Çok göz önünde değilsin şu sıralar, neler yapıyorsun?

- “Ki Sen”in klibiyle uğraşıyoruz. Kapalı mekanda çekeceğiz, enteresan olacak. Bir taraftan da konserler var. Bunların dışında bir aylığına Londra’ya gideceğim, biraz kendi kendime kalıp şarkılar yazmak istiyorum. Burada yoğun geçiyor günler ve şarkı yazmaya, kendimi dinlemeye zaman bulamıyorum.

Albümüne dinleyici açısından baktığında, istediğin kıvama geldiğini düşünüyor musun?

- Bunu en iyi anlayabileceğim yer konserler. ınsanlar geliyor mu, benimle beraber şarkıyı söylüyor mu, önce bunlara bakıyorum. Bu albümün geri dönüşüne baktığımda da başarılı olduğunu görüyorum. Biraz zaman geçsin, insanlar şarkıları dinlesin, kendi kliplerini kafalarında çeksinler diye klipleri sıklaştırmadım. Bir de ben klip sevmez bir adamım...

Öyle diyorsun ama bir sürü klibin var, uğraşıyorsun bunun için...

- Mecburen var. Olacaksa güzel olsun diyorum ama klip sevmeyen biriyim. ınsanların şarkıyla ilgili kurduğu hayallerini bir anda yıkan bir şey sonuçta. Benim bazı şarkıların kliplerini görüp çok üzüldüğüm oldu.

Dördüncü albümünün için “şimdiye kadar yaptığım en iyi iş” diyor musun?

- Demiyorum tabii ki. Beş sene içinde dört albüm yaptım. Bu albümün diğerlerine göre tarzı en iyi olan ve en enerjik albüm olduğunu söyleyebilirim. En iyi albüm birinci albüm tabii ki, milyonlar sattığı için.

İŞİN TELEVİZYON TARAFINI HİÇ DÜŞÜNMEMİŞTİM

İlk albümün milyonlar satması nasıl bir durumdu senin için?

- ılginç, değişik, komik... “Zalim” şarkısı çok meşhur oldu ve sonra Universal Müzik’ten bir plan geldi önüme. Kocaman bir sayfa üzerinde televizyon programları, röportajlar, bir sürü şey vardı. Baktım, ben televizyona çıkacağım ve bir sürü insana bir şeyler söylemeye çalışacağım. Bu beni çok gerdi! İşin bu tarafını hiç düşünmemiştim.

Peki hiç “Bir şarkı yaptım ve milyon sattı, bunun devamı gelmek zorunda” gibi bir baskı hissettin mi?

- Tabii ki. Normalde herkesin istediği ortalama bir seviyeden girip yükselmektir ama biz yüksekten girip, yüksekten devam ettirmeye çalıştığımız için bir baskı hissettik. Stüdyoda çok zor zamanlar geçirdiğim oldu. Mesela bu albümde Alper Erinç’le çalıştım. “Ben projenin sonlarına doğru deliren bir adamım, bir şeyde anlaşmışsak eğer, sonlara doğru kararlarımda saçmalamalar olabilir, o taraflarını çok ciddiye alma” dedim en başından. Albüm baskı için yurtdışına giderken, bir şarkıyla ilgili içime sinmemiş bir durum vardı. Gecenin bir vakti herkesi uyandırdım, “ıptal edin, değiştirmemiz lazım bu bölümü” dedim. Sabah herkesi tekrar aradım, kimse telefonunu açmadı. Deliriyordum! Alper de beni ciddiye almadı, “Bu yine delirdi” dedi. şarkı öyle gitti. Ama şu anda dinlediğim zaman beni ilk günkü gibi rahatsız etmiyor o problem.

BAŞKASININ ŞARKISINI ALBÜMÜME KOYAMIYORUM

Şarkıyı yaratma sürecin nasıldır?

- Biraz karışık. Her gün bir şarkı yapabilen biri değilim. Kendimi şarkı yapmak için zorlamıyorum, o bana gelsin diye bekliyorum. Televizyonun her seferinde açık olduğunu fark ediyorum şarkı yaparken. Bir şekilde şarkının bir yerinden tutup çekiyorum. Bir laf, bir kelime, bir melodi ile başlıyor her şey ve devamı geliyor.

Daha önce birine şarkı verdin mi?

- Evet. En son Bengü’nün albümüne bir şarkı verdim. Gülben Ergen’e “Aşksın Sen” şarkısını verdim. Benim albümüm çıkmadan önce Serdar Ortaç’a bir şarkı vermiştim. Sıla’nın ilk albümünde iki tane bestem var. Çok üretebilen biri değilim, esasında kendime saklama taraftarıyım ama sevdiğim insanlar istediği zaman da hayır diyemiyorum.

Başkasının şarkısını söyler misin?

- Onu henüz başaramadım. O pis bir ego durumu olabilir veya aşık olabileceğim bir şarkı da çıkmamış olabilir. ıstiyorum aslında, konserlerde de söylüyorum sevdiğim şarkıları ama bir türlü albüme koymayı beceremedim.

Yurtdışında müzikal olarak bir şey yapmak istiyor musun?

- Yurtdışıyla ilgili bana bir yol açıldı iki yıl önce. Prodüktör Martin Kierszenbaum, benim bir şarkımı yapıyordu. Bir kısmını Shaggy’ye, bir kısmını Japon bir kıza söyletti, “A&I the Famous” diye bir şarkı yaptık. Bu şarkıyla aramızda bir bağ oluştu. Amerika’ya gittiğimde onunla görüşüp, fikir alışverişine devam ettim.

Hayalin ne? “Türkiye’yi hallettim” gibi düşünüyor musun?

- Benim şansım şarkı yazıyor olmam, kimseye muhtaç değilim... Hiç öyle dediğin gibi düşünmedim ama bunun bir kademe sonrası, kitleyi büyütmek.

TWITTER'I KEŞFEDİYORUM

Yakında konserin var mı?

- 21 Kasım’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde, 12 Aralık’ta Bursa Suare’de konserim var. Sonra da yurtdışı konserlerim olacak. Bu duyuruları Yalinonline.com ve Twitter’a da yazıyorum. Twitter’ı keşfetme dönemimdeyim...

güzeL konusmus basarilar dilerim yaLin'in hayatinda..