|
|
|
ortodoksluk ortodoksluk (yunanca orthos: doğru, düzgün ve dhoksa/dhoksasia: şeref/inanç). genelde iki anlamda kullanılır: meşru kilisenin resmi kararlarına uygun öğreti ve düşüncelerin bütünü. doğu hristiyan kiliselerince sürdürülen, yunan ve slavların çoğunun benimsediği mezhep. katoliklik gibi ortodoksluk da 4. ekümenik konsil olan kadıköy konsili'nin kararlarını tanıyan bir kilisedir ancak. ortodoks kilisesi sadece ilk 7 konsili tanımış bundan sonra yapılanları geçersiz saymıştır.
kadıköy konsilin'de alınan karara göre:
isa'da hem insani hem de tanrısal özellikler bulunmaktadır, bu özellikler meryem isa'yı doğurmadan önce de bulunmaktaydı isa tanrı olarak baba ile aynı özden, insan olarak da günahlar hariç insanlarla aynı özdendir. dolayısıyla meryem sadece insan olan isa'nın değil tanrı olan isa'nın da anasıdır ve ona tanrı anası anlamına gelen theotokos denilmelidir.
bu farklı doğalar birleşmeden sonra hiçbir şekilde değişime uğramayıp kendi özelliklerini muhafaza etmişlerdir.
çarmıhta acı çeken isa'nın sadede insani doğasıdır, bu acı tanrısal doğa'ya dokunmamıştır.
aslında diofizit görüşe yakın olan bu karara itiraz eden monofizit piskoposlar kendi bağımsız kiliselerini kurmuşlardır.
ortodoks kilisesi, katolikler'in tersine merkeziyetçi bir kilise olmayıp, her ülkede ayrı örgütlenmişlerdir. her bağımsız ortodoks kilisenin bir başpiskoposu ve ona bağlı piskoposları bulunur. başpiskopos kendi piskoposlarını seçer ve piskoposlarından oluşturduğu meclis ile (sen sinod) şehirlerin veya bölgelerin başında bulunan piskopos ya da metropolitleri vasıtasıyla tüm ülkedeni kiliselerin dini reisi olur.
patrik, katoliklikteki gibi devlet başkanı statüsünde değildir, diğer kendisi de bir başpiskopos olup sadece saygınlık bakımından diğerlerinden üst seviyededir ancak diğer başpiskoposların yönetim bölgelerine müdahale yetkisi yoktur.
ortodokslukta patriklerin ya da piskoposların yanılmazlık özellikleri yoktur bunun ifadesi dahi şirk kabul edilir.
katolik kilisesi ile kutsal ruh'un kaynağı ile ilgili bir tartışma sonucu görüş ayrılığına düşmüşlerdir. ortodoksluğa göre kutsal ruh, baba'dan çıkmışken. katolikler'e göre baba ile oğul'dan çıkmıştır.
bu ayrım sonucu roma kilise'si 1054 yılında ayasofya'ya gönderdiği bir belge ile ortodoksluk'tan tamamen ayrılmıştır ve iki kilise karşılıklı birbirlerini aforoz etmişlerdir.
1204 yılında 4. haçlı seferleri sırasında, haçlı ordusunun istanbul'u yağmalayıp, ortodoks kiliselerini basıp ortodoks rahiplerini öldürmesi üzerine nefret daha da artmıştır.
1964 yılında dönemin papa'sı papa vı. paul ile istanbul patriği athenagoras karşılıklı olarak aforozları kaldırmışlardır. ancak iki kilise arasındaki bu yumuşama halka yansımamıştır, yunanlılar bu gün dahi ıv. haçlı seferlerinde katoliklerin yaptıklarını affedemezler. katoliklikten farklı olarak bir de papazlık sınıfı vardır. rahipler evlenmezler ve sürekli perhiz tutarlar, yani hiç bir hayvansal gıdayı tüketmezler. papazlar ise evlenebilir ve herhangi bir beslenme kısıtlaması yoktur. haç çekerken sağdan sola doğru çekerler. en rütbeli kişi patriktir ama kararlar için kutsal sinod toplanır.
aynı zamanda bir musevilik mezhebi. paskalya, noel gibi dini bayramları, tatilleri katoliklerden farklı tarihlerde olan mezhep, genel olarak slavların mezhebi diyebiliriz.
ortodoks kelimesi küçük "o" ile yazıldığında tümel,yani evrensel karakterdedir.mesela islamiyette sünni müslümanlara batılılar "ortodoks islam"derler.yahudilik'te en güçlü olan akım "ortodoks yahudilik"tir. ortodoks olmayan astronomi denildiğinde;alışılagelmiş astronomi anlayışından farklı olan astronomi tanımlanmış olur. ortodoks marksizim,komünizm denildiğinde,temel esrlere kelime kelime bağlılık anlamındaki ideolojik yapılanma anlaşılır. modada o şahıs ortodoks renkleri tercih ediyor denildiğinde,söz konusu kimsenin tercihen yalnızca siyah ya da koyu renk giyimi tercih etmekte olduğu belirtilmiştir. ama ortodoks kelimesi büyük"o" ile yazıldığında sadece doğo ortodoks kilisesi'ni anlatır başka hiçbir çağrışım yaptırmaz. anlamı doğru inanç ve düşüncedir. bi nevi sırat-ı müstakim denemesi yani.
|