Eve: Dosyalarımı mı kurcaladın?
Roarke: Bunu avukatım olmadan yanıtlamayacağım. Hayatım senin için açık bir kitap sevgilim. Benim en son yönetim kurulu toplantımın videosunu görmek ister miydin?
Ellerine sağlık çıtçıt alıntılar için. Ah ah! kitap kalmayınca alıntılarla avunuyorum ya da dönüp dönüp, hoşuma giden yerleri tekrar tekrar okuyorum.
Normalde romantizmi pek sevmem ama bazı bölümlerde içim eriyor resmen Eve-Roarke aşkına
Mesela....
Mutlu ölümde Eve Roarke'den arkadaşı Mavis'in çıkaracağı albüm için bir parti düzenlemesini istiyor utana sıkıla. Tabi Roarke de hemen ikiletmeden kabul ediyor. Böyle olunca Eve ikinci isteğe geliyor( Konuşmalar arası betimlemeleri birebir yazmıyacağım.)
Eve: Şey öncelikle teşekkür ederim. Ve bu kadar cömert olduğuna göre sanırım, sanırım ikinci darbeyi çekinmeden indirebilirim.
Roarke: (Yeni bir çiftlik aldığı için tarım haberi gibi birşeyler dinliyor) İkinci darbe neymiş bakalım?
Eve: Şey, Jess bir parça üzerinde çalışmış. Dün gece bana dinletti. Çok etkileyici bir düet. Ve eğer parti verirsek -canlı bir konserden bahsediyorum- Mavis ile yapabileceğini düşündük.
Roarke: (tarıma olan ilgisi birden kaybolur.) Mavis ile birlikte ne..?
Eve: Birlikte söyleyebilirsiniz. Aslında bu benim fikrimdi. (Roarkenin yüzü sarır.
) Çok güzel bir sesin var. En azından duştayken kulağa çok güzel geliyor. İrlanda aksanını ortaya çıkarıyor. Ben söz ettim ve Jess bu fikri çok beğendi.
Roarke: Eve....
Eve: Gerçekten bu harika olur. Leanordo senin için harika bir kostüm tasarladı.
Roarke: (Epey bir afalladı adamcağız haklı olarak
) Benim için ne..? Yani bir kostüm giymemi ve Mavis ile düet yapmamı istiyorsun? İnsanların önünde?
Eve: Bu onun için çok önemli. Basın ne kadar ilgilenir Düşünsene.
Roarke: Basın! (iyice sararır) Tanrı aşkına Eve!
Eve: Gerçekten çok seksi bir kostüm. Mavis hemen zirveye çıkabilir.
Roarke: Eve, ondan gerçekten hoşlanıyorum ve yeteneğine hayranım, gerçekten. Ama ben...
Eve: Sen çok önemli birisin. Çok etkileyici. Nüfuzlu. Ve... muhteşem.
Roarke: (Ama bu kadarı fazlaydı. Roarke gözlerini kıstı Eve'nin gözlerindeki neşeli pırıltıları gördü.) Beni işletiyorsun!
Eve: (Bir anda kahkahalara boğuldu.) Ama yedin. Ah yüz ifadeni görmeliydin. (Roarke Eve'nin kuağını çekiyor
) Seni nerdeyse ikna edecektim.
Roarke: Hiç sanmam. ( Kendinden çok fazla emin olamayarak döndü ve tekrar kahvesine uzandı)
Ya... işte Eve Roarke'yi böyle işletti çok ramantikti
Şaka bir yana gerisi çok tatlı
Eve: İkna edebilirdim. Eğer rolümü doğru oynayabilseydim, bunu yapardın. (Gülmekten ikiye katlanmış bir halde kollarını Roarke'un beline doladı ve sırtına yaslandı) Ah! seni seviyorum.
Kalbi ani bir duygu yoğunluğuyla sıkışırken, Roarke olduğu yerde donup kaldı. Şaşkın bir halde döndü ve karısının kollarını tuttu
Eve: Ne? ( Kahkahaları yatışmıştı. Roarke'un gözleri delici bakıyordu.) Ne var? Ne oldu?
Roarke: Asla söylemezsin.( Karısını kendine çekti ve yüzünü saçlarına gömdü.) Bunu asla söylemezsin.
Eve: (kocasından gelen yoğun duygu akımına dyanmaktan başka birşey yapamadı. Nereden çıktı şimdi bu? diye kendi kendine sordu.) Evet söylerim. Elbette söylerim.
Roarke: Bu şekilde değil. ( Eve'nin ağzından bu sözleri duymaya ne kadar ihtiyacı olduğunu o ana dek anlamamıştı.) Dürtülmeden yapmazsın. Üstelik önce durup düşünürsün.
Eve: (inkar etmek için ağzını açtı ama sonra tekrar kapadı. Roarke haklıydı. Eve'nin bu konudaki tavrı korkakça ve aptalcaydı.) Üzgünüm. Benim için çok zor. Elbette seni seviyorum. Ancak bu bazen beni çok korkutuyor. Çünkü sen ilksin. Ve teksin.
Roarke konuşabileceğinden emin oluncaya kadar karısını göğsüne bastırmış bir halde tutmaya sonra geri çekildi ve Eve'nin gözlerine baktı.
Roarke: Sen benim hayatımı değiştirdin. Hayatım haline geldin.