Kitap Yorumları Buraya.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Sanem. Date: October 03, 2015, 05:20:45 PM

Şampiyon - Marie Lu (Efsane Serisi #3)
Puanım:8/10!

Hayırrrrr,böyle bitmemeli!Daha fazla June ve Day okumak istiyorum o sondan sonra,daha fazla.DAHA FAZLA!
Tamamdır okuyucuya heyecan tohumları serpiştirildi,biraz bekletip konuyu özet geçelim.😂😈
*Konuyu anlatırken ilk kitaplar hakkında spoiler elimde olmadan verebilirim herkes gibi*
Deha'nın o sonundaki ayrılma sahnesinden sonra ikilimizin yolları epey bir süre boyunca kesişmez.Day hem kardeşiyle hem de kendi sağlığıyla uğraşmaktadır ve bununla birlikte halk tarafından tanınmamaya çalıştığı için gizlenme konusunda çok titiz olması gereklidir.
June ise Seçmen Primo'nun kendisine teklif etmiş olduğu ve Day'in de onayladığı bir görev olan Princeps Adaylığı'na kendi ismini de yazdırır.Artık 3 adaydan birisidir.
İşte tam bu noktalarda Koloniler sınırında bir veba yayılır.Bu, Eden'ın bir zamanlar sınırda dolaştırılmasında dolayı yayılan bir veba türüdür.Ve Koloniler bunun yüzünden bir savaş başlatır.Hem de arkalarındaki büyük bir destekle...Cumhuriyet'in yıkılması an meselesidir ve bizlerde Cumhuriyet'in bu kötü anlatına tanık oluyoruz.
*Tamam sakince devam edebilirsiniz.Tabi bir dahaki uyarıya kadar*
Bu kitaba yaklaşık 2 hafta önce başladım,ve yeni bitirebildim.Neden mi? Tabi ki okul ve benim başlarda bu dünyaya tekrardan ısınamamış olmam.Zira bundan önceki okuduğum kitap beni darmaduman etmiş ve bir türlü kafamı bu kitap üzerine toplayamamıştım.1 haftada son 60 sayfaya kadar gelebilmiş ve bu sefer de okul çıkmıştı başıma.İşte böyle yani,yoksa sevmediğimden değil bu kitabı.
Kitabı sevdim ama...Neyse bu "ama" olayını spoiler vererek açıklayacağım birazdan.Şimdilik devam.
Bayıldığım bir seri sonu değildi ama mutlu sonla bitiyor.Aslında biraz daha devamını, başta da belirttiğim gibi okumayı çook ama çook isterdim.Zira ikilimiz merak uyandırıcı bir şekilde bitmesini sağlıyor,e bizde elimizde olmadan birazcık duygusal,gözler dolu bir şekilde bitiriyoruz kitabı.
Kitabın içinde çok sıkıldığım ve sinirlendiğim yerler oldu ki bunlar da puanı kırmama neden olan olaylardan birincisi.
İkincisi ise bizi o "ama" olayına götürüyor.Bu da şu aşağıdaki uyarıya.
*********SPOİLER*********
Benim anlamadığım olay şu;Cumhuriyet halen aynı Cumhuriyet.Deha'dan sonra değişen bir şey olmadı(toprakları saymazsak).Ben daha farklı bir şeyler bekliyordum.Misal,Koloniler'in yıkılması gibi.Ama yok öyle bir şey olmadı.Sadece Koloniler'le aralarında her zaman sürecek bir tatsızlık ortaya çıktı.Cumhuriyet'in değiştiği hakkında daha çok şey duymak isterdim.Refah seviyesinin artmasını,toplumun daha özgür bir hale gelmesini gibi...Bu kitapta sadece şunlar oldu;Day iyileşti,başlıca kötü tutsaklar öldü,halk kendini savundu,Day June'u unuttu,Eden yüksek mertebelere ulaştı ve Tess en sonunda kendine gelebildi.İşte o 350 küsür sayfada bunları gördük.Bu olaylar Deha kitabında da anlatılıp bitirilebilirdi.Tabi ki birazcık saçma olacaktı zira Cumhuriyet adına halen bir şey yapılmış olmayacaktı.Yani bu olanlar sadece Cumhuriyet'in Seçmen değiştirmesiyle halledilmiş gibi oldu.
Umarım anlatabilmişimdir.
He şunu da ekleyeyim.June ve Day'e sinir kapıyorum ikinci kitabın sonundan beri.Hep bir "seni seviyorum ama benden uzak durmalısın,ben kötüyüm" modundalar.Bu modda daha çok June olduğu için sitemlerimin çoğu June'a.
Şimdi biraz daha rahatladım sanırım.
*********SPOİLER SONU*********
İşteee,bu kadar idi yorumum.Okunabilir, kaliteli bir seri.Ama favorim değil.Başlayanlara önerilir.

***
"Sadece sesi bile June'un önümde duran görüntüsünü yaratmaya yeterdi,sanki onunla bu sokakta tesadüfen karşılaşmışız gibi.Lütfen o olmasın.Lütfen o olsun."
***
"Merhaba," dedi. "Ben Daniel."
"Merhaba," diye yanıtladım. "Ben June."
***
"Bana bir seferinde sokak adın olarak neden Day'i seçtiğini anlatmıştın. Her yeni sabahla birlikte her şey tekrar mümkündür, değil mi?"
"Bazen güneş daha erken batar. Günler sonsuza kadar sürmez, bilirsin. Ama elimden gelen en iyi şekilde mücadele edeceğim. Sana bunun sözünü verebilirim."
***
"Zaman bütün yaraları iyileştirirdi.Fakat bunu değil.Henüz değil."
***
"Yüzünü bir anlık görmek ellerimi titretti;onun gerçekten ne kadar güzel olduğunu,gözlerinin nasıl da vahşi ve dinginlenemez baktığını,bütün bu zarafetin içinde bile ne kadar özgür olduğunu unutmuş muydum?"
***
"...çünkü o Cumhuriyetti,bizim ışığımızdı."
***
"Önümde Lake'in sokaklarında yaralarımı saran,bütün varlığıyla ailesini koruyan,her şeye rağmen yanımda olan,ışık ve kahkaha dolu,yas,öfke ve arzu dolu,kaderi sonsuza kadar kederimle iç içe geçmiş olan çocuk duruyordu."
***
Yumuşak bir sesle,"Bu dünyaya milyarlarca insan gelip gidecek,"dedi,"ama sana benzeyen bir kişi bile olmayacak."
***
"Bizi ezmekle tehdit eden problemler bizi hayatta kalabilmek için birbirimize çaresizce, nefes nefese tutunacak kadar zayıflatmış mıydı?"

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: October 04, 2015, 04:40:22 PM

Lütfen biri bana açıklama yapsın. Karanlık elementler serisi Zayne ve Layla aşkı üzerinden mi devam edecek? Eğer öyleyse ilk kez J.L.A’nın bir serisini yarım bırakacağım. Kitap bana işkence çektirmek için yazılmıştı sanki. Zayne sinirlerimi bozmaktan başka hiçbir işe yaramadı. Bana kalırsa pekte bir şey becermediği ortada. Of yorum boyunca sadece ona olan nefretimden bahsetmek istiyorum Sinirden Ölüyorum.

İlk kitabı okuyanlar bilir. Roth’un yaptığı fedakârlıkları ve Layla ile yakınlaşmalarını. Bu kitap ise resmen Roth’a yapılmış haksızlıklar silsilesiydi. Her sayfada gerçekleşen bir olay vardı. Ve o olaylar olurken Layla’yı yalnız bırakmayan ve yardım eden bir adet prens (Roth). Zayne kafa karıştırmaktan ve iğrenç bir babaya sahip olmaktan başka hiçbir işe yaramadı. Okuyacak olanlara dikkat, benim gibi Roth hayranıysanız bu kitap size iyi gelmeyecek. Çünkü Zayne ve Layla yakınlaşması son safhadaydı!
Bunlar dışında her şey daha da merak uyandırıcı ve heyecanlıydı. Özellikle son sayfadaki büyük bomba! –ıyy Zayne ağzından yazılan sahneden bahsetmiyorum tabi ki! Evet, öyle 2 3 sayfalık bir kısım mevcut maalesef- İlk sayfadan son sayfaya kadar ne olacak sorusu yedi bitirdi beynimi. J.L’nın dilini artık biliyorsunuzdur. O yüzden o konulara girmiyorum. Öyle bir sahne var ki benim birkaç damla gözyaşıma laik bir sahne. Onu alıntı olarak bile paylaşmayacağım. Ama Roth beni kendine tekrar tekrar âşık etti. Layla kimmiş bana gel diyesim var 
Diyecek birçok şey var ama alıp okumanız yerinde olur çünkü diğer kitaplardan bir daha farklıydı bana göre. Ciddi anlamda kafam karışık. Sırlar, çirkinleşen insanlar yüzünden biraz daha umutsuz bir hava yayılmıştı kitaba. Birde 500 sayfalık bir kitap görüntüsüne sahip değildi elime aldığımda şaşırmıştım. Kapağı da sevemedim. Kafamdaki karakterler onların yakından bile geçmiyor. Diğer kitap daha fazla Roth olacaksa çabuk çıksın deyip noktayı koyuyorum. 

‘Aşk, kontrol etiğinizi ve anladığınızı sandığınız tuhaf bir yaratıktı ama sonra bunun sadece görünüşte böyle olduğunu keşfediyordunuz. Ayrıca, o kadar çok farklı türde aşk vardı ki ve Ruth’un hangi türe girdiğini bilmiyordum.’

Bambi bir adamı yedikten sonra;

“Bambi şimdi nerede?” diye sordu Zayne yorganın göğsümü ve göbeğimi örttüğü yere bakarak.
“Üzerimde.”
Tek kaşını kaldırdı. “Şu anda görünmez mi?”
Gülümsedim. “Bacağıma sarılmış duruyor. Galiba saklanıyor.”
“Belki de midesi kötüdür.” Öldüm Gülmekten.

Dirseklerimin üzerinde doğruldum. “Cehenneme… Patronuna karşı mı geleceksin?”
Omuz silkerken ağzı kulaklarına vardı. “Evet.”
“Bunu neden yapasın ki?”
Göz göze geldik. “Nedenini biliyorsun. Derinlerde bir yerde biliyorsun.” Roth… Öptüm.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: sanane_61 Date: October 04, 2015, 07:49:42 PM
@as
Berfincim ya bu seriye başlamayı düşünüyordum ama yorumundan sonra biraz askıya almaya karar verdim galiba Zuhahaha

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: October 04, 2015, 08:04:17 PM
Mervecim aslında okumanı isterim Roth mu Zayne mi diyeceksin merak ettim şimdi Hehehe

Ama madem bu kadar beklemişsin 3.kitapta çıksın öyle oku çünkü sinir etti 2.si okuduğum yorumlara göre 3 istediğim şekildeymiş -evet spoiler aldım tutamadım kendimi Utandım.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: sanane_61 Date: October 04, 2015, 09:48:20 PM
Dex yayınları pek hızlı çıkarmıyor serileri ama dediğin bu kadar beklediysem o zaman 3. Kitap daha güzel olacak o zaman bekleyeyim biraz daha bu arada kitapları alırım bende Zuhahaha

Ahahah spoiler aldın demek iyi yapmışsın bende yapıyorum çok merak ettiklerimde Öldüm Gülmekten.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Hayal Perest Date: October 05, 2015, 01:34:13 AM

PAMUK ŞEKER - SİNEM AKÇA

Yazarın Böğürtlen Yayınlarından çıkan "Bana Şans Dile" kitabına Okuma Etkinliği düzenlemiştik. Bana Şans Dile'yi okuduktan sonra yazarın diğer kitaplarını da okumaya karar vermiştim. Bugünde Kadınca Aşk serisinin ilk kitabı olan Pamuk Şeker kitabını yorumlayacağım. Yorumum birazcık spoiler içerebilir. O yüzden yorumumu okumadan önce ön bilgi vereyim dedim.
Bana Şans Dile yorumuma göz atmak için; TIK TIK!
Sinem Akça Söyleşisini okumak için; TIK TIK!

Gelelim Pamuk Şeker yorumuma.. Kitabımızın ana karakteri Yasemin, özel bir şirkette bilgisayar mühendisi olarak çalışıyor. Ama bencil, hiç bir işten anlamayan gıcık patronu Nazife Hanım başına bela olmuş durumda. Kadın hiç bir şeyden anlamadığı gibi her şeye burnunu sokuyor ve böyle giderse şirketi iflas edecek duruma gelecek. Her neyse.. Nazife Hanım'a daha fazla katlanamayan Yasemin işinden istifa ediyor ve soluğu annesinin yanında alıyor.

Bu süreçte Yasemin kendinden yaşça büyük olan Metin ile beraber. Metin 51 yaşında, evli bir iş adamı. Ama bu durum Yasemin'i rahatsız etmiyor. Çünkü Metin karısı ile ayrı yaşıyor. Bu arada Yasemin 31 yaşında. Ve Yasemin'in Metin'le birlikte olduğundan çevresindeki herkesin haberi var. Annesi ve arkadaşları bu duruma karşı çıksa da Yasemin'in Metin'e olan tutkusu ağır basıyor ve bir 10 yılını bu adam için harcıyor. Peki sonunda ne elde ediyor? Koca bir sıfır! Bundan sonrası spoiler olacağı için bu konuda daha fazla konuşmayacağım.

Kitapta Yasemin'in annesi ile beraber yaşadığını görüyoruz. Babasından bahsedilmiyor. Benim tahminim ya öldü ya da bunları bırakıp gitti. Artık orasını bilemeyeceğim ama merak ettiğim konulardan biri bu. Diğer bir konu ise Yaren. Yasemin'in yakın arkadaşı. Bana Şans Dile'de kendisinden bahsedilmediğini hatırlıyorum. Yazarımız onun için de bir kitap yazar mı bilinmez ama ben Yaren'in de hikayesini okumak isterdim.

Ve kitabın can damarı Didem! Onsuz hiç olur mu? Didem, yine aynı Didem. Bencil, egosit ve sinir bozucu bir karakter. Bana Şans Dile'yi okuduysanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. Kitapta sizi hayattan soğutan iki karakter mevcut. Biri Nazife, biri de Didem. Okurken beni uyuz ettiklerini söylemeden geçemeyeceğim. Yasemin iyi dayanmış bunlara, kız da artık nasıl bir sabır varsa.. Zuhahaha

Bana Şans Dile'de Yasemin'in Erhan ile evlendikten sonraki yaşamını okuyoruz. Pamuk Şeker'de ise Yasemin'in Erhan'dan önceki hallerini okuyoruz. Ben iki kitapta da iki farklı Yasemin okudum. Pamuk Şeker'deki Yasemin, falcılara fal baktıran, har vurup harman savuran bir karakter. Bana Şans Dile de öyle değildi. Erhan'ın hayatına girmesiyle Yasemin kendinde köklü bir değişiklik yapmış.

Yasemin'in Erhan ile karşılaşması ise bir bankada gerçekleşiyor. Yasemin tam bankadan çıkacakken Erhan'da içeri girmek üzere iken çarpışıyorlar ve Yasemin yerle bütünleşmiş bir durumda oluyor. Erhan ise oldukça asabi. Yasemin'den özür dilemeden hatta arkasına bile bakmadan çekip gidiyor. Yani kısaca öküzlük yapıyor diyebiliriz. Tabi bu son karşılaşmaları olmuyor. Hayat onları bir çok kez bir araya getiriyor. Erhan'da evli ve başarılı bir iş adamı. Aynı Metin gibi yani. Çevresinden yine ret cevapları alırken Yasemin bunlara da kulak asmıyor ve Erhan ile kendine bir şans veriyor. Pamuk Şeker'de hayat ona bütün kapılarını kapatmış olsa da yeni yollar arayan bir kadının hikayesini, yolculuğunu okuyoruz.

Sinem Akça, Bana Şans Dile kitabından sonra takip edeceğim Türk yazarlar arasına girdi. Yazarın kalemini başarılı buldum. Okurken sizi sıkmayan bir kalemi var. Anlatımı eğlenceli.. Okurken size keyifli dakikalar yaşatıyor. Her ne kadar beni uyuz eden kişi ve durumlar olmuş olsa da ben kitabı sevdim. Tavsiye konusuna gelecek olursak; size keyifli dakikalar yaşatacak bir kitap arıyorsanız Pamuk Şeker'e bir şans verebilirsiniz..

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Bendis Date: October 05, 2015, 09:49:23 AM

Aşkın Ritmi - Kylie Scott

Çok güzel bir romantik komedi, okurken hiç sıkılmadım. Bazı sahneleri biraz uzatıp abartsalar da Rock Yıldızlarının olduğu bir kitapta normal sanırım diyerek eleştirmekten vazgeçiyorum. Sonuçta "Günahkarlar Turnede" serisi ile kıyaslayacak olursak bu seri pembe dizi kalır Zuhahaha

Malcolm'un bir bir süredir alışılmadık şekilde sessiz ve ani sinir atakları geçirmesi, durup dururken sessizleşmesi grup üyelerini tedirgin etmeye başlar. Partiye davetsiz katılan Anne Rollins, Malcolm'un radarına takıldığı an hayatının seyiri değişmeye başlar.

Malcolm inanılmaz komik, eğlenceli ve çok tatlı. Olur olmadık esprileri ve umursamaz kişiliğinin altındaki pamuk şekeri kalbiyle çok eğlenceli bir karakter. Malcolm'cuğumun tek kötü yönü aşırı egosu Öldüm Gülmekten.

okudukça anlayacaksınız. Hatta alıntılara bir cümleyi ekleyeyim daha güzel ifade etmiş olurum Öldüm Gülmekten.

Anne ise hayata biraz erken atılmak zorunda kalmış ve anne-babasının yapması gereken görevleri yerine getirmesi, kardeşi Lizzy'e sahip çıkması ile güçlü bir karakter.

Denk gelirseniz okumanızı tavsiye ederim. Serinin devamını Yabancı Yayınları umarım çıkarır. Lizzy ve Ben yada Jimmy ve Lena bu ikililerden birisi lütfeen Zuhahaha

Kitapta Malcolm uzun sarı saçları ile tasvir edilmiş ama kapaktaki eleman bildiğin asker traşını anımsatıyor. Serinin birinci kitabı Aşkın Müziği'nde de durum böyleydi. Umarım buna biraz daha dikkat ederler.

“Biliyorum, biliyorum. Benim ihtişamıma kıyasla o hiçbir şey.” Parmakları parmaklarımı okşadı ve bakışları yumuşadı. “Ama sadece meraktan soruyorum, alnına ismimin dövmesini yaptırmak konusunda ne düşünürsün?” Öldüm Gülmekten.

---***---

"Mal'le buradaki yaşantım bir lunapark treni gibiydi. Korkutucuydu, heyecan vericiydi. Koşullar ne olursa olsun, bu zamanın tadını çıkaracaktım." Şeklimi Koyarım.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: October 05, 2015, 01:00:25 PM

Salı Kadınları kitabında,yıllık yolculuklarını Judith için yapan beş çılgın kadın,bu seferde Eva'nın babasını bulmak için bir haftalık perhiz yolculuğuna

çıkıyorlar.Bu bir haftada yine her biri kendi içsel yolculuklarını yapıyor;hem bir kaç kilodan hem de yanlış kararların yüklerinden kurtuluyorlar.Yer yer

gizem,bazen de bol kahkahayla okuması keyifli bir kitap.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Hayal Perest Date: October 05, 2015, 04:14:34 PM

PERİ MASALIM - SİNEM AKÇA

Pamuk Şeker'de Yasemin'in Erhan ile tanıştığına şahit olmuştuk. Peri Masalım'da ise onunla geçirdiği zamana tanık oluyoruz. İlk kitapta işsiz kalan Yasemin, Peri Masalım'da Erhan'ın aracı olması ile kendine bir iş buluyor. Bu sırada Erhan ile işleri iyice ilerleten Yasemin, nikah masasına oturmaya çok yakın. Ama bir pürüz var. Metin! Yasemin, Metin ile olan ilişkisini hala kesmemiş durumda ve Erhan ile ilişkilerinin daha başında Metin ile buluşup birlikte oluyor. Evet, Erhan'ı aldatıyor. Bunun yapmasının sebebi ise Erhan'ında diğerleri gibi olacağını ve onu oyalayacağını düşünmesi. Ama işler istediği gibi gitmiyor ve Erhan ona sahip çıkıyor. Yasemin ise gün geçtikçe Erhan'a daha çok bağlanıyor ve onu aldattığı için çok pişman..

Yasemin, Erhan'a aşık olduğunu anladığında Metin ile tüm bağını koparmaya karar veriyor. Metin ile yüz yüze bir görüşme planlayıp onunla konuşmak istiyor. Bunu telefonla da halledebilirdi dediğinizi duyar gibiyim. Ama Yasemin, Metin'in tepkisinden çekindiği için onunla yüz yüze konuşup Metin defterini tamamen kapatmak istiyor. Tabi işler yine planladığı gibi gitmiyor ve her şey tepe taklak oluyor. Erhan ile nikah masasına oturmaya çok yakın değişmiştim ya, işte her şey yerle bir oluyor ve Yasemin tabiri caizse dımdızlak ortada kalıyor.

İlk kitapta Yasemin'in babasına ne olduğunu merak ediyordum. Peri Masalım da cevabımı almış oldum. Yasemin'in babası -adı her neyse- yıllar önce vefat etmiş. Yasemin'in babasına biraz daha fazla yer verilmesini isterdim. Adamın öldüğü dışında iç bir şey bilmiyoruz. Her neyse.. Bana Şans Dile'de pek de sevmediğimiz Fırat karakteri burada bizlere merhaba diyor ve Elif ile bir ilişkiler Peri Masalım da şekillenmiş durumda.

Beni katlanamadığım hatta beni katil edecek olan karakter Didem'e gelelim. Kızın hiç affı yok. Dediğim dedik çaldığım düdük. Bencilin önde gideni. Okurken Yasemin nasıl katlanıyor buna derken buldum kendimi. Ben olsam sabredemezdim. Bir de Didem karakteri gerçek hayatta olan, yaşayana bir canlı olduğu için insan okuduklarına inanamıyor. Kitapta böyle ise gerçek hayatta düşünemiyorum diyor. Ne diyeyim, Allah çevresindekilere bol bol sabır versin. Didem ile işleri çok. Çekilecek gibi değil ama neyse..

Didem bu kadar yaka silktiren bir karakter ama okurken beni şaşırttığını söyleyebilirim. Hani kızı boğacak duruma geldiğim anda öyle bir şey yaptı ki şaştım kaldım. Didem Hanım'dan hiç beklenmeyecek bir davranış söz konusu.. Demek ki neymiş, Didem Hanım'da istediği zaman çok anlayışlı biri olabiliyormuş. Keşke hep böyle olsa.. Zuhahaha

Şimdi gelelim Erhan'a.. Yok böyle bir karakter. Tamam biraz eski kafalı biri olabilir ama her kadının hayallerini süsleyen erkeklerden biri bence. Sevdiğini kadının üzerine düşmesi, dürüst olması, hiç bir masraftan kaçınmaması... bu liste böyle uzar gider.. Öyle anlayışlı bir adam Erhan. İnsanı kendine hayran bırakıyor. Okurken "bende bir Erhan istiyorum ulenn!" derken bulabilirsiniz kendinizi.. Ben çok sevdim.. ♥ Bir de Erhan karakteri gerçek hayatta olan bir karakter. Satırlarda okuduğumuz hayran olduğumuz adam gerçek hayatta yer alıyor. Böyle adamların varlığının bilinci insanı hayal kurmaya itebiliyor ama her neyse.. Allah herkese bir Erhan nasip etsin diyorum. Zuhahaha

Yasemin'in Metin ile olan ilişkisini bir türlü bitirememiş olmasına ve üstüne Erhan'ı aldatmasına sinir oldum. Kitabın başında Yasemin'e o kadar uyuz oldum ki "ağzına kürekle vururum senin" derken buldum kendimi. O derece illet etti beni kendinden.. Ama tabi sonlara doğru Yasemin'e olan bütün sinirim gitti, hatta ona üzüldüğümü bile söyleyebilirim. Erhan, malum olaydan dolayı Yasemin'i tek kalemde sildi attı diye düşünmüştüm ama düşündüğüm gibi olmadı.. Anlayacağınız Peri Masalım'ız mutlu sonla bitti.

Zaman zaman bazı olay ve kişiler beni sinir etmiş olsa da kitabı sevdim. Sinem Akça'nın kalemini seven herkese de öneriyorum. Ve diyorum ki; Sinem Akça'nın yeni kitabını ne zaman okuyoruz? ♥ ♥ ♥

* * * 4 PUAN * * *

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: October 05, 2015, 11:20:42 PM

Kitabın ilk yarısında çok sıkıldım ama yarısından sonrası şaşırtıcı bir şekilde güzeldi.Yazarın daha önceki kitaplarını beğendiğimi hatırlıyorum.Bu

kitabına da tereddütsüz başladım ama başları çok yavaş ilerledi.Bir serinin 2. kitabıymış ama 1. okunmadan da okunabilir.Çünkü Yedi Gece kitabındaki

karakterlerden çok az bahsediliyor.Genevieve,babasıyla yaşayan,antikalara meraklı,kendince akademik bir başarı elde etmeye çalışan bir genç

kadın.Richard,hayatından en nefret ettiği şeyden,yani piç damgasından kurtulmak,sosyeteye kendini ispat etmek için,Genevieve'de bulunan değerli bir broşu

almak için gizlice onun hayatına sızmaya çalışıyor.Kadının satmaya yanaşmadığı broşu,onu baştan çıkararak elinden almayı planlıyor.Ve kitap ilerledikçe kim

kimden neyi çalıyor birbirine karışıyor. Hehehe

İlk başları atlatabilirseniz bence okunabilir bir kitap. Göz Kırp.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: October 06, 2015, 08:06:11 PM

Ne yaptın be kadın! Ve Aman tanrım 18 (17) yaşındaki bu iki çocuk nasıl bu kadar olgun olabildiler. Ve tekrar bir şaşırma ifadesiyle, o kurgu diyorum. Colleen Hoover favori yazarım olmuştu Çirkin Aşk ile. Bu kitaptan sonra favoriden de ilerisi olunabileceğini kanıtladı. 
Sky, sıradanın tam tersi olan bir yaşama sahip. Teknolojiden annesi yüzünden uzak durmuş. Hatta uzak durmak hafif kalır. Evlerinde televizyon yok, cep telefonu yok, bilgisayarı yok yani hayatlarına teknoloji denen bir kavram hiç girmemiş. Tek eğlencesi yan komşuları Six ve koşmak. Ah bir de evde eğitim görüyor-du-. Tüm bunları okurken karşınıza çekingen ve özgüveni düşük bir kız çıkacakmış gibi geliyor değil mi? En azından bana öyle gelmişti. Ama kesinlikle Sky bu saydıklarımın teki bile değil. Okulda karşılaştığı iğrenç tepkileri gayet iyi idare edebilen, zeki ve güzel birisi. Sıkıcı ama yine de bir bakıma sıra dışı olan hayatına Holder bomba gibi düşüyor. İlklerin hepsini yaşatacak çocuk.
Holder, bir içim su. Ama bu görüntünün altında ne fırtınalar var okuyun da siz görün. Anlamlı bakışları, sözleri sanki bana söylenmiş gibi etkiledi. Sky zavallım ne yapsın, bir bakmışlar birbirlerinde uzak duramaz hale gelmişler. Holder da koşmayı seven biri. Bir de düşünmeyi. Cümleleri, sanki karşınızda her şeyi yaşamış görmüş birine ait. Sky ile birbirlerine çok benziyorlardı. Ve sonra, özenilesi ilişkileri öyle bir sırrı ortaya çıkartıyor ki dumura uğradım.
Kitap boyu hangisinde sorun var anlamadım. Holder sorunlu bir tip gibi gelmişti bana. Dengesiz davranışları ilk başlarda sinirlenmeme neden olsa da merak onun önüne geçti. Bir şeyler saklıyormuş hissi fena ağır bastı. Ama yine de böyle bir şeyle karşıma çıkacağını düşünmemiştim.
Dili, arada sırada geçmişe dönük sahneleri, kurgusu ve olayların size yansıtılma biçimi harikaydı. Siz de yaşıyorsunuz olayları onlarla beraber. Kitap sizi alıp götürüyor ve bitirdiğiniz de bir süre daha oralarda dolaşıyorsunuz. Okumayan kaldı mı bilmiyorum ama varsa kesinlikle listenizde ilk sıraya alın. Çünkü ona Laik bir kitaptı.

“Sky,” diye baştan çıkarıcı bir şekilde kulağıma fısıldadı.
“Hareket etmene ihtiyacım var. Buzdolabından bir şey almalıyım.” Gözlerim benden ayırmadan yavaşça geri çekilip tepkimi izledi. Dudaklarında küçük bir gülümseme belirdi, bunu korumaya çalışsa da, gülmeye başladı.
Göğsüne vurup kolunun altından geçtim. “Pisliğin tekisin!”
Gülerek buzdolabını açtı. “Özür dilerim, ama lanet olsun. Benden hoşlandığın o kadar belli ki, sana sataşmamak elimde değil.” Hehehe

“Sky?” dedi kısık bir sesle. “Sana işkence etmeyeceğim, ama buraya gelmeden önce kararımı vermiştim.
Bu gece seni öpmeyeceğim.”
“Neden?”
“Çünkü” diye fısıldadı. “Hissetmemenden korkuyorum.”

“Ya vejetaryensem?” diye sordum salatadaki tavuk göğsüne bakarak.
“Etrafındakileri yersin,” diye karşılık verdi. Öldüm Gülmekten.

“Breckin, bu Holder. Holder erkek arkadaşım değil, ama onu başka bir kızla en iyi ilk öpücük rekorunu kırmaya çalışırken yakalarsam, benim nefes almayan erkek arkadaşım olabilir.” Hehehehe

”Yaklaşık sekiz kilometrelik koşunun ve Holder‘ın üzerimde bıraktığı etkiyi ayırt edemiyordum. İkisi de kendimi oksijensizlikten bayılacakmış gibi hissetmeme neden oluyordu.”

"Nihayet seni bulduğum için minnettar olalım, olur mu?" Kurduğu cümleye güldüm. "Beni arıyormuşsun gibi konuştun."
"Tüm hayatım boyunca seni aradım."

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: October 07, 2015, 01:15:19 PM

İlk yarısı fena değildi.Ama ortalarında olan tuhaf bir olaydan sonra anlatım ve konu çok sıradan bir hal aldı.Serap bir şirkette stajer olarak,yurt

dışından gelen yabancılara rehberlik yapıyor.Omar,Türkiye'ye gezmek için gelen bir arap prensi.İkili görür görmez etkileniyorlar birbirlerinden.Ama hemen bir

ilişki başlamıyor.Bir yakın,bir uzak şeklinde ara ara görüşüyorlar.Sonra Omar,Serap'ın çaılştığı şirkete ortak oluyor.Ondan sonrası pek güzel değildi benim

için.Çok sıradan kız isteme töreni,söz,nişan... şeklinde ilerleyen olaylar hiç bir şey hisettirmedi.Omar karakteri de kitap ilerledikçe daha karizmatik olması

gerekirken,sıradan bir adama dönüştü.Ben tavsiye etmiyorum ama zevkler farklıdır.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -Trinity- Date: October 07, 2015, 02:27:30 PM

ÇIPLAK SIRLAR-LILIANA HART

Kitabı sevdim.Olaylar sessiz bir kasaba olan Bloody Mary'de bir kadının öldürülmesiyle başlıyor.Bu cinayeti çözmek için polis olan Jake'e çocukluk arkadaşı

tıbbi tetkikçi Jaye yardım ediyor.Jake ve Jaye arasındaki atışmalar çok eğlenceliydi. Hehehe

Sürükleyici bir kitaptı.Cinayeti kimin işlediğini tahmin etmeye

çalışıyor insan ister istemez.Hemen ikinci kitaba başlıyorum.Merak ettiğim bazı noktalar var. Göz Kırp.

Kitabı okumak isteyenlere tavsiye ederim. Bravo

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: yelizyeliz Date: October 07, 2015, 10:41:34 PM
Çöl rüyası ni bende beğenmedim çok sıradandı , bence kapak resmi de farklı olmalıydı kapak çok ağır duruyor , konusu çok sıradandı

Bu arada. Colleen Hoover kitap çevirisi yakında varmı kızlar haberi olan var mı?

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: October 09, 2015, 04:08:44 PM

Delphine de Vigan annesi öldükten sonra onun yaşamında bir yolculuğa çıkıyor. Annesinin sırlarını yazmaya, aklındaki soruları bu kitapla cevaplandırmaya çalışıyor. Ve bizi, hezeyan nöbetleri, intiharlar, aşklar, anılar ve mücadelelerle geçen bir hayata tanık olmaya davet ediyor. Sonuçta, bir annenin hem karanlık hem de yumuşak yaşamı Fransa'da şaha eser kabul edilen bu kitapla ortaya çıkıyor.

Yukarıdaki cümleler kitabın tanıtım yazısından bir bölüm.Ve konuyu tam olarak anlatıyor.Ağır,karamsar,yoğun bir kitap.Ama güzel bir kitap.Annenin

hayatından çok,kızının anlama,kendini suçlama,pişmanlık taşıyan cümleleri can yakıcı.Öyle bir anneyle yaşamanın zorluğu tartışılamaz ama yine de yazar

kendini sorgulamadan,keşke demekten kurtulamıyor.Kitabın kapağında siyah olan bölüm süet ve kabartmalı,bana çok ilginç geldi.Kitabın son sayfasında ise o

kapak tamamen anlamlı ve duygusal bir şeye dönüşüyor.Farklı ve yoğun kitapları seviyorsanız,kesinlikle tavsiye edilir.