Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360361362363364365366367368369370371372373374375376377378379380381382383384385386387388389390391392393394395396397398399400401402403404405406407408409410411412413414415416417418419420421422423424425426427428429430431432433434435436437438439440441442443444445446447448449450451452
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Mila. Date: March 22, 2015, 07:39:56 PM
Agapi - Sarah Jio
Yazarın Türkiye'de çıkan bütün kitaplarını okudum.Diğer kitapların arasında en sevmediğim Son Kamelya idi onun bile kurgusu bundan iyiydi.Yedi puan veriyorum , kitap güzeldi ama kurgu zayıfta.Dört tane filan ilişki vardı ama üstünkörü geçilmişti.Aynı şekilde sayın yazarın çiçeklere olan beğenisini biliyoruz bu kitapta da çiçeklerden bahsedilmişti ama çok yoğun değildi.Sonu aceleye gelmiş gibiydi.Sevmedim mi sevdim.Birkaç ilişki çok güzeldi.Mutsuz bitenlerde çok üzüldüm.Bence kitaptaki en sıkıcı aşk ana karakterinkiydi.Kafa dağıtmalık bir kitap , fena değil.Jio hayranlarının bayılacağına eminim.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: chuck_me Date: March 23, 2015, 12:01:17 AM

   


Torture To Her Soul - J.M. Darhower (Gözlerindeki Canavar #2)

----İlk kitabı okumayanlar için spoiler içerebilir----

Tanrı bana yardım etsin. Onu seviyorum.
Seviyorum.
Ve tanrı onu benden almayı deneyecek kişiye de yardım etsin.


İlk kitabın ardından 2. kitabı merak etmemin en büyük sebebi bu cümlelerdi. Kitabın Vitale'nin bakış açısıyla yazılması da bir merak sebebiydi. Ben kitabı hayalkırıklığına uğratıcı buldum açıkçası. Yani mesela ben Karissa'nın bakış açısında eksikliklerin olduğunu düşünmüştüm; Ignazio'nunkinin biraz daha tatmin edici olacağını düşündüm ama yanılmışım. Ay bu adam susmuyor! Paso içinden konuşuyor! Olay ya da diyalogtan çok Vitale'nin iç seslerini dinliyoruz. Geçmişini daha rahat anlayabiliyoruz böylece. İlk kitapta havada kalan meseleler de açıklığa kavuşuyor. Mesela Karissa'nın öğretmeni meselesi gibi.

İlk kitap bildiğiniz veya bilmediğiniz üzere çok abartıldı. Abartıldı derken gereksiz yere insanlar kitabı tartıştılar falan. O kadar prim verilecek bir olay değildi bence. Kitaptı, okuduk bitti işte. 2. kitap, ilk kitapta yaşanan gelişmelerden sonra Vitale'nin Karissa ile kalmasını anlatıyor. Karissa elbette sinirli, Ignazio ise ona güvenmekte sorun yaşıyor. Çiftimiz zor zamanlar yaşıyorlar. Vitale Karissa'nın gözlerindeki nefretle yaşamakta zorlanıyor hatta. Ama Karissa onu sevdiğini de reddedemiyor. Resmen araf yaşıyorlar evin içinde. Tabii bir de kızını Vitale'nin kucağında bırakamayacak bir anne ve damadının bir Rita ile birlikte olmasına göz yummak istemeyen bir mafya babası var. Karissa evde hapis denebilir ama fiziksel olarak değil. Bir yandan zaten seviyor Vitale'yi ona bir şey olunca aklı çıkacak noktaya geliyor. Diğer yandan evden çıkarken hep geri dönmek zorunda olduğunu da biliyor. Hatta kitabın sonundaki bonus bölümde kendi de Stockholm Sendromu ihtimalini düşünüyor. Ama bence öyle değil. Kız kedi gibi. Nereye bıraksan dönüp geliyor.

Yani ilk kitabı bitirenler, 2.yi de çıkınca okurlar diyorum. Ama bu kitapta haliyle Vitale'nin adam öldürüşlerine de şahit oluyoruz. Ve gerçekten çok acımasız bir adam. İnsan öldürmenin onun için hiçbir önemi yok adeta. Karissa bildiğiniz Karissa. Hala saf-salak dolanıyor ortalıkta. Yalnız Ignazio'nun babası çok kral adam, kendisini çok sevdim Gülmek :)

Ve işte benden size çeviriler  Göz Kırp.

*****

Size bir sır vereceğim.
Daha evvel kimseye söylemediğim bir sır.
Ben, Ignazio Vitale, hep karanlıktan korktum.
Birine söyleyeyecek olursanız, sizi öldürürüm.


*****

"Söyle bana. Nasıl olmasını istediğini söyle. Bana dair neye ihtiyaç duyduğunu söyle."
Her şeyi verirdim ona.
Eğer istediği buysa kahrolası göğsümü çıplak ellerimle deler, kalbimi söküp ellerine bırakırdım.
Tek yapması gereken bana söylemekti.
Tek yapması gereken sormaktı.
Milyonlarca şeyi emredebilirdi ve ben hepsini gerçekleştirebilmek için ölene dek çalışırdım ancak bunların yerine sadece fısıldadı, "Beni sevmeni istiyorum."


*****

"Tanrı şahidim olsun Ignazio, eğer ölmeme izin verirsen uyanık olduğun her saniye hayalet olarak peşinde dolanır ve seni kendim öldürebilmek için bir yol bulurum."
"Yaparsın, biliyorum."
"Kastettiğim buydu."
"Öyle olduğunu biliyorum."
"Ben ölürsem, sen de ölürsün."
"Bundan bir saniye bile şüphe etmedim."


*****

"Korkmanı gerektirecek hiçbir neden yok. Sana zarar vermeyeceğim. Kimse vermeyecek."
"Nasıl emin olabilirsin ki?"
"Çünkü onlara izin vermeyeceğim. Bu kadar basit."


*****

"Sen masum olduğunu düşünmüyor musun?"
"Ben? Artık değil. İçimdeki masumiyeti öldürmeyi becerdin. Kelimesi kelimesine."
"Ben cidddiyim Karissa."
"Ben de. Belki eskiden masumdum, bilmiyorum, artık değilim."
"Buna gerçekten inanıyor musun?"
"Evet."
"Neden?"
"Çünkü seninle birlikteyim."


*****

"Neden geri döndüğümü bilmiyorum. Tüm bunların hiçbirini anlamıyorum ama belki de zaten anlamam da gerekmiyor. Burada olmamam gerek ama buradayım... Seni sevmemem gerek ama seviyorum. Sorunların var, Naz. Seninle ilgili bazı şeyler cidden çok yanlış. Ama belki bende de bir sorun vardı. Çünkü senden nefret etmeyi ne kadar denersem deneyeyim, yapamıyorum. Seni seviyorum ama anlamıyorum. Neden bunları yaptığını, neden bana bunları yaşattığını, beni sevmen gerekirsen nasıl beni incitmeye  çanak tuttuğunu da anlamıyorum."

*****

"Seni burada karanlıkta gizlice dolaşırken görmek çok komik. Karanlıktan hep korktuğun düşünülürse özellikle."
"Artık karanlıktan korkmuyorum."
"Tabii ki hayır. Korkutucu olan karanlık değil zaten, içinde neler barındırdığı. Ve artık seni korkutmuyor çünkü artık o sensin. Karanlıktaki korkunç şey sensin."


*****

(Karissa'nın bakış açısından.)
"Naz. Tanrım, Naz sen ne...?"
"Sessiz ol ve bunu yapmama izin ver tamam mı?"
"Ama-"
"Lütfen Karissa."
Lütfen. Adam lütfen dedi!
Sırf bu bile susturdu beni.


*****






Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: March 23, 2015, 12:07:15 AM
: chuck_me  March 23, 2015, 12:01:17 AM

   


Torture To Her Soul - J.M. Darhower (Gözlerindeki Canavar #2)

----İlk kitabı okumayanlar için spoiler içerebilir----

Tanrı bana yardım etsin. Onu seviyorum.
Seviyorum.
Ve tanrı onu benden almayı deneyecek kişiye de yardım etsin.


İlk kitabın ardından 2. kitabı merak etmemin en büyük sebebi bu cümlelerdi. Kitabın Vitale'nin bakış açısıyla yazılması da bir merak sebebiydi. Ben kitabı hayalkırıklığına uğratıcı buldum açıkçası. Yani mesela ben Karissa'nın bakış açısında eksikliklerin olduğunu düşünmüştüm; Ignazio'nunkinin biraz daha tatmin edici olacağını düşündüm ama yanılmışım. Ay bu adam susmuyor! Paso içinden konuşuyor! Olay ya da diyalogtan çok Vitale'nin iç seslerini dinliyoruz. Geçmişini daha rahat anlayabiliyoruz böylece. İlk kitapta havada kalan meseleler de açıklığa kavuşuyor. Mesela Karissa'nın öğretmeni meselesi gibi.

İlk kitap bildiğiniz veya bilmediğiniz üzere çok abartıldı. Abartıldı derken gereksiz yere insanlar kitabı tartıştılar falan. O kadar prim verilecek bir olay değildi bence. Kitaptı, okuduk bitti işte. 2. kitap, ilk kitapta yaşanan gelişmelerden sonra Vitale'nin Karissa ile kalmasını anlatıyor. Karissa elbette sinirli, Ignazio ise ona güvenmekte sorun yaşıyor. Çiftimiz zor zamanlar yaşıyorlar. Vitale Karissa'nın gözlerindeki nefretle yaşamakta zorlanıyor hatta. Ama Karissa onu sevdiğini de reddedemiyor. Resmen araf yaşıyorlar evin içinde. Tabii bir de kızını Vitale'nin kucağında bırakamayacak bir anne ve damadının bir Rita ile birlikte olmasına göz yummak istemeyen bir mafya babası var. Karissa evde hapis denebilir ama fiziksel olarak değil. Bir yandan zaten seviyor Vitale'yi ona bir şey olunca aklı çıkacak noktaya geliyor. Diğer yandan evden çıkarken hep geri dönmek zorunda olduğunu da biliyor. Hatta kitabın sonundaki bonus bölümde kendi de Stockholm Sendromu ihtimalini düşünüyor. Ama bence öyle değil. Kız kedi gibi. Nereye bıraksan dönüp geliyor.

Yani ilk kitabı bitirenler, 2.yi de çıkınca okurlar diyorum. Ama bu kitapta haliyle Vitale'nin adam öldürüşlerine de şahit oluyoruz. Ve gerçekten çok acımasız bir adam. İnsan öldürmenin onun için hiçbir önemi yok adeta. Karissa bildiğiniz Karissa. Hala saf-salak dolanıyor ortalıkta. Yalnız Ignazio'nun babası çok kral adam, kendisini çok sevdim Gülmek :)

Ve işte benden size çeviriler  Göz Kırp.

*****

Size bir sır vereceğim.
Daha evvel kimseye söylemediğim bir sır.
Ben, Ignazio Vitale, hep karanlıktan korktum.
Birine söyleyeyecek olursanız, sizi öldürürüm.


*****

"Söyle bana. Nasıl olmasını istediğini söyle. Bana dair neye ihtiyaç duyduğunu söyle."
Her şeyi verirdim ona.
Eğer istediği buysa kahrolası göğsümü çıplak ellerimle deler, kalbimi söküp ellerine bırakırdım.
Tek yapması gereken bana söylemekti.
Tek yapması gereken sormaktı.
Milyonlarca şeyi emredebilirdi ve ben hepsini gerçekleştirebilmek için ölene dek çalışırdım ancak bunların yerine sadece fısıldadı, "Beni sevmeni istiyorum."


*****

"Tanrı şahidim olsun Ignazio, eğer ölmeme izin verirsen uyanık olduğun her saniye hayalet olarak peşinde dolanır ve seni kendim öldürebilmek için bir yol bulurum."
"Yaparsın, biliyorum."
"Kastettiğim buydu."
"Öyle olduğunu biliyorum."
"Ben ölürsem, sen de ölürsün."
"Bundan bir saniye bile şüphe etmedim."


*****

"Korkmanı gerektirecek hiçbir neden yok. Sana zarar vermeyeceğim. Kimse vermeyecek."
"Nasıl emin olabilirsin ki?"
"Çünkü onlara izin vermeyeceğim. Bu kadar basit."


*****

"Sen masum olduğunu düşünmüyor musun?"
"Ben? Artık değil. İçimdeki masumiyeti öldürmeyi becerdin. Kelimesi kelimesine."
"Ben cidddiyim Karissa."
"Ben de. Belki eskiden masumdum, bilmiyorum, artık değilim."
"Buna gerçekten inanıyor musun?"
"Evet."
"Neden?"
"Çünkü seninle birlikteyim."


*****

"Neden geri döndüğümü bilmiyorum. Tüm bunların hiçbirini anlamıyorum ama belki de zaten anlamam da gerekmiyor. Burada olmamam gerek ama buradayım... Seni sevmemem gerek ama seviyorum. Sorunların var, Naz. Seninle ilgili bazı şeyler cidden çok yanlış. Ama belki bende de bir sorun vardı. Çünkü senden nefret etmeyi ne kadar denersem deneyeyim, yapamıyorum. Seni seviyorum ama anlamıyorum. Neden bunları yaptığını, neden bana bunları yaşattığını, beni sevmen gerekirsen nasıl beni incitmeye  çanak tuttuğunu da anlamıyorum."

*****

"Seni burada karanlıkta gizlice dolaşırken görmek çok komik. Karanlıktan hep korktuğun düşünülürse özellikle."
"Artık karanlıktan korkmuyorum."
"Tabii ki hayır. Korkutucu olan karanlık değil zaten, içinde neler barındırdığı. Ve artık seni korkutmuyor çünkü artık o sensin. Karanlıktaki korkunç şey sensin."


*****

(Karissa'nın bakış açısından.)
"Naz. Tanrım, Naz sen ne...?"
"Sessiz ol ve bunu yapmama izin ver tamam mı?"
"Ama-"
"Lütfen Karissa."
Lütfen. Adam lütfen dedi!
Sırf bu bile susturdu beni.


*****








Vaooov ! Alıntılar şahane, ellerine sağlık canım.Ben ilk kitabı beğenmiştim.İnşallah bu da en kısa zamanda çevrilir de okuruz. Gülmek :)
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: buse_1396 Date: March 23, 2015, 12:26:29 AM
: chuck_me  March 23, 2015, 12:01:17 AM

   


Torture To Her Soul - J.M. Darhower (Gözlerindeki Canavar #2)

----İlk kitabı okumayanlar için spoiler içerebilir----

Tanrı bana yardım etsin. Onu seviyorum.
Seviyorum.
Ve tanrı onu benden almayı deneyecek kişiye de yardım etsin.


İlk kitabın ardından 2. kitabı merak etmemin en büyük sebebi bu cümlelerdi. Kitabın Vitale'nin bakış açısıyla yazılması da bir merak sebebiydi. Ben kitabı hayalkırıklığına uğratıcı buldum açıkçası. Yani mesela ben Karissa'nın bakış açısında eksikliklerin olduğunu düşünmüştüm; Ignazio'nunkinin biraz daha tatmin edici olacağını düşündüm ama yanılmışım. Ay bu adam susmuyor! Paso içinden konuşuyor! Olay ya da diyalogtan çok Vitale'nin iç seslerini dinliyoruz. Geçmişini daha rahat anlayabiliyoruz böylece. İlk kitapta havada kalan meseleler de açıklığa kavuşuyor. Mesela Karissa'nın öğretmeni meselesi gibi.

İlk kitap bildiğiniz veya bilmediğiniz üzere çok abartıldı. Abartıldı derken gereksiz yere insanlar kitabı tartıştılar falan. O kadar prim verilecek bir olay değildi bence. Kitaptı, okuduk bitti işte. 2. kitap, ilk kitapta yaşanan gelişmelerden sonra Vitale'nin Karissa ile kalmasını anlatıyor. Karissa elbette sinirli, Ignazio ise ona güvenmekte sorun yaşıyor. Çiftimiz zor zamanlar yaşıyorlar. Vitale Karissa'nın gözlerindeki nefretle yaşamakta zorlanıyor hatta. Ama Karissa onu sevdiğini de reddedemiyor. Resmen araf yaşıyorlar evin içinde. Tabii bir de kızını Vitale'nin kucağında bırakamayacak bir anne ve damadının bir Rita ile birlikte olmasına göz yummak istemeyen bir mafya babası var. Karissa evde hapis denebilir ama fiziksel olarak değil. Bir yandan zaten seviyor Vitale'yi ona bir şey olunca aklı çıkacak noktaya geliyor. Diğer yandan evden çıkarken hep geri dönmek zorunda olduğunu da biliyor. Hatta kitabın sonundaki bonus bölümde kendi de Stockholm Sendromu ihtimalini düşünüyor. Ama bence öyle değil. Kız kedi gibi. Nereye bıraksan dönüp geliyor.

Yani ilk kitabı bitirenler, 2.yi de çıkınca okurlar diyorum. Ama bu kitapta haliyle Vitale'nin adam öldürüşlerine de şahit oluyoruz. Ve gerçekten çok acımasız bir adam. İnsan öldürmenin onun için hiçbir önemi yok adeta. Karissa bildiğiniz Karissa. Hala saf-salak dolanıyor ortalıkta. Yalnız Ignazio'nun babası çok kral adam, kendisini çok sevdim Gülmek :)

Ve işte benden size çeviriler  Göz Kırp.

*****

Size bir sır vereceğim.
Daha evvel kimseye söylemediğim bir sır.
Ben, Ignazio Vitale, hep karanlıktan korktum.
Birine söyleyeyecek olursanız, sizi öldürürüm.


*****

"Söyle bana. Nasıl olmasını istediğini söyle. Bana dair neye ihtiyaç duyduğunu söyle."
Her şeyi verirdim ona.
Eğer istediği buysa kahrolası göğsümü çıplak ellerimle deler, kalbimi söküp ellerine bırakırdım.
Tek yapması gereken bana söylemekti.
Tek yapması gereken sormaktı.
Milyonlarca şeyi emredebilirdi ve ben hepsini gerçekleştirebilmek için ölene dek çalışırdım ancak bunların yerine sadece fısıldadı, "Beni sevmeni istiyorum."


*****

"Tanrı şahidim olsun Ignazio, eğer ölmeme izin verirsen uyanık olduğun her saniye hayalet olarak peşinde dolanır ve seni kendim öldürebilmek için bir yol bulurum."
"Yaparsın, biliyorum."
"Kastettiğim buydu."
"Öyle olduğunu biliyorum."
"Ben ölürsem, sen de ölürsün."
"Bundan bir saniye bile şüphe etmedim."


*****

"Korkmanı gerektirecek hiçbir neden yok. Sana zarar vermeyeceğim. Kimse vermeyecek."
"Nasıl emin olabilirsin ki?"
"Çünkü onlara izin vermeyeceğim. Bu kadar basit."


*****

"Sen masum olduğunu düşünmüyor musun?"
"Ben? Artık değil. İçimdeki masumiyeti öldürmeyi becerdin. Kelimesi kelimesine."
"Ben cidddiyim Karissa."
"Ben de. Belki eskiden masumdum, bilmiyorum, artık değilim."
"Buna gerçekten inanıyor musun?"
"Evet."
"Neden?"
"Çünkü seninle birlikteyim."


*****

"Neden geri döndüğümü bilmiyorum. Tüm bunların hiçbirini anlamıyorum ama belki de zaten anlamam da gerekmiyor. Burada olmamam gerek ama buradayım... Seni sevmemem gerek ama seviyorum. Sorunların var, Naz. Seninle ilgili bazı şeyler cidden çok yanlış. Ama belki bende de bir sorun vardı. Çünkü senden nefret etmeyi ne kadar denersem deneyeyim, yapamıyorum. Seni seviyorum ama anlamıyorum. Neden bunları yaptığını, neden bana bunları yaşattığını, beni sevmen gerekirsen nasıl beni incitmeye  çanak tuttuğunu da anlamıyorum."

*****

"Seni burada karanlıkta gizlice dolaşırken görmek çok komik. Karanlıktan hep korktuğun düşünülürse özellikle."
"Artık karanlıktan korkmuyorum."
"Tabii ki hayır. Korkutucu olan karanlık değil zaten, içinde neler barındırdığı. Ve artık seni korkutmuyor çünkü artık o sensin. Karanlıktaki korkunç şey sensin."


*****

(Karissa'nın bakış açısından.)
"Naz. Tanrım, Naz sen ne...?"
"Sessiz ol ve bunu yapmama izin ver tamam mı?"
"Ama-"
"Lütfen Karissa."
Lütfen. Adam lütfen dedi!
Sırf bu bile susturdu beni.


*****






Üff bende ingilizce okuyabilsem Ağlıyorum. kıskandım amaaa..
Bu arada Yabancı (Go yayınlarının kitabı) ikinci kitabı mı varmış? Allahım iyiki okumammışım ilkini merak ediyordum okuyayım demiştim ama allahım okusaydım kesin ikincisi nerede bunun derdim..
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Tourniquet Date: March 23, 2015, 12:34:45 AM
@chuck_me mükemmel alıntılar canım ellerine sağlık, bayıldım. Öptüm.

Çok güzel yorum yapıyorsun sen yaa "Karissa bildiğiniz Karissa. Hala saf-salak dolanıyor ortalıkta." Öldüm Gülmekten. Hehehehe

En kısa zamanda okumak istedim bu çevirilerden ve yorumdan sonra Zuhahaha

@buse_1236 Evet Yabancı'nın ikincisi de var. Bu yıl çıkacak yanlış bilmiyorsam. Ama emin değilim sanki öyle bir şey okumuştum bir blogda.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: gök yüzü Date: March 23, 2015, 12:49:07 AM




Lara Adrian - Gece Yarısı Çığlığı

Bu kitap serinin 4. kitabıydı. İlk 3 kitabı daha önce okumuştum ama bayağı zaman geçtiği için unutmuştum. Allahtan kitabın
başında daha önceki olaylarla ilgili hatırlatma yapıldı da kitabı sorunsuz okuyabildim Gülmek :)

Bu kitapta Rio'nun hikayesi vardı. Rio, eşinin 1 yıl önceki ihaneti yüzünden hala hem fiziksel hem ruhsal acı çeken bir soylu.
Kendisini bir mağaraya kapatmış ölmeyi düşünürken Dylan çıkagelir. Dylan da hayaletleri görebilen bir soy eşi. Mağaraya gitmesini de
bir hayalet söylüyor. Böylece ikilinin yolu kesişmiş oluyor   Göz Kırp.

Rio'yu da Dylan'ı çok sevdim. İkisi de bu zamana kadar çok acı çekmişler ve birbirlerini iyileştiriyorlar. Rio vücudundaki yaralar
yüzünden kendini Dylan'a layık bulmuyor ama Dylan bunun önemli olmadığını gösteriyor   Öptüm.

Onun dışında diğer soylular ve eşlerini de tekrar görmüş olduk Gülmek :)  Fantastik aşk severlere seriyi tavsiye ederim. Puanım 7/10.


"Demetrio?"
Rio şaşkınlıkla Dylan'a baktı. "Hmm?"
"Yaklaştım mı? İsmini kastediyorum... adın Demetrio mu?"
Rio gülümsedi ve çilli burnunun ucunu öptü.  "Hayır, değil."
"Pekala. O halde... Arrio mu?" diye tahmin yürüttü, yavaşça kollarının arasından çıkarken ay ışığında ona gülümsedi.
"Oliverio?  Denny Terrio?"
"Eleuterio,"  dedi Rio.
Gözlerini kocaman açtı. "E-le-o-ne?"
"Tam adım Eleuterio de la Noche Atanacio."
"Vay canına. Sanırım buna kıyasla 'Dylan' biraz sıradan kalıyor."   Hehehe



Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: chuck_me Date: March 23, 2015, 01:28:12 AM
@buse_1236 evet yabancının 2. Kitabı İşgalci yakında Go kitaptan çıkacak; yani Bursa fuarı afişlerinde onun da fotoğrafı vardı, yakın zamanda çıkar diye düşünüyorum. Bence de bu seri için bekleyerek iyi ediyorsun, zaten 2 kitaplık bir seri bekleyince daha güzel okunur Gülmek :)

@Tourniqet ve @Börülce alıntıları beğenmenize sevindim benim kitapta en beğendiğim yerler hepsi Gülmek :) Umarım Türkçe çevirisi çabuk gelir de okuruz topluca Gülmek :)

@tourniqet Karissa beni öldürüyor ya hiç hatırlatma Göz Kırp.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: buse_1396 Date: March 23, 2015, 03:45:02 AM
: chuck_me  March 23, 2015, 01:28:12 AM
@buse_1236 evet yabancının 2. Kitabı İşgalci yakında Go kitaptan çıkacak; yani Bursa fuarı afişlerinde onun da fotoğrafı vardı, yakın zamanda çıkar diye düşünüyorum. Bence de bu seri için bekleyerek iyi ediyorsun, zaten 2 kitaplık bir seri bekleyince daha güzel okunur Gülmek :)

@Tourniqet ve @Börülce alıntıları beğenmenize sevindim benim kitapta en beğendiğim yerler hepsi Gülmek :) Umarım Türkçe çevirisi çabuk gelir de okuruz topluca Gülmek :)

@tourniqet Karissa beni öldürüyor ya hiç hatırlatma Göz Kırp.
2 kitap mıymış.. Sevindim çok Hehehe
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: AyanH Date: March 23, 2015, 10:00:46 AM
: chuck_me  March 23, 2015, 12:01:17 AM

   


Torture To Her Soul - J.M. Darhower (Gözlerindeki Canavar #2)

----İlk kitabı okumayanlar için spoiler içerebilir----

Tanrı bana yardım etsin. Onu seviyorum.
Seviyorum.
Ve tanrı onu benden almayı deneyecek kişiye de yardım etsin.


İlk kitabın ardından 2. kitabı merak etmemin en büyük sebebi bu cümlelerdi. Kitabın Vitale'nin bakış açısıyla yazılması da bir merak sebebiydi. Ben kitabı hayalkırıklığına uğratıcı buldum açıkçası. Yani mesela ben Karissa'nın bakış açısında eksikliklerin olduğunu düşünmüştüm; Ignazio'nunkinin biraz daha tatmin edici olacağını düşündüm ama yanılmışım. Ay bu adam susmuyor! Paso içinden konuşuyor! Olay ya da diyalogtan çok Vitale'nin iç seslerini dinliyoruz. Geçmişini daha rahat anlayabiliyoruz böylece. İlk kitapta havada kalan meseleler de açıklığa kavuşuyor. Mesela Karissa'nın öğretmeni meselesi gibi.

İlk kitap bildiğiniz veya bilmediğiniz üzere çok abartıldı. Abartıldı derken gereksiz yere insanlar kitabı tartıştılar falan. O kadar prim verilecek bir olay değildi bence. Kitaptı, okuduk bitti işte. 2. kitap, ilk kitapta yaşanan gelişmelerden sonra Vitale'nin Karissa ile kalmasını anlatıyor. Karissa elbette sinirli, Ignazio ise ona güvenmekte sorun yaşıyor. Çiftimiz zor zamanlar yaşıyorlar. Vitale Karissa'nın gözlerindeki nefretle yaşamakta zorlanıyor hatta. Ama Karissa onu sevdiğini de reddedemiyor. Resmen araf yaşıyorlar evin içinde. Tabii bir de kızını Vitale'nin kucağında bırakamayacak bir anne ve damadının bir Rita ile birlikte olmasına göz yummak istemeyen bir mafya babası var. Karissa evde hapis denebilir ama fiziksel olarak değil. Bir yandan zaten seviyor Vitale'yi ona bir şey olunca aklı çıkacak noktaya geliyor. Diğer yandan evden çıkarken hep geri dönmek zorunda olduğunu da biliyor. Hatta kitabın sonundaki bonus bölümde kendi de Stockholm Sendromu ihtimalini düşünüyor. Ama bence öyle değil. Kız kedi gibi. Nereye bıraksan dönüp geliyor.

Yani ilk kitabı bitirenler, 2.yi de çıkınca okurlar diyorum. Ama bu kitapta haliyle Vitale'nin adam öldürüşlerine de şahit oluyoruz. Ve gerçekten çok acımasız bir adam. İnsan öldürmenin onun için hiçbir önemi yok adeta. Karissa bildiğiniz Karissa. Hala saf-salak dolanıyor ortalıkta. Yalnız Ignazio'nun babası çok kral adam, kendisini çok sevdim Gülmek :)

Ve işte benden size çeviriler  Göz Kırp.

*****

Size bir sır vereceğim.
Daha evvel kimseye söylemediğim bir sır.
Ben, Ignazio Vitale, hep karanlıktan korktum.
Birine söyleyeyecek olursanız, sizi öldürürüm.


*****

"Söyle bana. Nasıl olmasını istediğini söyle. Bana dair neye ihtiyaç duyduğunu söyle."
Her şeyi verirdim ona.
Eğer istediği buysa kahrolası göğsümü çıplak ellerimle deler, kalbimi söküp ellerine bırakırdım.
Tek yapması gereken bana söylemekti.
Tek yapması gereken sormaktı.
Milyonlarca şeyi emredebilirdi ve ben hepsini gerçekleştirebilmek için ölene dek çalışırdım ancak bunların yerine sadece fısıldadı, "Beni sevmeni istiyorum."


*****

"Tanrı şahidim olsun Ignazio, eğer ölmeme izin verirsen uyanık olduğun her saniye hayalet olarak peşinde dolanır ve seni kendim öldürebilmek için bir yol bulurum."
"Yaparsın, biliyorum."
"Kastettiğim buydu."
"Öyle olduğunu biliyorum."
"Ben ölürsem, sen de ölürsün."
"Bundan bir saniye bile şüphe etmedim."


*****

"Korkmanı gerektirecek hiçbir neden yok. Sana zarar vermeyeceğim. Kimse vermeyecek."
"Nasıl emin olabilirsin ki?"
"Çünkü onlara izin vermeyeceğim. Bu kadar basit."


*****

"Sen masum olduğunu düşünmüyor musun?"
"Ben? Artık değil. İçimdeki masumiyeti öldürmeyi becerdin. Kelimesi kelimesine."
"Ben cidddiyim Karissa."
"Ben de. Belki eskiden masumdum, bilmiyorum, artık değilim."
"Buna gerçekten inanıyor musun?"
"Evet."
"Neden?"
"Çünkü seninle birlikteyim."


*****

"Neden geri döndüğümü bilmiyorum. Tüm bunların hiçbirini anlamıyorum ama belki de zaten anlamam da gerekmiyor. Burada olmamam gerek ama buradayım... Seni sevmemem gerek ama seviyorum. Sorunların var, Naz. Seninle ilgili bazı şeyler cidden çok yanlış. Ama belki bende de bir sorun vardı. Çünkü senden nefret etmeyi ne kadar denersem deneyeyim, yapamıyorum. Seni seviyorum ama anlamıyorum. Neden bunları yaptığını, neden bana bunları yaşattığını, beni sevmen gerekirsen nasıl beni incitmeye  çanak tuttuğunu da anlamıyorum."

*****

"Seni burada karanlıkta gizlice dolaşırken görmek çok komik. Karanlıktan hep korktuğun düşünülürse özellikle."
"Artık karanlıktan korkmuyorum."
"Tabii ki hayır. Korkutucu olan karanlık değil zaten, içinde neler barındırdığı. Ve artık seni korkutmuyor çünkü artık o sensin. Karanlıktaki korkunç şey sensin."


*****

(Karissa'nın bakış açısından.)
"Naz. Tanrım, Naz sen ne...?"
"Sessiz ol ve bunu yapmama izin ver tamam mı?"
"Ama-"
"Lütfen Karissa."
Lütfen. Adam lütfen dedi!
Sırf bu bile susturdu beni.


*****






Gökçe,çok teşekkür ederim.Harikasın.Alıntılar şahane olmuş.Ellerine sağlık😘
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Bendis Date: March 23, 2015, 10:08:01 AM
@chuck_me

Ellerine parmaklarına ingilizcene sağlık. Alıntılar için çok teşekkürler canım.  Tebrikler.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: March 23, 2015, 01:29:10 PM
Kanbağı - (Bloodlines, #1)  Richelle Mead

Geçiş kitabı gibiydi karakterlere alışmamızı sağlamak için her şey uzun uzun anlatılmış gerçi neredeyse hepsini VA'dan tanıyoruz ama yinede iyi olmuş. Okurken azcık sıkıldım çok fazla olay olmadı sonlara doğru hareketlilik kazandı ama asıl olaylar ikinci kitaba bırakılmış sanırım. Adrian ve Sidney'i sevdim hatta Dimitri ve Rose'u sollayacak o potansiyeli gördüm diyebilirim  Gülmek :) Keith! bu çocuğa sinir oldum pis tek göz! balık baştan kokarmış sözü cuk diye oturdu üstüne. Ara ara Jill'in ergen tavırlarıda beni sıkmadı değil ama sonlara doğru gözüme girdi. Ve kitabın sonundaki o kişinin ya da kişilerin gelmesi benim direk 2.kitaba başlama sebebim oldu belli ki diğer kitapta hem güleceğim hem de sinirleneceğim   Utanıyorum.

Peki Adrian'ın o 'narin elleriyle' temizlik yapmasına ne diyorsunuz  Hehehe

"Kokuyu alıyor musun?"
"Çam kokusu mu bu"
"Tam üstüne bastın. Çam kokulu temizleyici, temizlik yaptım yani!"
"Yerleri ve tezgahı sildim." şaşırmıştan çok afallamış gibi bakmış olmalıyım ki hemen ekledi "Dizlerimin üstüne bile çöktüm."
 Öldüm Gülmekten.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: berna2012 Date: March 23, 2015, 03:26:39 PM
: as.  March 23, 2015, 01:29:10 PM
Kanbağı - (Bloodlines, #1)  Richelle Mead

Geçiş kitabı gibiydi karakterlere alışmamızı sağlamak için her şey uzun uzun anlatılmış gerçi neredeyse hepsini VA'dan tanıyoruz ama yinede iyi olmuş. Okurken azcık sıkıldım çok fazla olay olmadı sonlara doğru hareketlilik kazandı ama asıl olaylar ikinci kitaba bırakılmış sanırım. Adrian ve Sidney'i sevdim hatta Dimitri ve Rose'u sollayacak o potansiyeli gördüm diyebilirim  Gülmek :) Keith! bu çocuğa sinir oldum pis tek göz! balık baştan kokarmış sözü cuk diye oturdu üstüne. Ara ara Jill'in ergen tavırlarıda beni sıkmadı değil ama sonlara doğru gözüme girdi. Ve kitabın sonundaki o kişinin ya da kişilerin gelmesi benim direk 2.kitaba başlama sebebim oldu belli ki diğer kitapta hem güleceğim hem de sinirleneceğim   Utanıyorum.

Peki Adrian'ın o 'narin elleriyle' temizlik yapmasına ne diyorsunuz  Hehehe

"Kokuyu alıyor musun?"
"Çam kokusu mu bu"
"Tam üstüne bastın. Çam kokulu temizleyici, temizlik yaptım yani!"
"Yerleri ve tezgahı sildim." şaşırmıştan çok afallamış gibi bakmış olmalıyım ki hemen ekledi "Dizlerimin üstüne bile çöktüm."
  Öldüm Gülmekten.
ben bu yazarın Anlatımını beğeniyorum ama bu seri hakkında emin olamadım ilk kitabın bir kısmını okuyup ara verdim ama şimdi de başlasam mı emin olamıyorum ...
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: halebg Date: March 23, 2015, 05:13:15 PM
Amanda  scott  yamlanda olsa okudum ama cok degil hiiic beğenmedim
Zamaniniz varsa yada okuycak kitap yoksa okuyun derim
tabii ki zevkler tartisilir
ben okurken sıkıldım onceki kitabi askta intikam olmaz gibi degil Ağlıyorum.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Mila. Date: March 23, 2015, 05:34:06 PM

-
Yumuşak , basit ama keyifli bir Noel kitabıydı.Novella Yayınları çok kaliteli basmış.Kapak tasarımına bayıldım.Sonu mutlu biten klasik Macomber kitabı.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: March 23, 2015, 06:22:29 PM
: berna2012  March 23, 2015, 03:26:39 PM
Kanbağı - (Bloodlines, #1)  Richelle Mead

Geçiş kitabı gibiydi karakterlere alışmamızı sağlamak için her şey uzun uzun anlatılmış gerçi neredeyse hepsini VA'dan tanıyoruz ama yinede iyi olmuş. Okurken azcık sıkıldım çok fazla olay olmadı sonlara doğru hareketlilik kazandı ama asıl olaylar ikinci kitaba bırakılmış sanırım. Adrian ve Sidney'i sevdim hatta Dimitri ve Rose'u sollayacak o potansiyeli gördüm diyebilirim  Gülmek :) Keith! bu çocuğa sinir oldum pis tek göz! balık baştan kokarmış sözü cuk diye oturdu üstüne. Ara ara Jill'in ergen tavırlarıda beni sıkmadı değil ama sonlara doğru gözüme girdi. Ve kitabın sonundaki o kişinin ya da kişilerin gelmesi benim direk 2.kitaba başlama sebebim oldu belli ki diğer kitapta hem güleceğim hem de sinirleneceğim   Utanıyorum.

Peki Adrian'ın o 'narin elleriyle' temizlik yapmasına ne diyorsunuz  Hehehe

"Kokuyu alıyor musun?"
"Çam kokusu mu bu"
"Tam üstüne bastın. Çam kokulu temizleyici, temizlik yaptım yani!"
"Yerleri ve tezgahı sildim." şaşırmıştan çok afallamış gibi bakmış olmalıyım ki hemen ekledi "Dizlerimin üstüne bile çöktüm."
  Öldüm Gülmekten.
ben bu yazarın Anlatımını beğeniyorum ama bu seri hakkında emin olamadım ilk kitabın bir kısmını okuyup ara verdim ama şimdi de başlasam mı emin olamıyorum ...
Bende kararsızdım ama sitedeki arkadaşlar sağolsun ( @Tourniquet  @Ckmksm) onlar sayesinde başladım Hehehe bence devam et ben sevdim ikiye başladım bile Gülmek :)

SiteMap - İmode - Wap2