Ruhun Ateşi - Rita HunterBayıldım, bayıldım, bayıldım !
Bu seri bir harika dostlarım. Herkesciklere garanti veriyorum, okuyun!
İlk kitabından sonra bozulan çok kitap çok yazar gördüm ama bu seri bana tam tersini vurguluyor gibi sanki. Daha iyisinin olamayacağını düşünürken böyle bir dahiyane yazım tarzı aklımı başımdan aldı yemin olsun.
3.kitabı "Kalbin Ateşi" için çıldırmak istiyorum.
O kitabı istiyoruuum.
Kitabın genel özetine gelirsek küçüklüğünden beri kuzeninin her yaptığına boyun eğmiş harika bir kız olarak karşımıza çıkıyor Sophie. Tabii boyun eğmiş dediğime bakmayın, aksine kızımız acayip çılgın birşey. Hanımların yaptıklarındansa erkeklerin ilgilendiği şeye daha çok ilgi duyuyor. Ata biniyor, küfür ediyor, kumar oynuyor vs. Hatta başrol erkek karakteri Brendan Blackmore'nin karısı Sophie'yi erkeklerle kumar oynarken ve içki içerken görmesi acayip derecede güldürdü beni. Hele sarhoşluk halindeki Sophie öyle komikti ki...
Brendan serinin ilk kitabı "Aşkın Ateşi"nden de okuduğumuz gibi çok soğuk, umarsamaz ve kayıtsız adamın tekiydi. Hatta bir ara ben bile ortaya çıkıp suratına bir yumruk çakasım geldi.
Aslında böyle sürekli kayıtsız ve soğuk adam tutumu uzun süreli tutulunca o kitaptan soğuyorum ama yazar nasıl yaptıysa Lord Blackmore'nin bu haline bile aşık etti beni.
Okunmasını tavsiye, tavsiye ve tavsiye ederim. Hem de ÇOK !
Okumalısınız.
Okumanız gerek.
Okunmalı.
Komedi ve hazır cevap bir çiftle daha gerek gülecek gerekse karakterlerin birbirlerine sokuşturdukları laflara hayran kalacaksınız. Tam bir nefret ve tutkuyla harmanlanmış bir aşk hikayesi !
Dipnot: Liliana, gerçek hayatta benim kuzenim olsaydın yaşamazdın emin ol.
O yönden Sophie'nin kuzeni olduğun ve onun merhametine sahip olduğun için şükret.
10/10 !KİTAPTAN!“Yapma küçük kedi. Pişman olmak istemiyorsan uslu dur ve seni soymama izin ver.”
“Soyunca ne yapacaksın? Sence ben sarhoş muyum?”
“Değilsin Sophie. Sadece her zamanki gibi sersemsin.”
“Aptal değilim ben. Peter tanıdığı en akıllı kız olduğumu söyler.”
“O halde Peter bir aptal. Ondan hoşlanmıyorum.”
“Kafam karıştı. Peter aptal olmadığımı düşündüğü için aptalsa ben ne oluyorum? Bana hakaret ediyorsun değil mi?”
“Sanırım ediyorum.”
“Seni tokatlayabilir miyim?”
“Hayır.” ***
“Atımı vurmayacaksın değil mi Bren?”
“Sanırım vurmam gerekiyor.”
“O halde bende seni vurmak zorundayım.”
“Deneyebilirsin.”
Sophie birden kıkırdamaya başladı. “Ya da köpeğini… Hmmm… Huzursuz ederim.”
“Köpeklerimden uzak dur Sophie, çok ciddiyim.”
“Sanırım bunu yapabilirim ama anlaşmamız gerekiyor… Bren?”
“Kapa çeneni artık Sophie.”
“Peki… Sarıl bana, böylece seni hissedebilirim.” ***
Brendan aniden, “Bir daha beni bırakmayacaksın Sophie,” diyerek sessizliğe anlamlı bir müdahalede bulundu.
“Londra’ya gidişimden mi bahsediyorsun? Bana gitmemde bir sakınca olmadığını…”
“Ne dediğimi duydun.”
Sophie içinde kabaran mutluluktan boğulacak durumdaydı. Sırıtarak, “O halde beni gerçekten özledin,” dedi.
“Hayır… Sen benim karımsın, tek sebebi bu.”
“Öyle diyorsan…”
“Evet, öyle diyorum.”
Sonra ikisi de sustu. ***
“Aklımdan geçenleri okuyorsun Sophie.”
“Canın cehenneme.”
“Bir süredir cehennemdeyim zaten.”
“Evlendiğimizden beri mi?”
“Hayır… Seni öptüğümden beri.”
Sophie şaşırdı.
“Şaşırma küçük kedi… Aklımı senden alamadığım sır değil.” ***
“Son sözün mü?”
“Son sözüm her zaman seni seviyorumdur.”
Brendan Sophie’nin dudaklarına eğilirken miskince mırıldandı.
“Bana bilmediğim bir şey söyle.”
“Sanırım hamileyim.”
“Ne?” ***
“Seni seviyorum Sophie… Bu da beni gülümsetiyor.”
“İşte bu da beni dünyanın en mutlu kadını yapıyor.”Dipnot2: 3.kitap hakkında bir bilgisi olan var mı? Okuyan falan? Stephan ve onun sevgilisinin hangi çiçek olacağını merak ediyorum.