0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon  (Okunma Sayısı: 713 Kere Okundu.)
« : Temmuz 21, 2008, 02:52:48 ÖS »

YalnızHayat53
*
Üye No : 7715
Nerden : Antalya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2955
Mesaj Sayısı : 6 343
Karizma = 7085


Bunca teknolojik ilerlemeye ve gelişen tedavilere rağmen hipertansiyon (yüksek tansiyon) önemli bir hastalık olmaya devam ediyor. Bir araştırmada Amerikan nüfusunun yaklaşık % 20’sinde (50 milyonun üzerinde Amerikan vatandaşında) hipertansiyon tespit edilmiştir. Ülkemizde ise yaklaşık 10 milyon civarında hipertansiyonlu hasta bulunduğu tahmin edilmektedir. 60 yaşın üzerindeki insanların ise yarısından fazlasının yüksek tansiyondan muzdarib olduğu bilinmektedir. Bu sıklığa rağmen hipertansiyon hakkında yeterince bilgimiz olduğu söylenemez.

Tansiyon ölçümünde iki basınçtan söz edilir: Sistolik ve diyastolik basınç. Sistol, kalbin kasılarak içindeki kanı damarlara pompalaması, diyastol ise gevşediğinde içine kanın dolması mânâsına gelir. Halk arasında sistolik basınca büyük tansiyon, diyastolik basınca ise, küçük tansiyon denilmektedir. Tansiyonunuz 120/80 mmHg olarak ölçülürse, bu durumda kalbin kanı atardamara pompaladığı andaki (sistolik) basıncınız 120 mmHg, diyastolik basıncınız ise 80 mmHg’dır. Dinlenme pozisyonunda iken arka arkaya yapılan iki ölçümde diyastolik basınç 90 mmHg’nın veya sistolik basınç 140 mmHg’nın üzerinde ise hipertansiyon teşhisi konulur. Sistolik basınç 140 mmHg’yı aşmış fakat diyastolik basınç 90 mmHg’nın altında ise yalnızca sistolik hipertansiyon söz konusudur. Hipertansiyon vakalarının % 95’den fazlasının sebebi bilinmemektedir.

Diğer yandan, ölüm sebeplerinin en başında yer alan myokard infarktüsü de önemli bir sağlık problemidir. Kalbi besleyen (koroner) damarlardan birinde, ikisinde veya üçünde birden tıkanmalar olduğunda kan aşağı bölgelere gidemez ve tıkalı damarın beslediği kalp dokusunda ölüm meydana gelir. Hekimlerin myokard infarktüsü (kalp krizi) dediği bu olayda, hastada yaygın bir alanda, bazen yemek borusunun arka tarafında hissedilen ve genellikle her iki çeneye ve sol omuza ve sol kola doğru yayılan bir ağrı ve bu ağrıya eşlik eden bulantı, kusma, aşırı terleme ve ölüm korkusu gibi belirtiler ortaya çıkar. Böyle bir durumda, vakit kaybedilmeden, hastanın hastaneye yetiştirilmesi gerekir.

Önemli birer sağlık problemi olan kalp krizi ile yüksek tansiyon arasında ne gibi bir münasebet vardır? Bu konu üzerinde çalışan bilim adamlarının yoğun gayretlerine rağmen yüksek tansiyonun hangi mekanizma veya mekanizmalar ile kalp krizine yol açtığı henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Bununla birlikte, son zamanlarda yüksek tansiyona ve dolayısıyla kalp krizine yol açan faktörler üç grupta incelenmektedir (Şekil 1)



1- Genetik faktörler:

Vücudumuzun temel yapı taşları olan proteinlerin şifreleri genetik kodumuzda yazılmıştır. Dev bir bilgisayar gibi programlanmış, tesadüfen dizilme imkânı sıfır olan genetik sisteme ait kodlamalardaki bu harika ve müthiş nizamda bazen binlerce harfin belli bir şifre şeklindeki yazılımı bir proteinin sentezini belirlemektedir. Bir tek harfin bile yanlış yazılması durumunda proteini meydana getiren aminoasitler doğru dizilemeyeceğinden hatalı proteinler sentezlenir ve bu proteinler de normal vazifelerini yapamazlar. Karaciğerde anjiyotensinojen isimli 400 aminoasitten oluşan bir protein üretilerek kan dolaşımına verilmektedir. Daha sonra bu proteinden anjiyotensin konverting enzim aracılığı ile Anjiyotensin II isimli 8 aminoasitlik küçük bir hormon üretili, anjiyotensin II damar büzücü bir maddedir, aşırı üretilirse yüksek tansiyona sebep olur. Moleküler biyoloji sahasında çalışan bilim adamları yüksek tansiyonlu hastalardan bazılarında genetik yatkınlığın olduğunu ortaya çıkarmışlardır.400 aminoasitlik anjiyotensinojenin üretimiyle ilgili bir genetik bozukluk sonucu 235. sırada bulunması gereken metionin aminoasiti yerine treonin aminoasiti gelirse bu kişilerde genç yaşta yüksek tansiyon ve kalp krizi geliştiği tespit edilmiştir. Ayrıca anjiyotensin konverting enzime ait genetik bozukluk sonucu da aynı durumun söz konusu olduğu gözlenmiştir. Burada 400 aminoasitlik bir dizide 1 adet aminoasitin yer değiştirmesinin bile ciddi hastalığa neden olduğunu vurgulayalım. Gelişmiş genetik laboratuarlarının yaygın bir şekilde hastanelerimize kurulması ile yakın bir gelecekte bu tür genetik bozukluklar zamanında tespit edilerek, kişiye daha 10–15 yaşında iken 30 yaş civarında yüksek tansiyon ve ardından erken kalp krizi geçirme riskine sahip olduğu söylenerek erken yaşlarda gerekli tedbirleri alması sağlanacaktır.

2- İnsülin Direnci:

51 aminoasitlik bir yapıya sahip insülin hormonu pankreas isimli organda üretilir ve şartlara göre azalarak veya artarak kana verilir. Tesir ettiği hücrelerde şekerin kullanılmasını sağlayan insülin, kan şeker seviyesinin ayarlanmasında son derece önemli bir rol oynar. Bu hormonun pankreastaki üretiminde bir azalma olduğunda, kandan hücrelere şeker akışı azalır ve kan şekeri seviyesi artar. 12–14 saatlik açlık sonrasında bile kan şekeri seviyesi 140 mg/dL’yi aşarsa kişi şeker hastası olarak kabul edilir.



Özellikle, aşırı kilolu ve yüksek seviyelerde kan yağların sahip hastalarda, pankreasta insülin üretimi normal olsa bile, insülinin hücre zarındaki reseptörlerine (alıcı moleküllere) bağlanmaması ve böylece tesirini yeterince gösterememesi söz konusudur. İnsülin direnci denilen bu olay sonucu kan şekeri hücreye yeterince alınamaz; zaman içinde hızla yüksek tansiyon ve damar sertliği gelişir (Şekil 2). İnsülin direnci gözlenen hastaların kanında yüksek seviyede insülin, şeker, kan yağları (kolesterol ve trigliserit) ve düşük düzeyde yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterolün (HDLK) yanı sıra yüksek tansiyon da gelişmişse böyle hastaların Sendrom-X’e sahip olduğu kanaatine varılır. İnsülin direnci sonucunda ölüme götüren dörtlü (glukozu tolere edememe + yüksek trigliserit seviyesi + yüksek tansiyon + şişmanlık) de görülebilir.

Gerek Sendrom-X gerekse ölüme götüren dörtlüye sahip olan hastalarda sonuç ateroskleroz ve kalp krizi olacağından gerekli tedbirler bir an önce alınmalıdır. Kan şekeri yüksek olan, kilo fazlalığı ve yüksek tansiyon bulunan hastalar da yakın takibe alınarak kan yağları 2–3 ayda bir ölçülmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır. Kısacası, bilim adamları insülin direncinin damar sertliği ve yüksek tansiyon gelişimiyle yakından ilgili olduğunu ve hastaların bunun farkında olması gerektiğini söylemektedirler (Şekil 3).



3- Aşırı Sempatik Aktivite ve Damara Etki Eden (Vazoaktif) Maddeler:

Damar sisteminin sempatik sinirlerinde sürekli bir faaliyetin olması durumunda damar hücrelerinin insüline karşı direnci daha da kötüleşir. Aynı zamanda anjiyotensin II ve endotelin isimli maddelerde artış olur. Gerek bu tesirler gerekse sempatik sinirlerin direkt etkisiyle bir dizi kalp ve damar sistemi olayı meydana gelmektedir. Şekil-4’te de görüldüğü gibi, damar sertliğinden, kalp ritm bozukluğuna ve ani ölümlere kadar bir dizi olay gelişir.



Yüksek tansiyon ve kalp krizi münasebetinde bir diğer önemli faktör de vazoaktif maddeler olarak bilinen anjiyotensin II ve endotelin gibi maddelerdir.

Yüksek tansiyon gerek damarlara direkt mekanik basınç yaparak, gerekse kalp hücrelerinde büyümeye yol açarak kalbi besleyen koroner damarlarda tıkanmaya yol açma riskine sahip, ihmal edilmemesi gereken bir durumdur. Bu bakımdan bu hastalara, hekim kontrolünden çıkmamaları, diyetlerine dikkat etmeleri ve yakın takibe alınarak kanda şeker, insülin, kolesterol, trigliserit ve HDL-kolesterol seviyelerini sürekli ve düzenli kontrol ettirmeleri tavsiye edilmektedir. Yüksek tansiyon birinci derecede kalp ve damar sistemine tesir eden bir tehlike gibi görünse de, bütün organlar kan damarlarıyla donanmış olduğundan, beyinden, böbreklere kadar bütün organlarımızın yüksek tansiyon sebebiyle risk altında olduğu unutulmamalıdır.

Kaynaklar:

-Rakugi H, Yu H, Kamitani A, vd.: Links beıween hypertension and myocardial infarction. Am Heart J 1996; 132:213-221
-Julius S. Sympathetic hyperactivity and coronary risk in hypertension. Hypertension 1993; 21:886-893
-Sowers JR, Khoury, Standley,vd.: Mechanisms of hypertension in diabetes, Am J Hyperlens 1991; 4:177-182
-Lindpainter K, Pfeffer MA, Krevtz R, vd.: A prospective evalution of an angiotensin converting enzyme gene polymorphism and the risk of ischemic heart disease. N Eng J Med 1995; 332: 706-711

Hayatta üç prensibim vardır her ne olursa olsun adaletten vazgeçmemek her ne olursa olsun acıda olsa dürüst olmak ve  her zaman kişilik sahibi olmak
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon
« Posted on: Nisan 26, 2024, 10:12:22 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon e-book, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon programı, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon oyunları, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon e-kitap, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon download, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon hikayeleri, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon resimleri, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon haberleri, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon yükle, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon videosu, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon şarkı sözleri, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon msn, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon hileleri, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon scripti, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon filmi, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon ödevleri, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon yemek tarifleri, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon driverları, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon smf, İhmal Edilmemesi Gereken Bir Durum: Hipertansiyon gsm
Yanıtla #1
« : Temmuz 21, 2008, 02:58:43 ÖS »

x[BLack RoSe]x
*
Üye No : 2816
Yaş : 34
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 901
Mesaj Sayısı : 12 413
Karizma = 13


emeğine sağlık..
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Ağır Hipertansiyon Diyeti
Diyet
[B]a[R]a[N] 0 758 Son Mesaj Kasım 19, 2012, 12:59:34 ÖS
Gönderen : [B]a[R]a[N]
Hamilelikte Hipertansiyon Tehlikeli
Kalp ve Damar Hastalıkları
Asortik Hatun 0 611 Son Mesaj Mart 14, 2013, 12:33:01 ÖÖ
Gönderen : Asortik Hatun
Hipertansiyon Ilacı Osteoporoza Iyi Geldi
Kalp ve Damar Hastalıkları
Asortik Hatun 0 619 Son Mesaj Mart 14, 2013, 04:34:07 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Her 3 Erişkinden 1’i Hipertansiyon Hastası
Kalp ve Damar Hastalıkları
Asortik Hatun 0 528 Son Mesaj Mart 14, 2013, 08:03:55 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular