ve hiçbir şey hissetmemeye başlar.Yarı baygın halde Dünya'nın öbür ucuna, ıssız ucuna gelmiştir.Bir çöldedir ve yanında o adam:Ty.Yürek burkan hikaye işte böyle başlar.
İlk defa bir karakterle aynı duyguları hissettim kitabın her bir satırında.O Ty'dan nefret ederken ben delicesine nefret ettim.Ve o severken ben aşık oldum.Sorunlu bir adam ve bir o kadar mantıklı.Yanlış yoldan, bir kızı onun rahatsız olduğunu zannettiği ve kendisinin nefret ettiği bir şeyden kurtarmaya çalışıyor. Şehirden ve tüm o pialiklerinden.Onu doğaya,kendi yanına getiriyor.Onu korumak için.İşte bu noktada adamın gençliğinde yaşamış olduğu olaylar silsilesinden ötürü böyle davrandığını ve bu yüzden düşünce yapısının yıpranmış olduğunu anlıyoruz.Kötü bir amacının olmadığını.
İşte Gemma öğrenirken bizde öğreniyoruz ve kızla beraber bizimde düşüncemiz,bakış açımız değişiyor.
Kitabın diline bayıldım.Koskoca bir mektup olduğu için kendisi ve ben de ilk defa böyle tarz kitap okuduğum için büyük ihtimalle favorim olmasında en büyük etken kitabın dili.Yazar bütün duyguları okuyucuya geçirmiş.Bu özelliği bir bakımdan Julie Berry'e benziyor.Bir Sır Saklı İçimde kitabının yazarına.
Kitapta beni rahatsız eden sadece bir şey var.Gemma'nın sadece bir gün önce ölesiye nefret ettiği adamdan bir gece sonra ona dokunmayı,onu öpmeyi arzulayacak kadar sevmesini anlamlandıramadım.
Kitabın sonuna da değimip yorumumu bitirmek istiyorum.Galiba kitabı sevmemdeki en büyük ikinci etlen ise o son.Ben kesinlikle böyle bir şey bekleniyordum.İçten içe anlasam da kendime söyşemek istemedim.O kadar umutsuz bitti ki...Ama düşününce başka nasıl bitebilirdi ki?Sonuçta bir adama yazılmış mektubu okuyorsunuz.Bir mektubu.
Ben eminim ki ikinci kere okusam da aynı zevki pardon hüznü alırım bu kitaptan.Bu yüzden okumaktan hiçbir zaman üzülmeyeceğim bir kitap olacak.Ama okuduklarımdan üzüleceğim bir kitap her zaman olacak.İlla her kitap mutlu son olmalı derseniz okumayın.Ama biraz böyle kitaplar da bünyeye alınmalı.Tavsiye ederim.
***
"Beni daha ne kadar tutacaksın?" diye sordum.
Omuzlarını silktin. "Tabii ki sonsuza dek."
***
"Ve eğer merak ediyorsan," diye yavaşça söze başladın, "işte o andı."
"Ne anı?"
"İlk defa seni istediğimi anladığım an. Seni buraya getirmem gerektiğini anladığım an. Sen on yaşındayken değil. O gece. Ondan sonra tüm bunları senin için ayarladım. Her şeyin tamamlandığından emin olmak için çok daha fazla emek harcadım ve seni elimden gelen en çabuk şekilde kurtarmaya çalıştım."
***
"O sırada beni terk ettiğin andan itibaren tek düşünebildiğim sendin.Senin o dairede olmanı istiyordum. Kollarının bedenimin etrafında, yüzünün benimkine yakın olmasını istiyordum. Kokunu istiyordum. Ve bunlara sahip olamayacağımı -olmamam gerektiğini- biliyordum. En çok nefret ettiğim de buydu. Senin belirsizliğin. Beni kaçırdın, hayatımı tehlikeye attın... Ama seni sevdim de..."
***
"Beni ünlü yaptın Ty.Bütün dünyanın bana âşık olmasını sağladın.Ve bundan nefret ettim."
***
"Hem gerçeği kabul edelim,beni çaldın.Ancak hayatımı da kırtardın.İkisinin ortasında bir yerlerde bana çok farklı ve güzel bir yer gösterdin.Bunu hiçbir zaman aklımdan çıkaramam.Seni de oradan çıkaramam.Kendi damarlarım gibi beynimin içindesin."
***
"Bu araziyi hiç kimse satın almadı.Hiç kimse de istemeyecek.Buralar ölü topraklar,yalnız topraklar."
"Benim gibi o halde,"dedim.
"Evet, senin gibi."Dudağının kenarını çiğnedin."İkinizin de kırtarılmaya ihtiyacı var."
***
"Ve birini anladığınızda ondan nefret etmek zordur."
***
"Eğer Londra'da olsaydık,"diye başladım,"tüm bunlardan önce,beni şu an tanıdığın gibi tanımadan önce...Beni yine de kaçırır mıydın?"
Bedenin hareketsiz halde uzun süre kaldın."Evet,"diye fısıldadın.Saçlarımı kulaklarımın arkasına attın."Senden asla vazgeçmem."
Off bu kitabı okumayı çok istiyorum ama dram bana iyi gelmiyor malesef.
Yormun çok hoştu teşekkür ederim. Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Ckmksm Date: August 22, 2015, 09:32:05 PM
@Capella
Asıl ben teşekkür ederim canım.Aslında bu kitap neden bu kadar ünlü değil hiç anlamıyorum.Zira beni çok etkiledi.Seninde canın biraz bu tarz kitap çekerse kesinlikle tavsiye ederim canım
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Tourniquet Date: August 22, 2015, 10:49:17 PM
Puanım 3.5/5
Cameron eyalet savcı yardımcısı ve bir gece kaldığı otelde, yan odadan gelen seslerden rahatsız oluyor ve otel güvenliğine haber veriyor. Bu seslerin ilk başta seks sesleri olduğunu düşünürken aslında yanda bir cinayet işlendiğini ortaya çıkıyor. Ve bu davaya Cameron'un geçmiş kariyerini mahvettiğini zanneden FBI ajanı Jack var. Kitap böyle başlıyor.
Ben beğendim. Çok mükemmeldi diyemem ama okuduğum için memnunum. Bittiğinde yüzünüzde bir gülümsemeye neden oluyor. İçinde rahatsız edici bir cinselliğin olmadığı okurken hem heyecanlandıran hem eğlendiren bir kitap. Cameron ve Jack çiftine bayıldım resmen. Ben kendi kendine ayakta kalabilen kadın karakterlere bayıldığım ve Cameron da tam olarak öyle olduğundan kitabı daha bir sevdim. Kitap da saçma ayrılıklar kaprisler yok ve bu çok hoşuma gitti. Çabuk biten okurken sizi yormayan ve ilk sayfadan itibaren sizi içine çekecek bir kitap. Kesinlikle tavsiye ederim.
