Uzmanlar, AIDS hastalığında hastalığın başlangıcındaki şikâyetlerin büyük çoğunluğunun ileri evrelere ulaşmadan baş ve boyun bölgesinde görüldüğünü ve ilk tanının böyle konduğunu belirtiyor.
Baş ve boyun bölgelerdeki uyarılar incelendiğinde önemli bulguların yakalandığını söyleyen Alman Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Tamer Haliloğlu, bu bulguların öncelikle dış kulak yolunda görüldüğüne dikkat çekiyor ve dış kulak yolunu tıkayarak hastayı rahatsız eden kaşıntılı ve tedaviye dirençli enfeksiyonlara sık rastlandığını söylüyor.
Hastalığın AIDS’li hastalarda farklı derecede gerçekleşen iç kulak tipi işitme kayıpları da yarattığını söyleyen Op. Dr. Haliloğlu, bu durumun nedeninin tam olarak bilinmemekle birlikte, HIV’in sinir hücrelerini seven bir virüs olmasından kaynaklanabileceğini belirtiyor.
Ağız içinde mantar
Hastalığın teşhis edilmesini sağlayan en önemli bulgulara ağız muayenesinde karşılaşılıyor. Ağız içinde görülen mantarlar, dudak kenarında ve yanak içinde ortaya çıkan uçuklar; geniş ağız içi yaraları, bademciklerin aşırı büyümesi, diş etlerinde ortaya çıkan hastalıklar da AIDS belirtileri arasında yer alıyor.

Dil kenarında görülen ve beyaz çizgi halinde dizilmiş oral tüylü “lökoplaki” adı verilen hastalık, AIDS için oldukça tipik bir özellik.
Ses kısıklığı önemli
AIDS hastalarında sık karşılaşılan belirtilerden biri de ses kısıklığı. Ses tellerindeki iltihabın neden olduğu bu durum gırtlakta ortaya çıkan habis tümörler nedeniyle nefesi tıkayan şikâyetler meydana getirdiği için acil olarak yapılan “trakeotomi” ameliyatını gerektirebiliyor.
AIDS’li hastalarda tükürük bezi rahatsızlıkları ve ağız kuruluğuyla da sık olarak karşılaşılıyor. HIV virüsü bulaşan çocukların yüzde 30’unda kabakulak benzeri tükürük bezi büyümeleri görülüyor ve bez içinde gelişen habis hastalıklar sonucu tümöre benzeyen kitleler ortaya çıkabiliyor.