0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Beslenmede Ölcü  (Okunma Sayısı: 945 Kere Okundu.)
« : Kasım 08, 2009, 01:48:04 ÖÖ »
Avatar Yok

By.TuRuT
*
Üye No : 773
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 19239
Mesaj Sayısı : 48 228
Karizma = 65220


BESLENME ve ÖLCÜ

"Şişmanlık" bilhassa gelişmiş ülkelerde dikkat çekecek ölçüde yaygınlaşmış bir hastalık olduğundan, tedavisi günümüz tıbbının önemli araştırma alanlarından birini teşkil ediyor. İslâmiyet ise, insanı ilgilendiren her konuda dünden bugüne, bugünden yarına eskimeyen prensipler vâzetmiş, yollar göstermiştir. İslâm’ın şişmanlığı engellemek için tavsiye ettiği hususlar da koruyucu tıbbın bugün ulaşmaya çalıştığı hedeflerdendir.
Şişmanlığın önlenmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar
Günümüz tıbbı, şişmanlığa yol açan sebepleri, temel olarak yiyeceklerin muhtevası, miktarı, öğünler arasında bırakılan zaman boşluğu, tokluk hissi ve bir öğünde yeme süresi gibi başlıklar altında toplamaktadır.
Yiyeceklerin muhtevası
Yağ, şeker, protein, vitamin ve mineraller vücudumuza temel maddeler olarak alınır. Bunlardan yağ ve protein ağırlıklı beslenmeler önce damar sistemini sonra ilgili organın dokularını bozar. Ülkemizde bu konudaki istatistikî çalışmalar yetersiz olduğu için sağlıklı bir bilgi sahibi olmadığımız aterosklerozdan (damar iç duvarını yağlı maddelerin kaplamasıyla meydana gelen damar sertliği) ölüm oranı, ABD ve gelişmiş ülkelerde % 50'dir. Rakamın bu kadar yüksek olması az yağlı diyetlere yönelimi artırmaktadır. Aşırı karbonhidrat alındığında, ihtiyaç fazlası glikoz karaciğerdeki metabolizmaya bağlı olarak dokularda yağa dönüşür. Diyette dokuların kullanabileceğinden fazla protein varsa yine yağ olarak depolanır. Yağ, şeker ve proteinlerin fazlasının vücutta yağ olarak depolanması "yiyeceklerin muhtevasını" önemli kılmaktadır. Efendimiz (sas): "Mide vücudun havuzudur, damarlar mideye gelirler. Mide sağlıklı ise damarlar sağlıklı, mide sağlıksız ise damarlar sağlıksız olarak çıkarlar." buyurmuştur.
Netice itibariyle mideye giren yiyeceklerin muhtevası çok önemlidir. Yağ, karbonhidrat ve protein gibi yüksek kalorili maddelerle mide doldurulursa, 40-60 yaşlar arasında ateroskloroza yakalanma ihtimali aileden gelen genetik ve fizyolojik programa bağlı olarak artar.
Yiyeceklerin miktarı
Mide ve bağırsaklar esneyen ve büzülen organlardır. Midenin normal hacmi esnemeden önce 1.000-1.500 mililitre iken, ince bağırsakların uzunluğu kasılmış halde 5 metredir. Alınan besinler midede yumuşatılıp bulamaç haline getirildikten sonra ince bağırsak sistemine (ilk önce onikiparmak bağırsağına) gönderilir. Fakat bu, midede bulamaç haline dönüşen her besinin doğrudan ince bağırsak sistemine boşalacağı mânâsına gelmez. Çünkü mide ile bağırsak arasına yerleştirilen otomatik sistem vasıtasıyla, yiyeceklerin kimyevî özelliği ve miktarı kontrol edilir; Yaratıcı'nın koymuş olduğu sistem uygun bulmazsa geçmesine izin verilmez. Protein yıkım ürünlerinin ve mide muhtevasının fazla, yiyeceklerin yağlı, mide sıvısının da hipertonik veya hipotonik olduğu durumlarda midedeki muhteva onikiparmak bağırsağına geçmez. Muhtevanın bu özelliği midenin çıkış kapısının refleks yoluyla kontrol edilmesinde kullanılır. O halde mideye ne kadar yiyecek alalım? Peygamber Efendimiz (sas) yemek miktarını şu iki hadîste şöyle buyurmuştur: "İnsanoğlu, midesinden daha zararlı bir kap doldurmamıştır. İnsanoğluna belini doğrultması için birkaç lokma kâfidir. Mutlaka yemesi gerekiyorsa, üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de nefes alıp vermeye bırakmalıdır."
"Ademoğlu tıka basa doldurduğu midesinden daha kötü bir kap doldurmamıştır. Mutlaka doldurması gerekiyorsa üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de kendine ayırsın."
Midenin toplam kapasitesi 1.000-1.500 mililitre kabul edilirse, hadîslere göre bir öğünde alınması gereken yemek miktarı anatomik yapıya göre 333-500 mlt'dir. Kaba bir ölçümle mide hacmi büyük olan bir kişi yaklaşık 2,5 su bardağını geçmeyecek kadar yemek yemelidir (Ekmek, yemek, çorba, meyve ve 1/3 su ilave edilirse, içilen su ile birlikte 666-1.000 cc arasında bir miktar bir öğünde yenilecek miktardır). Bu da, çapı 4-5 santimetre, uzunluğu 20-25 santimetre olan ve "duedonum" denilen onikiparmak bağırsağının hacmine (700-1570 cm3) yaklaşık olarak eşittir. Efendimiz (sas): "Mü'min bir kimse bir bağırsağı doluncaya kadar yer, kâfir ise yedi bağırsağı doluncaya kadar yer." hadîsiyle ideal miktarın azlığını ifade etmiştir. Sistem yaratılırken organlara esneme özelliği verilmiş, ince bağırsağın orta kısmı (jejenum) 4 litre hacimde, fakat 10 litreye kadar esneme kapasitesinde yaratılmıştır. Bu yüzden, insan aşırı yese bile, Yaratıcı kerem ve merhametiyle bağırsak sistemine bunu tolere edebilme istidadı vermiştir. Aşırı yemeyle organların devamlı gerildiği ve şişmanlık komplikasyonlarının ortaya çıktığı göz önüne alındığında, Efendimiz'in (sas) en ideal yeme ölçüsünü koyduğu görülür.
Öğünler arası zaman
İnsan, fizyolojik ve psikolojik olmak üzere iki türlü açlık hisseder.
Fizyolojik açlıkta, vücudun gıda ihtiyacından dolayı midede açlık krampları görülürken, psikolojik açlıkta şartlanma sözkonusudur. Açlık krampları 12-24 saatlik aralıklarla gelir. Alınan son besini takiben başlayan bu kramplar yemekle susturulmazsa, 3-4 gün içinde en şiddetli seviyeye ulaşır, ve ilerleyen günlerde yemek yenmese bile kramplar giderek azalır.
Psikolojik açlıkta ise, on iki saatten daha kısa sürelerde yemek saatleri belirlense ve riayet edilse, 5-7 gün sonra vücut buna şartlanır ve saati gelince insan acıktığını hisseder. İş yerlerinde genellikle saat 1200-1300 arası yemek molası verildiğinden, sabah 0800'de evde kahvaltı yapılsa bile, dört saat sonraya yemek için şartlanıldığından, saat 1200-1300 olunca acıkma hissedilir. Ramazan ayı başlayıp birkaç gün geçtikten sonra öğle yemeği unutulur, saat 1200'de acıkılmaz. İşte bu, psikolojik açlığın yeni bir şartlanmayla bastırılmasıdır. Fizyolojik açlık ise, sabah saat 0800'de kahvaltı yapılırsa, akşam 2000'de açlık krampları ile hissedilen açlıktır. Dolayısıyla, şeker hastalığı vb gibi istisnaî durumlar dışında, fıtrî olan, fizyolojik açlığa uygun olarak, günde iki öğün yemektir.
Tokluk hissi ve bir öğünde yemek yeme süresi
Yemek yerken öğün süresinin uzunluğu çok önemlidir. Yemek, midenin kapıcısı olan ağızda çok çiğnenmeli ve öğütülmelidir. Çiğneme süresi ve salgılar ne kadar çok olursa tokluk hissi de o ölçüde olur. Tokluk hissinin oluşması yemeğin miktarı ile değil de ağızda çiğneme süresiyle alâkalıdır. Bunu teyid eden deneyler yapılmıştır. Hayvanlarda yemek borusundan fistul açılarak yedikleri yiyecekler mideye değil de, dışarıya verilmiştir. Hayvanlar yemi yedikten 20-40 dakika sonra, önlerine konan yeni yemeğe karşı isteksiz davranmışlar ve yememişlerdir. Bundan da anlaşılmaktadır ki, tokluk hissi için yemeğin miktarı ve muhtevası yanında, ağızda çiğneme süresi de önemlidir. Özellikle diyet yapanların bu özellikleri dikkate alarak, düşük kalorili yiyecekleri ağızda en az 20 dakika çiğnemesi ve tokluk hissi oluşturması gerekir.
Diyette gıda seçimi
Kişi hasta değilse ve fazla kiloları varsa, yediği yemeğin kalori miktarını bilmelidir. Meselâ bir öğünde 300-500 cc'nin hepsi unlu mamul olsa 1.050-1.750 kalori, salam olsa 1.420-2.545 kalori alınır. Oysa aynı miktar ıspanak yenirse, bu sadece 50-80 civarında kaloriye karşılık gelir. Normal bir insanın günlük ihtiyacı, işine göre 1.800-3.500 kalori arasındadır. 350 gram salam yiyen bir kişinin kilo almamak için 24 saat başka bir şey yememesi gerekir. Günlük öğünlerden ziyade, yenilen yemeğin miktarıyla birlikte muhtevası da önemlidir. Efendimiz (sas), Medine ahalisi için: "Buranın sakinleri karınları acıkmadıkça yemek yemezler, daha yiyebilecekleri halde doymadan sofradan kalkarlar. Bu yüzden hasta olmazlar." buyurmuştur.
Aşırı yiyerek sofradan tok kalkmak mideyi genişletir. Buna, lezzet ve kalorisi fazla et ve yağlı şeyler de ilâve edilince, şişmanlık hastalığı ortaya çıkar. Efendimiz’in (sas) ölçülerinden hareketle şunları diyebiliriz:
1) Her öğün 350-500 cc yenmelidir.
2) Öğünler arası 8-12 saat olmalıdır.
3) Yiyecekler 20 dakikada yenmelidir.
Bugün bilhassa, gelişmiş toplumlarda şişmanlık ve buna bağlı hastalıkların görülme sıklığı çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. İslâm ise, şişmanlık hastalığına bile bile bulaşılmaması için, yiyeceğin miktarı, muhtevası, ağızda çiğnenme süresi, öğünler arası zaman gibi hususlarda insan fıtratına uygun yollar göstermiştir.
« Son Düzenleme: Eylül 13, 2011, 11:06:39 ÖS Gönderen : honey_face »

İstek & Öneri ve Şikayetlerinizi: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Adresine İletebiliriniz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Beslenmede Ölcü
« Posted on: Nisan 18, 2024, 04:28:52 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Beslenmede Ölcü e-book, Beslenmede Ölcü programı, Beslenmede Ölcü oyunları, Beslenmede Ölcü e-kitap, Beslenmede Ölcü download, Beslenmede Ölcü hikayeleri, Beslenmede Ölcü resimleri, Beslenmede Ölcü haberleri, Beslenmede Ölcü yükle, Beslenmede Ölcü videosu, Beslenmede Ölcü şarkı sözleri, Beslenmede Ölcü msn, Beslenmede Ölcü hileleri, Beslenmede Ölcü scripti, Beslenmede Ölcü filmi, Beslenmede Ölcü ödevleri, Beslenmede Ölcü yemek tarifleri, Beslenmede Ölcü driverları, Beslenmede Ölcü smf, Beslenmede Ölcü gsm
Yanıtla #1
« : Kasım 08, 2009, 01:56:37 ÖÖ »
Avatar Yok

Mavi_Kiyamet
*
Üye No : 26505
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 12251
Mesaj Sayısı : 47 783
Karizma = 55168


biLgiLer için teşekkürler yararli bilgiler gercekten.

Wmhocasi.com
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Beslenmede 3 Altın Kural
Çeşitli Makaleler
x[BLack RoSe]x 0 1007 Son Mesaj Ekim 10, 2009, 01:21:12 ÖÖ
Gönderen : x[BLack RoSe]x


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular