0 Üye ve 2 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1 ... 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 ... 678
Konu: Kitap Yorumları Buraya.  (Okunma Sayısı: 1326195 Kere Okundu.)
Yanıtla #5530
« : Mayıs 14, 2015, 12:21:46 ÖS »
Avatar Yok

sanane_61
*
Üye No : 99109
Nerden : Trabzon
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 9901
Mesaj Sayısı : 13 434
Karizma = 40607


Bırakır canım merak etme Allah izniyle Göz Kırp.
Ahhh süper olur Gökçe şimdiden ellerine sağlık HopHopKop.

Kitabı okumayanlar da okuduktan sonra artık Meryemcim  Utandım.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Kitap Yorumları Buraya.
« Posted on: Mayıs 05, 2024, 09:23:06 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Kitap Yorumları Buraya. e-book, Kitap Yorumları Buraya. programı, Kitap Yorumları Buraya. oyunları, Kitap Yorumları Buraya. e-kitap, Kitap Yorumları Buraya. download, Kitap Yorumları Buraya. hikayeleri, Kitap Yorumları Buraya. resimleri, Kitap Yorumları Buraya. haberleri, Kitap Yorumları Buraya. yükle, Kitap Yorumları Buraya. videosu, Kitap Yorumları Buraya. şarkı sözleri, Kitap Yorumları Buraya. msn, Kitap Yorumları Buraya. hileleri, Kitap Yorumları Buraya. scripti, Kitap Yorumları Buraya. filmi, Kitap Yorumları Buraya. ödevleri, Kitap Yorumları Buraya. yemek tarifleri, Kitap Yorumları Buraya. driverları, Kitap Yorumları Buraya. smf, Kitap Yorumları Buraya. gsm
Yanıtla #5531
« : Mayıs 14, 2015, 04:43:46 ÖS »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054




Kelsey, yazın çalışmak için bir sirkte işe başlıyor. Sirkte kendine en yakın hissettiği hayvan bir kaplan. Garip bir biçimde yanında kendisini huzurlu hissediyor. Bu süre içerisinde kaplan ile aralarında oluşan bağı sevdim. Olayların gelişme süreci de sıkılmamı engelledi. Ama kafamda oturmayan bir çok yer oldu. Özellikle Kelsey'in Ren'in durumunu çok çabuk kabul etmesi yadırgamaması o yerlerden biriydi. Ve bu lanet meselesi birazcık daha gizemli olabilirdi. Heyecan vardı olaylar hareketliydi ama açıkçası merakta kaldığım yerler olmadı talimatlar doğrulusunda hareket edip durdu Ren ve Kelsey. Yani bir sonraki adımlarının ne olduğunu bilmemeyi tercih ederdim. Bunlar dışında güzel bir fantastik kitaptı. Serinin devamını bekliyorum özellikle son sahneden sonra.


“ 1657 ’de doğdum .”
“Anladım ” dedim. Galiba olgun erkeklerden hoşlanıyorum.
   Öldüm Gülmekten.


Ünlü bir varyete sanatçısı olan Mae West bir defasında, “ Bir erkeğin öpücüğü imzasıdır,” demişti. Sırıttım. Bu doğruysa Ren’in imzası öpücüklerin John Hancock ’ uydu.  Hehehe


Ayna karşısında cümleleri prova ettim fakat hepsi saçma geliyordu. “ Sorun sen değilsin, benim ,” “ Denizde başka balıklar da var,” “ Kendimi bulmam lazım ,” “ Bizim dünyalarımız çok farklı,” “ Ben sana uygun değilim ,” “ Başka biri var” . Tanrım , “ Kedilere alerjim var” bahanesini bile denedim .  Hehehehe

Yanıtla #5532
« : Mayıs 15, 2015, 02:13:11 ÖS »
Avatar Yok

Bendis
*
Üye No : 140261
Yaş : 34
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 3308
Mesaj Sayısı : 8 501
Karizma = 14453




Kurucunun Kızı - Amy Engel


Uzun zamandır distopya türü okumamıştım. Fantastikten sonra en çok sevdiğim tür. Açlık Oyunları tarzında bir seri. Çok harika diyemem ama kötü dersem de kitaba haksızlık etmiş olurum. Kurgusu güzel ve Ivy'i sevdim.

2075'lerdeyiz, insanlık kendi içinde büyük savaşlar vermiş ve kendi elimizle yaşadığımız dünyayı mahvetmiş durumdayız. İnsanlık nüfusu çeşitli savaşlardan dolayı azalmış durumda. Buna bir son vermek adına insanlar bir araya gelerek yeni bir koloni gibi yerleşim yeri kurmuşlar ve burada yaşamaya başlamışlar. Ancak ortada bir sorun vardır, bu yeni oluşumu Lattimer'lar mı Westfall'lar mı yönetecek? Nihayetinde iki aile arasında yaşanan savaşın sonunda  Lattimer'lar savaşı kazanır ve başkanlık yapmaya başlarlar. Westfall'lar'a ise shiç bir yetkisi ve mevkii olmayan Kurucu ünvanı verilir. İlerleyen zamanlarda yeniden savaş ve karışıklık olmasın, sürekli barış sağlanmış olarak kalsın diye Westfall'ların kızları Lattimer'ların erkekleri ile evlendirilmeleri geleneği başlatılır. Sürekli barış sağlanmak zorundadır çünkü; artık insanların kaynakları sınırlıdır. Elektrik zorunlu olmadıkça kullanılmıyor, araçlar yok çünkü yakıt yok. Yiyecek bulmak eskisi kadar kolay değil ve sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesi bile bir mucize. İnsanlar ne kadar genç evlenirlerse sağlıklı bebek doğurmaları o kadar yüksek oranda oluyor. Gençler kiminle evleneceklerini kendileri seçemiyorlar, onların yerine bir kura yapılıyor ve eşleştiğin kişiyle evlenmek zorundasın.. Yasalara aykırı davranırsan gideceğin yer bir hapishane değil, çünkü zaten yiyecek kısıtlı ve devlet sana para ayırmak istemiyor bu yüzden gideceğin tek yer; yaşam alanını çevreleyen ve ötesinde bin bir tehlikenin olduğu Çit.

Tüm bunların yanı sıra Kurucunun Kızı yani Ivy'miz Lattimer'ların oğlu Bishop ile evlenmek zorunda. Hiç istemese de ailesine karşı gelemediği için evlenmek zorunda. Bu evliliğin çok kısa süreceği söyleniyor ailesi tarafından; çünkü yakın zamanda Başkan Lattimer'ı ve oğulları Bishop'ı öldürüp yerine kendilerinin geçeceğini söylüyorlar. İlk başlarda görevine sadık ve tek isteği annesinin ve diğer zorla evlendirilen herkesin intikamını almak için görevine yani Bishop'ı öldürme plana yardımcı olacak bilgiler toplamaya başlar. Hesap etmediği tek şey Bishop'a her geçen gün bağlanacak ve öldürmesi hiç kolay olmayacaktır.

270 sayfa filan. Akıcı, güzel ve düşündürücü bir hikayesi var. Fırsatını bulursanız okumanızı tavsiye ederim veeee maalesef sonu yine kötü biten bir seri ile karşı karşıyayız. İnşallah ikinci kitap için çok beklememize gerek kalmaz çünkü Ivy'i çok merak ediyorum.. ve Bishop, umarım Ivy'e olan inancını bırakmaz..


"Aşk kanunlaştırabileceğin bir şey değildi. Aşk tablolardan, grafiklerden ve eşleşme oranlarından daha fazlasıydı. Aşk karışık ve karman çormandı ve rastlantısal büyüsünden onu yoksun bırakmak bir hataydı."

***

“Belki özgürlük abartılıyordur. Savaştan önce özgürlüğümüz vardı. Bak bizi nereye getirdi.”

***

« Son Düzenleme: Mayıs 15, 2015, 02:14:53 ÖS Gönderen : Bendis »
Yanıtla #5533
« : Mayıs 15, 2015, 03:34:30 ÖS »
Avatar Yok

-minel-
*
Üye No : 139378
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2459
Mesaj Sayısı : 4 725
Karizma = 5046






Bu kadının yazdığı kitapları beğenerek okuyorum .Bu kitap bir güncel roman ve polisiye.Leigh kocasıyla yapacakları tatil için  dağ evlerine giderken

yolda bir kaza geçirir ve gözünü hastanede açar.Etrafındakilere kocasının nerede olduğunu sorduğunda onun kayıp olduğunu öğrenir.Aradan dört beş gün

geçipte kocasından haber alınamayınca artık onun öldüğünü anlarlar.Basın ve polisler kocasını öldüren katilin o oluduğunu düşünmeye başladıklarında

 geçmişten gelen bir dostu hiç ummadığı bir anda ona destek olur ve onu şaşırtır.Artık çevresinde ondan başka güveneceği kimse kalmamıştır.

Bir yandan kocasının katilini bulmaya çalışırken kendisinin de bu olayda suçu olmadığını kanıtlamak zorunda kalır.Bence harika bir polisiyeydi.

Olayları anlatış biçimi  kişiler arasındaki diyologlar beni çok etkiledi .En beğendiğim bölümü evlenme teklifi ettiği andı.Aslında kitabın tamamını çok

 beğendim ama  şimdi anlatırsam spoiler vermiş olacağım.Şimdiye kadarki okuduğum romanlarda en beğendiğim erkek karakter Roarke idi .

Artık ikinci sırada Michael var.Zaten bu serideki bütün erkek karakterler gerçekten harika. Bravo .

Başından sonuna kadar hiç sıkılmadan okuyacağınız harika bir kitap.Mutlaka okuyun tavsiye ederim.
Yanıtla #5534
« : Mayıs 15, 2015, 07:08:38 ÖS »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054


                                                                                                                    

Serinin 4.kitabında Wulf ve Cassandra ile tanışın. Akıcı, bol heyecanlı, güldüren, eğlendiren ve arada hüzünlendiren hoş bir kitap daha bitti.
Cassandra, yarı Apollit (yani 27. yaş gününde ölecek..) ve bu ırkın son prenseslerinden. Tatlı, ama sinirlenince içinden canavar çıkacak türden bir tatlılık. Ayrıca çok düşünceli ve zeki. Wulf'u sözleriyle alt üst etti ve ezberini bozdu. Wulf ise bir karanlık avcı. Tanışmaları çok havalıydı. Wulf sahneye adımını atar atmaz 'vay be!' dedirtti. Adam bir viking. -Burada benden sonsuz beğeni kazandı iskoçlar bir vikingler iki  Hehehe  Öptüm. - Savaşçı. Acayip korumacı. Ama derindeki yere ulaştığınızda farklı biri olduğunu anlıyorsunuz. Ayrıca üzüldüğüm bir nokta Wulf'u gören herkes 5 dk sonra onu unutuyor. Ve böyle olunca çok yalnız kalmış. Tabi ki avcılar ve onun soyundan olanlar hariç. Onun soyundan demişken Chris'e değinmem lazım. Çok komik ve tatlı bir çocuktu. Wulf ile aralarında ki konuşmalar kitapta en çok güldüğüm yerlerden biri oldu..
Diğer kitaplardan farklı olarak aşırı bir bilgi yüklenmesi yaşıyorum şuan!! Ben daha karanlık avcıları, Ash'ı çözmeye çalışırken işin içine birde Apollit ve Daimon'ların aslında neler olduğu girdi. Ve diğer kitaplardaki o tanımları bu kitapta unutun çünkü onları da anlamamızı sağlamış yazar. Özellikle Wulf'un katı kurallarından şaşması, bildiklerinin yerine yenilerini koymasını okurken neler hissettiğini çok iyi anladım. Hele bir bölüm var kii 'aşık adam her şeyi yapar' sözünün karşılığı gibiydi.
Ah bir de Ash var. Yani Acheron Parthenopaeus. Bu adamın hikayesini beklemekten öleceğim sanırım. Ne olduğunu hala çözemedim. Artemis cadısı ise hala sinirlerimi bozmaya devam ediyor. Ash yine günün kahramanı oldu diyebilirim. Çok karşımıza çıkmadı ama diğer kitaplar da olduğu gibi burada da son sayfalarda karşımızdaydı ve kurtarıcı darbeyi indirdi adamım.
Kısacası seriyi tavsiye ediyorum. Severek okuduğum ve fantastik kitaplar konusunda gözü kapalı güveneceğim yazarlar arasında Sherrılyn. Her karakteri bende ayrı bir yer aldı. Talon, Zarek, Trakyalı Kyrian. Ayrıca çevirisi de çok iyiydi. Su gibi aktı. Bence okumalısınız Gülmek :)


Üç adam arkada tartışırlarken işçiler ön tarafa geçmişti.
“Hayır, kaydırak çok yüksek", diyordu Wulf. “Düşüp beyin sarsıntısı geçirebilir”.
“Onu bırak,” dedi Chris. “Tahterevalliden düşebilir.”
“Tahterevalli bir şey değil,” dedi Urian, “salıncakta boğulma riski var. Kimin fikriydi böyle bir şeyi almak?”
  Öldüm Gülmekten. Öldüm Gülmekten. Hehehehe



“Tekrar söylüyorum, cevabını bilmek istemeyeceğiniz sorular sormayın,” dedi Zarek. “Acheron’un bir ucube olduğunu kabul edin ve hayatlarınıza devam edin.” Hehehe



“...ve tanrının ve hemen ardından da bir ejderhanın saldırısına uğradım. Beni kurtaran bir Karanlık Avcı var. Korumam bir tanrıçanın hizmetinde olabilir de, olmayabilir de ve şimdi de bir uyku ruhu ile karşılaştım. Ne gün ama ha?”
Wulf’un yakışıklı yüzünde gülümsemeye benzer bir şey gördü cassandra.
“Bana göre son derece sıradan bir gün” dedi Wulf.
Hehehehe
Yanıtla #5535
« : Mayıs 15, 2015, 11:06:57 ÖS »
Avatar Yok

-minel-
*
Üye No : 139378
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2459
Mesaj Sayısı : 4 725
Karizma = 5046






Julianna’ nın onunla oynayacak bir arkadaşı yok ve mahallelerine yeni taşınan komşularının onunla yaşıt olan bir çocuğu olduğunu öğrenince çok seviniyor.

O kadar sabırsız  ki daha onlar yeni evlerine taşınıp  yerleşmeden onları ziyarete gidiyor ve babasıyla kamyondan eşyaları taşıyan Bryce’ı görüyor

 ve daha ikinci sınıftayken  Bryce’a aşık oluyor ama malesef bu tek taraflı bir aşk hikayesi .İlk aşkın ilk heyecanın ve arkadaşlığın anlatıldığı harika bir kitaptı.

Elimden bırakamadan tamamını okuyup bitirdim .Daha ilk sayfalarından başlayıp gülümseyerek arada kahkahalar atarak okudum.

Hikayede iki farklı bakış açısından hayatın arkadaşlığın ailenin ve en önemlisi sevginin değerinin anlatılıyor.Bryce ne kadar duygusuzsa

 Julianna o kadar sıcak ve samimi.Bryce Julianna onunla arkadaş olmak istediği için ondan kaçıyor ama Julianna ondan uzak kalamıyor.

En çokta Julianna’ nın Bryce’ın saçlarını kokladığı bölüme güldüm.Komik eğlenceli ve bazı bölümleri hüzünlü harika bir kitaptı .

Mutlaka okumalısınız tavsiye ederim.


--------------------

Kitabın filmi de çekilmiş eğer izlemek isterseniz. Zuhahaha

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.


-----------------


Duruma bakılırsa, Bryce kabahatli olduğu için o kutuları taşımak zorundaydı ama bu işten bıkıp usanmıştı.

Muhtemelen günlerdir bir şeyler taşıyordu! Dinlenmeye ihtiyacı olduğu kolayca görülüyordu.

Biraz meyve suyu içmesi lazımdı!
Zuhahaha

------------

Kızın yığınla saçı vardı; bir o yana bir bu yana salladığı, tokaladığı, boncuk taktığı, ördüğü ya da dalgalı sardığı saçları. At kuyruğu

yaptığı saçları gösteri yarışlarındaki atlarla aşık atabilirdi. Hele ki saçlarını açtığı günler sanki tirtir titreyip sarındığı için sadece burnunu görebildiğiniz

bir battaniyeyi andırırdı. Kafanızda bir battaniyeyle squareball  oynayın da görelim bakalım!
Nanik-Nanik :P

-----------------

Her durumda ellerini fark ederdiniz ama ne kadar etli olduklarını size asıl fark ettiren şey parmağındaki nikah yüzüğüydü.

O yüzük parmağından asla çıkmayacaktı; annem, olması gerekenin bu olduğunu söylese de bence onu kestirtip çıkartması lazımdı çünkü birkaç

kilo daha alırsa bu defa yüzük onun parmağını kesip atacaktı!
Öldüm Gülmekten.

-------------------

Lynetta köşede görününce, Matt’le Mike sırıtarak:

“Selam, Lyn. Hoş görünüyosun” dediler.

Siyah etek, siyah ojeli tırnaklar, siyah gözler... Gece ortaya çıkan bir kemirgen için, evet, sanırım iyi görünüyordu.
Nanik-Nanik :P

--------------

Bu söz üzerine olay bitmişti. Annemin kat kat elmalı tartlarından biri Miranda nin kafasına geçti;

artan mayonezli salata sosu da Shelly ninkine. Bayan McClure un, Yardım Kulübü adına!

Ne yapıyorsunuz siz, demesine kalmadan birbirlerini tırnaklayarak yerlerde yuvarlanmaya başladılar.
Hehehehe Hehehehe
Yanıtla #5536
« : Mayıs 16, 2015, 01:38:57 ÖS »

BÖRÜLCE
*
Üye No : 182234
Nerden : Adana
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1488
Mesaj Sayısı : 4 330
Karizma = 2457



Harika bir kitaptı.Bir serinin ilk kitabıymış.Ve devamını heyecanla bekleyeceğim.Grant Taylor 5. eşinden boşanmış ve ölüm döşeğinde yatan bir

adam.Üç ayrı kadından üç ayrı ülkede kızları var ve kızların birinin ne babasından ne de kardeşlerinden haberi var.Madeline aşırı düzenli,çok çalışarak

kendine bir düzen kurmuş,sorumsuz annesi ve onun sürekli değişen erkek arkadaşlarından bıkmış bir kadın.Bir gün çalıştığı yere bir adam gelip,babasının

öldüğünü,kendisine ve iki kız kardeşine bir çiftlik bıraktığını söylüyor.Madeline hiç tanımadığı bir baba ve kız kardeşlerle ilgili hiç birşey istemediğinden emin

ama arkadaşının ısrarıyla gidip çiftliği görmeye karar veriyor.Kız kardeşlerden Emma çok güzel ve hırçın,kitapta ondan çok az bahsediliyor.Diğer kız kardeş

meraklı,sevimli ve çiftliği adam edip orada yaşamaya kararlı olan Libby.Madeline ise bir an önce çiftliğin satılmasını ve oradan uzaklaşmayı düşünüyor.Ama

hiç bir şey planladığı gibi gelişmiyor...Luke,kas hastalığı olan erkek kardeşini ve babasını görmek için kasabaya gelirken, yolda tek başına araba lastiği

değiştirmeye çalışan topuklu ayakkabısı ve fosforlu kalemiyle çok çekici görünen Madeline ile karşılaşıyor.Bundan sonrası korkular,yıkılmaya çalışan

duvarlar,ailenin önemi ve aşk konulu güzel bir hikayeyle devam ediyor.Ama benim için kitabın asıl bombası Luke'un ölümcül bir hastalığı olan erkek kardeşi

Leo'nun kendi kafasındakileri aktardığı bölümler.Hastalığını rağmen çok çatlak ve sevimli bir karakter ve ben bayıldım.Hımmm çok uzattım galiba,kısacası bu

kitabı tavsiye ederim.


''Aynen böyle söyledi çünkü bunu yapmak en başta benim fikrimdi.Bunu ilk teklif ettiğimde Luke reddetmişti ama öyle yada böyle sonunda parlak fikirlerime döner.Bir düşünün,o tatlı hatunlar bildikleri isimlere birer yüz eklediklerinde ve bizimle tanıştıklarında  bizi çiftlikten atmakta zorlanacaklar.Muhtemelen tekerlekli sandalyemi kendimi acındırmak için kullanacağımı düşünüyorsunuzdur.Tabiii ki! En azından bir işe yarasın değil mi?''
« Son Düzenleme: Mayıs 16, 2015, 01:45:25 ÖS Gönderen : BÖRÜLCE »
Yanıtla #5537
« : Mayıs 16, 2015, 10:23:27 ÖS »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054



Arka arkaya böyle güzel kitapları okuyunca benden mutlusunu bulamazsınız  Yine harika bir fantastik kitap ve tesadüf ki yine serii. Bir yandan keşke serinin ikinci kitabı çıktığında başlasaydım şimdi kim bilir ne zaman çıkar diyorum bir yandan da vay be harikaydı iyi ki okumuşum diyorum Zuhahaha 2.si çıkana kadar ben 3 kere daha üstünden geçerim bu kitabın.
İlk sayfalar da sıkılabilirsiniz. Hatta Evie ve Russell’in(sinir oldum bu çocuğa!) anlamsız, bir an da oluşan yakınlaşmasını yadırgaya bilirsiniz. Aman yarıda bırakmayın çünkü devamı sizi epey şaşırtacak. Konusuna kısaca bir değinirsem; Evie üniversiteye yeni başlayan güzel kendi halinde ara da kâbuslar gören dayısı dışında ailesinden kimsesi olmayan hoş bir kız. Dayısı ile olan yakınlığını sadece ilk sayfalar da okudum ama öyle iyi anlamış ki yazar kitap boyunca karşıma çıkmasa da sanki başkarakterlerdendi. Ve okuldaki herkesin Evie’ye hayran olması biraz sinirlerimi bozdu. Bu kadar mükemmel olmamalıydı çünkü birazcık normallik şarttı kitapta.    Sınıfa adımı atar atmaz Reed ile karşılaşıyor ve olaylar başlıyoor.
Reed; kusursuzluğun vücut bulmuş hali.. Ne harika bir şeydi o öyle. Başlar da davranışları kafamı karıştırdı. Azcıkta sinir oldum. Ne bu gizem yeter dedim. Ama Evie çocuğu öyle bir anlatıyor ki benim de ağzımın suları aktı okurken. Hayran olmamak elde değil. Sonlara doğru heyecan doruktaydı. Beni şaşırtan birçok karakter oldu. Ve tekrar ediyorum şu Russell denen çocuğa hiiiç ısınamadım. Umarım 2. Kitapta kendine göre birini bulur. Yoksa Reed’den önce ben devreye gireceğim.
İyi ki uzun bir kitap olmuş. Her şey yerli yerine oturdu. Ve her şey zamanından önce olmadı. Sıkılmadım hiç. Olayları anlamaya çalışırken o 430 sayfa sanki 100 sayfa gibiydi. Reed ve Evie’nin duygularını anlatma biçimlerine bayıldım. Sözcükler öyle özenle seçilmiş ki aslında ne hissettiklerini o kelimeler de bulup sizde hissediyorsunuz.  Buradan sesleniyorum lütfen 2.kitabı çabuk çıkartın. Olaylar öyle bir hal aldı ki tam asıl okumak istediğim zamanlar geldi ve kitap bitti. O yüzden beklentim çok yüksek.  Şeklimi Koyarım.  




« Son Düzenleme: Mayıs 16, 2015, 10:26:44 ÖS Gönderen : as. »
Yanıtla #5538
« : Mayıs 17, 2015, 01:13:27 ÖÖ »
Avatar Yok

-minel-
*
Üye No : 139378
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2459
Mesaj Sayısı : 4 725
Karizma = 5046






Rita Hunter’ın bu son kitabının çıkmasını merakla bekliyordum ve yine beni hayal kırıklığına uğratmadı .Ateş serisinden sonra bu kitabı da çok güzeldi.

Bence Tarihi Aşk Romanı türünde hem komediyi hem de aşkı en iyi anlatan Türk yazar.Kitaplarını okuyunca çok beğenmiştim ama sonra

 Türk olduğunu öğrenince inanamamıştım .Kitabın konusu şöyle.Ailesinin zoruyla zengin bir vikontla evlendirilen Emily onun eziyetlerine

 katlanmak zorunda kalır çünkü kendi ailesi bile ona sahip çıkmamaktadır.Evliliğinin ilk zamanlarında karşılaştığı bir yabancıdan çok etkilenir.

Bir gün   boğulmak üzereyken o yabancı onu kurtarınca ona karşı bir şeyler hissetmeye başlar ama o kişi o kadar soğuk ve duygusuzdur ki

asıl korkması gerektiği kişinin o olduğunu düşünür .Ben başlarda Emily’ nin ailesine çok sinir oldum .Kızlarını sırf parası var diye

alkolik bir psikopatla evlendirdiler .Emily’e zarar verdiğini bildikleri halde onu korumadılar ve Emily ailesine sığınıdığında onu

 geri gönderdiler.Hele Marcus beni deli etti.Şimdiye kadarki okuduğum kitaplar içinde Barronstan sonra en sinir olduğum karakterdi. Dövmek

Hele kardeşi için bir şeyler yapmaya çabaladığında söyledikleri çok sinir bozucuydu.

Yine de hikayeyi başından sonuna kadar hiç sıkılmadan keyifle okudum.Tavsiye ederim.


--------------------------


Daha alçak sesle özür dilemeni ve bunu yüreğinden gelerek söylemeni istiyorum.Ama her şeyden çok aşkını istiyorum.

Seni sevdiğimin yarısı kadar bile olsun beni sevdiğini bilmek  istiyorum.Tutkunu istiyorum ama şevkatini de istiyorum .

Bir bebeğimiz olacağını söyleyebilmem için beni cesaretlendirmeni istiyorum.Bana dokunmanı istiyorum ama baştan çıkartmak için değil...

Bana dokunmadan duramadığın için parmaklarını yüzümde hissetmek istiyorum.Beni öpmeni ve bir daha üzülmeyeceğimi söylemeni istiyorum.



----------------

Sen benim hem korkum hem de cesaretimdin.
Yanıtla #5539
« : Mayıs 17, 2015, 08:23:23 ÖS »
Avatar Yok

AyanH
*
Üye No : 199137
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 353
Karizma = 21


Kamuran Akdemir --Gece Güneşi düşler...
Kitabın ilk sayfasından elimde peçeteyle ve Poyraz Karayele bağlanıp "Allah senin belanı versin Tufan!"diyerek başladım.Sonuna kadar da hüzünlenerek devam ettim.Çok güzel bir kitaptı.Yazarın anlatımı şahaneydi.Kitapta Anlamsız bir cümle bulunmuyor.Kısacası yazarın kalemi harika.Kitabın tek kusuru mutlu sonun olmaması.Bunun dışında çok kaliteli,çok güzel bir kitap.

La Tahzen,innallahe meana!
Sayfa 1 ... 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 ... 678
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
2012 Kasım Ayı Burç Yorumları - Susan Miller Burç Yorumları
Burçlar
abra 4 9651 Son Mesaj Kasım 28, 2012, 05:21:38 ÖS
Gönderen : begpaz
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Rezzan Kiraz Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 5649 Son Mesaj Şubat 20, 2014, 12:59:42 ÖÖ
Gönderen : Doğa güngör
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Nuray Sayarı Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 4128 Son Mesaj Eylül 04, 2013, 10:44:43 ÖS
Gönderen : ZeyKerFan
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Susan Miller Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 20698 Son Mesaj Şubat 27, 2013, 03:10:24 ÖS
Gönderen : uchideshii
Film Yorumları Buraya « 1 2 »
Sinema & Tiyatro ve Festivaller.
Bendis 11 8287 Son Mesaj Ağustos 08, 2016, 12:59:34 ÖS
Gönderen : Tourniquet


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular