| 
								|  |  |  | 
 
 Evde kan sekeri ölçüm cihazlarının zaman zaman kontrolünün yapılması gerektigini ifade eden Dr.
 Karaarslan, rutindeki uygulamayı söyle tarif ediyor:
 
 “Satın aldıgınız cihazın seker ölçüm stripleriyle birlikte bir adet kalibratör veriliyor ve o kutudaki seker
 
 striplerinin ölçümleri bu kalibratörle ayarlanıyor. Kullanıcılar genellikle bu islem yapıldıysa cihazlarının
 
 verecegi sonucun da dogru olacagına inanıyorlar. Oysa bu aslında sadece elektronik bir ayar, yani
 
 cihazın elektronik yönden dogru çalıstıgını teyid etmis oluyorsunuz. Test sonucunun dogru olması için
 
 ise sadece cihazın elektronik açıdan dogru çalısması yetmez. Seker stribi de dogru çalısmalı yani
 
 üretim hatası olmamalı, son kullanım süresi geçmis olmamalı, kapagı açık ve nemli ortamda kalıp
 
 bozulmus olmamalı vs. Buna bir de hastanın ölçüm cihazını dogru kullanmayı biliyor olmasını eklemek
 
 gerek. Yani cihaz ve strip ikisi birden dogru çalısacak ve hasta da ölçümü teknik yönden dogru yapıyor
 
 olacak. Bu sartların üçünün de var oldugunu kontrol etmek için seker ölçüm cihazımız ile içindeki
 
 glukoz düzeyi bilinen ve kontrol çözeltileri adı verilen sıvıları kan örnegi imis gibi ölçüp , sonuçların
 
 olması gereken aralıkta olup olmadıgını da bakmamız gerekli. Bu kontrolleri hasta hem belirli
 
 aralıklarla düzenli olarak , hem de çok yüksek ya da çok düsük bir deger aldıgında, özellikle de bu
 
 beklemedigi bir degerse sonucunu dogrulamak amacıyla yapmalı. 7çinde 250-300 mg/dl aralıgında
 
 glukoz oldugu bildirilen kontrol sıvısında cihazın okudugu sonuç ta bu aralıkta ise, o zaman hersey
 
 dogru çalısıyor ve ölçtügüm glukoz degeri benim gerçek kan sekeri degerimdir diyebiliriz.”
 
 Bu kontrollerin düzenli yapıldıgının kaydının tutulması için hastalara birer kart verilecegini söyleyen Dr.
 
 Karaarslan, “Hastalar Poliklinige geldikçe, seker ölçüm cihazlarının kullanımı ve dikkat etmeleri
 
 gereken noktalar yanında yularıda bahsedilen kontrolleri de nasıl , hangi kosullarda, hangi sıklıkta
 
 yapmaları gerektigini ögretecegiz. Hem cihazı dogru kullandıklarını ve kontrolleri dogru
 
 yapabildiklerini görmek, hem de cihazlarının kontrol edildigi ve dogru sonuçlar verdiginin kaydını
 
 tutmak için islemi senede iki kez de bizim gözetimimizde yapmalarını isteyecek, gerekiyorsa
 
 egitimlerini tekrarlayacak ve sonuçları da kartlarına isleyecegiz.” diye konusuyor.
 
 Dr. Karaarslan evde kan sekerini kendi kendine takip eden hastaların tutarlı ve karsılastırılabilir sonuç
 
 alabilmeleri için mümkün oldugunca aynı yerden kan almalarını, cihazlarını ve kullandıkları stribin
 
 markasını degistirmemelerini öneriyor . Dr. Karaarslan, hastaların düstükleri yanılgılardan birinin de,
 
 evde kendi cihazlarında yaptıkları ölçüm ile laboratuvarda yaptıkları ölçümün aynı olmasını beklemek
 
 oldugunu söylüyor. “Cihazla yapılan ölçüm, laboratuvarda alınan ölçümden farklıdır. Farkın en önemli
 
 sebebi glukometre ile parmak ucundan alınan tam kandaki seker düzeyinin ölçülmesidir.
 
 Laboratuvarlarda ise kan genellikle koldaki damardan alınır , kanın eritrosit , lökosit, trombosit
 
 dedigimiz sekilli elemanları ayrılır ve sıvı kısmı olan plazmadaki seker düzeyi ölçülür. Bulunan
 
 degerler evde okunanlardan % 10-15 düzeyinde daha yüksek olabilir, tokluk kanında bu fark daha da
 
 artabilir. Hasta bu konuda bilgilendirilmezse gereksiz yere cihazını veya laboratuvarını degistirmeye
 
 kalkabilir. ” diye konusuyor.
 
 Dr. Karaarslan, evde kan sekeri ölçüm cihazlarının kullanımı ve kalibrasyonu ile ilgili ince detayların
 
 egitiminin de genellikle verilmedigini ve dikkat edilmesi gereken unsurların vurgulanmadıgını
 
 söyleyerek, ASM Diyabet Poliklinigi’ndeki uygulamayı söyle anlatıyor:
 
 “Biz egitimde yukarıda bahsedilen kontrol kavramı yanında , ölçüm yapmadan önce el yıkamanın
 
 önemi gibi basit bir islemden bir strip paketinin içinden çıkan kalibratörün neden sadece o paket için
 
 kullanılabilecegi gibi teknik kavramlara dek kullanımla ilgili önemli noktalar konusunda hastanın
 
 bilgilenmesini saglamayı amaçlıyoruz. .”
 
 ÜÇ AYLIK KAN SEKER TAKB
 
 Dr. Karaarslan, kandaki seker düzeyinin çok düsmesinin de çok yükselmesinin de ciddi sonuçlar
 
 dogurdugunu, bu inis çıkısların önlenmesinin ve kan glukoz düzeyinin olabildigince hep
 
 normal/normale yakın düzeylerde tutulması gerektigini belirterek, “Seker düzeyinin diyabetlilerde de,
 
 saglıklı bireylerde oldugu düzeyde tutulması gerekir. Bunu takip etmek için üç aylık kan sekeri kontrolü
 
 adı verilen HbA1c degerine bakılır. Kanın kırmızı küreleri içinde bulunan hemoglobin kandaki sekeri
 
 baglar. Seker ne kadar yüksek ise baglanan seker miktarı da o kadar yüksek olur.Yani hemoglobininiz
 
 kan sekerinizin üç aylık ortalama seyrini bir kayıt aleti gibi saklar. Kanın kırmızı kürelerinin ve
 
 dolayısı ile hemoglobinin yasam süresi üç aydır, üç ay sonra yıkılır . Biz HbA1c düzeyini
 
 ölçtügümüzde, hastanın son üç ay içindeki kan sekerinin ortalama ne düzeyde seyrettigi hakkında fikir
 
 sahibi oluruz. Hasta doktora gidecegini bilerek son bir hafta içinde diyetine çok dikkat ederse ,
 
 randevusu olan gün kan sekeri düsük çıkabilir ama HbA1c degeri yüksek ise aslında son üç aydaki
 
 kan sekeri seyri iyi gitmemistir ve böbrek , kalp, sinir gibi dokuları da kanı gibi normalden yüksek
 
 düzeyde sekere maruz kalmıstır. Bu durum da diyabet hastalıgının Dr.Tiryakioglu’nun da degindigi
 
 kalp ve damar hastalıkları, felçler, ayak kayıpları, körlük gibi istenmeyen sonuçlarının ortaya
 
 çıkmasına neden olacaktır. Bu test tedavideki hedefine ulasmıs hastalarda senede iki kere, ilaç
 
 degistiren veya tedavideki hedefe henüz ulasamamıs hastada ise senede 4 kere ölçülerek kan
 
 sekerinin sürekli kontrol altında tutulması saglanmaya çalısılır.” diyor.
 
 KUTU
 
 Kan sekeri ölçerken dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir ?
 
 • 7slem kullanım kılavuzunda ve egitimde anlatılan noktalara dikkat edilerek yapılmalıdır.
 
 • Cihaz düzenli olarak kullanım kılavuzundaki bilgilere göre temizlenmelidir.
 
 • Kalibrasyon stribi ile seker striplerinin lot numaralarının birbirine uygun olup olmadıgı mutlaka
 
 kontrol edilmelidir.
 
 • Stripler uygun kosullarda saklanmalı , kapagı açık kalıp nem almamalıdır. Son kullanım tarihi
 
 geçmis stripler kullanılmamalıdır.
 
 • Cihazın ve ölçüm çubuklarının dogrulugu düzenli olarak veya beklenenden yüksek veya düsük
 
 sonuçlar alındıgında kontrol sıvıları ile denetlenmelidir
 
 • Ölçüm yapmadan önce, eller, sabunlu su ile yıkanmalıdır. Temiz olmayan , özellikle de seker,
 
 tatlandırıcı, gibi maddelerle temas etmis elde yapılan ölçüm dogru sonuç vermeyebilir.
 
 • Parmak delindikten sonra fazla sıkılmamalıdır. Sıkılırsa açıga çıkan doku suyu kan ile karısarak
 
 kanı sulandırır, gerçekte oldugundan daha düsük deger okunabilir.
 
 • Cihaz elektronik oldugu için çarpma ve düsmelerden korunmalıdır.
 
 • Kan sekeri ölçüldükten sonra sonuç günlük kayıt defterine kaydedilmelidir.
 
 Normal kan sekeri degerleri ne olmalıdır?
 
 • Koldan venöz kan alınarak bakılan plazma glikozu açlıkta 80-100 mg/dl normal degerler olarak
 
 kabul edilir.
 
 • Tokluk 2. saat tokluk degerleri 80-140 mg/dl arasındaki degerler saglıklı insan normal degerleridir.
 
 • Saglıklı insanda kan sekerinin düsük oldugunun kabul edildigi deger 60 ve altıdır. 60-80 aralıgı
 
 güvenlik aralıgıdır. Pek çok laboratuvar açlık kan sekerini 60-100, tokluk kan sekerini ise 60-140
 
 arasında alır.
 
 
 |