|
|
|
İnsan bebek ve çocuk da dahil, dış dünyadan gelen uyaranlardan direk etkilenen ya da kendi içinde oluşan dürtülerin tutsağı olan bir varlık değildir.- Adler’e göre insan, kendi algılarını, eylemlerini, düşüncelerini ve görüşlerini oluşturma ve biçimlendirme konusunda doğuştan yeteneklidir ve yarattığı kavramlar, kendisini ve dünyasını anlamlı bir biçimde temsil ederler. Adler, insanın bu yeteneğini yaratıcı güç olarak adlandırmıştır. Adler toplumsal ilginin belirli sosyal davranışlarla sınırlı olmadığını aile, halk ,toplum,insanlık ve yaşam için gerekli olduğunu savunmuştur.
EKSİKLİK(AŞAĞILIK)DUYGUSU, ORGAN EKSİKLİĞİ VE ÜSTÜNLÜK SAĞLAMA ÇABASI Kekemelik, kalp hastalıkları, kısa boyluluk, ileri oranda görme bozuklukları, fizyonomik kusurlar, bazı hastalıklara yapısal eğilim vb. durumlar çoğu kez kalıtsal kökenlidir ya da doğuştan vardır. Adler’e göre önemli olan, böyle bir bedensel kusurun biyolojik niteliğinden çok, kişinin bu durumu nasıl karşıladığı ve onun yaşamını nasıl etkilediği hususudur. Adler bu gibi doğuştan gelen özürlerin yarattığı eksiklik duyguları insana ödünlemede ve davranışları güdülemede yardımcı bir güçtür.Mesela kilo problemleri olan çok şişman bir çocuk belki çok enerjik ve spor alanında çok aktif olamayabilir ama okulda çok başarılıdır.
SUPERIORITY AND SOCIAL INTEREST Türkçesi, “Psikolojik Aktivite (Üstünlük ve Toplumsal İlgi)” Eser yazarı : Alfred Adler Yayınevi : 1996, Say Yayınları
•Yaşamak demek, gelişmek demektir. •Hareketsiz cisimlerde de hayatın var olabileceği var sayılabilir. Modern bilim, elektronların proton çevresinde hareket ettiğini ortaya koyduktan sonra, böyle bir görüş de pekala mümkün görülmeye başlanmıştır. •Sorun her zaman yenme sorunudur. Bireyin var olması, insan neslinin var olması, bireyle çevresi arasında daha uyumlu ilişkilerin sağlanması sorunudur. •Bir bireyin hareketi veya bir kalabalığın hareketi ancak ebediyet için değerler oluşturuyorsa değerli sayılabilir. •15 yaşındaki bir kız kendisine çocukluğundan beri küçük kardeşlerine oranla haksız davranıldığı kanaatindedir. Kendi hareket kanununu oluştururken hayatta en önemli şeyin sıcaklık ve şımartılmak olduğunu esas kabul eder. Okulda kendine iyi bir durum oluşturmayı başarır fakat yeni gelen öğretmen onu sevmez, özellikle kötü muamele eder. Bu kez çocukluktan beri var olan kıskançlık ve aşağılık duygusu, sıcaklık ve şımartılma konusunda başka bir yöne kayar. Artık ev ve okul onu tatmin etmediğine göre geriye erkekler tarafından şımartılmaktan başka bir yol yoktur. Aradan geçen bir müddetin sonunda bunda da aradığını bulamaz ve bununla aradığı sıcaklığa ulaşamadığı sonucuna ulaşır. Bundan sonra geriye tek seçenek kalır; intihar… •Aşağılık ve üstünlük kompleksi: Bu hareket kişinin belli bir soruna toplumda karşılık bulamadığı zaman yönelir. Oedipus kompleksi: Annesinden asla vazgeçemeyen şımartılmış çocuk. Kurtarma kompleksi: Kendini diğerlerinden daha güçlü görüp ötekileri kurtarma ihtiyacı hissetme. Mehdilik iddiası vs.. Kanıtlama kompleksi: Kendinin de var olduğunu ispatlamaya çalışıp durma. Polonius kompleksi: Her şeyi bir şeylere benzetmek ve “tıpkı”. Tasfiye kompleksi: Kişisel üstünlüğe kısa yoldan ulaşma isteği. Yazgı kompleksi: Her şeyi alın yazısına bağlama. Liderlik kompleksi: kendilerine hiçbir rolü uygun görmeden çırpınma. Seyirci kompleksi: hep seyirci kalma. Hayır kompleksi: her şeye itiraz edip, başkalarından farklı düşünmek zorunda hissetme. •Timsaha tapılan bir ortamda timsahın tapılmaya değecek bir canlı olmadığına düşünen fakat yine de bunu gerçekmiş gibi sunan birileri mutlaka olmuştur. Böyle yaparak öyle bir kabilede birlik temin edileceltir. •Birçok insan aşağılık kompleksini üstünlük duygusuna çevirir. Mesele hastalıktan dolayı şişen alnının aslında siyesi liderlik belirtisi olarak düşünür. •Zorgu nörotiği: Bir şeyler yapma zorunluluğunu hem de saçma olduğunu bile bile hissetme.
•1. Pencereden atlama itisi: genç iyi bir şarkıcı olabileceğini düşünür. Fakat sahnede de heyecanlandığı için bunu yapamaz. Başarısızlığına başka kılıflar uydurur ve başarısızlıktan korunur.
2. Horoz ötüşü taklit etme zorgusu: genç kız kadınların toplumda aşağı seviyede olduğunu düşünür ve bu yüzden erkeksileşir.
3. Üstünlük mücadelesindeki yenilgisiyle bazı belirtilerin çıkması: hep ablasına karşı yenik düşen kız çok dindarlaşır ve böylelikle ablasında olmayan üstün yanını keşfeder. O, artık ablasından üstündür, çünkü ablasından daha iyilikseverdir.
4. Sınavlardan kaçma. Kendini en günahkar olarak niteleme vs.
5. Hiçbir doktorun çözemeyeceği hastalığı olmasa idi başarılı olacaktı da..
6. Sürekli olarak temizlenme ihtiyacı. En temiz olarak kendini görerek bununla diğer insanlara üstün olduğunu düşünür.
7. her ne kadar yeniliyor olsa da o bir kahraman ama yenilmiş bir kahraman.
8. Otoriteyi reddettiği için kendisine söylenen şeyleri ağzıyla tekrarlayıp ancak ondan sonra işi gören hizmetçi.
•Hiçbir doktorun çözemediği hastalık olmasaydı babasına karşı galip gelecekti fakat.. •Hayatındaki tek övgüyü tiyatrodaki kız rolüyle alabilen erkek ileride homoseksüel olmuştur. •Sınavdaki başarısızlığını sınav öncesi uyuya kalarak buna bağlar. •Ölüm isteği de her bakımdan özseverliğe benzer. Bu da tüm ilişkileri hayattan çıkarıp atmaktan başka bir şey değildir. Ve bu da zayıflık duygusunun bir belirtisidir. •İnsanlar kendilerini gerek vücutça, gerekse zihnen, mümkün olduğu kadar geliştirmek zorundadır. Ama esas sorun şudur: neye hazırlanacaktır? •(Sahte Gebelik)Bir kadın uygun psikolojik koşullar altında (mesela hamile kalması durumunda sevdiği erkek tarafından evliliği sürdürülebilecekse) sahte olarak hamile olabilir. Yani her geçen gün karnı daha da şişmektedir ve bu sadece psikolojik bir durumdur. •bazı kimseler vardır, biz belli bir rahatsızlığın onlarda öfke yaratmasını beklerken onlar karaciğer sancılarına gömülürler. Böyle etkilerin sonucu olarak salya ve tükürük salgısı artabilir. •Kriminallerde her zaman şımartılmış hayat tarzının izleri bulunmaktadır. Kriminallerde çocukluktan beri var olan yüksek etkinlik düzeyine dikkat çekilmektedir. •Birey kendi kuyusunun derinliğinden korkar.
|