Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 1234567891011121314151617181920212223242526272829303132333435363738394041424344454647484950515253545556
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: BÖRÜLCE Date: December 26, 2014, 10:54:46 AM
Brady kutuya bakarak çenesini ovaladı. ''Gerçekten yürüyecek misin?'' diye sordu.

Lilah : ''Şey,zıpladığım zaman Abigail'in tasması ayaklarıma dolanabiliyor da.''

Brady : ''Hazırcevap.'' Brady kutunun içindeki yavrulara baktı.Adamın hakkını vermek gerek, gözünü bile kırpmamıştı. ''Tuvalet eğitimleri var mı?''

Lilah : ''Hayır.''

Brady yüzünü buruşturdu. ''Peki ya ördeğin?''

Lilah : ''Sorsan var diyecektir ama yalan.''

Brady : ''Ben de bundan korkuyordum.''


Jill Shalvis - Aşk Yağmuru

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: halebg Date: December 26, 2014, 11:43:49 PM
: Moreland  December 23, 2014, 04:55:30 PM
Çünkü hangimiz günün birinde karşımıza çıkan beklenmedik bir rastlantının, masallarda küçük kahramanımızın karşılaştığı ve bütün macerayı başlatan o sihirli işaret olduğunu anlayabiliriz ki? Bunun nasıl bir rastlantı oldığunu düşünüyorum ve kalbim deli gibi çarpıyor. Sanki yanlış bir şey yapmışım gibi... Sanki hep beklenen ama ne olduğu bilinmeyen bir müjde gelmiş gibi... Sanki bir anda kalabalığın karşısında çırılçıplak kalmışım gibi...

Kürşat BAŞAR,  Başucumda Müzik
super guzel bir kitapti
yillar once okumustum
cok guzel bir askti
gercek bir yasam oykusu
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: December 27, 2014, 12:33:28 PM



“Tuvalet eğitimleri var mı? ”
“ Hayır."
Yüzünü buruşturdu. “ Peki ya ördeğin?”
“Sorsan var diyecektir ama yalan.”
“ Ne yapıyorsun?"
“ Seni gideceğin yere götürüyorum.” Ördeğe çevirdi
bakışlarını. “Sen,” dedi. “ Uslu dur.”
“Vak.”
  Zuhahaha

“Zor bir geceydi.” Uyanmaya başlayan Brady  masumca etrafına
bakınan köpeği işaret etti. “Bu şey beni tüm gece
ayakta tuttu .”
“ Uyuması için ne yaptın "
“Sesini kesmesini söyledim. '
 

“Kötümser olduğumu mu düşünüyorsun?”
 “Sen söyle. Ben boş bardağımı alır ve onu mutlulukla
doldurmaya çalışırım. Dostlarım, ailem, işim... Bir de
sana bak.”
 

“Barınağı bir asker kampı gibi yönetiyor. Lulu bile
uslu duruyordu. Yaramazlık yaparsa kuzu çevirme olacağından
korkuyor gibiydi.”
 
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: meryem2 Date: December 28, 2014, 03:20:13 PM
Neyin daha kötü olduğunu bilmiyordum. Her gece aynı kâbusu yaşamak mı yoksa yaşamak istemediğim bir hayata uyanmak mı?   

Her sabah, kalbim çıplak, yaralarım açık ve vücudumdaki her bir gözenekten taze acılar sızar halde uyanıyordum.   Tutkun  A.L.Jackson

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: December 28, 2014, 07:19:31 PM



"Siz... Piyadeydiniz de ondan.Dediklerine göre , gerçek bir kahramandınız.Zaten tam da bu yüzden Waterloo daki tepeyi aşıp fransızların fitilini yakıp havaya ateşlediği bir top mermisini yakalayıp zabdetmeye çalıştınız.Bir kahraman olduğunuz için."

"Kahraman olduğuma eminmisiniz Bu daha çok beyinsiz bir ahmağın yapacağı bir işe benziyor..."  Zuhahaha



"Onu aldatırsa belki ablam nişanı atar."dedi Lotte ümitle.
Onu aldatırsa ben onu camdan atarım" diye hırladı George..
Dower kaşlarını çattı."Ne bağırış çığırış ne küfür duyuyorum, nasıl kavga bu böyle ? Tabak çanak kırılmayan kavgaya kavga demem ben",  Dövmek



Sesi giderek yükseliyordu."Bu sizin kırılgan duyarlılığınız üzerinde şok etkisi yaratabilir, sevgilim ama bilmelisiniz ki kardeşiniz benimle aynı odada bulunmaya bile zor tahammül ediyor, Lottie, Wil Shakespehare bizzat mezarından çıkıp ona yardım etse dahi iki mısra güzel bir şey yazmayı beceremeyecek şımarık veledin teki ve Cookie nin hamur tatlısı o kadar kuru ki bir devenin bile boğazından geçmez !   Zuhahaha



Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: arukasosaki Date: December 28, 2014, 11:57:50 PM

Arabanın şoför tarafına yöneldiğimde bizim çocuklardan biri atağa geçip direksiyona geçti. Aptalca ona bakarak ''N'oluyo lan?'' diye kükredim.
''Abi ben kullanırım.''
''Niye lan?''
''Bu modeli daha önce hiç kullanmadım.'' dediğinde yumruğu yedi.
''Abi n'oldu yine?''
''Lan ben size her zaman yalan yok demiyor muyum? Desene sarhoşsun diye...''
''Sarhoş musun abi?''
''Değilim''
''Sanığa başka sorum yok hakim bey.''
Hehehehe

''Bırak lan kızı!'' diye kükrediğimde manyak tarafım uyanmıştı. Aslı'nın yüzünde iyi ki geldin bakışını gördüğümde ise değmesinler keyfime. Allah'ıma kendimi Robin Hood gibim hissettim.  Hehehe

Hey Allah'ım el deliye, ben akıllıya muhtaç. Bravo




: seliny  December 23, 2014, 05:31:11 PM
Tuna Kiremitçi - Sonun Geldi Sevgilim

Devrim: Ben de alacağım bir tane dediğimi hatırlıyorum
Rosa: Ne?
Devrim: Bahçıvan tulumu. Hep özenmişimdir.
Rosa: Emin misin?
Devrim: Niye?
Rosa: Erkeklerde biraz şey duruyor da.
Devrim: Ne duruyor?
Rosa: Biraz fazla yumuşak duruyor yani.
Devrim: O zaman niye kliplerde çıplak vücutlarının üstüne bunu giyiyor adamlar?
Rosa: Sen o sahnelerin kadınları etkilemek için çekildiğini mi sanıyorsun?
Devrim: Aman Tanrım!
Rosa: Yoksa etkilenmiş miydin?


Zavallı adam  Öldüm Gülmekten.
ben de öyle düşünmüştüm Gülmek :) kitabı tavsiye ederim Gülmek :) çok komik Gülmek :)

Kitabı bulduğum ilk fırsatta okuyacağım Göz Kırp.
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: BÖRÜLCE Date: December 29, 2014, 10:48:28 AM
Vincent:''Hala minik olduğunu mu düşünüyorsun?''

Lexi,ağzından çıkanları durduramadan ''Senin hiçbir şeyinin küçük olduğunu sanmıyorum, Vincent.'' Gözleri neredeyse yuvalarından fırlayacaktı. ''Bunu yüksek sesle söyledim değil mi?''

Vincent güldü. ''Evet,öyle yaptın.''


Hope sandalyesine yaslanıp,tepeden tırnağa Sean'ı süzdükten sonra omuzlarını silkti. ''Senin kulüp beni evcilleştirebilecek kadar büyük değil,bebeğim.''


''Rahatla Lexi,bu sadece bir toplantı.Gideceğiz,konuşacağız ve döneceğiz.'' Parmaklarını,onu cesaretlendirmek istercesine Lexi'nin saçlarında gezdirdi. ''Ayrıca belirtmiş olayım,bu tür toplantılarda kusmak hoş karşılanmaz.''


Victoria Michaels - Reklam Aşkı
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: BÖRÜLCE Date: December 30, 2014, 11:01:20 AM
''Sen teklif ettin'' diye terslendi Circenn.

Lisa:''Demek istediğim-ah unutmuşum.'' Bir an duraksayıp açıkladı. ''Benim zamanımda el öpmeyiz.''

Circenn : ''Ama senin zamanında değiliz.Sen benim zamanımdasın kadın.Bunu unutmamanın ne kadar önemli olduğunu sana sürekli hatırlatıp duramam.'' Circenn sesini alçaltarak konuşmaya devam etti. ''Ve aramızda başka yanlış anlaşılmalar olmasın diye açıklayayım: bana vücudunun bir yerini uzatırsan öperim.Benim yüzyılımda erkekler böyle yapar.''


Circenn : ''Tüm bu fiyasko,odadan çıktığın için senin suçun! Sana odada kalmanı söylememiş miydim?Kaç defa sana odada kal dedim?Son iki gündür en azından on defa sana odadan çıkma demedim mi?''

Lisa: ''Aynı soruyu üç farklı şekilde sorman sana cevap vermek için beni daha istekli yapmıyor.Benimle çocukmuşum gibi konuşma.Ve sakın bu konuda beni suçlamayı düşünme.''



Karen Manie Moning - İskoçyalı'nın Dokunuşu


Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: arukasosaki Date: January 01, 2015, 04:34:03 PM
: BÖRÜLCE  December 30, 2014, 11:01:20 AM
''Sen teklif ettin'' diye terslendi Circenn.

Lisa:''Demek istediğim-ah unutmuşum.'' Bir an duraksayıp açıkladı. ''Benim zamanımda el öpmeyiz.''

Circenn : ''Ama senin zamanında değiliz.Sen benim zamanımdasın kadın.Bunu unutmamanın ne kadar önemli olduğunu sana sürekli hatırlatıp duramam.'' Circenn sesini alçaltarak konuşmaya devam etti. ''Ve aramızda başka yanlış anlaşılmalar olmasın diye açıklayayım: bana vücudunun bir yerini uzatırsan öperim.Benim yüzyılımda erkekler böyle yapar.''


Circenn : ''Tüm bu fiyasko,odadan çıktığın için senin suçun! Sana odada kalmanı söylememiş miydim?Kaç defa sana odada kal dedim?Son iki gündür en azından on defa sana odadan çıkma demedim mi?''

Lisa: ''Aynı soruyu üç farklı şekilde sorman sana cevap vermek için beni daha istekli yapmıyor.Benimle çocukmuşum gibi konuşma.Ve sakın bu konuda beni suçlamayı düşünme.''



Karen Manie Moning - İskoçyalı'nın Dokunuşu



Eğlenceli bir kitaba benziyor Gülmek :)
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: BÖRÜLCE Date: January 01, 2015, 05:04:11 PM
Tru: ''Öyleyse işi kabul edeceğimi nereden biliyordun?''

Jack : ''Çünkü kadınlar bana asla hayır demez.''  Göz kırparak yanımdan kalktı ve yemek masasına doğru ilerledi.

Tanrım bazen ne de kendini beğenmiş,ukala bir herif oluyordu.Ve bu kesinlikle hoşuma gidiyordu.

Hayır, gitmiyordu.

Evet, gidiyordu.

Hayır, gitmiyordu.

Ah,kahretsin.


Samantha Towle - Karşı Konulmaz Fırtına
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: January 02, 2015, 12:07:04 AM




Parmağının Antony e doğrulttu."Her zaman sinsiydin,çocukken bile.İsmimi lekelediğin yetmediği gibi en sevdiğim elbisemi de mahvettin."

Belki abartıyordu. Sonuçta sadece bir elbiseydi.Ama üzerindeki leke ona ailesi için ne ifade ettiğini anlatıyordu."kara bir leke".Bir kaç tane kırıcı söz savurdu ,

aptallığına ve onursuzluğuna münasip miktarda referanslarla süsledi ve tiradını öfkeli bir homurtuyla bitirdi.  Dövmek

"Sana yeni bir elbise alırım."dedi Antony uykulu gözlerini oğuşturarak."Kulağımın dibinde cırlamayı kesersen beş yeni elbisen olabilir."

Ellerini beline koydu."Bana yeni bir şöhrette alacakmısın lordum?  Ailemin utancını silmek için ne kadar para gerekir sence ? Tüm sosyeteye anne babamın bu dünyaya ,

düğünden iki gün önce kaçan oynak kızlar getirdiğini unutturmaya paran yeter mi peki ?

Antony sırıttı."Anne babanın sadece bir oynak kızı var .Diğer ikisinin kafalarını kulanacaklarına eminim."  Zuhahaha





Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: t cetveli Date: January 02, 2015, 05:58:47 PM
Sevgili Dost,
Eğer yeryüzündeki bütün elleri bir masanın üzerine koysalar, elini bulabilirdim onların içinden.



"Elimden geleni yaparım," diyorsun demek. "İnsan ancak elinden geleni yapar ama, elinden gelenin ne olduğunu bilmek gerek."

Sevgili Dost,
Elini nabzına götür.



Bildiği şehirlerden bilmediği şehirlere, bildiği yüzlerden bilmediği yüzlere sığınmayı aklından geçirmemiş kaç insan vardır?


"Gökten üç elmada düşebilir üç yıldırımda. Dudakların nasıl kıpırdadığına bağlı."


Sevgili Dost,
Sevgi nedir? Nedir seni uykularından vazgeçirecek şeyler?


Ali Ural- Posta Kutusundaki Mızıka'dan alıntılar

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: ugly-88 Date: January 02, 2015, 07:04:31 PM
“Mia,” dedi Gabe alçak sesle. “Senin geleceğini bilmiyordum. Jace bir şey söylemedi.”

“O da bilmiyor,” dedi Mia gülümseyerek. “Ona sürpriz yapmak istedim. Kendisi nerelerde bu arada?”

Gabe’in gözlerinde bir an huzursuz bir ifade belirdi. “Bir yere çağırdılar. Geri döneceğinden emin değilim.” Mia’nın gülümsemesi kayboldu. “Ya.” Sıkıntıyla yere baktı. “Sanırım şahane bir kıyafeti bu akşam için boşa harcamış oldum.”

Gabe’in bakışları ağır ağır onun üzerinde gezindi, Mia onun kendisini hiç çaba harcamadan soyduğunu hissetti adeta. “Çok güzel bir kıyafet.”

maya banks - sıcak ( üçüncü kitap çıksada okusak ) Göz Kırp.
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: çıtçıt Date: January 03, 2015, 12:11:26 AM



Eve: (Galahad’a doğru) O kemik torbası, o havadan nem kapan kıl herif tatile gidiyor! Çok, çok uzaklara.  (Roarke’ın uşağı ama Eve’in can düşmanı Summerset’in, o akşam ve önlerindeki gelecek birçok akşam onu rahatsız etmek üzere evde olmayacağını bilmenin verdiği zevkle neredeyse şakır gibi konuşmuştu.) Önümde tam yirmi bir tane Summerset’siz gün var ve Tanrım çok mutluyum.
Roarke: Kedinin senin coşkunu paylaştığını sanmıyorum. (kenarına yaslanmış halde karsını izlediği kapı eşiğinden seslenmişti.
Eve: Elbette paylaşıyor. Sadece serinkanlı bir portre çizmeye çalışıyor.


Eve: Üç muhteşem hafta boyunca onun çirkin suratını görmeyeceğim, gıcırtılı sesini duymayacağım.
Roarke: Neden onun da senin hakkında aynı şekilde düşündüğüne eminim? İkinizin de o tükürük savaşlarını özleyeceğinize eminim.
Eve: Özlemeyeceğim. Bu gece kutlama için –ve evet kutlama yapacağım- oturma odasında dans edip pizza yiyeceğim. Çıplak olarak.
Roarke: Bu kesinlikle çok hoşuma gider.
Eve: Pizzamı kesinlikle paylaşmam.


Eve: Mcnab ile yaşadığın ciddi olgun şeye dair hiçbir şey duymak istemiyorum. Tüylerim diken diken oluyor.
Peabody: Sırf öyle diye, (hiç etkilenmeden devam etti) başka erkeklere bakamam diye bir şey yok. Gözleri olan her kadın bakar. Pekâlâ, sen bakmıyor olabilirsin ama yani bakman çok saçma olurdu zaten.
Eve: Bilmiyorum, belki de cinayet soruşturmasında olduğumuzu ve erkek avlama turuna çıkmadığımızı belirtmem gereken bir noktadayız.


Eve: Bana da o lanet kurabiyelerden ver, yoksa canını çok fena yakarım. Yakabileceğimi biliyorsun.
Peabody: Şu an hissettiğim korku en az size olan sevgim kadar büyük Teğmen.


Eve: Ukalalar gününü görür işte.
Peabody: Sen hiç görmüyorsun ama.


Eve: Evet, neyin var?
Peabody: Çikolata ile dolu bir ağzım yok, o kesin. Bazılarımız, isimlerini kesinlikle belirtmeyeceğim, yüzlerini çikolataya gömmüşken, ben dava yetkilisinin ilgisini çekebileceğine inandığım bir açıyı azimle takip ediyordum.
Eve: Katıksız bitter çikolataydı.
Peabody: Sen kötü bir insansın ve muhtemelen cehenneme gideceksin.
Eve: Bu gerçekle yaşayabilirim.


X: Seninle hiçbir yere gitmek zorunda değilim… seni kaltak.
Eve: Ah evet zorundasın. Neden, biliyor musun? Çünkü ben rozeti ve silahı olan bir kaltağım. İster burada, ister merkezde olsun dostum hiç fark etmez. Ama benimle konuşacaksın.


Eve: Senden arkadaşım olmanı istememiştim. Ama işler öyle gelişti. Şimdi bu gerçekle yaşamak zorundasın.
Nadine: Lanet olsun. (dudakları bir gülümseme ile kıpırdandı.) ben de seni severim. Anlayamadığım deli saçması bir nedenle.


Eve: Hey, selam. Uğradığın için çok sağ ol.
X: Cidden mi? Kıçımı öp Teğmen.
Eve: Her ne kadar hoş bir teklif olsa da o boyutta bir kişisel temas kurmama izin yok.
X: Bilmiyorum beni kasıklarımdan tekmeledin, kıçımı da öpebilmelisin bence.
Eve: Kural kuraldır.


(Eve eşyaların üzerinden atladı, etrafından dolandı, kenara iteledi ve sonunda masaya iki oğlanla aynı anda vardı. İkisi de ona bakıp sırıtırken bir tanesi: “Kaybettiniz,” dedi.)
Eve: Ben daha büyüğüm. Rozetim ve silahım da var. (rozetini çıkarıp çevirdi ve çocuklara sırıttı.) Belki o çantaları güzelce aramaya ve buradaki herkesin gününü berbat etmeye karar veririm.
(İki genç aynı anda kalkıp uzaklaştı.)
Peabody: Cidden daha hızlılar.
Eve: Evet ama benim aksi olmak için bir içkiye ihtiyacım yok.


X: Roarke senin çok zeki olduğunu söyledi. Tazı gibi av sürme kabiliyetin ve ay kadar büyük bir kalbin varmış.
Eve: Adamın bana karşı bir sempatisi var diyelim.

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: arukasosaki Date: January 03, 2015, 08:08:52 PM
: çıtçıt  January 03, 2015, 12:11:26 AM



Eve: (Galahad’a doğru) O kemik torbası, o havadan nem kapan kıl herif tatile gidiyor! Çok, çok uzaklara.  (Roarke’ın uşağı ama Eve’in can düşmanı Summerset’in, o akşam ve önlerindeki gelecek birçok akşam onu rahatsız etmek üzere evde olmayacağını bilmenin verdiği zevkle neredeyse şakır gibi konuşmuştu.) Önümde tam yirmi bir tane Summerset’siz gün var ve Tanrım çok mutluyum.
Roarke: Kedinin senin coşkunu paylaştığını sanmıyorum. (kenarına yaslanmış halde karsını izlediği kapı eşiğinden seslenmişti.
Eve: Elbette paylaşıyor. Sadece serinkanlı bir portre çizmeye çalışıyor.


Eve: Üç muhteşem hafta boyunca onun çirkin suratını görmeyeceğim, gıcırtılı sesini duymayacağım.
Roarke: Neden onun da senin hakkında aynı şekilde düşündüğüne eminim? İkinizin de o tükürük savaşlarını özleyeceğinize eminim.
Eve: Özlemeyeceğim. Bu gece kutlama için –ve evet kutlama yapacağım- oturma odasında dans edip pizza yiyeceğim. Çıplak olarak.
Roarke: Bu kesinlikle çok hoşuma gider.
Eve: Pizzamı kesinlikle paylaşmam.


Eve: Mcnab ile yaşadığın ciddi olgun şeye dair hiçbir şey duymak istemiyorum. Tüylerim diken diken oluyor.
Peabody: Sırf öyle diye, (hiç etkilenmeden devam etti) başka erkeklere bakamam diye bir şey yok. Gözleri olan her kadın bakar. Pekâlâ, sen bakmıyor olabilirsin ama yani bakman çok saçma olurdu zaten.
Eve: Bilmiyorum, belki de cinayet soruşturmasında olduğumuzu ve erkek avlama turuna çıkmadığımızı belirtmem gereken bir noktadayız.


Eve: Bana da o lanet kurabiyelerden ver, yoksa canını çok fena yakarım. Yakabileceğimi biliyorsun.
Peabody: Şu an hissettiğim korku en az size olan sevgim kadar büyük Teğmen.


Eve: Ukalalar gününü görür işte.
Peabody: Sen hiç görmüyorsun ama.


Eve: Evet, neyin var?
Peabody: Çikolata ile dolu bir ağzım yok, o kesin. Bazılarımız, isimlerini kesinlikle belirtmeyeceğim, yüzlerini çikolataya gömmüşken, ben dava yetkilisinin ilgisini çekebileceğine inandığım bir açıyı azimle takip ediyordum.
Eve: Katıksız bitter çikolataydı.
Peabody: Sen kötü bir insansın ve muhtemelen cehenneme gideceksin.
Eve: Bu gerçekle yaşayabilirim.


X: Seninle hiçbir yere gitmek zorunda değilim… seni kaltak.
Eve: Ah evet zorundasın. Neden, biliyor musun? Çünkü ben rozeti ve silahı olan bir kaltağım. İster burada, ister merkezde olsun dostum hiç fark etmez. Ama benimle konuşacaksın.


Eve: Senden arkadaşım olmanı istememiştim. Ama işler öyle gelişti. Şimdi bu gerçekle yaşamak zorundasın.
Nadine: Lanet olsun. (dudakları bir gülümseme ile kıpırdandı.) ben de seni severim. Anlayamadığım deli saçması bir nedenle.


Eve: Hey, selam. Uğradığın için çok sağ ol.
X: Cidden mi? Kıçımı öp Teğmen.
Eve: Her ne kadar hoş bir teklif olsa da o boyutta bir kişisel temas kurmama izin yok.
X: Bilmiyorum beni kasıklarımdan tekmeledin, kıçımı da öpebilmelisin bence.
Eve: Kural kuraldır.


(Eve eşyaların üzerinden atladı, etrafından dolandı, kenara iteledi ve sonunda masaya iki oğlanla aynı anda vardı. İkisi de ona bakıp sırıtırken bir tanesi: “Kaybettiniz,” dedi.)
Eve: Ben daha büyüğüm. Rozetim ve silahım da var. (rozetini çıkarıp çevirdi ve çocuklara sırıttı.) Belki o çantaları güzelce aramaya ve buradaki herkesin gününü berbat etmeye karar veririm.
(İki genç aynı anda kalkıp uzaklaştı.)
Peabody: Cidden daha hızlılar.
Eve: Evet ama benim aksi olmak için bir içkiye ihtiyacım yok.


X: Roarke senin çok zeki olduğunu söyledi. Tazı gibi av sürme kabiliyetin ve ay kadar büyük bir kalbin varmış.
Eve: Adamın bana karşı bir sempatisi var diyelim.

Paylaşımlar için teşekkürler canım Gülmek :) Bu en son kitabı değil mi?

SiteMap - İmode - Wap2