Arşiv Anasayfa Fan Club
Sayfalar: 12345678910111213141516171819202122
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: çıtçıt Date: November 15, 2014, 11:26:27 PM
Hoşgeldin Sanemim Gülmek :)

Serinin yeni kitabı, 16.sı gelecek Göz Kırp.
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: Ckmksm Date: November 16, 2014, 12:22:12 AM
Hoşbuldum Sedam ✋
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: berna2012 Date: November 16, 2014, 02:42:03 PM
Inş önümüzdeki 50 yılda son kitabı okuma şansımız olur diye umut ediyorum.  Keşke kitap haklarını martı alsa ya cok rahat ederiz en az yılda 2 kitabını okuruz:)
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: çıtçıt Date: November 17, 2014, 03:10:21 PM
ahahaha torunlarımıza vasiyet ederiz artık gelip mezarımızda okurlar beri Zuhahaha Hehehe


ve o zaman gelsin alıntılarrrrrrr


Eve: Biliyor musun, Carter benim seksi olduğumu düşünüyor.
Roarke: (gözlerini kısarak Eve’e baktı.) Pardon?
Eve: Sen de buzsun.
Roarke: Buz mu? Ben mi? Gerçekten mi?
Eve: Buz kalıbı. Öyle olmanın bir nedeni de, eğer merak ediyorsan, seksi yeni bir karın olmasıymış.


Roarke: Senin için bir şey var burada.
Eve: Bana hediyeler vermene gerek yok. Bunu yapmanı istemediğimi biliyorsun.
Roarke: Evet biliyorum. Bu sana kendini rahatsız ve huzursuz hissettiriyor. (sırıttı) Belki de yapmamın nedeni budur.


Eve: Misafir mi var?
Summerset: Evet. Konuklarınızla karşılamadan önce banyo yapmanızı ve üstünüzü değiştirmenizi öneririm.
Eve: Ben de sana def olup gitmeni öneririm.


William: Ree ve ben düğününüze katılamadığımız için çok üzüldük. Roarke’a diz çöktüren kadınla yüz yüze gelmek için sabırsızlanıyorduk.
Eve: O hâlâ ayakta. Şimdilik…


Eve: Henüz yatağından geçmemiş olan güzel bir kadın var mı?
Roarke: Hayır. (Eve tokat atacakmış gibi kolunu açtığında, Roarke kahkahalara boğuldu.) Buna niyetin yok yoksa hemen vururdun. (Ama Eve’in yumruğu karnında patlayınca, Roarke homurdandı.) Hala ünümün zirvesindeyken bırakmalıydım.
Eve: Bu sana ders olsun aşk çocuğu.


Nadine: Dün verdiği basın demeçte, senin rozetini kötüye kullanan, şiddet düşkünü bir polis olduğunu söyledi.
Eve: Öldüğü için sana ve meslektaşlarına artık böyle izlenme oranlarını yükseltecek türden paparazzi bilgiler veremeyecek olması çok acı.


Eve: Pis işini başka bir yerde yap, (Peabody’yi işaret etti) yoksa silahını üçüncü dereceye ayarlamasını ve senin nasıl altını ıslattığını izlemesini söylerim.
Esrarkeş: O...pu
Peabody: İletişim konusunda bir hayli başarılısın Dallas. Hehehe
Eve: Evet, Tanrı vergisi bir yetenek.


Mary: Mavis’in polisi sen misin?
Eve: Üstüne bastın. (Peabody’yi işaret etti) Ben de kendi polisimi yanımda getirdim.
Mary: Anlaşıldı. Adım Dev Mary.
Eve: (cüssesine baktı) Evet öylesin.


Eve: Stüdyonun köşesinden Mavis’e gülümseyerek bakan Leonardo’yu gördü; üzerinde kendisini iyi terbiye edilmiş bir bozayı gibi gösteren bir tulum vardı. “ne çift ama” diye mırıldandı.


Eve: Ağzını kapa, Peabody. Yoksa dilini ısıracaksın.
Peabody: Tanrım! Ulu Tanrım! Yakından daha da etkileyici görünüyormuş. İçimden onu ısırmak geliyor. Ne dersin?
Eve: Ben istemem ama sen istiyorsan durma.
Peabody: (Birden kendine geldi.) Yeteneğini takdir ediyorum.
Eve: Peabody, sen adamın göğsünü takdir ediyorsun.


Mary: Böyle zengin bir adamla evliyken nasıl oluyor da onlar gibi giyinmedin?
Eve: İç çamaşırlarım som altından. Biraz acıtıyor ama en azından kendimi güvende hissettiriyor. Öldüm Gülmekten.


Jess: İş dünyasındaki başarına ve kadınlar konusundaki zevkine hayranım Roarke.
Roarke: Teşekkür ederim. İkisinde de dikkatli olmaya çalışıyorum.


Bastwick: Bu sorgulamaya uygun zamanda başlamaya hazırdım. Sizinle Teğmen, astınızla değil.
Eve: Bunu duydun mu Peabody? Sen benim astımmışsın.
Peabody: Kayda geçirildi, efendim.


Ree: Roarke genellikle kafasına koyduğunu elde eder. Sen ne dersin, Eve?
Eve: Bulunduğu yere hayır’ı cevap olarak kabul etmekle gelmedi.


Peabody: Sizin sürekli yardımcınız olmak şimdiye kadar başıma gelen en güzel şey. Önümüzdeki altı ay boyunca çoktan kapatılmış dosyaları deşmeye uğraşsak bile, yine de minnettar olurdum, çünkü hala beni eğitiyor olurdunuz.
Eve: Çok kolay tatmin oluyorsun Peabody.
Peabody: Hayır, efendim, olmuyorum. En iyisini alamadığımda gerçekten baş belası olurum.
Eve: (kahkaha patlattı.) Yağcılığa mı başladın Peabody?
Peabody: Hayır efendim. Eğer yağcılık yapsaydım daha kişisel gözlemlerimi aktarırdım. Örneğin evliliğin size ne kadar iyi geldiği gibi teğmen. Daha önce hiç bu kadar güzel görünmemiştiniz. O zaman yağcılık yaptığımı söyleyebilirdiniz.


Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: berna2012 Date: November 18, 2014, 09:27:12 AM
Bu alıntılar ben de seriyi baştan okuma isteği uyandırıyor Göz Kırp.
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: çıtçıt Date: November 18, 2014, 10:43:16 AM
ahaha yok yok sen yeni geleni oku, nasılsa unuttuğun yerleri ben sana hatırlatırım Göz Kırp.
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: cagdas501 Date: November 18, 2014, 02:41:32 PM
bu kaç oldu yav alıntıları okuyunca çok okumak istiyorum seriyi ama polisiye pek tercih ettiğim bir tür değil;napacağımı şaşırdım yav.
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: çıtçıt Date: November 18, 2014, 02:45:05 PM
bence kendine de kitaba da bir şans ver @çağdaş501 Gülmek :)


Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: deniz81 Date: November 19, 2014, 09:29:03 PM
Alıntıların şahaneliği bir yana cidden çok güzel bir grup olmuş.
Herkese bir Roarke lazım.Adamı anlatacak sıfat bulamıyorum resmen.
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: çıtçıt Date: November 20, 2014, 12:06:09 AM
@deniz81 sen de hoşgeldin Gülmek :) adı üstünde o Roarke. mükemmel 5 tane adamın birleşmiş hali diyorum ben ona. öyle bir karakter olması imkansız çünküüü  Hehehe bunun şerefine yeni alıntılar paylaşalım o zaman dimi Gülmek :)



Eve: Ailenin hippi olduğunu söylemiştin. Hippilerin ailesinden genellikle polis çıkmaz. Sanatçılar, çiftçiler, bazen bilim adamları, el sanatçıları olabilir.
Peabody: Ben kilim örmekten hoşlanmadım.
Eve: Yapabiliyor musun?
Peabody: Pek başarılı olduğum söylenemez.
Eve: Eğer içinden kilim örmek gelirse…
Peabody: Önce sizin haberiniz olur.


Roarke: Merhaba, Teğmen.
Eve: Merhaba. (Eve ellerini cebine tıktı) Ben… şey… Polis merkezindeki bilgisayarımla biraz sorun yaşadım da. Bu analize ihtiyacım vardı, bu yüzden… ben de… eğer odaya ihtiyacın varsa, ben bekleyebilirim.
Roarke: Hiç gerek yok. (Eve’in açıkça görülen huzursuzluğu Roarke’ın hoşuna gitmişti. Yaklaştı ve karısını öptü) Bu bilgisayarları neden kullandığın konusunda bir açıklama gevelemene de gerek yok. Bazı sırları mı araştırıyorsun?
Eve: Hayır. Sandığın gibi değil. (Roarke’ın yüzündeki sırıtış Eve’in utancını daha da arttırıyordu.) Polis merkezinde kullandığımız konserve kutularından biraz daha yetkin bir şeye ihtiyacım vardı ve senin de birkaç saatliğine dışarda olacağını düşünmüştüm.
Roarke: Erken döndüm. Yardıma ihtiyacın var mı?
Eve: Hayır. Bilmiyorum. Belki. Sırıtmayı keser misin?
Roarke: Sırıtıyor muyum? (sırıtışı daha da genişledi)


Eve: Hızlı öğreniyorsun Roarke. Bu yönüne daima hayran olmuşumdur.
Roarke: Neden?
Eve: Çünkü her şeyi adım adım açıklamak zorunda kalmak çok sinir bozucu.


Eve: Lanet olsun. Sanki daha önce göğüslerimi hiç görmemiş gibi konuşuyorsun.
Peabody: Ve efendim izin verirseniz çok güzel olduklarını söylemek istiyorum.
Eve: Yağ mı çekiyorsun Peabody?
Peabody: Kesinlikle.


Eve: Biliyor musun bu tür emrivakiler yaptığında beni gerçekten çok kızdırıyorsun.
Roarke: Biliyorum. Zaten bu yüzden kendimi tutamıyorum.


Eve: (Peabody’yi ofisinde masanın başında bir fincan kahve ile buldu.) Rahat mısın, Peabody?
Peabody: (Peabody irkildi, birkaç damla kahveyi döktü.) Geliş zamanınızı bilmiyordum efendim.
Eve: Belli. Kendi bilgisayarında sorun mu çıktı?
Peabody: Ah, hayır. Hayır, efendim. Yeni veriyi doğruca sizin bilgisayarınıza girmemin daha etkili ve hızlı olacağını düşündüm.
Eve: İyi bir mazeret Peabody, bunu hep kullanabilirsin. (Peabody’nin masasında oturmasının asıl nedeninin Roarke’ın kahvesi olduğunu biliyordu.)


Eve: Bu işe karışmanı istemiyorum.
Roarke: Hiç istemezsin ki. Yine de, Teğmen, ben senin kocanım ve bu yüzden de beni kapı dışarı edemezsin artık.
Eve: Yani ne olursa olsun peşime takılacağını söylüyorsun.
Roarke: Kesinlikle.


Eve: Ağzını kapa Peabody. Akvaryumdaki balıklara benziyorsun.
Peabody: Hemen efendim.
Roarke: Ona aldırma Peabody, uyandığından beri böyle; sanırım daha kendine gelemedi.


Eve: Onu teşvik etme Peabody. (arabaya binerken Roarke onun elini tuttu ve kucağına oturmaya zorladı.) Hey! (Eve öfkeli ve utanmış bir halde dirseğini Roarke’ın karnına indirdi.)
Roarke: Görevdeyken onu baştan çıkarmaya bayılıyorum.
Peabody: (Amirini kıpkırmızı bir surata görmekten memnun halde sırıttı.) Eğer şu şey bir kabin paneliyse, ikinizi yalnız bırakabilirim.
Eve: Onu teşvik etme dedim değil mi? (bu kez dirseğini daha iyi nişanladı ve koltuğa oturmayı başardı. Roarke’e yan gözle bakarak) Deli misin?
Roarke: Bir de aşağılıyor. Eğer polis işinizi bitirdiyseniz, size şehirde bir tur attırabilir miyim?
Eve: Hayır. New York’a dönüyoruz. Gezmek yok.
Peabody: Teğmen kesinlikle çok eğlenceli biri.


Jess: Senden bir iyilik isteyeceğim.
Eve: İptal edilmesi gereken bir trafik cezan mı var?


Eve: Daha fazla yorulmak zorunda değilim. Bütün işi sen yapabilirsin.
Roarke: Çok teşekkür ederim ama neden senin de katılabileceğin enerjiyi bulana kadar beklemiyoruz?
Eve: Tanrım, fazlasıyla evli.


Roarke: Acelen ne?
Eve: Whitney ile görüşmek ve onu, ilgisiz gibi görünen üç vakanın birbiriyle bağlantılı olduğuna, davayı izlememe izin vermesi ve yasa dışı yollardan elde ettiğim veriyi kabul etmesi gerektiğine ikna etmek için bir buçuk saatim var. Sonra da çocuk yaşta lisanssız fahişe çalıştıran ve birini kendi elleriyle ölesiye döven aşağılık bir pezevengi içeri tıkmak ve orada kalmasını sağlamak için mahkemede tanıklık etmem gerekiyor.
Roarke: Yani ofiste sıradan bir gün daha.


Eve: Bu gece için herhangi bir programımız yok değil mi?
Roarke: Hayır. Aklında bir şey mi var?
Eve: Sadece birlikte biraz zaman geçirebileceğimizi düşünüyordum. Tabi devlet güvenlik sistemini hiçe saydığım için soruşturmaya alınmamışsam.
Roarke: Bunu senin adına yapmama izin vermeliydin. Verilere kısa süre içinde buradan ulaşabilirdim.
Eve: Bana bunu söyleme, gerçekten bilmeme gerek yok.
Roarke: Eğer seni tutuklarlarsa hayatım, bekliyor olacağım.
Eve: Ha ha.


Eve: Her şeyi hemen anlıyorsun Roarke. Sende en sevdiğim şeylerden biri de bu.
Roarke: Vücudum olduğunu sanıyordum.
Eve: O da listenin üst sıralarında. Hehehe


Roarke: Başka birisiyle olursan, seni öldürmek zorunda kalırım.
Eve: Roarke, beni gerçekten öldürmezsin değil mi?
Roarke: Ah evet, öldürürüm. Ama bizim ilişkimiz düşünüldüğünde bunu mümkün olduğunca hızlı ve acısız yapmaya çalışırım.
Eve: Aynı şeyin senin için de geçerli olduğunu bil.
Roarke: Doğal olarak. Başka türlü düşünmemiştim zaten.


(Roarke’ın binalarından birinde bomba patlar.)
Eve: Biliyor musun, Peabody, sanırım bu binanın sahibi Roarke.
Peabody: O halde muhtemelen çok öfkelenecek. Duman ve suyun yol açacağı hasar berbat düzeyde.
Eve: Bunu bana mı söylüyorsun?
Peabody: Dallas, buraya geldiğimizde kaç tane gözün vardı?
Eve: İki. Sadece iki.
Peabody: Lanet olsun! Şimdi dört tane var. Sanırım birimizin ciddi bir sorunu var.


Roarke: Sana ne oldu böyle? (Eve’in üstü başı berbat haldeydi)
Eve: Sorma.
Roarke: Soracağım.
Eve: Bombanın sahte olmadığını anladık. Öldüm Gülmekten.


Eve: Ah, canın cehenneme. Kendim giyinebilirim. Neden bana bakmayı kesip etraftaki yardakçılarına emirler filan vermiyorsun sen?
Roarke: Hayatım, onlar artık bizim yardakçılarımız. Zuhahaha


Eve: Bunu Mavis için yaptığımıza göre, sanırım sana katlanmak zorundayım.
Roarke: Evet, bunu Mavis için yapıyoruz.
Eve: Ben henüz bir şey yapmadım.
Roarke: Benimle evlendin ya.


Eve: İltifat etmek, bana zorla ilaç içirdiğin için seni bağışlamamı sağlamayacak.
Roarke: O halde ben de başka bir şey bulurum.


Roarke: Sen ve ben daha öncede de birlikte çalıştık.
Eve: Bundan hoşlanmıyorum.
Roarke: Çok yazık. Ben çok hoşlanıyorum.


Feeney: Kendine eş olarak seçtiğin adam da bu konuda benden geri kalmıyor. Yaşam tarzının getirdiği angaryalardan kurtulabilseydi, onu başarılı bir elektronik dedektifi yapabilirdim.
Roarke: Bugünkü ilk iş teklifim.


Roarke: Sana kahvaltı ısmarlamak isterim teğmen.
Eve: Beni kandırdın. Krep var mı?




bunları çok sevdiğimi söylemiş miydim arkidişlerrr  Öptüm. Öptüm.
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: sanane_61 Date: November 20, 2014, 12:14:05 AM
Sedam yine döktürmüş ve ilk kitabı bitirdim Seda'ya hayırlı uğurlu olsun ben gibi bi deli fan kazandı  Hehehe
Çok güzel bir seri yaaaaa Ağlicam. Öptüm.
Senin sevmediğini duymayan mı kaldı kız sağır sultan bile duydu eve aşkını  Öldüm Gülmekten.
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: çıtçıt Date: November 20, 2014, 12:27:41 AM
gel gel senin gibi delilere çok ihtiyaç var burada Hehehe beğenmene çok sevindim valla Gülmek :)

ahahaha ne bilim kıyıda köşede kalmış birkaç insancık vardır belkim diye şeeetim aşkımı Hehehe
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: sanane_61 Date: November 20, 2014, 12:33:00 AM
Geldim kovsan da gitmem artık Zuhahaha
Bende artık öneriyorum çevremdekilere okuyun diye  Gülmek :)
Olabilir bak sende haklısın sen konuşurken cümlelerin arasına sıkıştır bu aşkını Hehehe
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: çıtçıt Date: November 20, 2014, 12:36:30 AM
aferin işte örnek Eve okuyucusu Hehehe tebrik ettim canım seni valla Gülmek :)

gitme gitmeeee hep burada kaaaaaaal Gülmek :) evet şöyle yapabilirim misal;

Mervişim stop bugün stop naptın stop. işte bu cümle şuna dönüşecek: Mervişim Eve bugün Dallas naptın Roarke ? ahahaha nasıll Zuhahaha
Ynt: Eve Dallas Serisi ( Nora Roberts ) Fan Club By: sanane_61 Date: November 20, 2014, 12:49:56 AM
Efendim tevecüğünüz   Hehehe
Kalıcı olmaya geldim zati  Utanıyorum.
Ahahahah süper yaaa hem Eve'nin bendeki son gelişmelerini de takip edersin böylece  Öldüm Gülmekten.

SiteMap - İmode - Wap2