Buralardayım arkadaşlar sadece artık kitap taraması defterini kapattım.. 



Orjinal Adı : Shadow of Night
Edisyon Adı : Gecenin Gölgesi
Yazar :  Deborah Harkness
Sayfa Sayısı: 672
Goodreads Puanı :5/4,01
Puanım :5/5

Vay canına! Ne kadar mükemmel ötesi bir hikayedir bu böyle..
Genelde serilerde ara olarak nitelendirdiğimiz kitaplarda yazar okuyucuya pekte beklediğini veremez. Ama Deborah hariç!
Kitap, biz okuyucularına tarihi, bilimi, simyayı, aksiyonu ve romantikliği.. Kısacası her şeyi veriyor.
İlk kitabın sonunda Diana ve Matthew'i günümüzden 1590a göndermiştik. Diana bir zaman bükücü aynı zamanda. Kesinlikle çok havalı
Hem Ashmole 782 yazmasını bulmak amaçları, hem de Diana'nın yeni güçlerini anlamasını ve güçlerini nasıl kullanması gerektiği konusunda yardımcı olmak için cadı arayışına çıkmışlardı.
Bu yolda karşılarına çıkan Alsop Nine'ye bayıldım.
Bu kitapta Cadıların Keşfi'ne oranla çooook fazla yeni karakter vardı. Heralde en nefret ettiğim Kit karakteriydi. Yani sonlara doğru Diana'nın onu affetme büyüklüğünü göstermesi karşısında ağzım açık kalmıştı. Ben olsam tekme tokat dalardım adama.
Yine diğer yeni karakterlerden Matthew'in kuzeni Gallowglass ile tanıştık ve ben acayippp sevdim. Günümüzde de onu görecek olmak ayrı heyecan verici.
Ve en önemlisi ise Matthew'in babası Philippe ile tanıştık. Ah dedim bu adam nasıl ölebilir
Kitap hakkında çok detaya girmek istemiyorum doğrusu. Ama aramıza yeni katılan karakterler -Kit ve Benjamin- dışında hepsini çok sevdim.
Yazarın kalemi gerçektende çok kaliteli. Eğer hala ilk kitabı ile tanışmadıysanız çok şey kaybediyorsunuz derim.
Kitap için tek eksiklik olarak şunu söyleyebilirim ki bu yayınevi ile alakalı asllında mesela çift Prag'a gittiklerinde İmparator Rudolf, Almanca konuşuyordu. Kitabın alt tarafına çevirmen notu olarak o cümleler çevrilebilirdi. O kısımlar havada kaldı maalesef.
Bir de bu kadar yeni karakterle nasıl başa çıkabilirim, nasıl aklımda tutabilirim diye dert etmeyin kitabın sonunda yazar kitaptaki kişileri baya detaylıca bizlere hatırlatıyor. İlk kitaptakiler de dahil..


"Neyse ki Mary'nin ayakkabılarını düşünüyordun. Eğer goblenlerine bakıyor olsaydın, kendimizi Olimpos'ta tanrılar arasında bir savaşın ortasında bulabilirdik."

---

"Biz kadınlar aklımız dışında hiçbir şeye sahip değiliz. Namusumuz önce babamıza, sonra kocamiza aittir. Kendimizi ailemize adariz. Düşüncelerimizi başkasıyla paylaşır paylaşmaz, kağıdı kalemi ya da iğne ipliği elimize alır almaz, yaptıklarımiz başkasına ait olur. Kendi fikirleri ve söyleyecek sözü olduğu sürece, Annie'nin sadece kendisine ait olan bir şeyi olacaktır."


---

"Acıyor mu?" diye merakla sordu çocuk.
 "Jeffrey!" diye bağırdı Susanna gene. "Sorularinla Alsop Nine'yi rahatsız etmemen gerektiğini biliyorsun."
 "Eğer çocuklar soru sormayı bırakırlarsa, bizi karanlık bir gelecek bekliyor demektir," dedi Alsop Nine.

Aşkın Müziği - Kylie Scott

Kitabı ilk gördüğümde Günahkarlar Turnede serisi aklıma geldi ne yalan söyleyeyim Ama daha ilk 10 sayfadan sonra yine önyargılı davrandığımı farkettim Bu seri Günahkarlara göre daha usturuplu kesinlikle 

Evelyn 21.doğum günü partisini Vegas'ta kutlamaya karar verir ve kutlar da, ancak sabah uyandığında evlilik yüzüğü parmağında karat karat parlayan bir pırlanta ile uyanır
Evelyn, uyandığında neler olduğunu (kendisi ile evlendiğini) hatılamadığını anlayınca deliye dönen ultra yakışıklı dövmeli genci gözü bir yerden ısırıyor ama tam çıkaramıyor . Muhtşem.. 21.yaş gününde Vegas'ta tüm vücudu dövmeli bir serseriyle evlenmişti.. 

Genel olarak güven duygusu üzerine yazılmış bir kitap. Zevkle okunulabilir


"Ellerini cebine sokmuş kaldırımda duruyordu. Onu görmek, uçurum kenarında durmak gibiydi. İçimden bir ses, "Sonunu boşver, belki de uçabilirsin", diyordu. "Uçamazsan da düşüşün heyecanını yaşarsın". Mantıklı yanımsa, "Bu bir cinayet!" diye bağırıyordu.
İnsan delirdiğini hangi noktada anlar?


***

“Mal!”
“Ne var?”
“Aşağıdaki kapıyı kapat ve kilitle,” diye sesleniyor David. “Sakın ne olursa olsun yukarıya gelmeye kalkma. Ben sana gelebilirsin diyene kadar. Anlaşıldı mı?”
Bir an sessizlik oldu ve sonra Mal geri seslendi. “Ya bir yangın çıkarsa ne olacak?”
“Yan.”