ÜNİTE 5
CÜMLELER
Bir duyguyu, düşünceyi, isteği, haberi, durumu, olayı vb. ifade etmek için kurulan ve kendi içinde anlam ve yargı bütünlüğü olan sözcüğe veya söz dizisine cümle denir.
Cümlelerin genel özellikleri
Düz cümleilimizin temel kurallarından biri yardımcı öğelerin önce, temel öğelerin sonra
gelmesidir. Dilin işleyişini yönlendiren bu temel kuraldır. Bütün sözcük
öbekleri, tümcede sözcüklerin dizilişi bu kurala göre olur.
Yüklem de
cümlenin temel öğesi olduğu için genellikle sonda bulunur. Yüklemi
sonda bulunan cümleye, kurallı ya da düz cümle adı verilir.
Yarın size geleceğim.
Ne zaman bir köysü duysam şairliğimden utanırım
Devrik cümle Öğeleri dilin dil bilgisi kuralları dâhilinde genel kurala uygun sıralanmamış cümle.
Ne diyeceksin bu konuyla ilgili
Görüyorum seni
Dilimizde özellikle belirtilmek istenen öğeler,yüklemin önüne getirilir.
Atatürk Samsun’a 1919 da çıktı.
Eksiltili cümle:Yüklemi söylenmemiş cümlelere denir.
Toprağı taşlı yerden (olacaksın)kızı kardeşli yerden (olacaksın)
Ara söz: Örneklerde de görüldüğü gibi “ara söz, ara cümle” iki virgül ya da iki tire işareti arasında kullanılır.Temel cümlenin tamamlayıcısı, bazen de bir öğenin açıklayıcısı durumunda olan ve diğer cümle öğeleri arasına giren “sözcük, sözcük grubu yada cümleler” dir.
*Cümleden çıkarıldıklarında, cümlenin anlamında bir değişme olmaz. Anlatım bozulmaz. Ancak, anlamda bir daralma olabilir.
*Eğer bir öğenin açıklayıcısı durumundaysalar, açıkladıkları öğeden sonra gelirler. Açıkladıkları öğe ile aynı öğelik görevini üstlenirler.
İstanbul’u, doğup büyüdüğüm şehri, çok özledim.
(Ara söz Nesneyi açıklamaktadır.)
Ahmet’i –dayımın oğlunu- yıllardır görmüyorum.
(Ara söz Nesneyi açıklamaktadır.)
İki arkadaşım –Ahmet ve Hasan- dün yola çıktılar.
(Ara söz Özneyi açıklamaktadır.)
Vatanıma, canım Anadolu’ma, çok şeyler borçluyum.
(Ara söz Dolaylı Tümleci açıklamaktadır.)
İç cümle: Bir cümle içinde tümleç gibi kullanılan başka bir cümle, iç tümce:
Eylem cümlesi:”Yüklemi çekimli bir eylem ya da eylem grubu olan cümlelerdir. Her türlü hareket iş, oluş eylem cümleleriyle karşılanır. Bu nedenle eylem cümleleri, ad cümlelerine oranla daha fazla kullanılır.
Örnek : Bir adım daha yaklaşınca tanıdım.
Anlattığı fıkralarla çocukları güldürdü.
Bakan, aylıklar yılbaşından önce verilecektir, dedi.”
Ad (isim) Cümlesi : Yüklemi ekeylemle çekimlenmiş bir ad ya da ad soylu sözcüğün bulunduğu cümlelerdir
Örnek : Bu yaşlı kadın, olayın tek tanığıymış.
Çalışmak, başarının temelidir.
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
Ekeylem: Mastar olarak bir anlamı olmayan, isim ve isim soylu sözcüklere gelerek onları cümlede yüklem olarak kullandıran ve çekimlenmiş fiillere gelerek birleşik çekimli fiiller oluşturan “imek” fiiline denir.
Bu fiilin dört basit çekimi bulunur. Basit çekimli durumda sadece isim soylu sözcüklerde bulunur. Üç bildirme (haber), bir dilek kipi bulunan bu fiilin çekimini şu şekilde gösterebiliriz.
a. Bilinen Geçmiş Zaman (idi)
Öznenin önceden içinde bulunduğu bir oluşu bildirir.
Öğrenciydim (Öğrenci idi – m)
Öğrenciydin
Öğrenciydi
Öğrenciydik
Öğrenciydiniz
Öğrenciydiler
Sadece isme değil zamire, edata, tamlamalara da eklenebilir.
“Seni buraya çağıran bendim.” cümlesinde zamire,
“Dün biraz rahatsız gibiydi.” cümlesinde edata,
“Elinde taşıdığı paket, düğün hediyesiydi.” cümlesinde isim tamlamasına,
“Yeni aldığım ev bahçeli bir evdi.” cümlesinde sıfat tamlamasına gelerek onlara zaman anlamı kazandıran “-di” ekleri hep ekfiildir.
b. Öğrenilen Geçmiş Zaman (imiş)
Öznenin başkasından duyulan bir oluş içinde bulunduğunu gösterir.
Doktormuşum (Doktor imiş – im)
Doktormuşsun
Doktormuş
Doktormuşuz
Doktormuşsunuz
Doktormuşlar
Bu da zamire, edata vs. eklenebilir.
c. Şart Kipi (ise)
Hastaysam (Hasta ise – m)
Hastaysan
Hastaysa
Hastaysak
Hastaysanız
Hastaysalar
şeklinde çekimlenir ve isim soylu söcüklere şart anlamı yükler.
d. Geniş Zaman
Bu zaman çekiminde ekfiil diğer çekimlerinde olduğu kadar belirgin değildir. Diğerleri, eklendiği sözcükten “idi”, “imiş”, “ise” diye ayrılabileceği halde, geniş zamanda ayrılmaz.
Ben şair – im
Sen şair – sin
O şair(dir)
Biz şair – iz
Siz şair – siniz
Onlar şairler(şairdirler)
“Sensin beni hasta eden.” cümlesinde zamire,
“Sen tam bana göresin.” cümlesinde edata,
“Elmaların en iyisi Amasya elmasıdır.” cümlesinde isim tamlamasına gelmiş ve onları yüklem yapmıştır.
CÜMLEDE ANLAM ÖZELLİKLERİ
Soru cümleleri:Bir duygu veya düşünceyi soru yoluyla açıklayan cümlelere soru cümlesi denir.
BİLDİRME CÜMLELERİ uygu ve düşüncelerimizi ya da herhangi bir konuyu açıklamak istediğimiz zaman bildirme cümleleri kullanırız.
İSTEK CÜMLELERİ: İsteklerimizi belirtmek için istek cümleleri kurarız, istek cümleleri istek, gereklik, dilek-koşul ve emir kipleri ile kurulur:
Yarın hep birlikte yemeğe gidelim. (İstek)
Bu işi bir an önce çözüme kavuşturmalıyız. (Gereklik)
Akşam bize gelirsen seninle ders çalışırız. (Dilek-koşul)
Derslerine çok çalış, iyi insan ol, kimseye kötülük yapma! (Emir)
EMİR CÜMLELERİ :Bir işin başkaları tarafından yapılmasını istemek, bir dilekte bulunmak ya da öğüt vermek için genellikle emir cümleleri kullanılır:
Hemen buraya gel! (Emir)
Kötü insanlarla arkadaşlık yapma! (Öğüt)
Tanrı yardımcın olsun! (Dilek)
ÜNLEM CÜMLELERİ: Bir sevinci, korkuyu, şaşkınlığı, heyecanı anlatan cümlelere ünlem cümleleri denir:
İmdat, imdat! Bahçede kocaman bir yılan var! Baba! Baba! demek sen hâlâ yaşıyorsun!
Ünlem cümleleri – yargılı veya yargısız- beğenme, korkma, üzülme, sevinç, pişmanlık, tiksinme gibi çeşitli duyguları anlatır. Senin için yaptıklarımıza yazıklar olsun! (Pişmanlık)
Ne garip bir yer! (Şaşkınlık)
Ah, ne günlere kaldık! (Üzüntü)
Öf, ne kötü koku! (Tiksinme)
Doğrusu sesi harikaydı! (Beğenme)
Eyvah, perdeler tutuşacak! (Korku)
Hey, buraya gel! (Seslenme)
CÜMLENİN YAPI ÖZELLİKLERİ
Basit cümle: İçerisinde tek yargı, tek fiil, dolayısıyla isim veya fiil cinsinden tek yüklem bulunan cümledir.
Başka bir cümleye bağlanmaz, yani bağımsız bir cümledir. Tamamladığı ya da onu tamamlayan bir cümlecik yoktur.
Yarın akşam maç yapacaklar.
Zayıf kolları kirli tunç rengindeydi. Tekrar başını kaldırdı. Gökle denizin birleştiği dumandan çizgiye baktı.
***** yaz aylarını geçirmek için deniz kenarlarına, kırlara tepelere kaçanlar, şimdi birer birer kışlıklarına dönüyorlar.
®Bazı dil bilimcilere göre içerisinde yüklemin dışında isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil bulunan cümleler de basit cümledir; bu kelimeler ve kelime grupları yargı bildirmezler.
Rüzgâr, denizin yüzünü pürüzlendirerek küçük savaşlar yaratıyordu.
Birden köşe başından, iki karayağız atın çektiği bir fayton peyda oldu.
2. Birleşik Cümle
Bir temel cümle ile onun anlamını tamamlayan en az bir yan cümlecikten meydana cümlelerdir.
Yani yapısında birden fazla cümle bulunduran cümlelerdir.
Temel cümleyle yan cümlenin bir araya geliş şekillerine göre birleşik cümleler çeşitlere ayrılır.
a. Girişik Birleşik Cümle
Bu tür cümlelerde yan cümlecik temel cümleciğin herhangi bir öğesi olabildiği gibi, bir öğenin parçası da olabilir.
Girişik birleşik cümleler, fiilimsilerle ve çekimli fiillerle kurulur.
Havaların ısınması / tatil düşkünlerini sevindirdi. Özne
Çadırları çalanlar / bulunamadı. Sözde özne
Evlerin ne zaman biteceğini / bilmiyoruz. Nesne
Yarın / bir tanıdığa / gideceğiz. Dolaylı tüml.
Babasını karşısında görünce / çok sevindi. Zarf tüml.
Havalar soğuduğundan / artık dışarı çıkmıyor. Edat tüml.
Ellerim takılırken / rüzgarların saçına
Asıldı arabamız bir dağın yamacına,
b. İç İçe Birleşik Cümle
Bir temel cümleyle, herhangi bir sebeple onun içinde kullanılan bir yardımcı cümleden oluşan cümlelerdir.
Yardımcı cümle de temel cümle gibi bağımsız bir cümle yapısındadır.
Asıl yargı sonda bulunur.
]Yardımcı cümle nesne olarak kullanılabilir. Alıntı hâlindedir.
Adam, / “Kartınız geçerli değil.” / demez mi?
Şark için “Ölümün sırrına sahiptir.” derler.
]Yardımcı cümlenin yüklemi “de, zannet-, san-, bil- gör-, görün-, farzet-, düşü-“ fiillerinin çekimli şekli olabilir.
“Seni göremedim diye bu bahar
İçimde bin türlü duygunun isyanı var.”
Yaşamak zevki nedir bilmez ölümden korkan
“Savaşı önce kendime karşı kazanmalıyım.” diye düşündü.
]Yardımcı cümle ana cümle içinde bir isim tamlamasının tamlayanı olarak bulunabilir.
Iraklardan bir dondurmacının “Vişnelim var, kaymaklım” nidası titreyerek dağılıyordu.
Artık “Ev alma komşu al.” atasözünün hükmünün kalmadığına inanıyorum.
]Yardımcı cümle edat grubu olabilir.
Gönül Anadolu’da Yunus Emre’nin “Taştın yine deli gönül / Sular gibi çağlar mısın” gibi mısralarıyla şahlanır.
c. İlgi Cümlesi
Temel cümlenin herhangi bir öğesi olan veya bir öğenin açıklayıcısı olan yan cümleciğin, bağlı bulunduğu veya açıkladığı öğeye “ki” bağlacıyla bağlanması sonucu ortaya çıkan cümleye ilgi cümlesi denir.
Bu cümlelerde ki atılarak yan cümleciğin hangi öğeye bağlı olduğu görülür.
Cümle dışı unsurlar konusunda anlatıldı.
Muhsin, / ki öğrencilerimizdendir, / böyle bir şey yapmaz.
Öğrencilerimizden olan Muhsin…
Dün gece, / ki oradaki son gecemizdi, / çok eğlendik.
Oradaki son gecemiz olan dün gece…
d. Şartlı Birleşik Cümle
Bir temel cümle ve onun şartı olan bir cümleden oluşan birleşik cümlelerdir.
Şart cümlesi tek başına yargı bildirmez; ana cümleyi zaman, şart, sebep ve benzetme yönlerinden tamamlar. Onun zarfı olarak kullanılır.
Hava güzel olursa / yarın pikniğe gideriz.
Çanakkale’yi de gezerdik, / vaktimiz olsaydı.
Cihanın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
“Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yarim kara topraktır.”
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
®Bazı kalıplaşmış şart cümleleri özne veya nesne de olabilir.
Ne yapsa faydasız.
İstek bildiren şart eki bağımsız cümle kurar. Ancak istek ifadesinde de yargının kuvvetli olmadığı sezilmektedir.
Bir gün çıkıp gelsen, vursan kapıma
Atılsan boynuma kollarını açarak
Otursan dizlerime yaramaz bakışlarla
Konuşsan yine öyle yarım yamalak. (YBB)
3. Sıralı Cümleler
Bağımsız cümlelerin, aralarındaki anlam ilgisinden dolayı virgülle veya noktalı virgülle birbiri ardına sıralanmasıyla oluşan cümleler topluluğudur.
En az iki cümleden oluşur.
“Yağız atlar kişnedi, / meşin kırbaç şakladı, /
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, /
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar…”
“Gök sarı, / toprak sarı, / çıplak ağaçlar sarı…
Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları,”
“Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu, /
Gökler bulutlanıyor, / rüzgar serinliyordu.”
Sarı çiçeğin saçları yolunmuş, kana bulanmıştı.
Bu, asırlardan beri böyle olagelmişti, asırlarca da böyle dürüp gidecekti.
Sıralı cümlelerin bütün öğeleri ayrı olabildiği gibi bazıları ortak da olabilir.
Otobüs her zamanki gibi yine geç geldi; / biz de derse geç kaldık.
Mart kapıdan baktırır; kazma kürek yaktırır. Özne ortak.
Mallarımızı önce çaldılar, sonra geri bize sattılar. Özne ve nesne ortak.
Merdivenleri kardeşin yıkasın, sen de sil. Nesne ortak.
İnatçı adama dil döküyor, sürekli yalvarıyordu. Özne ve dolaylı tüml.
4. Bağlı Cümle
Aralarındaki ilgiden dolayı birbirlerine bir bağlaçla bağlanan cümlelerdir.
Bağlaçlar cümle öğesi değildir.
İkiye ayrılır.
1. “ki”li Bağlı Cümleler
Farsça “ki” bağlacıyla birbirine bağlanan bağımsız cümlelerden oluşur.
Yardımcı cümle ana cümleyi genellikle nesne ve zarf göreviyle tamamlar.
Ana cümle başta, yardımcı cümle sonra bulunur. Bu sıralanış, Türkçe cümle yapısına aykırıdır.
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.
“Gönlüm isterdi ki mazini dirilten sanat
Sana tarihini her lâhza hayal ettirsin.”
(Gönlüm, mazini dirilten sanatın sana tarihini her lâhza hayal ettirmesini isterdi.)
]Yardımcı cümlenin başta, ana cümlenin sonda kullanıldığı cümleler de vardır. Burada da yardımcı cümle zarf görevindedir.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi.
(Büyük olduğun için kanın tevhidi kurtarıyor.)
Kırk elli adım uzaklaşmıştı ki iki iri kanadın havada çarpışmasından çıkan boğuk bir gürültü işitti.
(İki iri kanadın havada çarpışmasından çıkan boğuk bir gürültü işittiğinde kırk elli adım uzaklaşmıştı.)
]Bu tür cümlelerde “ki” bazen düşebilir. Cümle, okuyanın, dinleyenin muhayyilesine bırakılır.
Darıldı diye o kadar korktum ki… (anlatamam)
Not: ”ki” edatının şüphe kattığı cümleler bağlı cümle değildir.
Düşler mi ki şu burcu burcu kokan havada
Renk mi ki üzerimde akaduran bu nehir?
2. Diğer Bağlaçlarla Kurulanlar
“ve, veya, ya da, da, fakat, ama, lâkin, hâlbuki, ne…..ne, meğer…” edatlarıyla birbirine bağlanan bağımsız cümleler topluluğudur.
Hava bulutlu ve durduğumuz tepe rüzgârlı idi.
Çocukluk günlerini hatırladı ve gözlerinde iki damla yaş belirdi.
Okumayı bilmiyor veya numara yapıyor.
“Ne doğan güne hükmim geçer
Ne hâlden anlayan bulunur.”
Bu ev güzel, temiz, her şeyi yerinde bir ev; / ama / Şinasi Bey’in istediği ev değil.
“Yatsam, acaba uyuyabilir miyim?” diye düşündü, yatıp da uyuyamamaktan korktu; / ama / korktuğu başına gelmedi. Sabaha kadar yattı, hem de uyudu.
Burnu biraz basıkça, / fakat / gözleri derin ve güzel; alnı küçük ve dar, / fakat / saçları altından bir duman gibi yumuşak ve seyyal; dişleri biraz eğri, / fakat / dudakları çilek gibi küçük, toplu ve yuvarlak… Güzel değilse bile çirkin hiç değil.
Onun bu sözlerinin samimî olduğuna hiç şüphe etmediler / ve / bir çocuk ruhu kadar temiz ruhundan gelen nutuklarını sessizce dinlediler.
Dün resim yapmadı / da / maça gitti.
Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde.
]Bağlı cümlelerin bir kısmında yüklemin kipi ve şahsı aynı, bir kısmında farklıdır.
Hava bulutlu ve durduğumuz tepe rüzgârlı idi.
Ayakkabılarını ayağına geçirdi ve kendini sokağa attı.
İstediğiniz evrakları getireceğim, fakat okuyabileceğinizi sanmıyorum.
Ben saatinde gelmiştim, ama o henüz ortalıkta yoktu.
]Unsurların biri veya birkaçı ortak olan bağlı cümleler de vardır.
Ya okumayı bilmiyor ya numara yapıyor.
Sonuç
Bir cümle, yapı bakımından basit, birleşik, bağlı, sıralı cümlelerden ancak birine dahil olabilir. Birleşik, bağlı ve sıralı cümleleri oluşturan cümleler de ayrı ayrı basit, birleşik, sıralı veya bağlı olabilir.
Gündüzleri onların sesleriyle o kadar dolmuş olurdum / ki / rüyamda yahut uykumun içinde hâlâ bunları duyardım ve hep bunları tefsir etmek isterdim.
Çeşidi: “ki”li bağlı cümle
Yardımcı cümle: basit:
Gündüzleri onların sesleriyle o kadar dolmuş olurdum
Ana cümle: bağlı:
rüyamda yahut uykumun içinde hâlâ bunları duyardım / ve / hep bunları tefsir etmek isterdim.
Ana cümleyi oluşturan cümlelerin her biri: basit:
rüyamda yahut uykumun içinde hâlâ bunları duyardım
hep bunları tefsir etmek isterdim.
Örnekler
Öğle yemeğinden sonra sinirlerim uyuştu, ufak bir uyku kestireyim diye kompartımanda uzandım.
Tüllenen mağribi akşamları sarsam yarana
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana
Medeniyet öyle kuvvetli bir ışıktır ki ona bigâne olanları yakar, mahveder.