Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 1234567891011121314151617181920212223242526272829303132333435363738394041424344454647484950515253545556
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -Trinity- Date: April 29, 2015, 01:20:33 PM
"Bana bir yalan söyle,Isaac."
Parmakları omzumda dolanıyordu.
"Seni sevmiyorum."
  Öptüm.

Çoğu insan mesaj atar,arar ya da e-posta gönderirdi.Ama benim aşkım ve ben birbirimize kitaplar yazardık.  Gülmek :)

Siyah Damar-Tarryn Fisher
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Bendis Date: April 29, 2015, 01:45:20 PM
"Bir gözümü kısarak ona baktım.
'Ne yapıyorsun?'
'Sana kötü kötü bakıyorum.' dedim gözümü kısmayı sürdürerek.
'Daha çok felç geçiriyor gibi görünüyorsun."


Öldüm Gülmekten.

Eksik Parça - Michelle Hodkin  syf.28   

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: BÖRÜLCE Date: May 02, 2015, 01:39:25 PM
''İnsanların içinde sağa sola atılıp 'Görevimiz Tehlike' nin müziğini mırıldanmaktan hiç korkma''

''Tişörtüm avukatımın tavsiyesine uyarak şu anda hiç bir mesaj taşımıyor.''

''Tanrı olduğumu farkedene kadar ateisttim.''

''Başına bela almaya uğraşma.Bela bedava ve başının nerede olduğunu biliyor.''

''Bazı kızlar Prada giyer,bazı kızlar da geri tepmesiz yaylı hazne indikatörlü ve kaydırmaz kabzalı Glock 17 taşır.''

''Hani iyi insanların başına gelen kötüşeyler vardır ya?O benim...''

                                                                                        Tişört Yazıları


Soldan İkinci Mezar-Darynda Jones

                                                                                             
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: BÖRÜLCE Date: May 04, 2015, 02:10:01 PM
''Sonunda büyüdüğünüzü,gerçek aşkın havai fişeklerin aydınlattığı gökyüzünün altında tutkulu bir sevişmeyle geçen bir gece değil,ağrılarınızı dindirmek için kocanızın size bir bardak su,iki aspirin ve bir sıcak su torbası getirdiği sıradan bir pazar sabahı olduğunu böyle bir adama nasıl anlatırdınız?''


Gümüş Gözyaşları - Kristin Hannah
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: sanane_61 Date: May 07, 2015, 01:01:10 PM
"Şu yakışıklı takım elbiseli, acayip yakışıklı adımı görüyor musunuz? Tuvalet kabininde, kızıl saçlı enfes bir kadının önünde eğilmiş olan adamı? İşte o benim. Gerçek ben yani. GÖB: Gripten Önceki Ben"

" -Sen buralarda bir numara olmaya, babacığının küçük özel adamı olmaya alışmışsın. Ama artık oyuna bir oyuncu daha katıldı. Buna alışsan iyi edersin. Bu işi kapmak için canımı dişime taktım ve adımdan söz ettirmeyi planlıyorum. Bütün sahne ışıkları senin üzerinde olsun mu istiyorsun? Çok yazık. Ya bana da masada yer ayırırsın ya da yoluma çıktığın zaman seni ezer geçerim, Drew. Ama her iki şekilde amacıma ulaşacağıma emin olabilirsin. Ah, Anderson konusunda iyi şanslar dilerdim ama gerek olduğunu sanmıyorum. İrlanda'nın bütün şansı bir araya gelse, seni kurtaramaz. Saul Anderson benim....tatlım.
-Vay ... anasını diyor Matthew.
-Pekala benden başka tahrik olan var mı? diye soruyor Jack. "Çünkü bu acayip seksiydi."
Steven elinde bir fincanla içeri giriyor ve yüzlerindeki ifadeyi görünce  "-Ne? Ne kaçırdım?" diye soruyor.
-Drew karşı konulmazlığını kaybediyor .Az önce fena halde fırça yedi. Hem de bir kadından, diyor Matthew.
- Dünyama hoş geldin, dostum, diyor Steven  Hehehe"


"Birkaç saat önce yemek söylemiştik ama ara vermek yerine, yemek yiyerek çalışmayı tercih ettik. Ben tavuklu makarna söylemiştim. Kate de yanına patates kızartmasıyla hindili sandviç istemişti. İtiraf etmek zoruma gitse de çok etkilenmiştim. Görünüşe göre, pek çok kadının ant içtiği ' karşı cinsin yanında salatadan başka bir şey yemem' kuralını pek takmıyor gibiydi. hem kadınlar bu fikri nereden edindiler ki? Sanki bir dam kalkıp arkadaşına 'Oğlum, kız çirkin ama o marulu öyle güzel yedi ki , ona sahip olmak zorundayım,' diyecekmiş gibi " Hehehehe


"Katolik okulunda okudum. Şaşırdınız mı? Şaşırmayın. Küfretme şeklimin bile yalnızca Katolik eğitimiyle geçmiş bir hayatta öğrenilebilecek dinsel bir havası vardır. Tanrım, Tanrı aşkına. Anladığınız gibi küfrederken bile Tanrı kelimesini kullanırım"


" -Ha bu arada aklıma geldi de. Matthew, aralık ayının ikinci cumartesi günü bir hayır yemeğine gideceğim bana eşlik eder misin? Steven şehir dışında olacak."
- Bence Matthew amca gelemez, anne. Becermekle meşgul. Becermek ne demek,  baba?
-Ben değildim, Alexandra. Yemin ederim ki ben değildim, diyor Matthew.
Ama Kaltak'ın bakışları bütün kuvvetiyle bana döndüğünde, Matthew'i bağışlıyorum. Her an sandalye de dumanı tüten bir kül yığınına dönüşebileceğimi hissediyorum. Ona, becerebildiğim en tatlı küçük erkek kardeş gülümsememle bakıyorum.
Bir baksanıza işe yarıyor mu?
Bittim ben.  Hehehe"


"  Hayatım," diyorum. "Drew dayına çok büyük bir iyilik yaptın. Noel'de her ne istiyorsan söylemen yeter, senindir. Her şey olabilir."
Ablama bir bakış atıyor ve sisice eğilip bana fısıldıyor. " Bana midilli alır mısın?"
Aman Tanrım. Bir saniye kadar düşünüyorum.
"Elbette."
"Yalnızca... midilli gelene kadar annene söyleme olur mu?" Aksi taktirde tanık koruma programına dahil olmam gerekebilir Zuhahaha "



"Alexandra'nın iyice yerleşmiş psikolojik sorunları var. Ne yapacağı belli olmaz. Söylediklerine kulak asmasan iyi edersin. Ailedeki kimse onu ciddiye almaz."
"Buradayken gayet aklı başında bir hali vardı".
"Akıl hastalığı aldatıcı olabilir."
"Ciddi değilsin, değil mi?
"Teknik olarak, hiç öyle bir teşhis konulmadı. Ama adalet ve intikama ilişkin fikirlerinin kesinlikle gerekli yerlere bildirilmesi gerek. Delores'e çok benziyor... ama kendisi, tekniğini mükemmelleştirmek için bir on yıl daha deneyim kazanmış hali.
"Bana kahve getirdi. İçeyim mi peki?"
"Ben olsam içmezdim" Hehehe Hehehe


Emma Chase - Karmakarışık

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: May 08, 2015, 10:44:08 AM
: sanane_61  May 07, 2015, 01:01:10 PM
"Şu yakışıklı takım elbiseli, acayip yakışıklı adımı görüyor musunuz? Tuvalet kabininde, kızıl saçlı enfes bir kadının önünde eğilmiş olan adamı? İşte o benim. Gerçek ben yani. GÖB: Gripten Önceki Ben"

" -Sen buralarda bir numara olmaya, babacığının küçük özel adamı olmaya alışmışsın. Ama artık oyuna bir oyuncu daha katıldı. Buna alışsan iyi edersin. Bu işi kapmak için canımı dişime taktım ve adımdan söz ettirmeyi planlıyorum. Bütün sahne ışıkları senin üzerinde olsun mu istiyorsun? Çok yazık. Ya bana da masada yer ayırırsın ya da yoluma çıktığın zaman seni ezer geçerim, Drew. Ama her iki şekilde amacıma ulaşacağıma emin olabilirsin. Ah, Anderson konusunda iyi şanslar dilerdim ama gerek olduğunu sanmıyorum. İrlanda'nın bütün şansı bir araya gelse, seni kurtaramaz. Saul Anderson benim....tatlım.
-Vay ... anasını diyor Matthew.
-Pekala benden başka tahrik olan var mı? diye soruyor Jack. "Çünkü bu acayip seksiydi."
Steven elinde bir fincanla içeri giriyor ve yüzlerindeki ifadeyi görünce  "-Ne? Ne kaçırdım?" diye soruyor.
-Drew karşı konulmazlığını kaybediyor .Az önce fena halde fırça yedi. Hem de bir kadından, diyor Matthew.
- Dünyama hoş geldin, dostum, diyor Steven  Hehehe"


"Birkaç saat önce yemek söylemiştik ama ara vermek yerine, yemek yiyerek çalışmayı tercih ettik. Ben tavuklu makarna söylemiştim. Kate de yanına patates kızartmasıyla hindili sandviç istemişti. İtiraf etmek zoruma gitse de çok etkilenmiştim. Görünüşe göre, pek çok kadının ant içtiği ' karşı cinsin yanında salatadan başka bir şey yemem' kuralını pek takmıyor gibiydi. hem kadınlar bu fikri nereden edindiler ki? Sanki bir dam kalkıp arkadaşına 'Oğlum, kız çirkin ama o marulu öyle güzel yedi ki , ona sahip olmak zorundayım,' diyecekmiş gibi " Hehehehe


"Katolik okulunda okudum. Şaşırdınız mı? Şaşırmayın. Küfretme şeklimin bile yalnızca Katolik eğitimiyle geçmiş bir hayatta öğrenilebilecek dinsel bir havası vardır. Tanrım, Tanrı aşkına. Anladığınız gibi küfrederken bile Tanrı kelimesini kullanırım"


" -Ha bu arada aklıma geldi de. Matthew, aralık ayının ikinci cumartesi günü bir hayır yemeğine gideceğim bana eşlik eder misin? Steven şehir dışında olacak."
- Bence Matthew amca gelemez, anne. Becermekle meşgul. Becermek ne demek,  baba?
-Ben değildim, Alexandra. Yemin ederim ki ben değildim, diyor Matthew.
Ama Kaltak'ın bakışları bütün kuvvetiyle bana döndüğünde, Matthew'i bağışlıyorum. Her an sandalye de dumanı tüten bir kül yığınına dönüşebileceğimi hissediyorum. Ona, becerebildiğim en tatlı küçük erkek kardeş gülümsememle bakıyorum.
Bir baksanıza işe yarıyor mu?
Bittim ben.  Hehehe"


"  Hayatım," diyorum. "Drew dayına çok büyük bir iyilik yaptın. Noel'de her ne istiyorsan söylemen yeter, senindir. Her şey olabilir."
Ablama bir bakış atıyor ve sisice eğilip bana fısıldıyor. " Bana midilli alır mısın?"
Aman Tanrım. Bir saniye kadar düşünüyorum.
"Elbette."
"Yalnızca... midilli gelene kadar annene söyleme olur mu?" Aksi taktirde tanık koruma programına dahil olmam gerekebilir Zuhahaha "



"Alexandra'nın iyice yerleşmiş psikolojik sorunları var. Ne yapacağı belli olmaz. Söylediklerine kulak asmasan iyi edersin. Ailedeki kimse onu ciddiye almaz."
"Buradayken gayet aklı başında bir hali vardı".
"Akıl hastalığı aldatıcı olabilir."
"Ciddi değilsin, değil mi?
"Teknik olarak, hiç öyle bir teşhis konulmadı. Ama adalet ve intikama ilişkin fikirlerinin kesinlikle gerekli yerlere bildirilmesi gerek. Delores'e çok benziyor... ama kendisi, tekniğini mükemmelleştirmek için bir on yıl daha deneyim kazanmış hali.
"Bana kahve getirdi. İçeyim mi peki?"
"Ben olsam içmezdim" Hehehe Hehehe


Emma Chase - Karmakarışık



Alıntılar çok komik. Hehehe  Teşekkürler canım . Gülmek :)

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Bendis Date: May 08, 2015, 01:37:57 PM
Eksik Parça - Michelle Hodkin










"Fırın camından kendime bir göz atmak istiyordum ama karşımda kimi göreceğimi bilmemek, bu düşüncemden vazgeçmeme neden olmaya yetmişti."  Şeklimi Koyarım.


***


"Beni sınıfın ortasına dikip daha öğrenmediğimiz şeyler hakkında İspanyolca sorular yağdırıp durdu ve ben yanlış cevap verince de güldü..' durmuştum. Argümanlarım ona söylerken hiç de ikna edici gelmiyordu. Daniel göz ucuyla bana baktı.
'Dalga geçerek güldü!' diye ekledim.
'Hı hı.'
'Ve üzerime tebeşir fırlattı.'
'Bu kadar mı?'
Sinirlenip ters ters bakmaya başlamıştım.
'Dedi hiç bir hocadan azar işitmeyen öğrenci."  
Hehehehe


***

"Okuldaki ilk günümüzün ardından hocayla bağımsız müzik çalışmamı görüşmeye gittiğimde Noah'da oradaydı. Bu arada Noah'da beste yapıyor ve acayip başarılı. Sophie geçen yıl onunla birkaç defa karaoke gecesi yaptıklarını söylemişti.'
Küçük, tatlı, sarışın Sophie'yi düşününce içimde kaval kemiğine tekme atıp kaçmak için karşı konulmaz bir istek belirdi."
  Hehehe (Mara'nın bu iç sesinin gücünü okuyunca bu cümle o kadar da masum gelmeyecek söyleyeyim  Hehehe )

***

(Mara ve Noah arasında geçen bir konuşma.)
"Affedersin, köpeğinin bana saldırması ve Mabel'in korkması beni biraz afallattı da. Bir de Tac Mahal'de yaşıyor olman var tabii.'
'Saçmalık. Tac Mahal sadece on yedi metrekare. Burası ise iki bin üç yüz.'
Boş boş yüzüne bakıyordum.
'Dalga geçiyorum.'dedi.
Hala boş boş bakıyorum.
'Tamam geçmiyorum. Gidelim mi?'
 Hehehe


****

"Gözlerimi kıstım.
'Beni senin hakkında uyarmışlardı. Biliyorsun.'
Ve beni mahveden o çarpık gülümsemesiyle cevapladı.
'Ama yine de burdasın.'
Utanıyorum.

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -Trinity- Date: May 08, 2015, 10:15:25 PM
Ben aşkın bir örümcek ağına benzediğini biliyordum.Bir kere yakalandınız mı,kaçış yoktur.


Herkesin hissetme,düşünme,sevme ve kendilerini ifade etme şekilleri farklı.Sanırım dünyayı döndüren şey de bu.


Kördüğüm-Calia Read

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: sanane_61 Date: May 11, 2015, 12:53:42 AM
Ben de okurken baya güldüm Saliha ablam Gülmek :)

Şimdi Benimsin - Güneş Demirel
"Seviyorum kızım seni! Böyle kalbimi acıta acıta seviyorum! Tamam mı."
"Duymak istemiyorum! Sus artık!"
"Asla! Bana böyle yapma. Uzak durma."
"Sana ne zaman yakın oldum ki ben, Fırat? Söylesene kahrolası!"
"Kıskanıyorum, tamam mı? Değil elbiseyi, sana değecek her bakışı yakarım!"
"Hastasın sen!"
"Sadece aşığım! Sadece aşık! Ve bunun ne demek olduğunu zamanla sen de anlayacaksın."



"Sana fazlasıyla aşık ve suçlu olarak beni görüyor."
"O benim kardeşim! kim ne derse desin, bu böyle!"
"Senin için olabilir ama o kesinlikle böyle görmüyor."
"Babamla konuşacağım, evlendirsinler. Bir sürü isteyeni var."
"Saçmalıyorsun! İstemediği biriyle nasıl evlendirirsiniz?"
"İmkansızı istiyor!"
"Senin gibi!"
"Benim o imkansızı unutabilmem imkansız!"



"Hadi gel bak, şu vitrindeki elbise çok hoş."
"İstemiyorum!"
"Huysuz!"
"Üzüm üzüme baka baka kararır."  Hehehe



"Seni üzdüğüm zaman, işte o zaman ... Gözlerin beni öldürüyor!"

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: May 11, 2015, 07:16:11 PM




Bestelenmemiş bir şiir
Söylenmemiş bir şarkıydım ,
Ahengi olmayan bir söz , geçmişten kalma bir dansçı...
Ama şimdi sen varsın...
Hayatım boyunca,
Hayatımın yazı , kışı , ilkbaharı ve güzü boyunca,
Tek hatırlayacağım
Seninle yaşadıklarımdır...

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Bendis Date: May 12, 2015, 03:34:08 PM



Karmakarışık - Emma Chase


"Bana öyle bakmayın. Aslında kötü bir adam değilimdir. Mesela hiç yalan söylemem. Kadınları, onlarla beraber bir geleceğiniz olduğuna veya ilk görüşte aşka inandığıma dair, süslü püslü laflarla kandırmaya çalışmam"  Şeklimi Koyarım.

****

"Ona nerede çalıştığımı söylediğimde, bu muhteşem kadının ağzını nasıl şaşkınlıkla açtığını gördünüz mü? Aslında yüzünün aldığı ifadeden bir şeyler çakmalıydım. Ama o an hiç fark etmedim. Göğüslerini kesmekle meşguldüm sanırım."

****
Uyarmadı demeyin, Drew çokkk yaramaz biri  Hehehe
"Dönüp Kızıl Saçlı'nın kız kardeşine -daha doğrusu ikizine- bakıyorum. Bir anda planlarım değişiveriyor. Biliyorum, biliyorum... Aynı lunapark trenine iki kez binmem demiştim. Ama söz konusu ikiz trense?"  Hönk.!

****


"Tamam, burada bir duralım; çünkü yüzünüzde beni yargılayan bir ifadenin belirdiğini görebiliyorum. Ayrıca tiz bir sesle söylediğiniz onaylamaz sözler de kulağıma geliyor, P içe bak. Bir kızla yatmış - gerçi bu durumda iki kız oluyor ama neyse- şimdi de arkadaşlarına anlatıyor. Ne kadaaarrrr saygısızca...
Öncelikle bir kadın ona saygı duymamı istiyorsa, saygıyı hak eden biri gibi davranmalıdır. İkincisi p içlik filan yapmaya çalıştığım yok, normal bir erkek gibi davranıyorum ve her erkek arkadaşlarıyla seksten bahseder.
Belki gözünüzden kaçmış olabilir diye tekrarlıyorum.
Her Erkek, Arkadaşlarıyla Seksten Bahseder.
Bir erkek size, konuşmadığını söylüyorsa hemen kıçına tekmeyi basın. Çünkü yalan söylüyordur."
 Bravo

****

Bu adamın radarından kaçabilen birisi yok mu yahu Öldüm Gülmekten. Öldüm Gülmekten. Öldüm Gülmekten.
"Kız önünde duran biriyle konuşurken gözlerim sırtında geziniyor. İç güdüsel olarak bakışlarım kalçalarına yöneliyor ve... Bir dakika.
Dur, dur bir dakika.
Bu kıçı daha önce gördüm ben.
Hadi canım, yok artık!
kız bana doğru dönüyor.
Aynen öyle..!"



****


"Muhtemelen kadınlar senin dikkatini çekmek ya da onlara gülümsemeni sağlamak için önünde şekilden şekle giriyorlardır.' diye sürdürüyor sözlerini Kate, 'ama bu benim için geçerli değil. Takıldığın tiplerden biri yada karyola direğindeki bir çentik olmayı planlamıyorum, o yüzden repliklerini, gülümsemeni ve saçmalıklarını başkalarına saklayabilirsin."  Dövmek

Kate cümlesini bitirir ve masaya doğru eğilir. Drew sizce bu cümleler karşısında ne düşünüyor?  Ne.?? Ne.??

"Biraz daha eğilirse göğüs arasını görebilirim."   Hehehe  Hehehehe Hehehehe Hehehehe



****

"Drew karşı konulmazlığını kaybediyor. Az önce fena fırça yedi. Hem de bir kadından." diyor Matthew, aşırı bir mutlulukla..
Steven acımasızca başını sallıyor. 'Dünyama hoş gelin dostum."
  Hehehehe  Hehehe


***

"Kate hemen 'Rüyanda görürsün' diyor.
Sırıtıyorum.
'Aslında rüyalarıma seni çekilirken değil.. bir şeye doğru yaklaşırken görüyorum.'
   Öldüm Gülmekten. Öldüm Gülmekten. Öldüm Gülmekten.


****

"Kız kaldırma moduna giren Matthew, 'Dolores. Muhteşem bir kız için muhtelem bir isim. Üstelik klitorisle de kafiyeli... O konuda uzmanım da."
Matthew'la tanıştınız mı? Drew'in yakın arkadaşı olur da kendileri Öldüm Gülmekten.


***


Drew'a karşı koymak imkansız, adam ukalalık filan yapmıyor, İnanmıyor musunuz? Alın size bir alıntı: Öldüm Gülmekten.
"Yaşlı kadınların bana karşı bir şeyi oluyor. Nasıl açıklarım bilmiyorum ama yanağımdan makas alma, kafamı sıvazlama türünde bir şeyden bahsetmiyorum. 'Neden tekerlekli sandalyemi süpürge odasına itmiyorsun, içerde neler yaparız' türünden bir şeyi kastediyorum."   Hehehehe Hehehehe Hehehehe Hehehehe


****

Aslında bu kitap sadece bir komedi değil, biz bayanların bazı olaylara daha farklı açıdan bakmaları gerektiğini de gösteriyor. Nasıl mı? Bu alıntı biz hatunlara gelsin..
"Kate çok zeki, açık sözlü ve hırslı bir kadın. Pek çok erkek böyle bir kadınla baş edemez. O yüzden ters strateji uygular ve çekindikleri bu nitelikleri, iticiymiş gibi gösterirler. Utanılacak bir şeymiş gibi."   Şeklimi Koyarım.  Göz Kırp.  Tebrikler.

****


Her zaman istediğini alan, şımartılmış, aşırı yakışıklı ve her şeye sahip Drew'in kafaya taktığı kız elinden gitmek istediğinde içinde yatan o muzip çocuk çok rahat ortaya çıkıyor. Bkz. Alıntı Öldüm Gülmekten.
"Elini, hala kolunda duran elime yaslıyor. Sesi, bir çocuğa laf anlatmaya çalışıyormuş gibi sakin. 'Tamam, Drew. Önce Billy'yle konuşayım sonra seninle ofisinde buluşuruz olur mu?'
İki yaşındaymışım gibi ayaklarımı yere vurmak istiyorum. Hayır. Hiç de tamam değil.!"
   Utanıyorum. Utanıyorum. Utanıyorum.  Hehehe

****

Bunların yanı sıra, bu kitap acayip hiç kafa yormayacağınız bilgilerle dolu ve siz okudukça kopuyorsunuz.Öldüm Gülmekten. İşte bir örnek:
"204'te UCLA, kadınların sevişmeye -diğer günlük faaliyetlere kıyasla- ne kadar değer verdiğini belirlemek için bir anket yaptı. Peki sonuç ne oldu biliyor musunuz? Her on kadından sekizi seks ile uyku arasında bir tercih yapmaları gerekse, uykuyu seçeceklerini söyledi.
Aynı sene, NYU da bir inceleme yaptı. Farelerle. Erkek farelerin beyinlerine elektrotlar yerleştirerek kafeslerine iki buton koydular. O küçük şanslı p içler mavi butona bastığında, elektrotlar orgazmı tetikliyordu. Kırmızı butona bastıklarında ise, yemek veriliyordu.
Farelerin hepsine ne olduğunu bilmek ister misiniz?
Öldüler.
Açlıktan hem de.
Hiç biri asla kırmızı butona basmadı."
 Hehehehe  Öldüm Gülmekten.  Hehehehe  Zuhahaha  Öldüm Gülmekten.


*****

Veee son alıntım.
"Herhalde mide bulandıracak derecede tatlı, vıcık vıcık laflar edeceğimi düşünmüyordunuz, değil mi? Sizi hayal kırıklığına uğrattıysam, üzgünüm."  Hehehe  Bye Bye

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: sanane_61 Date: May 12, 2015, 05:45:26 PM
Hahahah alıntıları okudukça hatırlayıp hatırlayıp güldüm Öldüm Gülmekten. Ellerine sağlık canım Hehehehe
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Bendis Date: May 12, 2015, 05:53:51 PM
Rica ederim kuzum Gülmek :)
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: May 13, 2015, 02:55:52 PM
Çok komik bir kitaba benziyor alıntılar için teşekkürler. Zuhahaha
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -Trinity- Date: May 14, 2015, 08:49:50 AM
"Terry hala dedi ki,estetik yaptırmışsın.Babamın güzellik merkezinde kamyonetine yaptırdığı gibi."  Hehehe

Keri,ip bağlamasını seyreden Terry'ye baktı."Hayır yaptırmadım."

"Terry hala senin plastik olduğunu söyledi,Kevin amca da seni kontrol edeceğini söyleyince,Joe amca onun koluna

vurdu;hatta öyle bir şeye kalkışırsa onu pataklayacağını söyledi." Öldüm Gülmekten.

Küçük Bir Aşk hikayesi-Shannon Stacey


SiteMap - İmode - Wap2