''Bir sürü kadını hiç anlamıyorum,'' dedi. ''En sık yaptıkları şey birbirlerini dinlemek.Kimse bir kadınla erkeğin arasında olanları bilemez.Onlar bir tek kendi erkekleriyle aralarında olanı bilirler.Arkadaşlarının erkek arkadaşıyla ilgili olarak söyledikleri de kendi durumlarına göredir ama arkadaşlarının durumuyla bir ilgisi falan yoktur.''


Tess: ''Salata mı yapacaksın?

Martha: ''Evet,salata yapacağım.''

Tess: ''Canım,en son sende akşam yemeği yediğimizde,salatalıkları kızartmıştın.''

       Odanın ılıklığı yok olmadı ama keyifli uğultu geri geldi ve Brock'un kahkahalarıyla kaplandı.Ona bakıp gözlerimi iri iri açtım ama o bunu görmezden geldi, gülmeye ve başını sallamaya devam etti.

Martha: ''Bakıyorumda bunu komik buldu,'' dedi sıkkın bir sesle.

Bakışlarımı Brock'tan ayırıp, ''Martha canım'' dedim.''Salatalık kızarttın.Bunu herkes komik bulur.''


Krısten Ashley - Vahşi Adam

Beni yine başarıyla titanyum zırhımdan etmişti. Dahası, kalkanımı bir daha asla bulamayacağım başka bir gezegene fırlatmıştı. Çırılçıplaktım, savunmasızdım ve bakışları beni delip geçiyordu.
On Küçük Nefes

İnsan bir şeyden bu denli emin olunca ve sonunda hata ettiğini anlayınca, kendisine olan inancını ve hayat hakkında doğru kararlar alma becerisini yitiriyor.     Gizemli Adam

Bir gün içinde doğardık. Bir gün içinde ölürdük. Bir gün içinde değişebilirdik. Ve bir gün içinde aşık olabilirdik. Bir gün içinde her şey olabilirdi.   
Sadece Bir Gün

biriktirdim hepsini birden paylaşayım dedim 

---Beni bırakıyormusun?
Üst dudağı kıvrıldı,geriye doğru bir adım daha atıp benden uzaklaşırken ifadesi acı verecek derecedeydi.
---Zaten....hiç tutamamışım ki...
Birden dönüp tek bir kelime daha etmeden karanlıkta yürüyerek kayboldu.Bir kez bile arkasına bakmadı ki,bu iyi bir şeydi.Baksaydı,Jocelyn Butler'in uzun zamandır ilk kez gerçek göz yaşı döktüğünü görecek ve yalan söylediğini anlayacaktı.Büyük yalan hem de.Orada o an  beni kim görse  aşk acısını an be an görebilirdi....
                 S.Young------Dublin caddesi

Tuna Kiremitçi - Sonun Geldi Sevgilim

Devrim: Ben de alacağım bir tane dediğimi hatırlıyorum
Rosa: Ne?
Devrim: Bahçıvan tulumu. Hep özenmişimdir.
Rosa: Emin misin?
Devrim: Niye?
Rosa: Erkeklerde biraz şey duruyor da.
Devrim: Ne duruyor?
Rosa: Biraz fazla yumuşak duruyor yani.
Devrim: O zaman niye kliplerde çıplak vücutlarının üstüne bunu giyiyor adamlar?
Rosa: Sen o sahnelerin kadınları etkilemek için çekildiğini mi sanıyorsun?
Devrim: Aman Tanrım!
Rosa: Yoksa etkilenmiş miydin?

Zavallı adam 

 Bu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır..
Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı..
Birlikte , iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz..

Hakan GÜNDAY,  Azil(Sf.13)


Yakın bi arkadaşım bu alıntıyı bana göndermişti. Hoşuma gitmişti paylaşmamak olmaz

Galen : ''Çok basit görünüyor,ben başlıyorum.''

Lacey : ''Bekle,neden sen?''

Galen: ''Benim evim,benim içkim.''

Lacey dudaklarını büzüp kafasını sallayarak ''Tanrım! Önce Bayanlar'a ne oldu? '' diye sordu.

Galen: ''Ben o zihniyeti yatak odasına saklıyorum.Yatak odasının dışında her yer eşit.Çıt kırıldım olma.''


Christine Bell - Sürpriz Balayı

Çok Anlamlı.Paylaştığın için teşekkürler

Ömrüm boyunca cam bir tankın içindeki, saydam olsa da nüfuz edilemez, aşılamaz bir engelin gerisindeki bir akvaryum balığı gibi güvenle yaşadım. Karşı taraftaki pırıltılı dünyayı gözlemekte, canım isterse kendimi onun içinde düşlemekte özgürdüm. Sanırım cam duvarlara alıştım ve cam kırıldığı, tek başıma kaldığım takdirde suyla birlikte dışarıya fışkırıp kendimi hiç bilmediğim, engin bir boşlukta umutsuzca çırpınırken, soluk almak için deli gibi debelenirken bulmaktan ödüm kopuyor.

Khaled Hosseini - Ve Dağlar Yankılandı