0 Üye ve 2 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1 ... 582 583 584 585 586 587 588 589 590 591 592 ... 678
Konu: Kitap Yorumları Buraya.  (Okunma Sayısı: 1325939 Kere Okundu.)
Yanıtla #5860
« : Ağustos 25, 2015, 11:03:08 ÖÖ »
Avatar Yok

-Trinity-
*
Üye No : 187663
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2715
Mesaj Sayısı : 3 661
Karizma = 12095



Kitaba başladım ve nasıl bittiğini anlamadım.O kadar sürükleyiciydi.Sayfası sayısı az olduğu için olaylar gereksiz yere uzamadı.Sırlar ve sırları çözmeye

çalışan kitap karakterleri.İnsanı meraklandırıyor.Acaba başlarına ne geldi ve neden hiçbir şey hatırlamıyorlar diye.Sıkılmadan okunacak bir kitap.Aksiyon

seviyorsanız okumanızı  öneririm.
Teşekkür ederim kuzum !!
Okuma sıramdaki bi kitaptı yorumları merak ediyordum ,senin yorumundan sonra ki aksiyon çok severim   Bravo  iyice meraklandım !! Bide meryemden bi yorum alıyım  hemen başlıycam !! Utanıyorum.  tekrar Teşekkürlerr !! Göz Kırp.

Canım inşallah sende beğenirsin



Kitap bir limandı benim için.
Kitaplarda yaşadım ve kitaplardaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Kitap Yorumları Buraya.
« Posted on: Mayıs 04, 2024, 11:19:25 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Kitap Yorumları Buraya. e-book, Kitap Yorumları Buraya. programı, Kitap Yorumları Buraya. oyunları, Kitap Yorumları Buraya. e-kitap, Kitap Yorumları Buraya. download, Kitap Yorumları Buraya. hikayeleri, Kitap Yorumları Buraya. resimleri, Kitap Yorumları Buraya. haberleri, Kitap Yorumları Buraya. yükle, Kitap Yorumları Buraya. videosu, Kitap Yorumları Buraya. şarkı sözleri, Kitap Yorumları Buraya. msn, Kitap Yorumları Buraya. hileleri, Kitap Yorumları Buraya. scripti, Kitap Yorumları Buraya. filmi, Kitap Yorumları Buraya. ödevleri, Kitap Yorumları Buraya. yemek tarifleri, Kitap Yorumları Buraya. driverları, Kitap Yorumları Buraya. smf, Kitap Yorumları Buraya. gsm
Yanıtla #5861
« : Ağustos 25, 2015, 01:25:18 ÖS »

BÖRÜLCE
*
Üye No : 182234
Nerden : Adana
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1488
Mesaj Sayısı : 4 330
Karizma = 2457



Kısa,akıcı ve güzel bir kitaptı bence.Kitaplarda genelde aşık ve acı çeken kızları okuyoruz.Bu kitapta ikili birbirine aşık ama kızımız Cat kaçıyor,Shane

onu kovalıyor.Biraz da erkekler çabalasın değil mi ama?Yalnız Cat çok nazlı,ben bağımsızlığıma çok düşkünüm,beni kontrol edecek bir erkek istemiyorum diye

tutturuyor.Bir noktadan sonra bu inadı sizi sıkabilir ama kitap kısa zaten.Tavsiye ederim.  Göz Kırp.
Yanıtla #5862
« : Ağustos 25, 2015, 08:50:46 ÖS »

Sanem.
*
Üye No : 170187
Yaş : Yok
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 16
Mesaj Sayısı : 1 081
Karizma = 72




Kağıttan Kentler - John Green
Puanım:6/10!


O kadar çok övülmüş bir yazar ve bir o kadar övülmüş ve övülmeye devam edilen bir kitap.Bugüne kadar okuduğunuz Kağıttan Kentler yorumlarını bir kenara alalım lütfen başlamadan.Zira sanırsam bir ben "beğenmedim" yorumu yapacağım bu kitaba.
Beğenmedim çünkü;konuyu sevemedim.Beğenmedim çünkü;karakterler hayak kırıklığı (bkz.Benners Starling).Ve yine beğenmedim çünkü;beklentilerimi karşılamadı.
Eminim bana karşı olanlar çook olacak.Ama şimdiden şunu belirteyim;zevkler ve renkler tartışılmaz.😉
Kitabı bitirmiş olduğum şu vakit ne düşüneceğimi bilmiyorum.İnanın kitabın başını bile şimdiden unuttum.
Genelde bir kitabı güzel yazmış oldu diye (bkz.Aynı Yıldızın Altında) bir yazar,ondan sonra ne yazsa çok beğeniliyor,üstüne atlanılıyor.Her neyse,kendime bir hatırlatma;zevkler ve renkler tartışılmaz!
Ön yorumu çok uzatmışım hemen konuya geçeyim.Quentin ve Margo küçüklükten beri komşulardır.Ve küçükken de olsa iyi bir arkadaş olmışlardır birbirlerine.Sonra bu ikiliyi yıllar ayırır.İkisi de başka arkadaş çevreleri arasına karışırlar.Ama Quentin her zaman Margo'yu sever.Ulaşamayacağını bilse de.Bir gün penceresinde Margo'nun güzel yüzü belirir.Ve bir gecelik kelimenin tam anlamıyla birilerini rahatsız ederler,çılgınlık yaparlar.Bundan sonraki gün Margo kaybolur.Ve arkasında bir ipucu bırakır.Bu ipucu sadece Q'yadır.İşte bizlerde bu gizemin içinde buluruz kendimizi.
Kitabı aslında ne sevdim ne de nefret ettim.Ama bu kadar abartılınca ister istemez sevemiyor insan.
Yorumumun sonlarına yaklaşırken şunu da belirtmek istiyorum;Ben ve onun kullandığı kelimeleri,davranışlarını hiç ama hiç sevemedim."Bir kitabın gençlere(!) hitap etmesi için çeşitli argolar koymak,yeni ergen olmuş ve belirli yerinin yeni farkına varmış bir karakter yaratmak gerekir"felsefesinden yararlanılmış olması da cabası.
E,şunu da itiraf edeyim."'John Green'in kalemi'diye de bir şey var." kanısındayım.Zira başka biri bu kitabı yazmış olsaydı şöyle derdim;Bir kız olsun,şu popüler olanından.Bir erkek olsun,ezik ve sevimli olanından.Erkeğin yanına,damsız ve grubun hepsi erkek olan arkadaş grubu.Kızın yanına,zengin, zorba ve iki yüzlü arkadaş grubu. Kitaba biraz felsefe yaptıralım.Tamamdır arkadaş.Boşver kitabın dilini,üslubunu vs...
Ama John Green bu konuyu cidden okunacak hale getirmiş.Bu kitabı okumamda,yarım bırakmamamda büyük rolü var.😊
Velhasıl-ı kelam,ben tavsiye etmiyorum.Bu yorumumdan hoşnut olmayacaklardan da özür diliyorum.Biraz ağır da olmuş olabilir yorumum.Ama zevkime laf anlatmak zor diyerek yorumumu burada noktalıyorum.😊

***
"Plastikten yapılmış kadar bile sağlam değil. Kağıttan bir kent. Yani şuna bir bak, Q, bütün şu çıkmaz sokaklara, aynı yere dönen caddelere, parçalanması için inşa edilmiş bütün şu evlere bak. Kağıttan evlerinde yaşayan bütün şu kağıttan insanlar, kendilerini ısıtmak için geleceği yakıyorlar. Bütün kağıttan çocuklar, bir serserinin kağıttan büfeden onlar için aldığı birayı içiyor. Herkes bir şeylere sahip olma çılgınlığıyla kendini kaybetmiş. Bütün bu şeyler kağıt inceliğinde ve kağıt kırılganlığında. Ve bütün insanlar da. On sekiz yıldır burada yaşıyorum ve hayatımda bir kez olsun gerçekten önemli bir şeyle ilgilenen tek bir insanla karşılaşmadım."
***
"Yakından her şey daha çirkin," dedi.
"Sen değilsin," dedim, doğru düzgün düşünmeden.

***
''İnsan olan Margo'yu vücut olan Margo'dan ayıramazsınız. Birini görmeden diğerini göremezsiniz.Margo'nun gözlerine bakarsınız ve hem maviliklerini hem de Margo'luklarını görürsünüz. Sonuç olarak Margo Roth Spielgelman'ın şişman ya da cılız olduğunu söyleyemezdiniz.Eiffel Kulesi'nin yalnız olduğunu ya da olmadığını söyleyemeyeceğiniz gibi.Margo'nun güzelliği bir nevi kusursuzluğun mühürlendiği bir araç gibiydi...mührü kırılmamış ve kırılamaz."

***
"Bu bana hep çok saçma geldi, insanların güzel olduğu için birinin etrafında olmak istemeleri yani. Kahvaltılık gevreğini tadı yerine rengine dayanarak seçmen gibi."

***
"...Ama çatlakların açılmaya başladığı an ile parçalandığımız an arasında çok zaman var. Ve ancak o zaman birbirimizi görebiliriz çünkü kendi çatlaklarımızın arasından dışımızdakileri ve başkalarının çatlaklarının arasından da onların içini görüyoruz. Ne zaman birbirimizi yüz yüze gördük? Sen benim çatlaklarımın içini, ben de seninkilerin içini görene kadar değil. Ondan önce, sadece birbirimizin fikirlerine bakıyorduk, penceredeki jaluziye bakıp içeriyi hiç görmemek gibi. Ama kabuk bir kere çatladığında ışık içeri girebiliyor. Işık dışarı çıkabiliyor."

***
"Terk etmek çok zordur... ta ki terk edene kadar. Ondan sonra dünyadaki en lanet olası kolay şeydir."







"Just Have a Little Faith." Micheal J. Scofield

Yanıtla #5863
« : Ağustos 25, 2015, 10:36:55 ÖS »

Hayal Perest
*
Üye No : 181590
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 398
Karizma = 18


WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.


► Bu kitabı nasıl anlatsam bilemiyorum. Beni tepetaklak etti. Beni darmaduman etti. Hem hüzünlendim, hem sinirlendim hem de kalbim kırıldı. Kalbim kırıldı diyorum çünkü karakterlerin iç dünyasına adım attığım da yaşadıkları beni de etkiledi. Yorumuma geçmeden biraz konusundan bahsetmek istiyorum.

► Miles, geçmişinden yaralı olarak çıkan ve hayatından aşkı uzak tutan pilot yardımcısı esas karakterimizdir. Diğer esas karakterimiz Tate ise bir hemşire. Eğitimi için erkek kardeşin Colbin'in yanına taşınıyor ve orada tıpkı Colbin gibi pilot yardımcısı olan Miles ile tanışıyor. Ve her şey birbirlerine duydukları çekim ile başlıyor.

►Miles'ın  karmakarışık bir adam olduğunu söyleyebilirim. Yani onu tam çözdüm derken öyle bir şey yapıyor ki kafanızı karıştırıyor.

► Miles karakterine ilk başlarda sinir olduğumu söyleyebilirim. Tate'e öyle katı kurallar koyması ve onu kullanması, Tate'in de kendini kullandırması beni sinir etti. Miles'ın geçmişinde yaşadıklarından dolayı kendini aşka kapama sebebini öğrendiğimde ona kızmıştım. Hatta babasının ondan nefret etmesini haklı bulmuştum.

► Ama çok fena yanıldığımı Colleen bana göstermiş oldu. Kadın resmen beni ters köşe yaptı. Ben Miles'ın geçmişinde yaşadığı olayı farklı bir şey hayal etmiştim. Ama böylesi aklıma gelmemişti.

► Dillon karakterine çok fena uyuz oldum. Hatta Tate'in başına iş açacağından korktum. Ama ortada Miles gibi bir etken varken bu pek de mümkün görünmüyordu. Miles, Tate'i sadece "yatak arkadaşı" olarak gördüğünü söylese de bence ondan ilk gördüğü andan beri hoşlanıyordu. Çünkü Tate'i kıskanması ve ona olan koruyucu tavrı beni düşündürdü. Yani kısaca senden hoşlanmıyorum ayakları bize sökmez Miles'cım. Nanik-Nanik :P

► Kap ise sevdiğim diğer bir karakter oldu. Onun Tate'e olan babacan tavrı çok hoştu. Ayrıca kendisi çok iyi bir sırdaş ve dost olmaya da aday biri... Corbin'in kız kardeşine olan koruyucu tavrı da tatlıydı bence..

► Her şeyin başladığı karakter olan Rachel'a değinmek istiyorum. Rachel'a adını ilk duyduğumdan beri uyuzum. Kitabın sonuna kadar da bu böyle gitti. Tamam, Miles ile ikisi çok şey kaybetti ama bundan sadece Miles'ı suçlaması ve Miles'ın içine ona bir ömür boyu yetecek bir vicdan azabı yüklemesi oldukça sinir bozucuydu. Miles'ın, o olayda yapabilecek bir şeyi yoktu.

► Miles'a, Tate'e katı davrandığı, onu kırdığı hatta "onu sevmeyi deneyecek misin" dediklerinde hiç tereddüt etmeden "hayır" demesi beni deli etti. Yani kafasını alıp top gibi duvara fırlatmak istedim. Miles'cım sen geç bu ayakları.. Zuhahaha

► Tate'de kendini Miles'ın elinde oyuncak ettiği ve kendini kullandırdığı için sinir oldum. Miles başta kurallarından bahsetmişti ama Tate'in kendinden bu kadar taviz vermesini doğru bulmadım. Ama sonunda ona aşık olacağını biliyordu. Tıpkı Miles'ın onu sevmeyeceğini bildiği gibi..

► Karakterlere kızdığımı söylüyorum ama kıyamıyorum da bir yerde.. Özellikle Miles'ın başına gelenlerden dolayı kendini suçlaması ve kendine acı çektirmesi, Tate'in, Miles'ın sırrını öğrendikten sonra onun acılarını söküp atmak için elinden geleni yapması ile ikisi de gönlümde taht kurdular.


► Miles için şunu söyleyebilirim; 16 yaşında Rachel ile tanıştı. 17 yaşında Rachel'a aşık oldu. 18 yaşında Rachel'da dahil her şeyini kaybetti. Ve aradan geçen 6 yılın ardından kalbi Tate ile yeniden atmaya başladı.

► Yazar kitapta daha çok Miles ve onun yaşamı üzerinde durmuş. Zaten kitapta olayları geçmiş ve gelecek olarak Tate ve Miles'ın ağzından okuyoruz. Yazarın dili sade ve akıcı.. Kitabın kendini okutan bir kurgusu var. Ben kitabı bir gün içinde bitirdim ve içimdeki tekrar okuma isteğiyle savaşıyorum.

► Colleen, Umutsuz ile takip edeceğim yazarlar arasına girmişti. Ve Çirkin Aşk'ta da beni şaşırtmadı. Kadının farklı bir kalemi, farklı bir havası olduğunu düşünüyorum. Yazdıklarını basit bir dille kaleme alıyor ama yazdıklarının kurgusu ile sizi içine çekebiliyor. Okurken beni psikopata bağladığını söyleyebilirim. Hatta kitabı bitirdikten sonra Sezen Aksu şarkıları ile moda girdiğimi de söyleyebilirim. Neden Sezen Aksu diyebilirsiniz. İnanın ben de bilmiyorum. Ama Colleen beni darmaduman etti.. Kendimde değilim..

► Boğazıma takılıp kalan bir yumru var ve ben bu kitabı düşündükçe de geçmeyecek. Karakterleri ve kurgusuyla uzun süre aklımda kalacak kitaplardan biri.  Colleen'ın kankası Tarryn'den kitabında bahsetmesi de çok hoştu.

► Kitap redaksiyon bakımından sıkıntılıydı. Film çıkmadan kitabı basalım da yayınlayalım diye mi düşündüler bilmiyorum ama kitap çeviriden geldiği haliyle basılmış gibiydi. Ki bu durum bazı cümleleri bir kaç kere okumama neden oldu. Yani Colleen Hoover gibi bir yazara yapmayın bunu..

► Dilim damağım kurudu.. Bu kitap hakkında kelimelere dökemeyecek kadar derin şeyler hissediyorum. Böyle söyleyerek abarttığımı söyleyebilirsiniz ama ben sevdim. Kitaba fazla beklenti ile başlarsanız hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. O yüzden çıtayı yüksek tutmamakta fayda var. Çünkü ben kitaba sıfır beklenti ile başladım ve beni etkisi altına aldı. Kitabı bitirdiğimde keşke seri olsaymış dediğim gerçeğini de söylemeden geçemeyeceğim.

► Yorumumu sonlandırmadan önce değinmek istediğim, daha doğrusu kalbimin kırıldığı yeri de paylaşmak istiyorum. Miles, Tate ile birlikte olurken dudaklarından Rachel'ın adının dökülmesi ve Tate'in gözlerindeki o hayal kırıklığı ve yanaklarından süzülen göz yaşı.. Tate, Rachel'ın adını duyduğunda içinde bir şeyler kırıldı ve bunu ben de hissettim. Böyle söyleyerek abartıyorsun diyebilirsiniz ama o sahnede Tate'in hissettikleri ve Miles'ın pişmanlığını okurken etkinlendiğimi söylemeden geçemeyeceğim.

►Kitabın mutlu sonla bitip bitmediğini merak ediyorsanız bunu size söylemeyeceğim.. Çünkü son ana kadar kendimi en kötüsüne hazırlamıştım ve Colleen yine yapmış yapacağını diyorum ve susuyorum.

► Kitabı her şeyi ile beğendiğimi, her ne kadar beni sinir eden kısımlar olsa da, beni etkilediğini ve Colleen Hoover'ın kalemini bir kere tattı iseniz bu kitabına da bir şans vermeniz gerektiğini düşünüyorum.

 Öptüm.  Öptüm.  Öptüm.

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Yanıtla #5864
« : Ağustos 26, 2015, 01:41:13 ÖS »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054




“Neyin gerçek, neyin sadece bir dejavu hissi olduğunu ayırt etmekte zorlanıyorum.”

Beklediğimden çok daha iyiydi. Şöyle ki 320 sayfa bana yetmedi!
Hafızaları silinmiş, üstün yeteneklere sahip birbirinden tatlı dört çocuk ve garip olaylar, şaşırtıcı sırlar, ihanet ve iyi bir gizem. Üstelik bu söylediklerim öyle kolay kabul edilebilir şeyler de değil. Sırlar öyle sırlar ki gerçekleri öğrenince dumura uğruyorsunuz.  Hönk.! Hele umutlanmaya kesinlikle yer yok. Ne zaman ‘şöyle olmalı lütfeen’ desem tam tersi çıktı. Anlayacağınız kitapta yok yok. Peki, Anna burada nerede mi? Onu ilk başlarda anlamak çok zor çünkü en çok Anna ile ilgili gerçekler beni çok şaşırttı. Olaylar olurken odak noktasının o olmadığını varsayıp sonra büyük bir yanılgı yaşayınca vay be dedim. Kitabın konusundan azcık bahsedeyim; Sam, Nick, Cas ve Trev şubenin denekleri. Bu denekleri kontrol etmek ve ilgilenmekte Anna’nın babasının görevi. Böyle olunca Anna da çocuklara git gide bağlanıyor. 5 sene boyunca her gününü onlarla laboratuvarda geçiriyor. Ve sonra Şube çocukları almak istediğinde seçim zor olsa da onlarla beraber kaçıyor. Olaylar da bu noktadan sonra başlıyor. Hem de ne başlamak! Her sayfa da bir ipucu ve heyecan var. Aşk yok mu diyenleri de duyar gibiyim. Evet, Aşkta var. Sam’e deli gibi âşık olan Anna, duygularının tam karşılığını alabiliyor mu anlamakta güçlük çektim. Çünkü Sam ketum biri. Ve kitap boyu bu pek değişmedi. Tek eksiklik yani bana göre tek eksiklik, Sam’in duygularını belli etmemesiydi. Bir ara acaba sevmiyor mu dediğim bile oldu. Belki de Anna’nın bakış açısından okuduğumuz için öyle hissetmiş olabilirim. Ama zaten kitapta aşk çokta göz önünde değildi. Öyle şeyler oluyor ki merak o duyguyu anında solluyor. Ben çok beğendim. Favori karakterimde kesinlikle Cas. Böyle bir tatlılık yok. Öptüm. Umarım 2.kitap çabuk çıkar.

“Umut işte buydu. Bir gün senin olacağından emin olamadığın bir şeye tutunmak. Ama yine de tutunmak zorundaydın çünkü o olmazsa, her şeyin ne anlamı vardı?"


Cas, "Lanet olsun," dedi. "Amma tuhafsın. Özgürüz. Şu an sevinçten hoplayıp zıplaman gerekiyor!"
"Kendimi yakarım, daha iyi.” Dedi Nick.
"Şahane." Cas ellerini ovuşturdu. "Marşmelov'u olan var mı?"
  Hehehehe Hehehehe


Hafifçe Cas’ın dizine vurdum. "Sen olmasan ne yapardık?"
"Sıkıntıdan ölürdünüz."
Trev camdan dışarı bakarken "Ya da sükûnet içinde gelişirdik." diye ekledi.
  Hehehe

"Bir biftek için sokağın köşesinde bekleyebilirim," dedi Cas.
Kendimi tutamayıp güldüm. "Çok iş yapabilirsin, biliyorsun."
Ağzına pis bir gülümseme yayıldı. "Benimle gelirsen, sabaha kadar zengin olabiliriz."
"Çok komik."  Öldüm Gülmekten.

Yanıtla #5865
« : Ağustos 27, 2015, 12:21:21 ÖÖ »

BÖRÜLCE
*
Üye No : 182234
Nerden : Adana
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1488
Mesaj Sayısı : 4 330
Karizma = 2457



Galiba Miles'a aşık oldum.   Öptüm.  Öptüm.  Bir erkek sadece 17 yaşındayken bu kadar temiz ve bu kadar büyük sevebilir mi?Nasıl güzel ve nasıl cesur bir

kalbin var öyle   Utanıyorum.  Konu kısaca şöyle Miles ve Tate görür görmez birbirlerinden etkilenirler ama Miles, geçmişinde yaşadıklarından dolayı kendisine birini

sevme izni vermek istemez.Tate ile sadece sekse dayalı bir ilişki için anlaşırlar.Kitabı okuyunca Tate'e çok kızacaksınız ama ben yaptığı her şeyi çok

gerçekçi buldum.Aşk böyledir diye düşünüyorum.Karşındakine,seni paramparça edeceğini bildiğin halde izin vermektir...Sadece Rachel'a bu kadar zaman

Miles'ı özgür bırakmadığı için çok kızdım.Kitap adım adım ilerliyor.Bir günümüze bir geçmişe gidip herşeyi yavaş yavaş öğreniyorsunuz.Ve sonlarına doğru

sizi gözyaşları bekliyor.Miles'ın acısını çoook derinden hissediyorsunuz.İnsanın üstünde uzun uzun konuşmak isteyeceği mükemmel bir kitap.Mutlaka

okuyun   Bravo


''Kırılma bir anda olmayacaktı.İçimi yırtan bunungibi yavaş ve acı verici birçok anla dolu olacaktı.Uyuduğumu sanıp yataktan sezsizce kalktığı anlar.Gözlerimi açmadan giyinmesini dinlediğim anlar.Alnımdan öpmek için eğildiğinde beni izleme ihtimaline karşı düzenli bir şekilde nefes aldığımdan emin olduğum anlar.
Gittiği anlar.
Çünkü hep gidiyordu.''


''Çok güzeldi.Umudu güzeldi.Yüzündeki gülümseme güzeldi.Yanaklarından süzülen gözyaşları güzeldi.
Sevgisi güzeldi.''
Yanıtla #5866
« : Ağustos 27, 2015, 09:45:37 ÖÖ »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054




Aslında wattpad de yazılıp sonra kitaba çevrilmiş olanları okumamaya yeminliydim. Çünkü şuana kadar okuduklarımın neredeyse hepsi o kadar basit bir kurgu ve hiç bir zaman benimseyemeyeceğim bir dille yazılmıştı ki kitapçılarda gördüğümde kafamı çevirir oldum. Ve şimdi kafamı çevirmek değil dönüp bakmamaya kararlıyım. Uzun zaman önce yokluk dönemime denk gelen bir kitaptı kötü çocuk. Yorum yapma zahmetine girmemiştim şimdide çok söze gerek yok. Ergen bir kız ve sıradanın da sıradanı ergen bir çocuğun hikayesi. Bir de ikincisini çıkarmışlar! yayın evlerine ufacık bir tavsiye edebi değeri yüksek kitapları bastırmanız sizin yararınıza olur...
Yanıtla #5867
« : Ağustos 27, 2015, 11:00:12 ÖÖ »
Avatar Yok

Bendis
*
Üye No : 140261
Yaş : 34
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 3308
Mesaj Sayısı : 8 501
Karizma = 14453




Evine Hoş Geldin - Emily March


Kitabı 50 sayfa filan anca okuyabildim. Beni sarmadı. Anlatımını sevmedim. Nokta.  Bye Bye
Yanıtla #5868
« : Ağustos 27, 2015, 03:57:28 ÖS »

BÖRÜLCE
*
Üye No : 182234
Nerden : Adana
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1488
Mesaj Sayısı : 4 330
Karizma = 2457



Yayınevinin kitaplarının kapakları,içerikle alakasız olsa da çok şirin oluyor.Yine size bir şey katmayan ama akıcı,çerezlik bir kitap.Beau bir arkadaşının

isteği üzerine,Stella'yı bulup,ona kızkardeşinin kendisiyle görüşmesi gerektiğini söyleyen eski bir asker.Stella hiç tanışmadığı kız kardeşiyle tanışmaktan

kaçınırken,ortalık biraz karışıyor ve mafyayla başı derde giriyor.Mecburen,Beau'dan yardım istiyor.Ve iki zıt karakter kendilerini bir arabada uzun bir yolculuğa

çıkarken buluyorlar.Bu arada Beau,sekiz aydır süren bir seks orucunda   Zuhahaha  E bundan sonra olacakları tahmin etmişsinizdir.İllaki okuyun diyemem ama ben

de kafa dağıtmak için işe yarıyor.   Hehehe
Yanıtla #5869
« : Ağustos 28, 2015, 10:05:44 ÖÖ »
Avatar Yok

Bendis
*
Üye No : 140261
Yaş : 34
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 3308
Mesaj Sayısı : 8 501
Karizma = 14453





Kaderin Rengi - E. V. Mitchell


Bir önceki kitap Cennetin Rengi'ne bayılmıştım, bu kitabı da çok sevdim. Elime aldığım gibi bitti. Anlatımı harika, kurgusu merak uyandırıcı ve sizi hiç sıkmadan kendine bağlıyor. Güzel kitaplar kendini nasıl da belli ediyor.. Hemen elinize aldığınız gibi bitiriyorsunuz. Yazarın duyguları yansıtması, beni güldürmesi, hüzünlendirmesi harikaydı. Eğer denk gelirseniz mutlaka okumanızı tavsiye ederim.  Gülmek :)
Her kitapta insan birazcık kendini arar, yaşadıklarıyla bağlantılandırmaya çalışır ya içten içe, bu kitap bana kendini çok yakın hissettirdi, daha ilk satırlarında kendime hitap edildiğini düşündüğüm satırlarla başladım..  Bravo













Sayfa 1 ... 582 583 584 585 586 587 588 589 590 591 592 ... 678
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
2012 Kasım Ayı Burç Yorumları - Susan Miller Burç Yorumları
Burçlar
abra 4 9651 Son Mesaj Kasım 28, 2012, 05:21:38 ÖS
Gönderen : begpaz
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Rezzan Kiraz Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 5649 Son Mesaj Şubat 20, 2014, 12:59:42 ÖÖ
Gönderen : Doğa güngör
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Nuray Sayarı Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 4128 Son Mesaj Eylül 04, 2013, 10:44:43 ÖS
Gönderen : ZeyKerFan
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Susan Miller Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 20697 Son Mesaj Şubat 27, 2013, 03:10:24 ÖS
Gönderen : uchideshii
Film Yorumları Buraya « 1 2 »
Sinema & Tiyatro ve Festivaller.
Bendis 11 8285 Son Mesaj Ağustos 08, 2016, 12:59:34 ÖS
Gönderen : Tourniquet


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular