"Aşk bir saçmalıktı. Mutlu son diye bir şey yoktu.
Erkeklerden uzak duracağıma yemin ettim ve kendimi işime adadım. Ayakkabılara bir sürü para harcamaya başladım. Harika bir çok topuklu ayakkabı bir erkekten çok daha tatmin ediciydi. Daha uzun süre dayanıyorlardı ve en iyisi de beni daha güzel biri uğruna terk etmiyorlardı."
Cindi Madsen - Aşk Bir Masalmış Derken
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: as. Date: February 10, 2015, 12:32:34 AM
Judith McNaught-- İçinde Aşk Saklı
Whitney " o şey çok hareketli" dedi sesi titreyerek .
Clayton kayıtsız bakışlarını deliye dönmüş aygırdan çekip whitney'ye çevirerek "evet öyle görünüyor." dedi.
whitney " sana daha uygun bir at hazırlatabiliriz. mesela.. Bonbon şekeri olabilir. " dedi.
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: degnek Date: February 10, 2015, 12:36:46 AM
"Ama buna ragmen,prensin parmaklarının teninde bıraktığı o his,silinip gitmeyi reddediyordu"
Cinder
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Capella Date: February 10, 2015, 06:01:07 PM
Aelyx omuz silkti. “Dürüst olmak gerekirse, onda ne
bulduğunu zaten anlayamamıştım. Onun neden seni seçti-
ğini anlıyorum ama...”
“Öyle mi?” diyen Cara’nın neşesi yerine gelivermişti;
bir iltifat almak üzere olduğunu hissedebiliyordu. “Sence
neden beni seçmiştir?”
“Bu çok açık,” diyen Aelyx, eliyle kızın dalgalı saçlarını
işaret etti. “Uzun, parlak saçların, sağlıklı cildin ve parlak
gözlerin iyi beslenmiş olduğunu gösteriyor.”
“Iıı, teşekkür mü etsem?”
“Hepsi bu değil.”
“Devam et, o halde.”
“Zeki bir kız olduğun da açık,” diyen Aelyx açıklama
yapma ihtiyacı hissetti, “insan standartlarına göre.”
“Ah canım, ne kadar tatlısın.”
“Ama Eric muhtemelen en çok bel ve kalça ölçülerini
çekici buluyordur,” diyen Aelyx, geriye doğru eğilip kızın
poposuna baktığında, kısacık bir an için, erkek insanları
andırdı. “Bu genişlikte kalçalarla muhtemelen herhangi bir
komplikasyon yaşamadan yavrulayabilirsin.”
Cara, az kalsın küçük dilini yutuyordu. Kalçaları o kadar
da geniş değildi, herhalde? Daha da önemlisi; gerçekten de
bir L’eihrden doğru düzgün bir iltifat mı beklemişti?
Melissa Landers - Yabancı
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: February 11, 2015, 01:12:06 AM
Çantamdan rehberi çıkaracakken , Jason upuzun kollarıyla uzanıp elime vurdu ."Dostum , yağmur yağıyor "
dedi."Rehberle kaybedecek vaktimiz yok.Doğaçlama haraket etmeliyiz.Hakkında tek bir yorum bile okumadığımız herhangi bir
yere girmemiz gerekebilir."Şok olmuş ifadeyle ellerini yanaklarına koydu. "Ayy buna dayanabilecekmisin sen ? "
Jason kulağıma eğildi."Aşk gözlerle değil kalple bakar " dedi.Şaşkınlıktan sertçe ayağına basıverdim .Bu da
nereden çıkmıştı şimdi ? "Ahh bastığın yere dikkat et tamammı ? ayakların küçük ama öldürücü ! Shakespeare in Bir Yaz
Gecesi Rüyasından yanlış olsa da alıntı yapmış olmasının şokunu üzerimden atmaya çalışarak onu düzelttim."Hımm bir kere
onun doğrusu " Aşk gözlerle değil akılla bakar "dedim."Ve bu yüzden kanatlı aşk tanrısı kördür."
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -Trinity- Date: February 11, 2015, 04:56:35 PM
"Ama Paris'e gelmiştin değil mi?"diye sordum."Ben hiç gelmemiştim.Daha çok İbiza kızı insanıydım.
"Evet birkaç kere "diye yanıt verdi.
"Öyleyse neden buraya hiç gelmedin veya Louvre'a gitmeyi düşünmedin?
"Çünkü bunları sana saklıyordum."
Karşı Konulmaz Fırtına
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: as. Date: February 12, 2015, 01:08:03 AM
Saklı Öpücük Deeanne Gist
Luke “Düşünüyordum.”
Georgie adama döndü. “Evet?”
“Şey, merak ediyordum da... Demek istediğim...”
Adam tek kelime daha etmeyince Georgie yüzünde tuhaf bir ifadeyle
ona baktı. “Neyi merak ediyordun?”
Adam yakasını çekiştirdi. “Ben, ımm, merak ediyordum da... Acaba
benim ortağım olmak ister misin?”
Georgie kaşlarını kaldırdı. “Neden ateş etmeyi beceremeyen ve seni
akbabalara yem yapmak isteyeceğin kadar çıldırtan bir ortak isteyesin ki?”
Arkada oturan adamlar sessizleştiler.
Luke alnını ovuşturdu. Duane kıs kıs gülerek öne doğru eğildi. “O tür bir ortaktan
bahsettiğini sanmıyorum, Bayan Georgie.”
“Oh.” Kadının ağzı açık kaldı. “Sen ne tür bir ortaktan bahsediyorsun?”
Luke çenesinin altını sıvazladı. “Kardinal kuşlarının ki gibi?”
Kadının midesinde küçük bir heyecan tohumu kıpırdanmaya başladı.
“Kardinal kuşları tek eşlidirler.”
Luke’un kadına bakan gözlerinde derin bir ifade vardı. “Evet.”
Georgie arabayı durdurdu. “Bana evlenme mi teklif ediyorsun
Lucious? Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde, arabanın arkasında bir sürü adam varken?”
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: gök yüzü Date: February 12, 2015, 01:27:39 AM
Elizabeth Elliott - Ya Hep Ya Hiç
Tess, Kenric'le konuşmadan önce Thomas' ın holden ayrılmasını beklemisti, kaşının birini kaldırdı. "Çocuğu sırf şiirleri birazcık uzun diye yarın fazladan iş yaptırıp onu cezalandırmayı düşünmüyorsun değil mi? "
"Böyle birşey düşünmüyordum, " dedi Kenric masumca. "Ama birazcık fazla çalışması onun yorulup belki işkence dolu şiirleri hayal etmesini engelleyebilir."
"Renkleri tanımadın mı? Ametistler sen güldüğünde gözlerinin aldığı renk ve safir de öfkeden kudurduğunda ortaya çıkan renk. Peki elbise?" Kenric onu kollarına aldı ve dudakları değinceye kadar eğildi. Yumuşak sevimli ifadesi birden vahşi ve yırtıcı bir hal aldı. "Ve elbisenin rengi de benim için yanıp tutuştuğun zamanlar gözlerinin aldığı renk."
Böyle küçük bir sevgi göstergesi, basit bir okşayış onun içinde düğümlenmiş bir şeyi çözüyordu. Işte o anda Kenric bir kadın için çıkan savaşın nedeni, bir adamın neredeyse sahip olduğu her şeyi bir kadın için neden harcadığını nihayet anlamıştı. Ne tonlarca altın, ne ün ne de zafer... Hiçbirisi Tess' in onda uyandırdığı duyguların yakınına bile yaklaşamazdı. Hatta dünyadaki hiçbir şey...
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: bktylmz Date: February 12, 2015, 01:35:48 AM
Bana birşeymi söylemek istiyordun dante
diye sordu Brand ,,sabırsızlanarak!! Kardeşi büyülenmiş gibi Alysianın omuzlarına dökülen saçlarına bakarken EFENDIM
DEDI Bana birşey soylemek isterken nerdeyse leydi Alysia yı deviricektin !!!
Paula quinnn : Tutku çemberi!!
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: meryem2 Date: February 12, 2015, 04:57:09 PM
“Ben kim olduğumu gayet iyi biliyorum. Fakat diğer herkes bununla bir sorun yaşıyor gibi"
"Pekala öyleyse, Gaby. Bana kim olduğunu söyle"
Ona gözlerimi deviriyorum. "Ben Gaby Winters. Dövüşmeyi bilmiyorum. Koşmayı severim. Çok okurum. Tayland yemeklerine ve Türk lokumuna bayılırım. Çikolata gibi olan değil, Türkiye’den gelen gerçek lokum. Jude ve ben sırt çantalarımızla seyahat ederken oraya gitmiştik"
"Saçmalık bu. Şimdi barmen kahramancılık oynamaya kalkışacak ve sana söylüyorum, erkek arkadaşına bebek bakıcılığı yapmayacağım."
"Senden öyle bir şey istemedim zaten" diyorum, bir kere de yaşının adamı gibi davransa keşke diye düşünerek. "Onu bu işe karıştırmak gibi bir niyetim yok. Ayrıca o benim erkek arkadaşım değil."
Bana uzun gelen bir beş saniye kadar bakıyor. "Şaka yapıyorsun, değil mi?"
"Öğretemez misin?
"Tabii ki öğretebilirim. Zamanla. Senin istediğin şey, sanki… on yaşındaki bir çocuğun F-11 uçurmak istemesi gibi."
"Şimdi de on yaşında mı oldum?"
"Of, Gabe."
"Onunla sürekli didişmek yerine gerçekten iyi davransan ağzından daha çok laf alabileceğini düşündün mü hiç?"
Bana bakıyor. "Hafızan iyi değilmiş."
"Ukalalık yapmaya mı çalışıyorsun?"
“Benim istediğim," diyorum, ona doğru yaklaşırken, "ben uykudayken beni taciz etmediğin bir gece geçirmek." En iyi savunma saldırıdır, değil mi? Kanepeye uzanıp ona dokunmamaya özen göstererek battaniyeyi üstüme çekiyorum. Rafa altına yastık niyetine bir minder koymuş, ben de bir kısmını kendime çekiyorum.
"Hiç benlik değil.” Ağzı kulağıma yakın. "Ben kadınları taciz ederken uyanık olmalarını tercih ederim."
"Hayır, seni ukala, rüyalarıma girip duruyorsun ve o türden rüyalar da değil. Cehennem zebanilerinin kafalarını uçurduğun türden."
Bir süre sessiz kalıyoruz. Sonra, "Neden bana Matt adını verdin?" diye soruyor.
"O zaman iyi bir fikir gibi gelmişti. Simdi seni tanıyınca o karaktere Pislik desem daha uygun olurmuş."
Kahkaha atıyor; kanepe sarsılıyor. "Cidden, Gabe, bu kadar eğlenceli biri olabildiğini unutmuşum."
“Şimdi mi gitmek istiyorsun?"
Saatime bakıyorum. Evde akşamın erken vakitleri. "Lütfen."
"Günün her saniyesi yanında olamayacağım."
Yanına geçiyorum. "Senden olmanı istemedim."
"Çünkü olacaklardan haberin yok."
“Öyleyse beni götür.”
“Hayır”
Ona dik dik bakıyorum. “Bencil pisliğin tekisin, biliyor musun?”
“Sen de safsın. Daha Tapınak’ın ne olduğunu bile bilmiyorsun, değil mi?”
“Pekala, işte bir öneri: Anlat bana.”
"Daisy senin için geri gelecek, değil mi?" Gitgide solan ışıkta ona bakıyorum. "Ne?"
"Jude'u bulma konusunda onun benden daha faydalı olacağını düşünüyorsun."
İnanılmaz. Neredeyse yüz kırk yaşında ama çocuk gibi küsüyordu.
"Bugün yararlı bir şeyler yapmayı planlıyor musun?" diye soruyorum.
Başını çeviriyor, baş çevirmeyi bile üşenilecek bir şeymiş gibi yapmayı başarıyor. "Sana kahve getirdim ya?"
"Peki, lanet olsun Gaz, o zaman bugün erken çıksan iyi olur. Kendini paralamanı istemem."
"Tüm gün cadalozluk yapıp durdun. Ayın malum günleri mi?"
"Nereye gidiyorsun?"
"Meksika'ya." Göz açıp kapayıncaya kadar Meksika. Çok uzakta olacak."Ama beş dakikaya döneceksin değil mi?"
Hafif bir gülümseme. "Bensiz duramıyorsan gelebilirsin.
"Of, lütfen."
“Adil değil bu. Seninle hatırlamadığım şeyler konusunda tartışamam."
Sırıtıyor. "Biliyorum."
"Hızlandırılmış bir Şeytanoloji dersi mi istiyorsun, yoksa arkadaşını geri almak mı?" Rafa silahları çantaya geri yerleştiriyor.
"Simdi izleyicilerin var diye yine pislik gibi davranmaya kalkışma."
"Benden yardım etmemi istedin mi, istemedin mi?"
"Mags'i kurtarmak ile neler olduğunu anlamak arasında bir seçim yapmam gerektiğini fark etmemiştim. Belki biraz daha bilgim olsaydı en başından Mags'i tehlikeye atmazdım."
"Belki dilini barmenin boğazına sokmasaydın, tehlike de olmazdı."
"Of, lanet olsun, geç şunu artık."
Yüzüme düşen bir saçı itiyorum. "Ama—"
"Gabe," diyor Rafa ve dudağımı ısırıyorum. "Biliyorum. Çaresine bakacağım." Bana doğru eğiliyor. Tişörtü parmaklarımın arasında. "Sen, benden bir şey istemeyeli uzun zaman oldu. Bunu batırmayacağım."
"Bir süreliğine pislik gibi davranmayı da bıraksan, olur mu?"
"Ona söz veremem işte."
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: as. Date: February 12, 2015, 11:29:33 PM
Ruh Öküzüm - Lauren Morrill
Jason " Kendi başına dolaşmamalısın biliyorsun değil mi ? Dışarıda çok deli var. "
Julia "Evet. Çünkü seninle dolaşmak tamamen normal. "
"Şey bence gidip mezar taşlarına bakabiliriz , sonra da oraya gömülü insanlar hakkında bir şeyler yazarız. "
"Mezar taşları ve ölü insanlar mı ? Gerçekten neşe saçıyorsun Julia." dedi Jason
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -Trinity- Date: February 14, 2015, 02:16:48 PM
"Günaydın.Senin şu lanet kapıyı gerçekten çalıp çalmayacağını beklerken neredeyse yaşlanıp ölecektim.Kalbim daha fazlasını kaldıramadı."
"Yani biraz daha vurmasaydım senden sonunda kurtulacak mıydım?"
"Seni öbür dünyada da sık sık ziyaret etmeyi planlıyorum"
"Beni şimdi de sık sık ziyaret ediyorsun.O zaman da bir sorun yaşayacağını sanmam."
Bir Gece Yetmez
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: February 14, 2015, 03:24:08 PM
Süheyla gözlerini irice açarak ona baktı. “Sanırım, ömrüm boyunca bu kadar konuşmamıştım!”
Demir, ayağa kalktı. İki adımda genç kadının yanında bitti. “Ben de ne zaman susacaksın diye merak ediyordum!”
Elini ona uzattı. “Kalk bakalım! Dans edeceğiz,”
Süheyla, elini itiraz etmeden ona uzatırken gözlerini devirdi. “Çok incesiniz,”
“Elbette, incelik benim göbek adım.”
Demir siparişlerini soran garsona, “İki, sek Malibu,” diye bildirdi.
Süheyla, sanki tokat yemiş gibi irkildi ve hızla araya girdi. “Beyefendiye portakal suyu, lütfen!”
Genç kadının araya girmesinin ardından şaşıran garson, emin olmak için gözlerini Demir’e dikti. Ama genç adam, hafif bir gülümsemeyle Süheyla’ya bakıyordu. “Bu gecenin
adını; Tek gecelik özgürlük koydum!”
Süheyla, yanlarındaki garsonu umursamadan ve öfkeden köpürmüş bir halde, “Umurumda değil! Siz alkolden uzak duruyordunuz!” diye çıkıştı.
“Ben aşktan da uzak duruyordum.” Demir başını yana eğdi ve omuz silkti. “Şimdi sek içiyorum.”
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: hanımelisi Date: February 14, 2015, 05:17:02 PM
Aslında Rachel , ileride neler olabileceği gibi çetrefilli bir konu üzerinde düşünmedi. Nora Roberts - Duygu Fırtınası
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: derinfener Date: February 14, 2015, 10:15:42 PM
Süheyla gözlerini irice açarak ona baktý. “Sanýrým, ömrüm boyunca bu kadar konuþmamýþtým!”
Demir, ayaða kalktý. Ýki adýmda genç kadýnýn yanýnda bitti. “Ben de ne zaman susacaksýn diye merak ediyordum!”
Elini ona uzattý. “Kalk bakalým! Dans edeceðiz,”
Süheyla, elini itiraz etmeden ona uzatýrken gözlerini devirdi. “Çok incesiniz,”
“Elbette, incelik benim göbek adým.”
Demir sipariþlerini soran garsona, “Ýki, sek Malibu,” diye bildirdi.
Süheyla, sanki tokat yemiþ gibi irkildi ve hýzla araya girdi. “Beyefendiye portakal suyu, lütfen!”
Genç kadýnýn araya girmesinin ardýndan þaþýran garson, emin olmak için gözlerini Demir’e dikti. Ama genç adam, hafif bir gülümsemeyle Süheyla’ya bakýyordu. “Bu gecenin
adýný; Tek gecelik özgürlük koydum!”
Süheyla, yanlarýndaki garsonu umursamadan ve öfkeden köpürmüþ bir halde, “Umurumda deðil! Siz alkolden uzak duruyordunuz!” diye çýkýþtý.
“Ben aþktan da uzak duruyordum.” Demir baþýný yana eðdi ve omuz silkti. “Þimdi sek içiyorum.”
bayıldım son sözlere aşkı sek içiyorum 14şubata çok yakışmış
