Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Bendis Date: October 21, 2015, 03:37:06 PM
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: October 21, 2015, 04:34:53 PM
Diğerleri kız arkadaşları ve eşlerini bulmak üzere uzaklaşırken, ikisi kapı ağzında
birbirlerinin gözlerinin içine bakarak duruyorlardı.
Bobby Tom öksürdü. "Birileri üstünüze bir palto falan asmasın diye nefes alsanız ya da
başka bir şey yapsanız iyi olur." -----------------
"Şimdi şöyle. Bir süre yüksek hayat standartlarıyla yaşamış biri olarak, sanırım kademeli
olarak durulsam daha iyi olacak. Böylece sistemim şoka uğramamış olur. Bu uzunca
bir süredir aklımda olan bir şeydi."
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Bendis Date: October 22, 2015, 09:19:27 AM
Bir Başka Mavi - Amy Harmon "“Bir varmış bir yokmuş. Yuvasından atılmış, istenmeyen küçük bir karatavuk varmış. Terk edilmiş. Sonra bir şahin onu bulmuş ve onu kapıp uzaklara taşımış. Onu yuvasına almış; uçmayı öğretmiş. Ama bir gün şahin eve gelmemiş ve küçük kuş tekrar yalnız kalmış, tekrar istenmeyen olmuş. Uzaklara uçmak istemiş.” Alçak bir sesle, "Yaşlı adam ne dedi?" diye sordum.
"Merak etmememi söyledi. 'Kadınlar ağlarlar. Eğer senin yüzünden ağlıyorsa seni hâlâ seviyor demektir dedi."
Wilson, yaşlı adamın titrek sesini taklit etmeye çalışmıştı. Bana baktı ve muzip bir ifadeyle gülümsedi.
"Ağlamayı bıraktığın zaman endişelenmem gerektiğini söyledi."
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: October 22, 2015, 04:32:52 PM
VVilson diğer öğretmenlerle aynı sırada oturuyordu. Adım söylendiğinde sözünü tutup ıslık çaldı ve bağırdı. Bunun hoşuma gittiğini
kabul etmeliyim. Sınıf arkadaşlarım ve diğer öğretmenler, muhtemelen benden kurtulduğundan dolayı mutlu olduğu
için alkışladığını düşünerek kahkahalarla güldüler.Ben gülmemeye çalışıyordum ama tüm çabama rağmen son
anda yüzüme kocaman bir sırıtış yayıldı.-----------
"Birini sevmek onun ihtiyaçlarını kendininkilerden öne koymaktır. Ne olursa olsun. Bir biçimde sen bunu çözdün.
Nasıl becerdin bilmiyorum ama yaptın. Yani hayır. Hata yaptığını düşünmüyorum, Blue. Bence sen harikasın. Eve
döndüğümüzde Jenny Woodrow'a telefon edip teşekkür edeceğim. Beni sevdiği ve gitmeme izin verdiği için bir teşekkürü
hak ediyor. Nihayet bunu anladım."--------------
Yüreğimdeki sızıyı yok etmesi için dua ettim Ona. Ve eğer bunu yapabilirse sevgimi de yüreğimden söküp atar mıydı?
Çünkü sızı ve sevgi o kadar iç içe geçmişlerdi ki biri olmadan diğeri olmaz gibi geliyordu.----------
"Bu durumda o açık saçık fotoğrafları tepegözüme koyanın da sen olduğunu varsayabilirim. Bu yüzden aleti açtığımda
bütün sınıf çırılçıplak görüntülerle karşılaştı."
"Suçlu benim."
"Ya viyolonsel kutumda aniden beliren kilit?"
"Evet. Onu yapan da bendim. Küçük bir şeydi. Ve anahtarı kabanının cebine koymuştum."
"Evet... Bu biraz garipti. Anahtarı bulana kadar iki gün boyunca o kahrolası şeyi kesmeye çalıştım."
"Sanırım ilgini çekmek istiyordum."
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Bendis Date: October 30, 2015, 05:25:36 PM
" Cesur hamleler macera isteğinden çok, umutsuzluktan doğarlar."
Küçük Mutluluklar Pastanesi - Mary Ellen Taylor
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Tourniquet Date: October 30, 2015, 10:47:22 PM
"Hata yapmadılar, meleğim. Bu kişilerin gerçekten iyi becerdikleri bir şey varsa, o da hesaplamaktır."
Ayrıca 'bu kişiler' kimlerdi?
"Herkes hata yapabilir," dedim
Manddy hala güldü. "Korkarım, Isaac Newton değil."
"Charlotte'un doğum tarihini Newton mu hesapladı?"
Bugün gelecekten bir ziyaretçi kabul edildi.
...
Çocuk her ne demekse, Apple'ın hisse senedinisatın almamızı önerdi.
Muhafız Güncelerinden
4 Ağustos 1953
Yakut Kırmızı - Kerstin Gier
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -Trinity- Date: October 31, 2015, 03:16:36 PM
Ama haftalar geçtikçe kendini onu daha fazla özlerken bulmuştu. Varoluşunun kumaşında açılan delik gün geçtikçe büyüyormuş gibi görünüyordu. En
sıcak, en parlak yaz günü bile biraz soğuk, biraz gri gelmeye başlamıştı. "Bizim hiç babamız olmadı ama gördüğün gibi iyiyiz sonuçta." Jess'in sesi ikna ediciydi. "İnan bana, erkeklere gereğinden fazla değer veriliyor."
Bu çift taraflı bir mesajdı ve sivri uçlu tarafı belli ki Mark içindi.
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: BÖRÜLCE Date: November 03, 2015, 01:32:11 PM
''Hayır, seni bırakmayacağım bir kez daha!'' dedi. ''Şimdi değil.İhtiyacın olduğu sürece burada olacağım.Son nefesime kadar,nefesinin peşinde olacağım.Çünkü daha farklısı elimden gelmez.Daha fazla sensiz nefes alamam.''
O gece,Toprak gün doğana kadar eve gelmedi.
O gece,Toprak gelene kadar bana gün doğmadı.
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Hayal Perest Date: November 04, 2015, 08:16:10 PM
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Bendis Date: November 05, 2015, 04:14:25 PM
"İyi çocuklar tehlikelidir, çünkü ne zaman kötü olduklarını anlayamazsın."
Ada - Lynne Matson
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -Trinity- Date: November 06, 2015, 02:42:18 PM
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Bendis Date: November 13, 2015, 02:29:18 PM
Kızıl Ateş - İlona Andrews“Sen Çılgın Rogan’sın!” diye söyleyiverdi Leon.
“Evet,” derken Çılgın Rogan’ın sesi sakindi.
“Ve şehirler parçalayabiliyorsun?”
“Evet.”
“Bütün bu para ve büyüye sahipsin?”
“Evet.”
Leon bu sorgulamayla nereye varmaya çalışıyordu.
Kuzenim gözünü kırpıştırdı. “Ve böyle mi… görünüyorsun?”
Çılgın Rogan başıyla onayladı. “Aynen.” ---***---
“Bir düşünce okulu, bu tür sorunlarla baş etmenin en iyi yolunun maruz bırakma tedavisi olduğunu söylüyor.” Dedi Çılgın Rogan. “Mesela, eğer yılanlardan korkuyorsan sürekli bir tanesini ellemek bunu tedavi edecektir.”
Aha. “Senin yılanını ellemeyeceğim.”
Sırıttı. “Bebeğim, benim yılanımla başa çıkamazsın.” ---***---
Nevada'nın Rogan'ın davranışlarına tepkisi;
"Biliyor musunuz, eğer aşık olursa büyük romantik bağlılık filan olmayacaktı. Bolca can sıkma, arzu olacak ve en sonunda ruh eşi onu boğazlayacaktı" ---***---
"Ses tonu sakin ve kesindi;
'Eğer yüzüme bir daha telefonu kapatırsan arabanı parçalar haline getirir, Noel tacı gibi çatına asarım."
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -Trinity- Date: November 13, 2015, 06:58:42 PM
"Nereli olduğunu sormaya iznim var mı?
"Sorabilirsin.Bu cevap vereceğim anlamına gelmiyor."
"Yine de deneyeceğim.Nerelisin?"
"Transilvanya." Seninim - Maureen Smith
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: FLORİS Date: November 14, 2015, 11:50:55 AM
KIZIL ATEŞ-- İLONA ANDREWS çıplak ayakla büyük ihtimalle benim boylarımdaydı ama topukluları ona onbeş santimetre kazandırmıştı "Nekadar sürüyor ?" "Pardon ?""sabah diyorum iş için giyinmen "? " iki buçuk saat " " Sana bunun için fazladan para ödüyorlarmı ? " ----->
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Tourniquet Date: November 15, 2015, 06:21:44 PM
Park kızın dolabının önüne geldiklerinde durdu. Ona yaklaşmamış, sadece durmuştu. Kızda durdu.
“Eh,”dedi Park koridora bakarak, “ artık Simiths’i biliyorsun.
Ve o...
Eleanor güldü.
Eleanor’un elini tutmak bir kelebeği tutmaktan farksızdı. Yada atan bir kalbi tutmaktan. Coşkuyla nefes alıp veren canlı bir balığı tutmak gibiydi.
Ona dokunduğu anda onca zaman bunu yapmadan nasıl yaşadığını merak etti. Başparmağını avucunda dolaştırdı ve aldığı her nefesi hissetti.
Eleanor hiçbir zaman Park’ın salonunda oturmaya layık olamayacaktı. Yatağına uzanıp da kendini başka bir yerde hayal ettiği zamanlar dışında kendini herhangi bir yere aitmiş gibi hissetmiyordu.
O asla güzel görünmüyordu. Bir sanat eseri gibiydi ve sanat eserleri güzel görünmekten çok size bir şeyler hissettirirdi.
Kanepede yanında oturan Eleanor Park’a birileri odanın ortasında bir pencere açmış gibi hissettiriyordu. Birileri odayı havalandırmış gibi (içerisi taze havayla dolmuş gibi.)
Elindeki kalemi üzerine vurarak Eleanor’un elindeki cebir kitabını kapadı.
“Sen ciddi misin?” Eleanor kitabı yeniden açmaya çalıştı.
“Yapma” dedi Park kitabı kendine doğru çekerek.
“Ders çalıştığımızı sanıyordum.”
“Biliyorum,” dedi Park. “Sadece... şu an baş başayız.”
“Sayılır...”
“ Bu yüzden baş başa kalındığında yapılması gereken şeyleri yapmalıyız.”
“Şu an çok korkutucu konuşuyorsun...”
“Sohbet etmekten bahsediyorum.”
“Neden bu konu hakkında konuşmak istiyorsun?”
Park geri çekildi. “Çünkü, bu senin hayatın. Çünkü hayatın ilgimi çekiyor. Sanki etrafına tuhaf bariyerler örmüşsün ve benim sadece küçücük bir parçana ulaşabilmemi istiyorsun.
“Evet,” dedi Eleanor kollarını kavuşturarak. “Bariyerler. İkaz bantları. Aslında sana iyilik yapıyorum.”
“Bana iyilik yapma,” dedi Park. “Bununla başa çıkabilirim.
Tanıştıkları ilk günden beri ona hiç aklına gelmeyen yerlerde rastlıyordu. Sanki hayatları birbirlerinin üzerinden geçen çizgilerden oluşuyordu, sanki aralarında bir çekim gücü vardı. Sanki mutlu tesadüfler evrenin Eleanor için yaptığı en güzel şeydi.
Ondan sadece bir tane var ve şu an benim yanımda duruyor, diye içinden geçirdi Eleanor.
O benim bir şarkıdan hoşlanacağımı daha ben o şarkıyı duymadan tahmin edebiliyor. Ben bir şey anlatırken can alıcı noktaya bile gelmemi beklemeden gülmeye başlıyor. Göğsünde, boynunun hemen altında, onun benim için bütün kapıları açmasını istememe neden olan bir yer var.
Ondan sadece bir tane var.
Eleanor & Park