Hazinedar, "Tüm bilimsel çalışmalar çok açık biçimde zeminin sorunlu olduğunu bize söylüyor. Ama üzerindeki yapı stoku daha da feci. Belediye başkanı olduktan sonra bir video izledim yıkım ruhsatı verdiğimiz bir binayla ilgili. 3.5 katlı bir bina. Ekskavatör vurduğu andan itibaren bina 3. kattan yıkılmaya başlıyor. Yani bu İstanbul’un kalbindeki bir gerçek. İşte biz böylesine bir realiteyle karşı karşıyayız. Yani olası sonuçları bu bilimsel çalışmalarla tarif etmeye çok gerek yok. Açıkça büyük bir tehdit altındayız" dedi.


HER ŞEY BİR ANDA OLUR

Türkiye Deprem Vakfı, deprem konusunda toplumsal farkındalık yaratmak için düzenlediği Deprem Zirvesi’nin 3’üncüsünü bu yıl "Her şey bir anda olur" sloganıyla Beşiktaş’ta Fulya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. Zirveye konuşmacı olarak katılan Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, belediye başkanı olduktan sonra ilçede yaptırdıkları bilimsel incelemeleri anlattı. Bu inceleme neticesinde Beşiktaş’ı aşağı ve yukarı olmak üzere ikiye ayırdıklarını belirten Hazinedar, şöyle konuştu:

"Birisi sahilden başlayarak Ilhamur Dere Caddesi olarak nitelendirdiğimiz aslında bir derenin üzerinde inşa edilen, maalesef üzerinde eski ve kötü yapı stokunun bulunduğu bir bölge. Ve burada fevkalade önemli bir nüfus yaşıyor. Gündüz nüfusu gece nüfusunun neredeyse 15 katı. Beşiktaş’ta yaşayan gece nüfusu sayısı 200 bin ancak Beşiktaş’a her gün dokunan insan sayısı minimum 1.5 milyon, bazen 2 milyonu bulan bir nüfusla karşı karşıyayız. Yani depremin gündüz olması halinde bile Beşiktaş’ın olağanüstü sonuçlarla karşı karşıya kalması mümkün. Bir bölge de Ortaköy Dereboyu. Ve burada da zemin kötü. Tüm bilimsel çalışmalar çok açık biçimde zeminin sorunlu olduğunu bize söylüyor. Ama üzerindeki yapı stoku daha da feci. Belediye başkanı olduktan sonra bir video izledim yıkım ruhsatı verdiğimiz bir binayla ilgili. 3.5 katlı bir bina. Ekskavatör vurduğu andan itibaren bina 3. kattan yıkılmaya başlıyor. Yani bu İstanbul’un kalbindeki bir geçek. İşte biz böylesine bir realiteyle karşı karşıyayız. Yani olası sonuçları bu bilimsel çalışmalarla tarif etmeye çok gerek yok. Açıkça büyük bir tehdit altındayız."


TÜRKİYE’DE YAPI DENETİM ŞİRKETLERİNİ MÜTEAHHİDİN KENDİSİ BELİRLİYOR

Depremde meydana gelen kayıpların genellikle yapılardan, kötü yapı stokundan kaynakladığını belirten Murat Hazinedar, "Neden Kocaeli depreminden, Düzce depreminden çok daha şiddetli depremlerde daha az zarar görüyor Japonya. İşte bu noktada yapı stokunu, inşa sürecini çok iyi yönettikleri için. Ben bu yapı denetimi konusunda bir hukukçu olarak çok mücadele ettim. Türkiye’deki yapı denetim şirketlerini müteahhidin kendisi belirliyor. İş kazalarında Yargıtay, yasa iş güvenliği sorumluğunu da yapı denetim şirketlerine verdiği halde yapı denetim şirketlerine kusur bulmuyor. İnşaatlarda yapılan yapı denetim sözleşmelerinde iş güvenliği yapı denetim şirketlerine verildiği halde 21. Hukuk Dairesi bütün mücadeleme rağmen yapı denetim şirketlerine kusur vermiyor. Kusur verilse ceza verilmiyor" dedi.


ASANSÖR KAZASI YAŞANAN İNŞAAT ŞİRKETİ İLE SOMA’DAKİ MADEN KAZASININ YAŞANDIĞI ŞİRKETİN YAPI DENETİM ŞİRKETİ AYNI

Türkiye’de yapı denetim şirketlerini işverenlerin belirlediğini tekrarlayan Hazinedar, şöyle devam eti:

"Bilir misiniz en son yanı başımızda meydana gelen 10 işçinin hayatını kaybettiği eski Ali Sami Yen Stadı’nın yerinde yapılan inşaattaki asansör kazasındaki yapı denetim şirketi aynı zamanda Soma’da yaşanan maden kazasındaki şirketin yapı denetim şirketi. Bunu siyasi bir eleştiri olarak algılamayın. Bu bir sistemsel sorun. Bu hepimizin sorunu. Mevcut yapı sorunundaki tespitleri sadece belediyelerin çözmesi mümkün değil. Bundan sonra oluşacak inşaatlarda bu yapı denetim şirketlerini, sadece iş kazaları için söylemiyorum, deprem açısından da kaliteyi, sağlıklı yapıyı gerçekleştirmemiz için iş veren kontrolünden çıkarmamız gerekiyor. Bu, belediyelerin, merkezi hükümetin ve meslek örgütlerinin içerisinde bulunduğu bir komisyona verilmelidir."


AMAÇ DEPREM TEHLİKESİNE DİKKATİ ÇEKMEK

Türkiye Deprem Vakfı Başkanı Prof. Dr. Hasan Boduroğlu da konuşmasında deprem zirvesini, ülkedeki deprem tehlikesine dikkati çekmek, bu tehlikenin yarattığı riskleri tartışmak, tehlikelerin en aza indirmek için vakfın yaptığı projeleri kamuoyu ile paylaşmak olduğunu belirterek, bu konuda eğitimin önemine değindi. Konuşmaların ardından Türkiye Deprem Vakfı Başkanı Prof. Dr. Hasan Boduroğlu, zirvenin düzenlenmesindeki katkılarından dolayı Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’a plaket verdi.

Zirve, çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin katılımıyla ‘Kent ve Risk’ konusunun tartışıldığı oturumlarla devam etti.