Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360361362363364365366367368369370371372373374375376377378379380381382383384385386387388389390391392393394395396397398399400401402403404405406407408409410411412413414415416417418419420421422423424425426427428429430431432433434435436437438439440441442443444445446447448449450451452
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: esatir Date: August 12, 2015, 11:34:24 PM
: Ckmksm  August 12, 2015, 12:24:53 PM


İçinde Aşk Saklı - Judith McNaught (Westmoreland Serisi #2)
Puanım:4/10!


Öncelikle bu kitap tam bir sinir bozuculuk abidesi.Hem karakterler bakımından hem de olaylar bakımından.Ciddi ciddi yarım bırakmayı düşündüm.Ama tabi tabularımı yıkamadım daha.Dedim devam başladın bir kere.
Ben aralarındaki sevginin gerçek olduğuna inanmıyorum.Bir yanlış anlamada insan canından çok sevdiği birinden birden nefret etmeye başlayıp onunla konuşmaya ona bakmaya dahi tahammül edemeyebilir mi? Ve en önemlisi canını yakmaya çalışabilir mi? Hadi bunları da geçtim, o kişiye kendini savunma hakkı vermeden bir sonuca varıp onun oyuncu ve düzenbaz biri olduğunu söyleyebilmesine ne demeli? İşte bunlar iki karakterimizin başına da geldi.Aynı saçmalıkları ikisi de yaptı.Evlendikleri halde birbirlerine güvensizlikleri devam etti.İki insan birbirine güvenemezken nasıl evlenebilir?Evlenecekleri gün gelinin onu terk edip kaçacağını bir damat nasıl düşünebilir?Ve gelin bunu nasıl düşündürebilir müstakbel kocasına? Ben söyleyeyim:güvensizlik.İşte bu yüzden belki hikaye mutlu sonla bitmiş olabilir ama yaşamış ve hayatlarına devam ediyor olsalardı şu an , kesinlikle ilerleyen zamanlarda bu ikili boşanırdı ardından tekrar evlenirdi ve bu sürüp giderdi.Anlamış olduğunuz gibi hiçbir şekilde sevemedim bu kitabı.Konu uzatmaya çalışılmış ve uzatılırken de konu bulunmamış bunun yüzünden karakterler bir küstürülüp bir barıştırılmış.😤
Konuyu anlatayım size.Şimdiiii,bir genç kızımız var ama bildiğiniz erkek çocuğu gibi hareketlerde bulunuyor.Ki keşke böyle cesur ve gözü pek kalsaymış Whitney.Her neyse,canına tak eden babası da kızını teyzesi ve eniştesinin yanına yolluyor.Fransa'ya.Kızımız burada çok kültürlü oluyor,güzelleşiyor ve serpiliyor.Birçok davete katılıyor ve etrafı kendisine aşık olan adamlarla dolup taşıyor.Ve bir adam var ki kendisini hiç göstermiyor ama kızımızın arkasından babasıyla anlaşıp para karşılığı Whitney üzerine anlaşma yapıyorlar.Anlaşma şudur:O adamla Whitney evlenecektir.O adam dediğim de bir dük:Claymore Dükü.Çapkın ve adını aşıklarıyla çıkarmış bir dük.Tabi asi kızımız bu olayı sever mi? İşte bundan sonra o çekişmeli sahneler başlıyor.
Galiba bir tek ben bu duyguları hissettim.Genelde çok sevilmiş bir kitap.Ama benim asi tarafım bu kitabı cidden sevmedi.Ne zaman "oh be yoluna girdi her şey!" desem bir olaylar,bir olaylar...Ne okuyorsun diye soranlara bildiğiniz feryat ettim zira 2 haftamı aldı bu kitabı okumak.Tatile de gittiğim için süründü bildiğiniz.Tavsiye edeceğimi sanmıyorum.
Karakterler kendileriyle çeliştiler,yapmayacağım dedikleri şeyleri yaptılar ve bende kayıtsız kalamadım.Clayton'ın yakışıklığı bile kurtaramadı kitabı.Sevmedim ve bir daha da okuyacağımı sanmıyorum.Şu adı çıkmış Türk dizilerinden beterdi bence. 😧

***
Şampanyasından bir yudum alarak, "Güzel anneciğin nasıllar?" diye sordu Lord Anthony.
Clayton, Whitney'in yemek salonuna girdiğini gördü; genç kadın onun yanına belli ki gelmeyecekti. "İyi, iyi." dedi genç adam dalgın bir tavırla. "Sizinki ?"
"Herhalde iyidir." diye yanıtladı Lord Anthony. "Kendisi otuz yıl önce vefat etti."
"İyi" dedi Clayton."Bunu duymak güzel..."

***
"Öyle taş kalpli bir adamım ki babanın borçlarını temizleyip onu hapishaneye girmekten kurtardım. Öyle bencilim ki orada öylece dikildim ve Sevarin'le birbirinize kur yapmanızı izledim. O kadar küstahım ki o lanet olasıca piknikte o adamın yanına oturup bana nispet yapmana katlandım ve bunları neden mi yaptım? Çünkü vahşi ve iblis ruhumla dilediğim tek şey sana adımı vermek, sana toplumda erişilemeyecek kadar üst düzeyde bir konum kazandırmak ve sana gücümün erişebildiği bütün güzelliklerle donatılmış zengin bir hayat sunmaktı."
***
"Neden?" diye sordu Clayton aniden. "Neden benimle evlenmek istiyorsun?"
Whitney Clayton'ın odada ona doğru yaklaşmak yerine Whitney'in yanına gelmesini beklediği andan bu yana kendisinden kayıtsız şartsız bir teslimiyet beklediğini biliyordu; genç kadın şimdi Clayton'ın kendisinden duymak istediği şeyin ne olduğunun da farkındaydı. Whitney mutluluk ve huzur gözyaşları arasında bir soluk aldı ve, "Çünkü seni seviyorum," dedi usulca.
Clayton ona sımsıkı sarıldı. "Eğer doğru söylemiyorsan Tanrı yardımcın olsun!" dedi sert bir sesle, "Çünkü seni bir daha asla bırakmayacağım."

***
Uzun ve huzurlu bir sessizlikten sonra, "Evin nerede?" diye sordu Whitney.
"Senin olduğun yerde..."

***
"Dirseğini çimenlere yaslayarak Whitney'in yanına uzandı Clayton. Başparmağıyla Whitney'in yanağına dokundu ve genç kadının elmacık kemiğinin nazik kıvrımını parmak ucunda hissetti. Clayton bu kadının ruhuna, tazeliğine tapıyordu adeta; Whitney'in tutkusu iç yakıcı ve tahrik ediciydi. Bunu düşündüğünde bile Clayton iliklerine yayılan keskin bir acı hissediyordu. Bu kadın tıpkı onun umduğu gibi, hatta umduğundan da öte bir yaratıktı; inatçıydı, tatlıydı, şehvetliydi, küstahtı ve zekiydi. Heyecan verici bütün zıtlıkları içinde barındıran bir hazineydi. Clayton'ın hazinesiydi!"




en sevdiğim romanlardan biridir.e kitap okuyamayan biri olarak bir gecede okumuş ve bilahare romanını da almıştım.ama en sevdiğim judith romanı mutluluktur.ondan mı başlasaydın acaba
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Ckmksm Date: August 13, 2015, 09:04:28 AM
@esatir
Genelde çok sevilmiş bu Westmoreland serisi ama ben bir dahakine Judit McNaught kitabı okuyacağımı sanmıyorum.Ben beğenmedim naalesef Ağlıyorum.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: halebg Date: August 13, 2015, 10:49:05 AM
: Ckmksm  August 13, 2015, 09:04:28 AM
@esatir
Genelde çok sevilmiş bu Westmoreland serisi ama ben bir dahakine Judit McNaught kitabı okuyacağımı sanmıyorum.Ben beğenmedim naalesef Ağlıyorum.
bende once kusursuzu okumustum sonra digerlerini
dusler kralligi favorilerim arasinda Gülmek :)
Bence bir sans daha ver derim ben Gülmek :)Gülmek :)Gülmek :)
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: August 13, 2015, 11:38:23 AM


Böyle güzel bir kitaba böyle tatmin etmeyen bir son yakışmadı. Seri olmasından kaynaklı bizi merakta bırakacak sonları çoktan kabullendim ama burada ki son her şeyi daha da karmaşık hale getirdi.
Bunun dışında akıcıydı. Heyecanlı ve sayfaları çevirmem için neredeyse sadece karakterler yeterli oldu. Normalde bu tarz kitaplar da sıkılırım. Bir yerden kurtulmaya çalışan bir grup genç ve klasik olaylar dizisi… Ama bu sefer öyle olmadı çünkü klasik şeylerle karşılaşmadım.  Traver ve Lilac’ın birbirlerine olan içten duyguları, olaylara yaklaşım biçimi ve yazarın kurguladığı dünya sayfalarda kaybolmama yetecek türdendi bana göre. Traver, deneyimli olsa da okudukça onun da korktuğunu bilmek daha da gerçekçilik katmış kitaba. Normalde bir kahraman vardır serttir ve her şeyin üstesinden gelir. Tamam, belki bizimki de kahramandı ama onun düşüncelerini okurken bazen çaresiz oluşu ve neye inanması gerektiğiyle ilgili yaşadığı tereddüt Traver’ı farklı bir yere koydu.  Lilac da çok başarılıydı. İlk başlarda Traver’a karşı tutumu sinirlerimi bozsa da ilerleyen sayfalardaki değişimi ve ona bağlanışı çok hoştu. Şımarık bir genç kız ve sert bir binbaşıyla karşılaşacağıma çok emindim hâlbuki 
Son sayfalar da yüreğim ağzıma geldi. Okuyanlar bilir. Ve sonra bir mucize. Yazar heyecan katmasını iyi biliyor anlamış oldum. Anlatımı da gayet net ve anlaşılırdı. Tavsiye ederim.
Bir belirsizlik yaşıyorum diğer kitap gerçekten de başka bir çifti mi anlatıyor? Öyleyse içim biraz buruk çünkü bu ikiliyi okumak isterdim. Ve eğer öyleyse bu bilinmeyen gezegende yaşanılanlara nasıl bir açıklık getirilecek  Ne.?? Meraktayım. Dediğim gibi daha birçok soruyla baş başa bıraktı.




Lilac Rose LaRoux. Dokunulmaz. Zehirli. Adımı Zehirli Sarmaşık koysalarmış keşke. Ya da Yüksükotu. Veya Güzelavratotu.



Kapıyı, bükülen çerçevesinden ayırmak için bütün ağırlığımı vererek omzumla açmam gerekti. Kafası bozulduğunda Bayan LaRoux’nun çıkartacağı türden sesleri andıran, acımasız bir gıcırtı çıkarttı.  Hehehehe


Soruyu tarttı, sonra başıyla onayladı ve saçlarını ait oldukları yerde toplamak için, elini başına götürdü. “Nereye oturacağım?”
Oturmak mı? Buraya kadar sizin için cebimde taşıdığım şu rahat şezlonga elbette, Majesteleri. İyi ki sordunuz.
  Öldüm Gülmekten. Öldüm Gülmekten.


‘Kimse onu benden almasın yeterdi.’



   

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Ckmksm Date: August 13, 2015, 11:40:00 AM
: halebg  August 13, 2015, 10:49:05 AM
@esatir
Genelde çok sevilmiş bu Westmoreland serisi ama ben bir dahakine Judit McNaught kitabı okuyacağımı sanmıyorum.Ben beğenmedim naalesef Ağlıyorum.
bende once kusursuzu okumustum sonra digerlerini
dusler kralligi favorilerim arasinda Gülmek :)
Bence bir sans daha ver derim ben Gülmek :)Gülmek :)Gülmek :)
Benim aykırı mizacım her zamanki gibi çok sevilen bir kitabı sevmediğine göre öbürlerini de sevebileceğimi sanmıyorum.Düşler Krallığını da pek sevememiştim zaten Ağlıyorum.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: August 13, 2015, 06:41:53 PM

Serinin diğer kitapları gibi bu da çok güzeldi.Kasabadaki kitabevini işleten,kedilerin yakın dostu Amy ve kasabanın yakışıklı itfaiyecisi Logan'ın

hikayesi.İkisi de çocukluk arkadaşı olupta birdenbire birbirlerine ilgi duymaya başlamaları,konuyu biraz farklı hale getirmiş.Logan,kasabadaki bir yangın

yüzünden bunalımlı günler geçirmeye başlıyor.Amy'de en yakın arkadaşına bu zor günlerinde yardım etmeye çalışıyor.Ve hiç ummadıkları bir anda

yakınlaşıyorlar.Sonra da tuhaf günler,can sıkıcı gelişmelerle devam edip gidiyor konu.Serinin bu kitabında bir de sürpriz bir olay yaşanıyor.Ben pek

hoşlanmadım bu sürprizden ama tahminimce bundan sonraki kitaplarda da bahsi geçecek.   Göz Kırp.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: edu Date: August 13, 2015, 10:44:56 PM
Bende karmakarışık kitabını okudum sonunda.Yorumlara bakarak bu kitaba şans vermiştim.Ama beni hiç tatmin etmedi. Habire erkek muhabbeti bitmeyen cinsellik pek iç açıcı değildi. Arada Kate de olsa iyi olurmuş. Dili çok yalın. Laf kalabalığından oluşan bir kitap bence.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: August 14, 2015, 12:48:41 PM

Kitabın bir konusu var,karakterlerde fena değil ama % 80'i cinsellik olunca bu ne yaaa dedirtiyor.Kitap +18 düşüncelerle başlayıp,+18 eylemlerle

devam ediyor.Ortalara gelince aslında bir konusu da varmış diye düşünmeye başlıyorsunuz.Clay geçmişte yaşadığı sorunlu ilişkisinden dolayı biraz

güvensizlikler yaşasa da aslında mükemmel bir adam.Zengin,yakışıklı,eğlenceli ve kendine güvenen bir tip.Bu kitapta sırları ve sorunları olan kızımız

Julia.Julia'da sevimli ve rahat bir tip aslında ama serinin ilk kitabı olduğundan okuyucu delirsin diye sorunlarını Clay ile paylaşma kısmı 2. kitaba kaldı

sanırım.Yani ilk kitap kötü bitiyor haberiniz olsun.Bu kadar cinsel bölümü gereksiz bulmakla birlikte ben kitabı sevdim.Aslında Clay karakterini sevmiş de

olabilirim.  Hehehe 2. kitabı merakla bekliyorum.   Zuhahaha

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: August 15, 2015, 12:08:53 AM

Son zamanlarda okuduğum en ilginç kitaplardan bir tanesiydi.Ama bittiğinde kitabı sevip sevmediğimden emin olamadım.Okunmaya değer,bir şeyler

veren kitaplardan.Ama masal gibi bir kurguya gerçekçi bir son beni mutlu etmedi.Kendine A adını vermiş bir karakter düşünün,16 yaşında ve hayatının her

gününde farklı bir bedende uyanıyor.Doğduğundan beri böyle.Üstelik bir gün bir kızın bedenindeyken ertesi gün bir erkeğin bedeninde olabiliyor.A ,Justin adlı

bir gencin bedeninde geçirdiği gün boyunca,Justin'in kız arkadaşına aşık oluyor.Bu olayda benim A'yı bir erkek gibi algılamama neden oldu.Ama kitapta

cinsiyetten çok onun da kendine ait bir karakteri olan bir insan olduğunu ve her gününü başka bir bedende misafir olarak geçirmek zorunda olduğu

vurgulanmış.Kitabın sonuna kadar,saymadım ama galiba 30 farklı hayata falan tanıklık ediyorsunuz.Ve A'nın onlarca farklı bedende aşka,aşık olduğu kıza

tutunmaya çalışması.Kitap çok akıcı,asla sıkılmıyorsunuz,hep bir sonraki günü merak ediyorsunuz.Size birşeyler anlatmaya çalışan,zaman zaman

hüzünlendiren bir yanı var.Ama pek mutlu bir son beklemiyor sizi.


Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: August 15, 2015, 11:34:40 PM

Serinin en zayıf kitabıydı bence.Sıkılmadan okunacak kadar akıcı ama heyecanlandırıp,eğlendirmeyecek kadar da durağan.Sadece sonlarında biraz

toparlamıştı.Hiç yalan söylemeyen öfke iblisi Rydstrom ve asla doğruyu söylemeyen illüzyonlar kraliçesi Sabine'nin hikayesi.Bu kadar zıt karakterin bir araya

gelmesi daha eğlenceli olabilirdi diye düşünüyorum.Ama kitap sonuna kadar yalan ve doğru konusunda inatlaşmalarıyla sürüp gitti.Yine de çok sevdiğim bir

seri.Okumayanlar varsa kesinlikle tavsiye edilir.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: gök yüzü Date: August 15, 2015, 11:51:54 PM


   


Liliana Hart - Çıplak Sırlar, Çıplak Gerçekler


Bu seriyi ne zamandır okumak istiyordum hatta ilk kitaba başlamıştım. Ama zamanım olmadığı için bırakmıştım.
Şimdi yeniden başladım ve ilk 2 kitabı bitirdim.

Olaylar Bloody Mary adlı küçük bir kasabada geçiyor. Jaye hem adli tabip hem de ailesinden kalan cenaze evini
işletiyor. Bütün işi ölülerle yani   Hehehe  Jack ise kasabanın şerifi. Yıllarca en yakın arkadaş olan bu ikili,
hem kasabada işlenen cinayetleri birlikte çözüyor hem de arkadaşlık ilişkisinden aşk ilişkisine terfi ediyorlar   Öldüm Gülmekten.

Polisiyesever biri değilim ama bu seriyi sevdim çünkü diğer kitaplardan farklıydı. Diğer polisiyeler gibi ciddi ve
gerilimli değildi. Olaylar Jaye'in ağzından anlatılıyordu. Ve Jaye de her olayı eğlenceli bir şekilde dile getiriyordu.
Bir de küçük kasabanın dedikoducu sakinleri işin içine girince çok eğlendiğim yerler oldu   Nanik-Nanik :P

Özellikle 2. kitapta Jaye'in geçmişiyle ilgili çok şaşırtıcı şeyler oldu. Sonraki kitaplarda ailesiyle ilgili
daha fazla sır öğreneceğiz sanırım.

Ben ilk 2 kitabı beğendim, tavisye ederim. Puanım 8/10.


Floyd, neredeyse bir boksör kadar iri biriydi. Görünüşünü biraz olsun yumuşatmak için tel çerçeveli gözlük kullanıyordu.
(Bu haliyle Clark Kent ve Hulk'ın aşk meyvesiymiş gibi görünüyordu, bir de yeşil olsa tam olacaktı   Öldüm Gülmekten.



Masanın ortasına kalın, beyaz bir mum yerleştirilmiş, restorandaki diğer tüm ışıklar loş tutulmuştu. Daha önce girdiğim
tek loş ortam Luigi's Pizza'ydı ve tek amaçları köşelerdeki hamam böceklerini görmemenizi sağlamaktı   Hehehe







Kresley Cole - İblis Kral'ın Öpücüğü

Yine bir Kresley Cole klasiğiyle karşı karşıyayız. Her zamanki gibi yine hayal kırıklığına uğratmadı ve güzel bir
kitap okumamı sağladı Gülmek :)

Rydstrom yüzyıllar önce tahtını kaybetmiş, onun tahtını ele geçiren kişi ise büyücü Omort'tur. Rydstrom taht
yolunda son şansını kullanmak üzere harekete geçer ama karşısında İllüzyonlar Kraliçesi Sabine'i bulur   Zuhahaha

Ben iki karakteri de çok sevdim ama özellikle Sabine bir başkaydı  Gülmek :)  Daha önce Tutkuların Pençesinde kitabında
Kaderin'i sert ve savaşçı bir kadın olarak nasıl yarattıysa Sabine de o ayarda savaşçı bir kadındı. Başka fantasik
kitaplarda kadınlar biraz zayıf resmediliyor ama Kresley Cole'un kitaplarında bütün kadınlar güçlü birer savaşçı oluyor.
Bir de yazar Sabine'i öyle güzel betimlemiş ki okurken onun sıradışı saçlarını, makyajını, kıyafetlerini kafamda çok
rahat canlandırabildim   Bravo

Rydstrom ise güçlü, onurlu bir adam. Tam aradığımız tipte yani   Zuhahaha   Kitapta olaylar hiç bitmedi bir an bile sıkılmadım.
Bir an önce serinin devamı gelse de okusak  Gülmek :)  Seriyi herkese tavsiye ederim. Puanım 9/10.



Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Ckmksm Date: August 16, 2015, 10:24:42 AM


Gerçek Aşk Hikayesi - Willow Aster
Puanım:5/10!


Şunu söyleyeyim kitap okutturdu.Ama...
İşte şu "ama"lar var ya,insanın hevesini kırıyor kitaba karşı.Yapacak bir şey yok,kitap hak ediyor.
Kitabın konusuna değineceğim.Sparrow Kate Fisher,üniversite için New York'a taşınmak üzeredir.Ve sevgilisi Micheal ile kendi ailesi,birlikte yakın aile dostlarıyla yemeğe çıkar.Bu sırada bu dostlar da sürpriz ziyaretçi getirirler yemeğe:Ian Orville Sterling. Yetenekli rockçı sanatçının ta kendisidir.Sparrow'un 12 yaşından beri hayran kaldığı adam.Tahmin edileceği üzere ikili arasında bir aşk doğar.Araya mesafeler girer ama yine de üstesinden gelirler.Ve bizim için  böylece mutlu sonlu bir chick-lit doğar. 😂
Öncelikle neden sevmediğimi açıklayayım.Kitaptaki karakterlerin gerçekte olacağını sanmıyorum.Yani erkek karakterleri birbirlerine çok benzettim davranışları bakımından.Yakışıklı,karizmatik bir erkek kitaba dahil oluyorsa "mutlaka" Sparrow adlı asıl bayan karakterimize övgüler üstüne övgüler,onu arzulamalar,"Sen mükemmelsin" ve akabinde "Sen müthişsin.Seni istiyorum." demeler... Çok yapmacık geldi ve hiçbir şekilde gerçek bir aşk hikayesi olduğunu sanmıyorum.Tahmin edilebilir olaylar,tahmin edilebilir son.Kitabın ortalarından kitabın yaklaşık son 60 sayfasına kadar erotizm (ne zaman buluşsalar). Ve Sparrow'un küfür takıntısını da çok uyduruk buldum.Hani MacKayla'da da vardı(Ah,hatırlayınca içim kıpır kıpır oldu😍) ama o cidden sevimli bir şekilde yapıyordu.Ama Sparrow'un bu ve bunun gibi hareketleri bana çok yapmacık geldi.Sevemedim.
Yani artık böyle kitaplar kesmiyor beni sanki bir Wattpad hikayesi okumuşum gibi geldi.Yazarın ilk kitabı olduğunu sanıyorum ki inşallah öyledir.Çok çocuksu ilişkiler işlemiş kitapta.Dediğim gibi tıpkı Wattpad hikayesi gibiydi.Wattpad hikayelerini genelde sevmem ve bu kitabı da çok anlı şanlı görmüyorum.
Vakit geçirebilinecek bir kitap.Çabuk bitiyor ama ben bu kitabı önereceğimi sanmıyorum.

***
"Bundan önceki tüm öpücükler ancak çocuk oyunu olmuştu. Onu içime çektim ve kaderimin mühürlendiğini anladım:Ben ona aidim."

***
"Ne tür bir süğün yapmak istiyorsun?"
"İçinde olduğın bir düğün.Başka hiçbir şey umurumda değil."
"Pekâlâ,bu seçenekleri daraltıyor," diye dalga geçtim.

***
"Ben seninim Sparrow.Beni istersen,seninim."
***
"Aşk yeterlidir.
Aşk her şeyi başarır.
Aşk gerçekten her zaman korur,güvenir,umut eder , azmeder...
Hatta aşkın hiçbir zaman başarısız olmadığını söyleyecek kadar ileri gidebilirim.Sonunda buna inanıyorum."



Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -Trinity- Date: August 17, 2015, 11:48:19 AM

Kitabı beğendim.Başta kitaptaki kişilerin isimlerini biraz yadırgadım ama kitap sarmaya başlayınca isimleri de önemsemedim.Kitap çok akıcı.Devamlı

sonra ne olacak diye merak ettim.Okumak isteyenlere tavsiye ederim.2.kitaba başlamak için sabırsızlanıyorum.

Aşk,barış,mucize:Hepsi bitmişti.Umut ve insanlık:Bitmişti.

Geriye sadece intikam kalmıştı.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Tourniquet Date: August 17, 2015, 09:37:12 PM



Puanım 4/5

Tatlı Şeytan bitti. Çok güzeldi. Ben çok beğendim.  Bravo Kaiden ahhh Kaiden diye diye okudum kitabı.

Gerçekten tatlı şeytan ya. Onun o asi halleri. Ben kötü çocuğum havaları bitirdi beni. Kitabı okurken melek de neymiş ya dedim.

Anna'nin masum hallerini sevdim. Jay favorim zaten. İlk kitapta aşk üçgeni pek yok. Daha çok karakterler ile tanışma olarak ve ikinci
kitapta aşk üçgeni olacak mesajı vererek geçti kitap. Anlatımı akıcı. Kesinlikle sıkılmadan okuyacağınız bir kitap. Kısacası AntiAngel TeamEvil millet  Hehehe  Öldüm Gülmekten.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Bendis Date: August 18, 2015, 10:59:37 AM



The 100 - 21. Gün / Kass Morgan


Aynı gün içerisinde ikinci kitabımı bitirdim. Seriyi çok beğendim. Bir yerlerde ilk defa bir dizinin kitaptan daha güzel olduğunu okumuştum bu seri için yazmışlardı. Eğer kitabını bu kadar beğendiysem dizisine bayılırım sanırım Gülmek :)

Akıcı, merak uyandırıcı, her dakika bir adrenalin var sayfalarında.  Bravo
Karakterler ilk başlarda tam oturmamıştı kafamda ama sonrasında kimin kim olduğu ilerleyen sayfalarda daha netleşti Gülmek :)

Sanırım kitapta bir tek şuana kadar Clarcke'tan hoşlanmadım. Tamam iyi kız, hoş kız, yardımsever filan ama ne o öyle bi Bellamy'e bi Wells'e yakınlaşmalar filan..  Ne.??

Glass şuana kadar favori ismim. Ne çektin be Glass diyesim geldi Gülmek :)

Ne zaman bir filimde yada kitapta "Artık ne olursa olsun ayrılmayacağız, söyleyeceğiniz hiç bir şey bizi ayırmayacak vs." gibi beylik repliklere denk gelsem beş dakika sonra ayrılıyorlar  Hehehe Neyseki Lucke yeniden Glass'ın elini tutmasını bildi..  Şeklimi Koyarım.

Serinin devamını merakla bekliyorum.  Bye Bye
Bir günde ikisini de okudum. Ahh bu seri kitaplar.. ://











Sadece Kendimiz İçin Doğmadık.


Görseller için Bikitapdelisi'ne teşekkür ederim.


SiteMap - İmode - Wap2