Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360361362363364365366367368369370371372373374375376377378379380381382383384385386387388389390391392393394395396397398399400401402403404405406407408409410411412413414415416417418419420421422423424425426427428429430431432433434435436437438439440441442443444445446447448449450451452
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -minel- Date: August 22, 2015, 11:01:39 PM









Bu kitabı bence çok beğeneceksiniz çünkü ilk bölümden başlayarak gözlerinizden yaşlar gelinceye kadar güleceksiniz.

İşsizsiniz ve her gün iş başvurularına gitmekten bıktınız .Bir gün  tanımadığınız birisi karşınıza çıktı ve size hayatınızda duyduğunuz

en saçma işi teklif etti ne yaparsınız ?Mayıs da paraya ihtiyacı olduğu için işi kabul etti ve Akın Arıkan'ın ağabeyi

Arın Arıkan'ı takip etmeye başladı .Bu takip sırasında Mayıs'ın başına öyle şeyler geliyor ki gülmekten gözünüzden yaşlar geliyor.

Hele kardeşi Nisan'la yaptığı konuşmalar ve onunla şakalaşması çok komikti .Ben Mayıs'ın iç sesine ve dobralığına bayıldım.

Arın ve Mayıs'ın her hali komikti. Umarım yazar Akın'ın hikayesini de anlatır  bizler de okuruz.

Bu kitabı mutlaka okuyun tavsiye ederim .




-------------


Allah aşkına ben, bir restoranın erkekler tuvaletinde, Orta Doğu ve Balkanların en çekici adamlarından birinin kucağındayım.

Ve buraya bir pencereden dalış yaptım! Bunu bir insana mantıklı ve makul bir şekilde nasıl açıklarım?



------------


Boğazımdan boğuk bir 'hnaaağ' sesi çıkararak sert zeminde yana dönüp yüzümü yanımda duran

yastığa gömdüm. Saatlerdir yatağımda bir o yana bir bu yana yuvarlanarak rezilliğimi hazmetmeye çalıştım.

Biraz önce de yastığımla birlikte yataktan düşüp parke zemine yapışarak küçük bir intihar girişiminde

bulundum. Fakat gözümün önünden berbat bir komedi filmi gibi geçen rezillik sahnelerim bir türlü gitmedi.

Gitmiyor!  Hehehehe Hehehehe


---------------


"Ablam evde yok de Nisan," dedim gözlerimi açmadan. "Öldü daha morgdan almaya gitmedik de.

Ani bir kararla Senegal'e taşındı de. Mars'a gönderilecek deneme mekiklerinden birine gönüllü oldu de.

Mısır'a arkeolojik kazı yapmaya gitti, bir daha dönmeyecek de. Kov onu buradan. Sonra da kapıyı güzelce kilitle, bir daha da kimseye açma!"  Zuhahaha

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: gök yüzü Date: August 23, 2015, 12:28:54 AM
: -minel-  August 22, 2015, 11:01:39 PM









Bu kitabı bence çok beğeneceksiniz çünkü ilk bölümden başlayarak gözlerinizden yaşlar gelinceye kadar güleceksiniz.

İşsizsiniz ve her gün iş başvurularına gitmekten bıktınız .Bir gün  tanımadığınız birisi karşınıza çıktı ve size hayatınızda duyduğunuz

en saçma işi teklif etti ne yaparsınız ?Mayıs da paraya ihtiyacı olduğu için işi kabul etti ve Akın Arıkan'ın ağabeyi

Arın Arıkan'ı takip etmeye başladı .Bu takip sırasında Mayıs'ın başına öyle şeyler geliyor ki gülmekten gözünüzden yaşlar geliyor.

Hele kardeşi Nisan'la yaptığı konuşmalar ve onunla şakalaşması çok komikti .Ben Mayıs'ın iç sesine ve dobralığına bayıldım.

Arın ve Mayıs'ın her hali komikti. Umarım yazar Akın'ın hikayesini de anlatır  bizler de okuruz.

Bu kitabı mutlaka okuyun tavsiye ederim .




-------------


Allah aşkına ben, bir restoranın erkekler tuvaletinde, Orta Doğu ve Balkanların en çekici adamlarından birinin kucağındayım.

Ve buraya bir pencereden dalış yaptım! Bunu bir insana mantıklı ve makul bir şekilde nasıl açıklarım?



------------


Boğazımdan boğuk bir 'hnaaağ' sesi çıkararak sert zeminde yana dönüp yüzümü yanımda duran

yastığa gömdüm. Saatlerdir yatağımda bir o yana bir bu yana yuvarlanarak rezilliğimi hazmetmeye çalıştım.

Biraz önce de yastığımla birlikte yataktan düşüp parke zemine yapışarak küçük bir intihar girişiminde

bulundum. Fakat gözümün önünden berbat bir komedi filmi gibi geçen rezillik sahnelerim bir türlü gitmedi.

Gitmiyor!  Hehehehe Hehehehe


---------------


"Ablam evde yok de Nisan," dedim gözlerimi açmadan. "Öldü daha morgdan almaya gitmedik de.

Ani bir kararla Senegal'e taşındı de. Mars'a gönderilecek deneme mekiklerinden birine gönüllü oldu de.

Mısır'a arkeolojik kazı yapmaya gitti, bir daha dönmeyecek de. Kov onu buradan. Sonra da kapıyı güzelce kilitle, bir daha da kimseye açma!"  Zuhahaha


Alıntılara çok güldüm, en yakın zamanda bu kitabı okuyacağım  Gülmek :) Gülmek :)
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: gök yüzü Date: August 24, 2015, 12:43:10 AM


   


Liliana Hart - Çıplak Yalanlar, Çıplak ve Karanlık

Serinin 3. ve 4. kitabını da bitirdim. Ben 4. kitabı son kitap zannediyordum o yüzden seriyi topluca okuyayım demiştim
ama son kitap değilmiş. Bazı sırlar daha açığa çıkmadı o yüzden seri devam edecektir. Tabi bu benim için iyi haber çünkü
ben seriyi sevdim ve devamını da sabırsızlıkla bekliyorum  Göz Kırp.

Son iki kitapta da Jaye ve Jack'in maceraları devam etti. Hem polisiye hem aşkın olduğu, yan karakterlerin bile insanı
güldürebildiği güzel bir seri. Hem kitaplarda çok uzun değil hemen bitiveriyor.  Puanım 7/10.


Oyma taştan yapılmış üç koca kat ve nesillerin gelip geçtiği kutsal koridorlarıyla gotik ve ürkütücü görünümlü adliye binası,
meydanın ortasındaydı. Köşelerine adalet ve merhamet tanrıçalarının heykelleri yerleştirilmişti fakat bu bilgiye
önceden sahip değilseniz onları tanımanızın bir yolu yoktu. Muhtemelen yapan heykeltraşlar kambur, hilkat garibesine
benzeyen kadınlardan hoşlanıyordu ve çalıştıkları sırada da sarhoşlardı   Hehehe



Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: August 24, 2015, 11:48:55 AM
Doğuştan Çapkın - Susan Elizabeth Philips

Yazarın diğer kitapları gibi bu da harikaydı.Bitene kadar elimden bırakamadım.Yakışıklı futbolcu Dean ve onun yolda karşılaştığı,kunduz kostümü içindeki çılgın kızın hikayesi.İki karakterin de ortak yanları çocukluklarını ailelerinin problemleriyle geçirmiş olmaları.Kitap boyunca yan karakterler olarak Dean'in annesi,ünlü şarkıcı babası ve sevimli kızkardeşi Riley'i okuyoruz.Onlarda hikayeye ayrı bir güzellik katmışlar.Bu yazarın kitaplarında berbat hayat hikayeleri yerini umuda ve mutluluğa bırakıyor.O yüzden benim favorilerim arasında.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: AyanH Date: August 24, 2015, 12:02:43 PM
: -minel-  August 22, 2015, 11:01:39 PM









Bu kitabı bence çok beğeneceksiniz çünkü ilk bölümden başlayarak gözlerinizden yaşlar gelinceye kadar güleceksiniz.

İşsizsiniz ve her gün iş başvurularına gitmekten bıktınız .Bir gün  tanımadığınız birisi karşınıza çıktı ve size hayatınızda duyduğunuz

en saçma işi teklif etti ne yaparsınız ?Mayıs da paraya ihtiyacı olduğu için işi kabul etti ve Akın Arıkan'ın ağabeyi

Arın Arıkan'ı takip etmeye başladı .Bu takip sırasında Mayıs'ın başına öyle şeyler geliyor ki gülmekten gözünüzden yaşlar geliyor.

Hele kardeşi Nisan'la yaptığı konuşmalar ve onunla şakalaşması çok komikti .Ben Mayıs'ın iç sesine ve dobralığına bayıldım.

Arın ve Mayıs'ın her hali komikti. Umarım yazar Akın'ın hikayesini de anlatır  bizler de okuruz.

Bu kitabı mutlaka okuyun tavsiye ederim .




-------------


Allah aşkına ben, bir restoranın erkekler tuvaletinde, Orta Doğu ve Balkanların en çekici adamlarından birinin kucağındayım.

Ve buraya bir pencereden dalış yaptım! Bunu bir insana mantıklı ve makul bir şekilde nasıl açıklarım?



------------


Boğazımdan boğuk bir 'hnaaağ' sesi çıkararak sert zeminde yana dönüp yüzümü yanımda duran

yastığa gömdüm. Saatlerdir yatağımda bir o yana bir bu yana yuvarlanarak rezilliğimi hazmetmeye çalıştım.

Biraz önce de yastığımla birlikte yataktan düşüp parke zemine yapışarak küçük bir intihar girişiminde

bulundum. Fakat gözümün önünden berbat bir komedi filmi gibi geçen rezillik sahnelerim bir türlü gitmedi.

Gitmiyor!  Hehehehe Hehehehe


---------------


"Ablam evde yok de Nisan," dedim gözlerimi açmadan. "Öldü daha morgdan almaya gitmedik de.

Ani bir kararla Senegal'e taşındı de. Mars'a gönderilecek deneme mekiklerinden birine gönüllü oldu de.

Mısır'a arkeolojik kazı yapmaya gitti, bir daha dönmeyecek de. Kov onu buradan. Sonra da kapıyı güzelce kilitle, bir daha da kimseye açma!"  Zuhahaha
Alıntılara çok güldüm,ellerine sağlık.En kısa zamanda okumam lazım...  Hehehe
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Ckmksm Date: August 24, 2015, 02:39:59 PM


Sen Gittiğinde -  Gayle Forman (Eğer Yaşarsam Serisi #2)
Puanım:8/10!


En sonunda okuma cesareti gösterebildiğim bu kitap beni cidden şaşırttı.Yakın bir gelecekte okumayı planlamadığım ama serileri yarım bırakmama kuralım yüzünden "Okunmayı Bekleyen Ama Bir Türlü İstenmeyen/Sıra Kendisine Gelmeyenler Kulübü" üyesi olan bu kitap bir şekilde dün okunmaya başlandı.Hakkında çeşitli yorumlar okundu ama o yorumları yazanlar birinci kitaba ölüp bitmişti ve ben onlardan biri değildim.Bunun sonucunda çok da inanmadım ikinci kitabın da güzel hatta bazılarına göre birinciden de iyi olduğuna.Ama dediğim gibi bir şekilde içimde bir şeyler uyanmış ve Mia ile Adam'ın kaldıkları yeri,hayatın onları sürüklediği olayları okumak istememe sebep olmuş.İyi ki de olmuş.
Her zamanki gibi "Kitabın konusuna değinmek istiyorum." bölümüne geçmiş bulunuyoruz.😆Hazırsanız bir sonraki paragrafa,aşağı alalım sizi o zaman.
Mia birinci kitabın sonunda gözlerini Adam sayesinde hayata açmıştır.Ne kadar kötü bir furumda olsa da çello sayesinde,müzik sayesinde hayata daha füçlü turunmaya başlamıştır.İşte tam bu sıralarda Julliard'ı kazandığı bilgisi de gelir ve bunu hemen kabul eder.İşte böylelikle hayat bu iki aşık genci ayırır.Biz de bu tekrardan kavuşma hikayesine ve bu zamana kadar olaylardan çokca etkilenmiş olan Adam'ın kelimenin tam anlamıyla yeniden hayata tutunma hikayesine tanık oluyoruz.Birinci kitaptan farklı olarak bu kitap Adam'ın hayata tutunmasını anlatıyor.Her şeyin yoluna girmesini daha doğrusu.
Kitap çok kısa bir zaman dilimini konu alıyor ve bunun nihayetinde çokca geri dönüşler yaşıyoruz.Ayrı kaldıkları zamanı bize anlatıyor Adam.Ve hayatının nasıl söndüğünü...
Kitaba başlarken Gayle Forman'ın dilini ve bu yazarın neden bu kadar beğenildiğini sorgulamış olabilirim.Ama şu an neden beğenildiğini anlıyorum.Zira bir kitabı daha olsa okurum.Ama bu seriyle ilgili olmasın.Çünkü bir sonraki kitabı olsaydı herhalde araya bir yıl koyup okurdum.
Kısaca ben gayet beğendim.Bazen kitaptan ve konudan koptuğum oldu.Ama geri dönüşleri çok geçmeden yapabildim.Ben sevdim.Ve devamını okuduğuma sevindim.İlk kitabı biraz...şey bulmuştum.Nasıl söylenir bilemiyorum.O vücuttan ayrılma ve her şeyi görme olayını galiba sevemedim.Yani hani gerçek hayattan bir kitap sonuçta.Olağanüstü şeylerin olmaması gerekir.Tabi böyle vücuttan ruhun ayrılma durumu ve her şeyin farkında olma durumu var mıdır bilemiyorum.Ama ben duymadım.😅 Her neyse belki takıldığım yer çok saçma ama sonuçta benim okuma isteğimi kırmıştı.Ve tekrardan söylüyorum,devam ettiğine gerçekten sevindim.Ben tavsiye ederim ilk kitabı okuyanlara. Hoş,bu kitabı/seriyi okumayan kaldı mı bilemiyorum.Her neyse tavsiye ederim.

***
"Ben bir nehrin akıntısına kapılmıştım, o ise kıyıda kalmıştı."

***
"Seni kaybetmekten korkuyorum,"dedi belli belirsiz duyulan bir sesle.
Yüzünü görmek ve alnına bir öpücük kondurabilmek için onu kendimden uzaklaştırdım."'Yersiz korkular' demiştim.Az önce söylediğin şey zaten asla gerçekleşmeyecek."

***
"Yolunu şaşıran kader, Mia'yı geçmişimizin bir parçası yapmıştı ve biz , ondan kalan küçük birer kırıntıydık sadece."

***
"Bugün olsa yine aynısını yapardım.Artık bunu biliyordum.Onun dün geceki performansını dinlemek ya da onu sabah güneşinin altında görebilmek için bin kere daha o yemini eder ve bin kere daha onu kaybederdim. Hatta bunun için bile değil.Sadece onun dünyanın herhangi bir yerinde var olduğunu bilmek için. Hâlâ yaşadığını bilmek için."

***
"Tek düşünebildiğim şuydu;Seni tekrar kaybedemem.Bu defa ölürüm."

***
"Benden nefret mi ediyordun?Ama neden?"
"Çünkü sen benim hayatta kalmamı sağladın,"dedi Mia sessizce.



Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -Trinity- Date: August 24, 2015, 04:38:23 PM

Kitaba başladım ve nasıl bittiğini anlamadım.O kadar sürükleyiciydi.Sayfası sayısı az olduğu için olaylar gereksiz yere uzamadı.Sırlar ve sırları çözmeye

çalışan kitap karakterleri.İnsanı meraklandırıyor.Acaba başlarına ne geldi ve neden hiçbir şey hatırlamıyorlar diye.Sıkılmadan okunacak bir kitap.Aksiyon

seviyorsanız okumanızı  öneririm.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: August 24, 2015, 05:19:16 PM

Kitap çok güzel başladı.Ortalarına kadar çok severek okudum.Ama ne zaman ikili birlikte çalışmaya başladı,kitabın tadı kaçtı.Çevirinin tuhaflığından

mıdır birlmiyorum ikilinin diyalogları,bir de cinsellikle ilgili bölümler kitabı çirkinleştirmiş.Sienna,büyükannesinin evini kaybetmek üzere olduğunu öğrenince

destek olmak için yanına geliyor.Mahkemede evin yeni sahibinin,iki yıl önce kötü bir gece geçirdiği,ünlü rock solisti Lucas olduğunu görüyor.İkilinin o geceden

yarım kalan bir etkileşimleri var.  Zuhahaha  Sienna,büyükannesinin evini kaybetmesini hiç istemiyor.O yüzden Lucas'ın saçma teklifini kabul ediyor.Buraya kadar

kitap çok güzeldi.Sonlarında ortalık karıştı.Seri olduğu için olayların neler getireceğini devamında göreceğiz sanırım.Ama kitap yarım kalmıyor.2. kitap

beklenmeden de okunabilir.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: FLORİS Date: August 24, 2015, 07:41:12 PM
: -Trinity-  August 24, 2015, 04:38:23 PM

Kitaba başladım ve nasıl bittiğini anlamadım.O kadar sürükleyiciydi.Sayfası sayısı az olduğu için olaylar gereksiz yere uzamadı.Sırlar ve sırları çözmeye

çalışan kitap karakterleri.İnsanı meraklandırıyor.Acaba başlarına ne geldi ve neden hiçbir şey hatırlamıyorlar diye.Sıkılmadan okunacak bir kitap.Aksiyon

seviyorsanız okumanızı  öneririm.
Teşekkür ederim kuzum !!
Okuma sıramdaki bi kitaptı yorumları merak ediyordum ,senin yorumundan sonra ki aksiyon çok severim   Bravo  iyice meraklandım !! Bide meryemden bi yorum alıyım  hemen başlıycam !! Utanıyorum.  tekrar Teşekkürlerr !! Göz Kırp.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Tourniquet Date: August 25, 2015, 12:19:33 AM


Puanım; 5/5

Bir laboratuvara kapatılmış ve üzerinde deneyler yapılan 4 çocuk ve babasının deneylerine sesini çıkartmayan ve kendince çocuklara yardım etmeye çalışan bir kız. Çocuklar (Çocuk dediğime bakmayın koca adamlar Öldüm Gülmekten. ) geçmişleriyle ilgili bir şey hatırlamıyorlar ve insan üstü güçleri var. Hafızalarını kendileri mi kaybetmiş yoksa silinmiş mi bilinmiyor. Bu insanlar üzerinde ne çalışılıyor bilinmiyor. Oraya neden geldiler ne için yetiştiriliyorlar bilinmiyor. Bu da kitabı heyecanlı ve gizemli yapıyor.

Karakterleri, olay örgüsünü, konuyu çok sevdim.

Amanıınn çookk güzeldiiii  Öptüm. Acayip heyecanlı, sürükleyici bir kitaptı. Dün biraz okumuştum bi 50 sayfa falan bugün elime almamla bitirmem bir oldu. Elinizden bırakamıyorsunuz ki. Okurken ya hadi şu bölümü okuyayım bırakacam, tamam şuraya varsınlar bırakıcam dedim ve bir baktım bitmiş. Zaten çok uzun bir kitap değil. Hızlı okundu çabuk bitti Gülmek :) Okumak isteyenlere tavsiye ederim.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -Trinity- Date: August 25, 2015, 11:03:08 AM
: FLORİS  August 24, 2015, 07:41:12 PM

Kitaba başladım ve nasıl bittiğini anlamadım.O kadar sürükleyiciydi.Sayfası sayısı az olduğu için olaylar gereksiz yere uzamadı.Sırlar ve sırları çözmeye

çalışan kitap karakterleri.İnsanı meraklandırıyor.Acaba başlarına ne geldi ve neden hiçbir şey hatırlamıyorlar diye.Sıkılmadan okunacak bir kitap.Aksiyon

seviyorsanız okumanızı  öneririm.
Teşekkür ederim kuzum !!
Okuma sıramdaki bi kitaptı yorumları merak ediyordum ,senin yorumundan sonra ki aksiyon çok severim   Bravo  iyice meraklandım !! Bide meryemden bi yorum alıyım  hemen başlıycam !! Utanıyorum.  tekrar Teşekkürlerr !! Göz Kırp.

Canım inşallah sende beğenirsin
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: August 25, 2015, 01:25:18 PM

Kısa,akıcı ve güzel bir kitaptı bence.Kitaplarda genelde aşık ve acı çeken kızları okuyoruz.Bu kitapta ikili birbirine aşık ama kızımız Cat kaçıyor,Shane

onu kovalıyor.Biraz da erkekler çabalasın değil mi ama?Yalnız Cat çok nazlı,ben bağımsızlığıma çok düşkünüm,beni kontrol edecek bir erkek istemiyorum diye

tutturuyor.Bir noktadan sonra bu inadı sizi sıkabilir ama kitap kısa zaten.Tavsiye ederim.  Göz Kırp.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Ckmksm Date: August 25, 2015, 08:50:46 PM


Kağıttan Kentler - John Green
Puanım:6/10!


O kadar çok övülmüş bir yazar ve bir o kadar övülmüş ve övülmeye devam edilen bir kitap.Bugüne kadar okuduğunuz Kağıttan Kentler yorumlarını bir kenara alalım lütfen başlamadan.Zira sanırsam bir ben "beğenmedim" yorumu yapacağım bu kitaba.
Beğenmedim çünkü;konuyu sevemedim.Beğenmedim çünkü;karakterler hayak kırıklığı (bkz.Benners Starling).Ve yine beğenmedim çünkü;beklentilerimi karşılamadı.
Eminim bana karşı olanlar çook olacak.Ama şimdiden şunu belirteyim;zevkler ve renkler tartışılmaz.😉
Kitabı bitirmiş olduğum şu vakit ne düşüneceğimi bilmiyorum.İnanın kitabın başını bile şimdiden unuttum.
Genelde bir kitabı güzel yazmış oldu diye (bkz.Aynı Yıldızın Altında) bir yazar,ondan sonra ne yazsa çok beğeniliyor,üstüne atlanılıyor.Her neyse,kendime bir hatırlatma;zevkler ve renkler tartışılmaz!
Ön yorumu çok uzatmışım hemen konuya geçeyim.Quentin ve Margo küçüklükten beri komşulardır.Ve küçükken de olsa iyi bir arkadaş olmışlardır birbirlerine.Sonra bu ikiliyi yıllar ayırır.İkisi de başka arkadaş çevreleri arasına karışırlar.Ama Quentin her zaman Margo'yu sever.Ulaşamayacağını bilse de.Bir gün penceresinde Margo'nun güzel yüzü belirir.Ve bir gecelik kelimenin tam anlamıyla birilerini rahatsız ederler,çılgınlık yaparlar.Bundan sonraki gün Margo kaybolur.Ve arkasında bir ipucu bırakır.Bu ipucu sadece Q'yadır.İşte bizlerde bu gizemin içinde buluruz kendimizi.
Kitabı aslında ne sevdim ne de nefret ettim.Ama bu kadar abartılınca ister istemez sevemiyor insan.
Yorumumun sonlarına yaklaşırken şunu da belirtmek istiyorum;Ben ve onun kullandığı kelimeleri,davranışlarını hiç ama hiç sevemedim."Bir kitabın gençlere(!) hitap etmesi için çeşitli argolar koymak,yeni ergen olmuş ve belirli yerinin yeni farkına varmış bir karakter yaratmak gerekir"felsefesinden yararlanılmış olması da cabası.
E,şunu da itiraf edeyim."'John Green'in kalemi'diye de bir şey var." kanısındayım.Zira başka biri bu kitabı yazmış olsaydı şöyle derdim;Bir kız olsun,şu popüler olanından.Bir erkek olsun,ezik ve sevimli olanından.Erkeğin yanına,damsız ve grubun hepsi erkek olan arkadaş grubu.Kızın yanına,zengin, zorba ve iki yüzlü arkadaş grubu. Kitaba biraz felsefe yaptıralım.Tamamdır arkadaş.Boşver kitabın dilini,üslubunu vs...
Ama John Green bu konuyu cidden okunacak hale getirmiş.Bu kitabı okumamda,yarım bırakmamamda büyük rolü var.😊
Velhasıl-ı kelam,ben tavsiye etmiyorum.Bu yorumumdan hoşnut olmayacaklardan da özür diliyorum.Biraz ağır da olmuş olabilir yorumum.Ama zevkime laf anlatmak zor diyerek yorumumu burada noktalıyorum.😊

***
"Plastikten yapılmış kadar bile sağlam değil. Kağıttan bir kent. Yani şuna bir bak, Q, bütün şu çıkmaz sokaklara, aynı yere dönen caddelere, parçalanması için inşa edilmiş bütün şu evlere bak. Kağıttan evlerinde yaşayan bütün şu kağıttan insanlar, kendilerini ısıtmak için geleceği yakıyorlar. Bütün kağıttan çocuklar, bir serserinin kağıttan büfeden onlar için aldığı birayı içiyor. Herkes bir şeylere sahip olma çılgınlığıyla kendini kaybetmiş. Bütün bu şeyler kağıt inceliğinde ve kağıt kırılganlığında. Ve bütün insanlar da. On sekiz yıldır burada yaşıyorum ve hayatımda bir kez olsun gerçekten önemli bir şeyle ilgilenen tek bir insanla karşılaşmadım."
***
"Yakından her şey daha çirkin," dedi.
"Sen değilsin," dedim, doğru düzgün düşünmeden.

***
''İnsan olan Margo'yu vücut olan Margo'dan ayıramazsınız. Birini görmeden diğerini göremezsiniz.Margo'nun gözlerine bakarsınız ve hem maviliklerini hem de Margo'luklarını görürsünüz. Sonuç olarak Margo Roth Spielgelman'ın şişman ya da cılız olduğunu söyleyemezdiniz.Eiffel Kulesi'nin yalnız olduğunu ya da olmadığını söyleyemeyeceğiniz gibi.Margo'nun güzelliği bir nevi kusursuzluğun mühürlendiği bir araç gibiydi...mührü kırılmamış ve kırılamaz."

***
"Bu bana hep çok saçma geldi, insanların güzel olduğu için birinin etrafında olmak istemeleri yani. Kahvaltılık gevreğini tadı yerine rengine dayanarak seçmen gibi."

***
"...Ama çatlakların açılmaya başladığı an ile parçalandığımız an arasında çok zaman var. Ve ancak o zaman birbirimizi görebiliriz çünkü kendi çatlaklarımızın arasından dışımızdakileri ve başkalarının çatlaklarının arasından da onların içini görüyoruz. Ne zaman birbirimizi yüz yüze gördük? Sen benim çatlaklarımın içini, ben de seninkilerin içini görene kadar değil. Ondan önce, sadece birbirimizin fikirlerine bakıyorduk, penceredeki jaluziye bakıp içeriyi hiç görmemek gibi. Ama kabuk bir kere çatladığında ışık içeri girebiliyor. Işık dışarı çıkabiliyor."

***
"Terk etmek çok zordur... ta ki terk edene kadar. Ondan sonra dünyadaki en lanet olası kolay şeydir."





Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Hayal Perest Date: August 25, 2015, 10:36:55 PM

   


► Bu kitabı nasıl anlatsam bilemiyorum. Beni tepetaklak etti. Beni darmaduman etti. Hem hüzünlendim, hem sinirlendim hem de kalbim kırıldı. Kalbim kırıldı diyorum çünkü karakterlerin iç dünyasına adım attığım da yaşadıkları beni de etkiledi. Yorumuma geçmeden biraz konusundan bahsetmek istiyorum.

► Miles, geçmişinden yaralı olarak çıkan ve hayatından aşkı uzak tutan pilot yardımcısı esas karakterimizdir. Diğer esas karakterimiz Tate ise bir hemşire. Eğitimi için erkek kardeşin Colbin'in yanına taşınıyor ve orada tıpkı Colbin gibi pilot yardımcısı olan Miles ile tanışıyor. Ve her şey birbirlerine duydukları çekim ile başlıyor.

►Miles'ın  karmakarışık bir adam olduğunu söyleyebilirim. Yani onu tam çözdüm derken öyle bir şey yapıyor ki kafanızı karıştırıyor.

► Miles karakterine ilk başlarda sinir olduğumu söyleyebilirim. Tate'e öyle katı kurallar koyması ve onu kullanması, Tate'in de kendini kullandırması beni sinir etti. Miles'ın geçmişinde yaşadıklarından dolayı kendini aşka kapama sebebini öğrendiğimde ona kızmıştım. Hatta babasının ondan nefret etmesini haklı bulmuştum.

► Ama çok fena yanıldığımı Colleen bana göstermiş oldu. Kadın resmen beni ters köşe yaptı. Ben Miles'ın geçmişinde yaşadığı olayı farklı bir şey hayal etmiştim. Ama böylesi aklıma gelmemişti.

► Dillon karakterine çok fena uyuz oldum. Hatta Tate'in başına iş açacağından korktum. Ama ortada Miles gibi bir etken varken bu pek de mümkün görünmüyordu. Miles, Tate'i sadece "yatak arkadaşı" olarak gördüğünü söylese de bence ondan ilk gördüğü andan beri hoşlanıyordu. Çünkü Tate'i kıskanması ve ona olan koruyucu tavrı beni düşündürdü. Yani kısaca senden hoşlanmıyorum ayakları bize sökmez Miles'cım. Nanik-Nanik :P

► Kap ise sevdiğim diğer bir karakter oldu. Onun Tate'e olan babacan tavrı çok hoştu. Ayrıca kendisi çok iyi bir sırdaş ve dost olmaya da aday biri... Corbin'in kız kardeşine olan koruyucu tavrı da tatlıydı bence..

► Her şeyin başladığı karakter olan Rachel'a değinmek istiyorum. Rachel'a adını ilk duyduğumdan beri uyuzum. Kitabın sonuna kadar da bu böyle gitti. Tamam, Miles ile ikisi çok şey kaybetti ama bundan sadece Miles'ı suçlaması ve Miles'ın içine ona bir ömür boyu yetecek bir vicdan azabı yüklemesi oldukça sinir bozucuydu. Miles'ın, o olayda yapabilecek bir şeyi yoktu.

► Miles'a, Tate'e katı davrandığı, onu kırdığı hatta "onu sevmeyi deneyecek misin" dediklerinde hiç tereddüt etmeden "hayır" demesi beni deli etti. Yani kafasını alıp top gibi duvara fırlatmak istedim. Miles'cım sen geç bu ayakları.. Zuhahaha

► Tate'de kendini Miles'ın elinde oyuncak ettiği ve kendini kullandırdığı için sinir oldum. Miles başta kurallarından bahsetmişti ama Tate'in kendinden bu kadar taviz vermesini doğru bulmadım. Ama sonunda ona aşık olacağını biliyordu. Tıpkı Miles'ın onu sevmeyeceğini bildiği gibi..

► Karakterlere kızdığımı söylüyorum ama kıyamıyorum da bir yerde.. Özellikle Miles'ın başına gelenlerden dolayı kendini suçlaması ve kendine acı çektirmesi, Tate'in, Miles'ın sırrını öğrendikten sonra onun acılarını söküp atmak için elinden geleni yapması ile ikisi de gönlümde taht kurdular.


► Miles için şunu söyleyebilirim; 16 yaşında Rachel ile tanıştı. 17 yaşında Rachel'a aşık oldu. 18 yaşında Rachel'da dahil her şeyini kaybetti. Ve aradan geçen 6 yılın ardından kalbi Tate ile yeniden atmaya başladı.

► Yazar kitapta daha çok Miles ve onun yaşamı üzerinde durmuş. Zaten kitapta olayları geçmiş ve gelecek olarak Tate ve Miles'ın ağzından okuyoruz. Yazarın dili sade ve akıcı.. Kitabın kendini okutan bir kurgusu var. Ben kitabı bir gün içinde bitirdim ve içimdeki tekrar okuma isteğiyle savaşıyorum.

► Colleen, Umutsuz ile takip edeceğim yazarlar arasına girmişti. Ve Çirkin Aşk'ta da beni şaşırtmadı. Kadının farklı bir kalemi, farklı bir havası olduğunu düşünüyorum. Yazdıklarını basit bir dille kaleme alıyor ama yazdıklarının kurgusu ile sizi içine çekebiliyor. Okurken beni psikopata bağladığını söyleyebilirim. Hatta kitabı bitirdikten sonra Sezen Aksu şarkıları ile moda girdiğimi de söyleyebilirim. Neden Sezen Aksu diyebilirsiniz. İnanın ben de bilmiyorum. Ama Colleen beni darmaduman etti.. Kendimde değilim..

► Boğazıma takılıp kalan bir yumru var ve ben bu kitabı düşündükçe de geçmeyecek. Karakterleri ve kurgusuyla uzun süre aklımda kalacak kitaplardan biri.  Colleen'ın kankası Tarryn'den kitabında bahsetmesi de çok hoştu.

► Kitap redaksiyon bakımından sıkıntılıydı. Film çıkmadan kitabı basalım da yayınlayalım diye mi düşündüler bilmiyorum ama kitap çeviriden geldiği haliyle basılmış gibiydi. Ki bu durum bazı cümleleri bir kaç kere okumama neden oldu. Yani Colleen Hoover gibi bir yazara yapmayın bunu..

► Dilim damağım kurudu.. Bu kitap hakkında kelimelere dökemeyecek kadar derin şeyler hissediyorum. Böyle söyleyerek abarttığımı söyleyebilirsiniz ama ben sevdim. Kitaba fazla beklenti ile başlarsanız hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. O yüzden çıtayı yüksek tutmamakta fayda var. Çünkü ben kitaba sıfır beklenti ile başladım ve beni etkisi altına aldı. Kitabı bitirdiğimde keşke seri olsaymış dediğim gerçeğini de söylemeden geçemeyeceğim.

► Yorumumu sonlandırmadan önce değinmek istediğim, daha doğrusu kalbimin kırıldığı yeri de paylaşmak istiyorum. Miles, Tate ile birlikte olurken dudaklarından Rachel'ın adının dökülmesi ve Tate'in gözlerindeki o hayal kırıklığı ve yanaklarından süzülen göz yaşı.. Tate, Rachel'ın adını duyduğunda içinde bir şeyler kırıldı ve bunu ben de hissettim. Böyle söyleyerek abartıyorsun diyebilirsiniz ama o sahnede Tate'in hissettikleri ve Miles'ın pişmanlığını okurken etkinlendiğimi söylemeden geçemeyeceğim.

►Kitabın mutlu sonla bitip bitmediğini merak ediyorsanız bunu size söylemeyeceğim.. Çünkü son ana kadar kendimi en kötüsüne hazırlamıştım ve Colleen yine yapmış yapacağını diyorum ve susuyorum.

► Kitabı her şeyi ile beğendiğimi, her ne kadar beni sinir eden kısımlar olsa da, beni etkilediğini ve Colleen Hoover'ın kalemini bir kere tattı iseniz bu kitabına da bir şans vermeniz gerektiğini düşünüyorum.

 Öptüm.  Öptüm.  Öptüm.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: August 26, 2015, 01:41:13 PM


“Neyin gerçek, neyin sadece bir dejavu hissi olduğunu ayırt etmekte zorlanıyorum.”

Beklediğimden çok daha iyiydi. Şöyle ki 320 sayfa bana yetmedi!
Hafızaları silinmiş, üstün yeteneklere sahip birbirinden tatlı dört çocuk ve garip olaylar, şaşırtıcı sırlar, ihanet ve iyi bir gizem. Üstelik bu söylediklerim öyle kolay kabul edilebilir şeyler de değil. Sırlar öyle sırlar ki gerçekleri öğrenince dumura uğruyorsunuz.  Hönk.! Hele umutlanmaya kesinlikle yer yok. Ne zaman ‘şöyle olmalı lütfeen’ desem tam tersi çıktı. Anlayacağınız kitapta yok yok. Peki, Anna burada nerede mi? Onu ilk başlarda anlamak çok zor çünkü en çok Anna ile ilgili gerçekler beni çok şaşırttı. Olaylar olurken odak noktasının o olmadığını varsayıp sonra büyük bir yanılgı yaşayınca vay be dedim. Kitabın konusundan azcık bahsedeyim; Sam, Nick, Cas ve Trev şubenin denekleri. Bu denekleri kontrol etmek ve ilgilenmekte Anna’nın babasının görevi. Böyle olunca Anna da çocuklara git gide bağlanıyor. 5 sene boyunca her gününü onlarla laboratuvarda geçiriyor. Ve sonra Şube çocukları almak istediğinde seçim zor olsa da onlarla beraber kaçıyor. Olaylar da bu noktadan sonra başlıyor. Hem de ne başlamak! Her sayfa da bir ipucu ve heyecan var. Aşk yok mu diyenleri de duyar gibiyim. Evet, Aşkta var. Sam’e deli gibi âşık olan Anna, duygularının tam karşılığını alabiliyor mu anlamakta güçlük çektim. Çünkü Sam ketum biri. Ve kitap boyu bu pek değişmedi. Tek eksiklik yani bana göre tek eksiklik, Sam’in duygularını belli etmemesiydi. Bir ara acaba sevmiyor mu dediğim bile oldu. Belki de Anna’nın bakış açısından okuduğumuz için öyle hissetmiş olabilirim. Ama zaten kitapta aşk çokta göz önünde değildi. Öyle şeyler oluyor ki merak o duyguyu anında solluyor. Ben çok beğendim. Favori karakterimde kesinlikle Cas. Böyle bir tatlılık yok. Öptüm. Umarım 2.kitap çabuk çıkar.

“Umut işte buydu. Bir gün senin olacağından emin olamadığın bir şeye tutunmak. Ama yine de tutunmak zorundaydın çünkü o olmazsa, her şeyin ne anlamı vardı?"


Cas, "Lanet olsun," dedi. "Amma tuhafsın. Özgürüz. Şu an sevinçten hoplayıp zıplaman gerekiyor!"
"Kendimi yakarım, daha iyi.” Dedi Nick.
"Şahane." Cas ellerini ovuşturdu. "Marşmelov'u olan var mı?"
  Hehehehe Hehehehe


Hafifçe Cas’ın dizine vurdum. "Sen olmasan ne yapardık?"
"Sıkıntıdan ölürdünüz."
Trev camdan dışarı bakarken "Ya da sükûnet içinde gelişirdik." diye ekledi.
  Hehehe

"Bir biftek için sokağın köşesinde bekleyebilirim," dedi Cas.
Kendimi tutamayıp güldüm. "Çok iş yapabilirsin, biliyorsun."
Ağzına pis bir gülümseme yayıldı. "Benimle gelirsen, sabaha kadar zengin olabiliriz."
"Çok komik."  Öldüm Gülmekten.


SiteMap - İmode - Wap2