Yanıtla #5140
|
« : Mart 21, 2015, 04:45:57 ÖS »
|
|
BÖRÜLCE
|
Üye No : 182234
Nerden : Adana
Cinsiyet : Konu Sayısı : 1488
Mesaj Sayısı : 4 330
Karizma = 2457
|
|
|
« Son Düzenleme: Mart 21, 2015, 04:46:29 ÖS Gönderen : BÖRÜLCE »
|
|
|
|
|
WeBCaNaVaRi Botu
|
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)
Anahtar Kelimeler: Kitap Yorumları Buraya. e-book, Kitap Yorumları Buraya. programı, Kitap Yorumları Buraya. oyunları, Kitap Yorumları Buraya. e-kitap, Kitap Yorumları Buraya. download, Kitap Yorumları Buraya. hikayeleri, Kitap Yorumları Buraya. resimleri, Kitap Yorumları Buraya. haberleri, Kitap Yorumları Buraya. yükle, Kitap Yorumları Buraya. videosu, Kitap Yorumları Buraya. şarkı sözleri, Kitap Yorumları Buraya. msn, Kitap Yorumları Buraya. hileleri, Kitap Yorumları Buraya. scripti, Kitap Yorumları Buraya. filmi, Kitap Yorumları Buraya. ödevleri, Kitap Yorumları Buraya. yemek tarifleri, Kitap Yorumları Buraya. driverları, Kitap Yorumları Buraya. smf, Kitap Yorumları Buraya. gsm
|
|
|
Yanıtla #5141
|
« : Mart 21, 2015, 05:27:22 ÖS »
|
|
gokcicisi
|
Üye No : 123898
Yaş : 30
Nerden : Adana
Cinsiyet : Konu Sayısı : 1
Mesaj Sayısı : 520
Karizma = 1031
|
|
|
|
WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz. Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Harika Çapkın - Christina Lauren
Aaayyy sonunda bir kitabı daha Türkçe okudum Çevirmeni tebrik ediyorum gayet güzel bir çeviriydi. Kitabın orjinal halini zaten 2 kere okumuştum. Zaten serinin en sevdiğim kitabı olduğunu daha önceki yorumlarımda belirtmiştim. Ama tabii hala seri içindeki favori erkek benim için Max
Kitap diğer kitaplardan çok daha olgun bir kaleme sahipti. Will'in Hanna'yı Ziggy olarak görmeyi bırakması o kadar güzel işlendi ki. Zaten en başta koştuklarında adını bile bilmiyordu. Hanna'nın Ziggy noktasından kendisini buluşu ve bu sırada Chloe'nin katkıları çok şekerdi Pek fazla kız arkadaşı olmayan birinin kız grubu içine girince, hele de bu grup iyi insanlardan oluşuyorsa yaşayacağı zevk farklıdır; Hanna da hayatı öyle görmeye başladı. Daha da ötesi Will ile olan dostluğuydu. Hele o Hanna'nın filtresizce konuşması, garip teorileri Ben bir şeye siz "ayıp" derseniz ancak ayıp sayılacağını ve çekinmeden konuşmanın daha iyi olacağını düşünenlerdenim. O yüzden Hanna benim zahmetsizce arkadaş olabileceğim biriydi bence
Ve Will... Kendisi serinin novellası Beautiful Bombshell'de Vegas'ta asla Kitty ve Kristy ile olan ilişkisinin onu rahatsız etmediğini, daha fazlasında gözü olmadığını, kendisinin arkadaşları gibi bir kadın peşinde perişan olmayacağını söylüyordu. Vegas dönüşü Ziggy ile buluşması cuk oturdu Ona karşı davranışları, efendiliği, dürüst oluşu, sahiplenişi çok güzeldi. İlişkileri çok şekerdi bir kere Ve o dövme muhabbeti. Bu aralar dövme yaptırmayı düşündüğümden midir nedir, Will'in Hanna'nın üzerine yazdığı alıntı -All that is rare for the rare- ve Hanna'nın kalem eline geçince yaptığı çok hoşuma gitti. Zaten Will'in Havva'nın Adem'in küçük kaburgasından yaratılmış olma düşüncesine karşı kaburgasına yazdırdığı "NO." dövmesi fikrini çok beğendim.
Serinin yayınlanıp da okumadığım bir tek "Beautiful Beginning" novellası kaldı. Elim değse okuyacağım ama arada çok kitap birikti.
Kitabın son sayfasındaki yayınevi notuna bakılırsa serinin 1.5 numaralı novellası yani Bennett ve Chloe'yi 1. kitaptan sonra bıraktığımız yerden anlatan kitabı "Harika Sürtük" de yoldaymış. Yani ben o olduğunu düşünüyorum "Beautiful Bitch"i çevirirler herhalde çünkü başka o isme uyacak kitap yok
Velhasılı okuyun, tatlı şeker, tutkulu bir aşk hikayesi
|
WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz. Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
|
|
|
Yanıtla #5142
|
« : Mart 22, 2015, 12:27:36 ÖÖ »
|
|
BÖRÜLCE
|
Üye No : 182234
Nerden : Adana
Cinsiyet : Konu Sayısı : 1488
Mesaj Sayısı : 4 330
Karizma = 2457
|
Serilerin 3.-4. kitapları ilk kitaplarından çok daha güzel oluyor.Ailenin sevimli kızı,yıllardır abisinin en yakın arkadaşı kötü çocuk Jake'e aşıksa ve artık harekete geçmeye karar verirse ne olur?Valla bu kitapta sonuç bebek olur şeklindeydi. Sophie artık ailenin korunmasız küçük kızı olmadığını ispat etmeye çalıştı,Jake ise Sophie'ye layık olmadığını.Kitap bu konu üzerinden akıp gidiyor.Romantik,sevimli bir kitaptı.Özellikle abisinin düğününde,kardeşlerin yaptığı konuşmalar,aile bağları çok duygusaldı.
|
|
|
|
Yanıtla #5143
|
« : Mart 22, 2015, 05:10:09 ÖS »
|
|
Mila.
|
Üye No : 182573
Yaş : Yok
Nerden : Adana
Cinsiyet : Konu Sayısı : 1
Mesaj Sayısı : 518
Karizma = 11
|
Agapi hiç akmıyor
|
|
|
|
Yanıtla #5144
|
« : Mart 22, 2015, 07:30:28 ÖS »
|
|
ssiibbeell
|
Üye No : 153469
Nerden : Ankara
Cinsiyet : Konu Sayısı : 198
Mesaj Sayısı : 1 100
Karizma = 93
|
|
|
|
Vampir Akademisi Serisi - Richelle MeadVA benim için yeni bir seri sayılmaz. Önceden de üsrünkörü bir şekilde okumuştum. Şimdi ise daha detaylıca okuduğum için daha iyi anladım. Okuduğum vampir kitapları arasında belki de en ilginciydi. Çünkü bu kitapta bildiğimiz, vampirler yok. Moroi'ler doğarak çoğalan, insanları öldürmeden kan içen ve kraliyetle yönetilen bir vampir türü. Strigoi'ler tamamen kötü, ölümcül ve duygusuz diğer vampir türü. Dampirler ise Dampir ve Moroinin birlikteliğinden oluşan yarı insan yarı Moroi varlıklar. Kitabın temel bilgileri bunlar. Kitaba gelirseek... Kurgu ve konular süper, olayların anlatılışı çok güzel, akıcılığı ise muhteşem. Öyle ki 6 kitaplaık seri on günde bitti. Karakterlere ve olaylara fazla değinmeyeceğim yoksa çok uzun sürer. Kitapla ilgili en büyük sorunum Dampirlerin kitaptaki yeriydi. Sanki Moroiler tarafından köle gibi kullanılıyorlarmış gibi hissettim. Çünkü eğer Dampirsen ya Moroileri korumak için gardiyan olarak hayatlarını onlara adayacaksın, ya da farklı bir seçim yaparak -aile kurmak, farklı bir işte çalışmak gibi- toplum dışına itileceksin. Yani seçim şansı yok gibi bir şey. Üstelik bir Dampirin bir Moroi ya da bir Dampirle evlenmesi filan herkes için ayıplanacak bir şey gibi görülüyor. Gardiyan olmayan Dampir kadınlarına ise dampir neslinin devamını sağlayan eğlence malzemesi muamelesi yapılıyor. Ve Dampirlele ilgili bir kararda sadece Moroilerin söz hakkının olması, Dampirlerin de bunu öylece kabul etmeleri beni sinir etti. Dampirlerin sözü olan “Moroi önce gelir" i her görüşümde üzerini karayalasım geldi. Ayrıca son kitapta Rose'un Adrian'a yaptıkları yüzünden Rose'u boğasım, Adrian'ı da bağrıma basasım geldi. Dimitri'den ne kadar nefret ettiğimi söylemeye bile gerek yok! Bu yüzden son sahnedeki mutlu sonu okumak yerine kitabın kapağını sertçe kapattım ve yorumumu yazmaya başladım. Rose'un aşk hayatını bir kenara itersek gayet güzel, aksiyonu bol bir kitaptı. Özellikle de olayların birbirine bağlanışı çok güzeldi. Yukarıdaki saydıklarıma katlanabilecek herkese tavsiye ederim. Not: Muhtemelen seriyi okumayanlar yorumumu anlayamayacaklardır. Bu yüzden okuduktan sonra yorumu tekrar okumanızı tavsiye ederim.
|
|
|
|
Yanıtla #5145
|
« : Mart 22, 2015, 07:39:56 ÖS »
|
|
Mila.
|
Üye No : 182573
Yaş : Yok
Nerden : Adana
Cinsiyet : Konu Sayısı : 1
Mesaj Sayısı : 518
Karizma = 11
|
Agapi - Sarah Jio Yazarın Türkiye'de çıkan bütün kitaplarını okudum.Diğer kitapların arasında en sevmediğim Son Kamelya idi onun bile kurgusu bundan iyiydi.Yedi puan veriyorum , kitap güzeldi ama kurgu zayıfta.Dört tane filan ilişki vardı ama üstünkörü geçilmişti.Aynı şekilde sayın yazarın çiçeklere olan beğenisini biliyoruz bu kitapta da çiçeklerden bahsedilmişti ama çok yoğun değildi.Sonu aceleye gelmiş gibiydi.Sevmedim mi sevdim.Birkaç ilişki çok güzeldi.Mutsuz bitenlerde çok üzüldüm.Bence kitaptaki en sıkıcı aşk ana karakterinkiydi.Kafa dağıtmalık bir kitap , fena değil.Jio hayranlarının bayılacağına eminim.
|
|
|
|
Yanıtla #5146
|
« : Mart 23, 2015, 12:01:17 ÖÖ »
|
|
gokcicisi
|
Üye No : 123898
Yaş : 30
Nerden : Adana
Cinsiyet : Konu Sayısı : 1
Mesaj Sayısı : 520
Karizma = 1031
|
|
|
|
WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz. Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Torture To Her Soul - J.M. Darhower (Gözlerindeki Canavar #2)
----İlk kitabı okumayanlar için spoiler içerebilir----
Tanrı bana yardım etsin. Onu seviyorum. Seviyorum. Ve tanrı onu benden almayı deneyecek kişiye de yardım etsin.
İlk kitabın ardından 2. kitabı merak etmemin en büyük sebebi bu cümlelerdi. Kitabın Vitale'nin bakış açısıyla yazılması da bir merak sebebiydi. Ben kitabı hayalkırıklığına uğratıcı buldum açıkçası. Yani mesela ben Karissa'nın bakış açısında eksikliklerin olduğunu düşünmüştüm; Ignazio'nunkinin biraz daha tatmin edici olacağını düşündüm ama yanılmışım. Ay bu adam susmuyor! Paso içinden konuşuyor! Olay ya da diyalogtan çok Vitale'nin iç seslerini dinliyoruz. Geçmişini daha rahat anlayabiliyoruz böylece. İlk kitapta havada kalan meseleler de açıklığa kavuşuyor. Mesela Karissa'nın öğretmeni meselesi gibi.
İlk kitap bildiğiniz veya bilmediğiniz üzere çok abartıldı. Abartıldı derken gereksiz yere insanlar kitabı tartıştılar falan. O kadar prim verilecek bir olay değildi bence. Kitaptı, okuduk bitti işte. 2. kitap, ilk kitapta yaşanan gelişmelerden sonra Vitale'nin Karissa ile kalmasını anlatıyor. Karissa elbette sinirli, Ignazio ise ona güvenmekte sorun yaşıyor. Çiftimiz zor zamanlar yaşıyorlar. Vitale Karissa'nın gözlerindeki nefretle yaşamakta zorlanıyor hatta. Ama Karissa onu sevdiğini de reddedemiyor. Resmen araf yaşıyorlar evin içinde. Tabii bir de kızını Vitale'nin kucağında bırakamayacak bir anne ve damadının bir Rita ile birlikte olmasına göz yummak istemeyen bir mafya babası var. Karissa evde hapis denebilir ama fiziksel olarak değil. Bir yandan zaten seviyor Vitale'yi ona bir şey olunca aklı çıkacak noktaya geliyor. Diğer yandan evden çıkarken hep geri dönmek zorunda olduğunu da biliyor. Hatta kitabın sonundaki bonus bölümde kendi de Stockholm Sendromu ihtimalini düşünüyor. Ama bence öyle değil. Kız kedi gibi. Nereye bıraksan dönüp geliyor.
Yani ilk kitabı bitirenler, 2.yi de çıkınca okurlar diyorum. Ama bu kitapta haliyle Vitale'nin adam öldürüşlerine de şahit oluyoruz. Ve gerçekten çok acımasız bir adam. İnsan öldürmenin onun için hiçbir önemi yok adeta. Karissa bildiğiniz Karissa. Hala saf-salak dolanıyor ortalıkta. Yalnız Ignazio'nun babası çok kral adam, kendisini çok sevdim
Ve işte benden size çeviriler
*****
Size bir sır vereceğim. Daha evvel kimseye söylemediğim bir sır. Ben, Ignazio Vitale, hep karanlıktan korktum. Birine söyleyeyecek olursanız, sizi öldürürüm.
*****
"Söyle bana. Nasıl olmasını istediğini söyle. Bana dair neye ihtiyaç duyduğunu söyle." Her şeyi verirdim ona. Eğer istediği buysa kahrolası göğsümü çıplak ellerimle deler, kalbimi söküp ellerine bırakırdım. Tek yapması gereken bana söylemekti. Tek yapması gereken sormaktı. Milyonlarca şeyi emredebilirdi ve ben hepsini gerçekleştirebilmek için ölene dek çalışırdım ancak bunların yerine sadece fısıldadı, "Beni sevmeni istiyorum."
*****
"Tanrı şahidim olsun Ignazio, eğer ölmeme izin verirsen uyanık olduğun her saniye hayalet olarak peşinde dolanır ve seni kendim öldürebilmek için bir yol bulurum." "Yaparsın, biliyorum." "Kastettiğim buydu." "Öyle olduğunu biliyorum." "Ben ölürsem, sen de ölürsün." "Bundan bir saniye bile şüphe etmedim."
*****
"Korkmanı gerektirecek hiçbir neden yok. Sana zarar vermeyeceğim. Kimse vermeyecek." "Nasıl emin olabilirsin ki?" "Çünkü onlara izin vermeyeceğim. Bu kadar basit."
*****
"Sen masum olduğunu düşünmüyor musun?" "Ben? Artık değil. İçimdeki masumiyeti öldürmeyi becerdin. Kelimesi kelimesine." "Ben cidddiyim Karissa." "Ben de. Belki eskiden masumdum, bilmiyorum, artık değilim." "Buna gerçekten inanıyor musun?" "Evet." "Neden?" "Çünkü seninle birlikteyim."
*****
"Neden geri döndüğümü bilmiyorum. Tüm bunların hiçbirini anlamıyorum ama belki de zaten anlamam da gerekmiyor. Burada olmamam gerek ama buradayım... Seni sevmemem gerek ama seviyorum. Sorunların var, Naz. Seninle ilgili bazı şeyler cidden çok yanlış. Ama belki bende de bir sorun vardı. Çünkü senden nefret etmeyi ne kadar denersem deneyeyim, yapamıyorum. Seni seviyorum ama anlamıyorum. Neden bunları yaptığını, neden bana bunları yaşattığını, beni sevmen gerekirsen nasıl beni incitmeye çanak tuttuğunu da anlamıyorum."
*****
"Seni burada karanlıkta gizlice dolaşırken görmek çok komik. Karanlıktan hep korktuğun düşünülürse özellikle." "Artık karanlıktan korkmuyorum." "Tabii ki hayır. Korkutucu olan karanlık değil zaten, içinde neler barındırdığı. Ve artık seni korkutmuyor çünkü artık o sensin. Karanlıktaki korkunç şey sensin."
*****
(Karissa'nın bakış açısından.) "Naz. Tanrım, Naz sen ne...?" "Sessiz ol ve bunu yapmama izin ver tamam mı?" "Ama-" "Lütfen Karissa." Lütfen. Adam lütfen dedi! Sırf bu bile susturdu beni.
*****
|
|
« Son Düzenleme: Mart 23, 2015, 12:17:33 ÖÖ Gönderen : chuck_me »
|
|
|
|
|
Yanıtla #5147
|
« : Mart 23, 2015, 12:07:15 ÖÖ »
|
|
BÖRÜLCE
|
Üye No : 182234
Nerden : Adana
Cinsiyet : Konu Sayısı : 1488
Mesaj Sayısı : 4 330
Karizma = 2457
|
|
|
|
WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz. Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Torture To Her Soul - J.M. Darhower (Gözlerindeki Canavar #2)
----İlk kitabı okumayanlar için spoiler içerebilir----
Tanrı bana yardım etsin. Onu seviyorum. Seviyorum. Ve tanrı onu benden almayı deneyecek kişiye de yardım etsin.
İlk kitabın ardından 2. kitabı merak etmemin en büyük sebebi bu cümlelerdi. Kitabın Vitale'nin bakış açısıyla yazılması da bir merak sebebiydi. Ben kitabı hayalkırıklığına uğratıcı buldum açıkçası. Yani mesela ben Karissa'nın bakış açısında eksikliklerin olduğunu düşünmüştüm; Ignazio'nunkinin biraz daha tatmin edici olacağını düşündüm ama yanılmışım. Ay bu adam susmuyor! Paso içinden konuşuyor! Olay ya da diyalogtan çok Vitale'nin iç seslerini dinliyoruz. Geçmişini daha rahat anlayabiliyoruz böylece. İlk kitapta havada kalan meseleler de açıklığa kavuşuyor. Mesela Karissa'nın öğretmeni meselesi gibi.
İlk kitap bildiğiniz veya bilmediğiniz üzere çok abartıldı. Abartıldı derken gereksiz yere insanlar kitabı tartıştılar falan. O kadar prim verilecek bir olay değildi bence. Kitaptı, okuduk bitti işte. 2. kitap, ilk kitapta yaşanan gelişmelerden sonra Vitale'nin Karissa ile kalmasını anlatıyor. Karissa elbette sinirli, Ignazio ise ona güvenmekte sorun yaşıyor. Çiftimiz zor zamanlar yaşıyorlar. Vitale Karissa'nın gözlerindeki nefretle yaşamakta zorlanıyor hatta. Ama Karissa onu sevdiğini de reddedemiyor. Resmen araf yaşıyorlar evin içinde. Tabii bir de kızını Vitale'nin kucağında bırakamayacak bir anne ve damadının bir Rita ile birlikte olmasına göz yummak istemeyen bir mafya babası var. Karissa evde hapis denebilir ama fiziksel olarak değil. Bir yandan zaten seviyor Vitale'yi ona bir şey olunca aklı çıkacak noktaya geliyor. Diğer yandan evden çıkarken hep geri dönmek zorunda olduğunu da biliyor. Hatta kitabın sonundaki bonus bölümde kendi de Stockholm Sendromu ihtimalini düşünüyor. Ama bence öyle değil. Kız kedi gibi. Nereye bıraksan dönüp geliyor.
Yani ilk kitabı bitirenler, 2.yi de çıkınca okurlar diyorum. Ama bu kitapta haliyle Vitale'nin adam öldürüşlerine de şahit oluyoruz. Ve gerçekten çok acımasız bir adam. İnsan öldürmenin onun için hiçbir önemi yok adeta. Karissa bildiğiniz Karissa. Hala saf-salak dolanıyor ortalıkta. Yalnız Ignazio'nun babası çok kral adam, kendisini çok sevdim
Ve işte benden size çeviriler
*****
Size bir sır vereceğim. Daha evvel kimseye söylemediğim bir sır. Ben, Ignazio Vitale, hep karanlıktan korktum. Birine söyleyeyecek olursanız, sizi öldürürüm.
*****
"Söyle bana. Nasıl olmasını istediğini söyle. Bana dair neye ihtiyaç duyduğunu söyle." Her şeyi verirdim ona. Eğer istediği buysa kahrolası göğsümü çıplak ellerimle deler, kalbimi söküp ellerine bırakırdım. Tek yapması gereken bana söylemekti. Tek yapması gereken sormaktı. Milyonlarca şeyi emredebilirdi ve ben hepsini gerçekleştirebilmek için ölene dek çalışırdım ancak bunların yerine sadece fısıldadı, "Beni sevmeni istiyorum."
*****
"Tanrı şahidim olsun Ignazio, eğer ölmeme izin verirsen uyanık olduğun her saniye hayalet olarak peşinde dolanır ve seni kendim öldürebilmek için bir yol bulurum." "Yaparsın, biliyorum." "Kastettiğim buydu." "Öyle olduğunu biliyorum." "Ben ölürsem, sen de ölürsün." "Bundan bir saniye bile şüphe etmedim."
*****
"Korkmanı gerektirecek hiçbir neden yok. Sana zarar vermeyeceğim. Kimse vermeyecek." "Nasıl emin olabilirsin ki?" "Çünkü onlara izin vermeyeceğim. Bu kadar basit."
*****
"Sen masum olduğunu düşünmüyor musun?" "Ben? Artık değil. İçimdeki masumiyeti öldürmeyi becerdin. Kelimesi kelimesine." "Ben cidddiyim Karissa." "Ben de. Belki eskiden masumdum, bilmiyorum, artık değilim." "Buna gerçekten inanıyor musun?" "Evet." "Neden?" "Çünkü seninle birlikteyim."
*****
"Neden geri döndüğümü bilmiyorum. Tüm bunların hiçbirini anlamıyorum ama belki de zaten anlamam da gerekmiyor. Burada olmamam gerek ama buradayım... Seni sevmemem gerek ama seviyorum. Sorunların var, Naz. Seninle ilgili bazı şeyler cidden çok yanlış. Ama belki bende de bir sorun vardı. Çünkü senden nefret etmeyi ne kadar denersem deneyeyim, yapamıyorum. Seni seviyorum ama anlamıyorum. Neden bunları yaptığını, neden bana bunları yaşattığını, beni sevmen gerekirsen nasıl beni incitmeye çanak tuttuğunu da anlamıyorum."
*****
"Seni burada karanlıkta gizlice dolaşırken görmek çok komik. Karanlıktan hep korktuğun düşünülürse özellikle." "Artık karanlıktan korkmuyorum." "Tabii ki hayır. Korkutucu olan karanlık değil zaten, içinde neler barındırdığı. Ve artık seni korkutmuyor çünkü artık o sensin. Karanlıktaki korkunç şey sensin."
*****
(Karissa'nın bakış açısından.) "Naz. Tanrım, Naz sen ne...?" "Sessiz ol ve bunu yapmama izin ver tamam mı?" "Ama-" "Lütfen Karissa." Lütfen. Adam lütfen dedi! Sırf bu bile susturdu beni.
*****
Vaooov ! Alıntılar şahane, ellerine sağlık canım.Ben ilk kitabı beğenmiştim.İnşallah bu da en kısa zamanda çevrilir de okuruz.
|
|
|
|
Yanıtla #5148
|
« : Mart 23, 2015, 12:26:29 ÖÖ »
|
|
buse_1396
|
Üye No : 139498
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Konu Sayısı : 385
Mesaj Sayısı : 834
Karizma = 119
|
|
|
|
WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz. Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Torture To Her Soul - J.M. Darhower (Gözlerindeki Canavar #2)
----İlk kitabı okumayanlar için spoiler içerebilir----
Tanrı bana yardım etsin. Onu seviyorum. Seviyorum. Ve tanrı onu benden almayı deneyecek kişiye de yardım etsin.
İlk kitabın ardından 2. kitabı merak etmemin en büyük sebebi bu cümlelerdi. Kitabın Vitale'nin bakış açısıyla yazılması da bir merak sebebiydi. Ben kitabı hayalkırıklığına uğratıcı buldum açıkçası. Yani mesela ben Karissa'nın bakış açısında eksikliklerin olduğunu düşünmüştüm; Ignazio'nunkinin biraz daha tatmin edici olacağını düşündüm ama yanılmışım. Ay bu adam susmuyor! Paso içinden konuşuyor! Olay ya da diyalogtan çok Vitale'nin iç seslerini dinliyoruz. Geçmişini daha rahat anlayabiliyoruz böylece. İlk kitapta havada kalan meseleler de açıklığa kavuşuyor. Mesela Karissa'nın öğretmeni meselesi gibi.
İlk kitap bildiğiniz veya bilmediğiniz üzere çok abartıldı. Abartıldı derken gereksiz yere insanlar kitabı tartıştılar falan. O kadar prim verilecek bir olay değildi bence. Kitaptı, okuduk bitti işte. 2. kitap, ilk kitapta yaşanan gelişmelerden sonra Vitale'nin Karissa ile kalmasını anlatıyor. Karissa elbette sinirli, Ignazio ise ona güvenmekte sorun yaşıyor. Çiftimiz zor zamanlar yaşıyorlar. Vitale Karissa'nın gözlerindeki nefretle yaşamakta zorlanıyor hatta. Ama Karissa onu sevdiğini de reddedemiyor. Resmen araf yaşıyorlar evin içinde. Tabii bir de kızını Vitale'nin kucağında bırakamayacak bir anne ve damadının bir Rita ile birlikte olmasına göz yummak istemeyen bir mafya babası var. Karissa evde hapis denebilir ama fiziksel olarak değil. Bir yandan zaten seviyor Vitale'yi ona bir şey olunca aklı çıkacak noktaya geliyor. Diğer yandan evden çıkarken hep geri dönmek zorunda olduğunu da biliyor. Hatta kitabın sonundaki bonus bölümde kendi de Stockholm Sendromu ihtimalini düşünüyor. Ama bence öyle değil. Kız kedi gibi. Nereye bıraksan dönüp geliyor.
Yani ilk kitabı bitirenler, 2.yi de çıkınca okurlar diyorum. Ama bu kitapta haliyle Vitale'nin adam öldürüşlerine de şahit oluyoruz. Ve gerçekten çok acımasız bir adam. İnsan öldürmenin onun için hiçbir önemi yok adeta. Karissa bildiğiniz Karissa. Hala saf-salak dolanıyor ortalıkta. Yalnız Ignazio'nun babası çok kral adam, kendisini çok sevdim
Ve işte benden size çeviriler
*****
Size bir sır vereceğim. Daha evvel kimseye söylemediğim bir sır. Ben, Ignazio Vitale, hep karanlıktan korktum. Birine söyleyeyecek olursanız, sizi öldürürüm.
*****
"Söyle bana. Nasıl olmasını istediğini söyle. Bana dair neye ihtiyaç duyduğunu söyle." Her şeyi verirdim ona. Eğer istediği buysa kahrolası göğsümü çıplak ellerimle deler, kalbimi söküp ellerine bırakırdım. Tek yapması gereken bana söylemekti. Tek yapması gereken sormaktı. Milyonlarca şeyi emredebilirdi ve ben hepsini gerçekleştirebilmek için ölene dek çalışırdım ancak bunların yerine sadece fısıldadı, "Beni sevmeni istiyorum."
*****
"Tanrı şahidim olsun Ignazio, eğer ölmeme izin verirsen uyanık olduğun her saniye hayalet olarak peşinde dolanır ve seni kendim öldürebilmek için bir yol bulurum." "Yaparsın, biliyorum." "Kastettiğim buydu." "Öyle olduğunu biliyorum." "Ben ölürsem, sen de ölürsün." "Bundan bir saniye bile şüphe etmedim."
*****
"Korkmanı gerektirecek hiçbir neden yok. Sana zarar vermeyeceğim. Kimse vermeyecek." "Nasıl emin olabilirsin ki?" "Çünkü onlara izin vermeyeceğim. Bu kadar basit."
*****
"Sen masum olduğunu düşünmüyor musun?" "Ben? Artık değil. İçimdeki masumiyeti öldürmeyi becerdin. Kelimesi kelimesine." "Ben cidddiyim Karissa." "Ben de. Belki eskiden masumdum, bilmiyorum, artık değilim." "Buna gerçekten inanıyor musun?" "Evet." "Neden?" "Çünkü seninle birlikteyim."
*****
"Neden geri döndüğümü bilmiyorum. Tüm bunların hiçbirini anlamıyorum ama belki de zaten anlamam da gerekmiyor. Burada olmamam gerek ama buradayım... Seni sevmemem gerek ama seviyorum. Sorunların var, Naz. Seninle ilgili bazı şeyler cidden çok yanlış. Ama belki bende de bir sorun vardı. Çünkü senden nefret etmeyi ne kadar denersem deneyeyim, yapamıyorum. Seni seviyorum ama anlamıyorum. Neden bunları yaptığını, neden bana bunları yaşattığını, beni sevmen gerekirsen nasıl beni incitmeye çanak tuttuğunu da anlamıyorum."
*****
"Seni burada karanlıkta gizlice dolaşırken görmek çok komik. Karanlıktan hep korktuğun düşünülürse özellikle." "Artık karanlıktan korkmuyorum." "Tabii ki hayır. Korkutucu olan karanlık değil zaten, içinde neler barındırdığı. Ve artık seni korkutmuyor çünkü artık o sensin. Karanlıktaki korkunç şey sensin."
*****
(Karissa'nın bakış açısından.) "Naz. Tanrım, Naz sen ne...?" "Sessiz ol ve bunu yapmama izin ver tamam mı?" "Ama-" "Lütfen Karissa." Lütfen. Adam lütfen dedi! Sırf bu bile susturdu beni.
*****
Üff bende ingilizce okuyabilsem kıskandım amaaa.. Bu arada Yabancı (Go yayınlarının kitabı) ikinci kitabı mı varmış? Allahım iyiki okumammışım ilkini merak ediyordum okuyayım demiştim ama allahım okusaydım kesin ikincisi nerede bunun derdim..
|
Kill Me, Hill Me
|
|
|
Yanıtla #5149
|
« : Mart 23, 2015, 12:34:45 ÖÖ »
|
|
Tourniquet
|
Üye No : 111994
Yaş : Yok
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Konu Sayısı : 498
Mesaj Sayısı : 2 033
Karizma = 2123
|
@chuck_me mükemmel alıntılar canım ellerine sağlık, bayıldım. Çok güzel yorum yapıyorsun sen yaa "Karissa bildiğiniz Karissa. Hala saf-salak dolanıyor ortalıkta." En kısa zamanda okumak istedim bu çevirilerden ve yorumdan sonra @buse_1236 Evet Yabancı'nın ikincisi de var. Bu yıl çıkacak yanlış bilmiyorsam. Ama emin değilim sanki öyle bir şey okumuştum bir blogda.
|
WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz. Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
"Benim Gizli Dünyama Bakmak İster Misiniz?"
|
|
|
|