0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı  (Okunma Sayısı: 826 Kere Okundu.)
« : Mart 28, 2008, 05:12:27 ÖÖ »
Avatar Yok

By.CeZa
*
Üye No : 293
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 12191
Mesaj Sayısı : 28 687
Karizma = 11179



Devlet Bakanı Mehmet Aydın ''Türkiye'nin derin sorunu, can yakıcı, can alıcı sorunu yeteri kadar güvenilir bilimsel bilgiye sahip olmama meselesidir'' dedi.



TÜBİTAK Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı'nın ''Bilim Merkezi'' kurulması proje destek çağrısına ilişkin bilgilendirme toplantısı TÜBİTAK Başkanlık Binasında yapıldı. Devlet Bakanı Mehmet Aydın, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, TÜBİTAK tarafından başlatılan bilim merkezleri projesinin, bilimin daha fazla tanınması ve sevilmesi amacıyla başlatıldığını bildirdi.

Aydın, ''Bu hayati önem arz ediyor. Çünkü insanoğlu zaten başından beri hep bilgiyle var oldu. Tarihte ne kadar geriye gidersek gidelim bilimin olmadığı bir dünya yok aslında. Bilim-insan ilişkisi, hayat-insan ilişkisinin parçası. Hayat değiştikçe, karmaşık hale geldikçe bilim ve bilgi çok daha önemli hale geliyor'' dedi.

''Bugün için bilimsel bilginin bir ölüm kalım meselesi olduğunu'' söyleyen Bakan Aydın, ''Eğer ülkemizi yönetecek kadar sağlam bilimsel bilgiye sahip değilsek, açıkçası pek çok işte başarılı olmamız, hele bugünün dünyasında başarılı olanlarla yarışabilmemiz mümkün değildir'' diye konuştu.

Toplumsal hayatın her alanındaki düzenlemelerin bilimsel bilgi gözönünde bulundurarak yapılması gerektiğini ifade eden Aydın şunları kaydetti:

''Eğer hukukunuz çağdaş değilse, bunun anlamı eğer hukukunuz bugün bilimsel düzeyin geldiği noktayla uyum içinde değilse, hukukunuz bilime dayanmak zorunda olan ekonomik hayatla uyum içinde değilse, yine hukukunuz eğer demokratik düzeyle uyum içinde değilse, o zaman tekrar istikrar içinde yeniden değişmenin, yeniden oluşmanın yollarını arayarak, bularak hukukta bir bakıma güvenilir bilgiye dayalı bir mesafe almak zorundasınız.

Eğer ekonomimiz güvenilir bir bilimsel bilgiye dayanmıyorsa ekonomide istikrarı sağlamamız mümkün değildir ve bunu sağlamış ülkelerle rekabet içinde olmamız mümkün değildir. Zaten ekonominiz zayıfsa sağlam olan pek az şey kalır geride. Ekonominin zayıf olan bir yerde siyasetin güçlü olması mümkün değildir. Ekonominin istikrarsız olduğu bir yerde siyasetin istikrar içinde yol alması, yürümesi sorun çözen siyaset olması mümkün değildir. Dolayısıyla bilim toplumu bilgi toplumu derken esasında ekonomik hayatını sürekli olarak değişen zenginleşen bilgi ile yürüten bir ekonomik hayat demektir.''

Siyasetin yönetme sanatı olduğunu vurgulayan Aydın, ekonomi, kültürel hayat, uluslararası ilişkiler, dünya siyaseti konularında sağlam bilgilere sahip olmayan bir ülkede siyasetin başarılı olmasının mümkün olmadığını söyledi. Aydın, ''Kısaca hayatımızın her alanı her zamankinden daha çok bilimsel bilgiye ihtiyaç göstermektedir. Belki 50-100 sene önce bilimsel bilgi olmadan da bazı alanlarda bazı işler yapılabilmekteydi. Ama bugün içinde bulunduğumuz dünyanın önemli bir kısmı bilimsiz yapmadığına göre, bizim el yordamıyla yapmamız mümkün değil'' dedi.



''BİLİM SEVGİSİ VE İLGİSİ EN YÜKSEK NOKTAYA GELMELİDİR''
Bugünün şartlarında kısa zamanda bilgi toplumuna varmanın kolay olmadığını ifade eden Aydın, ''Toplumsal hayatta yeteri kadar güç yoksa, hayattan yeteri kadar teşvik gelmiyorsa bu alanların hiçbirinde arzu ettiğimiz başarıya ulaşmayız. Zor olan esasında bilim sevgisini ve bilim ilgisini gelebileceği en yüksek noktaya getirmektir'' diye konuştu.

Bilim adamlarının toplumla kaynaşmadıkça, bilim kurullarının toplumun içinde olmadıkça bilimin çocuklara, gençlere sevdirilemeyeceğini söyleyen Aydın,şöyle devam etti:

''Türkiye'nin buna acilen ihtiyacı var. Açıkça söylüyorum Türkiye'nin derin sorunu, yeteri kadar bilimsel bilgiye sahip olmama sorunudur. Derin sorunu can yakıcı, can alıcı sorunu yeteri kadar güvenilir bilimsel bilgiye sahip olmama meselesidir. Eğer bazı şeyler iyi gitmiyorsa evvela orada yeteri kadar bilimsel bilgi var mı yok mu? Bizi kurtaracak güvenilir, sağlam sürekli olarak kendini yenileyen asla bir tür dogmatizme dönüşmeyen bilgidir. Eğer o bilgiyle yola çıkarsak birbirimizi ikna etmemiz o kadar zor olmaz.''



''DİYALOĞA İHTİYACIMIZ VAR''
Bilimsel bilgiyle yola çıkıldığında diyaloğun da kaçınılmaz olacağını belirten Aydın, ''Şu sıralarda diyaloğa ihtiyacımız var. Sivil toplum örgütleri 'diyalog, ortak akıl' diyor. Ortak akılı biz üreteceğiz. Üretebilmemiz için diyaloğa taraf olanlarla, paydaşlarıyla yeteri kadar bilgiye sahip olmamız lazım. Eğer birinin benim hakkımda yeteri kadar bilgisi yoksa, benim biri hakkında yeteri kadar bilgim yoksa cehaletle başlayan şey cehaletle biter. Ondan bir sonuç çıkmaz'' diye konuştu.

Diyaloğun birinci şartının güvenilir bilgi olduğunu kaydeden Bakan Aydın, teori ve uygulama alanında en hızlı değişen alanın ''bilim alanı'' olduğunu belirterek, şöyle dedi:

''Bugünün güvenilir bilgisi kısmen de olsa yarının güvenilir bilgisi olmayacaktır. O zaman yarının güvenilir bilgisinin de bizimle beraber olması lazım. Medeniyetin taşıyıcıları olarak bizim evvela birbirimizin medeniyetini, kültürünü bilmemiz lazım. Biri çıkar da batı medeniyeti, İslam medeniyeti şudur derse; dersek, ucuz konuşursak bilime dayanmazsak bunun adı diyalog değildir bunun adı boş laflarla geçilen boş zamandır.''

İkinci basamağın aklı eleştirel olarak korkmadan sonuna kadar kullanmak olduğunu anlatan Aydın, ''Yapıcı eleştirilerin olmadığı yerde zaten bilimsel bilgi olmaz. Bilim tarihi bir eleştiri tarihidir. Eleştirel akıl vazgeçilmezdir. Eleştirinin sağlam bilgiye dayanması lazım'' şeklinde konuştu.

Üçüncü basamağın ise insanı diğer canlılardan ayıran ahlaki sorumluluk olduğunu söyleyen Aydın, şunları kaydetti:

''Eğer biri hakkında konuşuyorsak, genişliğine yüksekliğine ve derinliğine bir ahlaki sorumluluk içinde olmamız lazım. Her iddianızın temelinde sağlam bir düşünce yapısı ve sağlam güvenilir bilgi olmak zorundadır. Her önermenizi bilimsel olarak kanıtlamak zorundasınız. Öyle ezbere laf yok ve işte bilginin toplumda yaygınlaşmasının bir bakıma faydası da budur.''


''BİLGİ PAZARDA PARA EDEN NESNEDİR''
Sanayi toplumuna geçiş sürecinde dünyanın yarısının ciddi ihmalleri olduğunu, Türkiye'nin de bu ülkeler arasında bulunduğunu dile getiren Aydın, şöyle konuştu:

''O gün bilim belki 30-40 yılda bir görünür derecede ve yoğunlukta değişiyordu. Bugün her gün gelişiyor. Bilim bugün aynı zamanda bir metadır. Piyasada para eden, pazarda para eden bir nesnedir. Hem kendi başına değerlidir hem de aynı zamanda anlık satılacak bir şeydir. Bugün en çok anlık satılan şeydir. O nedenle bilim kurullarımız üniversitelerimiz bugün 'neyi pazarlayacağız' derken aklımıza ilk gelen ilk gelmesi gereken şey Ar-Ge ürünleridir. Yarış da o alanda olmaktadır. O halde işe kendimizden başlayalım. Güvenlik için barış için birlikte yaşamak için hava kadar, su kadar ekmek kadar bugün bilimsel bilgiye de muhtacız.''

TÜBİTAK'IN son birkaç yılda önemli mesafeler aldığını getiren Mehmet Aydın, TÜBİTAK'ın imkanlarını arttırma gayreti içinde olduklarını belirterek, ''Gerek maddi kaynak bakımından, gerekse çıkan AR-Ge Yasası çalışmalarını sonuna kadar gidebildiği yere kadar götürmek zorundayız'' dedi.

Avrupa ülkelerinin Gayri Safi Milli Hasıla gelirlerinin yüzde 2-2,5 kadarını bazı ülkelerin de yüzde 4'ünü araştırma ve geliştirme çalışmalarına ayırdıklarını anımsatan Aydın, ''Biz de hiç değilse cumhuriyetimizin bir asırlık kuruluş yıl dönümüne gelindiği zaman ümit ediyoruz ki bu harcamalar yüzde 2'nin epeyce üzerinde olmak zorundadır. Biz hükümet olarak devlet kurumları olarak bunun arkasında olmak zorundayız ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışmak zorundayız'' diye konuştu.

Bilimin topluma yaygınlaşması için TÜBİTAK ve TÜBA gibi kurumlarla yetinilmemesi gerektiğini anlatan Aydın, organize olmuş sivil toplum kuruluşlarıyla, ticaret odalarıyla, sanayi odalarıyla, çalışmak zorunda olduklarını belirterek şöyle devam etti:

''Eğer özel sektörünüz yüzde 50'nin üstüne doğru gidiyorsa Ar-Ge yüzde 50'nin üstüne doğru gidiyorsa o ülkede Bilim ve Teknoloji Bakanlığı'na bir bürokrasiye filan da ihtiyaç yok. Bugün Amerika'ya baktığınız zaman pek çok kurum kendi Ar-Ge'sini kendi yapıyor ve kendi sorunlarını da kendisi çözüyor. Biz şimdi sanayi ve ticari hayatını dikkate almadan 'devlet kurumları olarak yapalım' dersek olmaz. Birlikte üretmek, yapmak zorundayız. İlişkimizi belirleyen de bilim olacaktır.''

TÜBİTAK'ın ''Bilim Merkezi Kurulması Çağrısı'' nın çok mütevazı bir adım olduğunu söyleyen Bakan Aydın, pek çok hayati işlerin küçük adımlarla başladığını belirterek, konuşmasını şu sözleriyle tamamladı:

''Onun için ben hepinizin birlikte çalışma arzusunun gittikçe büyüyeceğine inanıyorum. Biz emrinizdeyiz. 'Yapmak zorunda olmak yapabilir olmayı gerektirir' sözü vardır. Gücümüzün ve imkanımızın elverdiği ölçüde sizinle yapmak zorunda olduğumuz her şeyi yapmaya hazırız. Önce birle başlayacağız, sonra iki diyeceğiz ama el ele vererek bilimin ve teknolojinin bizi rahatlatacak konuma gelmesi için her türlü kafamızdaki işe yarayan yaramayan ve önyargıları silip bir tarafa atarak hep birlikte çalışacağız.''

WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı
« Posted on: Nisan 20, 2024, 02:04:35 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı e-book, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı programı, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı oyunları, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı e-kitap, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı download, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı hikayeleri, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı resimleri, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı haberleri, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı yükle, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı videosu, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı şarkı sözleri, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı msn, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı hileleri, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı scripti, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı filmi, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı ödevleri, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı yemek tarifleri, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı driverları, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı smf, TÜBİTAK'tan bilim merkezi çağrısı gsm
Yanıtla #1
« : Mart 30, 2008, 02:59:26 ÖS »

mer_ve_g
*
Üye No : 1499
Yaş : 30
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 357
Mesaj Sayısı : 4 269
Karizma = 592


bilqi için Sağol.
Yanıtla #2
« : Mayıs 29, 2008, 09:49:15 ÖS »

xxRuzqaRxx
*
Üye No : 2
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1921
Mesaj Sayısı : 13 559
Karizma = 57


paylaşm için saqol

İhtişamlı bi avare
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Yürek Çağrısı
Şiir Köşesi
Liza 0 534 Son Mesaj Haziran 15, 2012, 11:39:22 ÖÖ
Gönderen : Liza
Akçay’dan Ortak Akıl Çağrısı
Trabzonspor
imge34 0 580 Son Mesaj Ağustos 25, 2013, 10:17:11 ÖÖ
Gönderen : imge34
Muhalefetten Snowden Çağrısı
Güncel Haberler
sanane_61 0 515 Son Mesaj Kasım 04, 2013, 08:52:53 ÖS
Gönderen : sanane_61
Imdat Çağrısı Sos
İlginç - Garip Şeyler
Asortik Hatun 0 642 Son Mesaj Ocak 05, 2014, 11:41:25 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Mhp'den Sağduyu Çağrısı
Güncel Haberler
Bendis 0 470 Son Mesaj Ekim 08, 2014, 11:58:22 ÖÖ
Gönderen : Bendis


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular