
Yazarın daha önce Dört Kardeştiler romanını okumuştum ve birkaçını daha.Sevmiştim devam etmek istedim.Bu kitabı da görür görmez aldım.Ancak geç kalmışım , öğretmenimin dediğine göre.Ortaokul düzeyi denildi , uyarmış olayım beklentilerinizi karşılamayabilir.
Sekizinci Renk , Ela'nın göz dolduran başarılarıyla büyüledi beni.Yaklaşık olarak üç yüzlü sayfalara kadar Ela'ya imrenerek okudum kitabı.Okul başarısını , piyano derslerini kıskandım diyebilirim.Ela iyi bir karakterdi.Ergenlikten yirmili yaşlarına kadar beraber büyüdük , aşık olduk , aile sırlarını öğrendik.Sevdim ben Ela'yı.Yalnızca bazı yerlerde bana da şımarıkça geldi , bazen de gerçekten çuvalladığını hissettim.Üzülmedim desem yalan olur çünkü yazar ustalıkla işlemiş karakteri.Ela hepimizin gençliğinden bir parçanın temsilini taşıyor.
Ela'yı ne kadar sevdiysem Ülev'den bir o kadar nefret ettim.Sanırım yazarda da öyle oldu ki ilk yüz sayfadan sonra seyrek bahsedilmiş Ülev'den.Ne desem bilemiyorum.İlk olarak adı - her ne kadar hikayesi de olsa - saçma geldi.Sonra kız kibirliydi.Yazar bunu konuşmaktan çekinmemek veyahut alçak gönüllü olmamak olarak ifade etse de samimi gelmedi.Tiraje Hanım'ı kendisiyle kurmaya çalıştığı arkadaşlığı hep övdü , Ela'ya hep öğüt verdi.Bitmez tükenmez öğütler... Ben sıkıldım Ela sıkılmadı.Hatta bir ara o kadar ileri gitti ki bağırırcasına Ela'ya büyük harflerle mesaj attı.
Tiraje Hanım ve Ela'nın sürtüşmeleri başlarda gayet doğal gelse de sonradan , Ela büyüdükçe , garip bakmaya başladım.Sonuçta her kız ergenlikte annesiyle sorun yaşar ama Ela'nınki farklıydı.
Kitapta beni en rahatsız eden noktaya gelecek olursak , bazı cümlelerde çok yapmacıktı.Aslında yazar , birçok ağzı başarılıyla işleyebilen bir yazar ancak bu kitaptaki cümleler fazlasıyla havada kalmıştı.Yazarın bugünleri düşünerek , modern yazdığını tahmin ediyorum lakin yazarın yolunda yürüyemediğimiz açık çünkü kelimeler yabancı , cümleler yapmacık geldi bazı yerlerde.
Bu kitabın en büyük kazanımı kültürlü , kendini yetiştirmiş insanların asla ezilmeyecekleridir.Bir kapı kapansa diğeri açılır çünkü onlar içlerinde var olan enerjiyi en doğru şekilde değerlendirmiş , en iyi olmak için çabalamışlardır.Ela da böyle bir karakterdi.Son sayfalarda neler neler yaşadı ama yine de elinde bir şeyler vardı.Maddi anlamda değil bu - para değil - , müzik olsun , kültür olsun , kitap olsun son derece uygar bir insan.Örnek insan.
Ela'nın bazı davranışlarında üzüldüm.Yanlış kararlar aldığı oldu."Hayatını mahvetti." dediğim yerler oldu.Yine de alnının akıyla çıktı Ela.
Ne kadar yerinde bir yorum bilemiyorum ama bizim bugün ayıla bayıla okuduğumuz aile içi dram , aşk gibi konuları Gülten Dayıoğlu yıllar önce işlemiş.Ben bu kitapları okumadan Türk edebiyatını beğenmiyorum diyen insanlara itibar etmeyi düşünmüyorum.
Yazar fark ettirmeden çok farklı konulara götürmüş okuyucuları.
Puan vermeyecektim aslında ama yine de "kendime göre" değerlendiriyorum çünkü başta da belirtiğim gibi 12-15 yaşa uygun bir kitap ama yine de öneririm.
Puanım : 8/10

