0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri  (Okunma Sayısı: 603 Kere Okundu.)
« : Kasım 07, 2014, 10:00:12 ÖS »

imge34
*
Üye No : 117785
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 6024
Mesaj Sayısı : 10 493
Karizma = 36677


Ticaretle uğraşan, bu çerçeve içinde Akdeniz’i bir baştan diğerine kat eden Yunanlıların meydana getirmiş oldukları pek çok şeyde, kültürel açıdan gerçekleştirmiş oldukları hemen bütün başarılarda, ana unsurları başka kültürlerden aldıklarını kabul etmek doğru olur. Gerçekten de onlar Fenikelilerden alfabenin yanı sıra, belli bir teknolojik birikim ve bazı dini düşünceler almışlardı. Mısır’dan, başkaca şeyler yanında, Yunan mimarisinin ana unsurlarını ve geometriyi getirmişlerdi. Babil’den ise astronomi ve matematik öğrendiler, birtakım dini düşünceler aldılar. Yunan hiçbir şekilde bir mucize değildi; o, tarihin vücut verdiği hoş bir tesadüf ve komşularla daha önceki kültürlerden alınan değerli derslerin bir ürünüydü.

Yunanlıların bu kültürlenme sürecinin bir parçası olarak, Mısır tanrısı Osiris, Yunan’da bir Tanrı ya da yarıtanrı diye bilinen Dionyssos olup çıkmıştı. Nitekim MÖ 6. yüzyılda Dionyssos’un oldukça kuvvetli gizler kültü Yunanistan’ın neredeyse tamamına yayılmıştı. Söz konusu Orpheusçu gizlere göre, dünyayı Titanlar yönetmekteydi. Bu Titanlar, tanrıların kralı ve Dionyssos’un babası olan Zeus’u doğuran Gaia’dan, yani yerden çıkmışlardı. Dionyssos Titanlarca öldürüldükten sonra, Zeus da bunun karşılığında Titanları öldürdü. İnsanlar, Yunan mitolojisine göre, işte onların küllerinden doğdular. Başka bir deyişle, insan doğası kısmen doğal, kısmen de ilahi bir yapıdaydı. Yunanlılar bunu, başkaca şeyler yanında, insan varlıklarının ebedi bir hayata sahip oldukları anlamına gelecek şekilde yorumladılar. Bu, hayatın kısa, kaba ve ilkel olduğu bir dünyada, kesinlikle çok olumlu karşılanan bir düşünce oldu.

Yunan felsefesi, işte bu koşullarda mitoloji, mistisizm, matematik ve dünyada bir şeylerin iyi gitmediği algısının böyle bir birleşiminden doğmuştu. İlk Yunanlı filozoflar kendilerini birçok yönden zorlu koşullar altında buldular. Kültürlerinin oldukça zengin ve yaratıcı bir kültür haline gelmekte olduğunun fakat bir yandan da kıskanç ve kendileriyle rekabet halindeki kültürler tarafından kuşatıldığının farkındaydılar. Böyle büyük ve önemli kültürlerin aniden istila edilmeleri ve bilinen dünyadan tamamen silinmeleri, pek de alışılmadık bir şey değildi. Savaşın yok edemediğini, doğanın tahrip ettiği de oluyordu. Vebanın kentleri adeta sessiz ordular gibi silip süpürdüğü çok olmuştu. Öngörülemeyen, öngörülemediği için çoğunlukla trajik bir yapı kazanan hayatın, her şeye rağmen çok değerli olduğu kavranmıştı.

İnsanın üzerinde hemen hiçbir kontrolünün olmadığı bir dünyada, kader kavramı doğallıkla çok önemli bir rol oynamıştır. Fakat Homeros’un zamanında Yunanlıların kaderi tanrılarla tanrıçaların keyfi kararlarına bağladıkları yerde, 6. yüzyılın filozofları şeylerin gerisindeki kalıcı bir düzene, onları anlaşılır hale getirecek istikrarlı bir temele yöneldiler. Tanrıların kaprisleri ve keyfi kararları yerine, birtakım ilkelerin olması gerekiyordu. Kaderin görünüşteki kesinsizliklerini bertaraf edecek bir logosa, görünüşlerin gerisindeki bir akla, şeylerin düzeninden sorumlu olacak bir mantığa ihtiyaç vardı.

İlk Yunanlı filozoflar, Anadolu’nun Batı kıyılarında bulunan Miletoslu filozoflar, işte bu ihtiyaca yanıt vermeye çalıştılar. Miletos, Atina tarafından kurulan fakat sonradan Lidyalılar ve en nihayetinde de Persliler tarafından fethedilen büyük bir Yunan kentiydi. Yunanlıların kozmosun birliği, matematiğin güzelliğiyle ilgili düşüncelere ve daha birtakım dini fikirlere ulaşmalarını, bu sıralarda ve esas itibariyle Miletos’ta büyük ölçüde Pers kültürü sağladı. Onların Persliler sayesinde keşfettikleri kültürel unsurların başında Zerdüştçülüğün tektanrıcılık, ruhun ölümsüzlüğü ve iyi-kötü ikiliği gibi ana öğretileri gelmekteydi. İlk Yunanlı filozoflar birlikli bir kozmos kuramının önemiyle ideal bilgi türü olarak matematiğe büyük bir vurgu yaptılar. Bu arada dünyanın sıcak ve soğuk, kuru ve ıslak gibi rakip öğe ve özellikler arasındaki düzenli karşıtlıklardan meydana geldiği düşüncesi benzeri bazı temel ve açıklayıcı kuramlara yöneldiler. Nihai gerçeklik, onlara göre ancak birtakım temel ilkeler yoluyla kavranabilirdi; insanın kaderi, işte bu ilkeler sayesinde anlaşılır hale getirilip, hayatı bu terimlerle değerlendirilebilirdi.

İşte bu 6. yüzyıl filozofları tarafından gerçekleştirilen dramatik dönüşüm, geriye dönüp bakıldığında gerçekte olduğundan daha radikal ve ani bir dönüşüm gibi görünür. Ama unutulmamalıdır ki diğer beşeri faaliyetler gibi, felsefe de hiçbir zaman yoktan varlığa gelmez; filozoflar da ormanda toprağın bağrından çıkmış, başka her şeyden ve herkesten tecrit olmuş kimseler değildirler. Yunan kültürü varlığını duyurmaya başladığı sıralarda, Doğu Akdeniz kültürlerine ek olarak Çin ve Hint kültürleri de yeşermiş oldukları topraklarda yaşanan bütün çalkantılara rağmen, hayatiyetlerini sürdüren kültürlerdi. Bütün bu kültürler, bununla birlikte, bir yandan da sıkı bir değişme süreci içine girmişlerdi; ciddiye alınması gereken yeni felsefi düşünceleri yaratan da işte gelenekle değişmenin beslediği bu verimli toprak oldu. Hinduizm binlerce yıldan beri varolan bir gelenek oluşturuyordu; o, sadece heyecan verici öykülerle bir halk bilgeliğinden meydana gelmemekteydi. Onda, bilgelerin dünyadaki şeylerin var olma tarzıyla ilgili derin kavrayışları ve spekülasyonları da yer almaktaydı. Hinduların Vedalar’ı 1400’lü yıllara kadar geri gitmekteydi; Vedalar’ı takip eden ve onlar üzerine şerhlerden meydana gelen Upanişadlar da tarih olarak 800’lü yıllara kadar geri gidiyordu. Buda bu iki kaynakta yer alan kimi düşünceleri sorgulamaya başladığı zaman, demek ki Hindistan’da sadece mistisizm yanında varlığı belli belirsiz hissedilen rasyonel bir eğilim değil fakat özgür düşüncenin eseri olduğu besbelli olan güçlü argümanlar bulunmaktaydı. Ve bu argümanlarla mistik düşüncelerin Batı Anadolu kıyılarındaki limanlarla Atina’nın iyi korunan güçlü kapılarından Yunan dünyasına girmiş olmaları çok muhtemeldir.

Öte yandan, 6. yüzyılla birlikte Yunan mitolojisi epeyce yorgun düşmüş ve problematik hale gelmişti. Tanrı ve tanrıçalarla kurbanlarının öyküleri pek de ciddiye alınmamaya başlamıştı. Hakikat düşüncesi, işte böyle bir ortamda, dünyevi olanla fantastik olan arasından çıktı. Çok sayıda Tanrının varlığına rağmen, Ksenophanes marifetiyle tektanrıcılığa yönelen Yunanlılar, burada Yahudi düşüncesinden etkilenmişlerdi. Onlar Yahudi, Çin, Hint ve Pers düşüncesi yanında, Akdeniz’in güneyindeki uygarlıklardan da kompleks astronomi sistemleri, ileri matematikleri, ruhun doğası üzerine takıntılı düşünceleri olan kültürlerden de etkilenmişti. Bundan dolayıdır ki Yunan’daki sözde mucize, çok önemli ve kayda değer bir başlangıçtan ziyade, başlangıcını hiç, ortalarını da pek fazla bilmediğimiz bir öykünün doruk noktasını oluşturur. Bu eski öykünün Yunan’daki kısmının başkahramanı veya ana figürü de Sokrates’tir.

Sokrates, hiçbir şekilde ilk filozof değildi. Ondan önce, yaklaşık 150 yıllık bir süreç boyunca, başka filozoflar da olmuştu. Başka pek çok filozof, Sokrates’ten hem önce hem de sonra, onun kadar güçlü ve sağlam bir biçimde akıl yürüttü; aynen onun gibi, sonuçlarına hiç bakmadan, argümanın kendisini götürdüğü yere kadar gitti. Onu özel olarak Yunan, genel olarak da Batı felsefesinin en önemli kahramanı haline getiren iki şey vardır. Bunlardan birincisi, Sokrates’in felsefenin nasıl ve ne için olması gerektiğiyle ilgili standartları koymuş olmasıdır. Ve bu standartlar, kesinlikle oldukça yüksek standartlardır.

imgenin şiddetiyle çoğalır anlam
parçalana parçalana

geçtiğimiz yollardan

onca yaprak düşer
birkaç şiir kalır yalnızca
o derin ağaçlardan

kendi sesimize uyandığımız rüyalarda "Murathan Mungan"
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri
« Posted on: Nisan 25, 2024, 10:38:18 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri e-book, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri programı, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri oyunları, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri e-kitap, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri download, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri hikayeleri, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri resimleri, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri haberleri, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri yükle, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri videosu, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri şarkı sözleri, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri msn, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri hileleri, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri scripti, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri filmi, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri ödevleri, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri yemek tarifleri, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri driverları, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri smf, Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Tarih Felsefesinin Problemleri
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
By.CeZa 0 1072 Son Mesaj Temmuz 23, 2008, 01:52:34 ÖS
Gönderen : By.CeZa
Ahlak Felsefesinin Temel Kavramları
Felsefe
Asortik Hatun 4 1276 Son Mesaj Eylül 03, 2010, 02:36:26 ÖS
Gönderen : Hephaestus
Siyaset Felsefesinin Temel Kavramları
Felsefe
Asortik Hatun 6 1490 Son Mesaj Eylül 03, 2010, 02:41:58 ÖS
Gönderen : Hephaestus
Kültürel Farklılık Ve Kültürel Benzeşme
Psikoloji ve Sosyoloji
Asortik Hatun 4 5711 Son Mesaj Temmuz 17, 2011, 11:40:56 ÖÖ
Gönderen : @sen@
Hint Felsefesinin 4 Kuralı
Felsefe
-o_o-GökhaNur-o_o- 0 746 Son Mesaj Şubat 02, 2012, 05:58:06 ÖS
Gönderen : -o_o-GökhaNur-o_o-


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular