|
|
|
Oyun Çocuğun Dilidir - Çocuklarda Oyun - Oyun Çocuğu
Oyun oynayarak çocuklar, kendileri hakkında bilgi kazanır, çevresinde olan bitenlere anlam verir ve kendi kavramlarını geliştirirler. Ayrıca çocuklar gerçek hayatı taklit ederek içsel çatışmalarla ve yaşadıkları stresle başa çıkmayı, duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi oyunla öğrenirler. Oyun, çocukların fiziksel, duygusal, sosyal ve zihinsel alanda birçok becerileri kazanmalarına fırsat yaratır.
Dr. Rise Vanfeet oyun önemini şöyle özetliyor;
“Eğer çocukların oyunlarını anlarsak onları daha iyi anlayabiliriz. Çocuklarla konuşmak yerine oyunlarını izleyerek düşünceleri, duygularını, motivasyonları ve mücadeleleri hakkında çok daha fazla şey öğreniriz! Oyun “ çocuğun dili” olarak tanımlanır ve eğer biz bu dili öğrenirsek( ya da yeniden öğrenirsek), çocuklarımızla daha tatmin edici ilişkiler yaşabiliriz (Vanfleet & Çetin, 2009). Oyun terapötik etkiye sahiptir!
< Çocuklar duygu ve düşüncelerini, içsel çatışmalarını yetişkinler gibi kolayca anlayıp ifade edemezler ve bu duygularıyla başa çıkamazlar. Onlar için bunla başa çıkmanın, kendilerinin tanımanın yolu “oyun”dur. Bu nedenle oyun terapötik etkiye sahiptir.
Oyunun terapötik etkisini Dr. Rise Vanfleet şöyle açıklıyor; “Oyun terapisinin yararlarından biri çocukların kendilerini ifade edebildikleri, yeni şeyler denedikleri, dünyanın nasıl işlediğini ve sırlarını öğrendikleri ve sorunlarını çözmeye çalıştıkları güvenli bir hava yaratmasıdır.
Biz yetişkinler olarak zorlayıcı bir sorunla karşılaştığımızda, genellikle bir süre bu konu hakkında düşünür, ona farklı açılardan bakar, seçeneklerimizi belirler ve bazen de bu konuyu güvendiğimiz biriyle konuşuruz. Bizim için işler yolunda gitmediğinde zaman, aklımızı kullanarak neler olduğunu ve gelecekte bu durumla nasıl başa çıkabileceğimizi gözden geçiririz. Çocuklar da aynı şeyi oyun terapisin de yaparlar, ancak farklı şekilde. Oyun terapisi bu tip bir öğrenmeyi, ifadeyi, canlandırmayı, kendini keşfetmeyi ve gelişimi desteklemek için uygun materyalleri ve ortamı sağlar.
|