0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Mevlana'nın Mezar Odası  (Okunma Sayısı: 935 Kere Okundu.)
« : Temmuz 28, 2008, 01:58:26 ÖS »

x[BLack RoSe]x
*
Üye No : 2816
Yaş : 35
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 901
Mesaj Sayısı : 12 413
Karizma = 13


Mezarın bulunduğu odaya girmeyi düşünenlerin bile sonu felaket oldu...

Mevlana'nın Mezar Odasına Girmeye Kalkanların Başına Korkunç Olaylar Geliyor.

Mevlana'nın kabrinin altınaki 'mezar odası'na 700 yılda sadece bir kişi girebildi. O da 7 yaşındaki bir kız çocuğuydu. Çocuğun dili tutuldu ve bir daha konuşamadı. O küçük çocuğun ne gördüğü bir sır olarak kaldı. Ondan sonra girmeyi düşünenleri bile korkunç felaketler bekliyordu. İşte, Mevlana'nın esrarengiz sırrı...
25 Nisan 2004 Pazar 11:32



Ertuğrul Özkök / Hürriyet


Mezar Odasının Sırrı


O müzenin kapısından içeri girerken, karşıma 'Da Vinci şifresi' gibi esrarengiz bir hikáyenin çıkacağını bilmiyordum.

Bu, bir sanduka ve onun altındaki mezarın hikáyesi.


Ama öyle basit bir hikáye değil.


Hikáye 13'üncü yüzyılda başlıyor ve 1930'da esrarengiz bir aile trajedisine kadar uzanıyor.


Hikáye beni çok etkiledi.


Sizi de etkileyeceğini tahmin ediyorum.


Saf Tutmuş Sandukalar Arasında


Geçen salı günüydü.


Hayatımda ilk defa Konya'ya gitmiştim.


Konya'da Mevlana Müzesi'nin kapısından ilk adımımı attığımda, belki de sadece benim hissettiğim mistik bir rüzgár esti ve beni içine alıp götürdü.


Hayatımda hiçbir mekán daha ilk anda beni bu kadar etkilememişti.


İçerden çok hafif bir ney müziği geliyordu.


Sağ tarafta, sanki saf tutmuş sandukaları görüyordum.


Yanımda Mevlana Müzesi Müdür Yardımcısı Dr. Naci Bakırcı vardı.


Mevlana'nın sandukasının önüne gelinceye kadar, mistik bir turistten farklı değildim.


Ancak o sandukanın önünde Dr. Bakırcı'nın anlattığı o müthiş hikáye başladı.


Daha doğrusu, o sandukanın altındaki 'mezar odasının sırrı'...


500 Metreyi Sekiz Saatte Alan Cenaze


Nefesimi kestim ve onu dinledim.


İşte ondan dinlediklerim.


Anlatıldığına göre her şey 1273'te Konya'da kaldırılan bir cenazeden sonra başladı.


Mevlana Celaleddin-i Rumi, 17 Aralık 1273 günü vefat ediyor.


Cenazesine yüzbinlerce insan katılmış. Naaşı, İplikçi Camii'nden, 500 metre ilerdeki bu türbeye 8 saatte getirilebilmiş.


Müslümanlar Mevlana'nın naaşını defnedebilmek için gayrimüslimlerin cenaze cemaatinden çıkmasını istemiş. Ancak onlar, 'Bize İsa'yı da Musa'yı da Mevlana öğretti' diyerek bunu reddetmişler.


Mevlana'nın kabrinin altına bir 'mezar odası' bulunuyor.


Mezar Odasına 700 Yılda 1 Kişi İndi


Eski Türklerde mezarların altına Farsça 'zir-i zemin' yani 'zeminin altı' denilen bir mezar odası yapılırmış.


Mevlana'nın naaşı da böyle 4 metrelik bir mezar odasına konmuş.


Ancak o tarihten bu yana mezar odasına kimse inmemiş.


Sadece bir kişi hariç.


Rivayete göre Sultan Dördüncü Murad, Mevlana'nın türbesini ziyarete geldiğinde, mezar odasının içinde ne olduğunu çok merak etmiş ve bu odaya girmek istemiş.


Ancak dönemin Mevlevi büyükleri, buna kesinlikle karşı çıkmış ve girmesini engellemişler.


Bunun üzerine Sultan, elindeki tespihi, ağzı açık odanın içine atmış.


Veya düşürmüş.


Bu tespihi almak üzere 7 yaşında bir kız çocuğu mezar odasına indirilmiş.


Bilinen tek şey, odanın iki tarafından aşağı doğru merdivenlerin indiğiymiş.


Kız çocuğu mezara inip çıktıktan sonra dili tutulmuş.


Dr. Naci Bakırcı, 'Çocuğun dilinin neden tutulduğu hálá bilinmiyor' diyor.


Küçük Kız Mezar Odasında Ne Görmüştü


İşte bu olaydan sonra 'mezar odasının sırrı' iyice merak edilmeye başlanmış.


Acaba kız çocuğu orada ne görmüştü de dili tutulmuştu?


Bir iddiaya göre, oda çok karanlık olduğu için çocuk çok korkmuş ve geçirdiği travmadan dolayı dili tutulmuştu.


Ancak bir başka iddia daha var ki, o 'mezar odasının sırrını' daha da koyulaştırıyordu.


Selçuklu Türkleri o tarihte mumyalama tekniğini biliyorlarmış. Fatih Sultan Mehmed dahil 7 padişahın naaşı mumyalanmış.


Mevlana'nın naaşı da mumyalandığı için muhtemelen öyle duruyordu.


Kız çocuğu orada yatan Mevlana'yı görünce bu hale gelmiş olabilirdi.


Bu olay dönemin önde gelen Mevlevilerini harekete geçiriyor ve 1640 yılında mezar odasının ağzı tuğlayla örülüp üzeri kurşunla kaplanıyor.


O tarihten sonra mezar odasının ağzındaki kurşun hiçbir zaman kaldırılmadı.


Mezar odası, sırlarıyla birlikte belki de ebediyete kadar sessizliğe gömüldü.


1930'lu Yıllarda Müze Müdürünün Odasında


Ancak odanın hikáyesi burada bitmiyor.


Aradan 300 yıl geçtikten sonra, Mısır'daki piramit sırlarına benzeyen bir dizi olay daha yaşanacaktı.


Bu olayın iki tanığı vardı.


Biri olayı yaşayan Yusuf Akyurt isimli biri.


Öteki de onun yaşadığını Murat Bardakçı'ya anlatan Abdülbaki Gölpınarlı Hoca.


1930'lu yılların güzel bir gününde, Mevlana Müzesi'nin Müdürü Yusuf Akyurt odasında tek başına otururken, aklına sandukanın altındaki mezar odası gelir.


İçinden 'Acaba şu odaya bir girsem de içinde ne olduğunu görsem' diye geçirir.


Ancak tepki çekeceğini düşündüğü için kararsızdır.


O An Kapı Çalındı, Yaşlı Adam Girdi


Tam o esnada kapı çalınır ve içeri, müzenin yaşlı odacısı girer.


Bu yaşlı adam aslında, Mevlevi dedesidir. Cumhuriyetin ilanından sonra tekke ve zaviyeler kapandığı için müzeye çevrilen türbede odacı olarak çalışmayı kabul etmiştir.


Yaşlı Mevlevi dedesi saygılı bir şekilde içeri girer ve Yusuf Akyurt'un tüylerini diken diken eden şu cümleyi söyler:


'Sakın oraya inmeyi düşünmeyin...'


Ancak bu şaşkınlık, müdürü kararından vazgeçirmez. Mezara inmek üzere kurşunla kaplı kapağın önüne gelir.Halıyı kaldırır. Tam kapağı açmak üzereyken, bir adam haykırarak içeri girer:


'Müdür bey, yetiş evin yanıyor...'


Yusuf Akyurt gelinceye kadar evi kül olmuştur. İşte tam o sırada eline bir telgraf tutuşturulur. Müze müdürü başka bir yere tayin edilmiştir.


Konya-Ankara Yolundaki Kaza


Konya-Ankara yolu o gün çok ıssızdı. Gün batmış, alacakaranlık etrafa hákim olmaya başlamıştı. Uzaktan gelen kamyonun farları, henüz tam karanlık hale gelmemiş ufukta cılız iki nokta gibi duruyordu. Şoförün yanında kapıya dayanmış şekilde oturan çocuk kimbilir hangi hayallere dalmıştı.


Kamyon bir kavise girdiği sırada kapı aniden açılır ve çocuk alacakaranlığın içinde kaybolur. Kamyon durup, içindeki iki adam kapıdan uçan çocuğa ulaştıklarında iş işten geçmiştir. Çocuk öteki dünyaya göçmüştür.


Çocuğun başında duran ikinci adam, başı ellerinin arasında hüngür hüngür ağlamaktadır. O adam, Konya'dan tayini çıkan Müze Müdürü Yusuf Akyurt'tur. Kimine göre, mezar odasının sırrı, onu hálá takip etmektedir.


Mezarın Başında Söylenen İlginç Sözler


Yusuf Akyurt oğlunun cenazesini alıp Konya'ya döner. Cenaze töreninden sonra doğruca Mevlana Müzesi'ne gider ve sandukanın başında ellerini açıp haykırmaya başlar:


'Yetmedi mi? Affet artık...'


Bütün bunlar neydi? Efsane mi? Gerçek mi?


Küçük kızın dili niye tutulmuştu? Yaşlı odacı, müdürün kafasından geçen düşünceyi nasıl anlamıştı?

Bunların cevabı yok.Ben bunları anlatan insanlardan dinledim. Bildiğimiz tek şey var. Mezar odası 731 yıldan bu yana sırrını muhafaza ediyor.

Umarım bundan sonra da muhafaza etmeye devam eder.Çünkü bilinmezliğin yarattığı bazı mistik duygulara ebediyen ihtiyacımız olacak. Çünkü hepimizin içinde, sadece kendimize ait sırların saklandığı küçücük odalar var.Üzerleri kurşunla kaplı küçücük odalar...
« Son Düzenleme: Şubat 27, 2009, 10:00:03 ÖS Gönderen : RiZeLi_MeHMeT »
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Mevlana'nın Mezar Odası
« Posted on: Nisan 30, 2024, 03:25:16 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Mevlana'nın Mezar Odası e-book, Mevlana'nın Mezar Odası programı, Mevlana'nın Mezar Odası oyunları, Mevlana'nın Mezar Odası e-kitap, Mevlana'nın Mezar Odası download, Mevlana'nın Mezar Odası hikayeleri, Mevlana'nın Mezar Odası resimleri, Mevlana'nın Mezar Odası haberleri, Mevlana'nın Mezar Odası yükle, Mevlana'nın Mezar Odası videosu, Mevlana'nın Mezar Odası şarkı sözleri, Mevlana'nın Mezar Odası msn, Mevlana'nın Mezar Odası hileleri, Mevlana'nın Mezar Odası scripti, Mevlana'nın Mezar Odası filmi, Mevlana'nın Mezar Odası ödevleri, Mevlana'nın Mezar Odası yemek tarifleri, Mevlana'nın Mezar Odası driverları, Mevlana'nın Mezar Odası smf, Mevlana'nın Mezar Odası gsm
Yanıtla #1
« : Şubat 26, 2009, 08:52:29 ÖS »

[-By*FoR1cİn-]
*
Üye No : 15920
Yaş : 28
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 145
Mesaj Sayısı : 4 162
Karizma = 6625


Mevlana işte tek aradığım şair
« Son Düzenleme: Şubat 27, 2009, 10:01:24 ÖS Gönderen : RiZeLi_MeHMeT »

Forum webcanavari rapcanavari rockcanavari kadincaforum mp3 film driver notebook xp vista sohbet radyo arkadaşlık ortam 4 yaşındayız emo awatar emo resim ceza ayben sagopa kolera pit10 şanışer mp3canavari video
Yanıtla #2
« : Şubat 27, 2009, 10:00:52 ÖS »
Avatar Yok

By.TuRuT
*
Üye No : 773
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 19239
Mesaj Sayısı : 48 228
Karizma = 65220


Mevlana'nın Türk Tarihinde ki yeri tartışılmaz..

İstek & Öneri ve Şikayetlerinizi: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Adresine İletebiliriniz.
Yanıtla #3
« : Şubat 27, 2009, 10:10:51 ÖS »
Avatar Yok

Musty*
*
Üye No : 2609
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2624
Mesaj Sayısı : 16 848
Karizma = 1552


Mevlana'nın Türbesinin Türkiye'de olması gurur verici.  Gülmek :)

Y.
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Mezar
Şiir Köşesi
Liza 1 922 Son Mesaj Haziran 10, 2012, 07:43:42 ÖS
Gönderen : mamy25


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular