1241 - 1242 yıllarında Avrupa'yı kasıp kavuran Moğol istilası, Macaristan'a da ulaştı. Macar ordularının Muhi Savaşı'nda ağır bir yenilgiyle geri çekilmesinin ardından Kral IV. Béla ülkeden kaçtı ve nüfusun üçte birlik bölümü gerek daha sonraki saldırılarda, gerekse batıdan ve güneyden, komşulardan aldıkları saldırılar ile yok oldu. Yalnızca iyi ve güçlü kaleler ile korunan şehir ve manastırlar bu saldırılara karşı koyabildi.

Moğolların lideri Batu Han, emrindeki 150.000 kişilik orduyla önce Rus şehirlerini ele geçirdi. Sonra batıya yönelen Moğol ordusunun ana kısmı, Vereke Boğazı'nı aşarak Macaristan üzerine yürüdü. Moğollar, ilk olarak Liegnitz yakınlarında Alman ve Lehlerden oluşan bir süvari ordusunu yok ettiler.

Macarlar da Almanlar gibi Moğol ordusunun sahte geri çekilme taktiğinin kurbanı oldu.70.000 veya 100.000 kişiden oluşan Macar ordusunda Macarların yanı sıra Kumanlar, Bohemyalılar, Sırplar ve Almanlar da bulunuyordu. Kaçıyormuş gibi yapan Moğollar hilal şeklinde Macarları aralarına aldıktan sonra hilalin iki ucunu kapadılar ve orduyu neredeyse son adamına kadar yok ettiler.

Kaynaklara göre savaştan sağ kurtulan pek az Macar'dan biri Kral IV. Bela idi. Kuzey Macaristan ve Pressburg üzerinden düşmanı Avusturya dükü II. Friedrich'e sığınmak zorunda kalan kral, beraberinde kaçırdığı hazinesini düke teslim etmek zorunda kaldı. Moğolların büyük hanı Ögedey'in ölümünden sonra Bela Adriyatik'te bulunan Trogir adasına sığındı. Onu takip eden bir Moğol ordusu Split ve Trieste'yi yakıp yıktı.

Sonra geri dönen Moğollar donan Tuna nehri üzerinden Budin şehrini yağmaladılar, Viyana önlerine kadar ilerlediler.

Moğol saldırılarının Macaristan üzerindeki etkisi yıkıcı oldu. Macaristan sadece ordusunu değil, halkının da büyük kısmını yitirdi. Köyler boşaldığı için tarlalar sürülemedi, açlık tehdidi baş gösterdi. Binlerce kişi köleleştirildi, sadece bataklıklara ve güçlü kalelere sığınabilenler kurtuldu. Merkezi otoritenin etkisi azalırken, derebeylerinin gücü arttı.