Sevgili okuyucular, aslında başka bir makale yazarak yeniden merhaba demek isterdim. Ama başka zamana kaldı, bağışlayınız. Kabristan vadisi bir yiğidini daha yitirdi! Kalender amcayı nasıl tarif etsem, bilemiyorum. Kalidın diyorlardı ona... Evet ya Kaladın... O deli Kalender olarak anılacak. Öyleydi. Akıllıların ve delilerin ayırımına nasıl varılıyordu bilemiyorum ama, onu öyle adlandırıyorlardı oradakiler. Hastahanesi, doktoru, hekimi olmayan diyarlarda, insanları istediğiniz gibi adlandırabilirsiniz.
Kalender amcanın rahatsızlığı vardı, doğrudur. Ama etrafındaki 'rahatlar' ona rahat veriyorlarmıydı acaba? O'nun hastalığını bahane ederekten, hınç almaya kalkışanlardan tutun da, aşağılayan, horlayanına kadar... Ooof of... uzatmayacağım. O fakirdi, fukaraydı. Maddi olarak fakirdi, ama O'nu tanıyan herkes bilir ki, sözü pek, gözü kara, yiğit ve cesurdu. Deyim yerindeyse eğer Allah'tan başka kimseden korkmazdı. Hatta, yeri geldiğinde Allah'a bile eyvallah etmezdi. Mubalaasız öyle biriydi işte O. Avrupalarda sağlık sorunları olan birileri, nevrozlara tutulan, sara krizleri grçiren kimselere ilaçla müdahale edilir, 'uyuşturularak' tedavi edilirken, bizim oralarda, 'akıllı olanlarımız' delileri değnekle, şiddetle uslandırmaya çabalıyorlardı. İşte yüreğime giren kor ateşi bundan...
'Kıskançlığın Bedeli' adlı Kitabımın kahramanı, Kabristan vadisinin deli oğlanı Kallo amcam, tam yirmi iki yıldır senin o nasırlı ellerini öpemedim. Şimdi ardından akıttığım iki damla yaşla, seni toprağından öpüyorum. Huzur içerisinde uyu. İbike Eli, İbike Gudır'dan sonra sen de terki diyar eyledin. Fiziksel olarak ayrıldın ama, dostun da düşmanın da şunu teslim edecek ki, Kistiklinin en yiğit adamıydın. Bu şan bu şeref sana yeter... Bir gün bunu öğrenen torunların gurur duyacaklar seninle...
Sana Yaradan'dan rahmet dilerken, bütün sevenlerinin başı sağolsun diyorum!
Senin haberin olmasa bile, seni gizliden gizliye seven yeğenlerinden M.ZEWAL Doğan
M.ZEWAL Doğan
Güngörmez Babam"
Terkeden sen oldun güngörmez babam
Kendin seçtin bilinmez sonsuz ölümü
Dedigin gibiydi ölümün yürekli babam
Hayat arkadasin artik yalnizliga gömülü
O benim güngörmez babam
O benim yigit asi babam
Sarilip nasirla ellerinden öpemedim
Sila da hasretle andým seni asi babam
Kurumus göz yasimi sel gibi dökemedim
Bahardan hemde yazdan vaz geçtin babam
O benim güngörmez babam
O benim asi yürekli babam
Gurbete sürdüler bizi bilsen nedendir
Böyle koyup gitsede o deli babamdýr
Ben kime ne ettimki güya buda kaderdir
Habersiz gitsede o güngörmez babamdir
O benim güngörmez babam
O benim kimsesiz babam
IsmaiL Güner ( Dayim'in Yazdigi Siirdir )