|
|
|
Sanırım beş ya da altı yaşlarındaydım yani okula hala başlamamıştım . Benim küçükken pek oyuncağım olmamıştı ama annemin bana diktiği tamamen el işi göz nuru olan bezden bir bebeğim vardı . Bugün bile o bebeğimin bütün detaylarını çok iyi hatırlıyorum özelliklede saçlarını , ahh ne çok severdim bebeğimin saçlarını , ne kadar hoş kokardı saçları , onu elimden hiç düşürmezdim , onunla konuşur , ona her bir şeyimi anlatırdım , bütün sırlarımı bilirdi , yapmak istediklerimi , özlemlerimi , kızgınlıklarımı her şeyi ama her şeyi bilirdi benim mis kokulu güzel saçlı bebeğim .. Ne kadar da çok şey bilirdi benle ilgili keşke dili olsaydı da anlatabilseydi o çocukça düşüncelerimi ..
Benim bir de üç tane abim vardı , ben onları da çok severdim ama bana yaptıklarını bir türlü anlayamıyordum . Bir gün yine her zamanki gibi bebeğimle oynarken abimin sert sesiyle irkildim çünkü beni çağırıyordu ; --- Gel bakiim buraya , dedi sert bir sesle . Üstelik diğer iki küçük erkek abilerimin biri bir tarafında diğeri öbür tarafında ayakta duruyordu .. ---- Gel bakiim o bebeğinle yanıma , dedi yine abim .Ben anlamıştım bebeğimle ilgili bir şeyler olduğunu ve sımsıkı sarılmıştım bebeğime . --- Korkma sana bir şey yapamazlar , diyordum içimden ve sımsıkı sarılmıştım bebeğime , sanki saçları ağzıma giriyordu ama ben bundan hiç rahatsızlık duymuyordum çünkü bebeğimin saçlarını çok seviyordum . ---Sen demek hala bebekle oynuyorsun ha , dedi abim sert bir sesle yine .. Ben korkudan evet bile diyememiştim ama anlamıştım neler olacağını ve ağlamaya başlamıştım ama ağlamam bile abilerimin o katı kalplerini yumuşatmaya yetmemişti .. Diğer abilerime emir verir gibi ; --- Alın onun elinden şu bebeği , der demez elimden çekerek aldılar bebeğimi ve ben artık kendimi kaybetmiştim , ağlıyordum ve bebeğimi istiyordum ama o bebeğimi bana bir daha asla geri vermediler .. Abim ; --- Utanmıyor musun sen koskoca kız oldun hala bebeklerle oynuyorsun , üstelik yakında okula da başlayacaksın , çabuk git gözümün önünden görmek istemiyorum seni , deyince ben yine de gitmemiştim , gidememiştim , nasıl bırakırdım o güzel saçlı bebeğimi . Ağlamalarım , çığlıklarım hiç bir işe yaramamıştı ve bir abim beni tutarken diğeri gidip bebeğimi bir yerlere atıp gelmişti bile çoktan .. Ben ; --- Nerde benim bebeğim , ne yaptınız ona , dediğimde ; --- Damın üzerine attık , dediler ve beni oracıkta ağlamaklı bırakıp gittiler hem de hiç arkalarına bakmadan ....
Daha sonra ben merdiveni çatıya dayayıp çıkmıştım dama ama maalesef bebeğimi bulamamıştım , yoktu , nereye gitmiş olabilirdi acaba diye düşünürken duvarın öbür tarafındaki yaşlı ve yalnız teyzenin evine gözüm takıldı ve bebeğimin onun bahçesine düştüğünü düşündüm ama biz yıllardır o komşudan çok korkardık .. Nedendir bilmiyorum ailemiz bizleri çok korkutmuşlardı o komşuyla , yalnızdı , çok kirliydi ve evi tıpkı bir çöplük yığınıydı adeta . Gerçekten de damdan aşağı onun evinin bahçesine baktığımda bile çok ürkütücü görünüyordu . Sanki evinin bahçesi çöplük yığını ile doluydu .. Nasıl gidip de bakacaktım ben onun bahçesine ? Yine de bütün cesaretimi toplayıp gitmiştim, ama korkudan olsa gerek iyice bakamamıştım ve bulamamıştım bebeğimi ..
Bugün bile aklıma her geldiğinde abilerime çok kızıyorum .. Bebeğimi hala çok özlüyorum , özelliklede saçlarını çünkü o saçlar annemin gerçek saçlarıydı , kendi saçlarından bir tutam kesip dikmişti bebeğime saçını ..
Güldane Dal
|