Merhaba,
Aslında ilk amacım e-kitap indirmekti ama malum site kuralları yüzünden üç mesaj yazmalıymışım.
Eh o zaman kadınların en büyük derdi fazla kilolardan bahsedeyim dedim.
Başlık tamamen kendime aittir. Dünkü tartım ile 23 Mart tarihinden bu güne kadar tam 13 kilo verdim.
Nasıl mı?
Çok kolay...
Canan Karatay Efendigil'in kitaplarını okudum ve yap dediklerini yaptım, yapma dediklerini yapmadım.
ARA ÖĞÜNÜ - EKMEĞİ - ŞEKERİ HAYATIMDAN ÇIKARTTIMAra öğün ne yazık ki vücutta şekerin daima yüksek olmasını sağlayan bir düzen. Bunu kitabında o kadar güzel anlatıyor ki "İşte olay buymuş, ben de neden vereyim dedikçe kilo alıyorum anlamamıştım" dedirtiyor.
Canan Teyze diyoruz kendisine. Çünkü teyzemiz, hatta anneannemiz olacak kadar yaşı büyük bir profesör. Yani Canan teyze yazdığımda öz teyzem sanmayın, şahsen tanışmadık bile.
Şimdi Canan teyze diyor ki, ekmek yemenize gerek yok... ekmek boş kaloridir... önce yok olmaz dedik, sonra baktık oluyor... ramazanda bir akşam canımız pide çekti, almak istediğimiz saatte daha çıkmamış olunca ekmek alıp eve geldik... inanın o akşamki şişliğimi asla unutmayacağım. Meğer ben yemeklerden sonra ne kadar rahatmışım. Ekmek yediğim akşam çektiğim eziyet ile iyice anladım bunu.
Ara öğün yemeyin sakın diyor. Her öğün arasında 4-5 saat geçsin diyor. Hazır ramazandan da çıktık. Saatlerin arası oooooooooooo çok uzundu. Demek ki şimdi başlasanız zorlanmazsınız. zaten onun dediği gibi beslenince en az 4 saat acıkmıyorsunuz. Bizim şu ara ortalamamız 5,5-6 saat.
Şekeri kesin diyor... ama bu sadece çayın şekeri, kahvenin şekeri değil. Şekerin içinde olduğu her şeyi hayatınızdan çıkartıyorsunuz. Ben tatlıyı severim. En zor bunu yaparım demiştim ama sabah kahvaltısında kayısı yediğinizde zaten günlük şekerinizi alıyorsunuz. Bunu düzenli yapınca ve amaç kilo vermek, sağlıklı olmak olunca da boğazınızı biraz tutup tatlısız hayata alışıyorsunuz.
Eve hazır besin, asitli-gazlı içecekler, her türlü meyve suyu kesinlikle girmiyor. Varsa da içilmiyor
Beyaz pirinç ve un olan yiyeceklerin hiç biri tüketilmiyor. AÇ KALIRIM demeyin... K A L M I Y O R S U N U Z te o kaaaaaaa
Kibrit kutusu kadar beyaz peynir var ya... işte Canan Teyzede o bir avuç içi kadar ve elinizin yan kalınlığı ölçüsünde... yani çokkkkkkkkk inanın yenmiyor o kadarı. Kışın her türlü yeşillik sabah kahvaltısının vazgeçilmezi... tıka basa doyana kadar serbest... yazın domates salatalık yine doyana kadar yenecek şeyler...
GELELİM BİZ TÜRKLERİN EN ZOR YAPACAĞI ŞEYE.......... SPOR
İşte bu beslenme düzeninin en zor gelecek tarafı bu. Her gün düzenli olarak en az yarım saat yürüyün diyor. Mümkünse açık havada, deniz, dere, çay kenarında ve ağaçlıklı ortamda...
İstanbul'dakileri düşünemiyorum bile... bunların hepsinin bir arada olduğu yerlerde bile hava berbat... Ben Fethiye'ye yerleştim ve yırttım. tam tarifteki yerlerde yürüyorum artık. Her gün 7 km lik bir parkurum, yazın ilave olarak da denizim var. Yani ben sporu yapıyorum. (Zaten önceden de yapıyordum ama asla istediğim gibi işe yaramıyordu. ARTIK YARIYOR
)
Gördüğünüz gibi bu bir diyet tarifi değil. Bu bir yaşam biçimi, beslenme düzeni.
Eşim ve ben mart sonundan beri uyguladığımız bu beslenme ile 13 + 17 kilo verdik. Yani artık 30 kilo daha noksanız... Gençleştik... Nasıl mı anlıyorum... eskiden de zayıftım... kimse yaşımı tahmin edemezdi... kilo alınca herkes yaşımı şak diye söylemeye başlamıştı... işte yine tahminleri kırdığım bir görüntüdeyim. 40 bedene rahatlıkla giriyorum. Hedefim, önümüzdeki yaz başına kadar 9 kilo daha vermek. Çünkü üç senede tam 20 kilo almıştım. Eski kiloma dönmek dış görüntüm için... ana hedefim ise SAĞLIĞIM İÇİN zayıflamak.
Sevgiler ve iyi bayramlar herkese