Elizabeth Hoyt- Bana Aşkını Söyle kitabını daha önce indirmiştim ama şimdi şifresini bilmediğim için açamıyorum. Şifresini bilen varsa yazabilir mi?
şifre twilightturk.com.pdfBöyle görünüyor. Eğer kabul etmez ise, sondaki pdf ve noktayı yazmadan açmayı dene
Tüm versiyonlarını denedim, açılmadı maalesef...
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: t cetveli Date: January 02, 2015, 05:38:10 PM
Böğürtlen Kışı - Sarah Jio
Puanım:10/7!
Yılın ilk kitap yorumum ile karşınızdayım.Ve bu kitap, okuduğum ilk Sarah Jio kitabı olarak da yer edinmiş durumda.
Bence yazarın dili gayet başarılıydı.Ben çok sevdim açıkçası.Akıcı ve sadeydi anlatım.Konu olarak da sevdim ama... Gelelim kitabın kötü yanlarına.
Koskoca Seattle'da geçen bu hikaye dönüp dolaşıp aynı kişilere geldi.Şöyle diyeyim,Claire eliyle koymuş gibi buldu Daniel'ı neredeyse.Çünkü kime gitse,hoop,tanıdık çıktı.Yani ya Vera'yı ya da Daniel'ı tanıyan biri muhakkak çıktı.Kadın neredeyse bir haftada büyük bir aile sırrını ortaya çıkardı yahu.Halbuki dedektif,ajan vs. değil.Sadece bir gazetede yazar.
Sonracığıma,ben dedim kesin Dominic'le aşk yaşayacaklar.Çünkü Claire ona göz kırpıyormuş gibi duruyordu.Öyle bir anlatmış ki yazar,Ethan'la olan ilişkisine son verecek zannettim yani.Sonra birden u dönüşü... Neyse.
Vera ve Charles'ı çok sevdim.Bu ikili kitaptaki favorimdi.Yalnız kitap tam bir Türk dizisi gibi olmuş😂.Dizisi olsa annem izler o derece yani 😂😂.
Warren'ı da sevemedim.Meğerse hemen hemen hatırlıyormuş her şeyi.Claire'ın araştırdığı,yazmaya çalıştığı makaleyi biliyorsun,o makalenin kendine ait bilgiler içereceğimi de biliyorsun ve makalenin yazılmasını istiyorsan neden önceden söylemedin ki,anlayamıyorum.Bazı şeyler kafamda tam oturamadı.Sanki bir şeyler eksik gibi.
Bu kitaba kaç vereceğimi bilemedim aslında.Ne çok sevdim ne de vasat bir kitap dedim.Kararsızım.Neyse ben 7 yazayım da 😁.
***
"Frank" dedim bir iç çekerek, "hava durumu hakkında aşırı duyarlılığın hayranlık uyandırıcı ama bu kadar heyecana kapılma. Hala kardan adamlar hakkında nasıl altı bin kelime yazacağımı merak ediyorum."
"Böğürtlen kışı," diye mırıldandı Frank.
"Efendim?"
"Fırtına," diye devam etit. "Ona böğürtlen kışı diyorlar. Meteorologlar, mevsim sonu görülen ani soğukları böyle adlandırıyorlar"
***
"Kalbinizin derinliklerine işlenen acıyı tek kelimeyle nasıl dile getirirsiniz?'
***
''Bee yengem her zaman der ki, çoğu insanın sandığının aksine gerçek arkadaş, sen zor bir dönemden geçerken yanına koşan değildir,'' diyerek başını iki yana salladı. ''Bunu herkes yapar. Yengeme göre gerçek arkadaş, kendisi mutlu değilken senin mutlu olmana sevinen -hatta mutluluğunu kutlayan- kişidir.''
Böyle başarılı bir yazara göre biraz basit bir hataydı diye düşünüyorum 
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: Ckmksm Date: January 02, 2015, 05:48:00 PM
Teşekkür ederim canım beğendiğine sevindim. ☺️ Değil mi ama, ''yok artık daha neler!" dedirttiği yerler çoktu. Ama Sarah Jio'nun kalemini gayet başarılı buldum zaten çok tavsiye alıyordum 😄
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: t cetveli Date: January 02, 2015, 06:01:51 PM
Teşekkür ederim canım beğendiğine sevindim. ☺️ Değil mi ama, ''yok artık daha neler!" dedirttiği yerler çoktu. Ama Sarah Jio'nun kalemini gayet başarılı buldum zaten çok tavsiye alıyordum 😄
Rica ederim canım
Evet bende yazarı başarılı buluyorum 
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: chuck_me Date: January 02, 2015, 10:29:01 PM
Karen Marie Monning - İskoçyalı'nın Dokunuşu
Yazarın İskoç savaşçıları anlattığı serisinin 3. kitabı.Kitabın sonu biraz aceleye getirilmiş gibi gelse de genel olarak güzel bir kitaptı.İskoç savaşçı Circenn koruması gereken küçük şişeyi kaybeder ve kaybetmeden hemen önce şişeyi lanetler.Şişeye dokunan kişi,hemen onu Circenn'e geri getirecektir.Circenn getiren kişiyi öldüreceğine dair bir periye söz verir.Lisa günümüzde,bir müzede çalışmaktadır.Merakına yenik düşer,müzeye yeni gelen şişenin ne olduğunu anlamak için şişeyi eline alır ve kendini çıplak İskoç savaşçımızın tam karşısında bulur. Bütün bunların bir rüya olduğunu düşündüğü içinde gözlerine engel olmaz ve savaşçıyı inceleyerek merakını giderir. 
Circenn şişeyi hemen alır ama karşısındaki tuhaf görünüşlü,güzel kadından etkilendiği için onu öldürme işini erteler.Ve olaylar böyle devam edip gider.Seriyi okumayanlara ve İskoç savaşçılara hayran olanlara tavsiye ederim. 
Yazarın İskoç savaşçıları anlattığı serisinin 3. kitabı.Kitabın sonu biraz aceleye getirilmiş gibi gelse de genel olarak güzel bir kitaptı.İskoç savaşçı Circenn koruması gereken küçük şişeyi kaybeder ve kaybetmeden hemen önce şişeyi lanetler.Şişeye dokunan kişi,hemen onu Circenn'e geri getirecektir.Circenn getiren kişiyi öldüreceğine dair bir periye söz verir.Lisa günümüzde,bir müzede çalışmaktadır.Merakına yenik düşer,müzeye yeni gelen şişenin ne olduğunu anlamak için şişeyi eline alır ve kendini çıplak İskoç savaşçımızın tam karşısında bulur.
Bütün bunların bir rüya olduğunu düşündüğü içinde gözlerine engel olmaz ve savaşçıyı inceleyerek merakını giderir. Circenn şişeyi hemen alır ama karşısındaki tuhaf görünüşlü,güzel kadından etkilendiği için onu öldürme işini erteler.Ve olaylar böyle devam edip gider.Seriyi okumayanlara ve İskoç savaşçılara hayran olanlara tavsiye ederim. İlk kitapların konularına baktım ama ilgimi çekmedi, onları okumadan bunu okursam anlayamama gibi bir durum olur mu?
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: buse_1396 Date: January 02, 2015, 11:20:28 PM
Karen Marie Monning - İskoçyalı'nın Dokunuşu
Yazarın İskoç savaşçıları anlattığı serisinin 3. kitabı.Kitabın sonu biraz aceleye getirilmiş gibi gelse de genel olarak güzel bir kitaptı.İskoç savaşçı Circenn koruması gereken küçük şişeyi kaybeder ve kaybetmeden hemen önce şişeyi lanetler.Şişeye dokunan kişi,hemen onu Circenn'e geri getirecektir.Circenn getiren kişiyi öldüreceğine dair bir periye söz verir.Lisa günümüzde,bir müzede çalışmaktadır.Merakına yenik düşer,müzeye yeni gelen şişenin ne olduğunu anlamak için şişeyi eline alır ve kendini çıplak İskoç savaşçımızın tam karşısında bulur. Bütün bunların bir rüya olduğunu düşündüğü içinde gözlerine engel olmaz ve savaşçıyı inceleyerek merakını giderir. Circenn şişeyi hemen alır ama karşısındaki tuhaf görünüşlü,güzel kadından etkilendiği için onu öldürme işini erteler.Ve olaylar böyle devam edip gider.Seriyi okumayanlara ve İskoç savaşçılara hayran olanlara tavsiye ederim.
İlk iki kitabı da okudum, beğendim umarım okuyunca beğenirim. Yazarın İskoç savaşçıları anlattığı serisinin 3. kitabı.Kitabın sonu biraz aceleye getirilmiş gibi gelse de genel olarak güzel bir kitaptı.İskoç savaşçı Circenn koruması gereken küçük şişeyi kaybeder ve kaybetmeden hemen önce şişeyi lanetler.Şişeye dokunan kişi,hemen onu Circenn'e geri getirecektir.Circenn getiren kişiyi öldüreceğine dair bir periye söz verir.Lisa günümüzde,bir müzede çalışmaktadır.Merakına yenik düşer,müzeye yeni gelen şişenin ne olduğunu anlamak için şişeyi eline alır ve kendini çıplak İskoç savaşçımızın tam karşısında bulur.
Bütün bunların bir rüya olduğunu düşündüğü içinde gözlerine engel olmaz ve savaşçıyı inceleyerek merakını giderir. Circenn şişeyi hemen alır ama karşısındaki tuhaf görünüşlü,güzel kadından etkilendiği için onu öldürme işini erteler.Ve olaylar böyle devam edip gider.Seriyi okumayanlara ve İskoç savaşçılara hayran olanlara tavsiye ederim. Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: January 02, 2015, 11:26:02 PM
Karen Marie Monning - İskoçyalı'nın Dokunuşu
Yazarın İskoç savaşçıları anlattığı serisinin 3. kitabı.Kitabın sonu biraz aceleye getirilmiş gibi gelse de genel olarak güzel bir kitaptı.İskoç savaşçı Circenn koruması gereken küçük şişeyi kaybeder ve kaybetmeden hemen önce şişeyi lanetler.Şişeye dokunan kişi,hemen onu Circenn'e geri getirecektir.Circenn getiren kişiyi öldüreceğine dair bir periye söz verir.Lisa günümüzde,bir müzede çalışmaktadır.Merakına yenik düşer,müzeye yeni gelen şişenin ne olduğunu anlamak için şişeyi eline alır ve kendini çıplak İskoç savaşçımızın tam karşısında bulur. Bütün bunların bir rüya olduğunu düşündüğü içinde gözlerine engel olmaz ve savaşçıyı inceleyerek merakını giderir. Circenn şişeyi hemen alır ama karşısındaki tuhaf görünüşlü,güzel kadından etkilendiği için onu öldürme işini erteler.Ve olaylar böyle devam edip gider.Seriyi okumayanlara ve İskoç savaşçılara hayran olanlara tavsiye ederim.
Yazarın İskoç savaşçıları anlattığı serisinin 3. kitabı.Kitabın sonu biraz aceleye getirilmiş gibi gelse de genel olarak güzel bir kitaptı.İskoç savaşçı Circenn koruması gereken küçük şişeyi kaybeder ve kaybetmeden hemen önce şişeyi lanetler.Şişeye dokunan kişi,hemen onu Circenn'e geri getirecektir.Circenn getiren kişiyi öldüreceğine dair bir periye söz verir.Lisa günümüzde,bir müzede çalışmaktadır.Merakına yenik düşer,müzeye yeni gelen şişenin ne olduğunu anlamak için şişeyi eline alır ve kendini çıplak İskoç savaşçımızın tam karşısında bulur.
Bütün bunların bir rüya olduğunu düşündüğü içinde gözlerine engel olmaz ve savaşçıyı inceleyerek merakını giderir. Circenn şişeyi hemen alır ama karşısındaki tuhaf görünüşlü,güzel kadından etkilendiği için onu öldürme işini erteler.Ve olaylar böyle devam edip gider.Seriyi okumayanlara ve İskoç savaşçılara hayran olanlara tavsiye ederim. İlk kitapların konularına baktım ama ilgimi çekmedi, onları okumadan bunu okursam anlayamama gibi bir durum olur mu?
Ben ilk kitapları daha çok beğenmiştim ama sadece bunu okumak istiyorsan da olur
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: çıtçıt Date: January 03, 2015, 12:03:28 AM
okuyalı çok oldu ama yoğunluktan ancak yorumlayabiliyorum sevgili arkadaşlarım. ilk kitap;
Puanım: 4/5
Sinestezi hastalığını anlatıyor bu kitap. Sinestezi, Yunanca kökenli bir kelime olup "birleşik duyu" anlamına gelmektedir. Sinestezi hastalarında herhangi bir duyunun uyarımı otomatik olarak başka bir duyu algısını tetiklemektedir. yani başkarakterimiz Noel, bir sinestiziktir. şöyle düşünün ki bir kelime söylendiğinde sizin aklınıza aynı anda bir koku ya da renk geliyor. ya da günleri veya harfleri renklerle özdeşleştiriyorsunuz. misal perşembe kırmızı iken 0 sayısı menekşe kokulu vs. bu yetenek bazıları için iyiyken Noel için kötü çünkü bu insanların arasına karışmasını engelliyor. ve çocukluğundan beri yaşadıklarını unutmuyor. annesi ise tarih öğretmeni ve Alzheimer. işin trajik yanı burada başlıyor. doktorlar 5 yıl ömür biçiyor ve bundan sonrası Noel'in annesinin hafızasını getirme çabalarından oluyor. 3 sinestizik ve Dr Vorta'nın günlüklerine dayanarak anlatılan bir kurgu oluşturmuş yazar. kısacası bu türü seviyorsanız tavsiye ederim
ikincisi ise tabiki çok sevdiğim serinin çevrilmiş son kitabı;
Puanım: 5/5
Summerset kitabın başında tatile gidecek. ama şanssızlığa bakın ki yaramaz Galahad yüzünden -okuyanlar bilir Eve'in kedisi- ayağını kırıyor ve tatili erteleniyor. tabi ki Summerset'in gitmesini bekleyen Eve, ne yazık ki sevinç dansını yapamıyor Roarke'ın hayatına dair çok şey ortaya çıkıyor bu kitapta. ve farklı bir Roarke görüyoruz. sevgili Peabody'miz de dedektiflik sınavı için kayıt yaptırıyor. Mcnab aynı şapşal Mcnab, Feeney her zamanki gibi. yani kısacası bir güzel kitap daha çıkmış ortaya. okuyanlar için spoiler vermek istemiyorum o yüzden burada kesiyorum. okumadıysanız kesinlikle ilk kitaptan başlayarak tavsiye ederim.
okumak ve bilgi almak isteyenleri de grubumuza beklerim
ve alıntılar: (daha vardı da bu kadarını ekleyebildim )
Eve: (Galahad’a doğru) O kemik torbası, o havadan nem kapan kıl herif tatile gidiyor! Çok, çok uzaklara. (Roarke’ın uşağı ama Eve’in can düşmanı Summerset’in, o akşam ve önlerindeki gelecek birçok akşam onu rahatsız etmek üzere evde olmayacağını bilmenin verdiği zevkle neredeyse şakır gibi konuşmuştu.) Önümde tam yirmi bir tane Summerset’siz gün var ve Tanrım çok mutluyum.
Roarke: Kedinin senin coşkunu paylaştığını sanmıyorum. (kenarına yaslanmış halde karsını izlediği kapı eşiğinden seslenmişti.
Eve: Elbette paylaşıyor. Sadece serinkanlı bir portre çizmeye çalışıyor.
Eve: Üç muhteşem hafta boyunca onun çirkin suratını görmeyeceğim, gıcırtılı sesini duymayacağım.
Roarke: Neden onun da senin hakkında aynı şekilde düşündüğüne eminim? İkinizin de o tükürük savaşlarını özleyeceğinize eminim.
Eve: Özlemeyeceğim. Bu gece kutlama için –ve evet kutlama yapacağım- oturma odasında dans edip pizza yiyeceğim. Çıplak olarak.
Roarke: Bu kesinlikle çok hoşuma gider.
Eve: Pizzamı kesinlikle paylaşmam.
Eve: Mcnab ile yaşadığın ciddi olgun şeye dair hiçbir şey duymak istemiyorum. Tüylerim diken diken oluyor.
Peabody: Sırf öyle diye, (hiç etkilenmeden devam etti) başka erkeklere bakamam diye bir şey yok. Gözleri olan her kadın bakar. Pekâlâ, sen bakmıyor olabilirsin ama yani bakman çok saçma olurdu zaten.
Eve: Bilmiyorum, belki de cinayet soruşturmasında olduğumuzu ve erkek avlama turuna çıkmadığımızı belirtmem gereken bir noktadayız.
Eve: Bana da o lanet kurabiyelerden ver, yoksa canını çok fena yakarım. Yakabileceğimi biliyorsun.
Peabody: Şu an hissettiğim korku en az size olan sevgim kadar büyük Teğmen.
Eve: Ukalalar gününü görür işte.
Peabody: Sen hiç görmüyorsun ama.
Eve: Evet, neyin var?
Peabody: Çikolata ile dolu bir ağzım yok, o kesin. Bazılarımız, isimlerini kesinlikle belirtmeyeceğim, yüzlerini çikolataya gömmüşken, ben dava yetkilisinin ilgisini çekebileceğine inandığım bir açıyı azimle takip ediyordum.
Eve: Katıksız bitter çikolataydı.
Peabody: Sen kötü bir insansın ve muhtemelen cehenneme gideceksin.
Eve: Bu gerçekle yaşayabilirim.
X: Seninle hiçbir yere gitmek zorunda değilim… seni kaltak.
Eve: Ah evet zorundasın. Neden, biliyor musun? Çünkü ben rozeti ve silahı olan bir kaltağım. İster burada, ister merkezde olsun dostum hiç fark etmez. Ama benimle konuşacaksın.
Eve: Senden arkadaşım olmanı istememiştim. Ama işler öyle gelişti. Şimdi bu gerçekle yaşamak zorundasın.
Nadine: Lanet olsun. (dudakları bir gülümseme ile kıpırdandı.) ben de seni severim. Anlayamadığım deli saçması bir nedenle.
Eve: Hey, selam. Uğradığın için çok sağ ol.
X: Cidden mi? Kıçımı öp Teğmen.
Eve: Her ne kadar hoş bir teklif olsa da o boyutta bir kişisel temas kurmama izin yok.
X: Bilmiyorum beni kasıklarımdan tekmeledin, kıçımı da öpebilmelisin bence.
Eve: Kural kuraldır.
(Eve eşyaların üzerinden atladı, etrafından dolandı, kenara iteledi ve sonunda masaya iki oğlanla aynı anda vardı. İkisi de ona bakıp sırıtırken bir tanesi: “Kaybettiniz,” dedi.)
Eve: Ben daha büyüğüm. Rozetim ve silahım da var. (rozetini çıkarıp çevirdi ve çocuklara sırıttı.) Belki o çantaları güzelce aramaya ve buradaki herkesin gününü berbat etmeye karar veririm.
(İki genç aynı anda kalkıp uzaklaştı.)
Peabody: Cidden daha hızlılar.
Eve: Evet ama benim aksi olmak için bir içkiye ihtiyacım yok.
X: Roarke senin çok zeki olduğunu söyledi. Tazı gibi av sürme kabiliyetin ve ay kadar büyük bir kalbin varmış.
Eve: Adamın bana karşı bir sempatisi var diyelim.
Puanım: 4/5
Sinestezi hastalığını anlatıyor bu kitap. Sinestezi, Yunanca kökenli bir kelime olup "birleşik duyu" anlamına gelmektedir. Sinestezi hastalarında herhangi bir duyunun uyarımı otomatik olarak başka bir duyu algısını tetiklemektedir. yani başkarakterimiz Noel, bir sinestiziktir. şöyle düşünün ki bir kelime söylendiğinde sizin aklınıza aynı anda bir koku ya da renk geliyor. ya da günleri veya harfleri renklerle özdeşleştiriyorsunuz. misal perşembe kırmızı iken 0 sayısı menekşe kokulu vs. bu yetenek bazıları için iyiyken Noel için kötü çünkü bu insanların arasına karışmasını engelliyor. ve çocukluğundan beri yaşadıklarını unutmuyor. annesi ise tarih öğretmeni ve Alzheimer. işin trajik yanı burada başlıyor. doktorlar 5 yıl ömür biçiyor ve bundan sonrası Noel'in annesinin hafızasını getirme çabalarından oluyor. 3 sinestizik ve Dr Vorta'nın günlüklerine dayanarak anlatılan bir kurgu oluşturmuş yazar. kısacası bu türü seviyorsanız tavsiye ederim
ikincisi ise tabiki çok sevdiğim serinin çevrilmiş son kitabı;
Puanım: 5/5
Summerset kitabın başında tatile gidecek. ama şanssızlığa bakın ki yaramaz Galahad yüzünden -okuyanlar bilir Eve'in kedisi- ayağını kırıyor ve tatili erteleniyor. tabi ki Summerset'in gitmesini bekleyen Eve, ne yazık ki sevinç dansını yapamıyor
Roarke'ın hayatına dair çok şey ortaya çıkıyor bu kitapta. ve farklı bir Roarke görüyoruz. sevgili Peabody'miz de dedektiflik sınavı için kayıt yaptırıyor. Mcnab aynı şapşal Mcnab, Feeney her zamanki gibi. yani kısacası bir güzel kitap daha çıkmış ortaya. okuyanlar için spoiler vermek istemiyorum o yüzden burada kesiyorum. okumadıysanız kesinlikle ilk kitaptan başlayarak tavsiye ederim. okumak ve bilgi almak isteyenleri de grubumuza beklerim
ve alıntılar: (daha vardı da bu kadarını ekleyebildim
) Eve: (Galahad’a doğru) O kemik torbası, o havadan nem kapan kıl herif tatile gidiyor! Çok, çok uzaklara. (Roarke’ın uşağı ama Eve’in can düşmanı Summerset’in, o akşam ve önlerindeki gelecek birçok akşam onu rahatsız etmek üzere evde olmayacağını bilmenin verdiği zevkle neredeyse şakır gibi konuşmuştu.) Önümde tam yirmi bir tane Summerset’siz gün var ve Tanrım çok mutluyum.
Roarke: Kedinin senin coşkunu paylaştığını sanmıyorum. (kenarına yaslanmış halde karsını izlediği kapı eşiğinden seslenmişti.
Eve: Elbette paylaşıyor. Sadece serinkanlı bir portre çizmeye çalışıyor.
Eve: Üç muhteşem hafta boyunca onun çirkin suratını görmeyeceğim, gıcırtılı sesini duymayacağım.
Roarke: Neden onun da senin hakkında aynı şekilde düşündüğüne eminim? İkinizin de o tükürük savaşlarını özleyeceğinize eminim.
Eve: Özlemeyeceğim. Bu gece kutlama için –ve evet kutlama yapacağım- oturma odasında dans edip pizza yiyeceğim. Çıplak olarak.
Roarke: Bu kesinlikle çok hoşuma gider.
Eve: Pizzamı kesinlikle paylaşmam.
Eve: Mcnab ile yaşadığın ciddi olgun şeye dair hiçbir şey duymak istemiyorum. Tüylerim diken diken oluyor.
Peabody: Sırf öyle diye, (hiç etkilenmeden devam etti) başka erkeklere bakamam diye bir şey yok. Gözleri olan her kadın bakar. Pekâlâ, sen bakmıyor olabilirsin ama yani bakman çok saçma olurdu zaten.
Eve: Bilmiyorum, belki de cinayet soruşturmasında olduğumuzu ve erkek avlama turuna çıkmadığımızı belirtmem gereken bir noktadayız.
Eve: Bana da o lanet kurabiyelerden ver, yoksa canını çok fena yakarım. Yakabileceğimi biliyorsun.
Peabody: Şu an hissettiğim korku en az size olan sevgim kadar büyük Teğmen.
Eve: Ukalalar gününü görür işte.
Peabody: Sen hiç görmüyorsun ama.
Eve: Evet, neyin var?
Peabody: Çikolata ile dolu bir ağzım yok, o kesin. Bazılarımız, isimlerini kesinlikle belirtmeyeceğim, yüzlerini çikolataya gömmüşken, ben dava yetkilisinin ilgisini çekebileceğine inandığım bir açıyı azimle takip ediyordum.
Eve: Katıksız bitter çikolataydı.
Peabody: Sen kötü bir insansın ve muhtemelen cehenneme gideceksin.
Eve: Bu gerçekle yaşayabilirim.
X: Seninle hiçbir yere gitmek zorunda değilim… seni kaltak.
Eve: Ah evet zorundasın. Neden, biliyor musun? Çünkü ben rozeti ve silahı olan bir kaltağım. İster burada, ister merkezde olsun dostum hiç fark etmez. Ama benimle konuşacaksın.
Eve: Senden arkadaşım olmanı istememiştim. Ama işler öyle gelişti. Şimdi bu gerçekle yaşamak zorundasın.
Nadine: Lanet olsun. (dudakları bir gülümseme ile kıpırdandı.) ben de seni severim. Anlayamadığım deli saçması bir nedenle.
Eve: Hey, selam. Uğradığın için çok sağ ol.
X: Cidden mi? Kıçımı öp Teğmen.
Eve: Her ne kadar hoş bir teklif olsa da o boyutta bir kişisel temas kurmama izin yok.
X: Bilmiyorum beni kasıklarımdan tekmeledin, kıçımı da öpebilmelisin bence.
Eve: Kural kuraldır.
(Eve eşyaların üzerinden atladı, etrafından dolandı, kenara iteledi ve sonunda masaya iki oğlanla aynı anda vardı. İkisi de ona bakıp sırıtırken bir tanesi: “Kaybettiniz,” dedi.)
Eve: Ben daha büyüğüm. Rozetim ve silahım da var. (rozetini çıkarıp çevirdi ve çocuklara sırıttı.) Belki o çantaları güzelce aramaya ve buradaki herkesin gününü berbat etmeye karar veririm.
(İki genç aynı anda kalkıp uzaklaştı.)
Peabody: Cidden daha hızlılar.
Eve: Evet ama benim aksi olmak için bir içkiye ihtiyacım yok.
X: Roarke senin çok zeki olduğunu söyledi. Tazı gibi av sürme kabiliyetin ve ay kadar büyük bir kalbin varmış.
Eve: Adamın bana karşı bir sempatisi var diyelim.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: :kim: Date: January 03, 2015, 11:50:58 AM
selamlar
iyi yıllar
loretta chase-ipegin fısıltısı
bu kitap sıkıcı mıydı yoksa bana mı öyle geldi emin değilim
kız kendinin sıkça dediği gibi "dünyanın en iyisi terzisi" oğlan dük
sonunda evlendiler o kadar
yani sonuçta bütün historicallarda olan sey budur gerisi nerede
ne bileyim sanki 30 sayfalık beyaz dizi yazacaktım azıcık çektim uzattım 150 sayfa oldu roman yaptım
der gibi
az önce de dediğim gibi belki ben öyle düşünüyorum
ama yine de tekrar okumak isteyeceğimi sanmıyorum
nora Roberts portredeki ölüm
tabii bütün eve dallas kitapları gibi harika
yaşasın summerset tatile gidiyor konulu bir giriş ve büyük hayal kırıklığı
bir cinayet ve roarke hakkında kendisinin bile bilmediği sırlar
kısacası hemen okuyun
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: January 03, 2015, 12:45:22 PM
Luanne Rice - Limon Kokusu
Her ne kadar sonu benim için yarım kalmış olsa da çok güzel bir kitaptı.Romantik,eğlenceli bir aşk romanı değil,daha çok yürek burkan,merak ettiren ve kalbinizi kıracak türden bir kitap.Başlarda yazar bir oraya bir buraya atlıyormuş gibi geldiği için odaklanmakta zorlandım ama ortalarından sonra kitap hız kazandı ve büyük bir merak ve kırgınlıkla bitirdim kitabı.Kitap beş yıl önce Julıa'nın 16 yaşındaki kızını ve eşini kaybettiği trafik kazasıyla başlıyor.Julıa beş yıl boyunca kederiyle başbaşa,kendini insanlardan soyutlayarak yaşantısına devam ediyor.Amcası uzun bir yolculuğa çıkacağı için Malibu'da,sahilde limon bahçelerinin içindeki malikanesine göz kulak olsun diye Julıa'yı davet ediyor.Julia kızından hatıra kalan yaşlı köpeğiyle gelip,malikanede yaşamaya başlıyor.Bir süre sonra limon bahçelerine bakan Roberto'yu farkediyor.Roberto ile tanışıp onun da beş yıl önce,5 yaşındaki kızını çölde kaybettiğini öğrendikten sonra aralarında bir yakınlık başlıyor.Julıa eski bağlantıları sayesinde Roberto'nun kızını bulmak için araştırmalara başlıyor ve bundan sonrası ikilinin yakınlaşması,geçmişlerindeki korkunç hatıralarla devam edip gidiyor...Özellikle Roberto'nun kızıyla,kaçak olarak Amerika'ya girebilmek için yaptığı çöl yolculuğu,çölde insanların başlarına gelen korkunç hikayeler çok üzücüydü,
o yüzden bu tarzı okuyabilirseniz tavsiye ederim. Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: worapsowadige Date: January 03, 2015, 08:02:34 PM
Özledikkkkkkkk
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: BÖRÜLCE Date: January 03, 2015, 11:59:38 PM
C. L. Parker - Milyonluk Günahkar Düet
Serinin ikinci kitabı ve sanırım son kitabıydı.En azından yazar bu işkenceye 3. bir kitap daha eklememiştir diye düşünüyorum
Ben 1. kitabı beğenmiştim ama bu bence çok kötüydü.Cinsellik o kadar abartılıydı ki kitabın başından sonuna başka bir şey yoktu neredeyse. 
Nasıl bir adam aşık olduğu kadına,cetvelle malum organının boyunu ölçtürür ya Yazar herhalde net bir ölçü vereyimde kafanızda canlandırmanız kolay olsun diye düşünmüş. 
Kitabın tek iyi tarafı saçmalıklar,yanlış anlamalarla falan uzayıp gitmemesi.Herşey tıkır tıkır çözülüp,mutlu sona ulaşılıyor.Kesinlikle tavsiye etmiyorum,vaktinizi çok daha güzel kitaplarla değerlendirebilirsiniz. Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: buse_1396 Date: January 04, 2015, 12:17:29 AM
C. L. Parker - Milyonluk Günahkar Düet
Serinin ikinci kitabı ve sanırım son kitabıydı.En azından yazar bu işkenceye 3. bir kitap daha eklememiştir diye düşünüyorum Ben 1. kitabı beğenmiştim ama bu bence çok kötüydü.Cinsellik o kadar abartılıydı ki kitabın başından sonuna başka bir şey yoktu neredeyse. Nasıl bir adam aşık olduğu kadına,cetvelle malum organının boyunu ölçtürür ya Yazar herhalde net bir ölçü vereyimde kafanızda canlandırmanız kolay olsun diye düşünmüş. Kitabın tek iyi tarafı saçmalıklar,yanlış anlamalarla falan uzayıp gitmemesi.Herşey tıkır tıkır çözülüp,mutlu sona ulaşılıyor.Kesinlikle tavsiye etmiyorum,vaktinizi çok daha güzel kitaplarla değerlendirebilirsiniz.
Yorumuna çok güldüm Serinin ikinci kitabı ve sanırım son kitabıydı.En azından yazar bu işkenceye 3. bir kitap daha eklememiştir diye düşünüyorum
Ben 1. kitabı beğenmiştim ama bu bence çok kötüydü.Cinsellik o kadar abartılıydı ki kitabın başından sonuna başka bir şey yoktu neredeyse. Nasıl bir adam aşık olduğu kadına,cetvelle malum organının boyunu ölçtürür ya Yazar herhalde net bir ölçü vereyimde kafanızda canlandırmanız kolay olsun diye düşünmüş. Kitabın tek iyi tarafı saçmalıklar,yanlış anlamalarla falan uzayıp gitmemesi.Herşey tıkır tıkır çözülüp,mutlu sona ulaşılıyor.Kesinlikle tavsiye etmiyorum,vaktinizi çok daha güzel kitaplarla değerlendirebilirsiniz. O değil bu yorumdan sonra vazgeçtim okumaktan
o değil bu yorum bana 80 gün serisini hatırlattı.. Onda da saçma sapan erotizm vardı 
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: LoveJason Date: January 04, 2015, 02:10:56 AM
Jill Shalvis - Aşk Yağmuru
Yazarın diğer kitaplarını sevenler bu kitabına bayılacaklar diye düşünüyorum,çünkü okuduğum en güzel kitabıydı.Bu benim düşüncem tabi ki Seri olup olmadığı hakkında bir bilgi bulamadım ama kitapta üç yakışıklı arkadaştan birinin aşkı yakalaması anlatılıyor ve diğer ikisiyle ilgili de ufak tefek ipuçları veriyor.O yüzden seri olacağını düşünüyorum ve diğer ikisini de sabırsızlıkla bekliyorum. Lilah kasabanın sevimli kızı,herkes tarafından seviliyor,hayvanlarla arasında harika bir bağ var.Bir barınak işletiyor ve hayvanlara yuva bulduğu zaman ayrılmakta çok zorlanıyor.Brady,gençliklerinde koruyucu bir ailenin yanında iki yıl geçirdiği iki arkadaşının ısrarları üzerine kasabaya onları görmeye geliyor.Ve kasabadaki ilk eğlenceli market alışverişinin ardından Lilah ile tanışıyor. Bu bölümler çok eğlenceliydi.Ve kitap böyle keyifli ve akıcı bir şekilde ilerliyor.Brady'nin arkadaşları Dell ve Adam'da (aynı zamanda Lilah'nın abileri gibiler) kesinlikle merak edilesi karakterler. 
Kitabı çok sevdim ve tavsiye ederim.
Yazarın diğer kitaplarını sevenler bu kitabına bayılacaklar diye düşünüyorum,çünkü okuduğum en güzel kitabıydı.Bu benim düşüncem tabi ki
Seri olup olmadığı hakkında bir bilgi bulamadım ama kitapta üç yakışıklı arkadaştan birinin aşkı yakalaması anlatılıyor ve diğer ikisiyle ilgili de ufak tefek ipuçları veriyor.O yüzden seri olacağını düşünüyorum ve diğer ikisini de sabırsızlıkla bekliyorum. Lilah kasabanın sevimli kızı,herkes tarafından seviliyor,hayvanlarla arasında harika bir bağ var.Bir barınak işletiyor ve hayvanlara yuva bulduğu zaman ayrılmakta çok zorlanıyor.Brady,gençliklerinde koruyucu bir ailenin yanında iki yıl geçirdiği iki arkadaşının ısrarları üzerine kasabaya onları görmeye geliyor.Ve kasabadaki ilk eğlenceli market alışverişinin ardından Lilah ile tanışıyor. Bu bölümler çok eğlenceliydi.Ve kitap böyle keyifli ve akıcı bir şekilde ilerliyor.Brady'nin arkadaşları Dell ve Adam'da (aynı zamanda Lilah'nın abileri gibiler) kesinlikle merak edilesi karakterler. Kitabı çok sevdim ve tavsiye ederim. evet kitap seri, yazar sunshine kasabasındaki herkesleri evlendiriyor
2. kitap dell ve jade
3. kitap adam ve holly
...
devamı da var da ilk kitapta onlarla karşılaşmadık.
yorum çok güzeldi, teşekkürler
Ynt: Kitap Yorumları Buraya. By: arsevi Date: January 04, 2015, 03:28:45 AM
Rita hunterin ateş serisini okuduktan sonra diger tarihi aşk romanlarını bir kismini begenmedim eger bu tarzda öneriniz varsa alabilir miyim
