0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1 ... 573 574 575 576 577 578 579 580 581 582 583 ... 678
Konu: Kitap Yorumları Buraya.  (Okunma Sayısı: 1326120 Kere Okundu.)
Yanıtla #5770
« : Temmuz 23, 2015, 01:40:39 ÖS »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054




Biraz farklılık katsalar konuya çok güzel olabilirdi ama olaylar ve konuşmalar klasik, karakterler ise tek tipleşti. Hepsi bir birinin aynısı gibi geliyor artık.
Kitap boyunca sıkıntıdan patladım maalesef. İlk kitap da tür olarak diğerlerinin aynısı gibiydi ama yine de yeni bir ikiliyi, olayları okumak merak uyandırıyordu ve kendisini okutmuştu. Serinin bu ikinci kitabında ise sıradanlaşan bir ilişki okudum. Üstüne bir de sayfalar dolsun diye anlamsız cinsellik. İkinci kitap her anlamda vasattı...




Okurken hiç zevk alamadım. Yaşanılan olaylar çok klişe ve yüzeysel geldi bana. Böyle olunca da kitabın, olayların içine giremedim. Özellikle iki ana karakteri arasındaki o aşkı hissedememek en kötüsüydü. Tavsiye etmiyorum..  Ağlıyorum.


Üst üste beklentimin altındaki iki kitap okumak depresyona sokacaktı beni  Ağlicam.  Sırada Başka Dilde Aşk var bakalım o nasıl.

WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Kitap Yorumları Buraya.
« Posted on: Mayıs 05, 2024, 02:28:16 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Kitap Yorumları Buraya. e-book, Kitap Yorumları Buraya. programı, Kitap Yorumları Buraya. oyunları, Kitap Yorumları Buraya. e-kitap, Kitap Yorumları Buraya. download, Kitap Yorumları Buraya. hikayeleri, Kitap Yorumları Buraya. resimleri, Kitap Yorumları Buraya. haberleri, Kitap Yorumları Buraya. yükle, Kitap Yorumları Buraya. videosu, Kitap Yorumları Buraya. şarkı sözleri, Kitap Yorumları Buraya. msn, Kitap Yorumları Buraya. hileleri, Kitap Yorumları Buraya. scripti, Kitap Yorumları Buraya. filmi, Kitap Yorumları Buraya. ödevleri, Kitap Yorumları Buraya. yemek tarifleri, Kitap Yorumları Buraya. driverları, Kitap Yorumları Buraya. smf, Kitap Yorumları Buraya. gsm
Yanıtla #5771
« : Temmuz 23, 2015, 05:45:58 ÖS »
Avatar Yok

Bendis
*
Üye No : 140261
Yaş : 34
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 3308
Mesaj Sayısı : 8 501
Karizma = 14453





Sonsuza Kadar - Natasha Boyd




Serinin birinci kitabı Aşka Var Mısın hikayenin can alıcı noktasında bittiği için ikinci kitaba hemen başladım. İlk kitaba göre daha hareketli ve duygusaldı. Aşka Var Mısın kitabının tanıtımında bahsedilen "çekingen, kendine güveni olmayan Kerry Ann"i serinin ikinci kitabında daha fazla görüyoruz. Sürekli hollywood yıldızı sevgilisine layık bir kız olup olmadığının iç çekişmesini yaşıyor. Sonuç olarak yine çıtır-çerezlik bir kitap. Ama keşke bu kadar uzun tutulmasaymış.


"Onun  bu  hali  beni  sinirlendirmedi,  aksine  eğlenceli  bile bulduğumu  söyleyebilirdim.
"Gerçekten  bir  yaşıma  daha  girdim.  Gören de Christian Grey  geldi  sanacak,"  diye  homurdandı Bayan VVeaton. Jazz  az  kalsın  şampanyasını  kadehin içine tükürüyordu.  Ben  de  kıkırdadım.
"Ne  yani,  benim  gibi  yaşlı bir  kadın  müstehcen kitaplar  okuyamaz  mı?"
 "Hiç  de  değil,  tabii  ki  okuyabilir,"  dedim  ciddiyetle."
  Hehehe


***

"Jack  dudaklarını  kulağıma  daha  da  yaklaştırınca,  nabız  atışlarım  başka  bir  seviyeye  ulaştı.  Sesli  bir  şekilde yutkundu.  
"Daha  önce  sana  hiç  söylemediğim  bir  şeyle başlayalım.  Ben,  Jack  Eversea,  ben...  sana...  âşığım,  Keri Ann  Butler."
Donup  kaldım,  nefesim  normal  işlev  göstermek  bıraktı.  Hayır.  Bunu  yapıyor  olamazdı,  beni  aşkı  her  derde deva  sanacak  kadar  genç  ve  aptal  sanıyor  olamazdı."
 Şeklimi Koyarım. Bravo


« Son Düzenleme: Temmuz 23, 2015, 05:46:15 ÖS Gönderen : Bendis »
Yanıtla #5772
« : Temmuz 23, 2015, 08:08:36 ÖS »

Sanem.
*
Üye No : 170187
Yaş : Yok
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 16
Mesaj Sayısı : 1 081
Karizma = 72




İlk Bakışta Aşkın İstatiksel Olasılığı - Jennifer E. Smith
Puanım:7/10!


Kitabı bitirmemin üstünden bayağı bir gün geçmiş bulunduğunu hatırladığım zamanki üzüntümü sizle paylaşmak istiyorum.Bir yorum atlayınca bütün kitap okuma olayım aksıyor.Zira bir kitabı yorumlamadan diğer kitabı bitirirsem yorum yaparken kafam karışıyor.😳
Her neyse gelelim kitabımıza.Ben beğendiğimi belirterek başlıyorum asıl yorumuma.Kitabımız tek oturuşta okunabilecek çerezlik kitaplardan biri.Hem sayfa sayısı bakımından hem de kurgu bakımından kolayca yenilip yutulabilecek bir kitap.Aslında olaylar tamamen tesadüflerden oluşuyor,gelişiyor.Ama gerçek hayatta da öyle değil midir? Hayat tesadüflerden de yararlanmaz mı? Benim çok başıma gelmiştir.Tabi kitaptaki kadar tatlış bir şey olmuyor ama her şey bazen üst üste tesadüfen gelişiyor.İşte bu kitap da iki gencin tesadüflerini ve bir anda birbirlerine bağlanmalarını anlatıyor.Birbirlerinin özel hayatlarını anlamaya çalışmalarına şahit oluyoruz.Bir nevi birbirlerini keşfedişlerini.
Konusunu kısaca özetlemek istiyorum.Headley (soyadını hatırlayamıyorum zira kitabın adını bile İlk Görüşte Aşkın İstatiksel Olasılığı diye biliyordum yorumu yazmadan önceye kadar 😀😂) babasının düğününe istemeyerek de olsa gitme kararı alır.Ve düğün Londra'dadır.Kendisi ABD'de ikamet etmektedir.Her neyse, biletini ayırttırır.Ve kalkış saati gelir çatar.Ama kızımız ortalıklarda yoktur.Böylece büyük bir tesadüf yığınına adım atar.Uçak kalkmıştır ve elinden sadece bir sonraki seferi beklemek kalır.Ve bu arada Oliver denen bir çocukla karşılaşır.Hatta şansına bakın ki uçakta bile aralarında sadece bir kişi var.Durun daha da şaşıracaksınız.Aralarındaki yaşlı kadın onları ayırmamak için yer değiştirmeyi teklif eder ve... Böylece bizim serüven başlar.
Çok tatlı bir hikayeydi bence.Böyle basit olaylar gerçekten güzel işlenmişti.Karakterlerimizin kendi dertleriyle pekiştirilmiş bir hikaye.Daha uzatmak istemiyorum.Anlatılacak bir şey yok çünkü.Kafanızı mı dağıtmak istiyorsunuz? E, buyrun o zaman.😉 Bu arada son bir not düşmek istiyorum.Oliver'ın üstüne çalıştığı şu konular çok komikti.Cidden keskin zekaya sahip bir karakter tasvirlemiş yazar. 😁

***
"Birden karşınıza biri çıkıp tam benim tipim diye düşünmenizi sağlayana kadar tam tipinizin ne olduğunu, -hatta gönlünüzden belirli bir tip geçtiğini- bile fark etmemek mümkün müydü?"
***
"Ne derler bilirsin," dedi babası." Eğer birini seviyorsan, onu özgür bırak."
     "Ya geri dönmezse?"
     "Bazıları döner, bazıları dönmez," dedi babası, parmağını uzatıp Hadley'in burnunu okşayarak. "Ama ben her zaman sana döneceğim."
     "Sen ışık saçmıyorsun," dedi Hadley.
     Babası gülümsedi. "Seninleyken saçıyorum."

***
"Başka biri için hayatın yükünü hafifleten hiç kimse işe yaramaz değildir."
***
"Söylesene, gerçekten neyi araştırıyorsun?"
Oliver kıza bakmak için hafifçe geri çekildi."İlk bakışta aşkın istatiksel olasılığını."
"Çok komik."

***
"Havaalanında tanışan insanların birbirlerine aşık olma olasılığı başka yerlerde tanışan insanlardan daha fazlaymış."
"Çok komiksin," dedi Hadley,"Sana bunu söyleyen oldu mu?"
"Evet," dedi Oliver gülerek. "Sen. Bugün yaklaşık bir kere."





"Just Have a Little Faith." Micheal J. Scofield

Yanıtla #5773
« : Temmuz 23, 2015, 08:42:58 ÖS »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054




İşaret dilini öğrenmeye başlıyorum  Okuduktan sonra bana sürekli bir şeyler öğrenme merak etme hissi uyandıran bu ve buna benzer kitapların olması gerçekten harika.
Birkaç vasat kitaptan sonra Archer ve Bree çok iyi geldi. Bana göre sıradanın tam tersi bir kitap okudum. Geçmişte yaşamış oldukları sorunlar(sorun demek çok hafif) yüzünden saçma ve sinir bozucu davranışlarla daha doğrusu çoğu romanda okuduğum şekilde önüme çıkan karakterlerden olmadıkları için memnunum. Ergence davranışlar, sorunlu garip tepkiler yerine, yaşanılan şeyleri yan yana olarak, olgunca karşılamaları ve yavaş yavaş bir birlerini iyileştirmeleri çok güzeldi. Ama hüzünlü olan havası ortalara hatta sonlara doğru beni ‘kesin şurada çok kötü olacak’ demek zorunda bıraktı. Diken üstünde olmak bile kitabın beni içine nasıl aldığını gösteriyor. Tahmin etmediğim olaylar dizisi beni çok etkiledi. O olaylarda ufacık bir oynama gözlerimi devirmeme, sıkılmama neden olabilirdi. Tabi ki çok fazla mutsuzluk, acı da aynı şekilde hissetmeme neden olurdu. Ama her şey bence yerli yerinde tam istediğim şekilde önüme sunulmuştu.  Ve içinde saf kötülüğü barındıran insanlar vardı bu kitapta. Arada kalmış ne iyi ne kötü diyebileceklerim de vardı. Ve melek dediğim Arc ve Bree. Tek takıldığım nokta konuşamama kavramı neden bu kadar büyütülmüştü. Yani tabi ki yaşanılan hayata ayak uydurma da zorluk çekilebilir insanlara karşı yansımaları farklı olabilir ama kendini aciz hissetmeye kadar gitmeli miydi? Emin değilim. Bu açıdan biraz yadırgasam da Arc her şeyin üstesinden gelmek için çabaladı sonunda da hak ettiği yaşamı buldu. 
Anlatım biçimi akıcıydı. Dili yalın, öyle süslenip önümüze sunulan kelimelerden ziyade açık ve net biçimde anlaması kolaydı. Yazar, kitabın konusu, karakterleri ve kelimeleriyle takip listeme girdi.



Senin için buradayım. Sen olduğun için buradayım. Buradayım çünkü beni sadece gözlerinle değil, aynı zamanda kalbinle gördün. Buradayım çünkü ne söylemem gerektiğini bilmek istedin çünkü haklıydın… Herkesin arkadaşa ihtiyacı var. Senin için buradayım ve her zaman senin için burada olacağım.


"Sessizliği getirdin sen,
Duyduğum en güzel sesti,
Çünkü senin olduğun yerdi.
Şimdi bunu benden alıyorsun.
Ve artık dünyadaki tüm o sesler,
Kırık kalbimi tamir edebilecek kadar yüksek seste değil.
Sonsuz, uçsuz bucaksız yıldızlara bakıyor ve fısıldıyorum,
Bana geri dön,
Bana geri dön,
Bana geri dön."




Yanıtla #5774
« : Temmuz 24, 2015, 01:43:41 ÖÖ »

BÖRÜLCE
*
Üye No : 182234
Nerden : Adana
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1488
Mesaj Sayısı : 4 330
Karizma = 2457



Kitap bittiğinde iyi ki okumuşum diye düşündüm ama mesele kitabın ilk yarısını atlatıp devamını okuyabilmek.Olaylar o kadar yavaş ilerledi ki,ana

karakterlerin tanışabilmesi ancak ilk 100 sayfanın sonunda oldu.Uzun uzun tarih ve politik konular anlatılmış.Kral ünlü şövalyesi Waryk'ı,sahip olduğu

topraklardan dolayı bir Viking kızı olan Mellyora ile evlendirecek.İkisi de bu evliliği istemiyor.Başkalarına aşık olduklarını düşünüyorlar.Fakat Waryk krala karşı

gelemeyeceğini hemen kabullenirken,kızımızın bunu anlaması kitabın yarısını buluyor.Kaçma kovalama ve tabiki yakalama olaylarından sonra kitap biraz

okunabilir hale gelmeye başlıyor.Sonuna kadar aksiyon hiç bitmiyor,birde ikilinin yavaş yavaş aşık olmaları kitabı güzelleştiriyor.Konu çok uzatılmış ama bence

okunabilir bir kitap.


Elime aldım ve bırakamadan bitirdim.Kitabın cinsellikle bağlantılı kısımları çok tanıdık.Biraz Grey,biraz Cross,biraz da Gabriel'i anımsıyorsunuz

okurken.Ama bu kitabı diğerlerinde farklı bir hale getirmek için biraz gizem katmış yazar.Ortadan kaybolan kadınlar,sırlarla dolu günlükler ve hangisinin

pislik olduğunu anlayamadığınız güçlü ve zengin adamlar.Serinin ilk kitabı ve bitirdiğinizde kafanızda cevabı olmayan bir sürü soruyla kalıyorsunuz.Kitap

çok güzeldi diyemem ama kesinlikle kendini okutuyor.
Yanıtla #5775
« : Temmuz 25, 2015, 03:47:39 ÖS »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054




Ne kadar güldüm öyle. Okuduğum birçok güzel yorumu her yönüyle hak ettiğine gözlerimle tanıklık ettim. 
Bütün kitap Drew’un bakış açısından, okuyucuyla sohbet eder bir havayla yazılmış. Ve Drew beni kendine hayran bıraktı. Çoğu zaman tavsiyeleri ve yaptıkları sinirlerimi bozsa da genel itibariyle tatlı, yemelik bir şekerdi adeta. Duymasın genel de tatlı lafını erkekler sevmezmiş. Bu da tavsiyelerinden biriydi.
Şaşırdığım nokta yazarın kadın olması. Ama yazılanlar sanki bir erkeğin yazabileceği, bir erkeğin iç dünyasından çıkabilecek şeylerdi. Tebrikleeer Emma.  Tebrikler. Dili ve anlatımı harikaydı. Şimdiki zamanla yazılmış olsa da bu durum ilk kez beni etkilemedi. Normalde o ekle yazılan kitaplarda kapıda kalmış gibi hissederim ama tam tersi bana böyle bir şey hissettirmedi.  Ve çevirmene teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü bilmemiz gereken her şeyi çevirmiş. Bazı kitaplarda başınıza gelmiştir mutlaka, çeviri esnasında bazı kısaltmalar veya bir film hatta bir kaç kelime aynen o şekilde, sayfanın sonunda açıklaması yapılmadan bırakılır ve bizler de netten yardım almak zorunda kalırız. Heh işte kitapta bunların hiç birine gerek kalmadı. Bu yüzden çevirmene minnettarım.  Bu arada adı geçen filmleri bulabilirsem izlemeyi düşünüyorum.
Karakterler arasında ki diyaloglar en çok güldüğüm noktalardı. Zekice yapılan göndermeler, ince manalar vardı. Ve öyle bomboş, küfürlü konuşmalarla gülmeyi amaçlayanlardan kesiinlikle değildi. Tamam, belki azcık edepsizlik vardı ama Drew bunu bize bilimsel bir şeymiş gibi yansıttı bana göre. Öldüm Gülmekten. Adam çok iyi kelime oyunları yapıyor yahu! Kate’e gelirsek onun için pek bir şey diyemeyeceğim ama çetin cevizdi. Hırslı ve zeki. Drew’u alt edebilecek türden biri. Hatta ‘tam bir Alexandra’ dyebiliriz.  Göz Kırp. Bence okuyun Drew’u tanıma fırsatını kaçırmayın. Pardon Drew’un grip olma macerasını kaçırmayın diyecektim.  Hehehe

Elimde olsa bütün kitabı alıntı şeklinde paylaşacaktım ama bunlarla idare edin okuyana kadar Gülmek :)


"Sen, ona Salak Sally demiyor muydun?"
"Evet," diye buyuk bir ciddiyetle başını sallayarak onaylıyor. "Diyordum. Ve ona aşıktım."
Hala hicbir şey anlamış değilim.
"Bütün üçüncü sınıfların onu, Salak Sally diye çağırmasına sen sebep olmadın mı?"
Tekrar başıyla onaylıyor ve "Aşk, insana aptalca şeyler yaptırıyor işte." diyor, sesinin bilgece çıkmasına özen göstererek.
Sanırım öyle. Çünkü...
"O kız, sırf sen başına bela oldun diye, haftada iki kez terapiste gitmek icin dersten erken cıkmıyor muydu?"
Bunu bir sure duşunuyor. "Evet, doğru. Bilirsin, aşkla nefret arasında cok ince bir cizgi vardır, Drew."
"Sally Jansen, o sene okul değiştirmemiş miydi, hani-“
"Bak dostum, demek istediğim, o kızdan hoşlandım. Onu sevdim. Harika olduğunu duşunuyordum. Ama bu duygularla başa cıkamıyordum. Bunları nasıl doğru şekilde ifade edebileceğimi bilmiyordum."




Görünüşe göre, pek çok kadının ant içtiği 'karşı cinsin yanında salatadan başka bir şey yemem' kuralını pek takmıyor gibiydi. Hem kadınlar bu fikri nereden edindiler ki? Sanki bir adam kalkıp arkadaşına, "Oğlum, kız çok çirkindi ama o marulu öyle güzel yedi ki, ona sahip olmak zorundaydım," diyecekmiş gibi.


“…şu çocuğa Sindirella'yı seyrettirme. O çizgi filmin nasıl bir örnek teşkil etmesi gerekiyor cidden? Başkahramana bak bir kere. Lanet olası ayakkabısını nerede bıraktığını bile hatırlamayan, malın teki. Sonra bir de kalkıp tayt giymiş bir puştun ayakkabıyı getirmesini bekliyor. Böyle boktan şey görmedim."


Yaşlı kadınların bana karşı bir şeyi oluyor. Nasıl açıklarım bilmiyorum ama yanağımdan makas alma, kafamı sıvazlama türünde bir şeyden bahsetmiyorum. Kıçımı avuçlama, şeyimi okşama ya da 'neden tekerlekli sandalyemi süpürge dolabına itmiyorsun, içeride neler neler yaparız' türden bir şeyi kastediyorum.
İnsanın psikolojisi bozuluyor.


NYU bir inceleme yaptı. Farelerle. Erkek farelerin beyinlerine elektrotlar yerleştirerek kafeslerine iki buton koydular. O küçük şanslı <-Yasak Kelime-> mavi butona bastığında, elektrotlar orgazmı tetikliyordu. Kırmızı butona bastıklarında ise, yemek veriliyordu. Farelerin hepsine ne olduğunu bilmek ister misiniz?
Öldüler.
Açlıktan hem de.
Hiçbiri asla kırmızı butona basmadı.




“…Bana küfret, vur, içinde ne varsa dök. Hepsini kaldırabilirim. Çünkü sen beni ittikçe, ben bunun gerçek olduğunu ispatlamak için daha çok savaşacağım. Hiçbir yere gitmediğimi ve sana olan hislerimin değişmeyeceğini göstereceğim. Ve sonra bir gün — belki yakın zamanda değil, ama bir gün — sana, 'sen, Kate Brooks. Sen hayatımın aşkısın’ diyeceğim ve sen, bunun doğru olduğundan hiçbir şüphe duymayacaksın."
  Öptüm.
Yanıtla #5776
« : Temmuz 25, 2015, 07:16:45 ÖS »
Avatar Yok

gök yüzü
*
Üye No : 139202
Nerden : Kocaeli
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 112
Mesaj Sayısı : 1 318
Karizma = 2171






Sydney Landon - Hiç Hesapta Yokken

Serinin ilk kitabını beğenmiştim, bunu da merak ediyordum,  okudum ve beğendim. Kısa ve akıcı bir kitaptı. Fazla bir beklentim de
yoktu zaten o  yüzden hayal kırıklığına uğramadım. Sadece kitabın kurgusunda bazı saçmalıklar vardı onlara takıldım.
İlk kitapta Suzy ve Gray yeni tanışmışlardı, bu kitapta ise 1 yıllık tanışıklıkları vardı ve kitabın daha başlarında
sevgili muhabbetine geçtiler. Madem bu kadar çabuk birlikte olucaktınız niye 1 yıl beklediniz ki?  diye sorasım geldi.
İlk saçmalık buydu. İkincisi ise Reva muhabbetiydi. Yazar kitaba aksiyon katmak istemiş ama olmamış. Reva'nın baştan
sona davranışları, açıklamaları saçmaydı. Hele sonda neden böyle davrandığına dair bahanesi ise daha çok saçmaydı.
Onun dışında kitap iyiydi. Bir de ben kitabı zamansızlıktan 1 haftada bitirebildim o yüzden kitaba fazla yüklenmiyorum.
Tavsiye ederim. Puanım 6/10.






R. K. Lilley - Yorgun Hayaller

Yazarın Havada serisini okumuş ve idare eder bulmuştum, seriye genel olarak 6 puan vermiştim. Ama bu kitap diğer seriden
çok daha kötüydü bence. Öncelikle karakterleri pek sevemedim, onlarla empati yapamadım bir türlü. Tabi bunda kötü
çevirinin de etkisi vardı. Bir türlü konuya giremedim, karakterlerle bütünleşemedim.

Bir de kitapta sinir olduğum olaylar oldu, onlar benim okuma isteğimi öldürdü. Mesela Tristan ve Danika bir süre
sevgili gibi takılıyorlar sonra kavga edip ayrılıyorlar. Tristan da 2 hafta boyunca başka kızlarla takılıyor.
Sonra da Danika'ya "biz o zamanlar özel bir ilişki yaşamıyorduk o yüzden bu yaptıklarım aldatma sayılmaz" tarzında
laflar ediyor. Şimdi ben bu adama ne diyeyim? Diğer seride James en azından sadıktı böyle saçmalıkları yoktu. Ama maalesef
bu kitapta sinir olunacak çok detay var.

Eğer diğer seriyi sevmediyseniz buna hiç başlamayın bence. Puanım 4.5/10.


Yanıtla #5777
« : Temmuz 26, 2015, 12:38:58 ÖÖ »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054




Kafamda binlerce soru dönüp duruyor şuan. Acayip karmaşık bir 400 sayfa okudum ve sorularımın cevabını bulmak yerine bir de bir ton soru ekledim. Kendimi tutabilseydim ikinci kitaba kadar az da olsa merakım giderilirdi ama yok meraklı yanım ağır bastı. 'Merak kediyi öldürür'müş. Ayneen katılıyorum bu söze çünkü bu sona yüreğim dayanamayabilir.  Ağlicam.
Öncelikle kitaba bayıldım. Kurgusu, akıcı olan yazım tarzı sıkılmamı engelledi. Ve o her sayfada merak uyandıran his peşimi hiç bırakmadı. Ne olacak diye diye kör olmaktan son anda yırttım. Çünkü günün yarısında başladığım kitabı kafamı hiç kaldırmadan bitirdim. Kitaba dönecek olursak, okumaya başlayıp yarısına geldiğimde Mara’nın psikolojik bir rahatsızlığı olduğunu düşündüm. Ama yavaş yavaş sayfaları çevirdikçe normal bir durumun olmadığı ortaya çıktı. Ve ben hala ne olduğunu çözemedim. Mara ne? Bilen varsa beni de aydınlatsın lütfen. Tramvatik şeylerle nasıl baş edebildi? edebildi mi ondan da emin değilim. Çevresinde gelişen tuhaf olaylara odaklanmaktan kızı aslında kafam da hiç tartmamışım. Sessiz, dikkat çekmemeye çalışan, arkadaşlarının yasını tutarken bir yandan da kendisinde ki tuhaflıklarla uğraşan birisiydi. Okurken onun adına çok üzüldüm. Emrah oldu resmen kız. Ama sonra Noah çıktı sahneye. Onu Mara’nın sözleriyle tanıtayım size; “Tıraşsız geçen gün sayısı: Uç ile beş arasında. Çarpık tebessüm: Tehlikeli. Gözler: Mavi ve sonsuz. Saçlar: Güzel, mükemmel bir karmaşa.” Bende bir kaç kelime ekleyeyim ki güzel görünüşten ibaret olmadığını anlayın. Serseri görünüşünün altında sakladığı kocaman bir sırrı var. İlerleyen sayfalarda Mara’nın yanında olan ve hep ona yardımcı olan Noah bu hikâyedeki favorim. Ama ondaki sırrı fark etmedim değil. Yazar bunun hakkında ipucu vermese de çoğu kitapta başımıza gelen tahmin edilebilirlik bir durumdu. Bunun dışında kitaptaki karamsar hava bana göre çok ağırdı. Umarım ikinci kitapta azcık da olsa bu hava dağılır.
Tavsiyemdir.
« Son Düzenleme: Temmuz 26, 2015, 12:40:32 ÖÖ Gönderen : as. »
Yanıtla #5778
« : Temmuz 27, 2015, 01:13:08 ÖÖ »

BÖRÜLCE
*
Üye No : 182234
Nerden : Adana
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1488
Mesaj Sayısı : 4 330
Karizma = 2457



Çok tanıdık bir hikaye.Dövme dükkanında çalışan kötü çocuk,sessiz ama dikkat çekici kırılgan kızımız.İkisinin de geçmişi felaketlerle dolu.Anlatım biraz

karamsar ve bol cinsel içerikli.Akıcı bir kitap,evet okunuyor ama sonu saçma bir şekilde bitiyor.Bir serinin ilk kitabıymış.Tek kitapta zaten toparlanabilecek bir

konu anlamsız bir şekilde bitiyor.Ben tavsiye etmiyorum ama yine de okuyacaksanız devamının çıkmasını beklemenizi öneririm.



Serinin bu kitabı da çok güzeldi.Son elli sayfada deli gibi ağladım.Mutsuz bitmiyor merak etmeyin,sadece o kısımlar çok duygusaldı.Kitabın

ortalarına nasıl geldim anlamadım.Sadece Cam ve Sarah'nın birlikte olmaya başladığı bölümler biraz tuhaftı.Ama sonlara doğru her şey toparlandı.Seriye

bayılıyorum.Sıradaki karakterleri de çok merak ediyorum.



Seri bir çırpıda okunan kısa 3 kitaptan oluşuyor.Vampirler,kurtadamlar ve serinin son kitabında da cadılar var.Çocuk kitabıyla,yetişkin romanı

arasında gidip geliyor.2. kitabı gayet güzeldi.Ama 1 ve 3 de anlamsız bulacağınız bir sürü ayrıntı vardı.Biraz aşk,biraz cinsellik ve bolca aksiyon.Boş vaktiniz

varsa bile illaki okuyun diyebileceğim bir seri değil.
Yanıtla #5779
« : Temmuz 27, 2015, 08:42:48 ÖÖ »
Avatar Yok

Bendis
*
Üye No : 140261
Yaş : 34
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 3308
Mesaj Sayısı : 8 501
Karizma = 14453


Börülüş senin sayende yeni bir üye kategorisi oluşturulması gerekiyor bence. "Prenses-Özel Üye vs." yerine "Kitap Canavarı" üye grubu oluşturulmalı Zuhahaha

Maşallah canım süpersin.. Gülmek :)
« Son Düzenleme: Temmuz 27, 2015, 08:43:46 ÖÖ Gönderen : Bendis »
Sayfa 1 ... 573 574 575 576 577 578 579 580 581 582 583 ... 678
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
2012 Kasım Ayı Burç Yorumları - Susan Miller Burç Yorumları
Burçlar
abra 4 9651 Son Mesaj Kasım 28, 2012, 05:21:38 ÖS
Gönderen : begpaz
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Rezzan Kiraz Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 5649 Son Mesaj Şubat 20, 2014, 12:59:42 ÖÖ
Gönderen : Doğa güngör
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Nuray Sayarı Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 4128 Son Mesaj Eylül 04, 2013, 10:44:43 ÖS
Gönderen : ZeyKerFan
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Susan Miller Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 20697 Son Mesaj Şubat 27, 2013, 03:10:24 ÖS
Gönderen : uchideshii
Film Yorumları Buraya « 1 2 »
Sinema & Tiyatro ve Festivaller.
Bendis 11 8287 Son Mesaj Ağustos 08, 2016, 12:59:34 ÖS
Gönderen : Tourniquet


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular