Yunus Emre ( Blue Jean )

Yunus Emre, Türkçe Rap'in Süper Kahramanı...

“Biz küçük çocuklar sokakta rahat rahat bol pantolon giyebilsin diye, saçma sapan işlere imza atıyoruz…”

Merhabalar, öncelikle müzik hayatından biraz bahset istersen?

95 yılında Cartel çıkmıştı, ben de çok sevmiştim tabi ki. Ama o yıllarda kimse Cartel’i rap diye dinlemiyordu, bunun kimse farkında değildi. Daha sonra bu süreç gelişe gelişe bu duruma geldi. Lise yıllarıma geldiğimde, yani ’99, 2000 döneminde ilk kez bu işi yapabilme yeteneğimin olduğuna karar verdim. Türkçe örnekleri dinledim, yabancı müzik çok dinleyemiyorduk, olanaklar şimdiki gibi değildi. Başkent üniversitesinde konservatuar okuyordum, bıraktım. Tamamen müzikle ilgilenmeye karar vermiştim ama bu da olmadı, şuan reklamcılık okuyorum ve tabi ki müzik yapıyorum.

Birçok albüm çıkarttın bugüne kadar…

İlk olarak 2005 de bir albüm çıkarttım. Yakın müzisyen arkadaşlarımla bir albüm yaptım yine aynı yılda.2006 da bir albüm daha yaptım ve 2008’deki “Süper Kahraman”a kadar birçok track yayınladım. Ve Frekans’la ortak albümüm var “Süper Kahraman’dan hemen önce “Tatlı Dil ve Tabanca”. Şimdi bu ortak albümün 2. si bitti. Yakın zamanda onu dinleyeceksiniz hemen ardından da “Süper Kahraman”ın 2.si geliyor…

Frekansla yaptığın ortak çalışman oldukça başarılı oldu. Sizin bir araya gelmeniz nasıl oldu?

Biz çok önceden tanışıyorduk zaten. Zamanında Frekans bir gruptu ancak dağıldı ve Emre tek başına devam etmeye karar verdi. Biz bir konserde tanışmıştık yıllar önce bir Ceza konserinde… O zamandan beri iyi arkadaşız ve beraber çeşitli, çalışmalar yapıyoruz. Müzikal anlamda kafama en uygun isimdir kendisi. Çok yetenekli, disiplinli ve tam bir müzisyen edasında rapini icra eden ender isimlerdendir. Zaten bu ay içinde yepyeni ortak albümümüz çıkmış olacak.

Ceza demişken, Ceza hakkındaki fikirlerin ne? Hem seveni hem de çok fazla popüler oldu diye eleştireni gittikçe artıyor…

Ceza benden desteğini hiç esirgemedi. Popüler olması da beni hiç rahatsız etmiyor aksine hoşuma gitti. Hep underground kalalım fikrinin çok özenti olduğunu düşünüyorum. Rap işini düzgün yapan kimse bunu söylemez. Bu işi tanıtmakla uğraşır yapmamız gereken tek şey de bu. Ceza bugün tüm bu dizi müziklerini, reklam müziklerini yapmasaydı rap müzik ne kadar tanınıyordu? Bu işin böyle olması gerekiyor. Ben zaten rapçileri anlamıyorum. Sokakta , orda burada, forumlarda ahkam kesiyorlar, çok güzel! Ama biz küçük çocuklar sokakta rahat rahat bol pantolon giyinebilsin diye, saçma sapan işlere imza atıyoruz. Bugüne kadar birçok konserinde bize çok destek oldu buradan kendisine teşekkürlerimi sunuyorum.

Son zamanlar da adı en çok duyulanlardan biri de ******, onun müziğini seviyor musun?

Müziğinden zerre hoşlanmıyorum ayrıca kendisi rapçilere müzik yapmadığını söylemiş, doğru. Çünkü ben ****** ile İsmail YK arasında bir fark göremiyorum. İkiside rapçilere hitaben müzik yapmadıklarını söylüyor, ikiside rap müziğini çağrıştıran melodilerde söylüyorlar, sadece biri eğlenceli şeyler söylüyor, biri hüzünlü şeyler, biri saçma sapan sözler yazıyor, diğeri daha saçma sapan sözler yazıyor. Ayrıca kendisi ne kadar hiphop adına üretim yaptığını zannetse de son dönemdeki olayları ile bu kültürün raconunu bozmuş, tabusunu yıkmıştır. Hiphop’ın yeri mahkeme koridorları değil, bu iş için gönül verenlerin kalbidir.,

Peki senin yakınlarda ses getirecek projelerin, işlerin var mı?

Aslında ben bandrollü albüme başlamıştım ama bıraktım çünkü işim, okulum hepsi çok karıştı ve bandrollü albüm çok tempo gerektiriyor, göründüğü gibi değil, evde kayıt yapmaya benzemiyor. 10 kişi çalışıyor albüm için, o kadar da gerginlik çıkıyor. Zorluğu bu. Yoksa bandrollü yapmak sanıldığı kadar imkansız değil. Nakit beş bin lirası olan herkes bandrollü yapabilir.

Bandrollü albümün sanatçıyı kısıtladığı söylenir, sen böyle düşünüyor musun?

Sanatçıyı kısıtladığını düşünmüyorum ama şöyle bir şey var; bandrollü de tek atış hakkın var, eğer sen bandrollü yapıp da istediğini alamıyorsan medya sana ikinci desteği vermez. Bu nedenle acele etmemem gerekiyor. ”Oldu, her şeyiyle tamamdır.” dediğim anda yapacağım. Benim için tamam olsa bile çevresel faktörleri düşünmeliyim, çevre için değilse olmamalı. Benim için çevresel faktör de korsan albüm falan değil. Zaten ben korsan filan desem de bu röportajı okuyacak insanlar bile gidip korsan alacak bunu biliyorum maalesef.

Son çıkan bandrollü Türkçe rap albümlerini dinledin mi? Bu albümler piyasamızı ileri seviyeye taşır mı sence?

Birkaçını evet. Patron’u dinledim mesela, Pit10’u da dinledim. Bir de Fuat’ın albümünü dinledim ve oldukça beğendim Fuat’ı çok sevmesem de… Ben aslında piyasayı ilerletecek olanın albüm olduğunu düşünmüyorum, benim Ceza’ya hak verdiğim nokta; bu, piyasayı ilerletecek olan şey insanların duyacağı, ilgi göstereceği işler yapması. Zaten albüm yapsak da kimse almayacak bu bir gerçek… Underground kalmayı destekleyeceksen gerçekten yeraltı yaşaman gerekir ve gerçekten büyük olman gerekir. Underground olacaksın ama konserine elli bin insan gelecek. Ama bu eleştirileri yapanlar underground nedir bilmiyor amatörlük bunlarınki…

Türkçe rapin doğru tanıtıldığını, doğru yansıtıldığını düşünüyor musun?

Evet düşünüyorum ama şu Romanstar yarışmalarında filan çıkıp roman müziğiyle rap yapanları beğenmedim çünkü rap o değil, o çok aykırı bir duruş. Yaptıklarına saygı duyuyorum tamam ama doğru değil. Çünkü çok fazla insan izliyor bunları ve yanlış tanımalarına sebep oluyor. Bak işte rapin popülerleşmesini eleştirenler bilmeli, rapin popülerleşmesi budur, rapin patlaması ise bambaşka ve iyi bir şeydir, anlatabiliyor muyum?

Şuanda Türkçe Rap'te bir yol ayrımı görüyorum ben, kimi gangsta müziği yapıyor kimi parti müziği yapıyor, kimi dini müziğe kaydı. Rap’in protest yanı çok fazla yok gibi geliyor bana? Sen ne düşünüyorsun?

Ben bu çeşitlilikten rahatsız değilim, parti, disco müziği de yapılacak, sert gangster müziği de yapılacak hepsi olmalı. Mesela ben bir Ege Çubukçu’dan rahatsız değilim açıkçası, hepsi olmalı… Ama her şeyden önce müzik yaptığımızın farkına varılmalı. Bu yoldan sapmamak lazım, müzisyenlerin belli kesimlere yaranmak adına inanmadığı, onlara ait olmayan düşünceleri savunmaması lazım. Sahte olur. Görüyoruz örnekleri…

Dinleyicilerinle arandaki mesafe nedir?

Sonuçta bu işi onlar için yapıyoruz. Ne mutlu bizi hiç yalnız bırakmıyorlar. Çeşitli internet grupları sayesinde onlarla iletişim sağlıyorum. Bu bana gurur veriyor. Bazen bu ilgi dozunu aşabiliyor ama hoş görmek lazım. Sonuçta dinleyici ile bir bütünlük sağlıyoruz.

Son olarak dile getirmek istediklerin neler?

Bizi dinleyen seven herkese çok teşekkür ediyorum. Peşpeşe tam 3 albüm dinleyici ile buluşacak. Yunus Emre & Frekans, Yunus Emre solo ve Frekans solo. Konser sezonu açıldı ve tam gaz devam ediyoruz. Bizim hakkımızda bilgi edinmek için myspace adreslerimizi takip edebilirler.

MySpace: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.

www.myspace.com/yunusemreofficial

MySpace: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.