0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Ahlak Gelişimi  (Okunma Sayısı: 1087 Kere Okundu.)
« : Ocak 31, 2012, 12:30:56 ÖS »
Avatar Yok

-o_o-GökhaNur-o_o-
*
Üye No : 17147
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2158
Mesaj Sayısı : 4 756
Karizma = 12093



1. AHLAK GELİŞİMİ
1.1. Tanımı ve Önemi

Ahlak gelişimi, bireyin toplumun değer yargılarını benimseyerek içinde bulunduğu
çevreye uyumunu ve kendi ilke ve değer yargılarını oluşturmasını amaçlayan bir süreç olarak
tanımlanır. Ahlak gelişimi, topluma nasıl davranılması gerektiğinin farkında olmaktır.
Bireyin doğuştan getirdiği gizli güçlerin etkisi ile toplumda var olan iyi-kötü ya da
doğru-yanlış kavramlarının inanç, huy, tutum, alışkanlık, adet, gelenek, görenek gibi manevi
değerleri oluşturan değerlerin tümüdür.
Ahlak gelişimi; toplumun tüm değerlerine olduğu gibi uyma değil, topluma etkin bir
uyum sağlamak için kendi değerler sistemini oluşturma sürecidir. Birlikte yaşadığımız
insanlara karşı görevlerimizi, sorumluluklarımızı öğrenmek ahlaki gelişimin bir parçasıdır.
Ahlak gelişiminin birincil hedefi, bireyin evrensel ilkeler, yanlış-doğru, hak ve adalet
kavramları doğrultusunda kendi doğrularını ve ilkelerini geliştirmesidir.
Ahlak gelişimi; bireyin küçük yaşlardan başlayarak toplum tarafından beğenilen, kabul
edilen doğru davranışları yapmasıdır. Çevreden gelen tepkilerle belirlenen davranışlara
ilişkin izlenim ve bilgiler ahlaki davranışlara ve ahlak kurallarına temel olur.

İnsanlar, ahlak kurallarını bilmesine karşın bu kurallara uymakta güçlük çeker. O
hâlde çocukların ahlak gelişiminde dikkat edilecek en önemli nokta, çocuklara çocuk yaştan
başlayarak ahlak kurallarına inanmaları, bunlara karşı olumlu bir tavır geliştirmeleri ve
bunları uygulama alışkanlığını kazanmaları gerekir. Her toplumun kendine özgü ahlak
kuralları vardır. Her birey, küçük yaştan başlayarak içinde büyüdüğü toplumun ahlak
kurallarına göre iyi ve doğru sayılan davranışları yapmamayı öğrenir.
Çocuk bunu anne, baba ve yakın çevresiyle olan ilişkilerinden öğrenir. Çocuğa
öncelikle iyi davranışın neden iyi, kötü davranışın da neden kötü olduğu açıklanmalıdır.
Bundan sonra iyi ahlaklı birey olarak yetişmesini beklemek doğru olur. Çocuk büyüdükçe,
diğer bireylerin duygularını ve toplum kurallarını anlama yeteneği artar.
En üstün ahlak kuralları evrenseldir. Yani din, ırk, ülke farkı tanımazlar; sevgi,
yardımlaşma, doğruluk, dürüstlük, insan severlik, acıma vb. duygular her toplumda
geçerlidir.
Her bireyin, kendi toplumunun kurallarına ve evrensel değerlere uygun yetiştirilmesi
gerekir. Ahlak gelişiminin en üst düzeyi ise kendi toplum kurallarına ve evrensel değerlere
uygun, bağımsız olarak doğru karar vermektir.

Ahlak Gelişimi ile İlgili Kavramlar
Ahlak gelişimini daha iyi anlayabilmek için konuyla ilgili kavramları inceleyeceğiz.
Kavramlar sırasıyla törel davranış, bencillik, öykünmecilik, vicdan, özgeciliktir.
Törel Davranış
Törel davranış, toplumun töresine uygun davranıştır. Her toplumun yerleşik ahlak,
inanç, gelenek ve görenekleri vardır. Söz gelimi evlenme töreni toplumsal ilkelere ve
kurallara uygun yapılırken aynı zamanda töreye uygun, başka bir deyişle inançlara, ahlaka,
geleneklere ve göreneklere de uygun olması istenir. Toplumsal davranışın değeri, özelliği,
töreye uygun olması orantısında yükselir.

Kişilik gelişimi, bireyin isteğine bağlıdır. Birey, kendisini ne kadar çok geliştirmişse
kişilik de o oranda sağlam olur. Çünkü bireyin güdülerine “dur” deyip, onu belirli
doğrultulara yöneltecek olan bireyin kendini geliştirme isteğidir. Bireyi çeşitli şekillerde
davranışa yönelten fizyolojik ve toplumsal güdüler, bireyin gelişmesiyle birlikte belli bir
düzene girer. Böylece kişilik, törel davranışların kişide yerleşik hâle gelmesi olarak kabul
edilir.
Ahlak, toplum içinde bireylerin iyiye ve kötüye aynı anda doğruya ve yanlışa ilişkin
davranış biçimleri ve kurallardır. Ahlak, toplum üyelerinin davranışlarının hangilerinin kötü
hangilerinin iyi olduğunu gösterir. Törel gelişim, bireyin toplumsal gelişimi ile ilgilidir ve
onun bir uzantısıdır.
Törel davranışla ilgili olarak toplumdan topluma iyi-kötü, doğru-yanlış gibi değer
yargıları değişebilir. Ahlak, toplumdaki bireyleri uymak zorunda bırakır. Bireyler de bu
doğrultuda davranışlarını düzenlerler. Törel gelişim içinde, davranışların toplumun uygun
göreceği bir biçimde düzenlenmesi de yer alır.
Çocuklar, törel davranışlara doğuştan sahip değildir. Daha çok öğrenerek, yaşayarak,
uygulayarak benimserler. Çocuk doğuşta ne iyi,ne de kötüdür.Onun nasıl bir birey olacağı
doğumdan sonraki yaşantılarıyla ilgilidir.
İnsan, yaradılışı gereği iyiye yöneliktir. Çocuğun içten gelen istekleri incelendiğinde
“sevgi” ve “iş birliği yapmak” yönünde olduğu görülür.
Çocuğun daha sonraki yaşamındaki olumlu ya da olumsuz etkiler, törel davranışlarının
değişmesine yol açar.

Bencillik

Bencil’i yalnız kendi çıkarlarını düşünen, kendi çıkarlarını herkesinkinden üstün tutan
birey diye tanımlayabiliriz.
Bencillik ise başkalarını umursamadan bireyin bütün eylem ve işlerinin kendi
yararına, çıkarına yönelik olması, bu tutumun yaşam tarzı hâline getirmesidir. Temel
gelişimde bencil davranışlar aşamasında olan insan, sadece kendi çıkarlarını düşünür.
Bencil davranışlar en çok 3-6 yaşlarda görülür. Daha önceki yaşlar, töre dışı
davranışlar dönemidir ve bu dönem ilk üç yılı içine alır. Bu çağda çocuk, iyilik ve kötülük
düşüncesine sahip değildir. Yalancılığın ve hırsızlığın kötü bir şey olduğunu bilmez.
Yalanlar, hayal dünyasının zenginliğinden; hırsızlık henüz mülkiyet kavramı
gelişmediğinden meydana gelir.

Bencil davranışlar aşamasındaki çocuk, kendini dünyanın merkezi gibi görür. Her
şeyin kendi istekleri doğrultusunda olmasını ister. Bu nedenle bu dönem “benmerkezcilik”
dönemi olarak adlandırılır. Benmerkezci çocuk; kendini analiz etmek, kendi hakkında
düşünmek istemez. Düşünce ve kurgu olan şeyler bile çocuk tarafından maddi gerçekler gibi
algılanır. Örneğin kendisine çikolata, kola, cips gibi sevdiği şeyleri veren kişileri,
vermeyenden çok sever. Zihinsel yapı tam gelişmediğinden çocuk bu dönemde daha çok
duygularının etkisi altındadır. Bazen başkalarını da düşünür gibi olur. Ama yine de dolaylı
olarak kendisini düşünür. Bencillik, vicdan ve törel duyguların oluşmasını güçleştirir. Çocuk,
bu duyguları ancak çevresindekilerin davranışlarını gözleyerek öğrenir. Bencillik
davranışının sonunda çocuk ne gibi tehlikelerin ve cezanın gelebileceğini tahmin eder.
Bencil davranışı yapan birey için bunlar pek umursanacak gibi değilse kaçınmanın yolunu
biliyorsa, bencil eylemlerine devam eder. Çocukların okula başlama döneminde bu
aşamadan geçmiş olması gerekir.
Çocuk bu dönemde kuralların bilincindedir, ama doğasını kavrayamaz. Bu dönemde
çocuk arkadaş arar. Ancak her çocuk arkadaşla birlikte kendi oyununu oynar. Kazanmak,
birinci olmak düşüncesi henüz gelişmemiştir.
. Öykünme
Öykünme; taklit etme, bireyin başkalarının davranışlarını kendine model alarak
benimseyip, yinelemesidir. Bağımlılık, boyun eğmek, itaat etmek için başkasının davranışına
olduğu gibi hiç bozmadan uymaktır. Öykünme, çoğunlukla beğenilen takdir gören
davranışları yapanlara benzemek için yapılırken; uyma, etki yapanlarla iyi anlaşmak için
yapılır.

Törel gelişimin öykünmecilik aşamasında olan birey, ne yapması gerektiğini kendi
içinde ölçüp tartmadan, kendine kolay geldiği ya da kınanmaktan korktuğu için başkalarının
yaptığını yaparak rahat eder. Bu durum toplumsal öğrenme kuramıyla da açıklanabilir. Bu
kurama göre çocukların, yetişkinlerin ahlak normlarını öncelikle gözlemledikleri
davranışları, kuralları, değerleri dereceli bir taklit etme süreciyle kazandıkları ileri sürülür.

Kısacası, öykünme, toplumsal bir öğrenme sürecidir. Birey, öykünmeyle topluma
uygun birçok davranışı öğrenir. Öykünmeciliğin olumsuz yönü ise bireyin bu yolu tek
öğrenme yolu olarak görmesinin sonucu olarak, kendisine özgü davranma bağımsızlığını
yitirmesidir.
1.2.4. Vicdan
Vicdan; insanın davranışlarının iyiliğini, kötülüğünü, doğruluğunu, yanlışlığını,
haklılığını haksızlığını içsel olarak yargılama gücü olarak tanımlanır. Çocuğun kendisini
kontrol edebilmesiyle ilgilidir.
Vicdan, bireyin davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya yönelten, kendi ahlak
değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güçtür. Bu güçle
birey, davranışları konusunda bir karara varır. Birey bu karara göre kendisini ödüllendirir ya
da cezalandırır.
Temelde çocuk, öğrendiği sınırları ve kısıtlamaları benimseyerek toplumsal kurallar
karşısında belirli tavırlar elde eder. Bazı çocuklar, büyüdükçe topluma aykırı davranışlar
gerçekleştirirler. Örneğin: suç işlerler, bazı çocuklar da aşırı vicdanlı olup, genellikle
büyüdüklerinde fazla duyarlı, özverili, duygusallık nedeniyle psikologlardan en çok yardım
alan kişiler olurlar. Çok utangaç, çekingen, güvensiz, yaptıkları her şeyde çevreye zarar
vereceklerinden korkan bu aşırı vicdanlı bireylerdir.
Dikkat etmemiz gereken şey, çocukları evde ya da okulda her iki yönde de aşırılıklar
içinde yetiştirmemektedir.
Vicdanlılık; duygusal ve ussal(akıl) vicdan olmak üzere ikiye ayrılır. Duygusal
vicdanlılık aşamasında insan davranışlarını duygusal inançlarıyla yargılar. 10 yaşından
ergenliğe kadar bu dönem sürer. Zihinsel yetenekler tam anlamıyla gelişmediği için çocuk
duygularının etkisindedir. Hoşlanma ilkesi çocuk üzerinde henüz varlığını sürdürmektedir.
Bu dönemde çocuk, kendisinden yapması istenen davranış kurallarını öğrenir ve bunlara
sıkıca bağlanır. Bağlanılan bu davranış kurallarının bazısı çocuk tarafından benimsenir.
Örneğin çok sevdiği bir kişinin aile bireyleri, arkadaş, sanatçı vb. hareketini yapmak zamanla
bu hareketin bağımsız olarak yapılması ile sonuçlanır. Bir süre sonra davranışın
yapılmasında rol oynayan “önemli kişi” unutulur, yalnızca bu davranış kalır. Çocuk, henüz
davranışların nedenlerine inecek gücü gösteremez. Bu nedenle yargıları kutsaldır.
Bilimsel tutuma sahip olmayan birçok yetişkin bu basamakta kalır. Bu yetişkinler
nabza göre şerbet vermekten hoşlanırlar. Her davranışlarında duygularının etkisi vardır. Fen
ve doğa deneyleriyle başlayarak tartışma yöntemiyle çocuklara yavaş yavaş bilimsel
düşünebilme gücü kazandırıldıkça çocuk bu basamakta kalmaz, kurtulur.
Ussal vicdanlılık aşamasına geçen insan, davranışlarını ussal inançlarıyla yargılar.
Duygusal vicdanlılıktan ussal vicdanlığa geçen birey, törel ilke ve kuralları usunun(aklının)
süzgecinden geçirerek ve sorgulayarak uygular. Bu aşamada insan, törel ilke ve kuralların
yerine,zamanına,duruma ve uygulanan bireye göre değiştirilip, geliştirilerek
uygulanabileceğinin bilincine varır.

Özgecilik
İnsanın kendisinden önce başkalarının iyiliğini, yararını düşünüp yardımcı olmasıdır.
Başkalarından karşılık beklemeden iyiliğine koşmak ve bu davranışları yaparken, bunun
başkalarına zarar verip vermeyeceğini, onları üzüp üzmeyeceğini düşünmektir. Törel
gelişimin ulaşabileceği en son aşamadır.
Bu dönemdeki çocuklar, duruma göre esnek hareket edebilme yeteneğini kazanırlar.
Özgeci birey, başkaları ile sürekli empati içindedir. Karşılaşılan olaylar, kişiler karşısında
ussal vicdanına dayanarak davranır. Özgecilik duygusu, kişinin başkalarının iyiliği için
çalıştığının belirtisidir. Bu duygu sevginin bir parçasıdır. Bireylerin bencillikten kurtulması,
törel duyguların geliştiğini gösterir. Çocuk bencillikten kurtuldukça “özgeci” olmaya başlar.
Bu yaştaki, çocuk dünyada başkalarının varlığını,onların da kendisi gibi bir birey olduğunu
kabul eder.Buna karşın çocukta yine de bencillik vardır.
Çocuk ancak 9-10 yaşlarına ulaştıktan sonra kendi kendini eleştirebilecek bir olgunluk
düzeyine ulaşır. Bundan sonra özgecilik duygusu daha da gelişmeye başlar. Özgecilik
duygusuna sahip olan bireyde anlayış, sempati, incelik, özveri ve yardım duygusu bir arada
bulunur.
Özgeci birey, törel davranışlarını katı kurallardan kurtararak kendini başkalarının
yararına olan amaçlara yöneltir. Böylece birey, yaşamındaki engelleri özgeci bir tutumla
kaldırmaya çalışır.
Bireyin ahlak gelişimi belli aşamalar izler. Bu aşamalar bireyin bireysel gelişiminden
bağımsız değil, ona paraleldir. Bu bölümde Piaget ve Kohlberg’in ahlak gelişimine ilişkin
görüşleri açıklanacaktır.
Piaget’e Göre Ahlak Gelişimi
Piaget, çocukların ahlak gelişimi konusunda çalışan ilk araştırmacıdır. J.Piaget; ahlak
gelişiminin, bilişsel gelişime paralel olarak geliştiğini ve belli bir sıra izleyen dönemler
içinde ortaya çıktığını söylemektedir. Yaşı ne olursa olsun her bireyin bilişsel gelişimin en
son basamaklarına kadar ulaşabilmesi beklenmemelidir. Biyolojik olgunlaşma ile öğrenme
yaşantıları birlikte, bilişsel gelişimde ulaşabilecek düzey üzerinde belirleyici olmaktadır.
Aynı durum ahlak gelişimi için de söz konusudur. Piaget’e göre çocukların doğru ve yanlışa
ilişkin yargıları ve kuralları yorumlama biçimleri yaşlara göre değişiklikler göstermektedir.
Piaget ,çocukların ahlak gelişimini incelerken çocukların 6 yaşına kadar oyun kuralları
olmadığını, oyunları diğer çocuklardan öğrendikleri gibi oynadıklarını, ancak 2-6 yaş
arasında çocuklar bazı kuralları fark etmeye başlayarak ne anlama geldiğini ya da ne amaçla
konduklarını bilmeden bu kurallara uygun davranışları taklit ettiklerini belirtmiştir.
6 yaştan sonra çocuklar, kuralları izlemede ya da uymada tutarsızlık gösterse bile
kuralların ne anlama geldiğini kavramaya başlamışlar. Bu yaşlarda çocuklar, kuralların
değiştirilemez olduğuna inanmakta ve hiç sorgulamadan bu kurallara uygun
davranmaktadırlar.
Piaget’e göre 10 yaşlarına kadar çocuklar oyunlar dışında kurallara uyarlar. Fakat
kuralları koyan kişiler olmadığı zamanlarda bu kurallara uymayabilirler. Örneğin çikolata
yemesi yasaklanan bir çocuk, annesi ya da babası yokken çikolata yiyebilir.
Piaget, 0-6 yaş döneminde çocuklarda kural kavramı olmadığından “Bu dönemde
ahlak söz konusu değildir“ demektedir. Bu nedenle ahlak gelişimi, bilişsel gelişim
aşamalarından olan işlem öncesinden, somut işlemler dönemine geçtiği 6 yaşına kadar
başlamaz.
Piaget, çocukların oyunlarındaki kurallara uyma davranışını aşağıdaki şekilde
incelemiştir:
Ø Devinim dönemi (0-2 yaş grubu)
Ø Duygusal Ben-merkezcil dönem (2-7 yaş)
Ø Başlangıç halinde işbirliği dönemi(7-11 yaş)
Ø Gerçek işbirliği dönemi(11 yaşın üzeri)
1.3.1. Duygusal Devinim Dönemi
Bu dönem, motor ve bilişsel özellikleri kapsar. Piaget yaşamın ilk iki yılını incelemiş;
zekânın bu dönemde kökenlerinin ortaya çıktığını, doğumda sadece refleks hareketleri
başaran bebeğin, ikinci yılın başında konuşmaya başladığını, sembolik düşünceler gibi
zihinsel işlevler geliştirdiğini belirtmiştir. Çocuk, belli aşamalara ulaşabilmek için yeni
davranışlar ve araçlar geliştirebilmektedir. Bu dönem, çocuğun uyarıcıları etkin bir şekilde
özümlenmesi, düzenlenmesi ve uyum sağlaması yolu ile çocuğun zihinsel gelişim sürecinde
değişiklikleri sağlar.
Sosyal yaşantıların, çocuğun bu aşamaları geçirmesinde büyük etkisi vardır. Çocuklar
ilk yaşlarda anne-babaların emir verdiklerini, davranış kurallarını öğretmede ısrarcı
olduklarını öğrenirler ve kurallara uydukları zaman mutlu olacaklarını anlarlar. Ancak bu
kurallar, çocukların kendi bakış açılarından söz etmelerini ve ahlaki konularda farklı
düşünceleri benimsemelerine engel olur.
Kısaca çocuklar kuralların farkındadır, ancak ne amaçla ya da kuralları neden izlemek
gerektiğini anlamazlar.
1.3.2. Benmerkezcil Dönem
Çocuk, artık bu dönemde sistemleşmiş kuralları anlamaya başlar. Yine de daha çok
kendi koyduğu kurallara uyar. Kazanmak için uğraşmaz. Ona göre kurallar, yetişkinler ve
Tanrı tarafından konulmuştur. Kurallar kutsal olarak kabul edilir. Küçük değişiklikler,
kuralları çiğneme olarak algılanır. Piaget, bu dönemi “bağımlılık evresi” diye
adlandırmaktadır.
Piaget’ye göre çocuklar, 2-7 yaş arası çocuklar, kendinden büyük çocukları gözler; ne
anlama geldiğinin farkına varmadan kurallara uygun davranışları da taklit eder. Bu konuda
tam bir bilgisi olmasa da kuralları çiğnemez. Ancak oyunu, sosyal bir etkinlik olarak
algılamaz.Bu aşamada çocuklar birbirleriyle ortak gibi görünse de her biri kendi oyununu
oynar.Eğer çocuğun oyun arkadaşı bir yetişkinse oyunun sonunda çocuk oyunun nasıl
olduğundan ya da kazanmanın ne demek olduğundan habersiz: “Kim kazandı?”diye
sorabilir.

Kohlberg’in Ahlak Gelişim Kuramı

Kohlberg, ahlaki gelişim kuramında, ahlaki yargının insan yaşamındaki işlevi
çerçevesinde incelenmesi gerektiğini vurgular. Kolhberg’in ahlak gelişimi kuramı,
Piaget’nin kuramının yeniden incelenmesi, yeniden adlandırılmasıdır. Kohlberg de Piaget
gibi çocuk ve yetişkinlerin belirli durumlarda davranışları nasıl yorumladıklarını
incelemiştir. Piaget ahlaki gelişimi bir inşa süreci; Kohlberg ise evrensel ahlaki ilkelerin
keşif süreci olarak görmektedir. Ayrıca Piaget, anlattığı öykülerde eylem ve düşünce
arasında bir ayrım gözetmezken, Kohlberg deneğin zihnindeki çatışmaları anlamaya yönelik
hipotetik öyküler anlatmaktadır. Bu amaçla çocukların ve yetişkinlerin ahlaki ikilemlerini
kapsayan belli durumlar vererek onlara bu durumlarda nasıl tepkide bulunacaklarını sorarak
yürütmüştür.
Kohlberg, değişik yaş grupları ve sosyoekonomik düzeylerdeki bireylere değişik
öyküler verdikten sonra öyküde anlatılan durum ile ilgili karar vermelerini ister. Verilen
kararın doğru ya da yanlış olması önemli değildir. Önemli olan bireyin öyküde anlatılan
soruna çözüm bulurken kullandığı gerekçeler ve yaptığı değerlendirmelerdir.
Kohlberg’in kullandığı problem durumlarından(ahlaki ikilemlerden) iki örnek durum
aşağıda verilmiştir:
Ø Örnek Durum: Avrupa’da bir kadın, az görülen kanser hastalığının bir türü
nedeniyle ölmek üzeredir. Bu kentte bulunan bir eczacı onu kurtarabilecek ilacı
bulmuştur. Ancak ilaç için 2000 dolar istemektedir. Bu fiyat, ilacın maliyetinin
10 katıdır. Hasta kadının kocası Heinz herkesten borç alarak ancak 1000 dolar
toplayabilir. Heinz, eczacıya karısının ölmek üzere olduğunu söyleyerek ilacı
biraz ucuza satmasını ya da daha sonra kalanını ödemesine izin vermesini ister.
Eczacı: “Bu ilacı ben buldum ve para kazanmak istiyorum” diyerek teklifini geri
çevirir.
Bunun üzerine Heinz, eczaneye gizlice girip ilacı çalar. Bu durumda hasta kadının eşi
ne yapmalıdır? Neden?
Örnek Durum: Joe’nun babası, Joe 50 dolar kazanırsa onu kampa götüreceğine
dair söz vermiştir.Ancak fikrini sonradan değiştirmiş Joe’dan kazandığı parayı kendisine vermesini istemiştir.Joe da 10 dolar kazandım diye yalan söylemiş ve
40 doları kampta kullanmak üzere kendisine ayırmıştır.Joe kampa gitmeden
önce kardeşi Alex’e yalan söylediğini ve kazandığı para miktarını söylemiştir.Bu
durumu Alex babasına söylemeli midir?
Kohlberg, yukarıdaki ve benzer durumlar için aldığı cevapları sınıflayarak, bireylerin 6 yargı
aşaması geçirdiklerini belirtmektedir.Bu 6 aşama ise 3 dönem içinde yer almaktadır.
Bu üç dönem, çocuk ya da yetişkinin “ahlaki davranış” ya da “doğru olarak neyi
algıladığını ve bunu nasıl belirlediği”ne göre sıralanmıştır.Diğer dönem kuramlarında olduğu
gibi,her bir dönem, kendinden öncekine dayanmakta kendinden sonraki döneme ise temel
oluşturmaktadır.Aynı kişi,aynı durum, aynı zaman ve durumlarda bir aşamada davranış
gösterirken bir başka zaman ve durumda da başka bir aşamada davranış gösterebilmektedir.
Kohlberg’e göre ahlak gelişim düzeyleri:
Gelenek Öncesi Dönem
Bu düzey, Piaget’in “dışsal kurallara bağlılık” döneminin özelliklerini içine alır. Bu
düzeydeki çocuk, kültür içinde kabul edilen iyi ve kötü ölçütlere göre davranır.
Aşama, Ceza ve İtaat Eğilimi
Bu dönemde kurallar, başkaları tarafından konur. Çocuklar, sadece otoriteye uyar ve
cezalandırılmaktan kaçınır. Genellikle olayların dış görünüşüne ve ortaya çıkan zararın
büyüklüğüne bakarak karar verirler. Onlar için olayların gerisinde nedenler önemli değildir.
Etkinliğin fiziksel sonuçları, etkinliğin kötü ya da iyi olduğunu belirler. Örneğin bir çocuk
annesine yardım ederken tabakları istemeden kırmıştır. Diğeri ise annesinden izinsiz şeker
alırken şekerliği düşürüp kırmıştır. Bu dönemdeki çocuklara hangisinin suçlu olduğu
sorulduğunda tabakları kıran çocuğun daha suçlu olduğunu belirtmişlerdir.
. Aşama, Saf Çıkarcı Eğilim
Bu aşamada çocukların sadece kendi istekleri ve gereksinimlerinin karşılanması
önemlidir. Diğer bireylerle olan ilişkilerinde onların gereksinimlerinin de farkındadırlar;
fakat yine de kendi çıkarları ön plandadır. Çıkarcı bir biçimde başkalarının gereksinimlerini
de dikkate alır. Somut değişime dayanan adil alışverişler yapmaktadır. Göze göz, dişe diş
anlayışı vardır. “Her şey karşılıklıdır” inancına sahiptir. Maddi eşitlik ilkesi, bu dönemde
adalet anlayışının en belirgin göstergesidir. “Bana bir şey yap, ben de senin için bir şey
yaparım” anlayışı vardır.
Geleneksel Dönem
Bu dönemdeki çocuklar, diğer insanların beklentilerine; özellikle de özdeşleştikleri
özel insanları ve genel toplumsal düzenin beklentilerine uymak isterler. İçinde bulundukları
grubun gereksinimlerini bazen kendi gereksinimlerinden üstün tutarlar ve grubun isteklerine
uygun davranmaya özen gösterirler. Sosyal düzeni destekleme ve sadakat önemlidir.


WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Ahlak Gelişimi
« Posted on: Nisan 19, 2024, 03:50:14 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Ahlak Gelişimi e-book, Ahlak Gelişimi programı, Ahlak Gelişimi oyunları, Ahlak Gelişimi e-kitap, Ahlak Gelişimi download, Ahlak Gelişimi hikayeleri, Ahlak Gelişimi resimleri, Ahlak Gelişimi haberleri, Ahlak Gelişimi yükle, Ahlak Gelişimi videosu, Ahlak Gelişimi şarkı sözleri, Ahlak Gelişimi msn, Ahlak Gelişimi hileleri, Ahlak Gelişimi scripti, Ahlak Gelişimi filmi, Ahlak Gelişimi ödevleri, Ahlak Gelişimi yemek tarifleri, Ahlak Gelişimi driverları, Ahlak Gelişimi smf, Ahlak Gelişimi gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Güzel Ahlak
İslam
Sahin07 2 1098 Son Mesaj Nisan 18, 2008, 10:05:31 ÖS
Gönderen : Lady32
Bağışlamak Ve Ahlak
Hristiyanlik
FeMoX 1 1158 Son Mesaj Temmuz 25, 2008, 03:32:56 ÖS
Gönderen : iBRaHiMiNe
Ahlak
Dini Resimler
*GeLinCiKk 4 1491 Son Mesaj Mayıs 07, 2009, 04:03:52 ÖS
Gönderen : BemaGül
Ateş, Su Ve Ahlak
Dini Hikayeler
sanane_61 0 684 Son Mesaj Ekim 14, 2013, 10:03:02 ÖS
Gönderen : sanane_61
Ahlak Kuralları
Felsefe
imge34 0 834 Son Mesaj Ekim 26, 2014, 11:55:42 ÖS
Gönderen : imge34


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular