Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360361362363364365366367368369370371372373374375376377378379380381382383384385386387388389390391392393394395396397398399400401402403404405406407408409410411412413414415416417418419420421422423424425426427428429430431432433434435436437438439440441442443444445446447448449450451452
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Tourniquet Date: April 14, 2016, 12:44:36 PM
: beriseda  April 14, 2016, 06:42:29 AM
Teşekkür ederim canım buldum blogunu😉 ellerine sağlık

Ben teşekkür ederim  Utandım.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: April 15, 2016, 12:47:51 AM


Doktor Ömer sen nasıl tatlısın öyle. Şimdi her hastane de bir Ömer ararım ben  Hehehe Bir şeyi söyleyip öyle yoruma gireyim. Seriyi ayrı ayrı okuya bilirsiniz. Her kitap farklı karakteri anlatıyor ama bağlantılılar. Yani Ömer Deryal’in yakın arkadaşı. Kimliksiz de görülüyor ve sizi meraklandırıyor. O yüzden bence sırayla gidin. Hatta yazarın her kitapta daha da iyi olduğunu görebilmek adında da bunu yapın. Ama yine de siz bilirsiniz tabi  Gülmek :)
Ömer çapkın biri. (Gazel’e kadar tabi ki.) Tek gecelikleri ile meşhur hastanede. Ve en konuşulan,  en kıskanılan doktordur. Hemşireler kendisine hayran. İç dünyasın da ise iyi kalpli ve düşünceli biri. Ailesinden uzakta yaşıyor. Sebepleri de var. Babasını hiç sevmez. Nedeni? Kitapta bulun onu.
Gazel ise benim gözümde Burcu’yu bile sollayan bir karakter oldu. Yaşadıkları hiç kolay şeyler değildi. Ailesine bakmak için yaptıkları ise içimi sızlattı. Masum ve çocuksu tavırları sizi çok etkileyecek.
Yazarın kalemine alışık olanlar bilir, olaylar biraz polisiye tadın da oluyor. Kaçmalı kovalamacalı… İşte yine öyle bir durumda Gazel gökten düşüyor Ömer’e J Sanırım en iyi tabir bu olur. Orayı da anlatmayacağım çünkü bana göre trajikomik bir sahneydi. Bilmeden okunması gereken bir sahne. Böylece kitabımız başlıyor. Gazel ve Ömer ikilisinin aynı evde geçirdikleri yerleri genelde sırıtarak okudum. En tatlısı da Ömer’in sürekli Gazel’e çikolata getirmesiydi.  Ama ben Deniz adlı cadıyı unuttum. Bu ikili için bir pürüz çünkü kendisi Ömer’in şirret sevgilisi olur. Onu elinde tutmak için sergilediği tavırlar, Türk sinemasının kötü kadın karakterlerinin yaptıklarıyla birebir aynıydı. Basit ve içten pazarlıklı deyip onun kişilik analizini sonlandırıyorum. 
Her şey düzenli ilerledi. Ne çok dram ne çok komik ne de çok kovalamaca vardı. Hepsinden biraz biraz işte böyle güzel bir kitap çıkmış ortaya. Tekrara düştüğüm kitaplardandır birisi. Yani okuyacak kitabım olmadığında ya da nostalji havamda isem döner bu kitabı da okurum. Kaç kere okudun deseniz inanın hatırlamıyorum. Puan kırdığım tek yer ilk sayfalarda ki Ömer’in tavırları. Okuyunca anlayacaksınız. Bunun dışında gayet iyi ilerleyen bir hikâyeydi. Bence okumalısınız. 4,5/5
Kapağın güzelliği peki ?  Utanıyorum.


"Neden zorluyorsun ki?"
"Çünkü ev sen olmayınca çok boş geliyor. Çünkü önüme gelen herkesle kavga etmeye başladım. Çünkü günlerdir senin yatağında yatıyorum. Çünkü manyak gibi senin tişörtünü koklayıp duruyorum. Çünkü dakikada üç kez telefonumdaki resmine bakıyorum. Çünkü bombok durumdayım. Çünkü seni acayip özledim. Bunlar yeterli mi?"




"Sen orada, öylece duruyorsun. Hiçbir çaba harcamıyorsun. Sadece bana bakıyorsun ve ben sanki ringde bir boksör tarafından mideme sayısız yumruk yemiş gibi hissediyorum. Sanki bedenimi karıncalar istila etmiş gibi her yanım karıncalanıyor."



Ömer’in talimatları kendi gibi çikolata kıvamındaydı. Buyurun onlardan bazıları;

Dolapta her şey var ama eksik bir şey varsa marketi arayabilirsin. (Eğer senin için sorun olursa bana bildir! Senin için ben ararım) Telefon numarası dolabın üzerinde yazıyor. Çırak kapıya bıraksın. Sen dışarı çıkma. Gelinci ödemeyi ben yaparım. O lavuğa güvenmiyorum!
Acil bir durumda telefonluğun üzerine bıraktığın parayı kullanabilirsin.
Kapıyı kimseye açma! ( Benim dışımda )
Bana ulaşmak istersen numaramı rehbere yazdım. Genelde mesai saatlerinde kullanmam sana hemen dönmeye çalışırım.
Sabit telefondan benden başka kimse aramaz, için rahat olsun.
Ocağı kullandıktan sonra gazı kapattığından emin ol!
Bir daha da üzerine bir şey almadan uyuma. Hastalığa davetiye çıkarıyorsun!



   

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: sanane_61 Date: April 15, 2016, 01:00:44 AM



Kapağın üstüne kesinlikle karakterler hayal ürünüdür diye büyük harflerle bi not düşülmeli bence ya da şiddetle Mirza bağımlısı olacaksınız da olabilir.Böyle kitaplar okudukça benim olduğum gezegende mi bi sorun var diye düşünmüyor değilim. Çünkü anacım yok yok Mirza gibisi yok! Ben birine aşık olsam Tunç haline denk gelirim muhakkak Zuhahaha
Kitabın konusu ve içeriğinde bir kaç cümleyle bahsetmek gerekirse; Tunç kendini beğenmiş, her istediğini elde eden, gece hayatına hayli düşkün bir iş adamıdır. Mirza ise ahhh o benim canım, kendisi pek romantik, çocukluğundaki acı bi olaydan dolayı fazla olgunlaşmış, içi pamuk gibi yumuşacık, merhametli ve sevdiğini aşırı kıskanan bir iş adamı. Derseniz ki bu iki kişi zaten aynı kişi değil mi falan diye  bu bir çift isim olup tamamen söylediğiniz isme göre karakteri değişebilen bir adamın adı Zuhahaha Nasıl mı derseniz bunu kitabı okuduktan sonra bana hak vererek anlayabilirsiniz. Hayat'ımız neşeli, çekingen ve kendi gördükleriyle uzaktan Tunç Mirza'ya aşık. Yolları hiç beklemediği bir anda kesişen Hayat ve Tunç, Hayat'ın karşılaştıkları ilk akşam sakarlıkları ve tatlı hareketleriyle birlikte ummadıkları çok farklı ve Tunç'un nefretini ve nezaketsizliği ortaya çıkaracak sonuçlar doğuracaktır. Ve Hayat'ın Tunç karşısındaki boyun eğmez, naif ve gururlu hali,Tunç'un içindeki Mirza'nın geç kalınsa bile ortaya çıkmasını sağlıyor. Veee maceraa bu noktadan sonra büyük bir aşkla devam eder Gülmek :)
 Tunç boğmak isteyip de Mirza'yı evimizin oğlu yapmak arasında git geller yaşayarak Mirza'ma bi kere daha vuruldum. Allahım bilmem kaç milyon kez boğma isteği yaşasam bile ben Tunç'un bile küçük yaşta Tunç olmuş haline de ayrı bi sevgi büyütmedim değil ama Hayat'a davranış şekline değil! Deryal'i de tekrardan da görmek benim için büyük keyifti. Kesinlikle bağımsızlık yaratan bi seri. Gerek duyguların bu kadar güzel verilmesi gerekse olaylar kitabı sürekli canlı ve bitmeden elinizden bırakamayacak bir hale getiriyor. Yılda bence en az iki kere seri ilaç niyetine baştan okunmalı.
Son olarak kendim için değil ama annem için de Mirza gibi bir damat istiyorum ben arkadaş. Ya da öyle biri evimiz de olsun yaaa baktıkça bakayım, içim açılsın sonra niye bu erkekler gerçekte yok diye isyan bayraklarımı tekrar havaya kaldırayım. Mirza'nın bi alt sürümü bile olsa kabulum yaaaaaaaa Zuhahaha  Off Selvi Hatun offff yine harika bi kitap yazmışsın. Okumayanlar için ŞİDDETLE tavsiyemdir.

O kadar güzel alıntı yapılacak konuşmalar ve sözler var ki inanın hangisini yazsam diye yorumdan daha çok düşündüm Zuhahaha

" - Allah'ım bunun başıma geldiğine inanamıyorum.
  - Bir de olaya iyi tarafından bak. Nasılsa bir gün evlenecektin.
  - Ne şimdi ne de sonra, inan bana öyle bir niyetim hiç yoktu, olmayacaktı!
  - Şey var ya... Hani şu zavallı genç kadınlara yardım eli uzatan sabah programları... Onlardan birine başvurabiliriz. Yardım edin! Beni evlendiriyorlar."




" - Ciddiyetten kastın nedir güzelim?
   - Şaka ediyorsun herhalde. Nişan, evlilik...
   - Ama bu imkansız... Ben zaten evliyim.
   - Sen..Sen..Sakın bir daha beni arama.
   - Beni terk mi ediyorsun?
   - Evet.
   - O zaman biraz acele eder misin?"




"- Allah'ım! Aklını mı kaçırdın? Kaşımı patlattın!
 - Üzgünüm.
 Tam özrünü kabul etmek için başını sertçe eğmişi ki, genç kız kapkara bi öfkeyle,
  - Başını hedef almıştım, dedi"




" Onda bir şey vardı.Bakışında,duruşunda,her hareketinde bambaşka bir şey vardı. Ne olduğunu bilmiyordu. Bilmek içinde uğraşmıyordu. Tunç, ona giden kapıyı bir kere açmış, girişi yapmıştı. Tüm her şeyin -buna hisleri ve düşünceleri de dahil- üzerine hücum etmesine izin veriyordu. Kendisini açık bir hedef gibi hissediyordu. Hayat da onu on ikiden vurup duruyordu."



"Burnun aktığında silmek istiyorum. Ayakların ağrıdığında ovmak istiyorum. Seni ilgiye boğmak, şımartmak istiyorum. Sana hediyeler almak, imkanım neyi el veriyorsa ayaklarına sermek, her sözünü emir kabul etmek istiyorum. Seni yatağımda, yanımda istiyorum. Allah'ım! Seni öpmek istiyorum. Sarılmak, o farklı kokunu içime çekmek... Seninle uyumak istiyorum. Sonra uyanmak! benim için, bana gülümsemeni istiyorum, bana bakmanı! Aşkıma karşılık vermeni istiyorum. Bana aşık olmanı istiyorum. Benim seni sevdiğim gibi beni sevmeni istiyorum. Kalbini istiyorum. Ruhunu,bedenini. Özetlersek... Seni istiyorum. Her şeyinle."




"  -Bu haftasonu ne yapıyorsun?
   - Kahretsin! Hayır. Haftasonu aya yolculuğa çıkıyorum ve bir süre yokum!
   - Ben de seni misafir etmeyi düşünüyordum.
   - Aklından bile geçirme. Hala ne yaptığını anlamaya çalışıyorum! Bana mı asılıyorsun?Aklıma başka türlüsü gelmiyor. Kırmızı şarap, kristal kadehler... Allah'ım! Cips! Daha ince düşünmeliydin, çok kırıldım. Beni ayartmaya çalışıyorsun, değil mi? Avucunu yalarsın!
   - Ben de her şeyin dört dörtlük olduğunu düşünmüştüm" Zuhahaha Zuhahaha




" - Özledim seni.
  - Numaranızı tanımıyorum! Kim olduğunuzu bilemediğim için özleyeceğim birisi olup olmadığınızı da bilemiyorum.
  - Tarafınızdan görülmemiş bir işkenceye tabi tutulan masum ve saf bir genç.
  - Masum ve saf?
  - Ben! Ve acımasız, gaddar sen!"




" - Rica ederim bu sefer dalga geçmeyin. İnanın alınacağım.
   - Hayır. Kesinlikle öyle bir niyetim yoktu. Sadece hasılatı merak ediyorum. Bu defa fazla derine daldın.
   - Deryal! Hayat'ı rahat bırakır mısın?
   - Tam yedi dakika sevgilim. Bu bir rekor! Kendime nasıl engel olabilirim?
   - Lütfen,  ona aldırma.
   - Aldırmıyorum.Muhtemelen dün gece tavlada yenildiği için böyle yapıyor!
   - Dün geceki maçın rövanşını bu akşam göreceğimiz için o konuyla ilgili hiçbir sorunum yok!
   - Hile yapıyorsunuz!
   - Allah'ım! Cazgır bi gelinimiz var. Hiç utanması yok."

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -minel- Date: April 15, 2016, 05:45:45 PM



Sıradan bir Wattpat hikayesi .Adam zengin güçlü bir mafya ( aslında iş adamı ama çaktırmadan arada mafyacılık oynuyor  Zuhahaha  ) kız ise kaderin pencesine düşmüş

çok ezilmiş bir bar şarkıcısı ( Bu arada kızın hikayenin başından sonuna kadar kendine acımasına ve acındırmasına sinir oldum .Her olayın sonunu

 kendine bağlayıp acıların çocuğu modunda gezindi . Şaşkınım. ) Adam önce bir posta kızın tozunu alıyor kız bayılıyor adam da onu evine kendi yatağına

götürüyor sabah kız uyandığında ( tabii ki her hikayede olduğu gibi yatağa ve yumuşak yastıklara hayran oluyor  Şaşkınım. ) şaşırıp kalıyor ve adamın onu satın oldığını öğreniyor .

Hikayede başka olaylar da var ama öyle üstün körü anlatılmış ki o olaylardan da bir şey anlayamıyorsunuz.Gerisini zaten siz de tahmin edebilirsiniz.

Önce adam kızı hediyelere boğar sonra aşağılar bu böyle kitap bitene kadar devam eder.

Yani bu hikayeden anlayacağınız  öğreneceğiniz veya hissedeceğiniz hiç bir şey yok.Bu kitabı bitirince kendime sordum ben bu kitabı neden okudum ?  Hönk.! Hönk.!

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: akrilik Date: April 16, 2016, 12:10:41 AM
Selvi Atıcı ile ilgili yorumlarınız çok güzel.Sayenizde kendisinin bir kitabıyla tanışmayı düşünüyorum Gülmek :)
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: berna2012 Date: April 16, 2016, 12:22:23 AM
: akrilik  April 16, 2016, 12:10:41 AM
Selvi Atıcı ile ilgili yorumlarınız çok güzel.Sayenizde kendisinin bir kitabıyla tanışmayı düşünüyorum Gülmek :)

Mutlaka okumalısın 😍😍 pişman olmazsın 😉
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: çıtçıt Date: April 16, 2016, 11:47:13 AM
: beriseda  April 16, 2016, 12:22:23 AM
Selvi Atıcı ile ilgili yorumlarınız çok güzel.Sayenizde kendisinin bir kitabıyla tanışmayı düşünüyorum Gülmek :)

Mutlaka okumalısın 😍😍 pişman olmazsın 😉
Katılıyorum Göz Kırp.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: sanane_61 Date: April 16, 2016, 03:35:10 PM
: çıtçıt  April 16, 2016, 11:47:13 AM
Selvi Atıcı ile ilgili yorumlarınız çok güzel.Sayenizde kendisinin bir kitabıyla tanışmayı düşünüyorum Gülmek :)

Mutlaka okumalısın 😍😍 pişman olmazsın 😉
Katılıyorum Göz Kırp.

Kesinlikle haklılar canım mutlaka okumalısın Öptüm. İlk Kimliksizden başla ama bence Göz Kırp.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: yelizyeliz Date: April 16, 2016, 04:41:23 PM
Yeni çıkan yerli yazarlarda Selvi Atıcı kalemi en güçlü yazarlar bitanesidir kesinlikle okumalısınız eskiden  face de kendi sayfasında yayınladığı yazıları vardı bulursanız onları da okuyun derim
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -minel- Date: April 16, 2016, 09:01:04 PM
: yelizyeliz  April 16, 2016, 04:41:23 PM
Yeni çıkan yerli yazarlarda Selvi Atıcı kalemi en güçlü yazarlar bitanesidir kesinlikle okumalısınız eskiden  face de kendi sayfasında yayınladığı yazıları vardı bulursanız onları da okuyun derim



Selvi Atıcının kalemini ben de seviyorum ve önceden de sayfasından takip ediyordum .Yeni çıkan kitaplarını severek okudum ama takıldığım

bir şey var .Bir kitapta öyle bir bölüm veya söz vardırki o kitabı onun sayesinde okuruz ve daha sonra o sözle hatırlarız .Gitme hikayesinde de Mirza'nın konuşurken tanrım

demesi benim aklımda kalan bir şeydi.Kitap halinde bu değiştirilmiş ve o söz Alah'ım olmuş.Kitabı okurken o kelimenin geçtiği her bölümde buna takıldım bence eski hali

daha iyiydi.Bir de ben Mirza'yı kitabın son bölümlerine kadar sevmedim.Bana bu kitabı sevdiren karakter Hayat'tı.Güçlü , kendini ezdirmeyen, elinden bir şey gelmese de

yine de kendini Mirza'dan korumaya çalışan birisi olması ve saf - salak bir  karakter yerine güçlü kadın karakter  olmasını sevmiştim.

Mirza'nın da en son Hayat'ı babasına karşı savunması çok etkileyiciydi .Bana göre kitabın en güzel bölümüydü.



‘’Tanrım!’’ Hayat, hızla doğruldu.’’Hiç uslanmayacaksın değil mi?’’

Mirza, ona saçma bir soru sormuş gibi bir bakış attı tek kaşını kaldırarak.

‘’Tanrım!’’ dedi onun neredeyse mükemmel bir taklidini yaparak.’’Sana sahibim… Neden uslanayım ki?’’


---------------

•'Allah ım!” Hayat hızla doğruldu. “Hiç uslanmayacaksın, değil mi?"

Mirza tek kaşını kaldırdı. Ardından saçma bir soru sormuş gibi bakış attı. Onun neredeyse mükemmel bir taklidini

yaparak “Allah’ım!” dedi. “Sana sahibim! Neden uslanayım ki?”

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: berna2012 Date: April 16, 2016, 09:57:28 PM
Zaten Mirza yı ben de sona doğru sevdim bence de kitap Mirza nın değil Hayat ın hikayesi. Selvi hatunu en çok güçlü kadınlar yazdığı için seviyorum, kadınlara yapılan her kötülüğü aşkla örtmediği için Göz Kırp. dediğin ayrıntıya hiç dikkat etmemiştim Minel 😯
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: çıtçıt Date: April 16, 2016, 11:11:36 PM
Ben de Selvi'yi ve kalemini çok seviyorum. Özellikle Hayat. Nasıl bir kız bu derken kitap ilerledikçe o kadar güçlendi ki hayran kaldım.

Ayrıca ben hala Mirza'yı sevmeyen gruptayım. Evet sanırım öyle bir grup yok ama ben ilk ve tek üyesi olabilirim Hehehe

Ayrıca Saliha, dediğin kısma ben de dikkat etmemiştim Ne.?? Demek ki senin gözüne çok batmış
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: yelizyeliz Date: April 16, 2016, 11:24:01 PM
: -minel-  April 16, 2016, 09:01:04 PM
Yeni çıkan yerli yazarlarda Selvi Atıcı kalemi en güçlü yazarlar bitanesidir kesinlikle okumalısınız eskiden  face de kendi sayfasında yayınladığı yazıları vardı bulursanız onları da okuyun derim
Canım evet eski yazılarında Mirza hep Tanrım diye seslenişi vardı yeni basımı okumadım henuz girenler bilir bu hafta AÖF sınavları vardı yarın Gitme'ye başlamayı düşünüyorum, İnşallah kitabın cok yeri değişipte orijinalliği gitmemistir😀 bilgi için çok teşekkürler Minel


Selvi Atıcının kalemini ben de seviyorum ve önceden de sayfasından takip ediyordum .Yeni çıkan kitaplarını severek okudum ama takıldığım

bir şey var .Bir kitapta öyle bir bölüm veya söz vardırki o kitabı onun sayesinde okuruz ve daha sonra o sözle hatırlarız .Gitme hikayesinde de Mirza'nın konuşurken tanrım

demesi benim aklımda kalan bir şeydi.Kitap halinde bu değiştirilmiş ve o söz Alah'ım olmuş.Kitabı okurken o kelimenin geçtiği her bölümde buna takıldım bence eski hali

daha iyiydi.Bir de ben Mirza'yı kitabın son bölümlerine kadar sevmedim.Bana bu kitabı sevdiren karakter Hayat'tı.Güçlü , kendini ezdirmeyen, elinden bir şey gelmese de

yine de kendini Mirza'dan korumaya çalışan birisi olması ve saf - salak bir  karakter yerine güçlü kadın karakter  olmasını sevmiştim.

Mirza'nın da en son Hayat'ı babasına karşı savunması çok etkileyiciydi .Bana göre kitabın en güzel bölümüydü.



‘’Tanrım!’’ Hayat, hızla doğruldu.’’Hiç uslanmayacaksın değil mi?’’

Mirza, ona saçma bir soru sormuş gibi bir bakış attı tek kaşını kaldırarak.

‘’Tanrım!’’ dedi onun neredeyse mükemmel bir taklidini yaparak.’’Sana sahibim… Neden uslanayım ki?’’


---------------

•'Allah ım!” Hayat hızla doğruldu. “Hiç uslanmayacaksın, değil mi?"

Mirza tek kaşını kaldırdı. Ardından saçma bir soru sormuş gibi bakış attı. Onun neredeyse mükemmel bir taklidini

yaparak “Allah’ım!” dedi. “Sana sahibim! Neden uslanayım ki?”


Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Capella Date: April 17, 2016, 04:50:48 PM
Selvi Atıcı Facebook sayfasında yeni yazacağı hikayeden alıntıları okudum vee yine bizi müthiş bir kitap bekliyor.  Öptüm. Şeklimi Koyarım. Yarasa da favorilerime girecek gibi  Hehehe İşte o alıntılardan biri...


“Of, Mercedes, of!” Başparmağı çenesinin üzerinde hafifçe dolandı. “Öyle böyle bir yangın değil bu! Seni de alırsam bu yangının içine, dünyayı tutuşturacağız!” Parmakları genç kızın başını sabit tutarken burunlarını birbirine sürttü. “Seni gördüğümde aklıma ilk ne gelmişti, biliyor musun?”
Genç kızın bakışlarına meraklı bir ifade yerleşirken kaşları havaya kalktı. “Ne?” Sesi çatladığı için utanarak hafifçe öksürdü. Kulakları o yumuşak, hisli sözcükleri duyabilmek için resmen sızlıyordu. Kalbi son şiddetle göğsünü dövüyordu.
“Tepişmek!”
Mavi, kelimenin anlamını bir an için kavrayamamıştı. Hisli sözler? Yumuşaklık? Hani kitaplarda okuduğu o ağdalı laflar? Tepişmek? Gözlerini kırpıştırırken suratının aldığı ifadeyi tahmin ediyordu. Adamın dudakları yanlarından kenarlara doğru kıvrılırken beyaz dişleri gümüş gibi parladı.
Mavi, artık nasıl yumruk atılacağını biliyordu. Üzerine öyle bir saldırdı ki! Adam geriye çekilip, dengesini kaybettiğinde bile durmadı. Sırtı hızla zemine çarpan adamın üzerine çıktı ve tüm hıncını almak ister gibi yüzünü hedef aldı. Fakat bilekleri sıkıca kavranmıştı.
Adam, gülmekten ölüyordu. İyi! En azından mutlu ölecekti! Fakat ifadesinde acı çekiyormuş gibi bir hal de vardı. Mavi, o anda onun yaralı olduğunu hatırlayıp çırpınmaktan vazgeçse de ona bir pisliğe bakar gibi bakmaktan vazgeçemedi. Onun kahkahaları durulduğunda genç kız kesik kesik soluklar alıyordu.
“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış! Kötü bir şey demedim ki!” Tamamen sahte bir masumlukla gözleri irileşti.
“Tepişmek dedin!” Mavi’nin yüzü abartılı bir hülyalı ifadeye büründü. “Ne kadar da harika bir kelime seçimi!”
Adamın gözleri hızla evin içinde dolandı. Ardından dikkatle giriş kapısına yoğunlaştı. Tekrar genç kızın gözleriyle buluştuğunda o muzipliğin yanında bir de yoğun, başka bir duygu yer almıştı. Adam hafifçe kalçasını oynatırken kızın bileklerini çekerek, onu bedeninin üzerine yatırdı. Ve fısıldadı. “O kelime aklımdan geçenler için biçilmiş kaftan!” Kalçasını tekrar oynattığında genç kız resmen zıpladı. “Hem ben pratik adamım. Otuz kelimede değil, bir kelimede anlatırım!”
Mavi, onun yüzünün bir santim ötesindeyken haince fısıldadı. “Pislik!” Sonra sevimli sevimli gülümsedi. “Bak! Ben de tek kelimede anlatabiliyorum.”
Tabi tüm bu haylazlığı, adam burnunu genç kızın çenesinden şakağına kadar sürtüp derin bir nefes alırken yok olmuştu. Mavi, yutkundu. Beyni yine erimiş peynire döndü. Yarasa'nın sesi ise durumu daha beter yaptı. “Bu koku canıma okuyor! Tam bir buçuk aydır.”  Öptüm.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: akrilik Date: April 17, 2016, 08:04:03 PM
: sanane_61  April 16, 2016, 03:35:10 PM
Selvi Atıcı ile ilgili yorumlarınız çok güzel.Sayenizde kendisinin bir kitabıyla tanışmayı düşünüyorum Gülmek :)

Mutlaka okumalısın 😍😍 pişman olmazsın 😉
Katılıyorum Göz Kırp.

Kesinlikle haklılar canım mutlaka okumalısın Öptüm. İlk Kimliksizden başla ama bence Göz Kırp.
Öneriniz için teşekkürler.Kimliksiz'den başlıyorumm Gülmek :)

SiteMap - İmode - Wap2