Jill Shalvis - Aşk Yağmuru

Yazarın diğer kitaplarını sevenler bu kitabına bayılacaklar diye düşünüyorum,çünkü okuduğum en güzel kitabıydı.Bu benim düşüncem tabi ki  Seri olup olmadığı hakkında bir bilgi bulamadım ama kitapta üç yakışıklı arkadaştan birinin aşkı yakalaması anlatılıyor ve diğer ikisiyle ilgili de ufak tefek ipuçları veriyor.O yüzden seri olacağını düşünüyorum ve diğer ikisini de sabırsızlıkla bekliyorum.    Lilah kasabanın sevimli kızı,herkes tarafından seviliyor,hayvanlarla arasında harika bir bağ var.Bir barınak işletiyor ve hayvanlara yuva bulduğu zaman ayrılmakta çok zorlanıyor.Brady,gençliklerinde koruyucu bir ailenin yanında iki yıl geçirdiği iki arkadaşının ısrarları üzerine kasabaya onları görmeye geliyor.Ve kasabadaki ilk eğlenceli market alışverişinin ardından Lilah ile tanışıyor.    Bu bölümler çok eğlenceliydi.Ve kitap böyle keyifli ve akıcı bir şekilde ilerliyor.Brady'nin arkadaşları Dell ve Adam'da (aynı zamanda Lilah'nın abileri gibiler) kesinlikle merak edilesi karakterler.     Kitabı çok sevdim ve tavsiye ederim.   

Aşkın büyüsü jill shalvis bu yazarın kitabını ilk kez okuyorum ve bayıldım bugün sabah başladım ve şimdide bitirdiim, seri sanırım. İkici kitap Türkçeye çevrildi mi bir bilgim yok.. Biraz Richel gibson'nun Chinooks Hokey Takımı Serisine benziyor okurken eğlendim ve pace'e bayıldım adam sert ve sexy  erkek karakterler de bu özelliklerden hoşlanmışımdır Holly tam bir dürüstlük abidesi yanlış olan şeyleri kendince düzeltmeye çalışması bunun sonunda insanların ondan uzaklaşacağını düşünse de vazgeçmiyor bu yönü acayiiip hoşuma gitti bence okunmalı

Elizabeth Hoyt- Bana Aşkını Söyle kitabını daha önce indirmiştim ama şimdi şifresini bilmediğim için açamıyorum. Şifresini bilen varsa yazabilir mi?

şifre twilightturk.com.pdf
Böyle görünüyor. Eğer kabul etmez ise, sondaki pdf ve noktayı yazmadan açmayı dene

Elli Ton serisini tekrar tekrar okuyup Christian Grey iştahımı kabarttım.   Bu film ne zaman çıkacak yahu?   Merak, heyecan, sabırsızlık, hayranlık ve coşkuyla bekliyorum. Gözlerim ve gözlüklerim dahil olmak üzere yollarda kaldı.  

Hemencecik okuduğum başka bir kitap yorumunu atıp gideyim; Kocan Kadar Konuş - Şebnem Burcuoğlu.

Yalan yok kitabın ilk 15 sayfasını okuyup bırakmıştım taaa ne zaman. Fakat gördüğüm ve bazı arkadaşlarımdan duyduğum güzel yorumlarla dişimi sıkıp tekrar başladım ve ne kadar ön yargılı davrandığımı bir kez daha anladım. Ben hayatımda bu kadar içten, geveze bir anlatım daha okumamıştım.   Efsun, tam benim kafa dengim-Dİ. Ta ki kitabın ortalarına kadar. Öyle bir kızı, sülalece neye çevirdiler ben bile şaştım.  

Aslında fazla bir olay örgüsü, değişik bir macerası, gizemi falan yoktu ama bu kadar basit bir olay örgüsüyle bir kitap 2,5 saatte ancak bu kadar güzel okutubilirdi!
Okunmasını kesinlikle tavsiye edeceğim bir kitap Kocan Kadar Konuş. Üstelik filmi de çıkacakmış; Efsun karakteriniyse bilindik bir yüz canlandıracak; Ezgi Mola!  
Keyifli okumalar dilerim efenim.  

Evet 2.kitabı da var ben baya kendimi durduramamış ve 2. Kitabı da okudum...

"Ne bitmek bilmez kitapmış" diye isyan edesim var. Dile kolay tam 644 sayfa. 10 gün gibi bir sürede bitirebildim. Tabi bu süreçte 3-4 gün okumadığım zamanlarda oldu. Ama en sonunda bugün inat ettim ve kalan 100 sayfayı sonunda okudum.

Kitabın sevdiğim yanları da vardı sevmediğim yanları da... Nergiz karakterini hem sevdim hem sevemedim. O çok bilmiş tavırlarını hem sevdim hem de "bir sus artık" diyesim de oldu. Nergiz, biraz çatlak biraz da manyak ama sevdikleri için her şeyi yapan gözü pek bir karakter. Yasemin, Nergiz'e göre biraz daha pasif kalıyor. Onun o yumuşak naif halleri Yasemin'de yok. Nergiz dediğin dedik çaldığım düdük havasında.

Kitapta önce 1 yıl sonraki görüyoruz. Sonra aradan 2 yıl geçiyor ve bir bakmışsın hooopp 15 yıl geçmiş. Yahu geri kalan o 14 yılda ne oldu merak konusu. Bir de bu kızlar kaç yaşında yahu! Ben bir yerden sonra saymayı bıraktım. (Ortalama 36-40 yaşlarındalar sanırsam)

Nergiz ve Yasemin ikilisinin inişli çıkışlı ilişkileri ve hayatlarına şahit oluyoruz. En sonunda "hayatımın erkeği" diyebileceği birini buldular da onları çift olarak görebildik. Nergiz'i Erkan'la çift olarak daha çok sevdim. Onları kedi köpek gibi birbirleriyle didişmesi çok tatlıydı. Yasemin'i de Soner'le sevdim. Kitapta iki kadının hayata tutunma çabaları anlatılıyor. Ortalama 400 sayfa olsaymış daha iyi olurmuş diye düşünüyorum ben. Çünkü 644 sayfa beni sıktı.

Kötü demiyorum, ortada bir emek var sonuçta ve Türk Yazarları sonuna kadar destekliyorum. Ama lütfen rica ediyorum; bu kadar uzatmayın! Bir yerden sonra olayların akışı insanı sıkmaya yöneltiyor.

Kitaplarda görmeyi sevmediğim bir şey var; "değil mi" yerine "di mi" diye kullanılması. Yazılışta "değil mi?", okunuşta "di mi?" diye telaffuz edilir. Yani ben bu tarz kelimeleri görmek istemiyorum, beni rahatsız ediyor. Kitapta çokça argonun içerdiğini de söylemeliyim. Ben pek hoşlanmıyorum kitapta bu tür sözleri duymak. (Senin g*tüne sokayım, ağzına s*çayım vs.) Hele bunları bir kızdan duymak hiç hoş değil.

Bir de bu editörler bu kitaplara hiç bakmıyorlar mı ya da hiç incelemiyorlar mı? Kitabı bitirene kadar o kadar yazım hatası ve eksik cümle kullanımı vardı ki... ben sayısını unuttum. Bendeki ilk baskı diğer baskılarda durum nedir bilemem ama bu konuda editörlerimizin dikkat etmesini rica ediyorum. Bir değil iki değil yani..

Kitabın adı "Çiçek Kızlar" değil de "Küçük Kadınlar" olsaymış daha iyi olurmuş. Ya da başka bir şey.

Ve ve ve...Türk yazarlar neden hep mutlu sonla bitiriyor bu kitapları anlamıyorum. Hayat o kadar tozpembe mi? diye sorup duruyor insan kendine. Ya da bana mı böyle kitaplar denk geliyor bilmiyorum ama bu kitabımızda mutlu sonla bitiyor. Yasemin ve Soner, Erkan ile Nergiz evleniyorlar. Nergiz'in çocuğu olmuyor -okuyanlar bilir- onun yerine sevgisini Yasemin'in ikiz kızlarına adıyor. Kızlardan birinin adı Lal ötekinin adı Lalin. Ve kızlara isim koyma şerefine de Nergiz nail oldu.

Soner, Yarı Fransız Yarı Türk olduğu için kızlarının diğer isimleri Violet ve Viven oldu. Nergiz'e Türk ismi koy dediler ama o da gitti Lal ve Lalin koydu. Böyle söyleyince  Türk ismi mi Yabancı isim mi belli olmuyor ama ben pek beğenmedim. Aslında Erkan'ın fikri güzeldi. Ayşe&Fatma olabilirdi. Ya da Derya&Deniz.. Her neyse bana neyse isimlerinden.

Son olarak bir Rabia Sultan var tam yemelik ya. Onun o sivri dili insanı ister istemez gülmeye sevk ediyor. Aslında bu kitaba 2 verecektim ama sonlara doğru kitabın güzelleşmesi ile 2'nin köşesinden döndü.

her şey bitti derken - katja millay...
Valla bende bittim      kitap güzel başladı sıkmadı hiç anlatımını sevdim  ve okumaya devam ettim etmez olaydım şiştim valla ... özellikle son yüz sayfa  içim sıkıldı bunaldım bence son yüz yüzelli sayfada yazarada gelmişler o bile bunalmış yani   hele josh'ın --onun deyimiyle -- günışığını eski hatunla aldatması sonra kızın ondan özür dilemesi beni deli etti . Neymiş efendim ben seni terk ettim... ee ne yani aldatmakmı gerekiyomuş.. sonra herşeyin öğrenilmesi filan ne biliyim bana kitaba ilk başladığımdaki tadı vermedi sonu.. biliyorum zaten ben dram insanı değilim ama bide gece yarısı olunca hiç çekemiyomuşum onu öğrenmiş oldum 

Değil mi ama?O aldatma olayına ben de sinir olmuştum .

handan ayşe kulin .hiç ayşe kulin okumamıştım keşke bu kitapla başlamasaydım .saçma sapan konusu olan bir kitap.hele bir de gezi olaylarına da bağlamış ya kitabı.handan kime aşık kimi seviyor gezide işi ne .halide edip in kitabından feyz almış bir kitapta aradığımı bulamadım .