Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360361362363364365366367368369370371372373374375376377378379380381382383384385386387388389390391392393394395396397398399400401402403404405406407408409410411412413414415416417418419420421422423424425426427428429430431432433434435436437438439440441442443444445446447448449450451452
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: June 09, 2016, 08:38:16 PM
: FLORİS  June 09, 2016, 01:34:28 AM
Canım inan acayip merak ettim.  Şaşkınım. çok ilgi çekici bi konusu var  Göz Kırp.
Paylaşım için teşekkürler  Göz Kırp.
Teşekkür ederiiim canım Gülmek :) en yakın zamanda okursun umarım sende 😉
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: June 11, 2016, 02:06:54 PM


Şunu söyleyerek başlamak istiyorum sevgili yazarımız yakın zaman da böyle bir güzellik çıkartacak mı? Kesinlikle tadı damağımda kaldı. O 500 küsur sayfa bana yetmedi. Hatta bu kitaptan sonra eski kitapları tekrar okumak istiyorum. Siyah kadife ne kadar hüzünlüyse Güz Fırtınası da tam tersi eğlenceli bir havaya sahipti. Tarihi-aşk kurguya sahip romanları sevmeme neden olan nadir yazarlardan Rita Hunter. Bu kitapta da bunu bir kez daha kanıtlamış olduk.
Güz Fırtınası ismine laik bir şekilde ilerleyen olaylarla çevrili. Ve öyle güzel betimlemeler var ki o döneme gittim diyebilirim. Jane’e hayran kaldım. Daha doğru susmak bilmeyen ağzı ve samimi bir o kadar da komik, durdurulamayan düşünceleri beni benden aldı. Kadın karakterlerinin çoğu bende böyle bir etki yapıyor ama Jane daha farklıydı. Ne çok patavatsız ne de çok sessiz. İkisinin ortasında harika bir karakter ortaya çıkmış. Gerçi sevgili Dükümüze karşı gayet kendini bilmezdi ama bu en güzeliydi J Önce biraz konuya değineyim;
Jane Hammond, ailesi ile birlikte Abertillery Malikânesinde bir çalışan. Babaları önceki düklerin papazıymış. O vefat edince diğer düklerde ailenin orada kalmasında bir sakınca görmemiş. Şimdi ise Anne Ellen Hammond burada hiçbir işe yaramadan kalmanın onlar için iyi olmayacağını düşünüp yeni gelecek olan Düke gideceklerini söyleyecek. Ama bir sıkıntı var. Yeni gelen çapkınlıkları ile ünlü ve adı bir rezalete karışmış Alexander Darius Cunningham onların gitmelerini istemez ve onlara, yanında getirdiği kız kardeşine yol gösterici olmaları konusunda görev vermiştir. İşte olaylarda böylece başlamış oluyor. Jane kızıl saçlı, zeki, duyguları ile yaşayan, özgür ruhlu bir kadın. Duyguları ile yaşar derken abartmıyorum mesela karşısında biri ağlarsa o da ağlıyor ve kim kahkaha atarsa oda atıyor. İnsanları gözlemliyor ve yansıttıkları duygulara göre çözümlemeler yapıyor.  Aslında ablalık yapması gereken yerde kardeşleri ona yol gösteriyor ve bu durum bazı zamanlar kahkaha atmama neden oldu. Özellikle en küçük erkek kardeşi Chris çok tatlıydı. Jane, nişanlanmak üzere ama nişanlısının onu sevip sevmediği tartışma konusu. Tabi ki Jane içinde bu geçerli. Yine de çevrelerindeki baskı onları birbirine itmiş. Bunun çaresi de ilerleyen sayfalarda bulunuyor merak etmeyin J Neyse uçarı karakterimiz güzel kızıl, aynı zamanda bir de kitap yazıyor. Ve bölüm bölüm rastladığım hikâye inanın roman kadar ilgi çekiciydi. Çünkü ben fantastik kitap hayranıyım J  
Alexander ise sert ve soğuk bir karakterdi. Yani ilk başlarda Dük unvanını kullanarak Jane’e tepeden bakması ve umursamaz tavırları beni böyle düşünmeye itti. Ama yine de kendisine hayran kalmaktan geri duramadım. Jane ile sık sık karşılaşmaya başladıktan sonra aralarında oluşan yakınlaşmalar çok güzeldi. Özellikle diyalogları sürekli kahkaha attırdı. Bu ikili kesinlikle benim favorim oldu. Jane’in adamın suratına tuz attığı sahnede gülmekten bayıldım J  Chris ve Jane’in Alexander nasıl ölür adlı konuşması zaten yerlere yatırdı beni. Son sayfalar da Ateş serisinin tüm üyelerini görmek ve Jane ile kaynaşmalarını okumak harikaydı.
Uzun zamandır böyle güzel bir tarihi aşk okumamıştım. Mutlaka başlayın. Okuyun ya bu kitabı! 5 / 5

Şunu da eklemezsem olmaz, iyi ki yayın evini değiştirmiş yazar. Çünkü yabancı yayınları iç tasarım, ayraç ve kapak konusunda o kadar cömert davranmış ki kitabı koynumda saklayasım geldi Gülmek :)



   

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Tourniquet Date: June 11, 2016, 08:53:30 PM
: as.  June 11, 2016, 02:06:54 PM


Şunu söyleyerek başlamak istiyorum sevgili yazarımız yakın zaman da böyle bir güzellik çıkartacak mı? Kesinlikle tadı damağımda kaldı. O 500 küsur sayfa bana yetmedi. Hatta bu kitaptan sonra eski kitapları tekrar okumak istiyorum. Siyah kadife ne kadar hüzünlüyse Güz Fırtınası da tam tersi eğlenceli bir havaya sahipti. Tarihi-aşk kurguya sahip romanları sevmeme neden olan nadir yazarlardan Rita Hunter. Bu kitapta da bunu bir kez daha kanıtlamış olduk.
Güz Fırtınası ismine laik bir şekilde ilerleyen olaylarla çevrili. Ve öyle güzel betimlemeler var ki o döneme gittim diyebilirim. Jane’e hayran kaldım. Daha doğru susmak bilmeyen ağzı ve samimi bir o kadar da komik, durdurulamayan düşünceleri beni benden aldı. Kadın karakterlerinin çoğu bende böyle bir etki yapıyor ama Jane daha farklıydı. Ne çok patavatsız ne de çok sessiz. İkisinin ortasında harika bir karakter ortaya çıkmış. Gerçi sevgili Dükümüze karşı gayet kendini bilmezdi ama bu en güzeliydi J Önce biraz konuya değineyim;
Jane Hammond, ailesi ile birlikte Abertillery Malikânesinde bir çalışan. Babaları önceki düklerin papazıymış. O vefat edince diğer düklerde ailenin orada kalmasında bir sakınca görmemiş. Şimdi ise Anne Ellen Hammond burada hiçbir işe yaramadan kalmanın onlar için iyi olmayacağını düşünüp yeni gelecek olan Düke gideceklerini söyleyecek. Ama bir sıkıntı var. Yeni gelen çapkınlıkları ile ünlü ve adı bir rezalete karışmış Alexander Darius Cunningham onların gitmelerini istemez ve onlara, yanında getirdiği kız kardeşine yol gösterici olmaları konusunda görev vermiştir. İşte olaylarda böylece başlamış oluyor. Jane kızıl saçlı, zeki, duyguları ile yaşayan, özgür ruhlu bir kadın. Duyguları ile yaşar derken abartmıyorum mesela karşısında biri ağlarsa o da ağlıyor ve kim kahkaha atarsa oda atıyor. İnsanları gözlemliyor ve yansıttıkları duygulara göre çözümlemeler yapıyor.  Aslında ablalık yapması gereken yerde kardeşleri ona yol gösteriyor ve bu durum bazı zamanlar kahkaha atmama neden oldu. Özellikle en küçük erkek kardeşi Chris çok tatlıydı. Jane, nişanlanmak üzere ama nişanlısının onu sevip sevmediği tartışma konusu. Tabi ki Jane içinde bu geçerli. Yine de çevrelerindeki baskı onları birbirine itmiş. Bunun çaresi de ilerleyen sayfalarda bulunuyor merak etmeyin J Neyse uçarı karakterimiz güzel kızıl, aynı zamanda bir de kitap yazıyor. Ve bölüm bölüm rastladığım hikâye inanın roman kadar ilgi çekiciydi. Çünkü ben fantastik kitap hayranıyım J 
Alexander ise sert ve soğuk bir karakterdi. Yani ilk başlarda Dük unvanını kullanarak Jane’e tepeden bakması ve umursamaz tavırları beni böyle düşünmeye itti. Ama yine de kendisine hayran kalmaktan geri duramadım. Jane ile sık sık karşılaşmaya başladıktan sonra aralarında oluşan yakınlaşmalar çok güzeldi. Özellikle diyalogları sürekli kahkaha attırdı. Bu ikili kesinlikle benim favorim oldu. Jane’in adamın suratına tuz attığı sahnede gülmekten bayıldım J  Chris ve Jane’in Alexander nasıl ölür adlı konuşması zaten yerlere yatırdı beni. Son sayfalar da Ateş serisinin tüm üyelerini görmek ve Jane ile kaynaşmalarını okumak harikaydı.
Uzun zamandır böyle güzel bir tarihi aşk okumamıştım. Mutlaka başlayın. Okuyun ya bu kitabı! 5 / 5

Şunu da eklemezsem olmaz, iyi ki yayın evini değiştirmiş yazar. Çünkü yabancı yayınları iç tasarım, ayraç ve kapak konusunda o kadar cömert davranmış ki kitabı koynumda saklayasım geldi Gülmek :)



   

Kuzum bu kitap bir seriye ait mi bireysel olarak okunabilir mi?
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: June 12, 2016, 08:45:36 PM
@tourniquet canım seriye ait değil , sadece sonlara doğru ruhun atesi kitabinda Sophie'nin kacirilmasinda rol oynayan soydan geliyor erkek karakter ona bir gönderme var o kadar yani tek kitap 😊
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: akrilik Date: June 12, 2016, 09:43:51 PM
@as  çok güzel bir yorum olmuş.Ben de tarihi romanları Rita Hunter'la başladım.Bu kitabını da bu yorudan sonra alıcamm Gülmek :)
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: June 13, 2016, 11:51:50 AM
: akrilik  June 12, 2016, 09:43:51 PM
@as  çok güzel bir yorum olmuş.Ben de tarihi romanları Rita Hunter'la başladım.Bu kitabını da bu yorudan sonra alıcamm Gülmek :)

teşekkür ederim keyifle oku Gülmek :)
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: edu Date: June 13, 2016, 02:10:55 PM
Linda Howard in son kitabını hayal kırıklığiyla okudum.Başlamışken bitirdim.Kitaptakı gerilimi farkedemedim.Olaylar sanki kopuk gibiydi.Sonra angie ile dare arasındaki şey neydi öyle anlamadım. Hélè sonu kısa hikaye kitaplarına benziyordu. Tabi bu benim görüşüm. Ama bu sefer olmamış bu kitap. Normalde bu yazarı kesfettik ten sonra bütün kitaplarını pes peşe okumuştum 😐😐😐.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Hayal Perest Date: June 14, 2016, 03:03:03 AM
ÇEVRİMİÇİ KIZ - ZOE SUGG

- Sonlara doğru biraz sinir olmadım dersem yalan olur. Ama genel olarak şirin bir kitaptı.

- Karakterlerin yaşları küçük olmasaydı daha iyi olurdu.

- Gerçi ben okurken yaşlarını bir iki yaş büyüttüm ama olsun. Penny; 15 neredeyse 16 yaşında.

- Noah ise 18. Noah'ın yaşı kabul edilebilir ama Penny'nin yaşına taktım.

- Evet koca kitapta takılacak tek şey buymuş gibi yaş problemine takıldım.

- Sonuç olarak güzeldi, beklentinizi fazla yüksek tutmazsanız zevk alabilirsiniz. (=


* * * 3,5 PUAN * * *

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Bendis Date: June 14, 2016, 09:51:36 AM
Siyah Kar - Juliette Sobanet






Arkadya'dan fantastik tarzı bir kitap hiç okumamıştım, güzel ve akıcı bir kitap ama fantastik kategorisinde daha iyi kitaplar okuduğum için çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Yinede sıkılırsanız okuyacak bir kitap bulamazsanız tercih edebilirsiniz. Akıcı ve güzel bir hikayesi var. Okurken sıkmıyor sizi.  Bye Bye



Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Sanem. Date: June 14, 2016, 10:28:47 PM


Senden Önce Ben - Jojo Moyes
Puanım:4/5!


Uzun zamandır kitap yorumu yapamamamın sebebi,yapmış olduğum yorumların silinmesidir.Bilmiyorum hiç başınıza geldi mi ama mutlaka peşinden bir sinir sıkışması getirmesi an meselesi olur.Ve bir daha yorum yapmama yeminine kadar da olayı büyütebilir-en azından ben de öyle oldu.İşte sırf bu yüzdendir ki ne çok kitap okuyabildim ne de en ufak yorum içeren bir söz söyleyebildim.Aylar sonra,nihayet o silinmiş olan 4 kitap yorumunu tekrardan yapma kararı aldım.Keyifli okumalar dilerim  Göz Kırp.
 Evveeett,işte o milleti kasıp kavuran,yakında filmi de çıkacak olan ve Louisa Clark karakterini dünyaca ünlü dizi Game of Thrones'un güzeller güzeli Daenerys Targeryan'ı nam-ı diğer Khaalesi'si,Will Traynor karakterini ise Açlık oyunları serisinin Finnick Odair'i tarafından canlandırılacak olan "o" kitabın yorumunu nacizane görüşlerimle yapmaya çalışacağım.
 Kitabı bu kadar methedenlere karşı hiç bir beklentim olmadan,sıradan bir aşk romanı okuyacağım görüşüyle elime aldım ama daha önce hiç bir planımda bulunmamış idi.Kitabı aldığım günü dahi hatırlamıyorum ama iyi ki almışım diyebiliyorum.Ve iyi ki elime gelmiş kitaplığımdan.Zira yakın bir gelecekte okuyabilmemin mümkünatı yoktu.
 Kitabın konusuna gelirsek,çoğunuzun bildiği üzere ana karakterimizden biri olan Will Trainor bir kaza geçirmiş ve tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştır.Louisa Clark ise kendine bir iş arayışı içindedir.Will Trainor'a bakıcı lazımdır ve Lousia'nın haberi olur.İlk başta bu işe girmeme konusunda çok ciddidir.Ama el mahkum,hayat şartları bu işi kabul etmesini sağlar.Yazar bir şekilde bu ikilinin hayatlarını kesiştirir,iç içe sokar,ta ki sadece bir hayat olana dek.
 Kitabı sevdim.Sevdim ama o son sayfalarının daha çok duygu yüklü olmasını tercih ederdim.Bana, ikili arasındaki sevginin tek taraflı olduğu hissini verdi nedense.Bir ben miyim böyle hisseden yoksa bende mi, halk arasında tabiri caizse "odunluk" var bilemedim. Zuhahaha Ama bir şekilde böyle bir hisse kapıldım ve kitaba olan duygularımı,düşüncelerimi çok değiştirdi. Bunu çok da büyütmüyorum açıkcası.Will'in neden çok fazla sevgisini dile getirmediğini de anlayabiliyorum.Ben onun yerinde olsaydım Louisa'nın psikolojisini düşünür ve onun açısından en iyi şeyin çok da fazla "seni seviyorum" cümlesini dile getirmemek olacağı kanısına varırdım.Zira bir kişiye ne kadar bağlanırsanız ondan kopmak o kadar güç olur.Ama dediğim gibi o "son bir kaç sayfada" daha çok romantik bir şeyler görseydim kesinlikle daha çok ağlardım.Aa,pardon,daha çok üzülürdüm diyecektim.Ben ve ağlamak,ne mana?  Hehehe
 Sevdim ama unutmam diyemem,keyif aldım ama bir 5. Dalga kadar değil.Biliyorum iki kitap da ayrı kulvarlarda ama benim bahsettiğim bir kitaptan alınan zevk.Konuyla alakalı olmayan bir zevk.O yüzden gayet de karşılaştırılabilir yönlere sahipler.
 Çok uzatmak istemiyorum,uzun yorumlarda genelde sıkılır insan ve benimkide epeyce uzun oldu.Bu yüzden yorumumu burada noktalıyorum.Film vizyona girmeden şu 3 günde hemen okuyun derim.  Bye Bye

***
"Onsuz yaşamaktan korktuğumu fark ettim. Benim hayatımı yıkmaya ne hakkın var, demek istiyordum. Benim senin hayatın üzerinde hiçbir şey söylemeye hakkım yokken bunu yapmaya ne hakkın var?"
***
"Beni o kadar sık düşünme. Seni sulu gözlü bir şekilde hatırlamak istemiyorum. Sadece iyi yaşa. Sadece yaşa."
***
Ben, Lou Clark, dünyanın öbür ucuna doğru gidiyordum. Ama bunu algılayamıyordum. Gözüm Will'den başka hiçbir şey görmüyordu. Kız kardeşimin, Thomas'ı ilk doğurduğunda hissettiği gibi hissediyordum. Yeni doğan bebeğine bakarken, "Bir borunun içinden bakmak gibi bir şey bu," demişti. "Dünya sadece ben ve ondan ibaret."
***
''Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu.''
***
"Ona sarıldım. Will Traynor, parlak şehir çocuğu, dalgıç, sporcu, gezgin, sevgili. Onu yakınımda tuttum ve hiçbir şey söylemedim. Aslında sessizce sevildiğini söylüyordum. Ah hem de ne kadar çok sevilmişti!"
***
"Kısa bir süre için bir daha hiçbir zaman dünyaya ve başka bir insana o saniyelerde hissettiğim kadar bağlı olamayacağımı düşündüm."
***
"Ona iki kişinin hikâyesini anlattım. Tanışmamış olmaları gereken ve tanıştıklarında birbirlerinden pek de hoşlanmayan, ama dünyada birbirlerini anlayabilecek yegâne kişiler olduklarını fark etmiş iki kişinin hikâyesi."
***
"Nasıl hissediyorum biliyor musun Lou? Sanki koşuyor ama hep biraz geride kalıyorum."
***
"Her parçamı onun üzerine kurmak istiyordum.Ona benden bir şeyler bırakmak istedim.Hissettiğim her hayat parçacığını ona vermek ve onu hayatta kalmaya zorlamak istiyordum."


Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: berna2012 Date: June 15, 2016, 06:58:59 PM
Sally Green / Bela – Vahşi – Kayıp
“Bela” yı okuduktan sonra Dex’in son kitabı çıkarmasını sabırsızlıkla bekledim hatta bir ara hiç çıkarmayacaklar diye telaşlandığım da olmadı değil. Uzun zamandır fantastik seri okumadığım için kitap bana çok iyi geldi. Seri cadılar ve cadılar dünyasındaki iç savaştan bahsediyor. Ak cadıların ne kadar mükemmel kara cadıların ise ne kadar nalet yaratıklar oldukları anlatılmış ve tabi ki Ak cadıların başkanlık yaptığı hatta tek başlarına yönettikleri bir meclis söz konusu. Ve elimizde bir adet yarı ak yarı kara cadı olan Nathan var. Meclis o kadar güç düşkünü ki Nathan’ın başına gelmeyen kalmadı… kafese kapattılar, işkence yaptılar, göz hapsinde tuttular vb. Tüm ak cadılar hatta bazı kara cadılar Nathan’ın babası Marcus’un peşinde ve ona ulaşmak için her yolu denemekte bir sakınca görmüyorlar. Ah bir de Nathan ve Gabriel var. Bunların birbirlerini sevmeleri valla gözlerimden kalp çıkardı hele seri öyle bir şekilde bitiyor ki naptın sen kadın diye yazara çemkirmekten kendinizi alamıyorsunuz. Unutmadan bir de Annalise var kızmak istediğiniz ama kızamadığınız. Neden kızamadığınızı kitapları okuyunca anlarsınız ben anlatırken kesin spoiler veririm  Utandım.
Öncelikle seri oldukça akıcı ve bol aksiyonlu, kesinlikle sıkılmadan keyifle okuyorsunuz. Serinin tamamlanmış olması da okumak için bir avantaj. Nathan’ın içinde gerçekleşen değişime an be an tanık olsak da sanki yazar bu değişimleri daha yoğun ve etkili bir şekilde anlatabilir ya da değişimleri bir sayfa yerine daha geniş zamana yayarak anlatabilirdi gibi geliyor. Ayrıca ilk kitapta cadıların tarihi hakkında daha fazla bilgi verse daha mı iyi olurdu acaba diye düşünmekten kendimi alamıyorum ( Tabi ki herkes Jennifer L. Armentrout değil ama napayım kendimi Melez sözleşmesi ile kıyaslamaktan alamıyorum ki konuları bile birbiriyle çok alakasız). “Vahşi” yi bitirdiğimde aklıma gelen ilk söz “bugün dost yarın düşman” oldu.  “Kayıp” bitince de yazara saygılarımı bol bol sundum diyebilirim. Nathan için üzülmekten, daha başına ne gelecek, yetmedi mi çektiği demekten dilimde tüy bitti. Nathan’ a kitabın hiçbir yerinde kızamadım çünkü ne yaptıysa özgürlüğü için yaptı. Kısacası ben bu seriyi çok beğendim  HopHopKop. Puanım 4,5/5

Not: Kitapların kapaklarına bayıldım, kapaklar konu ile çok uyumlu olmuş  Tebrikler. Fakat kitapların baskı kalitesi özellikle son kitapta çok düşüktü. Sayfalar çok ince sanki her an elimde dağılabilirmiş hissi verdi. Düşük baskı kalitesini kabul edebilirim makul fiyatlı olduğu müddetçe. Fakat bu kaliteye bu fiyatlar fazla. Zaten kitap fiyatları ayrı mevzu oraya girersem susmam  Gülmek :)

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Sanem. Date: June 16, 2016, 02:30:58 PM


Mekanik Melek - Cassandra Clare (Cehennem Makineleri Serisi #1)
Puanım:5/5!


İşte bu,"tükürdüğünü yalamak" teriminin karşılığıdır.Durun,kronolojik bir sırada hemen açıklayayım.
Sene 2015,bir daha Cassandra Clare kitabı okumayacağına dair yemin etti.Mırın kırın ederek Ölümcül Oyuncaklar Serisini bitirebildi ve buna şükretti.
Sene 2016,Cassandra Clare'in bir diğer serisi olan Cehennem Makineleri'ne başladı.
Peki, pişman mı?
Böyle soru mu olur.BA-YIL-DIM.Yazarın kurduğu dünyaya ancak bu kitapla adapte olabildim ve karakterlerinden tut giydikleri kıyafetlere,olay örgüsüne kadar çooooooook sevdim.Şu an devamını okumamak için kendimi zor tutuyorum.Zira elimde başka bir merak ettiğim kitap var ve aslında bu aralar kitaplar tarafından onurlandırılıyorum.Okuduğun hepsi mi sevdiğin kitaplar,seriler olur?İşte oluyormuş.Ben de anlamadım vallahi Zuhahaha
Konusuna gelirsek eğer;Tessa, ağabeyinin mektubu üzerine İngiltere'ye gelir ve burada tuzağa düşer.Mektup onu İngiltere'ye getirmek için bir oyundur.Amaç Tessa'nın da bihaber olduğu yeteneğidir.Tessa Gray alıkonulur ta ki Will Herondale onu kurtarmaya gelene kadar.Gölgeavcıları Londra Enstitüsü Tessa'ya ev sahipliği yapar ve tüm bu olaylar süregelirken Tessa, aklını karıştıran Jem ve Will ile tanışır.İşte biz de bu karmaşık olay kurgusunun içine çekiliriz.
Kitabı dediğim gibi çok sevdim ama o son sayfa (hep böyle oluyor biliyorum,her yorumumda "o son sayfa" ibaresine mutlaka yer veririm Nanik-Nanik :P ) cidden sinir krizi geçirtiyor adama.
Sözün özü,gayet beğendiğim ve belki de serinin sonundan ağır bir spoiler aldığım halde ısrarla devam etmek istediğim ilk kitaptı.Tavsiyeeee Bye Bye

***
"Değersiz bir adamdı ve değersiz olduğunu biliyordu. Ama ne kadar alçalırsa alçalsın,
içindeki bir parça her zaman onurlu davranmaya hazırdı."

***
"Kitaplar söz konusu olduğunda, insan her zaman temkinli davranmalı," dedi Tessa.
"Ve bütün kitaplar tehlikelidir çünkü kelimeler bizi değiştirme gücüne sahiptir."

***
"Eğer dünyada sizi seven, sizi umursayan hiç kimse yoksa gerçekten var olduğunuz söylenebilir miydi?"
***
"Oğlan, kitapların kız için ne anlama geldiğini anlamıyordu. Kitaplar gerçeğin ve anlamın sembolüydü, Tessa'nın varlığının ve kendisine benzer başka insanların da olduğunun ispatıydı. Tessa, kitabı eline aldığında geçen altı hafta boyunca yaşadıklarının gerçek olduğunu hissediyordu. Hem de onları yaşarken hissettiğinden daha gerçek."
***
"Hayaller tehlikeli olabilir."
***
"Fiziksel olarak ne olduğunun," dedi, "erkek veya kadın, güçlü veya güçsüz, hasta veya sağlıklı, kalbindekilerle kıyaslandığında bir önemi yoktur. Eğer savaşçı ruhuna sahipsen, savaşçısındır. Bir lambanın üzerini hangi renkte, hangi biçimde, hangi tasarımda gölgeliklerle örtersen ört içindeki ateş aynı kalır."
***
"Ona iki kişinin hikâyesini anlattım. Tanışmamış olmaları gereken ve tanıştıklarında birbirlerinden pek de hoşlanmayan, ama dünyada birbirlerini anlayabilecek yegâne kişiler olduklarını fark etmiş iki kişinin hikâyesi."
***
"Amour verus nun quam moritur (Gerçek aşk asla ölmez). "
***

Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Bendis Date: June 16, 2016, 03:43:32 PM
Senden Sonra Ben çıkmış, sipariş verdim ben Sanem Gülmek :)

Okunacak serilere sayende bir yenisi daha eklendi @beriseda Gülmek :)  Hehehe
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Sanem. Date: June 16, 2016, 04:08:54 PM
Evet gördüm bugün Sedam,sağol yine de  Öptüm.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: berna2012 Date: June 16, 2016, 05:46:30 PM
: Bendis  June 16, 2016, 03:43:32 PM
Senden Sonra Ben çıkmış, sipariş verdim ben Sanem Gülmek :)

Okunacak serilere sayende bir yenisi daha eklendi @beriseda Gülmek :)  Hehehe

Oku canım oku Göz Kırp. sizden görüp eklediğim kitaplar aldı başını yürüdü 😂

SiteMap - İmode - Wap2