0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim  (Okunma Sayısı: 1608 Kere Okundu.)
« : Ağustos 02, 2013, 09:23:45 ÖS »
Avatar Yok

Asortik Hatun
*
Üye No : 3762
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 13388
Mesaj Sayısı : 22 841
Karizma = 58066


Klasik iktisatçılardan Adam smith 1776 yayınladığı “ulusların zenginliği” adlı kitabında “eğitimin getirisinin sermaye yatırımının getirisinden az olmaması” gerektiğini ortaya koymuştur. Bundan sonra T. Schultz, J. Mincer, G. Becker gb iktisatçılarda smith i destekleyerek beşeri sermaye teorisini geliştirmişlerdir.
Teori; eğitimin verimliliği ve buna bağlı olarak geliri arttırdığını savunur.
Yatırım: yapıldığı muhasebe döneminin ötesinde gelir akımı sağlayan harcamalardır.
Beşeri sermaye yatırımı: resmi eğitim, iş yerinde eğitim, sağlık hizmeti göç ve iş arama gb faaliyetlerden oluşur.
Bir toplumun toplam serveti beşeri ve beşeri olmayan sermayenin toplamıdır.
Beşeri olmayan servet: arazi bina ve makine stoğudur.
1) Eğitim yatırımından beklenen getiri
a. Daha yüksek gelir sahibi olmak
b. Daha iyi bir iş tadmini sağlamak
c. Daha çekici istihdam olanakları
d. Daha yüksek stadü
e. Sosyal prestij
Eğitim yatırımlarının yarattığı 3 maliyet
a. Doğrudan maliyet: harçlar, kitaplar ve diğer malzemeler için yapılan harcamalar ( cüzdanda yapılan maliyet)
b. Fırsat maliyeti: toplam eğitim maliyetinin %75 ini oluşturur
c. Piskolojik maliyet: eğitim güç ve sıkıcı olarak nitelendirilir.

2) yaş gelir profilleri: bireyin eğitim yatırımı yapıp yapmayacağı kararı maliyetlere oranla faydanın büyüklüğüne bağlıdır.





Yakalanma noktası: üniversite eğitimi sonrasında emek piyasasında çalışmaya başlayan bir kimsenin liseden sonra doğrudan emek piyasasına giren diğerinin gelir seviyesini yakaladığı noktadır.
3) eğitim yatırım kararı
bugün ki değer: gelecek dönemlerde elde edilecek gelir ve maliyetlerin bir iskonto olayı ile iskonto edilmesidir.
Eğitim yatırım kararı 2 farklı yöntemle alınır:
1.
• eğitim yatırımının net bugün ki değeri > 0  yatırım kararı rasyoneldir
• eğitim yatırımının net bugün ki değeri < 0  yatırım karlı değildir.
2.
• İçsel getiri oranının hesaplanmasıdır. İçsel getiri oranı: alternatif iki beşeri sermaye yatırımının gelir akımlarının net bugün ki değerlerini birbirine eşitleyen iskonto oranıdır.
• İçsel geştiri oranı = piyasa faiz oranı net bugün ki değer = 0bu durumda birey yatırım yapıp yapmama arasında kararsızdır.
• İçsel getiri oranı> piyasa faiz oranı net bugün ki değer > 0  yatırım karlıdır.
4) beşeri sermaye teorisinin genelleştirilmesi
• gelir akımının uzunluğu
• maliyetler
• kazanç farklılıkları
beşeri sermaye teorisi ve iş yerinde eğitim
resmi(formal eğitim) normal eğitimdir. İş yerinde eğitim gayri resmi ( informal) eğitimdir.
İş yerinde eğitimin iş veren açısından maliyeti: eğitim alanı işçiler için usta başıların ve eğitmenlerin görevlendirmeleri ile yapılan harcamalardır.
İş yerinde eğitim işçi açısından maliyeti: daha düşük ücretle çalışmaya razı olmalarıdır.
1- iş yerinde eğitimin türleri
a- iş yerinde genel eğitim: iş kolunun tamamında geçerli olan bilgi ve becerilerin edinilmesidir.
b- İş yerinde özel ( spesifik) eğitim: sadece eğitimi veren firma da kullanılan işçinin verimliliğini sadece o firma için arttıran eğitimdir.
2- iş yerinde eğitim yatırım kararı

beşeri sermaye teorisine yapılan eleştiriler
a) veri ve ölçüm sorunu: bireyler yatırımının getiri oranını hesaplayamazlar.
b) Yetenek sorunu
c) Eleme hipotezi: iş veren tarafından hangi işçinin daha kaliteli olduğunu belirlenmesinde bir sinyal ve eleme aracı görevini yerine getirmesidir. Örnek: üniversite diploması
d) İkili iş piyasaları: eğitimin gelir eşitsizliklerine gideremeyeceğini savunur
• birincil sektördeki işler: iyi çalışma koşulları terfi şansı işle ilgili kuralların uygulanmasında eşitlik ve istihdamın istikrarlı olması gb özelliklere sahiptir.
• İkincil sektördeki işler: düşük ücretli çalışma koşulları kötü terfi şansı düşük işçiler arasında ayrımcılığın uygulandığı iş disiplinin zayıf olduğu işlerin oluşturduğu sektördür.
• Bu teoriye göre ikincil sektörde çalışan işçilerin birincil sektöre geçmeleri zordur.
Eğitim yatırımının makro özelliği
1) uygun yatırım kararının verilmesi güçtür
2) eğitim teknolojik politik yaşam organizasyon ve kültür alanlarında keşfetmeye ve geliştirmeye daha muktedir kişilerin yetişmesini sağlar.
3) Eğitim planlaması zorunlu bir yatırımdır.
Eğitimin sosyal getiri oranı = toplumun kaynakları eğitimi harcamakla ne elde ettiğini gösteren orandır. Örneğin: bir kimsenin tıp doktoru olması kendisi ile birlikte hastalara da yarar sağlar.
Eğitim ve kalkınma = eğitim düzeni yükseldikçe kalkınmada sağlanır.


ÜNİTE-9
Emek mobilitesi türleri:
1) aynı bölgede emek hareketliliği
a) iş yeri değişimi
b) meslek değişimi
2) bölgeler arasında emek hareketliliği
a) iş gücünün meslek değiştirmeksizin bölgeler arasında hareketliliği
b) iş gücünün hem yaptığı işi hem de çalıştığı bölgeyi değiştirmesi
bireysel göç kararı:




E0 Göç yapılmadığında elde edilecek gelir profili
E1 Göç yapıldığında elde edilecek gelir profili
ABC alanı Göçün maliyeti ( göç nedeniyle vazgeçilen gelir )
C noktasından sonraki alan Göçün getirisi
Ailenin göç kararı:

Gelir KADIN Kadının göçten net kazancı
Gelir ERKEK Erkeğin göçten net kazancı
1. bölge kadın kazançlı çıkar, erkek zarara uğrar. Ancak ailenin toplam faydası artar.
2. bölge göçten her iki taraf da kazançlı çıkar.
3. bölge erkek kazançlı çıkar, kadın zarara uğrar.
Net kazanç: yeni yer ile eski yerde elde edilen gelirler arasındaki farktır.
45 derecelik açılı doğrunun üzerindeki her nokta kadın geliri = erkek geliri
Göç kararı aileye ABC üçgeninde fayda sağlar.

Emek göçün belirleyicileri:
1- yaş
2- medeni durum ve aile büyüklüğü
3- eğitim
4- uzaklık
5- işsizlik oranları
6- siyasal ve sosyal gelişmeler
yaş küçüldükçe kişinin göç etme olasılığı artar bunun nedenleri:
• ileri yaşlarda göç edenleri göç nedeni ile katlanılan maliyetleri çıkarabilmesi için daha az zamanları vardır.
• Yaşlı kişiler çalıştıkları işte daha yüksek bir spesifik eğitim düzeyine sahiptir.
• Yaşlıların göç olasılığı düşüktür.
• Yaşlıların göç maliyeti gençlere göre yüksektir. Eşyaların taşınması ve piskolojik maliyet sorunudur.
• İş beğenme süreci geçirdikleri için mobiliteleri ve güç olasılıkları düşüktür.

Göç edilecek mesafenin uzaklığı ile göç etme ihtimali arasında ters ilişki vardır. Bunun nedeni:
• Göç edilen mesafe uzadıkça göçmen iş imkanları hakkında daha az bilgi edinir.
• Mesafe uzaklaştıkça taşımanın piskolojik maliyeti büyür.

Emek gücünün mikro ( kişisel ) sonuçları
a) belirsizlik ve eksik bilgilenme
b) gelir artışlarının zamanlanması
c) gelir farklılıkları
d) eşlerin gelirleri
e) ücret azalmaları

*-* geriye göç: göçten umdukları getiriyi elde edemeyen işçilerin esas bölgelerine geri dönüşüdür.

Emek göçünün makro sonuçları:
a) ücret farklılıkları üzerindeki etkileri
b) bölgelerin gelirleri üzerindeki etkileri
c) işçilerin gelirleri üzerindeki etkileri
d) göç alan bölgelerin iş adamlarının gelirleri üzerindeki etkileri
e) kamu hizmetleri ve finansman üzerindeki etkileri
f) ödemeler dengesi üzerindeki etkileri
*-* beyin göçü: eğitimli ve nitelikli iş gücünün beşeri sermayenin getirisi daha yüksek olduğundan yoksul ülkelerden zengin ülkelere göçüdür. Uluslar arası beyin göçü ABD en fazla göç alan ülkedir.
Profesyonel emek göçünün nedenleri:
1- Göç edilen ülkedeki gelirin ve bilimsel çalışma imkanlarının fazlalığı
2- Gelişmiş ülkelerde yüksek nitelikli iş gücüne olan talebin eğitim sisteminin kapasitesinden daha fazla büyümesi
3- Eğitilmiş elemanların gelişmekte olan ülkelerde yeterli istihdam olanı bulamaması
*-* reel negatif dışsallıklar: 3. şahıslara yayılan ve kaynakların yanlış dağılımına neden olan özel faaliyetlerdir. (gecekondu)
Türkiye de yabancı ülkelere iş gücü göçü:
Türkiye den yurtdışına ilk defa 1961 de iş ve işçi bulmak kurumu aracılığıyla federal Almanya ya işçi gönderilmiş daha sonra emek göçü Avrupa ülkelerine yayılmıştır.

Türkiye den AB ülkelerine yapılan göçlerin nedenleri 2 grupta toplanır.
a- itici faktörler b- çekici faktörler
1. tre gelir seviyesinin düşük olması 1. iş kurma
2. işsizlik 2. AB ülkelerinde gelir seviyesinin yüksek olması
3.çalışma koşullarının zorluğu 3.bilgi arttırma
4. iş hayatındaki belirsizlikler 4. ülke görme
5. arazi, bina satın alma
6. hayat standartlarının yüksek olması
7. tüketim ve tasarruf imkanlarının yüksek olması
*-* 1980 li yılların ilk yarısında itici faktörler hakimken 2. yarısında çekici faktörler ön plana çıkmıştır.
Ünite 10
Toplu pazarlık: Bir tarafta sendika diğer tarafta ise işveren ya da işveren örgütünün yer aldığı ücret ve çalışma koşullarına ilişkin yapılan pazarlık ve görüşmelerdir.
*-* Toplu pazarlık ilk defa 1891 de sidney ve webb tarafından ortaya atılmıştır. Toplu pazarlık sisteminin doğuşu ve gelişimi sanayileşme sürecini demokrasinin varlığına hür ve bağımsız sendikacılığın siyasal düzeninin vazgeçilmez bir kurumu olarak kabul edilmesine bağlıdır.
Toplu pazarlığın unsurları:
1) İşçiler yönünden toplu bir harekettir.
2) İşçilere işverenle pazarlık edebilme gücü sağlar.
3) Kurumsal bir nitelik taşır. Yani örgüt yapısı vardır.
4) Dinamik bir süreçtir.
Toplu pazarlık gücü: Toplu pazarlıkta her iki tarafın kendi şartları üzerinde anlaşma sağlama yeteneğidir. İlk defa R. Hicks tarafından kullanılmıştır.
Toplu pazarlık gücünü belirleyen faktörler:
1) Ekonomik faktörler
a- Pazarlık gücünü belirleyen makro ekonomik faktörler
i. Tasarruf ve yatırım düzeyi
ii. İstihdam durumu
iii. Üretim ve istihdam hacmi
iv. Ücretler ve fiyatlar genel düzeyi
v. Dış ticaret durumu
vi. Hükümetin izlediği gelirler politikaları
b- Mikro ekonomik faktörler
i. İşverenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar
ii. İstihdam edilen emeğin talep esnekliği(emek talep esnekliği arttıkça sendikaların pazarlık gücü artar)
iii. Firmaların kar ve verimlilik artış oranı ( firmanın karlılığındaki artış sendikanın pazarlık gücünü arttırır.)
*-* Ekonomik durgunluk döneminde sendikaların pazarlık gücü zayıftır.
2) Yapısal ve kurumsal faktörler
a- Toplu pazarlığın yapısı
b- Üretim yapısı
c- Sendikanın yapısı
d- Endüstrinin yapısı
e- Sendikalaşma oranı
f- Sendikalar arası rekabet
3) Yasal faktörler
4) Toplu pazarlık sürecinde belirginleşen faktörler
a- Bilgi akışı sistemi
b- taraflar arasında ilişkinin düzeyi
c- toplu pazarlığa katılan görüşmecilerin niteliği
d- pazarda kullanılan strateji ve taktikler
e- sendika liderlerini güç ve deneyimleri
TOPLU PAZARLIK MODELLERİ
1) Hicks in toplu pazarlık modeli
a- Tplu pazarlık sürecinin ilk ve en basit modelidir.
b- Ücret pazarlıklarında işverenin taviz verme eğilimi ile grevin beklenen süresi arasında doğru yönlü ilişki vardır.
c- Sendikanın direnme eğilimi ile grevin süresi arasında ters yönlü ilişkilerdir.
d- Toplu pazarlık taraflara maliyet yükler
e- İşveren ücretin maliyetinin grevin süresiyle karşılaştırır
f- Sendika ise işverenin teklifini hemen kabul edip düşük bir ücrete razı olmakla uzun bir greve katlanarak işverenin önerilerine reddetmenin maliyetlerini değerlendirir.
*-* İşverenin taviz eğrisi: İşverenin belirli sürelerdeki grevden kaçınmak için kabul edebileceği min. Ücretleri gösterir. Bu eğrinin her noktasında grevinin beklenen maliyeti = taviz vermenin beklenen maliyeti
Hicks e göre grevin nedeni: Tarafların birbiri hakkında tam bilgi sahibi olmamaları ve rasyonel davranmamalarıdır.
Bu modele eleştiriler:
a) Toplu pazarlıkta belirsizlik vardır
b) Sadece ücreti ele almış olmasıdır.
2- Ahsenfelter ve Johnson’ un politik modeli
a) Pazarlık sürecini sadece sendika ve işvereni içine alacak şekilde incelemenin uygun olmadığını savunur.
b) Toplu pazarlık işveren sendika üyeleri ve sendika liderleri arasında gerçekleşir.
c) Sendika liderleri ile üyeleri arasındaki amaç ayrılığı üzerinde yoğunlaşır.
d) Sendikalı işçiler istihdam koşullarının parasal ve parasal olmayan yönleri ile sendika liderleri ise sendikanın varlığını sürdürmesi ve büyümesi kendi kişisel politik var oluşuyla ilgilenir.
e) Grevin ne kadar süreceği işverenin grevden doğan sürecine bağlıdır.
f) İşveren sendikanın ücret talep eğrisini bilir
g) İşveren karı en yüksek noktaya çıkarılana kadar greve müdahale etmez ve anlaşmaya yanaşmaz.
3- Chamberlain in toplu pazarlık gücü modeli:
a- Her iki taraf da birbirlerinin pazarlık güçlerini 1 e eşitlemeye çalışırlar.
b- Anlaşmamanın maliyeti her iki taraf içinde anlaşmazlıktan doğan kayıptır.
c- Tarafların grev karşısındaki poziyonları onların nisbi pazarlık gücünü belirler.
Bir sendikanın greve gitme kabiliyetini etkiyen faktörler:
• Sendikanın iç politikaları
• Grev fonlarının büyüklüğü
• Üyelerinin üzerindeki mali sorumlulukları
• Diğer sendikalarının grev desteği
İşverenin olabilecek bir grev karşısındaki pozisyonunu belirleyen faktörler:
• Firmanın mali durumu
• Stokların durumu
• İş yerinde kullanılan teknoloji
• Grev sigortasının bulunup bulunmadığı
• Greve katılan işçilerin niteliği
ANLAŞMA MALİYETLERİ
1) Anlaşmanın doğrudan maliyeti: ücret artışları fazla çalışma izin süresi gibi parasal maliyetleri kapsar.
2) Anlaşmanın ikincil maliyetleri: toplu pazarlık sonucu sendikaların elde ettiği kazanımların pazarlığın kapsamına girmeyen diğer sendikalı veya sendikasız işçiler için emsal teşkil etmesi örnek verilebilir.
3) Anlaşmanın parasal olmayan maliyetleri: sendika güvenliği gibi ekonomik terimlerle ifade edilemeyen ve daha çok ilkesel olan konuları kapsar.
4- WALTON VE MC. KARSİE NİN DAVRANIŞSAL MODELLERİ
Bu model, toplu pazarlık sürecini pazarlık stratejisi ve taktik açısından inceler.
1. Alternatif  dağıtımcı pazarlık : toplu pazarlıkta bir tarafın kazancı diğer tarafın kaybı olmaktadır. Bu açıdan karşı tarafın direnme noktasını belirlenmesi önem taşır. Taraflar birbirlerinin direnme noktası hakkında 2 şekilde bilgi edinir
a- dolaylı tahmin : envanterler, alternatif üretim ve depolama olanakları, piyasa koşulları, sendikalı işçi sayısı, grv oylamasına katılanların sayısı, dedikodu zinciridir.
b- Doğrudan tahmin : burada işletme ve sendikalar çeşitli verilerden bilgi edinirler. Örneğin DİE enflasyon rakamları
2. alternatif  birleştirici pazarlık : çözümü halinde her iki tarafında kazançlı olacağı konular görüşülür. 3 adım vardır :
a- sorunu tanımlama
b- alternatif çözümleri ve sonuçları araştırma
c- çözümlerinin öncelik sıralamasının ve hareket tarzının belirlenmesi
3. alternatif örgüt içi pazarlık : sendika ve işveren temsilcilerinin gerek toplu görüşme öncesinde, gerekse toplu görüşme sırasında kendi örgütleri arasında olan ilişkidir.
4. alternatif davranışsal yapılanma : toplu pazarlık sürecinde tarafların birbirlerine karşı izleyebilcekleri tavır ve davranışlardır. Bu tavırlar :

i. Çatışma : yıkmak ve zayıflatmak için çabalarlar.
ii. Kontrollü saldırganlık : ılımlı bir rekabet vardır. 2 tarafta etki alanlarını genişletmeye çalışırlar.
iii. Uyuşma : barışçı ve anlaşma taraftarıdırlar. Taraflar arasında azda olsa bir rekabet vardır. Ve ilişkiler sınırlı bir güven temeline dayanır
iv. İş birliği : güven ve dostluk hakimdir. Pazarlık konuları, ücretler, çalışma süreleri ve koşulları ile sınırlı değil kaynak israfının önlenmesi, teknolojinin geliştirilmesi, ve iş güvenliği gibi konuları da kapsar.
v. Gizli anlaşma : temsil ettikleri tarafların amaçlarına aykırı olarak karşılıklı iki tarafın bir araya gelmesi ve aralarında gizli bir anlaşmaya varmalarıdır. Bu gizli anlaşmalarda şantajcılık söz konusudur.

ÜNİTE-11
Sendikalaşma dışında ücretleri etkileyen unsurlar
1) Verimlilik farkları
2) Demografik özellikler
3) İşin niteliği
4) Piyasa yapısı
Sendikaların ücretler üzerindeki doğrudan etkileri: sendikaların ücretler üzerindeki doğrudan etkisi monopson piyasasında ücret oluşumu ile açıklanır.
Sendikaların ücretler üzerinde ki dolaylı etkileri:
1) sendika yayılma etkisi: sendikalı sektörde ücret artışı ile işsiz kalan işçilerin sendikasız sektöre geçerek burada ücretleri düşürmeleridir.
2) Sendikalaşma tehdidi etkisi buna göre sendikalı sektörde işçiler ücret artışı temin ettiklerinde sendikalı sendikasız ücret farkı artar. Bu durum sendikasız işçileri oraganize olmaya yöneltir. Dolayısıyla sendikasız işçiler çalıştıran işverenler olası bir sendikayı önlemek için işçilerine sendikalı işçilerin aldıklarına yakın bir ücret vermeyi ister. Bunun iş verene avantajları:
• personel politikalarının kendisine daha fazla esneklik tanıması
• sendikalı iş yerleri grevde iken kendi iş yerinin faaliyette olması
*-* işçiler ise grev olmadığı için gelir kaybı yaşamaz. Yüksek ücret alır ve sendika aidatı ödemezler.
3) bekleme işsizliği etkisi: geçici bir işsizlik türüdür. Sendikalı olup işsiz kalan işçilerin sendikasız sektörde çalışmaktansa bir süre işsiz kalıp sendikalı sektörde iş bulmak için beklemeleridir.
4) ürün piyasası etkisi:
*-* araştırmalara göre sendikalaşma tehdidi ve ürün piyasası etkileri yayılma etkisinden daha büyüktür. Ayrıca sendikalar sendikasız işçi ücretlerine pozitif yönde etkiler.
Verimlilik: kullanılan girdi birimi başına düşen çıktı miktarıdır.
Sendikaların verimlilik üzerinde olumsuz etkileri:
a) kısıtlayıcı çalışma kuralları: sendikaların pazarlık gücünün iş verenlerin pazarlık gücünden fazla olduğu durumunda toplayış sözleşmelerine koydukları bazı uygulamalar iş verenin gereğinden fazla işçi istihdam etmesine neden olur. Bunlar:
• sendikaların haftalık veya günlük üretimi sınırlamaları
• zaman tüketici üretim metodlarının uygulanması konusunda ısrar etmeleri
• herhangi bir iş için çalıştırılması gereken işçi sayısını doğrudan belirlemeleri
• işçilerin yaptıkları işe ilişkin kutsal kısıtlamalar getirmeleri
• atamaların kadem esasına göre yapılmalarını sağlamaları
*-* sendikaların kısıtlayıcı kurallara başvurmasının temel nedeni: verimlilik artısı sağlayan yeni teknolojilerin işsizliğe neden olmasını önlemektir.
b) grevler:
c) sektör değiştirme maliyeti
sendikaların verimlilik üzerindeki olumlu etkileri:
a) sendikaların toplu bir ses oluşturması: işçilerin işle ilgili problemleri olduğunda başvurdukları 2 mekanizma vardır.
• çıkış (exit) mekanizması: burada çalışma koşullarından memnun olmayan işçi işi bırakarak çalışma koşulları daha iyi olan başka iş arar.
• Ses ( voice) mekanizması: çalışma koşullarından memnun olmayan işçilerin sorunu iş verene ileterek çözmelidir.
*-* sendikaların toplu bir ses oluşturması, işçi devrini düşürür. Kıdem seviyesini yükseltir. İşçilerin moral ve motivasyonu artar ve verimlilik artar.
b) sendikaların iş güvenliği sağlaması: sendikaların terfi ve işten çıkarmalarda kıdem esasının uygulanması sağlanması, işçilerin kendilerini güvende hissetmesini sağlar. Bu nedenle kıdemli işçiler bildikleri alt kademedekilere kolaylıkla arttırırlar.
c) teknolojik gelişme ve daha iyi yönetim
*-* sendikaların firma içi ücret eşitsizliğini azaltmak için izleyeceği yol bütün işçileri aynı miktarda ücret artışı sağlayarak işçiler arasındaki ücret farkını oransal olarak azaltmaktır.
*-* sendikaların firma içinde eşitliği sağlayacağı uygulamaların başında eşit işe eşit ücret uygulaması gelir.
Enflasyon = cari fiyat üzerinde toplam talebin toplam arzdan fazla olmasıdır. Ya da fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır.
Ücret – fiyat sarmalı = sendikaların maliyetler ile fiyatlar arasında oluşturduğu sarmala denir.
Sendikaların işsizlik üzerinde etkisi:
1) toplu iş sözleşmeleri genellikle 2-3 yıllık dönemler içinde yapılır. Dolayısıyla talep azaldığında iş veren yasal olarak ücretleri düşüremez.
2) Sendikalılar adına ücretlerin düşürülmesini onaylamak kabul edilemez bir geri adımdır.
3) Sendikaların ücretleri yükselterek çalışmayan ilave işçileri iş piyasasına çekmesi ve işsizliği arttırması da mümkündür.
*-* sendikalı sektörde sağlanacak iyileşmeler yayılma etkisi nedeniyle sendikasız sektörde meydana gelecek gelir düşüşü tarafından giderilmektedir.
ÜNİTE-12
Kamu istihdamı ve emek piyasaları
Devlet bazen özel sektörle birlikte işçi istihdam eden bir birim iken bazen iş gücünün tek istihdam edicisidir. Örneğin; askeri personel, posta çalışanları, itfaiyeciler, polisler tek istihdam edicidir.
Kamu harcamaları 2 ye ayrılır:
1) Kaynak tüketen kamu harcamaları: bu harcamalar kamunun piyasadan mal ve hizmet alımıdır.
2) Kamu transfer harcamaları: bunlar emekli aylıkları, sübvansiyonlar, işsizlik yardımları ve borç faizleri gibi harcamalarıdır. Bu harcamalar kaynakların toplumda ki bireyler arasında yeniden dağılımını gerçekleştirir.
Kamusal mallar:
Toplumda bireylerin birlikte tükettikleri ve bir kimsenin tüketiminin diğerinin tüketimini etkileyemeyeceği mallardır.
Kamusal mallara örnek: adalet, milli güvenlik, radyo ve televizyon, hava kontrolü…
Kamusal malların özellikleri:
1) Bölünemez
2) Tüketimden hariç tutulamaz
3) Bireylerin birlikte tükettikleri mallardır
4) Bir kimsenin tüketimi diğerinin tüketimini etkilemez
5) Devlet tarafından üretilen mallardır
Kamusal mallar ve emek talebi:
1) Kamu yatırımı özel sektör mallarına olan talebi arttırır ve bu malların ürettiği iş kollarına istihdam genişlemesi yaratır.
2) Kamusal malların istihdam üzerinde dolaylı etkileri de vardır. Örneğin; baraj yapımı sulu tarımdan anlayan işçilere olan talebi de arttırır.
3) Üretilen kamusal mallar özel sektör mallarını tamamlayıcı ise özel sektör mallarını üretimini sağlayan işçilere olan talebi arttırır.
4) Kamusal mallar özel sektör mallarına ikame ise özel sektör mallarının üretimini sağlayan işçilere olan talebi daraltır.
Kamusal mallar ve emek arzı:
1) Kamusal mallar bireyler üzerinde gelir etkisi yaratarak daha fazla boş zaman talep etmelerine neden olur. Yani emek arzını azaltır.
2) Kamusal mallar özel sektör mallarını ne kadar çok ikame ederse emek arzında o kadar fazla daralma olur.
3) Kamusal mallar boş zamanı ne kadar iyi tamamlarsa emek arzı o kadar azalır.
4) Kamusal mallar çalışmayı ne kadar iyi tamamlarsa emek arzı o kadar artar.
Vergiler ve emek piyasaları:
Kişi çalışma süresini belirlemekte serbest değil ise vergilerdeki artış kişinin çalışma süresini etkilemez. Vergi oranındaki değişmeler bireyin çalışma tercihi üzerinde gelir ve ikame etkisi yaratacaktır. Arz yönlü iktisada göre ücretlerden alınan vergi oranlarının düşürülmesi kişilerin net ücretlerini arttırır.
İkame etkisi > gelir etkisi  çalışılan süre artar
Gelir etkisi > ikame etkisi  çalışılan süre azalır.
Sendikalar ve toplayış sözleşmeleri ile ilgili
Türkiye de sendikalar ile ilgili yasal mevzuat 1963 e kadar sürekli olarak sınırlayıcı ve yasaklayıcı olmuştur. Ancak 1963 de kabul edilen yasalarla emek sermaye ilişkisinin toplu pazarlık yönü ile düzenlenmesi esası kabul edilmiştir. Bu yasalar sendikalaşmaya teşvik edicidir. Sendikalara üye olma yaşının 16 ya indirilmesi, işçilerin birden fazla sendikaya üye olabilmelerine imkan tanıması sendika aidatlarına sınırlama getirilmemesi sendika aidatlarının iş veren tarafından kesilerek sendikaya ödenmesi teşvik edici unsurlardandır.
Asgari ücret: Devletin ücretlerin daha altına inemeyeceği bir taban belirleyerek daha adil bir ücret yapısını oluşturması gerekir.
Asgari ücret uygulamasının olumsuz etkisi uygulamanın bazı sektörleri kapsamaması o sektörde emek arzını arttırır ve ücretler düşer. O sektörde istihdam daralır.
Emek, arz ve talep eğrileri ne kadar esnekse ve asgari ücret denge düzeyini ne kadar üzerinde ise işsizlik o kadar fazla olur.
İşçi sağlığı iş güvenliği ile ilgili yasal düzenlemeler:
İşverenler kendileri için kar max. Sağlayan iş güvenliği düzeyini tespit ederken marjinal karar alma kuralını kullanırlar.
İş güvenliği sağlamanın maliyetleri:
1) Eldiven başlık gibi koruyucu ekipmanların alınması
2) Daha iyi havalandırma sisteminin kurulması
3) Hastalık sırasında daha uzun süreli izin kullandırılması
4) Montaj hattının dönüş hızının yavaşlatılmasıdır.
İş güvenliği sağlamanın getirileri:
1) Ölüm ve yaralanma riskinin düşük olması işverenlerin daha düşük ücretlerle işçi çalıştırabilmelerini mümkün kılar
2) Güvenli bir iş yerinde iş kazaları daha az olacağından üretim duraklamaları daha azdır.
3) Güvenli iş yerlerinde ölüm ve yaralanma oranı düşük olacağından yeni işçi istihdam etmek ve bunları eğitmek için daha az kaynak harcanır.
4) İş yerinin güvenli olması işçi devrini azaltacağı için firmaların spesifik iş yerinde eğitim vermelerini sağlar.
Emek piyasası açısından ekonomik rant: Belirli bir işçiye ödenen ücret ile işçinin piyasada çalışmaya razı olduğu ücret arasındaki farktır. Ekonomik rant üretici rantı ile paralellik gösterir.
*-* Kamu günlük tarifeleri ile kota uygulamalarının olması yerli üretime olan talebin artmasına neden olur.
*-* Kamu rant sağlama işini ücretleri doğrudan yükselterek yaptığı gibi belirli meslekleri yapabilmek için kamu lisansını zorunlu kılarak da sağlayabilir. Bu zorunluluk ile emek arzını kabul eden kamu lisans şartını sağlayarak mesleği yapanlara fazladan ekonomik rant verir.
Kota: Devletin yurtdışından satın alınacak malın miktarını sınırlandırmasıdır.


ÜNİTE-13
*-* Arthur okun tarafından geliştirilen okun yasasına göre işsizlik oranındaki her %1 lik artış gayri safi milli hasılanın % 2,5 oranında düşmesine yol açar.
İşsizlik: çalışma istek ve yeteneğine sahip olduğu halde cari ücret haddinden iş bulamama durumudur.
DİE’ ye göre işsizlik: referans döneminde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son 3 ay içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 15 gün içinde işbaşı yapabilecek durumda olan 15 ve daha yukarı yaştaki tüm kişiler işsiz nüfusa dahil edilir.
DİE’nin işsizlik ölçümünde kullandığı kriterler:
a. İşi yok: bu kriter, referans dönemi içinde istihdam edilmemiş olanları kapsar. Dolayısıyla düzensiz de olsa bir işte çalışmış olan kişi yeni iş arıyor olsa bile işsiz sayılmaz.
b. İş arıyor: son üç ay içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış olmayı gerektirir. Bu kanallar: iş kurumuna başvurmak, doğrudan iş verenlere iş başvurusu yapmak, akraba ve arkadaşlarının yardımına başvurmak, kendi iş yerini kurmaya yönelik girişimlerde bulunmaktır.
c. İşe başlamaya hazır: 15 gün içinde iş başı yapacak durumda olmayı gerektirir.
İşsizlik oranı
İşsizlik oranı: toplam iş gücü içinde işsiz olanların yüzdesidir. ( işsizler = iş gücü – istihdam edilenler )
İşsizler
İşsizlik oranı = _______________________ x 100
İş gücü
• işsizlik oranındaki bir artış ekonomik daralmayı, azalış ise genişlemeyi gösterir.
Doğal işsizlik: emek piyasasında emek arz ve talep fazlasına olmadığı durumda yani piyasa dengede iken var olan işsizlik oranıdır ya da enflasyon oranında bir artış yaratmadan sürdürülebilen en düşük işsizlik oranıdır.
İşsizliği açıklayan teorik yaklaşımlar:
1) Neoklasik yaklaşım: işsizliği tamamen gönüllü bir sorun olarak görürler. Geçici ve gönüllü işsizlik dışında bir işsizlik yoktur. Bu ücretten iş arayan herkes iş bulur.
2) Keynesci yaklaşım: eksik rekabet koşullarını ve gönülsüz işsizliği vurgular. Keynesci ye göre kişiler iş piyasasında cari ücret düzeyinde çalışmak isteselerde iş bulamazlar. Keynesci işsizliğin giderilmesinde ekonomiye devlet müdahalesi gerektiğini savunur.
3) Yeni yaklaşımlar:
a) iş arama teorisi: neoklasik iktisat görüşünün bir uzantısıdır. Bu teoriye göre işsizlik işlere ilişkin bilgi toplama yani iş arama sürecinin bir sonucudur. İşsiz bireyin işsizlik sigortası ve aile yardımları gb geliri sahip olması iş arama süresini uzatır.
b) İçerdekiler – dışarıdakiler ( çalışanlar – işsizler) : yüksek ücretlerin ve gönülsüz işsizlerin bir arada olması içerdekilerden kaynaklanır.
İşsizlik türleri
1) gizli işsizlik: üretim teknolojisinin sabit kalması koşuluyla herhangi bir üretim aşamasındaki iş gücü üretim dışına alındığından üretim hacminde bir azalma olmuyorsa gizli işsizlikten söz edilir. Yani bu kişilerin marjinal verimlilikleri 0 ya da 0 a çok yakındır. Az gelişmiş ülkelerin tarım kesiminde marjinal sektörde ve kamu sektöründe yaygın olark görülür.
2) Açık işsizlik: çalışma istek ve yeteneğine sahip olduğu halde niteliklerine uygun cari ücret düzeyinde çalışmaya razı olma anca iş bulamama durumudur. 4 e ayrılır:
a) geçici işsizlik ( friksiyonel,arızi,geçiş,arama işsizliği): işçilerin kısa süreli yer ve iş değiştirmelerinden kaynaklanan işsizliktir. Geçici işsizliği nedeni: yeni bir işe geçiş süreci ya da piyasadaki açık işler konusundaki bilgi eksikliğidir. Bu tür işsizliğin ekonomik olarak 0 a inmesi istenmez.
b) Yapısal işsizlik: bir piyasa da talep edilen ve arz edilen beceriler arasında uyumsuzluk olması durumunda ortaya çıkan işsizlik türüdür. Bünyevi ya da strüktrel işsizlik de denir. Çözümü en güç işsizlik türüdür.
Yapısal işsizliğin nedenleri:
• mesleki dengesizlik
• coğrafi dengesizlik
• teknolojik gelişmeler
• kamu politikaları
• okul eğitimin yetersiz oluşu
c) konjonktürel işsizlik: piyasa ekonomisinde ekonomik faaliyetlerin dönemsel dalgalanmalar göstermesinin sonucudur. Devri işsizlik ve yetersiz talep işsizliği de denir.
d) Mevsimlik işsizlik: iki nedeni vardır.
• hava şartları ve mevsim değişmeleri sonucu üretimde meydana gelen aksamalar
• mevsim koşulları ve değişmeleri sonucu bazı mal ve hizmetlerin talebinde ortaya çıkan düşüşler
*-* mevsimlik işsizlikle konjoktürel işsizlik arasındaki fark: emek talebindeki dalgalanmaların beklenen ve sistematik dalgalanmalar olmasıdır. Mevsimlik işsizlik daha çok tarım turizm ve inşaat sektörlerinde etkilidir.
Türkiye nin istihdam yapısına ilişkin özellikler
1) toplam istihdam içinde tarımsal istihdamın payı çok yüksektir.
2) Ücretlilerin toplam istihdam içindeki payı düşüktür.
3) Tarım sektöründe istihdam edilenlerin yarıdan fazlası ücretsiz aile işçilerinden oluşmaktadır.
4) Herhangi bir sosyal güvenceye sahip olmadan istihdam edilme kırsal alanda kentsel alana göre daha yaygındır.
5) Sosyal güvenceye sahip olmadan çalışanların çoğunu erkekler oluşturmaktadır.
6) İstihdam edilenlerin çoğunluğu ilkokul mezunudur.
7) Kadınlar toplam istihdamın düşük bir oranını oluşturur
8 ) Eksik istihdam edilenlerin iş gücü içindeki oranı % 5,8 iken bu oran kentsel alanlarda % 7, kırsal alanlarda % 5,5 dir.
Türkiye de işsizliğin boyutları:
Türkiye de istihdamın yapılan özellikleri ve işsizlik sigortası kapsamının yetersiz olması gb nedenlerle bu konu da doğru ve güvenilir veriler elde edilememektedir. Türkiye de istihdam ve işsizlik konusunda en kapsamlı bilgiye DİE nin hane halkı iş gücü anketlerinden ulaşılabilmektedir.
Türkiye de yaşanan işsizliğin türleri ve nedenleri:
Türkiye de bir tarım ülkesi olması nedeniyle mevsimlik işsizlik yaygındır. Genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahip olan Türkiye de işsizliğin en belirgin özelliği yapısal nitelik taşımasıdır.
Türkiye de işsizliğin özellikleri:
1) işsizlik kentsel alanlarda kırsal bölgelere göre daha yüksektir.
2) Kentlerdeki işsizlikten kadın iş gücü kırsal alandaki işsizlikten erkek iş gücü etkilenir.
3) İşsizlikten en çok etkilenen yaş grubu 15-24 yaş arasıdır.
4) İşsizlerin çoğu ilkokul mezunlarından oluşur ancak son yıllarda eğitimli gençler arasında işsizlik hızla artmaktadır.
5) İşsizler 1 yıl veya daha uzun süreli işsizlerden oluşur.
İşsizlerin önemli bir bölümünü ilk kez iş arayanlar oluşturur.

ÜNİTE-14
İSTİHDAM SORUNUNA YAKLAŞIMLAR VE İSTİHDAM POLİTİKALARI
Gelişmiş ülkelerde işsizlik sorununu hafifletmeye yönelik aktif yöntemler alınırken gelişmekte olan ülkelerde pasif politikalar daha yaygındır.
İşsizlik sorunuyla mücadelede izlenen istihdam politikaları ikiye ayrılır
1) pasif politikalar: işsizlik sigortası, işsizlik yardımı gb işsizlere gelir desteği sağlamaya yönelik politikalardır.
2) Aktif politikalar: işsizliği eğitim, iş yaratma , bilgilendirme ve işe yerleştirme faaliyetleri gb doğrudan önlemlerle azaltmaya yönelik politikalardır. Pasif politikalar, işsizliğin bireysel ve toplumsal açıdan yarattığı olumsuzlukları gidermeyi amaçlar. Aktif politikalar ise, bireyleri doğrudan işsizlikten kurtarmaya yönelik politikalardır.
1) pasif istihdam politikaları ( gelişmekte olan ülkeler)
bu önlemler genellikle işsizlik sigortası ve işsizlik yardımlarıdır.
2) aktif istihdam politikaları ( gelişmiş ülkeler)
aktif ishtihdam politikalarının amacı: işsizlere yalnızca gelir desteği sağlamak yerine onların çalışma hayatına dönüşlerini kolaylaşmaktadır. Öncelikli hedef kitlesi ise genç kadın göçmen ve özürlü işsizler gb emek piyasasında uzun dönemde iş bulma şansları zayıf olan gruplardır. Bu politikalardan bazıları şöyledir:
a) bilgilendirme ve işe yerleştirme hizmetleri: geçici işsizlikle mücadele de etkin bir yoldur.işe yerleştirmede çalışanların istismarının olumsuz sonuçlar yaratması bu hizmetin kamu hizmeti olarak verilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
b) İstihdam ve eğitim programları: yapısal işsizlikle mücadelede en etkin politikalardan biridir. Bu programlar işsiz bireylere yeni beceriler kazandırmada yardımcı olur. Bu programların en iyi örneklerine Danimarka Norveç ve İsveç gb İskandinav ülkelerde rastlanır.
c) İstihdam sübvansiyonları: istihdam sübvansiyonları özellikle, yapısal ve konjonktürel işsizlikle mücadelede etkili olmaktadır. İstihdam sübvansiyonlarının temel amacı ekonominin daralma ve gerileme dönemlerinde, emek piyasasında iş bulma şansı çok zayıf olan işsiz gruplarının istihdam olanaklarının arttırılmasıdır. İşverenin iş gücü maliyetini azalmakta mümkündür. Bu maliyetler 2 şekilde düşürülebilir:
1) doğrudan ücret yapısının değiştirilmesi
2) ücretler üzerinden alınan vergilerin düşürülmesi ya da ücret sübvansiyonları gb ücret dışı iş gücü maliyetlerinin düşürülmesi
d) iş yaratma programları: iş bulmaları çok güç olan işsizlere yönelik olarak geliştirilmiş programlardır. Bu programların 2 özelliği vardır.
1) işveren geleneksel olarak kamu ya da kar amacı gütmeyen kuruluşlardır
2) yaratılan işler geçici ve sosyal faydası olan işlerdir
e) girişimciliğin teşvik edilmesi
girişimciliğin teşvik edilmesine yönelik önlemler:
1) işsizlerin kendi işlerini kurmalarının teşvik edilmesi
2) teknik yardım ve düşük faizli kredi sağlanması
3) girişimcilik eğitimi verilmesi
4) girişimcilik kültürünün oluşturulması
5) yeni işletme kurabilmek için gerekli prosedürün kısaltılması
6) girişimciliği engelleyen hukuki ve idari düzenlemelerin azaltılması
7) muhasebe ve vergi prosedürlerinin basitleştirilmesi
TÜRKİYE DE İŞSİZLİKLE MÜCADELE VE İSTİHDAM POLİTİKALARI
1) 1980 öncesi dönem: ithal yerine yerli üretim politikasının egemen olduğu 1980 e kadar uygulanan kalkınma planlarında, istihdam sorununun çözümü için iki ana değişken esas alınmıştır: EKONOMİK BÜYÜME HIZI ve SANAYİLEŞME
2) 1980 sonrası dönem: 24 ocak 1980 kararlarıyla birlikte sanayileşme stratejisi olarak ihracata dayalı sanayileşme modeline geçildi. Türkiye de aktif istihdam programları Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından yürütülmektedir. Bu programların başında mesleki eğitim gelmektedir.

ÜNİTE-15
ENFLASYON VE ÜCRETLER
1. Talep enf. : toplam talepteki bir fazlalığın yol açtığı bir enflasyondur.
2. maliyet enf. : maliyetlerdeki bir artışın fiyatlar genel düzeyini yükselmesidir.
*-* maliyet enflasyonun sürebilmesi için para arzı arttırılmalıdır.
Ücret fiyat sarmalı: parasal ücretlerdeki artışların fiyat artışını geçmesi ve bunun sonucunda reel ücretlerde ortaya çıkan düşüşün ilave ücret artışı talebini beslemesi sürecidir.
Fiyatların artması işçiler için 2 tür ücret sarmalı oluşturur.
1.geri itilim sarmalı : fiyatlardaki artış reel ücretleri aşındırır. İşçiler bu aşınmayı gidermek için tekrar ücretlerini arttırdıklarında maliyet ve fiyatlar tekrar yükselir. Dolayısıyla reel ücretler tekrar aşınır.
2. bekleyiş sarmalı: enflasyonun devam etmesi kişilerde fiyat yükselmelerine gelecekte de devam edeceği beklentisinin oluşmasına neden olur. Bu nedenle sendikalar toplu sözleşme dönemlerinde gelecekteki muhtemel reel ücret aşınmalarını da hesaba katarak ücretleri arttırmak isterler.
Gelirler politikası: gerçek ücretlerde artışın emek verimliliğindeki artışla sınırlamak suretiyle gelir ve istihdamın gelişmesini uygun fiyat istikrarıyla sağlayacak koşulları oluşturmaya yardımcı olan politik önlemlerdir. Ücret fiyat sarmalını durdurmaya yönelik bir politikadır.
Gelir politikasının araçları:
1. ücret ve fiyat kontrolleri: ücret ve fiyat artışlarının yasal olarak sınırlandırılmasıdır. En kötü uygulama biçimidir. Savaş sonrası büyük ekonomik krizler gb olağanüstü durumlarda kısa süreli kullanılır.
2. ücret ve fiyat rehberliği: zorlayıcı değil yol göstericidir.
3. endeksleme politikaları: enflasyonun ücretin satın alma gücü üzerinde yaratacağı olumsuzluklara karşı bir koruma aracıdır.
4. vergilendirmeye dayalı gelirler politikası: vergiler ile enflasyonist olmayan ücret artışları ödüllendirilip teşvik edilir. Aksi durumdaki uygulamalar cezalandırılır.
Enflasyon ve işsizlik ilişkisi: PHILIPS EĞRİSİ:
1- philips modeli
a)parasal ücretler ile işsizlik oranı arasında ters yönlü bir ilişki vardır.
b)işsizlik oranı ile enflasyon arasında değiş tokuş vardır.
c) yüksek bir enflasyonda işsizliği azaltmanın ya da yüksek işsizlikte enflasyonu azaltmak mümkündür.
d) samuelson ve solow philips eğrisini parasal ücretteki değişme yerine enflasyon oranı ile işsizlik oranı arasındaki ilişkiyi ifade eden bir kavrama dönüştürmüşlerdir.
Parasal ücretlerindeki yüzde değişme
Değişim W
W = _____________ Parasal ücretler işsizlik oranı
W Parasal ücretler işsizlik oranı
2- lipsey’in talep fazlası modeli
Philips eğrisinin teorik temelleri lipsey tarafından oluşturulmuştur. Lipsey emek piyasası modeline 2 fonk. Kururak philips eğirisi ile ilişkilendirilmektedir. 
a- emek talep fazlası ile parasal ücretlerdeki değişme arasındaki pozitif ilişkiyi gösteren ücret ayarlama fonksiyonu.
b- Emek talep fazlası ile işsizlik oranı arasındaki negatif ilişkiyi gösteren fonksiyon.
*-* lipsey e göre emek talep fazlasının artması işsizlik oranını azaltır. Emek talep fazlasının azalması işsizlik oranını arttırır.
3-doğal işsizlik oranı hipotezi ve philips eğirisi
a- philips eğrisi 1960 lardan sonra başta M.friedman olmak üzere parasalcılar tarafından eleştirmişlerdir.
b- bu eleştirinin hareket noktası philips eğrisinde enflasyon ve işsizlik oranı arasındaki ilişkinin normal ücretler üzerine kurulmuş olmasıdır.
c- kısa dönemde enflasyon oranı ve işsizlik oranı arasında değiş tokuş olabilir.
d- friedman a göre uygulanması gereken ekonomi politikası ekonomideki parasal değişmeleri ekonominin doğal büyümesine göre ve sabit bir oranda arttırmaktadır.
*-* uyarlanabilir bekleyiş teorisi: insanların enflasyon beklentilerinin geçmiş enflasyon oranlarına dayandığını ileri süren teoridir.
4- rasyonel beklentiler ve philips eğrisi
J.F. Muth, R. Lucas ve T. Sargent tarafından geliştirilmiştir. Beklentiler rasyoneldir ve beklentikde ki yanıltılar sürekli olmayıp uzun dönemde yoktur. Ekonomi kendi halinde bırakılır. Aktif iktisat politikalarıyla mücadele edilmezse piyasalar her konu da en iyi çözümü getirir.
5- enflasyonu hızlandırmayan işsizlik oranı (NAIRU)
Philips eğrisinin geçerliliğini ortadan kaldırmıştır. F. Modiglian ve L. Papademos tarafından ortaya atılmıştır. Ekonomi de ki işsizlik oranı istikdarlı bir enflasyon oranını sağlayan NAIRU dan düşükse enflasyon yükselir. Yüksekse enflasyon düşer.

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Üyelerimizden Destek Bekliyoruz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim
« Posted on: Nisan 23, 2024, 04:32:06 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim e-book, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim programı, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim oyunları, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim e-kitap, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim download, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim hikayeleri, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim resimleri, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim haberleri, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim yükle, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim videosu, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim şarkı sözleri, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim msn, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim hileleri, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim scripti, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim filmi, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim ödevleri, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim yemek tarifleri, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim driverları, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim smf, Beşeri Sermaye Teorisi Ve Resmi Egitim gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Beşeri Coğrafyada Teori
Coğrafya
Hephaestus 3 1611 Son Mesaj Haziran 24, 2012, 09:24:17 ÖS
Gönderen : Liza
Beşeri Unsurların Doğaya Etkisi
Serbest Kürsü.
dangeraus1 0 3163 Son Mesaj Aralık 28, 2011, 10:22:54 ÖS
Gönderen : dangeraus1
Beşeri Münasebetlerde Edeb
Ahlak Bilgileri
dangeraus1 0 1324 Son Mesaj Mart 03, 2012, 02:47:04 ÖÖ
Gönderen : dangeraus1
Kozmik Ve Beşeri Devinimler
Burçlar
Mavi_Kiyamet 0 1103 Son Mesaj Temmuz 03, 2012, 09:51:11 ÖS
Gönderen : Mavi_Kiyamet
Iphone'da Ekran Resmi Nasıl Çekilir? Ekran Resmi Çekmek.
Apple IpHone, IPad
[B]a[R]a[N] 0 1049 Son Mesaj Aralık 20, 2012, 09:09:12 ÖS
Gönderen : [B]a[R]a[N]


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular