Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 1234567891011121314151617181920212223242526272829303132333435363738394041424344454647484950515253545556
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: vizyo45 Date: February 04, 2015, 03:37:16 PM
: chuck_me  February 03, 2015, 10:09:14 PM
"Burada prenses gibi yaşayacak değilsin."
Prenses gibi yaşamak? Dalga mı geçiyordu? Evlatlık kısmının hangi bölümünü anlamamıştı?


----------------------

(Duru kendi kendine...) "Nasıl bir aptal ormana gelirken takım elbiseyle gelir ki?" Gülümsemiştim bunu söylerken. Hah. Bir senin psikopata bağlamadığın kalmıştı Duru. Tebrik ederim canım benim.

----------------------

Kedi yavrusu mu? Yok artık.
Toprak: "Ne? Bir kitapta okudum. Yakın zamanda adını öğrendiğim bir kitapta. Kendini kaplan sanan öfkeli kedi yavrusu sen değil misin?"
Gülüyordu. Artık hepsi gülüyordu. Benimse aklım tanımlamaya gitmişti. <Kendini kaplan sanan kedi yavrusu> Alacakaranlığı mı okumuştu? Ben Edward Cullen'dan bahsedince?   Hehehe


----------------------

Duru: "Ben... Düşündüm ki..."
Toprak: "Düşünme Duru'm. Kurban olam bi düşünme güzelim ya. Sen ne zaman düşünsen mutlaka bir atraksiyon oluyor."


---------------------

Duru: "Abimle alıp veremediğiniz ne?"
Toprak: "Seni odana yollayıp benim kollarımda o uyumak istiyor."
D: "Ve sen?"
T: "Valla ben de olur dedim. Sen giyin odana çık, abin gelecek şimdi."               
*Kendini yatağa atıp*     
T: "Abi kardeş sabır sınırlarımı bin kere aştınız. Valla biri elimde büyümese, diğeri hayat ışığım olmasa yeminle aranıza karbon kağıdı koyup öyle döveceğim sizi. Ne demiş olabilirim sence hatun?"

bu hangi kitaptan ?
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: meryem2 Date: February 04, 2015, 05:33:50 PM


“İşte bu yüzden, Strigoi nüfusu bir türlü azalmıyor. Sözüm ona müttefiklerimiz bizi sırtımızdan bıçaklıyor.”
“ Bunu kanıtlayabilir misiniz?”
Ses odada patladığında herkes donup kaldı. Birden, konuşanın ben olduğumu fark ettim. Kafama bir tane patlatıp sözümü geri almak istiyordum.


Annem başını öfkeyle sallayarak cık cıkladı. “İş olacağına varır. Oğlumu istemeyecek kızın alnını karışlarım. Keşke her şeyi bu kadar ciddiye almasan. Senin kızlarla derdin ne, evladım? Neden ya yep ya hiç mantığındasın? Neden hep aşırı uçlarda geziyorsun?”
“Çünkü hiçbir duyguyu yarım yamalak yaşamıyorum, anne. Özellikle de, aşkta.”

“Bir tane daha” diye sordu.
“Yok.” Kalkıp masaya para bıraktım. “Gel başka bir yere gidelim. Yeni insanlarla tanışmak istediğini söylemedin mi?”
“Evet…” Ayağa kalkarken beni endişeyle süzdü. “Bir yerlerde parti filan mı var?”
“Benim adım Adrian Ivashkov,” dedim. “Ben partileri değil, partiler beni bulur.”

“Rol yapmıyorum ki. Evli çiftlerin birbirleri için ölüp bitiğini mi sanıyorsun? Biz de herkes gibiyiz.”
“ben buna inanmıyorum, çünkü aşkın ne olduğunu biliyorum, anne. Ben bütün varlığımla seviyorum. Aşkım beni daha iyi bir insan yapıyor, günün her anı bana güç veriyor. Biriyle böyle bir şey yaşasaydın, onu asla bırakmazdın.”


İçim içimi kemiriyordu. Adrian nasıl gelmez, diye soruyordum kendime. Yoksa gazı engellememiş miydim? Benden asla vazgeçmeyeceğini biliyordum. Beni arıyor olmalıydı. O gece gelmemesinin mutlaka haklı bir sebebi vardı.
Sorun şuydu ki Adrian sonraki gece de gelmedi. Ve sonraki gece de.


“Adrian”
Sesi cılızdı. Su şırıltısında kayboluyordu. Fakat benim üzerimdeki etkisi dev gibiydi. Hayatımda ilk kez gerçek anlamda dizlerim titriyordu. Sanki kaslarım artık beni desteklemiyordu. Göğsüm patlayacak gibiydi. Yaşadığım duygu karmaşasını nasıl tarif edeceğimi bile bilmiyordum. Aşk, mutluluk, rahatlama hayret… hepsi birbirine karışmıştı. Bir de son aylarda hissettiklerim vardı tabii. Korku, umutsuzluk, çaresizlik. Gözlerim dolmuştu. Bir insanın bende bu kadar çok duyguyu barındırması inanılmazdı. O insanın adımı seslenmesi bile bir evrene sığacak kadar hissi ateşliyordu.
Annem, babam ve Nina yanılıyordu. Aşkın ortak amaçlar üzerine kurulabileceğini sanan herkes Sydney’le benim gibi bir şey hiç yaşamamış demekti.


Ona iyice sarıldım. “Özür dilerim. Biraz işim vardı da.”
Geri çekilip yüzüme baktı? “Ne işi?”
“Ah, bilirsin işte. Büyü yapıp gizlice bir yerlere girdim.”

Ve birden hayatımda gördüğüm en güzel manzara karsımda belirdi: Adrian.
Birkaç saniye içinde yine paranoyalara gömüldüm. Ama sahiden oydu. Adrian, Adrian’ım o yeşil, delici bakışlarıyla bana bakıyordu. Duygularımın yoğunluğundan göğsüme keskin bir acı saplandı. Adrian. Adrian buradaydı. Aylardır içimde biriktirdiğim aşkı, umudu ve korkuyu anlatacak kelimeler aradım ama bulamadım.
“Takım elbise mi giydin?” diyebildim. “Benim için süslenmene gerek yoktu.”
“Hey bu macerada şakaları ben yapıyorum, Sage.”


Usulca gülümseyip bana yaslandı. “Ah,Adrian.”
Ona aldıklarımı gösterdiğimde güldü. “Bu renk giydiğimi gördün mü hiç?” diye sordu fuşya rengi tişörtü havaya kaldırarak.



Kafamı salladım sonra ayakkabılarımdan birini çıkarıp ağrıyan ayağıma masaj yapmaya başladım. Karşımda cart mavi Skechers ayakkabılar giyen birisi oturuyordu. Ayakkabımı beğeniyle süzdü.
“Güle güle giyin, çok güzeller,” dedi
“Ayak numaranız kaç?”
“Otuz yedi?”
“Benim de. Ayakkabılarımızı değiştirelim mi?”
Gözleri fal taşı gibi açıldı.
“Nedense gelinliğimin altına hep mavi renkli bir ayakkabı giyinmek istemişimdir.”

“Onları öldürürsen kocan ölür” diye bağırdı.
“Ben de seni yakarım,” dedim. “her halükarda ben buradan çıkarım. Seçimini yap Sheridan. Kendinle beraber diğer Simyacıları da ölüme götürmek istiyor musun?”
“Yapamazsın” diye bağırdı.
“Emin misin? Beni zorlama, Sheridan,” dedim. “ Onun için neleri göze alabileceğimi bilmiyorsun.”






Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: BÖRÜLCE Date: February 04, 2015, 05:36:10 PM
: vizyo45  February 04, 2015, 03:37:16 PM
"Burada prenses gibi yaşayacak değilsin."
Prenses gibi yaşamak? Dalga mı geçiyordu? Evlatlık kısmının hangi bölümünü anlamamıştı?


----------------------

(Duru kendi kendine...) "Nasıl bir aptal ormana gelirken takım elbiseyle gelir ki?" Gülümsemiştim bunu söylerken. Hah. Bir senin psikopata bağlamadığın kalmıştı Duru. Tebrik ederim canım benim.

----------------------

Kedi yavrusu mu? Yok artık.
Toprak: "Ne? Bir kitapta okudum. Yakın zamanda adını öğrendiğim bir kitapta. Kendini kaplan sanan öfkeli kedi yavrusu sen değil misin?"
Gülüyordu. Artık hepsi gülüyordu. Benimse aklım tanımlamaya gitmişti. <Kendini kaplan sanan kedi yavrusu> Alacakaranlığı mı okumuştu? Ben Edward Cullen'dan bahsedince?   Hehehe


----------------------

Duru: "Ben... Düşündüm ki..."
Toprak: "Düşünme Duru'm. Kurban olam bi düşünme güzelim ya. Sen ne zaman düşünsen mutlaka bir atraksiyon oluyor."


---------------------

Duru: "Abimle alıp veremediğiniz ne?"
Toprak: "Seni odana yollayıp benim kollarımda o uyumak istiyor."
D: "Ve sen?"
T: "Valla ben de olur dedim. Sen giyin odana çık, abin gelecek şimdi."               
*Kendini yatağa atıp*     
T: "Abi kardeş sabır sınırlarımı bin kere aştınız. Valla biri elimde büyümese, diğeri hayat ışığım olmasa yeminle aranıza karbon kağıdı koyup öyle döveceğim sizi. Ne demiş olabilirim sence hatun?"

bu hangi kitaptan ?

Öykü Odabaş Kanneci- İntikamın Sırrı    Gülmek :)
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: ArukaS Date: February 04, 2015, 06:23:21 PM
: chuck_me  February 03, 2015, 10:09:14 PM
"Burada prenses gibi yaşayacak değilsin."
Prenses gibi yaşamak? Dalga mı geçiyordu? Evlatlık kısmının hangi bölümünü anlamamıştı?


----------------------

(Duru kendi kendine...) "Nasıl bir aptal ormana gelirken takım elbiseyle gelir ki?" Gülümsemiştim bunu söylerken. Hah. Bir senin psikopata bağlamadığın kalmıştı Duru. Tebrik ederim canım benim.

----------------------

Kedi yavrusu mu? Yok artık.
Toprak: "Ne? Bir kitapta okudum. Yakın zamanda adını öğrendiğim bir kitapta. Kendini kaplan sanan öfkeli kedi yavrusu sen değil misin?"
Gülüyordu. Artık hepsi gülüyordu. Benimse aklım tanımlamaya gitmişti. <Kendini kaplan sanan kedi yavrusu> Alacakaranlığı mı okumuştu? Ben Edward Cullen'dan bahsedince?   Hehehe


----------------------

Duru: "Ben... Düşündüm ki..."
Toprak: "Düşünme Duru'm. Kurban olam bi düşünme güzelim ya. Sen ne zaman düşünsen mutlaka bir atraksiyon oluyor."


---------------------

Duru: "Abimle alıp veremediğiniz ne?"
Toprak: "Seni odana yollayıp benim kollarımda o uyumak istiyor."
D: "Ve sen?"
T: "Valla ben de olur dedim. Sen giyin odana çık, abin gelecek şimdi."              
*Kendini yatağa atıp*      
T: "Abi kardeş sabır sınırlarımı bin kere aştınız. Valla biri elimde büyümese, diğeri hayat ışığım olmasa yeminle aranıza karbon kağıdı koyup öyle döveceğim sizi. Ne demiş olabilirim sence hatun?"


Hangi kitap bu? Ne.?? Şimdi gördüm Pardon Gülmek :)
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: arcobaleno Date: February 04, 2015, 07:57:00 PM
Babam onu buraya beni görsün diye mi göndermiş? Neden ki? Hala hayatta mıyım diye bakması için mi? Ne kadar uzadığımı görsün diye mi? Yara izlerimi saysın diye mi? Göğsünden yükselen, artık aşina olduğu manevi acıyı bastırdı. Neden bir yabancıdan nefret edeyim ki? Nefret edecek bir babam yok benim.
Kan Şarkısı - Anthony Ryan
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Capella Date: February 04, 2015, 08:40:21 PM
Trent'in gidişini aptal aptal izlerken bir yandan da duşuna nasıl bir şey koysam da kapısını kırıp onu kurtarmak için içeri girebilsem diye düşünmeye başladım.Bir yılan olmaz.Yılanlardan pek korkar hali yok.Bir timsah olabilir.Evet, Florida'da  bir sürü timsah var. Everglades'e gidip gelmem yeter.Bir timsah bulup kafese koyar,buraya getirir...
-Kansey?

K. A. Tucker - On Küçük Nefes
Kansey ve düşünceleri Hehehe
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Yabancı* Date: February 04, 2015, 09:26:26 PM
" Belki de benim öldüğüm anlamına geliyordur ya da ölmüş kadar oldugum. Bu yuzden, lütfen en azından hatırlamaya çalış. "
Güzeller- Scott Westerfeld Öptüm.
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: degnek Date: February 06, 2015, 12:05:03 AM
"Odanın her yerinde öfke ugultuları vardı ve şok kelimesi gökyüzünden gelen ani saldırıya duyduğumuz hayreti ifade etmeye yetmiyordu bile."
   Rachel Vincent -Dönüşüm Zuhahaha
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: BÖRÜLCE Date: February 06, 2015, 12:54:46 AM
''.... Gözlerden başlayalım.Önce onlara aşık oldum.Tek bakışın karnıma bir yumruk gibi indi.O genç yüzünde zaman üstü gözlerin var.Kötü şeyler görmüş olduğunu, kötü şeyler yaşamış olduğunu anında anladım ve daha ilk andan acının ne olduğunu anlayabileceğini biliyordum.Yalnızlığı ve kederi anlayabileceğini.Kendini umutsuz, çaresiz ve yalnız hissetmenin ne demek olduğunu anlayabileceğini.Önce gözlerine aşık oldum,çünkü onların derinliklerine baktım ve ruhumun diğer yarısını gördüm.''

 Öptüm.  Öptüm.

R. K. Lilley - Yerde


Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: bktylmz Date: February 06, 2015, 01:36:09 AM
Parmağını uzatip vay canına diye fısıldadı
Onlara dokunmaya korkuyorum, kendimi bugs banynin ali baba olduğu çizgi filimdeki duffy duc gibi yada yüzüklerin efendisin 'deki Gollum gibi hissediyorum .. Ya bu mücevherler beni cıldırtırsa ve sonrasında .."  kıymetlimissss " diyerek ortalıkta dolaşırsam ??!!  Hehehe
Christine. Bell.    KIRALIK EŞ !!!
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -Trinity- Date: February 06, 2015, 10:40:44 AM
"Bu nedir? diyen Aelxy, elindeki parçayı burnuna götürdü."Küf gibi kokuyor."
"Çikolata.Bayılacaksın."
"Şekerlemeler içinde aynı şeyi söylemiştin.Sonra deli gibi kustum."  Öldüm Gülmekten.


O dudaklar...
Hidrojen,helyum,lityum,sonraki neydi... hah,berilyum,bor. Hehehe

Yabancı



Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: as. Date: February 06, 2015, 09:35:04 PM
"..Sanırım bu da aşktı. En savunmasız olduğunuz anlar bütünü"

Ejder Gecesi Sophie Jordan
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Bendis Date: February 07, 2015, 07:14:17 PM
"...'Rome şehre geliyor ve mahrem yerlerimin şu anki pozisyonlarından memnun olduğum için şimdilik kimseye bir şey söylemesem iyi olur. Shaw'un ona bir şey diyeceğini sanmıyorum..'
'Ben de. Anneni daha da çılgına çevireceğini biliyordur.'.
'Aynen.'
'O zaman,' duraksayıp bana manalı bir bakış attı. 'Her şeyin içine ettiğine değdi mi?'
Kafamı kanepenin gerisine bırakıp tavana baktım.
'Hem de nasıl.'
  Hehehe

Rule - Jay Crownover  #Dövmeli Adamlar Serisi 1

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: SimirnAtalante Date: February 07, 2015, 09:16:38 PM
"Serpil," dedim. Anam bunu bekliyormuş,"Höst ayı! postumu deldin!" diye kükrediğinde yemin olsun bir adım geri gidecektim. Yok canım ben bu kadınla yatmış olamazdım. Büyük ihtimal kadın benimle yatmıştı! Belki de beni tuzağa düşürmüş, belki de gazozuma ilaç katmıştı.



Işıl Parlakyıldız - Ali'm



Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: BÖRÜLCE Date: February 09, 2015, 06:56:13 PM
Heath  : ''Müstakbel eşim, gölde rüzgar saatte 55 km hızla eserken,ocak ayının soğuğunda Soldier Field'da oturmayı iyi vakit geçirmek olarak düşünebilmeli.Önceden haberdar edilmeden,yarım düzine üniversiteli sporcuyu spagettili bir akşam yemeğinde doyurabilmeli ve kendini küçük düşürmeden golf oynayabilmeli.Acayip seksi olmalı,nasıl giyineceğini bilmeli ve belden aşağı şakaların komik olduğunu düşünmeli.Başka sorun var mı? ''

Annabelle: ''Bu günlerde beyninin yarısını aldırmış bir kadın bulmak o kadar zor ki.Yine de istediğiniz buysa...''   Öldüm Gülmekten.   Öldüm Gülmekten.


SEP - Aşk Çok Yakında

SiteMap - İmode - Wap2