Flor, sudan veya yediğimiz pek çok gıdadan alabildiğimiz doğal bir mineraldir. Sudaki flor oranının yüksek olduğu bölgelerde diş çürüğünün daha az olması araştırmacıların dikkatini çekmiş ve nedeni araştırıldığında sudaki florun diş minesini çürüğe dirençli hale getirdiği saptanmıştır. Diş Hekimi Erkut Akçalı, bu araştırmaları ve flor uygulamalarını anlattı.

Anneden Çocuğa Geçen Flor Oranı

Yapılan klinik çalışmaların sonucunda anneden çocuğa geçen flor oranı tahminlerden daha az bulunmuştur ve son yıllardaki çalışmalarda Topikal(yüzeysel) flor uygulamaları ile desteklenen dişlerde çürük oluşumunun daha az olduğu gözlenmiştir.

Gelişen teknoloji florun çok daha basit yöntemlerle uygulanmasına olanak vermiştir. Jel, cila, solüsyon, sakız gibi yöntemler vardır. Bu formların herhangi biriyle uygulanan flor, dişlerin normal korunma (fırçalama diş ipi vs.) yöntemlerine ciddi oranda fayda sağlamaktadır.

Flor Uygulamaları

Flor başlıca sistemik ve topikal (yüzeysel) şekillerde uygulanır ve dişlerin basitçe sertleşme dönemi denen dönemde ya da sertleşmiş dişlerin yüzeylerine uygulanarak diş yapısına katılır ve diş çürüklerine karşı koruyucu bir rol izler.

Sistemik olarak su, tuz, tablet, jel gibi yöntemlerle ağızdan alam yöntemiyle uygulanabilir. Yöresel özellikler ve alınan florun miktarını iyi ayarlamak çok önemlidir. Alınan florlarla ciddi bir koruma sağlanır ama kesinlikle tek başına koruyucu değildir.

Yüzeysel uygulamalarında da en basit yöntem, diş macunlarındaki florun kişiler tarafından uygulanmasıdır. Diğer yöntem ise florlu gargaralar kullanmaktır. Diş hekimleri jel, oje, solüsyon şeklinde hazırlanmış preparatların direk dişlere sürülerek ya da ağızda özel kaşıklarla uygulayarak yapabilirler.

Dişlerdeki çürümenin azalmasını desteklemek ve çürük miktarında azalma isteyen hemen hemen her hasta için uygulanması önerilir.