0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Kangalınız Varsa  (Okunma Sayısı: 1766 Kere Okundu.)
« : Ağustos 09, 2008, 12:28:43 ÖÖ »

By.MuraT
*
Üye No : 7018
Yaş : 28
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1241
Mesaj Sayısı : 2 075
Karizma = 2788




TARİHÇESİ

Yüzyıllardır Anadolu insanının cesur, zeki ve bir o kadar sadık dostu olan kangal çoban köpeklerinin tarihçesi hakkında çok kesin bilgilere ne yazık ki ulaşılamamaktadır.

Kangal çoban köpeği yüzyıllar boyunca Anadolu'da çobanların yanında sürüyü her türlü tehlikeye karşı korumuş olan bir köpek türüdür. Geçmişiyle ilgili üç ayrı varsayıma ulaşabildik.

Asurlular ve Babilliler döneminde ortaya çıktığı ve aslan gibi vahşi hayvanlardan korunmak için kullanıldığı ileri sürülmektedir.

İkinci bir varsayıma göre; kangal çoban köpeği bir Hint mihracesi tarafından Yavuz Sultan Selim veya IV. Murat olduğu tahmin edilen Osmanlı padişahına hediye olarak getirilmiştir. Bu köpeğin aslanı öldürmesi, padişahı çok etkilemiş ve padişahın bu köpeğe çok değer vermesini sağlamıştır. Ancak Osmanlı ordusuyla birlikte gittiği doğu seferinde, Kangal Deliktaş civarlarında köpek kaybolmuş ve tüm aramalara rağmen bulunamamıştır. Kangal çoban köpeklerinin bu soydan geldiği söylenmektedir.

Üçüncü bir varsayım da; Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde bahsedilen köpek hakkındadır.Evliya Çelebi, 'aslan kadar kuvvetli' diye tanımladığı bir köpekten bahsetmektedir. Osmanlı'nın kurucularının bu köpeği kendileriyle birlikte Orta Asya dan Anadolu'ya getirdikleri tahmin edilmektedir. Yine bu varsayıma göre, Osmanlı'nın Avrupa'ya yayılmasıyla birlikte, bu köpek de Avrupa'nın çeşitli yerlerinde bulunmuş ve birçok Avrupa çoban köpeği de bu ırktan türemiştir.

Bu varsayımlar dışında bilinen bir olgu, kangal çoban köpeğine Osmanlı İmparatorluğu döneminde çok önem verildiği ve pedigrili olarak yetiştirildiğidir. Bu dönemde kangal çoban köpeği Osmanlı İmparatorluğu'nda genellikle saray eşrafı ve İmparatorluğun ileri gelenleri tarafından yetiştirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden itibaren ise, pedigrili yetiştiricilik kaybolmuştur.

Asıl köpek türü, yani Latince ismiyle 'canis familaris', kendine özgü birtakım karakter özellikleri taşımaktadır. Sadakat gibi, cesaret gibi, güvenilirlik gibi... Ne yazık ki, çakal, kurt gibi dış görünüş itibariyle köpeğe benzeyen; ancak karakter yapısı itibariyle yukarıdaki özelliklere sahip olduğu tartışılır olan hayvanlarla yüzyıllar boyunca çiftleştirilen köpeklerin saflıkları bozulmuş, insanın gerçekten iyi dostu olan köpeklerin genlerinden gelen karakter özellikleri başlangıçtaki niteliklerini kaybetmeye başlamıştır. Bu bilinçsiz çiftleştirme olgusundan kendini koruyabilen ender köpek türlerinin başında kangal çoban köpeği gelmekte ve günümüzde hâlâ Anadolu insanının en sadık dostlarından biri olma özelliğini korumaktadır.

KANGALLARIN GENEL KARAKTER ÖZELLİKLERİ


Sadakati, cesareti, dost canlısı ve gerektiğinde düşmanını püskürtüp alt edebilecek karakteriyle gerek Türkiye'de gerekse Avrupa , ABD ve Kanada başta olmak üzere tüm dünyada haklı bir üne sahip olan kangal çoban köpeklerinin değeri özellikle 1970'li yıllardan sonra anlaşılmaya başlanmıştır. Özellikle Avrupa Ülkeleri ve Amerika'da kangal koruma dernekleri oluşturulmuş; ülkemizde ise bu özen ancak son yıllarda gösterilmeye başlanmıştır.Hatta bazı Afrika Ülkelerinde dahi Kangal Çoban Köpeği sürülerde kullanılmakta ve Amerika dan gittiğini duyduğumuz kangallarla ciddi anlamda üretim ve satış yapılmaktadır.

Kangal çoban köpekleri ülkemizde ilk kez 1970'li yıllarda Gemlik'te askeri amaçlı köpek eğitim programına alınmıştır. Eğitim programının sonucu hakkında farklı kaynaklar farklı bilgiler vermektedir. Bir bölümü, eğitim programı sonucunda, kangal çoban köpeklerinin, yıllardır bu yönde eğitim gören köpeklerden çok daha yetenekli olduğunun ortaya çıktığını söylerken; bir bölümü ise, eğitim sürecinin istenilen sonucu vermemiş olduğunu ve eğitimlerinin sınırlı tutulmasına karar verildiğini söylemektedir. Kaynaklardan hangilerinin daha güvenilir sonuçlar içerdiğini bilemiyoruz; ancak ikinci varsayımın doğruluğu halinde dahi, zeka seviyeleri diğer köpeklerden az olmayan bu köpeklerin eğitimlere yeterli cevabı vermemiş oluşunu iki etmene bağlamak bizce mümkündür:
Kangal çoban köpekleri tüm insancıllıklarına ve güçlü sorumluluk duygularına rağmen, geçmişten beri süregelen yaşam biçimlerinden ve genel karakter özelliklerinden kaynaklı olarak özgürlüklerine son derece düşkündürler. Ayrıca, çok gururlu olan kangal köpeklerinin, sürekli emirlere itaat etmesini ve bir anlamda köle-sahip ilişkisini benimsemesini beklemek kanımızca onlara haksızlık olur. Bizim gözlemlerimize göre, kangal çoban köpekleri bir çok komutu kolaylıkla öğrenmekte; ancak yalnızca istedikleri zaman bu komutlara uymaktadırlar. Fakat zaten içgüdüleri çok güçlü olan kangal köpekleri, önemli durumlarda genellikle ne yapması gerektiğini herhangi bir komuta gerek duymaksızın bilmektedir.

İkinci bir faktör ise, eğitimin verildiği saatler olabilir. Koruma köpeği olarak yetişmiş oluşundan dolayı performansı geceleri maksimum seviyede olan, ancak gündüz saatlerinde, hele de öğlenleri minimuma inen kangal çoban köpeklerine, araştırdığımız kaynaklarda yazdığına göre, eğitim hep gündüz verilmeye çalışılmıştır; ki dediğimiz gibi performansının en düşük olduğu zaman dilimidir gündüz...

Bu eğitimler yıllarca doğru yada yanlış Türk Çoban Köpeği Kangal a verilmiş.Ve sonuçta kangalların zekasının diğer iyi eğitim alan köpeklerinkinden daha düşük olduğu kanısına varılmış.Biz buna katılmıyoruz.Köpek eğitimi genellikle köpeği kandırma metodları üzerine kuruludur.Bir Kangalı kandırmak çok zordur.O yüzden Kangal insanın kölesi değil , sağlam karakterli bir koruma ve sürü köpeğidir.

Yine 1970'li yıllarda yurtdışına götürülmesiyle de önemi anlaşılmaya başlanmış ve Anadolu köylüsünün yıllardır sadık dostu olan, ancak özellikleri geniş çevrelere yayılamayan kangal çoban köpekleri tüm dünyada tanınmaya, Türk ve dünya basınında yer almaya başlamıştır.

Tüm yeteneklerine karşın yine de çok sakin ve mütevazı bir görünüme sahiptir. Mimikleriyle, hal ve hareketleriyle ve hatta havlama şekilleriyle, üzüntüsünü, sevincini, kızgınlığını çok rahat ifade eder. Fazlasıyla hassastır. Kendisine kızıldığını anladığında, başını öne eğer, mahzun mahzun bakmaya başlar. Pek kaprislidir; bazen keyfi tekrar yerine gelsin diye uzun uzun onunla konuşmak, kendisine neden kızıldığını anlatmak bile gerekebilir. Üzüldüğünde yemeğini yemez, durgunlaşır, sürekli mahzun bir ifade olur yüzünde. Kendileriyle ilgili konuşurken dikkatli olmak gerekir. Övüldüklerini veya yerildiklerini gayet iyi anlarlar. Son derece kıskançtırlar ve gözlerinin önünde bir başka köpeğin sevilmesine hiç dayanamazlar.

Özellikle son yıllarda evlerinde bekçi köpeği olarak kangal besleyenlerin sayısında büyük artış olmuştur. Bunda en çok kangal çoban köpeğinin aile bireylerine karşı son derece sevecen, kadın ve çocuklara karşı çok uysal oluşu etkilidir. Ayrıca koku alma duyularının da diğer köpek türlerine göre daha güçlü olduğu söylenmektedir.

Çobanlar için önemi ise, esas olarak, kangal çoban köpeklerini, diğer bütün sürü koruma köpeklerinden üstün kılan özelliklerinden kaynaklanır. Diğer sürü koruma köpekleri kurt için yalnızca caydırıcı özellik gösterirken, Dünyada kangal çoban köpeği ve benzer birkaç köpek türü kurdu öldürebilme özelliğine sahiptir.İçlerinde en etkili olanı yine Kangal dır. Kurda karşı erkek ve dişi köpek ortak çalışıp birbirlerinin eksikliklerini kapatırlar. Dişi köpek daha hızlı ve çeviktir; erkek ise daha güçlü... Boğuşurken ilk olarak göğüs darbesiyle düşmanlarını sersemletip savunmasız duruma getirirler. Elbette ki, kurt boğan bir köpeğe sahip olmak çobanlar tarafından bir gurur kaynağı olarak görülmektedir. Ancak kurt boğmasının yanı sıra, sürü koruma köpeği olarak birçok başka yeteneklere de sahiptir.

Çok hızlı koşarlar ve çok çeviktirler. Yaklaşık 200 başlık bir sürüyü korumak için yalnızca bir erkek ve bir dişi kangal yeterlidir. Görevlerine çok bağlıdırlar. Sürüdeki hayvanların sayısını bilirler ve dağda kaybolan, sürüden ayrılan, geride kalan koyunların başında günlerce aç ve susuz bekledikleri çobanlar tarafından anlatılmaktadır.

Doğada çok zorda kalmadıkça başka köpeklerle çiftleşmeyi kabul etmezler. Hatta beraber büyüyen kardeşlerin de genellikle çiftleşmediği bilinmektedir. Bu özellikleri, yüzyıllardır ihmal edilmiş olmalarına ve değerlerinin yeni anlaşılmaya başlamış olmasına rağmen, genel karakter özelliklerini yitirmemelerini ve saflıklarını büyük ölçüde korumalarını sağlamıştır.


BARINAK

Köpeğinizin yetiştirilme amacına göre barınağın yapısı farklılık gösterir. Yapacağınız barınaklar mutlaka sağlam bir malzemeden (örneğin ahşap veya betonarme) olmalıdır. Ağaçtan yapılan kulübelerde tahtalar arasında boşluk kalmamalıdır. Çünkü bu boşluklar parazitler için ideal birer yuvadır. Çatı kısmı saç, ondülin veya atermit ile kapatılmalıdır.Suyun birikmemesi için çatı kısmı eğimli olmalı ve gölge yapacak biçimde öne doğru uzantısı bulunmalıdır. Kulübenin önünde köpeğin rahatça dolaşabileceği alan olmalıdır. Açık alanın çevresi en az 2 metre yüksekliğinde kafes teliyle çevrilmeli ve köpeğinizin sizin inisiyatifiniz dışında çıkıp gerek kendine, gerekse çevredeki diğer canlılara zarar vermesi engellenmelidir.

Toplu olarak köpek beslenmesi halinde ise; kulübeler tek bir çatı altında, birbirine bitişik olarak inşa edilebilir. Kulübeler aydınlık olmalı ve her birinin önünde köpeğin rahatça dolaşabileceği, telle çevrili alan bulunmalıdır. Bunlara ek olarak toplu köpek besleyen yerlerde doğum ve çiftleşme bölümleri bulunmalı, ayrıca hasta olan köpeklerin alınabilmesi için diğer kulübelerle hiçbir şekilde bağlantısı olmayan kapalı bölmeler yapılmadır.

Barınaklar köpeğinizin sağlığı açısından olabildiğince sık yıkanmalıdır. Kulübe içindeki akıntılar, ahşap kulübelerde tahtalardaki çatlaklar, aşınmalar engellenmelidir

GEREKLİ OLAN MALZEMELER

Kendi gündelik yaşamınızda nasıl ki bazı malzemeler kullanmanız gerekiyorsa, artık ailenizin yeni bir bireyi olan köpeğinizin de mutlu, sağlıklı ve rahat bir yaşam sürebilmesi için birtakım malzemelere ihtiyacınız olacaktır. Bunların en temel olanları aşağıda sıralanmaktadır:

Yemek kabı: Paslanmaz, sağlam ve kolay temizlenebilir nitelikte bir malzemeden (çelik kaplar en ideal seçenektir) yapılmış olmalıdır. Köpeğin yemeğini etrafa dökmeden ve kabı devirmeden yiyebileceği hacim (3-4 litre kapasiteli) ve biçimde kaplar tercih edilmelidir. Kullanılan kabın temizliğine özen gösterilmeli; her yemekten sonra iyice yıkanmalıdır.

Su kabı: Paslanmaz, sağlam, devrilmeyecek nitelikte, 10-15 litre su alabilecek hacimde ve köpeğin başının rahatlıkla sığabileceği genişlikte bir kap kullanılmalıdır. Kap sürekli temiz tutulmalı ve su her gün mutlaka değiştirilmelidir. Köpeğin önünde her an su bulunmalıdır. Kış aylarında ılık su verilmelidir.

Tasma: Sağlam, 2-3 cm eninde, 70-80 cm uzunlukta, ayarlanabilir olmalıdır. Tasma köpeğinin boynunu sıkmayacak biçimde 2 parmak kadar boşluk bırakarak takılmalıdır. Bu şekilde köpeğin tasmayı boynundan çıkartması da engellenmiş olacaktır. Kangal çoban köpekleri özgürlüklerine çok düşkün olduklarından tasmaya küçük yaşlardan itibaren alıştırmak gerekmektedir.

Bağlama zinciri: Köpeğin her hangi bir yere bağlanması amacıyla kullanılır. Köpeğinizin ve çevredeki diğer canlıların sağlığı açısından (unutmayın bu bir kangal!!!!) çok sağlam olmalı ve mutlaka tasmaya bağlanmalıdır. Rahatça hareket edebileceği uzunlukta (en az 2 metre) olmalıdır. Bir ucu tasmaya takılabilecek biçimde olmalı,diğer ucunda ise yerine sağlam bir biçimde bağlanabilmesi için halka bulunmalıdır. Köpeğin hareketleri sonucunda zincirin karışmasını engellemek amacıyla fırdöndülü zincir kullanılmalıdır.

Sevk kayışı: Köpeğinizi bir yere götürürken veya dolaşmaya çıkarttığınızda kullanılan kayıştır. Elbette ki diğerleri gibi, bu da çok sağlam olmalıdır. Bir ucu tasmaya takılacak biçimde olmalı diğer ucunda ise bileğe geçirilecek bir halka bulunmalıdır.

Oyuncak: Bundan önceki maddelerde yazdıklarımız hem köpeğinizin, hem de sizlerin sağlığı açısından gerekli olan malzemeler. Ancak bizler gibi köpeklerimizin de eğlenecekleri ve oyalanabilecekleri bir şeylere ihtiyacı vardır. Dolayısıyla bizce köpeğinizin oyuncakları olması da en az diğerleri kadar önemlidir (en azından ayakkabılarınızın sağlığı açısından). Bu oyuncaklar köpeğin yiyemeyeceği, yutamayacağı, boğazına kaçmayacak nitelikte olmalıdır. Elbette kendisine zarar verebileceği kırılabilir veya kesici maddeler de kullanılmamalıdır. Mesela bizim yavru köpeklerimiz tenis toplarına bayılıyor...

ÖNEMLİ HASTALIKLARINDAN BAZILARI

Gençlik Hastalığı (Distemper): Gençlik hastalığının nedeni virüstür. Genellikle 3-8 aylık köpekler arasında yaygın olmasına karşın, daha ileri yaşlarda da ortaya çıkabilir. Hastalığın kuluçka süresi 3-7 gündür. İlk evrede iştahsızlık, göz ve burun akıntısı, ateş yükselmesi gibi belirtiler gösterir. Hastalığın yayılışıyla birlikte karın ve kasık bölgelerinde bu hastalığa özgü kızarıklıklar oluşur. Öksürük, nefes almada zorlanma, kusma, ishal gibi belirtiler de ortaya çıkar. Ateş 41 dereceye kadar yükselebilir. Kramplar ve sara benzeri nöbetler ortaya çıkabilir. Hastalığı atlatma olasılığı çok düşüktür ve hastalığı atlatan köpeklerde de yüz ve bacaklarda seyirme gibi etkiler kalabilir. Tedavinin başarısı, köpeğin veteriner hekime ne kadar erken götürüldüğüne ve hastalığın şiddetine bağlıdır.

Distemper virüsüne etki eden bir antibiyotik yoktur. Bu yüzden köpeğinizi bu hastalıktan koruyabilmek için mutlaka aşı yaptırmanız gerekir. Aşılama için en uygun zaman köpeğinizin 7-9 haftalık olduğu dönemdir.

Kanlı İshal (canine parvavirus): Bu hastalık ilk kez Amerika'da 1970'li yılların sonlarında ortaya çıkmıştır. Parvavirüsler köpeklerde kanlı ishal denilen hastalığa neden olmaktadır. Hastalık her yaştaki köpeklerde ortaya çıkabilir; ancak yavru köpeklerde ölümle sonuçlanma oranı daha yüksektir. Hastalık dışkı yoluyla bulaşır. Dolayısıyla, hastalığı diğer canlılara bulaştırmamak için, hastalığın bulunduğu bölgelere giren kişilerin kullandıkları materyallerin, ayakkabılarının, vb. temizliğine çok dikkat etmesi gerekir. Hastalığın kuluçka süresi 1-2 haftadır. İlk belirtisi şiddetli kusmadır. Kusmadan sonra ciddi bir depresyon, ishal, yüksek ateş görülür. Dışkı çok kötü kokulu ve kanlıdır. Kusma ve ishal sonucu oluşan sıvı kaybı nedeniyle çoğu yavru köpek ilk 24 saat içinde ölür. Bu hastalık, yavru köpeklerde kalp kasının iltihabına neden olduğundan, kurtulan yavrularda da çoğunlukla kronik kalp yetmezliğine bağlı ölümler olabilir. Tedavinin başarısı,köpeğin yaşına, veteriner hekime ne kadar erken götürüldüğüne ve hastalığın şiddetine bağlıdır.
Hasta köpeğin temas ettiği yerler mutlaka çok iyi dezenfekte edilmelidir. Bu iş için çamaşır suyu kullanılabilir.

Kuduz: Genellikle herkesin bildiği kuduz, etkeni virüs olan ve insanlara bulaşabilen çok tehlikeli bir hastalıktır. Belirtileri sudan korkma, huzursuzluk, şuur kaybı ve davranış değişiklikleridir. Hastalığın bulaşması genellikle kuduz mikrobu taşıyan hayvanların ısırmasıyla olur. Isırmadan başka, içerisinde virüs bulunan salyanın yaralara temasıyla da bulaşabilir.

Kuduz hastalığının üç ayrı evresi vardır;
Sükunet dönemi birkaç gün sürer ve davranış değişiklikleri ortaya çıkmaya başlar. Çok yavaş geliştiği için fark edilmeyebilir. Hareket dönemi yaklaşık üç gün sürer, huzursuzluk ve ısırma dürtüsü belirir. Felç dönemi ise, ölümden kısa bir süre önce meydana çıkan dönemdir. Bu dönemde gövdede, ayaklarda ve yüz kaslarında felç oluşur.
Hastalığın tedavisi yoktur. Tek koruma yolu her yıl düzenli olarak tekrarlanması gereken kuduz aşısıdır. İlk aşı 3 aylıkken yapılmalıdır.

NE KADAR NE YEMEK VERİLMELİ

Yavru kangalın acıktığını, doyduğunu karnından da gözleyebilirsiniz. Karnı doymuş olan yavrunun karnı balon gibi
şişmiştir. Nitekim doğada da köpeğinizin vahşi akrabaları karnını tıka basa doldurur. Eğer sindirebileceğinden çok ise kusarak çıkarır. Aç yavrunun arka ayaklarının gövde ile birleştiği yerin önünde, karınlarında çukurluk, içe geçmişlik gözlenebilir. Yavrunuz beslendikten sonra bu çukurluk kaybolmamışsa doymamıştır. Biraz daha yemek verin.

DİKKAT! Beslensin Derken Ona Zarar Verebilirsiniz!!!!

Yavru kangalınıza vereceğiniz yumurta günde bir taneyi geçmemelidir. Yumurtayı çırparak yalın içine katın. Çiğ yumurta kangalınızın sıçrama denebilecek hızlı büyüme döneminde (0-3 ay arası) ihtiyacı olan proteini karşılayacağı gibi büyüdüğünde de gür ve kalın sesli olmasına katkıda bulunur. Ancak yemeğine katacağınız yumurtayı 6 aylık olduğunda kesmeniz gerekir. 6 aylıktan sonra vereceğiniz yumurta köpeğinizin yağlanmasına, şişmanlık hastalığına yakalanmasına neden olabileceği gibi, yumurta akında bulunan albümin bağırsaklarda vitaminin emilmesine engel olur, tüy dökümünü arttırır. Bu zamandan sonra yumurtayı; ancak çok fazla çalışan köpeklere az miktarda verebilirsiniz.

Köpeğinizin dişleri çıktığı andan itibaren ona haşlanmış, iri kemik verebilirsiniz. Vereceğiniz iri kemikler aşırı yağlı veya kırık olmamalıdır. Köpeğiniz kırık parçaları yutmaya kalkabilir ve bu onu yaralayabilir. Vereceğiniz iri kemikleri köpeğiniz yiyemeyecektir. Bu kemikler onun kaşınan diş yerlerini kaşımasına yardımcı olacağı gibi çene kaslarının güçlenmesini de sağlayacaktır. Böylece evinizdeki koltuk, sehpa, terlik gibi eşyaların kemirilmesini de önlemiş olursunuz.

Asla ona kanatlı hayvanların kemiklerini; yani örneğin tavuk kemiği vermeyin. Bu kemikler gevrek ve kırılgandır. Yavru köpeğiniz azı dişleri çıkmadan bu kemikleri kırabilir; ancak öğütemez. Sivri uçlu kırılan kemikler sindirim organlarına batabilir. Kanatlıların sadece iri kemiklerini ve boyun kemiğini köpeğinize ancak 1 yaşını geçtikten sonra verebilirsiniz.

Şeker ve şekerli besinler de özellikle 6 aydan sonra, donma durumu, köpeğinizin doğumgünü gibi özel durumlar dışında kesinlikle verilmemelidir.

Asla bozulmuş, küflü gıdalar vermeyin!!!

Yavru kangalınıza 12 aylık olana kadar günde ½ litre süt, ½ kg. et veya eş değerde hayvansal protein vermelisiniz. Ekonomik durumunuza göre, arpa unu, yulaf unu, mısır unu, buğday unu, soya unu, balık unu, makarna, küfsüz bayat ekmek, bozulmamış ve kesinlikle küflü olmadığından emin olduğunuz yemek artıkları (bu yemek artıkları kanatlı hayvanların kemiğini içermemeli ve tercihen baharatsız,salçasız ,sossuz ve az tuzlu olmalı), haşlanmış patates, lahana, karnıbahar, soğan, domates, havuç, biber (acı olmayan) gibi sebzelerden oluşan; karbonhidrat, protein ve vitamin bakımından zengin
rasyonlar hazırlayabilirsiniz.

Hazırlayacağınız rasyonda havuç miktarı az olmalıdır. Yüksek miktarda mineral bulunduran havuç ileri yaşlarda böbrek sorunlarına yol açabileceği gibi, içerdiği şeker nedeniyle zararlı olabilir.

Tuz köpeğinize gerekli bir madde, ancak tuz fazlalığını köpekler tat olarak algılayıp; ‘Bu çok tuzlu olmuş, yememeliyim!!’ diyemez. Dolayısıyla eğer verdiğiniz yemek artıkları bir miktar tuz içeriyorsa, ek olarak tuz vermemelisiniz. Eğer verdiğiniz yemeklerde tuz yoksa, hazırladığınız rasyona 1% oranında tuz eklemelisiniz. Tuzun fazlası da ileri yaşlarda köpeğinizin rahatsızlanmasına yol açacaktır.

Köpeğinizi dengeli beslemenin bir diğer yolu da hazır mamaları kullanmaktır; ancak bu aynı zamanda pahalı bir yol olacaktır. Yüksek besin değerlerine sahip bir mama aldığınız durumda, bu köpeğiniz için dengeli bir beslenme olacak, köpeğinizin tüylerinin parlak görünmesini ve bakımlı olmasını sağlayacaktır. Köpeğinizi kuru mamayla beslemeyi düşünürseniz önünden suyu asla eksik etmemeli ve birkaç günde bir hazırlayacağınız rasyonla takviye etmelisiniz.

Gördüğünüz gibi köpeklerin beslenmesi de insanlarınki gibi dengeli olmalıdır. Birçok kangal yetiştiricisi et, süt, kemik ve ekmeği kolayca temin edebilmekte ve köpeklerini bunlarla beslemekte; fakat vitamin ve mineralleri önemsememektedir. Eğer bunları rasyonunuza katamıyorsanız veteriner hekiminizin önereceği vitaminlerle takviye edebilirsiniz. Ancak bizce herşeyin doğalı en iyisi...

En azından kangalınız 12 aylık oluncaya dek rasyonlarında yukarıdaki saydığımız malzemeleri bulundurmaya çalışmalısınız. Kangal çoban köpekleri 0-3 ay ve 6-8 ay arasında sıçrama denebilecek hızda olmakla birlikte, 12 aylık oluncaya dek çok hızlı büyür. Gelişme döneminde yetişkin bir kangalın bir buçuk katı yemek yiyebilen kangalın sağlıklı olması ve istenen büyüklükte olabilmesi rasyonlarında bu malzemelerin kullanılmasına bağlıdır.

12 aydan sonra rasyonlarından sütü çıkarabileceğiniz gibi (bu yaştan sonra kemik gelişimi çok yavaş olur, ve fazla kalsiyuma ihtiyacı yoktur) eti de küçük bir miktar azaltabilirsiniz. Kangalın boy gelişimi 2 yaşında, kafa ve vücut genişlemesi ise 3 yaşında duracaktır. Bu yaşlardan sonra yaşamsal faaliyetlerine yetecek miktarda protein ve kalsiyum verebilirsiniz.

YAVRU KANGALLARIN BAKIMI

Köpeğimi En Erken Ne Zaman Alabilirim?

Alacağınız yavru kangal en az 35 günlük olmalıdır.Dişlerine bakarak bunu anlayabilirsiniz. 35 günlükten küçük kangalın dişleri olmadığı için beslenmesi daha çok özen ister.Maddi açıdan pahalı olacağı gibi işçiliği de zordur.Ayrıca anne sütünün eksikliği yavrunun gelişimi açısından geri dönülmez sorunlar da doğurabilir. Biz bu nedenle 45. günden önce yavrunun anneden ayrılmamasını tavsiye ediyor ve o zamana kadar kesinlikle ayırmıyoruz.

Ayrıca sağlıklı ve büyük bir kangalınızın olması için yavru anne sütünü mümkün olan en uzun süre emmeye devam etmelidir.
Yavru 35 gün dolaylarında diş çıkarır.Yavrular dişleri çıkarken kaşınan diş yerlerini, annelerinin memelerini ısırarak kaşırlar. Bu durum dişler çıkınca da devam eder. Yavru kangal her şeyi ısırarak dişlerini dener. Bu diş, çene kası ve öğrenimi için gereklidir de. Anne kangalın memelerinde bu ısırıklardan dolayı yaralar oluşabilir. Anne canı yandığı için yavrularını emzirmeyi reddeder, yavru memelere uzandıkça anne uzaklaşıp başka bir yere kaçar. Bu kovalamaca sırasında bir iki damla süt alabilen yavru şanslıdır ve bu bir iki damla bile onun için oldukça yararlıdır. Yavru artık bu dönemde anne sütü dışında yiyecekleri de almaya başlar, zira anneden alınan süt artık yavruya yetmemektedir.

Anne Sütünden Sonraki İlk Beslenmeleri...
Bu dönemde yavru kangalın çene kasları çok zayıf, dişleri küçüktür.Henüz azı dişleri yoktur. Bu durum yemekleri hazırlanırken mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
İlk yemeklerinde haşlanmış tavuk, kemik, et seçeneklerinden (tercihen tavuk) birinin suyu ekmek ile karıştırılarak verilebilir. Tavuğun derisi de el ile küçük parçalara ayrılarak bir miktar ilave edilebilir, bunu severek yiyeceklerdir. Bu yemek ayrandan biraz daha katı kıvamlı olduğunda rahatça tüketebilirler. Buna ilave olarak az miktarda süt de karıştırılabilir. Bu yemek et suyunu çok sevdiklerinden onları çanaktan yemeye alıştırmak için iyi bir karışımdır.

Yavru kangal bu rasyonu yemiyorsa bir iki çay kaşığı şeker ilave ederek yedirin. Böylece anne sütü dışındaki yiyecekleri de severek yemesini sağlayabilirsiniz. Şekeri zamanla azaltın ve en kısa sürede kesin. Şeker köpekler için yararlı değil aksine zararlıdır. Aşırı ve gereksiz kullanımında birçok rahatsızlığa neden olabilir.

Bu dönemde anne kangal yavrularını günde 6-8 defa beslemektedir. Siz de yavrunuzu günde en az 6 defa besleyin.Zamanla öğünleri yavaş yavaş azaltın 4 aylık olduğunda günde 3-4 öğün yeterlidir.8-9 aydan sonra 2 öğüne 18 aydan itibaren de 1 öğüne düşürebilirsiniz.
Yavru kangalınız yemeye başladığında vereceğiniz süt anne sütünden farklı olacağından ishal durumu oluşabilir. Bunun önüne geçebilmek için vereceğiniz yarı yarıya su ile karıştırılmış olmalı. Süreç içerisinde su yavaş yavaş azaltılabilir. Bütün gıda ve mama değişiklikleri birdenbire değil süreç içinde yavaş yavaş yapılmalıdır. Buna rağmen yine de ishal oluyorsa rasyona kattığınız ekmeği arttırın. Bir çanak yemeğin 1/3’ü ekmek, 1/3’ü süt, 1/3’ü su olmalıdır.


ÇİFTLEŞME - GEBELİK VE BAKIM

Dişi köpekler düzenli ve iyi bir beslenme ve bakım altında bulunduklarında genellikle 1 yaş civarında kızgınlık gösterirler. Ancak bir dişi köpeğin anatomik yapısını tamamlayıp yetişkin bir köpek oluşu 18 ayı bulur. Bu nedenle, köpeğin sağlığı açısından 18 aydan önce çiftleştirilmemesi gerekir.Dişilerin kızgınlık dönemi gelmeden önce iç ve dış parazitlerinden arındırılmalıdır.Bu dişinin ve doğacak yavruların sağlığı açısından çok önemlidir.Ayrıca gebe kalmadan dişinin aşıları tamamlanmalıdır. Kızgınlık döneminde dişi köpek huzursuz ve alışılmadık davranışlar içerisine girebilir.Sonrasında vulva şişer ve kanama başlar.Kanama bittiği günden itibaren dişi çiftleşmeye hazırdır. Bu dönemde dişi köpeğin salgıladığı koku yüzlerce metre uzaktaki erkek köpekleri bile etkileyebilecek kadar güçlüdür. En çok 21 gün devam eden kızan dönemi 6 ayda bir yaşanır. En uygun çiftleştirme kızan döneminin 8. ile 10. günleri arasındadır. Gebe kalan dişi köpek artık erkek köpeği kabul etmez ve uysallaşır.

Gebelik süresi 58-63 gün arasında değişir. 5. haftadan itibaren köpeğe görev verilmemeli, diğer köpeklerden uzak tutulmalı ve ayrı bir bölmeye alınmalıdır. Bu bölme, köpeğin içinde rahatça gezip dolaşabileceği genişlikte olmalıdır. Bu dönemde köpek çok kıskanç ve hırçın olabilir.

Gebe köpekler aşırı sıcaktan ve soğuktan korunmalı, koşmalarına, atlamalarına, kendilerini çok yoracak hareketler yapmalarına izin verilmemelidir. Beslenmesine çok önem verilmeli, içinde tercihen A ve D vitaminleri bulunan kaliteli gıdalarla beslenmelidir. Ancak köpeğin aşırı şişmanlamamasına da dikkat edilmelidir. Kesinlikle bozulmuş, küflü yiyecekler verilmemelidir.

Köpekler doğumdan önce dış parazitlerden arındırılmalıdır. Köpeğin doğum yapacağı yerin önceden hazırlanması, temiz ve uygun bir altlığa sahip olması gerekir.

Köpek doğum yapacağı zaman da genellikle huysuz ve sinirlidir. Doğum sırasında genellikle kimseyi yanına yaklaştırmaz. Hatta yavruları doğduktan sonraki birkaç gün boyunca kimseyi yanına kabul etmeyebilir. Doğum sırasında veya sonrasında herhangi bir aksilikle karşılaşılırsa, hemen veteriner hekime haber verilmelidir.
« Son Düzenleme: Ağustos 09, 2008, 12:41:52 ÖÖ Gönderen : Mesut19o7 »
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Kangalınız Varsa
« Posted on: Mart 29, 2024, 10:15:53 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Kangalınız Varsa e-book, Kangalınız Varsa programı, Kangalınız Varsa oyunları, Kangalınız Varsa e-kitap, Kangalınız Varsa download, Kangalınız Varsa hikayeleri, Kangalınız Varsa resimleri, Kangalınız Varsa haberleri, Kangalınız Varsa yükle, Kangalınız Varsa videosu, Kangalınız Varsa şarkı sözleri, Kangalınız Varsa msn, Kangalınız Varsa hileleri, Kangalınız Varsa scripti, Kangalınız Varsa filmi, Kangalınız Varsa ödevleri, Kangalınız Varsa yemek tarifleri, Kangalınız Varsa driverları, Kangalınız Varsa smf, Kangalınız Varsa gsm
Yanıtla #1
« : Ağustos 09, 2008, 12:44:23 ÖÖ »
Avatar Yok

seyyah
*
Üye No : 3239
Yaş : 33
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2500
Mesaj Sayısı : 9 187
Karizma = 9172


Lütfen Şu Konu BaşLIkLaRInI Düzqün YazaLIm .
Yanıtla #2
« : Ağustos 14, 2008, 05:15:30 ÖS »
Avatar Yok

NesteR
*
Üye No : 7394
Yaş : 29
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 132
Mesaj Sayısı : 562
Karizma = 380


Bilgi İçin Sağol. .. Tebrikler.
Yanıtla #3
« : Ağustos 30, 2008, 12:01:41 ÖS »
Avatar Yok

By.CeZa
*
Üye No : 293
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 12191
Mesaj Sayısı : 28 687
Karizma = 11179


sadece tehlikeli hayvanlar olduklarını bilirim zaten başkada bir şeye gerek yok.. Gülmek :)
Yanıtla #4
« : Mayıs 04, 2010, 10:42:05 ÖS »
Avatar Yok

Mavi_Kiyamet
*
Üye No : 26505
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 12251
Mesaj Sayısı : 47 783
Karizma = 55168


sadece tehlikeli hayvanlar olduklarını bilirim zaten başkada bir şeye gerek yok.. Gülmek :)
aynen Gülmek :)

Wmhocasi.com
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Iphone'un Siri'si Varsa Windows'un Ziggy'si Var
Bilim - Teknoloji ve Bilim Adamları
Arshavin 0 756 Son Mesaj Şubat 17, 2012, 05:43:10 ÖS
Gönderen : Arshavin
Dikkatinizi Çekerim ! ( Yanlısım Varsa Düzeltin )
Hayata Dair.
zena 0 835 Son Mesaj Kasım 01, 2012, 12:25:40 ÖS
Gönderen : zena
Ya Tek Şansınız Varsa
Kariyer ve Kişisel Gelişim
Asortik Hatun 0 662 Son Mesaj Haziran 26, 2013, 06:21:27 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Bacaklarınıza Hemen Bakın! Eğer Bu Varsa...
Cilt Hastalıkları
Bendis 0 1092 Son Mesaj Şubat 18, 2015, 02:15:26 ÖS
Gönderen : Bendis


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular