Yazarın okuduğum ikinci kitabı ve ben çok beğendim. Amaa o çeviri yok muu beni deli etti. Yine de karakterler, olaylar sayesinde katlanılır seviyeye geldi de bitirdim kitabı. Lütfen bize eziyet etmeyin ve şu çeviri işini dikkate alın. En ufak kelime hatası bile olayların seyrini değiştiriyor. Özenli olunması gereken ciddi bir iş en azından yazara saygı olmalı. Ve tabi ki kapak! Orijinalini görünce hüsrana uğradım. Çok mu zor aynı kapağı kullanmak merak ediyorum?
Evet isyan edişim bitti.. Kitaba gelirsek;
Ryan, mükemmel gibi görünen ama aile içinde bir sürü sorun yaşayan yakışıklı beyzbol oyuncusu. Erkek kardeşinin gitmesi ile ailesi onu mükemmeliyetçi davranışlarıyla sıkmakta. Sadece beyzboldan ibaret bir çocuk değil aynı zaman da kalemi kuvvetli bir yazar olabilir. Bunu fark ettikten sonra aslında seçmiş olduğu şeylerin onun kararı olmadığını acı bir şekilde anlıyor. Ah bir de kötü bir özelliği var, İddaa ve hiç bir zaman ikincilikle yetinmiyor. O hep birinci olmalı ama Beth'de tökezliyor.
Beth, geçmişi pek iç açıcı değil. Anne ve babadan yana şansız olanlardan. Yine de noah ve ısaıah açısından şanslı tabi bir de teyzesi var. En azından belli bir sayfaya kadar tek akrabası o sanıyordum. Sonra Sahneye Scott amca çıktı. Ve Beth nasıl davranırsa davransın Scott'un gelmesi iyi şeylerinde gelmesine neden oldu bence. Duvarları var. Güvenini boşa çıkartacak bir sürü insan olmuş hayatında, bu yüzden de sinirli ve kaba davranışlarla insanları kendinden uzaklaştırıyor. Ama o da Ryan'da tökezliyor.
İlk kitabı (Echo ve Noah) benim neznimde geçememiş olsa da güzel bir kitaptı. Üzüldüğüm yerler çok oldu Beth'e sinirlendiğim yerler, geçmişine takılıp kalması ve adım atmaya korkmasına içerlendiğim yerler ama genel olarak hüzünlü bir kitaptı diyemem. Her duyguda eşit ölçüde hakimdi kitaba. Ve sevdiğim bir diğer özellikte her iki ana karakterin bakış açısına da yer veriliyor. Bence bu seriyi okuyun. Diğer kitap Isaiah'ı anlatıyormuş. Onunda hikayesini merakla bekliyorum.
Not: Orijinal kapağı kullandım. Bizde ki kapağı buraya koymaya el vermedi içim.
'Yaşamak, küçük ve sığ bir gölün dibinde zincirlenerek, açık gözlerle ve hava olmadan kıvranmak gibidir.' Beth
'İkinciliklerle ilgilenmiyorum. Hiçbir zaman ilgilenmedim. Hiç bir zamanda ilgilenmeyeceğim. Bu, büyük oynamak isteyenlere yakışır bir tarz değil.' Ryan
Vay be dediğim o sahne;
Şişeyi yağmurun altında tutuyorum ve yağmur sularının doluşunu izliyorum. Yeter kadar dolduğunda şişeyi Beth'e uzatıyorum. Tek kışını kaldırıyor ama şişeyi kabul diyor.
"Bu bizim yağmurumuz Beth. Sana seni sevdiğimi bu yağmurla anlattım ve sen ne zaman benim sözlerimden şüphe duyarsan senden bu şişeye bakmanı istiyorum."
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -minel- Date: June 02, 2015, 06:02:34 PM
Çok güzel bir hikaye .Graham ve Elle'nin yanlış bir e- posta ile başlayan arkadaşlıklarının ve tesadüfler sayesinde tanıştıklarında
yaşadıkları güzel anıların hikayesi anlatılıyor.Aile sevgisi , arkadaşlık ve sevdikleriyle geçirilen anların değeri çok güzel anlatılmış.
Elle ve annesinin yaşadığı zorluklara rağmen küçük şeylerle bile mutlu olmaları çok etkileyiciydi.Yazarın anlatımı o kadar iyi ki insan
okurken çoğu yerde kendini gülümserken buluyor.Kitapla ilgili tek üzüntüm seri olması çünkü bildiğim kadarıyla ikinci kitap daha
türkçeye çevrilmemiş.Keşke yayınevleri seri kitapları ara vermeden çevirse de biz de keyifle okuyabilsek.Kitabı çok beğendim .
Fazla söze gerek yok mutlaka okuyun bana hak vereceksiniz.
--------------
Graham' ı her şeyi riske atmaya değer kılan şey ile diğer kızları dergilerdeki resimlere hayran hayran baktıran şey birbirinden çok farklıydı.
Olay bundan daha basitti .Bu gece onunla oturup bayat cips yemekten mutlu olmasıydı sebep .Sırf istedi diye ona koca
bir şehir çizmiş olmasıydı.İşleri şakaya vuruşu ve gözgöze geldiklerinde gözlerinin ardında uyanan o histi sebep.
Ona yolladığı yüzlerce e- posta ,değerli bir para birimi gibi birbirlerine takdim ettikleri o sözcükler...
Her şeyi riske atmaya değer şey bunlardı...
----------------
‘’Sana yarın e-posta atsam nasıl olur?’’
‘’Bilmem ki. İnternette gezinip kendime mektup arkadaşları edinmek pek âdetim değildir aslında...’’
‘’Ama?’’
‘’Ama vedalar konusunda da pek iyi sayılmam.’’
" Tamam o halde.Hoşçakal yerine sadece merhaba diyeceğim o zaman."
" Bu daha iyi oldu .Ben de şöyle diyorum o halde. İyi sabahlar ! "
" Ama daha sabah olmadı ki ..."
" Maine 'de oldu. "
" Ah doğru.O zaman : N'aber kovboy ! "
" Pek vahşi batılı gördüm sizi.Selamlar efendim ! "
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: degnek Date: June 02, 2015, 10:21:16 PM
okumanızı tavsiye ederim
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -minel- Date: June 03, 2015, 08:12:28 AM
Hadley, hayatının en kötü günlerinden birini yaşıyordu. Babası Londra'da, Hadley'nin tanımadığı bir kadınla evleniyordu ve
düğüne yetişmeye çalışan Hadley uçağını kıl payı kaçırdı. Genç kız, önceleri kadere inanmazdı. Ama havaalanında kısılıp kaldığı o gün
Oliver'la tanışması, Hadley için bir dönüm noktası olacaktı. Çekici ve meraklı Oliver, daha ilk anda Hadley'nin başını döndürdü.
Üstelik iki genç aynı uçakta yolculuk edecekti. Hadley ve Oliver'ın yirmi dört saat içinde geçen hikâyesi, gerçek aşkın
en beklenmedik anda karşınıza çıkabileceğine sizi inandıracak.
(Tanıtım Bülteninden)
-------------
Ben bu kitabı sevmedim.Konusu beni yordu.Bu tür konuları sevmiyorum.Anne babanın ayrılması - annesini başka kadınla aldatması -
babanın çocuğunu geride bırakıp sanki hiç evlenmemiş gibi yeni bir hayata başlaması beni sinir ediyor.Bu da yetmiyor bu hikayede
çocuk babasının düğününe gitmek zorunda kalıyor.
Babası bir de ayrılırken ayrılırken kızına bir kitap bırakmış.Çünkü Hadley'in en sevdiği şey babasıyla beraber kitap okumak.Babası kendince iyi bir şey yapmış olabilir ama Hadley'i daha çok üzdü.
Ben o kadının yerinde olsaydım o kitabı alır kafasına vura vura parçalardım da içim soğurdu.
Bu hikayede her ne kadar her şeyde bir mutluluk ve güzellik görmeye çalışılsada bence olmamış.Kitabın konusunun bu şekilde olacağını bilseydim kesinlikle okumazdım.
Tamam yazar hikayeyi çok iyi bir şekilde anlatmış ama bu konular bana ters.Kitabın beğendiğim tek kısmı son iki sayfasıydı.
.Yazarın diğer kitabını daha çok sevdim.Bu kitap içimi kararttı .Yine de sırf yazarının hatırına okunabilir.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Bendis Date: June 03, 2015, 08:29:38 PM
Dublin Caddesi'nin özetine göz attıktan sonra ikinci kitaba başlanılır ve bitirilir.. Çok güzeldi Cam ve Jo'nun hikayesi.
Kendi başına mücadele etmek zorunda olanJo gibi hatunlara ve gerçekten samimi davranıp onların kıymetini bilen Cam gibi erkek karakterlerin hikayelerini okumayı seviyorum.Samantha abla süpersin.
Birinci kitapta tanıştığımız Brendan'ın yeri ayrı her zaman ama Cam'de kendine yer açabildi Dublin Caddesi serisinde.
Jo alkolik annesi ve ergenus erkek kardeşi ile birlikte yaşamaya çalışmaktadır. Uzun zaman önce babalarından kaçarak kendilerine yeni bir sayfa açmışlar ancak
annesi tüm sorumluluğu Jo'nun omuzlarına bırakarak hayatına asalak bir insan olarak devam etmiştir. Jo kendi mutluluğunu ve isteklerini bir kenara bırakıp
kardeşinin daha güzel bir hayat yaşayabilmesi için hem zengin adamlarla takılmaya başlar hemde iki işte birden çalışmaya çalışmaktadır. Dışardan herkesin onu
parası olan erkeklerin yanında gördüğü için kötü yargılaması ise onu hiç rahatsız etmemektedir, ta ki Cameron ile tanışana kadar.
Kitabın başlarında bilindik klasik hikaye derken sonlarına doğru "Aman be hep aynı hatalar, yanlış anlaşılmalar" derken yazar çok güzel verdi bana önyargımın
cevabını
Jo'nun kardeşi Cole ise beni çok etkiledi. Çocukluk döneminde büyümek zorunda olan bir karakter ve güzel aktarılmış okuyucuya. 
Cam'in arkadaşı Nate'in kısa hikayesini okuduğum an "Sıradaki kitabımızın adamı bu" dedim
Sonrasında gelen Olivia'yı da kafadan Nate'e yapıştırmıştım Nitekim 3.kitap ikisinin olacakmış Sevindimmmmm 
Fırsatını bulursanız okumalısınızzz
"Bazı insanlar bir aileyle doğar, bazı insanlar ise kendilerine bir aile kurmak zorundadır. "
~~~***~~~
"İnsanlar.. pekala, harika olabilirler. Ama kimi zaman, ne yazık ki, evlerimizden uzak tutmaya çalıştığımız canavarlara dönüşürler. O canavarların evimize girmenin bir yolunu bulacağından endişeleniriz. Onların zaten içeride olduklarını düşünerek korkmamamız gerekir. Annen ve babanın seni bunlardan koruması gerekirdi. Canavarın ta kendisi olmaları değil."
~~~***~~~
"Cam, tanıştığım tüm diğer erkeklerin aksine beni gıcık edebilir, tepemi attırabilir ve suratlarımız morarana kadar benimle tartışabilirdi... Ki bunların hepsi 'Felaket geliyor!' diye bağırıyordu."
~~~***~~~
"Yapmacık bir gülümsemeyle kendini toparladı Cole,
'Yeni bir egzersiz programı fikrim var. Çuval dolusu para kazanmamızı sağlayacak.'
Dudaklarım büküldü.
'Neymiş o?'
'Adı, Sarhoş Anne. Biraz ağırlık kaldırmayı, biraz da kalp egzersizi yapmayı gerektiriyor.'
Şakasını sindirmeye çalışırken bir anlığına durakladım ama sonra kahkahalara boğuldum. O benim en iyi yanımdı.."
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: degnek Date: June 03, 2015, 09:54:20 PM
tavsiye ederim
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: June 04, 2015, 01:54:47 AM
Güzel bir kitaptı.Özellikle son dönemdeki kitaplarda cinselliğin bolca kullanıldığını düşünürsek,oldukça masum bölümleriyle çok güzel anlatılmış bir
konusu var.Uyuşturucu bağımlısı,alkolik annesine sahip çıkmaya çalışan Beth ve dışarıdan mükemmel bir aile portresi çizen,baskıcı bir babanın beyzbolcu oğlu
Ryan'ın hikayesi.İki gencin lise son sınıfta,arkadaşlarıyla,aileleriyle ve birbirleriyle ; hayatlarında değişmek üzere olanlara karşı mücadelesini anlatıyor.Birlikte
gerçek aşkı ve birine koşulsuz güvenmenin huzurunu buluyorlar.Kitapta en çok etkilendim kısım,Ryan'ın yağmur suyunu şişeye doldurup,Beth'e verdiği
bölümdü.Çok romantik bir hareketti ve o yaşın masum duygusallığı vardı cümlelerinde.Çeviri konusunda arkadaşlara katılıyorum.Kötüydü ama o bile
kitaptan aldığınız keyfe engel olmuyor.
konusu var.Uyuşturucu bağımlısı,alkolik annesine sahip çıkmaya çalışan Beth ve dışarıdan mükemmel bir aile portresi çizen,baskıcı bir babanın beyzbolcu oğlu
Ryan'ın hikayesi.İki gencin lise son sınıfta,arkadaşlarıyla,aileleriyle ve birbirleriyle ; hayatlarında değişmek üzere olanlara karşı mücadelesini anlatıyor.Birlikte
gerçek aşkı ve birine koşulsuz güvenmenin huzurunu buluyorlar.Kitapta en çok etkilendim kısım,Ryan'ın yağmur suyunu şişeye doldurup,Beth'e verdiği
bölümdü.Çok romantik bir hareketti ve o yaşın masum duygusallığı vardı cümlelerinde.Çeviri konusunda arkadaşlara katılıyorum.Kötüydü ama o bile
kitaptan aldığınız keyfe engel olmuyor.
Bu kitapla ilgili ne yazacağımı bilemiyorum.Konusu şöyle;Mevsim annesi ve babasını lisedeyken trafik kazasında kaybetmiş,hayatına abisiyle
devam etmiş güzel ve başarılı bir iş kadını.Abisi Kaan'la birbirlerine çok düşkünler.Mevsim abisini bırakıp İstanbul'a taşınıyor.Taşındığı evin terasında
yakışıklı mimarımız ve karşı komşu Tolga kızı pat diye öpüyor.Bu bölüm bana çok anlamsız geldi.Bir kaç gün sonra iş dolayısıyla tekrar karşılaşıyorlar ve
konu ikisinin yakınlaşmalarıyla devam edip gidiyor.Bu arada eklemeyi unuttum;Tolga çapkın ve adı çıkmış bir playboy... Mevsim'in en yakın arkadaşı Esra
ise çocukluğundan beri Kaan'a aşık.Aslında Kaan'da ona ve yıllarca ikisi de birbirine açılamamış.Kaan'ın da İstanbul'a taşınması ve Mevsim'in
çöpçatanlığıyla bu ikili de mutluluğa doğru yelken açıyor.Konu çok alışılmış ve anlatım çok tek düzeydi....
devam etmiş güzel ve başarılı bir iş kadını.Abisi Kaan'la birbirlerine çok düşkünler.Mevsim abisini bırakıp İstanbul'a taşınıyor.Taşındığı evin terasında
yakışıklı mimarımız ve karşı komşu Tolga kızı pat diye öpüyor.Bu bölüm bana çok anlamsız geldi.Bir kaç gün sonra iş dolayısıyla tekrar karşılaşıyorlar ve
konu ikisinin yakınlaşmalarıyla devam edip gidiyor.Bu arada eklemeyi unuttum;Tolga çapkın ve adı çıkmış bir playboy... Mevsim'in en yakın arkadaşı Esra
ise çocukluğundan beri Kaan'a aşık.Aslında Kaan'da ona ve yıllarca ikisi de birbirine açılamamış.Kaan'ın da İstanbul'a taşınması ve Mevsim'in
çöpçatanlığıyla bu ikili de mutluluğa doğru yelken açıyor.Konu çok alışılmış ve anlatım çok tek düzeydi....
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Bendis Date: June 05, 2015, 09:07:14 AM
Mart Menekşeleri - Sarah jo
Pek çok kişi okumuştur kitabı o yüzden çok detaylı yazmayacağım. Okuduğum tüm Sarah Jio kitaplarını sevdiğim gibi bu kitabına da bayıldım.
Okumayanlara tavsiye ederim. Emily gibi güçlü kadınlara bayılıyorum.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Tourniquet Date: June 05, 2015, 01:05:35 PM
Senli - Merve Akıncı
Puanım; 5/5
Kitap Bahar diye bir kızın sevdiği adama yazdığı günlük tarzında. Yaşadıkları olayları o olaylar sırasında hissettiklerini yazmış kızımız. Çok aşık bir kız ve sevdiği adam onu terk ettiğinde bunları yazma gereği duymuş. Yani kitabı okumaya başladığınızda böyle düşünüyorsunuz. Ayrılmış olmaları Spoiler değil ilk bölümde söylüyor zaten.
Kitap bölümlerden değil geçitlerden oluşuyor. Bahar yaşadığı her şeyi bir geçit olarak görüyor. Her geçitte bir şarkıdan alıntı var. Ve şunu söylemeden geçemeyeceğim, Merve Akıncı’nın harika bir şarkı seçimi var. Favori şarkılarından alıntı yaptığın bir liste yap deselerdi aşağı yukarı aynısını yazardım
Ben kitabı okurken hadi ya cidden bu kadar klasik bir hikaye mi okuyacağım. Hele de son geçidi okuduktan sonra resmen Ahmet Batman romanı gibi bu dedim.
Ama yazar bana ön yargımın ne kadar saçma olduğunu gösterdi. Uzun süredir bir kitabı okurken ters köşe olmamıştım. O kısmı görünce ‘Allah senin iyiliğini versin e mi’ dedim.
Bazı yerlerde kitaba girip Bahar'a iki tokat atasım
bazı yerlerde de Karan'ın ağzını burnunu kırasım geldi. Kitabı okuyun derim. Ama okumadan önce özellikle kitabın sonu ile ilgili kesinlikle spoiler almayın yoksa hiçbir anlamı kalmaz. Ben çok beğendim ve tavsiye ederim.
Benim içi Bahar
Vee Karan
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: June 05, 2015, 11:51:05 PM
Bu seride eksik bir şeyler vardı. Hepsinde bunu hissettim. Üç yakışıklı arkadaşın hikayesini anlatıyor. Yakışıklı zengin garip zevkleri olan adamlar.
İlk iki kitaptan sonra Ash'ı merak etmiştim. Diğerlerine göre farklı, ilgi çekiciydi. Ama okuduktan sonra fikrimi değiştirdim. İlgi çekiciliğin yanından bile geçmiyor. Yazarın anlatımından, çeviri sırasında oluşan hatalardan sıkıldım. Ve Durağandı. Bunun dışında yanına birde sıradanlığı ekleyin Tadından yenmez. Kitabı hareketlendirmek için aslında bir sürü fırsat vardı. Ash'ın acayip hasta ailesini kullanabilirdi yazar. Veya Josie'ye olanları. Ama hepsini kısa keserek resmen sıradanlığa davetiye çıkarmış. Josie demişken silik ve her şeye evet diyen bir karakterdi. Sözde bu Ash'ın o baskın kişiliğinden kaynaklanıyor ama alakası yok. Bu tip karakterler benim için unutulup gidecekler arasında.
Maya Banks'ın iki tane tarihi aşk romanını okudum ve onları çok beğenmiştim. Yazar belli ki "Farklı bir alana daha kayayım Ceo ve ona benzeyen tipleri ile farklı zevkleri olan şu zenginleri birde ben yazayım." demiş. Ama olmamış. Dediğim gibi kitap baştan aşağı sıradandı. Tekrar eden cümleler zaten tepemi attırdı. Bu sefer ki çeviri harikalığının sahibi epsilon!
Bence okumayın bir şey kaybetmezsiniz...
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: June 06, 2015, 01:45:06 PM
Grace ve kardeşi kadar yakın olan iki kız arkadaşı;Meg ve Bianca yeni yıl yaklaşırken bir karar alırlar.Yılbaşına kadar erkeklerden uzak
duracaklardır.Ne tesadüftür ki Michael ve iki kankası Ryan ve Jack'de aynı dönemde kızlara karşı aynı kararı alırlar.İki grupta anlamsız buluşmalardan ve tek
gecelik ilişkilerden bıkmıştır.Kararlarını sağlamlaştırmak için bir de bahse girerler.Yılbaşına kadar dayanan ortaya konan parayı alacaktır.İki grubun kızları
ve erkekleri farklı zamanlarda ve farklı yerlerde karşılaşıp,birbirlerinden çok etkilenirler.Michael,Grace'den ; Jack,Bianca'dan ;Ryan'da Meg'den görür
görmez etkilenir.Kızlar için de durum aynıdır.Ruh ikizlerini bulduklarını düşünürler.Fakat iki grupta iddiadan dolayı birbirlerine yaklaşamamaktadır.Kitap
başından sonuna,kaçma ,kovalamaca,tesadüfler ve bir sürü eğlenceli olaylarla ilerliyor.Kitabın ortalarında çok güldüm ve harika bir romantik komedi filmi
izliyormuş gibi hissettim.Ama kitabın gereksiz yere çok uzatıldığını hissettim.Bir de üç çifti de anlatınca,aynı şeyler üç kere tekrar ediliyormuş hissi
verdi.Özellikle romantik ve duygusal bölümlerde.Yine de iddiayı hangi çift kazanacak diye merak ederek sonuna ulaştım.Bana göre mutlaka okuyun
diyeceğim bir kitap değildi,ama bazı bölümlerinde çok eğlendim.
duracaklardır.Ne tesadüftür ki Michael ve iki kankası Ryan ve Jack'de aynı dönemde kızlara karşı aynı kararı alırlar.İki grupta anlamsız buluşmalardan ve tek
gecelik ilişkilerden bıkmıştır.Kararlarını sağlamlaştırmak için bir de bahse girerler.Yılbaşına kadar dayanan ortaya konan parayı alacaktır.İki grubun kızları
ve erkekleri farklı zamanlarda ve farklı yerlerde karşılaşıp,birbirlerinden çok etkilenirler.Michael,Grace'den ; Jack,Bianca'dan ;Ryan'da Meg'den görür
görmez etkilenir.Kızlar için de durum aynıdır.Ruh ikizlerini bulduklarını düşünürler.Fakat iki grupta iddiadan dolayı birbirlerine yaklaşamamaktadır.Kitap
başından sonuna,kaçma ,kovalamaca,tesadüfler ve bir sürü eğlenceli olaylarla ilerliyor.Kitabın ortalarında çok güldüm ve harika bir romantik komedi filmi
izliyormuş gibi hissettim.Ama kitabın gereksiz yere çok uzatıldığını hissettim.Bir de üç çifti de anlatınca,aynı şeyler üç kere tekrar ediliyormuş hissi
verdi.Özellikle romantik ve duygusal bölümlerde.Yine de iddiayı hangi çift kazanacak diye merak ederek sonuna ulaştım.Bana göre mutlaka okuyun
diyeceğim bir kitap değildi,ama bazı bölümlerinde çok eğlendim.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Hayal Perest Date: June 07, 2015, 12:34:22 AM
* * * KORUYUCU - Margaret Mallory * * *
Ian ile Sileas çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadırlar. Sileas 13 yaşındayken üvey babası tarafından zorla evlendirilmek üzere iken gizlice kaçar ve soluğu Ian'ın yanında alır. Ertesi sabah uyandıklarında Ian'ın babası Sileas ile onları aynı yatakta görünce (bir şey olmadı, fesatlaşmayın lütfen
) çareyi onları evlendirmekte bulur. Ama asıl amaç; Knock Kalesini ele geçirmektir. Ian bu evliliğe başta karşı çıkmıştır. Hatta 5 yıl gibi bir ara ile Sileas ve ailesinden uzak durmuştur. 5 yıl sonra geri döndüğünde Sileas bıraktığı gibi değildir. O 13 yaşındaki küçük kız gitmiş, yerine arzulanabilir bir genç kız gelmiştir. Ian, ister istemez onun çekimine kapılır ve kocalık haklarını ister. Sileas başta onu süründürse de Ian'a daha fazla karşı koyamaz.Dört İskoç Savaşçısı; Ian, Alex, Duncan, Connor. Serinin diğer kitaplarından bu üç karakter anlatılacak sanırım. Yazar Niall(Ian'ın kardeşi) 'a bir kitap yazdığımı bilmiyorum ama umarım yazmıştır. Alex karakterini sevdim. Biraz serseri bir tip olsa da aşka inanmıyorum diye gezse de ilerde büyük bir taşa toslayacak gibi.. Kitabın bazı yerlerine gerildiğim, "yok hayır olmasın" dediğim yerler oldu. Okuyunca neden böyle söylediğimi de anlayacaksınız.
Sileas'ın yardım sever halleri sevimliydi. Özellikle tecrübesizliği ve masumluğu ile Ian'ın gönlünde yerini aldı. Ian ve Sileas ikilisinin sahneleri güzeldi. Alex'in serseri tavırlarını da sevdim. Sileas'ın üvey babasını ise hiç mi hiç sevmedim. En sonunda Ian ona dersini verdi de kızcağız kurtuldu. Neler çekmiş yavrucak haberiniz var mı? Kitabın bir bölümünde Sileas'ın eski yaşadığı yerde bir hayaletten söz ediliyor.
O hayalet midir ruh mudur nedir..Yazar historical'in içine mistik bir şeyler katmak istemiş sanırım. Olmasa da olurmuş aslında ama öyle çok göze batan bir detay değil bu. Her neyse.. Çeviri ve redaksiyon biraz sıkıntılıydı ama ben yine de sevdim kitabı. Umarım ikinci kitapta daha dikkat ederler bu duruma ve ikinci kitap bir an önce gelir
Uzun lafın kısası; Eğer historical seviyorsanız ve İskoçlara ilgi duyuyorsanız bu kitaba da bir şans vermelisiniz
* * * 4 PUAN * * *
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -minel- Date: June 07, 2015, 11:14:39 PM
Senden Bebek İstiyorum Çünkü seni hiç unutmadım.
Bir adam neden baba olmak ister? Mutlu ve sıcacık bir yuvada kendinden bir parçaya hayat verip onu büyütmek için, olabilir mi? Ama Yiğit ve Mert'in baba olmayı kabul etmelerinin sebebi bu değildi. Büyükanneleri Pakize Hanım gülümseyerek, "İlk kim kucağıma bir torun verirse bütün servetim onundur," deyince Mert, sırf Yiğit'e bir konuda daha üstünlük sağlayabilmek adına kabul etmişti bu isteği. Tek niyeti Yiğit'i her konuda alt edebilmekti. Peki, Yiğit buna izin verecek miydi? Mert'in kendisini alt etmesine göz yumacak mıydı? Peki iş anne adaylarını ikna etmeye gelince neler olacak dersiniz?
(Tanıtım Bülteninden)
--------------
Güzel bir kitaptı.Wattpatt hikayesi olduğu için gereksiz yere uzatılmış ama yine de okumaktan pişman değilim çünkü eğlenceliydi.
Kitapta iki tane çiftimiz vardı.Yiğit ve Feyza Mert ile Sedef .İkisi de babaannelerini memnun etmek için evlendiler ama yine de
mutluluğu biraz geç yakaladılar. Benim favori çiftim Sedef ile Mertti.Çünkü Mert'in Sedefe olan davranışları çok tatlıydı.
Hele her dediğini yapmak için kılıbıklığı kabul etmesi çok komikti.Bebek bezi değiştirmeyi bile kabul etti.
Kitaba başlarken Wattpat hikayesi olduğunu bilerek başlayın .
Keyifli bir hikaye okumak isterseniz tavsiye ederim.
-------------
Salondan içeri girdiklerinde kocalarını futbol maçı izlerken buldular. Sedef hemen Mert'in elindeki kumandayı
alarak televizyonu kapattı.
"Sedef niye kapattın? Ne güzel izliyorduk."
"Tatile maç izlemeye mi geldik? Hem ben futbol maçlarını sevmem."
Mert yüzüne muzır gülümsemesini takındı.
"Sen sevmiyorsan konu kapanmıştır. Üzgünüm kuzen."
" Kılıbık " diyerek güldü Yiğit.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: June 09, 2015, 12:53:21 AM
Kafam o kadar doluydu ki bugün, kitabın hakkını veremediğimi düşünüyorum.Baş karakterimiz Don'un her bir düşüncesini bir parafla,akademik bir
dille açıklaması bir noktadan sonra sevimli değilde yorucu gelmeye başladı.Bence okumak için farklı ve ilginç bir kitap,ama sakin kafayla okumak lazım.Don
dahi bir genetik profesörü.Hayatındaki her adımı bir programa göre atıyor,hatta kuracağı cümleler bile önceden belirlenmiş.Her gün yiyeceği yemek,yaptığı
spor,uykuya ayırdığı zaman,hepsi günlük plan dahilinde.Planında bir sapma olursa hemen tekrar düzenleme yapıyor.Böyle bir adam tamamen belirlediği
kriterlerin dışında,düzensiz,sigara kullanan,üstelik vejeteryan bir kadından etkilenirse ne olur?Hayatında hiç bir kadınla hiçbir şekilde yakınlaşmamış
Don'un Rosie ile hayatını nasıl değiştirdiğini okuyorsunuz.Don yıllardır,hiç bir duyguyu hissedemediğine kendini inandırmışken aşık oluyor ve ortaya çılgın
projeler artı Don gibi bir dahinin düşünceleriyle renklendirilmiş tuhaf bir kitap çıkıyor.Ben okuyun derim.
dille açıklaması bir noktadan sonra sevimli değilde yorucu gelmeye başladı.Bence okumak için farklı ve ilginç bir kitap,ama sakin kafayla okumak lazım.Don
dahi bir genetik profesörü.Hayatındaki her adımı bir programa göre atıyor,hatta kuracağı cümleler bile önceden belirlenmiş.Her gün yiyeceği yemek,yaptığı
spor,uykuya ayırdığı zaman,hepsi günlük plan dahilinde.Planında bir sapma olursa hemen tekrar düzenleme yapıyor.Böyle bir adam tamamen belirlediği
kriterlerin dışında,düzensiz,sigara kullanan,üstelik vejeteryan bir kadından etkilenirse ne olur?Hayatında hiç bir kadınla hiçbir şekilde yakınlaşmamış
Don'un Rosie ile hayatını nasıl değiştirdiğini okuyorsunuz.Don yıllardır,hiç bir duyguyu hissedemediğine kendini inandırmışken aşık oluyor ve ortaya çılgın
projeler artı Don gibi bir dahinin düşünceleriyle renklendirilmiş tuhaf bir kitap çıkıyor.Ben okuyun derim.
Beklediğimden çok daha iyiydi.Başlarda mantıksız gelse de ilerledikçe elimden bırakamadım.Gereksiz yere uzatıldığını düşündüm ama sonlarında da bir çok
yerde gözlerim dolarak okudum.Benim de favori karakterim Mert oldu.Çünkü hiç yalan söylemedi,her zaman açık sözlü davrandı.Yaparım dediklerini yaptı
ve duygularına en baştan sahip çıktı.Çok birşey beklemeden,keyifli vakit geçirmek için okunur.
yerde gözlerim dolarak okudum.Benim de favori karakterim Mert oldu.Çünkü hiç yalan söylemedi,her zaman açık sözlü davrandı.Yaparım dediklerini yaptı
ve duygularına en baştan sahip çıktı.Çok birşey beklemeden,keyifli vakit geçirmek için okunur.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -minel- Date: June 09, 2015, 01:33:04 AM
Anne babasını kaybedince yanlarına sığındığı aileyi kendi ailesi bilen ve o aileye kendini sevdirip kabul ettirmeye çalışan Sena
ve onun çocukluk aşkı Ahmet'in hikayesiydi.Kimsesizliğini hissettirmemek için ne kadar uğraşsalar da yine de onların arasında
kendini yanlız hisseden Sena komşularının küçük oğlu Ahmet'e aşkını hiç bir zaman itiraf edemez.Bu aşktan ümidini kesince de en yakın
arkadaşı olan ve onu seven Onur'la nişanlanır . Düğün günü yaklaştıkça Sena aldığı karardan pişman olmaya başlar ve o sırada başına gelen
bir olay sayesinde tüm hayatı değişir.Ben bu Sancaktar kardeşlere bayıldım .Her kitapta aşkı aile sevgisini kardeşlerin birbirine verdiği değeri
çok güzel anlatıyor.Tabii ki kitapta macera da var.Kitaptaki hikaye biraz da Türk filmi tadında ama yine de ben çok beğendim.En beğendiğim bölümü
Sena'nın Ahmet'e yazdığı mektuptu. Yazarın tartışmalarla ya da başka şeyler yerine sadece kitaplarıyla isminin anılması da benim için artı puan.
Mehmet ve Serra'nın hikayesini de merakla bekliyorum. Bunu da buradan yazara (umarım yazdığımız yorumları okuyordur) duyurayım .
Ben kitabı beğendim .Tavsiye ederim.
-----------------
“Bence, ölüm dışındaki en büyük dert aşktır. Aklın başka şeylerle meşgul olmak istese bile, kalbin ona izin vermez.
Düşünmeye başlarsın ya da eyleme geçersin ama sonra bir bakarsın ki aklında yine onun gülüşü, onun sesi var. Sen, daha ne olduğunu,
ne zaman karar verdiğini bile anlamadan, dönüp dolaşıp kendini onun yanında bulursun.”
“Tanem, inan hiç sırası değil!”
Uzanıp Sena’nın elini tutan Tanem, “Yanılıyorsun, şimdi tam sırası. Ben, sonuna kadar savaştım ve kazandım. Kaybetseydim de asla pişman olmazdım.
Bir insanın canım en çok yakan, dilindeki keşkeleridir. Zehir olur, tüm benliğini ele geçirir. Çünkü onlar asla değiştiremeyeceğin zamanı hatırlatır sana.
Fakat yaraların sana güç verir. Denediğini, mutlu olmak adına her şeyi yaptığını hatırlatır. Aşkı, aşk yapan uğruna verilen savaş,
aşığa değer katansa aldığı yaralardır.”
-----------
Ellerimde derin üzüntüler vardı, Bu yüzden avuç içlerine dönüktü parmaklarım. Sen geldin, umursamadan avuçlarımı açtın. beni
düşlerimden ayırıp yenik başladığım hayata karşı acılarımla yüzleştirdin.Ve sen, elimdeki tek mutluluğumu, aşkımı onarılmaz parçalara ayırdın.
-------------
Bir gün, tüm korkularımın kapıma geleceğini ve senin, özenle büyütüp sakladığım aşka zarar vereceğini, aslında bilmek
istemesem de biliyordum. O nedenle herhangi bir serzenişte bulunmuyorum, yalnızca senden ve sana ait tüm hayallerimden vazgeçiyorum.
