Amy Harmon - Bir Başka Mavi
Kitap hakkında o kadar çok güzel yorum okudum ki ben de çok meraklanıp bir an önce başladım ama biraz hayal kırıklığına uğradım.
Nedenlerine gelirsem ilki Blue karakteriydi. Bu kitap dram unsurlarının bulunduğu bir kitap. Blue'nun da başından çok kötü
şeyler geçmiş, genç yaşında hayatın gerçek yüzüyle tanışmış bir kız. Ama ben Blue için üzülemedim. Çünkü dış etkenlerden
dolayı hayatı ne kadar zorsa kendi hataları yüzünden de bir o kadar zorlaştı.
Hani bir söz vardır : "Kişinin en büyük düşmanı, yine kendisidir." diye, işte Blue da bu tarz bir karakterdi.
Kendisinin yaşadığı terkedilmişlik duygusunu, o da bir başkası için yarattı. Açıkçası benim için affedilemez olan
bu davranışı gerçekleştirdiği an Blue'ya olan bütün sempatim gitti.
Kitaptaki 2. olumsuz durum ise sonuydu. Kitap bittiğinde "Son" yerine "Yarım Kaldı" yazmalılarmış bence çünkü bence yarım kaldı.
Kitapta dramın yanında Blue ve Wilson arasında bir aşk hikayesi vardı ve bu hikaye yarım kaldı. Kitabın başında Wilson,
Blue'nun hocasıydı. Sonra okul bitti, ama öğretmen-öğrenci ilişkisi bitemedi çünkü aralarında aşk ilişkisi oluşamadı.
Wilson hep Blue'ya yol gösterdi, ona yardım etti, gerçek anlamda olmasa da bir öğretmen gibi misyon üstlenmeye devam etti.
Son olarak okuyacak arkadaşlara tavsiyem bunu bir aşk romanı olarak değil, Blue'nun hayat hikayesi olarak okuyun,
o zaman daha çok tatmin olabilirsiniz. Puanım 6/10.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -minel- Date: November 25, 2015, 11:59:43 AM
Sıradan yavaş ilerleyen Wattpat hikayesi ergen kitaplarından .Bu türden hoşlanıyorsanız bol boş vaktiniz varsa okuyun .
İpek'in, "Oha! Özür dilerim, Gökdeniz Bey. Ama bu oha Güneş'eydi. Tabii bir de ikinizin ev arkadaşı olması
var. Ona ayrı bir oha! Böyle dev oha!" diye durmaksızın konuşması başımı döndürüyordu.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Bendis Date: November 25, 2015, 02:53:57 PM
Devrimin Kızı - Amy Engel
Serinin ilk kitabı Kurucunun Kızı, Ivy'nin çitin ardına gönderilmesiyle sona ermişti. Ivy'nin çitin ardında geçirdiği zor günlerden sonra Calep ve Ash ile karşılaşmasıyla olaylar Ivy için daha az endişelenmeye başladık. Calep ile Ash Ivy'i kaldıkları kampa diğer insanların yanına götürdüler ve Ivy babasının soyundan gelme özelliği ile rahat bir nefes aldı, Bishop ile evlenmeyi kabul etmediği için çitin ardına atıldığını söyler ve için için Bishop'la evlendiğini öğrenebileceklerinden korkarak kamptaki günlerini yaşar. Ta ki, Calep kampa yaklaşmaya çalışan genç bir erkeği eşşek sudan gelene kadar dövülmüş halde kampa getirene kadar..
Güzel ve bir çırpıda okunabilecek kitaplardan/serilerden. Tavsiye ederim
""Yanaklarımdan yaşlar akıyor, tuzları dudaklarımı yakıyordu.
Gözyaşlarıma teslim olup kendime, kaybettiğim her şey için ve olacaklara karşı duyduğum korku yüzünden ağlama izni verdim. Eskiden olduğum kızın, asla olmak istemediğim eşin, olmayı reddettiğim katilin ve öyleymiş numarası yaptığım hainin yasını tuttum. Artık bunlardan hiçbiri değildim. Başımı kaldırıp gözlerimi sildim. Kız çocuğu. Eş. Katil. Hain. Hepsi benim eski versiyonlarımdı. Artık hayatta kalan biri olacaktım.
Derin bir nefes aldım ve çiti bıraktım."
***
"Birçok insan bu kadar şanslı mıydı? Onları gerçekten anlayan birini bulacak kadar? Onları sürekli daha çok kendileri gibi birine dönüştürmeye çalışmak yerine, dünyaya bakışlarının ve yaklaşımlarının bütün garip ve yabancı yollanın kabul edecek birini bulacak kadar? Diğer birçok kişi
beni başka tür bir kıza dönüştürmeye çalışmışken, Ivy olmama izin vermek, Bishop'ın bana verebileceği en değerli hediyeydi."
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Hayal Perest Date: November 25, 2015, 09:31:39 PM
KİME DOKUNDUĞUNA DİKKAT ET - JENNİFER L. ARMENTROUT
Yorumuma nereden başlasam bilemiyorum. Ama kitabı okuyacak olanlara küçük bir uyarıda bulunayım; Layla sinirlerinizi bozacak. Okurken sizi çıldırtacak, "uyuz" diye tabir edebileceğimiz karakterler ile karşı karşıya kalacaksınız.
İlk kitap Roth'un cehennemi boylaması ile bitmişti ve macera ikinci kitapta kaldığı yerden devam ediyor. Roth ölmüyor, hiç bir şey olmamış gibi, sapa sağlam bir halde geri dönüyor. Geri dönüyor ama geri dönmesinin bir amacı var.
Roth'un geri dönmesi ile Layla sevinmiş olsa da sevinci kursağında kalıyor. Çünkü Roth, Layla ile olan bağlarını tamamıyla koparıyor. Roth'un Layla'dan uzak durması için sıraladığı bahaneler bana saçma geldi. Yani ben bile inanmadım. Roth, Layla'yı böylesine derinden severken bir anda vazgeçmesi şaşırtıcıydı..
Layla, Roth'un onu geri çevirmesiyle adeta bir yıkım yaşar ve onun yokluğunda Zayne'e sığınır. Zayne'de fırsatı değerlendirerek Layla'ya yaklaşır. Roth olmasaydı Zayne, Layla'ya olan duygularını açığa çıkarır mıydı bilmiyorum. Ama bence ortada bir tehlike olmasaydı Zayne hiç bir şey olmamış gibi, Layla'ya karşı bir şey hissetmiyormuş gibi devam ederdi diye düşünüyorum.
Zayne ve Layla çift olarak takılırken Roth'un bundan rahatsızlık duyması ise Layla'yı ne kadar derinden sevdiğinin kanıtıdır bana göre.. Şahsen ben Roth gibi biri dururken dönüp Zayne'e bakmazdım. Zayne, biraz ana kuzusu gibi. Roth ise deli fişek. Gözü kara bir karakter. İkisinden birini seçecek olsam tercihim kesinlikle Roth'dan yana olurdu. Çünkü o harika! ♥ ♥ ♥
Kitap boyunca Layla'ya sinir olduğumu da söyleyebilirim. Hem Zayne ile takılıp hem de Roth'a yanaşmak ne demek.. Bir gece öncesinde Roth ile öpüşürken ertesi gün ondan açmak, onu suçlamak ve Zayne'in kollarına atılmak da ne demek.. Yani Layla'nın bu yaptığı "terbiyesizlik ve iki yüzlülük" bana göre.. Aslında Layla'ya söyleyeceğim daha beter şeyler var ama susuyorum. Siz, okurken Layla'ya sinir olduğumu ve içimden bildiğim bütün kötü sözleri ona savuşturduğumu bilin.. Okurken bence sizde onu sevmeyeceksiniz..! İki erkeği bir arada idare etmesi ve bir seçim yapamaması beni delirtti.. Araştırmalarıma göre üçüncü kitapta Layla bir seçim yapacak.. Merakla bekliyoruz efenim, daha ne diyeyim.
Bambi.. Roth'un sihirli hayvanı.. O bir yılan ve bence çok tatlı.. Layla'yı bir çok beladan kurtarmış bir kahraman o! Okurken onu sevmeyen yoktur diye umuyorum.
Roth'un kedi ve köpekleri de sevilmeyecek gibi değil hani.. Zayne'in babası About'dan ise n-e-f-r-e-t ediyorum! Layla her ne kadar sinirlerimi bozmuş bir karakter olsa da, About tarafından işkence görmesine katlanamadım. Malum olayda tek suçlu Layla değildi bence.. Zayne her şeyi biliyordu ve kendine hakim olması lazımdı bana göre.. Zayne'de Layla kadar suçlu.. Layla'nın öpüşü tehlikeliydi ilk kitaptan da bileceğiniz üzere.. Zayne de dahil bunu herkes biliyordu ve Zayne'in Layla'dan uzak durması gerekiyordu.. Ateş ve barut yan yana durmaz diye boşuna dememişler.. Zayne böyle yaparak hem Layla'yı kaçmaya ve insanlardan uzak tutmaya mahkum etmiş hem de kendi sonunu hazırlamıştı.
Kitabın ilk 50 sayfasında Roth falan yoktu ve bu beni sinir etti. İlk kitabın sonu öyle bir yerde bitmişti ki... Roth'un olduğu sahneleri okumak için can atıyordum ama ilk elli sayfada aradığımı bulamayınca biraz hayal kırıklığı yaşadım. Ama sonrasında Roth sahnelere döndü.. Kitabın genelinde Roth'un pek sahnesi yoktu bana göre.. Zayne ile Layla'nın daha fazla sahnesi vardı ve ben onları okumak yerine Roth'un alaycı tavrıyla Layla ile takılmasını isterdim... Kitap 506 sayfa ve Roth bu kitapta biraz geri planda kalmış. Yazarın bunu üçüncü kitapta telafi edeceğini düşünüyorum.. Çünkü Roth severler daha ağırlıklı bence..
Kitabın bir de novellası var. Orada da Dez'in hikayesi anlatılıyor. Dez kim diye soranlara sadece bir muhafız olduğunu ve Layla'yı koruyup kolladığını söyleyebilirim. Yayın evi novellayı çıkartır mı bilinmez ama ben onun da hikayesini okumak isterim.
Kitapta aksiyon ve macera bitmiyor.. Yazar bizleri şaşırtmayı seviyor.. Özellikle kitabın sonu öyle bir yerde bitti ki apışıp kaldım ve üçüncü kitabın çıkması için sabırsızlanıyorum. Umarım yayın evi bizi fazla bekletmeden çıkarır.
Kitapta yeni bir Lilin doğduğu düşünülüyor ve araştırmalar yapılıyor. Kitabın sonuna kadar neler olduğunu bilmiyoruz ama gerçekleri öğrendiğinizde şaşıracağınızı söyleyebilirim.
Bir de değinmek istediğim bir nokta var. O da aşk üçgenleri.. Bence yazar bu kalıptan artık çıkmalı. Melez Sözleşmelerinde de böyle bir durum vardı.Yazarın kalemine diyecek yok ama bence artık kabak tadı vermeye başladı. Uzun lafın kısası "aşk üçgenleri"ne bir dur denmeli bence..
Kitap 506 sayfa olmasına rağmen bir iki gün gibi kısa bir sürede bitirdim.. Buradan kitabı ne kadar sevdiğimi ve ne kadar akıcı olduğunu anlayabilirsiniz.. Jennifer, sevdiğim bir yazar olduğu için bu kitabını sevmemek olmaz.
Yazarın kalemi son derece akıcı ve sizi içine çekiyor. Bir sonraki sayfaya geçmek için can atıyorsunuz. Her ne kadar karakterler beni sinir etmiş olsa da kitabı sevdim. Ve eğer sizde Jennifer'ın kalemini seviyorsanız bu seriye de bir şans verebilirsiniz. Ve son bir şey; Bu kitabı okumanız için bir neden söyleyeyim;
R-O-T-H! ♥ ♥ ♥
...Team Roth...
R-O-T-H! ♥ ♥ ♥
...Team Roth...
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: November 26, 2015, 01:09:47 AM
Ben bu kitabı sevemedim. 
Genel olarak güzel bir kitaptı ama beni rahatsız eden çok şey vardı kitapta.Kitapta her bölümde bir geçmişe
gidiyorsunuz bir de günümüze dönüyorsunuz.Her bölümde iki farklı karakterin hayatı anlatıldığı için ben başlarda kitaba adapte olmakta zorlandım.Çünkü
tam birisinin hayatıyla ilgili önemli bir gelişme oluyor,siz kitaba ısınıyorsunuz hoop orada bölüm bitip,diğer karakterin hayatına geçiyor.
Lila kötü bir ev
kazasında 7 aylık hamileyken bebeğini kaybediyor.Depresyonda ve kocası Tom'la sallantıda bir evlilikleri var.Bir gün kimden olduğunu bilmediği bir evin
anahtarı gönderiliyor kendisine.Eski bakımsız bir dağ evi.Ve Lila eşiyle birlikte evi görmeye gidiyor.Daha sonra evi yenilemenin kendisine de iyi
gelebileceğini düşünüp işe koyuluyor.Geçmişte ise Kat'in ve onunla birlikte dağ evinde kalan 5 gencin hayatını anlatılıyor.6 arkadaş kimsesiz görünen o
dağ evini sahiplenip,1 sene boyunca,gizli bir hayat sürüyorlar orada.Konuyu çok kısa anlattım inanın.Okudukça o kadar çok sürprizle karşılaşıyorsunuz ki
sayfalar sürer anlatmak.Gelelim benim sinir olduğum diğer konulara.Kitabın ortalarında bütün gizemi çözüyorsunuz aslında.Ama yazar inatla kitabın
sonuna kadar size yanıltıcı ipuçları vermeye devam ediyor.Sadece ben mi böyle düşündüm bilmiyorum ama kitabın sonuna kadar ortaya çıkan her gelişme
ortalarında anlaşılıyor zaten,kitabı şaşırtıcı bir hale getirmek için o kadar zorlamak neden
Bir de karakterler bitirdi beni.Neden kimse Simon'a karşı
çıkamıyor?Peki Kat neden o kadar pasif ve sonunda da çarpık biri olup çıkıyor?
İşte benim düşüncelerim böyle.Ama kitabı
okumayın demiyeceğim,çünkü yorumları merak ediyorum.
Mutlaka okuyun
Genel olarak güzel bir kitaptı ama beni rahatsız eden çok şey vardı kitapta.Kitapta her bölümde bir geçmişe gidiyorsunuz bir de günümüze dönüyorsunuz.Her bölümde iki farklı karakterin hayatı anlatıldığı için ben başlarda kitaba adapte olmakta zorlandım.Çünkü
tam birisinin hayatıyla ilgili önemli bir gelişme oluyor,siz kitaba ısınıyorsunuz hoop orada bölüm bitip,diğer karakterin hayatına geçiyor.
Lila kötü bir ev kazasında 7 aylık hamileyken bebeğini kaybediyor.Depresyonda ve kocası Tom'la sallantıda bir evlilikleri var.Bir gün kimden olduğunu bilmediği bir evin
anahtarı gönderiliyor kendisine.Eski bakımsız bir dağ evi.Ve Lila eşiyle birlikte evi görmeye gidiyor.Daha sonra evi yenilemenin kendisine de iyi
gelebileceğini düşünüp işe koyuluyor.Geçmişte ise Kat'in ve onunla birlikte dağ evinde kalan 5 gencin hayatını anlatılıyor.6 arkadaş kimsesiz görünen o
dağ evini sahiplenip,1 sene boyunca,gizli bir hayat sürüyorlar orada.Konuyu çok kısa anlattım inanın.Okudukça o kadar çok sürprizle karşılaşıyorsunuz ki
sayfalar sürer anlatmak.Gelelim benim sinir olduğum diğer konulara.Kitabın ortalarında bütün gizemi çözüyorsunuz aslında.Ama yazar inatla kitabın
sonuna kadar size yanıltıcı ipuçları vermeye devam ediyor.Sadece ben mi böyle düşündüm bilmiyorum ama kitabın sonuna kadar ortaya çıkan her gelişme
ortalarında anlaşılıyor zaten,kitabı şaşırtıcı bir hale getirmek için o kadar zorlamak neden
Bir de karakterler bitirdi beni.Neden kimse Simon'a karşı çıkamıyor?Peki Kat neden o kadar pasif ve sonunda da çarpık biri olup çıkıyor?
İşte benim düşüncelerim böyle.Ama kitabı okumayın demiyeceğim,çünkü yorumları merak ediyorum.
Mutlaka okuyun Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: gök yüzü Date: November 27, 2015, 12:43:32 AM
Raine Miller - Aç Gözlerini
Serinin ilk 2 kitabını okuyup beğenmiştim ama bu kitapta sıkıldım. Nedenlerine gelirsem; ilk 2 kitap kısaydı, hemen okunup
bitiyordu dolayısıyla sıkılma durumum olmamıştı. Ama bu kitap daha uzundu, normalde uzun kitapları okumayı tercih ederim ama
içinde okunmaya değer şeyler varsa! Önceki kitaplarda ne varsa temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp önümüze konmuş. Hep aynı
şeyleri okumaktan sıkıldım yani. Yazar sürpriz olarak da birşeyler planmamış ama hiçbiri sürpriz olmadı. Yazar kitaptaki
sürpriz olayların altyapısını hazırlarken o kadar belli ediyor ki anında anlıyorsunuz ve olayı bilerek kitabı okumaya devam etmek
zorunda kalıyorsunuz.
Kitaptaki bir başka sorun bazı konuların gereksiz uzatılması ama daha fazla işlenmesi gereken konuların kısa kesilmesiydi.
Mesela kitapta bir olay oluyor ve Brynne 2 gün üzülüyor, 3. gün normale dönüyor. Daha detaylı anlatılması gereken Brynne'in
o hali maalesef kısa kesilmişti.
Son olarak sözüm Ethan'a. Üç kitap boyunca ne kadar iyi bir güvenlikçi olduğundan, kraliyet ailesini ve diğer önemli insanları
koruduğundan bahseden adam tam bir beceriksiz. En küçük şeyi bile ortaya çıkaramıyor ama sorsan çok iyi güvenlikçi
Kraliyet ailesi şimdiye kadar nasıl hayatta kalmış anlamadım valla
Sonuç olarak benim için hiçbir yeniliğin olmadığı tekdüze bir kitaptı. Puanım 5/10.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: November 27, 2015, 02:05:49 PM
Ehhh işte diyebileceğim bir kitaptı.Kitabın başlarında o kadar çok isim ve olay var ki kafam karıştı.Kral Edward'ın kanlı savaşlarını,o dönemdeki
entrikaları ve tabiki Robert Bruce'u detaylıca anlatıyor.Lynx,kralın en iyi savaşçılarından ve Robert'ın da yakın arkadaşı.Hayattaki en büyük isteği bir varisinin
olması.Bu yüzden işgal ettiği kalenin kahyasının bir sürü çocuğu ve torunu olduğunu görünce,ailenin çok bereketli olduğuna karar verip,kahyaya bekar bir kızı
olup olmadığını soruyor. Kızımızda kalenin şifacısı,asla evlenmeyi düşünmeyen sevimli biri. Diğer tarihi aşk romanlarından farklı olarak,ilk görüşte
aşk ya da tuhaf bir çekim yok ortada.Kitabın ortalarında ancak biraz yakınlık kuruluyor.Ortalarından sonra kitap biraz daha hareketli ve anlaşılır bir şekilde
ilerliyor.Kitapta bir karakter var ki ben en çok onun olduğu bölümlerde keyif aldım.Lynx'in kardeşi Marjory.Erkekleri alt etmenin yolları diye bir kitap
yazar,öyle bir kadın.Onun hatırına okunabilir bir kitaptı bence.
entrikaları ve tabiki Robert Bruce'u detaylıca anlatıyor.Lynx,kralın en iyi savaşçılarından ve Robert'ın da yakın arkadaşı.Hayattaki en büyük isteği bir varisinin
olması.Bu yüzden işgal ettiği kalenin kahyasının bir sürü çocuğu ve torunu olduğunu görünce,ailenin çok bereketli olduğuna karar verip,kahyaya bekar bir kızı
olup olmadığını soruyor.
Kızımızda kalenin şifacısı,asla evlenmeyi düşünmeyen sevimli biri. Diğer tarihi aşk romanlarından farklı olarak,ilk görüşte aşk ya da tuhaf bir çekim yok ortada.Kitabın ortalarında ancak biraz yakınlık kuruluyor.Ortalarından sonra kitap biraz daha hareketli ve anlaşılır bir şekilde
ilerliyor.Kitapta bir karakter var ki ben en çok onun olduğu bölümlerde keyif aldım.Lynx'in kardeşi Marjory.Erkekleri alt etmenin yolları diye bir kitap
yazar,öyle bir kadın.Onun hatırına okunabilir bir kitaptı bence.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: November 27, 2015, 02:35:07 PM
Çelişkiler, tutarsızlıklarla dolu bir kitabın daha sonuna geldim. Ve yazar Türk. Ön yargılarımı bir kenara bıraktım ve Rita Hunter öyle güzel tarihi romanlar yazabiliyorsa eminim başkaları da yazar dedim ama yine hayal kırıklığından başka bir şeye yaramadı.
İskoç ve İngiltere arasındaki çekişmeyi konu olarak almış yazar ve en klasik ilişki türünü ortaya koymuş. İskoç ve İngiliz evliliği!
Zorla evlendirilen Rose ve Eider birbirlerine düşmandır Ve Rose İngiltere'nin dikenli gülü olarak anılır. Savaşçı ve güzel bir kız. Eider ise İskoçların acımasız, yakışıklı savaşçısı. Yani en azından yazar bize bu iki karakteri böyle yansıtmaya çalışmış ve başarısız olmuş. Daha ilk sayfalarda Rose, Eider'a aşık oluyor. Sözde direniyor ama okuyunca aslında öyle olmadığını anlayacaksınız. 100 ve sonrası sayfalara gelincede koşulsuz Eider'a güvendiğini söylüyor. Tutarsızlıklar ise şurada baş gösterdi, Eider aşık olduğunu kabullenirken diğer sayfada onu sevmiyorum sevgi nedir onu bile bilmiyorum diye saçmalamaya başladı. Yazarın yapmak isteyip yapamadığı her şey kitaptaydı. Merak uyandırmaya çalışmış ama onuda yapamamış. Yarım bırakmak üzereydim ama aklım diğer sayfalarda kalacağına bu işkenceyi bir an önce sonlandırıp beynimden tüm etkilerini atmak istedim. Bence okumayın bir şey kaybetmezsiniz.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: November 27, 2015, 11:43:06 PM
Serinin en çok merak ettiğim ve en iyi kitabıydı.Diğer kitaplarda Stone'u hep sert,kaba ve mutsuz bir adam olarak görüyorduk.O yüzden de bu
adamın aşık olması çok tatlı olur diye düşünüyordum.Gerçekten de öyle oldu.Stone yıllar önce karısını bir kazada kaybetmiş,o günden sonra da yüzü bir daha
gülmemiş bir adam.Yabancılara güvenmiyor ve onlardan hoşlanmıyor.Lark,babasının son isteğini yerine getirmek için Son Şansa bir kaç günlüğüne gelen bir
savaş fotoğrafçısı.Kasabaya gelir gelmez Stone ile tanışıyor.Ve kitap ilerledikçe aralarında bir yakınlık başlıyor.Stone'un iki kızı var.Bu kitap da onlardan da
bolca bahsediliyor.Diğer kitapları okuyanlar Kederli Melek'i tanıyorlardır.Nihayet onu da sırrı çözülüyor.Oldukça hareketli ve bir çırpıda okunan güzel bir kitaptı.
adamın aşık olması çok tatlı olur diye düşünüyordum.Gerçekten de öyle oldu.Stone yıllar önce karısını bir kazada kaybetmiş,o günden sonra da yüzü bir daha
gülmemiş bir adam.Yabancılara güvenmiyor ve onlardan hoşlanmıyor.Lark,babasının son isteğini yerine getirmek için Son Şansa bir kaç günlüğüne gelen bir
savaş fotoğrafçısı.Kasabaya gelir gelmez Stone ile tanışıyor.Ve kitap ilerledikçe aralarında bir yakınlık başlıyor.Stone'un iki kızı var.Bu kitap da onlardan da
bolca bahsediliyor.Diğer kitapları okuyanlar Kederli Melek'i tanıyorlardır.Nihayet onu da sırrı çözülüyor.Oldukça hareketli ve bir çırpıda okunan güzel bir kitaptı.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: yelizyeliz Date: November 28, 2015, 05:58:49 PM
Ben bu serinin ilk kitabına başladığım zaman bıraktım anlatımda adamın tavır ve davranışlarını kaba buldum
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Sanem. Date: November 28, 2015, 11:26:41 PM
Karanlık Yalanlar - Alessandra Torre
Puanım:9/10!
Vay vay vay... Uzun bir aradan sonra favori kitaplarımın arasına girmeyi başaran, bu yorumumda da çokça içeriğinden bahsedeceğim nadide eser ile geri dönüş yaptım.
Bu tür kitaplar, kitabı "bitirebilen" herkes tarafından genelde beğenilir.Ve genelde de son kısımlarına gelene kadar çoğu okuyucu sıkılır ve o müthiş sonu okuyamadan kitabı rafa kaldırır.
Gel gelelim,bu kitap o türden epey farklılık gösteriyor.Zira her sayfasında bir heyecan,bir gizem hissediyorsunuz.Başlarında da ortalarında da durmadan sayfaları çevirirsiniz.Kitap o derece sarar sizi.
Şu "tür"den de bahsetmek gerekirse şöyle özetleyeyim;kitabın konusunda dahi bahsetmek isteseniz spoiler çıkabilme kapasitesi yüksek olan kitapların dahil olduğu tür.Evet ismini "tür" koyuyorum.Buna bir örnek vermek gerekirse:Kördüğüm-Calia Read (ki yukarıda da bahsettiğim ama Karanlık Yalanlar'ın dahil olmadığı, kitabın sonuna kadar sıkıcı,durağan olma özelliğini çoğu okuyucu için taşımaktadır).
Kitabın sonunu bir noktadan sonra tahmin ediyorsunuz zira yazar orada bildiğiniz halat ucu veriyor.Ama o noktaya kadar her şeyi düşündüysem de aklıma cidden gelmedi böyle olacağı.Ve sanırsam bu bir ilk.
**********SPOİLER**********
Çok seviyorum şu spoiler kısımlarını zira üstü kapalı konuşmak,çaktırmamaya çalışmak hiç bana göre değil.Neyse...
Moly'e olan üzgünlüğümü belirtmek için spoiler kısmı açtım.Zira Moly'e çok yazık oldu.Kızcağız seviyordu Lee'yi bir de.İçim gitti.
Ama bir yandan da Lana'ya hak vermemek elde değil.Çok kararlı ve dayanıklı bir kadın.Tuttum seni Layana!
**********SPOİLER SONU*********
Çok uzatmak istemiyorum.Kitap hakkında da gayet olumlu düşünüyorum.Ve son olarak tavsiyeeeee😘
Edit:Aman Yarabbim ben paylaşmayı unutmuşum bu yorumu.Çook üzüldüm zaten geç yazmıştım...
***
"Durmayın.Beni yargılayın.Benim aşkımın nelere yol açtığı hakkında hiçbir fikriniz yok.
İki adamı seviyorum.İki adamı beceriyorum.Eğer bu hikayeyi daha önceden duyduğunuzu düşünüyorsanız,duymadınız."
***
"Gülümsedim.Bunda ustalaşmıştım.Gözlerimi sakin,yüz kaslarımı gevşek tutmakta.Böylece hareketim zorlanmış ya da gergin gibi değil de doğal duruyordu.Bir insanın gülüşünden onun hakkında birçık şey anlayabilirdiniz.Ama benimkinden değil.Gülümsemem,ruhumdaki lanetlerin hiçbirini yansıtmazdı."
***
"Para ve hediyeler sevgiyle eş değerde değildir.İçimde ufacık bir sevgi kırıntısı bile bulunmayan kocaman bir evde büyüdüm ben.Yalnızlığın nasıl hissettirdiğini bilirim.Yalnız yaşamaktan nefret etmemin sebeplerinden biri de budur."
***
"Kendime doğru çektiğim bu adam,soylu kanıma işlenmiş yapmacık hayat planımdan üstün gayretlerimle kaçma denemelerim arasında bir yerde kalbimi alt üst etmişti."
***
"Yüzünün kızarması.
Gözlerindeki panik.
Yanağını ısırması.
Bakışındaki pişmanlık.
Rimelinin ucundaki ıslaklık.
Gözlerini sıkıca kapıyor ve yalnız,siyah bir gözyaşı yanağına düşüyor.O gözyaşına bakıyorum ve özenle inşa edilmiş dünyamın parçalara ayrıldığını hissediyorum."
***
"Birini gerçekten sevdiğinizde çekip gidemiyorsunuz.Onlar ne yaparlarsa yapsınlar.Ağızlarından ya da beden dillerinden ne yalanlar dökülürse dökülsün kendinizi onların yelkenine sıkıca bağlıyorsunuz ve bu bağ ne kadar kalın ya da ince olursa olsun orada olmak için yemin ediyorsunuz.Rüzgârın sizi istediği yöne sürüklemesine izin veriyorsunuz.Burası bir enkaz bile olsa... Burası sizi ikiye ayırsa ve iyi olan her şeyi öldürse bile..."
***
"Aşk,mutlu olmakla ilgili değildir.Bekâr ol,mutlu ol.Aşk onun ruh sağlığını,mutluluğunu seninkinin önüne koymaktır.Eğer bunu yapmaya istekli değilsen demek ki gerçekten âşık değilsin."
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: November 29, 2015, 12:52:05 AM
Bugüne kadar okuduğum tarihi aşk romanlarının arasında en eğlencelilerinden biriydi.Daha ilk bölümde sizi gülümsetip,kitabın nasıl ilerleyeceğine
dair bir fikir veriyor.Susanna ; Spindle Koyu'nda,sorunlu genç kızlara yardımcı olup,onlara hem arkadaşlık,hem de kendine güvenlerini kazandırabileceği bir
ortam sunan,cesur ve asi bir kadın.Bram; savaşta dizinden yaralandıktan sonra,tekrar cepheye dönememiş,üstlerini ikna edebilmesi için son şansı olan
adamı ikna etmek için Spindle Koyu'na gelmiş,gergin otoriter olmaya çalışan yakışıklı bir asker.Susanna'nın babası,bir şekilde Bram'in koyda kalmasını
sağlıyor.Bram'in görevi 1 aylığına orada kalıp,koyda yaşayan erkeklerden bir tabur oluşturmak.Ama işin kötü tarafı koyda yaşayan pek erkek yok.Ve
olanlarda Susanna'nın sözünden çıkmıyor.Kitabın başından sonuna,bu iki inatçı kişilik hem birbirleriyle didişiyor,hem de aralarında bir yakınlık
oluşuyor.İkilinin arasında geçen diyaloglar çok komik.Özellikle de Bram'in,başından yaralandıktan sonra bayılması ve ayılırken aralarında geçen konuşma
benim favorilerimden birisi oldu. Kesinlikle keyifli vakit geçirmek için okunabilecek güzel bir kitap 
dair bir fikir veriyor.Susanna ; Spindle Koyu'nda,sorunlu genç kızlara yardımcı olup,onlara hem arkadaşlık,hem de kendine güvenlerini kazandırabileceği bir
ortam sunan,cesur ve asi bir kadın.Bram; savaşta dizinden yaralandıktan sonra,tekrar cepheye dönememiş,üstlerini ikna edebilmesi için son şansı olan
adamı ikna etmek için Spindle Koyu'na gelmiş,gergin otoriter olmaya çalışan yakışıklı bir asker.Susanna'nın babası,bir şekilde Bram'in koyda kalmasını
sağlıyor.Bram'in görevi 1 aylığına orada kalıp,koyda yaşayan erkeklerden bir tabur oluşturmak.Ama işin kötü tarafı koyda yaşayan pek erkek yok.Ve
olanlarda Susanna'nın sözünden çıkmıyor.Kitabın başından sonuna,bu iki inatçı kişilik hem birbirleriyle didişiyor,hem de aralarında bir yakınlık
oluşuyor.İkilinin arasında geçen diyaloglar çok komik.Özellikle de Bram'in,başından yaralandıktan sonra bayılması ve ayılırken aralarında geçen konuşma
benim favorilerimden birisi oldu.
Kesinlikle keyifli vakit geçirmek için okunabilecek güzel bir kitap Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: -Trinity- Date: November 29, 2015, 01:39:56 PM
Kitabı çok beğendim
İlk okumaya başladığımda sıkıldım.Bırakmayı düşündüm.Sonra okumaya devam ettim.Devam etmekle çok iyi yapmışım.Son sayfalarda bile şaşırtmayı başardı.Sürükleyici bir kitap.Sadece bir karakter anlatmıyor yaşananları.Bu bile kitabın akıcılığını bozmuyor.Devam kitabı varsa çıkmasını dört gözle
bekliyorum.Okuyun pişman olmazsınız
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Tourniquet Date: November 29, 2015, 04:37:26 PM
Puanım: 5/5
2012 de çıkmış bir kitapla 3 yıl geç tanışmış olduğum için ciddi bir üzüntü içindeyim. Ama geç olması hiç olmamasından iyidir diyorum. Kesinlikle favori kitaplarım arasında ve bence seri böyle giderse favori serilerime girecek.
Gerçekten çok güzeldi. Kusur bulmaya çalışıyorum ama yok… arıyorum yok… klişelikten uzakta harika bir hikaye.
İlk gördüğünde bir “anlamsız çekim” olayı olmuyor. Yelena “anam Valek ne yakışıklı etrafında eriyorum yollarına serileyim” moduna hiç girmedi ki bu durum kendisini favori karakterlerimden yaptı. Her önüne çıkan çocuk yada adam Yelena’ya aşık olmadı. Evet etrafında sevenleri oldu. Ama kız hak ediyor o sevgiyi sonuna kadar. Saf, salak bir karakter değil. Zeki, mantıklı, becerikli ve çalışkan. Kendisini beğenmiyor evet o bir klişe gibi gelebilir ama yaşadığı şartlar düşünülürse “güzel olduğumu biliyorum” şeklinde düşünmesi abes olurdu.
Valek de sürekli kızın etrafında pervane olmadı. Kitabın ortalarına kadar Yelena’yı sevdiğine dair bir işaret vermedi. Tabii işaret verdiğinde de Yelena üzerine alınmadı ama yazar bunu öyle bir yaptı ki; “kızım bu kadar bariz bir şeyi nasıl göremiyorsun” diyemedim. Çünkü Valek yaptıklarına gerçekten güzel ve mantıklı kılıflar uydurdu.
Saçma sevgi sözleri vıcık vıcık bir ilişki yoktu. Valek’in sözleri değil davranışları hissettirdi Yelena’ya ne kadar değer verdiğini ve benim için kitabın 5 puan olmasının en önemli nedeni bu. Sözlerle değil davranışlarla gösterilen bir aşk vardı.
Yani kitabı çok beğendim ki zaten 5 puan verdim. Tavsiye ederim okuyun diyeceğim ama Goodreads’de gördüğüme göre sona kalan okumayan bir ben varmışım. Neyse okumayan arkadaşlar varsa onlara diyorum; Okuyun!!! Bir dakika beklemeyin ve okuyun
----Alıntılar---
Valek için iyi hisler beslemem son derece tehlikeli olabilirdi. Becerilerine hayranlık duyabilir, bir mücadele benim tarafımda yer alması yüreğime su serpebilirdi. Fakat sıçanın kediden hoşlanması? Bu senaryonun tek sonu olabilirdi: sıçanın ölümü.
Valek’in gerçekte neler hissettiğini anlamak yabancı bir dili keşfetmek gibiydi.
“Beni ara sıra sınayacağını söylediğinde yemeğime zehir katacağını kastettiğini sanmıştım. Fakat belli ki bir insanın kalbini zehirlemenin birden çok yolu varmış, hem yiyecek içecek kullanmaya da gerek yok.”
Soğuk duvara yaslanıp yüzümü sert zemine dayadım. Belki orada uzun süre kalsam yüreğim taşa dönerdi. O zaman ihanetlerin, sadakat sınavlarının ve zehirlerin üzerimde hiçbir etkisi olmazdı.
“Ya senden ne kazandım Valek? Sadakat? Saygı? Güven?”
“İlgimi. Bana istediğimi verirsen geri kalan her şeyi kazanacaksın.”
Ve kitabın son cümlesi;
"Daha önce bir idam bizi ayıramamıştı. Bunun üstesinden gelmemiz mümkün. Birlikte olacağız.”
“Bu bir emir mi?”
“Bir yemin.”
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: as. Date: November 29, 2015, 08:41:36 PM
Uzun zamandır Christian Grey’in iç dünyasını merak ediyordum. Ama merak kediyi öldürürmüş. Çünkü kötü çeviri ve Grey’in böyle yansıtılması beni gerçekten de öldürdü. Bu neydi? derken buldum kendi mi. Okurken benim aklımdaki Christian değildi ki deyip durdum. Bu kadar duygusuz? Sinir bozucu? Artık ne derseniz deyin, o sıfatlar bu kitapta üstüne yapıştı adamın. Ana ile olan yakınlaşmalarını anlatırken; sonuç odaklı, işi kapayım tarzında tam bir duygusuz canavardı. Sonlara doğru toparlansa da kitapta sevdiğim onun ağzından anlatılan yerler bir elin parmaklarını geçmezdi.
O sahneden bir tanesi de;
Anastasia herhalde yazarak daha rahat cevap verir; hep öyle oldu. Nasıl başlasam?
Hayır.
Hayır.
Siktir!
Yarım saat sonra, hâlâ boş bilgisayar ekranına bakıyorum. Ne bok diyeceğim?
Seni özledim.
Senin tarzında deneyelim.
Kararsız bir Grey. Çok tatlıydı burada.
Ama kitap beklentilerimin en dibindeydi. Gerçi Ana ile değişen bir Christian’dan ne bekliyordum bende bilmiyorum ama en azından bunu beklemediğim açık. Akılınızdaki Ana anlatımı ile şekillenen Grey imajını zedelemek istemiyorsanız okumayın.
