|
|
|
Korkuyorum Odamda Doğan Sessizliğinden
korkuyorum... hemde çok.. tahmin edemeyeceğinden daha çok... kocaman korkuyorum.. yüreğim deli gibi yangınlarından çarpmakta, kalbimi zorluyorsun.. yaşıyorum evet..! ama sen çarpıyorsun.. korkuyorum ayaklarım tir tir titriyor... veda bile edemiyorum.. yüzümü buruştursam bile... yine de korkuyorum.. hayallerimde dolanan silüetinde...
“korkuyorum... daha fazla yeni bir sen, yeni bir acı demek ve ben artık acı cekmek istemiyorum.. her gece, her gün, her sabah su gibi içtim ben acıyı, çıldırtırcasına ismin aklımda sorular sormakta... korkuyorum yeni bir merhaba, yeni bir ayrılık demek..”
“korkuyorum... çünkü biliyorum dokunmaya kıyamazsın gözlerimi.. kıyamazsın kalbimi, yinede korkuyorum... ismini bile yeni öğrenmişken, istemsizce korkuyorum... bu kelimenin bende yarattığı anlamlardan bile, kaçıyorum... """ben senden değil, sende gördüğüm benden kaçıyorum...""" oysa ne cok beziyorsun bana... ama yinede titriyorum karşında, ellerim karşında bir deli korkak ve ben adımı söylemeye cesaret bulamadan korkuyorum, doğan yüreğinin yüreğimin kıyılarında...”
“korkuyorum... korkunun içinde... öylesine sarıyor ki kelimelerinin, zihnimin engellerine.. ben kendimi durduramıyorum, sana karşı gelemiyorum... sensiz olabileceğim her an ölecekmişim gibi.. öylesine işliyorsun ki kendini bana... kendimi unutuyorum, adımı bile bilmiyorum şuan da,aklım aklımın odalarında hayata karş kilitledi kendini...gün ışığına bile ihtiyac duymadan kilitliyorum benli senliği...”
“korkuyorum,aynı bilindik bİr merhabanın getirdiği alışıla gelmiş kelimeleri... verilen sözlerin boşluğunu her kadeh kaldırışda söylenen söz gibi ezberimde,şerefe ama yine ben geldim.. sakın unutma, hayatında ki tek aciz noktanım, ben senin yarattığın korkuyum der gibi...”
“korkuyorum odam da doğan belirginliğinden... """sessini benzetiyorum mırıldanışlarımı""",seni çiziyor sanki duvarda ki noktalar,sanki sen doğuyorsun odam da ki lambada.. kitaplarımın içinde kendini aratıyorsun, "her bir sayfa senin var olduğun gerçeği gibi...”
“korkuyorum..dur yaklaşma kalbime..çok depremler yaşadım ben..ve cokda baharlar gecirdim sağanak,çok kışlar gördüm soğuk ve titrek,çok yazlar gördüm.dışı sıcak,içi buza kesilen...her şarkıda kalbime inen bir sancı gibi..adım adım gelen varlığına inat edemiyorum,anlamanı bekliyorum ben senden değil,senin baharlarından ürküyorum...kaçıp gitmenden değil kalmandan tırsıyorum biraz...çünkü kalbim sevilmeye alışık değil...kalbim seni kaldıracak kadar güçlü değil..”
OF....! dursam sen geliceksin, gitsem gölgen...
“aşk...içinde en çok beni barındırdı,seni getirdi.. ve yine götürecek. bana kaybetme hediyesi bırakarak. ben yine...kendime güvenimi yitiricem ve asla bir daha ben olamayacam..çünkü kimliğim sende,hayallerim senin ellerinin arasında sıkışan parmak kıvrımlarında...”
“korku içinde korku yaşıyorum...bilindik sahnelerin her biri benimle birlikte filmselleşiyor,ben buna mani olamıyorum...senaryosu belli,baş rol oyuncusu ben...yönetmeni sen olduğun...”
giderken bu yolda en çok sen geliyorsun istemesemde benimle.. yanımda ki yüzler bana bir o kadar tanıdık bir o kadarda yabancı... giderken geçtiğim şehirlerde sanki sen geziyorsun... biraz sen biraz ben kadar hayali bir tanıkla...
otobüslerde anladım... yanlızlığın sessizliğini.. uzun yollara emanet edilen veda buselerini kucaklamayı..otobüslere bıraktım seni öpen rüzgarın sessini,seni söyleyen yağmur tanelerini.. """otobüslerinin yanlızlığına bıraktım bir dağ içinde ardına bile bakmadan çekip gitmeyi..""""seni sana bırakdım geri gelebilesin diyebilmeyi...otobüslere emanet ettim,hayatımın en nabızlı seni..tik tak tik tak senin nefesini...
ya yokluğunu al benden,ya da bende ki benliğini al...
ya seni sil benden,ya da ben de ki seni sil istemeden...
biraz sen;
belkide hayali bir kandırmaca,belkide inanmak istemediğim bir rüya...
biraz ben;
bu rüyayı gerçek olup olmadığını anlamayacak kadar,suskun...
hayatta hep biraz değil mi? Biraz ondan biraz bundan biraz senden biraz benden küçük bir hikaye büyük bir senaryo?
aynaya düşer resmin...bir bakarım sen olursun, bir ben olurum...baktıkça derinleşir silüetin,biir hayat olursun bir hayatın içinde anlam..baktıkça daha da baktırırsın kendini kendime..baktıkça alamam gözlerimi gözlerinden,gamzelerinden...bir senden kaçarım birde sen de yarattığım benden...
boş odamda bir ben varım birde benimle var olan sensizliğin...
şimdi git ama sessizliğinle usul usulu yavaş yavaş kapıyı ardından çarparak git..aklım belki kendine gelir,ben titreyerek uyanırım,senli uykularımdan...
hangi gerçeğini kalbime vuracaksan vurda git,vurmadımı sanıyorsun dalgalarının hırcınlığı sahillerime... ezmedimi herhangi bir insan yüreğimde ki çiçeklere..sen kendini ne sanıyorsun ki doğuyorsun beyaz taşlarım üzerimde...bu aralar karanlığa bakan gözlerimde bile sen varsın EY GİDEN YAR...ve bu aralar aklına düşen bir soru cümlesi kadarda ben varım...
şimdi bu hayatta kim daha korkak sen mi?
yoksa seni yaratan ben mi?
yoksa hayatın içinde tesadüf yanılgılarımı ?
yoksa kader mi daha korkak,iki acizin yollarını bağlayan...
bir erkek kadar umarsız bir kadın kadar vefasız...
biraz sen kadar gerçek biraz ben kadar korku sana...
doğacak olan sabahına ikimize yetecek kadar lekeler barındıran bir sayfa ağırlığında...
akan her bir damlanın yüreğimde actığı oyukların artık bana hatıra...!
biraz sen biraz ben kadar gerçek hissedilen korkunun varlığı...
|