Sofudur halk içinde, Tesbih elinden gitmez. Dili marifet söyler, Gönlüyse tasdik etmez.
Çok fazladır cüreti, Bazen hoştur sohbeti, Dışında ibadeti, İçiyse kabul etmez.
Derviştir, sabrı yoktur, İhlâsa karnı toktur, Dilinde zikri çoktur, Asla içi işitmez.
Gören elini öper, Sarık cübbeye bakar. Onu, şöyle sanırlar: Zerrece günah etmez.
Dışı derviş, içi boş, Dili tatlı, sözü hoş Ettiğini bir sarhoş, Sakınır asla etmez.
Görenler sofu sanır, Salih olarak tanır, Selam verir, utanır, Riyasına güç yetmez.
Devesine binemez, Aşağıya inemez, Miskinliğe dönemez, Gönlünden kibir gitmez.
Yunus, bu dertlerini, Çalaba söyle emi, Onun çoktur keremi, Herkes etse, o etmez.
|